X- YÂ İLÂHÎ!

Yâ İlâhî vahdetün bir haddî yok ummân mıdur?
Yâ kulum sen geldügün yol her kula âsân mıdur?
 
Yâ İlâhî! Vahdetin hududu yok ummân mıdur?
Yâ kulum! Senin  geldigin bu kemâlât yolu her kula kolay mıdır?
 
 
Yâ İlâhî dâr-ı izzet dinilen menzil nedir?
Kılduğum sana hidâyet herkese ihsân mıdır?
 
Yâ İlâhî İzzet Yurdu denilen konak yeri nedir?
Yâ kulum! Sana verdiğimhidâyet herkese ihsân mıdır?
 
 
Pâdişâhum kulunda yok mı yâ ne ilm ü kemâl
Sakla râzun her şeye ben virdüğüm irfân mıdur?
 
Ey Pâdişâhım! Kulunda ilim ve kemâl yok mudur?
Yâ kulum! Sırrın sakla  her şeye benim verdiğim irfân mıdır?
 
 
Mustafâ’nun hürmetiyçün eyleme senden cüdâ
Gam yime sen her kişi bana ulu irfân mıdur?
 
Resûlullah Muhammed Mustafâ (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hürmeti için Senden ayırma!
Yâ kulum! Gam yime sen her kişi Bana ulu irfân sahibi midir?
 
 
Vir Sinân Ümmî’ye sen bir doğru yol dergâhuna
Fazlun olmasa yolunda kurdugı erkân mıdur?
 
Yâ İlâhî! Dost Dergâhına ulaşan bir doğru yolu kulun Sinân Ümmî’ye nasip et-ver!
Fazlın olmasa, onun Senin yolunda   kurduğu yolun erkanı ve temeli mi olur?
 
Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün
 
 
Haddî : Hudut. Çizgi. Sınırı.
 
Âsân : f. Kolay. Suhuletli. Yesir. * Bükülmüş ipin her katı.
 
Menzil : İnilen yer. Konulacak yer. * Yer. Dünya. Ev. * Mesafe.
 
Hidâyet : Doğruluk. İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.
 
Râz : f. Gizli sır, saklı şey.
 
Cüdâ : f. Ayrılık. Ayrılmış.
 
Dergâh : (Der-geh) f. Cenab-ı Hakk’a ibadet edilen yer. * Büyük bir huzura girilecek kapı. Kapı. Padişahların kapısı. * Şeyhlerin tekkesi.
 
Fazl : Âlimlere yakışır olgunluk. * İmân, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, ma’rifet, üstünlük, hüner, tefâvüt, inayet. * Artmak. * Artık.
 
Erkân : (Rükn. C.) Rükünler. Esaslar. Temeller. İleri gelen kimseler.