Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
ALLAH için bir şeyi deruhte etmişsen, onu bozma!
Ondan daha hayırlı bir şey işlemek hatırına gelirse, deruhte ettiğin şeyi yap! ikinci hayırlı hâtıra şeytan’dandır.
Birinciyi terk ettirmek için getirmiştir.
O, hatıra geleni de işle!
Şeytanı kahredersin.
Çünkü, şeytan birinciyi terkettirmekle ahdini bozdurmak ister.
Meselâ akşamla yatsı arasında Kur’ân okumayı âdet edindin.
Meselâ akşamla yatsı arasında Kur’ân okumayı âdet edindin.
Bir müddet sonra bir hatıra geldi.
Bu vakitte namaz kılsan daha efdâl diye ilka’ olundun namaz kılıpta Kur’ân okumak âdetini bırakma!
Kur’ânını OKU hemde nafile namazı kıl!
Böyle yaparsan şeytan seni değil sen şeytanı aldatmış olursun.
Sıla-i Rahim’i terk etme!
Sıla-i Rahim’i terk etme!
Rahim Rahmandandır.
ALLAH ile aramızda neseb karabeti var.
Sıla-i Rahimden, ALLAH ile olan akrabalık haklarını da yerine getiriyor.
Çünkü rahim, Rahmanın damarlarındandır.
Sıla-i Rahmi terk eden, Rahman ile alâkasını kesiyor demektir.
Dünya ve Âhiret nimetleri hep ALLAH’ın Er Rahman ismi şerifinin tecellîleridir.
Birisi seninle istişare ederse, ona hakkı söyle, hakkı göster, sakın hıyanetlik etme!
Sıla-i Rahmi terk eden, Rahman ile alâkasını kesiyor demektir.
Dünya ve Âhiret nimetleri hep ALLAH’ın Er Rahman ismi şerifinin tecellîleridir.
Birisi seninle istişare ederse, ona hakkı söyle, hakkı göster, sakın hıyanetlik etme!
Hakikat ne biliyorsan onu söyle!
Müsteşarın emin olması lâzımdır.
Sakın, altın ve gümüş kaplardan yemek yeme!
Sakın, altın ve gümüş kaplardan yemek yeme!
İpekli elbise giyme!
Korkunç bir rüyâ görmüşsen, uyanınca sol tarafına üç kerre üfle! Ve:
Korkunç bir rüyâ görmüşsen, uyanınca sol tarafına üç kerre üfle! Ve:
“ALLAH’ım, bu gördüğüm rüyanın şerrinden sana sığınırım!” de, daha yatacaksan başka tarafına dön!
Ve o rü’yayı kimseye söyleme!
Sözüme dikkat et!
(Altın, gümüş ziynet olarak kadınlara mübahür. Altın, gümüş kaplardan yemek yemek, kadınlara da haramdır.)
Çok kimseler istiaze ederler amma başkalarına söyledikleri için zarar görürler.
(Altın, gümüş ziynet olarak kadınlara mübahür. Altın, gümüş kaplardan yemek yemek, kadınlara da haramdır.)
Çok kimseler istiaze ederler amma başkalarına söyledikleri için zarar görürler.
Sen söyleme!
Rüyâ kuşun’ayağına takıdır, söyleyip tâbir edilince, tâbir edildiği gibi düşer.
Güzel kokular kullan!
Güzel kokular kullan!
Her abdestte misvak tutun!
Ağzın temizlenir, ALLAH senden razı olur.
“Misvak tutunup kılınan namaz, misvâksiz kılınan namazdan yetmiş kat efdâldir” diye rivâyet var.
Yalan yere yemin etme!
Yalan yere yemin etme!
Yalan yemin, sahibini günaha sokar.
Beldeleri harab eder.
Deruhte ettiğin : Üzerine aldığın, adadığın.
İlka’ : Koymak, bırakmak. Terk etmek. Öne atmak.
Karabet : Yakınlık.
Sıla-i Rahim : Hısım akrabayı ve mü’minleri ziyaret etme, onlarla görüşme ve mektuplaşma; alâkayı devam ettirme. * Akrabanın kusurlarını affetme.
İstişare : Meşveret etmek. Fikir danışmak. Müşâverede bulunmak.
Müsteşar : (Meşveret. den) Kendine iş danışılan. Hükümetin vekilinden sonra en yüksek idare me’muru.
İstiaze : “Euzü besmele” okuyarak ALLAH’a sığınmak.
Belde : Memleket, şehir. * Büyük köy. * Yer, arz. * Göğüs, sadır. * İki kaş arasında kıl olmayıp açık olması.