73. VASİYET

 
Muhiddin-i Arabî buyuruyor:

Müslüman kardeşlerinden biri ile karşılaşınca selâm ver!
Musafaha et!
Yalnız kimsenin karşısında eğilme!

Resûl-ü Ekrem efendimize sordular:  
“Müslüman müslüman’a mülâki olunca eğilir mi?”
“Hayır” buyurdu.
“Musafaha ederler mi?” diye sorulunca:
“Evet!” buyurdular..
Yine bir Hadis-i şerifte; şöyle varit olmuştur :
“Her hangi iki müslüman karşılaşınca selâmlaşır ve musafaha ederlerse. ALLAH onları bir birinden ayırmadan mağfiret eder.”

Vasiyetin daima baş ucunda bulunsun.
Ölüm belki ansızın gelir.
Kadınlarla çocuklarla çok oturma!
Onların mertebesine inme çocuklaşır ve ahmaklaşırsın.
Kadınlarla sohbette, daha başka tehlikeler de vardır.
Kadınların, yabancı erkeklerle nazik nazik konuşmaları, onlarla sohbet etmeleri, ziynetlerini göstermeleri hiç doğru değildir.
Bunu, her müslümanm hanımlarına anlatması mühim vazifesidir. Bâzı hanımlar erkeklere hüsn-ü zan ederek konuşmakta beis görmezler, lâkin erkeler, hanımların hüsn-ü zannı gibi değildirler. Şeytan da araya girince, fena neticeler husule gelir.
Hanımların yanına hizmetçi diye, genç delikanlılara müsaade edilmemeli.
Kadınlar, onlarla daima hicab ardından konuşmalı. . .

Yanından hiç ayrılmayan, daîma iyilik ve kötülüklerini yazan meleklere hep, aleyhine olan şeyleri yazdırma!
Bir gün gelip dosyaların sana verilecek.
Ve: “Oku!” denecek.

ALLAH, sana servet ihsan etmişse, onu ALLAH’ın razı olacağı yerlere sarfeyle!
ALLAH’ın ihsanı olan o serveti, ALLAH’a isyan yollarında harcama! Bâzı gafillerin muvakkat yaşayışlarına aldanma!
İnsan, nimeti arttıkça şükrü artırmalı.
Şükür etmeyenlerin kalbine gaflet gelir.
Kalbi ALLAH’tan gafil olanların dilleri zikrullaha, kalbleri huzura kavuşamaz.
Müslüman kardeşinin namusunu koru!
Onu, hiç bir yerde mahcup etme!
Bir müslüman, rnü’min kardeşini tahkir eder, küçük düşürür ve mahcup ederse, ALLAH’da o’ büyük günde, yardıma muhtaç bulunduğu günde onu rezil eder.
 
 
 
Şelâle : Büyük çağlayan. Akarsuyun yüksekten çoklukla akması.
Beis : Be’s. Azab, şiddet. Korku. * Zarar, ziyan. * Zorluk, meşakkat, zahmet. * Fenalık. (Arapçada: “Savaşta şiddetli harekette bulunmak veya sıkıntı ve fakirlikten fenâ durumda olmak” mânâlarına gelir.)
 
Musafaha : El sıkışmak. Tokalaşmak. * Muhabbetini, arkadaşlığını, sevgisini izhar etmek.