

Er Rahmânü : Genellikle merhamet eden ve mahlûkatının tümüne önceden ve şartsız ni’met veren bağışlayıcı, yargılayıcı, yâr muamelesi yapan cümleye Evvelî Rahmân. Âfâkî, vücûdî.. Merhameti zâtına mahsus ve sınırsız olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL. Özdeki “nun” un (Nûrullah) “mim” hakk olup Rübûbiyyet rüyetine çıkış çekirdeği…Koşulsuz ve genellikle tüm mevcûdatına RAHMAN olup hayat için lâzım ve lâyıkı bağışlayan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.
Er Rahîmü : Hakka inanıp hayrı işleyen kullarına merhametiyle beraber muhabbeten Muhammedî Neşe’yi yaşatan ve âhirinde ihsan edici olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL. Koşullu, hakka iman ve hayrı amel edinen kullarına özellikle dünya, din ve âhiretlerinde RAHÎM olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL. Özellikle hak edene (şartlı: kurallara uyan mü’mine) çok merhamet edip esirgeyici. Mü’mine Âhirî Rahîm. Enfüsî, vücubî…
Rahime : Birine merhamet etmek, esirgemek, bağışlayıp affetmek.
İstirhame : Birinden merhamet istemek
El rahim : Rahim, döl yatağı, akrabalık bağları ve neslin oluşum noktası. Ana rahmi.
El Rahmetü : Hayır, iyilik, nimet, bolluk, merhamet-i azîme.
El Rahîmü : Çok merhametli.
Ümmü’r-ruhummü: Mekke’nin künyesi.
El ruhmâ : Hayır, iyilik, mimet