Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : “Kim müezzini işittiğinde :
وَأَنَا أشْهَدُ أتاَّٰ أَلاَّ إلٰهَ إلاَّ ﷲ وَاَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُﷲ ، رَضِيتُ بِاللّهِ رَبًّا ، وَبِالإسْلاَمِ ديناً .
.
: Ve enâ eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden Rasûlullah, razîtü billahi Rabben, ve bi’l- İslâmi dinen :
“Ben de Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet ederim. Rabb olarak Allah’ı , din olarak İslamı, Resûl olarak da Muhammed’i kabul ettim!” derse günahları bağışlanır.
(Sa’d b. Ebi Vakkas (ra)’dan; Müslim, 386;Tirmizî, 210; Ebu Davûd; Nesâî; İbni Mâce; İbni Huzeyme, 422)

اللّٰهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ ، وَالصَّلاَةِ الْقَءِمَةِ ، آتِ مُحَمَّداً الْوَسِيلَةَ وَلْفَضِيلَةَ ، وَبْعَثْهُ مَقَاماً مَحْمُوداً االَّذِي وَعَدْتَهُ إنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعَادَ .
: Allahümme Rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmmeti, ve’s-salâti’l-ka’imeti, âti Muhammedeni’l- vesîleti ve’l-fâzîlete, veb’ashu makamen mahmûdeni’l-lezî veadtehu inneke lâ tühlifü’l- miâd :
“Bu eksiksiz çağrının vakti giren kılınacak nazmın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesîleyi ve fazileti ihsan et ve vaat ettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir. Şüphesiz Sen vâ’dinden caymazsın!”
(Nesâî, İbn Hibbân, Tahavî, Taberânî, Beyhakî, İbn Hacer Fethü’l- Bârî.)

اللّٰهُمَّ إنَّ هَذَا إقْبَالُ لَيْلِكَ ، وَ إدْبَارُ نَهَارِكَ ، وَ أصْوَتُ دُعَاتِكَ ، فَاغْفِرْ لِي .
: Allahümme inne hâzâ ikbâlü leylike, ve idbâru nehârike, ve asvetü duâtike, fâgfirlî :
“Allah’ım! İşte gecenin başlangıcı, gündüzün sonu ve müezzinlerin sesleri! Artık beni bağışla!”
(Ebu Davûd, 530; Tirmizî, 3583; Hâkim I-199)