
Darr veya durr (zarar vermek) masdarından sıfat isim. Kur’ân-ı Kerîm’de daha çok menfât, hayır ve rahmet karşıtı olarak bunlarla birlikte kullanılmış ve 6 âyette ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL’e nisbet edilmiştir. En Nâfiu ismiyle beraber zikredilir. Akla ve açık seçik Emrullah’a rağmen batılı ve şerri tercih edenlerin tercihleri gereği zarar dokunmaktadır. Onlar tercih etmekteler Ed Dârru olan ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL de tercihlerini külli şey, olay, zaman ve zannların da yaratıcısı olarak yaratmaktadır. Muradullah ise kullarını, başlarına tercih ettikleri zararlar gelmeden önce açıkça uyarmaktır.
” Eğer ALLAH sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. ve O bağışlayandır, esirgeyendir.” (Yunus 10/97)
Yüce Rabbü’l-âlemîn etkin kudretini ve eşsizliğini sergilemektedir…Kullarının zarar verici şeylerden fayda verici şeylere dönmerini dilemiştir. Ed Dârru-El Nâfiu karşıtlığı kulun menfâatınadır ve uyarıdır.
Ed Dârru : Hak edene zarar verici, mihnet, belâ, ziyan, sıkıntı ve şiddete sokucu. Tercih edene şerri halkedici. Emrullah’a uymayanlara gerçek zarar ve elem verici şeyleri de yaratan ve dokunduran ALLAH-U ZÜ’L-CELÂL.
Darru : Zarar vermek.
İdtarra : Bir şeyi muhtaç ve çâresiz kılmak. Mecbur etmek.
Tedarrara : Zarara maruz kalmak.
Eddarru : Ziyan, fâkirlik, hastalık, zarüret vs. Kötü durum.
Darar : Zarar, darlık, özür.