XXVI- GEL GEL!

Ey gönül  doğru git Hakk’ın yoluna
Erenlerün çığırından çıkma gel
Dilersen maksûdım ıyân bulına
Cihânun nakşına becid bakma gel
 
Ey gönül  doğru git Hakk’ın yoluna
Erenlerin çığırından çıkma gel
Dilersen maksadım belli-bilinir buluna
Cihânın nakşına aşırı kapılma, bakıp-durma gel
 
 
Ne gördünse evliyânun yüzünden
İzle ayrulma Erenlerün izinden
Hazer eyle sakın  İblîs sözünden
Dergâhdan nâmunı varup yıkma gel
 
Sen ne bulup elde ettiysen de ne gördünse hepsi evliyânın yüzünden, onların hizmeti ile olmuştur.
 Peşleri sıra izle ayrılma Erenlerin izinden.
Kendini iyi koru sakın  İblîs sözünden
Erenler Dergâhından adını-nâmını kendi ellerinle silip-yıkma gel!
 
 
Niçe bir ben diyü da’vâ kılasın
Her ne diledünse bu gün bulasın
Sözü doğru söyle mü’min olasın
Yılan gibi irdügüni sokma gel
 
Ne zamana kadar: “Ben! Ben!”   diyerek Benlik Davası edeceksin!
Her ne ki diledinse bu gün bulasın, ektiğini daima biçeceksin.
Sözü doğru söyle ki mü’min olasın da münafıklardan ayrılasın.
Yılan gibi yetişip-yakaladığını sokma gel!
 
 
Âlimler ilm ile erkân iderler
Âşıklar âlemi seyrân iderler
Ârifler isyânı pinhân iderler
Görüp işitdügün ilüp çatma gel
 
Âlimler daima ilme dayanan erkân ederler, esaslar üzere hükmederler.
Âşıklar aşk ile âlemi seyrân ederler.
Ârifler ise halkın Hakk’a isyanlarını ortadan kaldırmalarına hizmet etmek için irfan ortaya koyarlar.
Sen Erenler okulunda okumadan kendi ham aklınla uydur-kaydır görüp-işittiğini birbirine ekleyerek  ilim diye çatma gel!
 
 
Yarın cennet kapuları açıla
Hakk’un rahmetleri halka saçıla
Ola kim eksüklerinden geçile
Kimsenün suçına lakab takma gel
 
Allah Teâlâ muhabbet ve merhametle yarattığı kullarına sahiptir.
Sen halkın müfettişi ve müftüsü olma!
Herkesin suçuna bir lakap takıp durma!
Kul hakkı hariç Hakk Teâlâ kulunun suçlarından-eksiklerinden geçip rahmetini saçabilir!
Rahmet havuzu cennetlerinin kapılarını açıp ikram eyler!
 
 
Sular gibi çağla aslunı gözle
Faş itme câhile sırrunı gizle
Alçağa meyl idüp ummânı gözle
Dagıluban her yanaya akma gel
 
Sular gibi çağla aslını gözle! Coşsan da, taşsan da, kirlensen de
aslını H2O yu unutma!
 
Şeriatta Buz olsan da H2O tevhidin var terbiye edilmelisin.
Tarikatta Su olsan da H2O tevhidin var tezkiye edilmelisin.
Mârifette Buhar olsan da H2O tevhidin var tasfiye edilmelisin.
Hakikatte Bulut olsan da H2O tevhidin var tecliye edilmelisin.
 
Herkese âşikâr etme câhile sırrını gizle!
Su gibi alçak gönüllü ol, alçağa meyl edip ummânı gözle, Ummana yönel ve koş!
Dağılıp da her yana akmaya çalışıp da cihan çölünde yok olup gitme gel!
 
 
Bu dünyânun yoklıgına darılma
Sinek gibi ankebuta sarılma
Bülbül gibi gülistândan ayrılma
Arı gibi her çiçeği kokma gel
 
Bu dünyânın mal mülkünden alıp-çalıp da ele geçiremedim diye yokluğuna darılma!
 Sakın sen de düşmanı örümceğe sarılan şaşkın Sinek gibi yalan dünyaya aldanıp da teslim olma! 
Sen Muhammedî gül bağının Bülbülüsün Erenler ocağı gülistândan ayrılma!
Âşık Arıların anladığı ve yaptığı gibi her çiçeği koklamaya kalkışma  gel!
Erenler İlinde her kesin hizmet alanları vardır!
Ebdâlı var, Ahrârı var, Ahyârı var, var da var!..
 
 
Göre bu dünyâyı irküp gideni
Anca bir sâ’atdur anun virânı
Lokmanı pâk eyle ele gireni
Hayvân gibi bogazına tıkma gel
 
Dürbün gibi kafa ve kalb gözlerini dengeler de bakarsan hiç gitmeyecek gibi gelip bu dünyaya saldıranların, nasıl sırtlarında silkip de gittiklerini görürsün!
Ömür boyu özenle yaptığı Benlik Sarayı sanki bir saatte viran oluverdi gibi…
Onun için her şeyden önce ağzından çıkan söze ve ağzına giren lokmaya iyi bak da tertemiz girip-çıksınlar!
Hayvanlar bile her ele geçeni boğazına atmaz da bir koklarlar!…
 
 
Ümmî Sinân eydür fânidür cihân
Anca bir kâmiller olupdur nihân
Bir adım turâbda sana da mekân
Bulınur şimdi hevâdan bakma gel
 
Ümmî Sinân der ki fânidir Cihân!
Ancak  sadece kâmiller bundaki sırrı anlayıp oyunun sırrını çözüp gizleyerek hayatın akışını bozmadan halka hak ve hayırda rehber oldular.
Sonunda bir adımlık uzunluğu olan bir toprak çukurunda sana da mekân mezarı bulunacaktır.
Asla olmayacak sanıp da şimdi havalanıp yükseklerden  bakma gel!
Bu âlemde kara kartallar da bir gün karıncaya yem olur ey derviş kardeş!…
Hasan Dağında yaylada şâhidi olduk bunun!…
 
 
Hazer : Çekinme. Zarar verebilecek şeyden kaçınma. Korunma.