4. VASİYET

 
 
Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
Gizli, aşikâr, tenhada, kalabalıkta ALLAH’ın zikrine devam et! ALLAH, siz beni anın ben de sizi anayım der.
 “ALLAH’ ı çok zikreden erkeklerle, ALLAH’ı çok zikreden kadınlara pek büyük mükâfatlar hazırlanmıştır” buyrulur.
Zikir, dil ile olduğu gibi kalb ile de olur.
Hatta bütün azalarla olur.
Zikir, zikrettiği Zâtten başkasını tamamen unutmaktadır.
Daha doğrusu zikir, El Mâlik’i ceseden ve ruhan talep etmektir.
Zikir çok büyük bir ihsandır mü’minlere. . .
“VE LE ZİKRULLAHÜ EKBER”
ALLAH daima kendi Zât-ı Ecelli Âlâlarını tesbih ve zikreder.
En büyük zikir ALLAH’ın zikridir.
Buradaki âyette en büyük zikir HAKK ile zikre iştiraktir.
Sana senden yakın olanla. . .
Gafil olma! . .
Gafillerin sözüne bakma! . .
Onlar bana yetişemezler. . .

Zikir:
l- Kalben
2- Sırren
3- Fiilen.


l- Kalben, esmâyı sükûn ve huzur içinde dil ile zikirle elde edilir.
2- Sırren, Esmâda erimektir.. .
3- Fiilen, ki en kıymetli zikirdir.
Bu zikir ALLAH’ın emirlerinde gizlidir.
Resûlün sünnetlerinde yaptığı hareketlerde görünür. . .
Zekât, sadaka Er Rezzak esmâsını fiilen zikirdir.
Merhamet ve şefkat; Er Rahîm, Er Rahmân esmâlarının fiili zikridir.
Muzır diye telâkki ettiğimiz hayvanlara bile şefkat ve merhamet şâmildir.

Resûlü Ekrem fiili zikrin tam kendisi idi.
Ahlâkı ve bütün sünnetleriyle…
Bu zikre giren büyük bir tahdidat altındadır.
Resûl’e abdestli bulunmak, yerde yatmak, teheccüd namazı kılmak, misvak kullanmak farzdı.
Fiili zikir olmasa diğerleri bir şey ifade etmez.
Namaz da bir zikirdir.
Mi’raca gitmektir, ibadet bundan dolayı farzdır.
“Farz” demek mecburi demek değildir.
HAKK’a yanaşmak için muhakkak şarttır.
HAKK’a yanaşmanın edebidir, usulüdür bunsuz olmaz demektir…
 
 
 
 
وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا …
“….vez zakirinellahe kesirav vez zakirati eaddelahü lehüm mağfiratev ve ecran aziyma : ….. Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzâb 33/35)
 
El Mâlik :Bütün mülkün hakiki mâliki olan Allah (C.C.)
 
İhsan : İyilik, lütuf, bağışlamak. * Sahilik etmek, cömertlik yapmak. * Allah’ı görür gibi ibadet etmek. * Güzel bilmek. Güzel eylemek
 
اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
“Ütlü ma uhiye ileyke minel kitabi ve ekimis salah innes salate tenha anil fahşai vel münker ve lezikrullahi ekber vallahü ya’lemü ma tasneun : (Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebût 29/45)
 
Muzır : (Muzırra) Ziyan veren, zararlı, zarara sokan.
 
Şâmil : Çevreleyen, içine alan, ihtivâ eden, kaplayan. * Çok şeye birden örtü ve zarf olan. * Fazla şeyleri veya kimseleri ilgilendiren.
 
Teheccüd : Gece uyanıp namaz kılmak. Gece namazı. (Bu namaz, nâfile namazların en çok sevablısıdır.)
 
Tahdid : Hudutlandırmak. Sınırlamak. Sınırı belli etmek. * Tarif etmek. * Bir şeyi kasdetmek. * Keskin etmek. Bilemek.