Gavsu’l-Azam Abdülkadîr Geylânî (kaddasallahu sırrehu)‘nun salâvâtı:
TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim salâte zâtîke alâ hazrati sıfâtikel câmi’in liküllil kemâlil muttasıfi bi sıfâtil celâlî vel cemâl Men tenezzehe anil mahlûkine fil misâli
Yenmu’il mâarifir rabbânîyyeti
Ve hîtatil esrâril illâhiyyeti
Gâyeti müntehessâilin
Ve delili küllü hâirin minessâkilin
Muhammedinil Mahmudi bil evsâfi vezzât
Ve Ahmede men medâ ve men hüve âtin
Ve sellim teslimen bidâyetel ezeli
Ve gâyetel ebedî hatta la yahsuruhu adedun Vela yunhîhi emedun verdâ an tevvâbiihi fişşerîati vettarikati vel hakikati minel ashâbi vel ulemâi vel ehlittarîkati
Vec’alnâ yâ Mevlânâ minhum hakikaten âmine yâ muîn
Yâ Kâmillezzât Yâ cemîlessıfât
Yâ müntehal gayât
Yâ nûrel hakk
Yâ sırâcel avâlim
Yâ Muhammedu yâ Ahmedu yâ ebel Kâsım
Celle kemâluke an yuabbire anhu lisânun
Ve azze cemâlüke en yekune mudriken li insânin
Ve teazame celâluke en yâhtura fi cenânin
Sallallahu Subhânehu ve Tealâ aleyke yâ Resûlallah!
MÂNÂSI: ALLAH’ım! Tüm kemâl (kemâlâtların cümlesi) için Cemâl ve Celâl sıfatlarınla sıfatlanan, sıfatlarıyın câmi’ olan hazretine (huzurda hazır duranına) Zâtıyın selâmıyla salât-ü-selâm et! Misâl Âleminde yaratılmışlık noksanlık ve kusurlarından korunup uzak kılınan; Rabbaniyet mârifetiyin menbağ’ı (lâzım, lâyık, gereği, münâsibi, kaynağı) olan; esrâr-i ilâhiyye (ilâhi sırlar) nin iklimi (tecellî diyarı, ümid ülkesi); sailin (teslimiyet isteyenlerin Resûlullah (salallahu aleyhi ve sellem)’e ulaşım ve vuslât dileyenlerin) gayelerinin (maksadlarının) nihâyeti (son ucu); sâliklerden (ilâhî istikamette süluk eden ve gidenlerden) hayrette kalıp şaşıranların delili (kemâlât kılavuzu, rıza rehberi); Zât ve sıfatlarıyla Mahmud (hamd makamı, Mahmudîyyet merkezi, senâ ve övgüye lâyık ve lâzım) Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem); geçmiş ve gelecek kimselerden en Ahmed’e (ilk ve tek hamdedici, Ahadiyyetin Ahmedîyyet tecellîsi olana); ezelin başlangıcından beri, ebedîn gayesince ve hatta sayılamayacak kadar tam bir selâmla (teslimiyetle) selâm eyle (selâmımızı ulaştır) ! Ve (o selâmın) nihâyeti olmasın! Ve ashabından, âlimlerden ve tarikat (Kadîrî) ehlinden olup, Hakikatta, Tarikatta ve Şerîatta O’na tâbi’ olanlardan razı ol! Ey Sahibimiz ALLAH (celle celâluhu) bizi gerçekten onlardan olanlardan kıl! Kabul eyle YÂ MUÎN (yardım edicimiz) Celle Celâlehu!
Salâvât-ı şerîfe aslında burada bitmiştir. İlaveler Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’i övücü gönül dosdlarının gönül güzellikleri olup mânâsı şöyledir :
Sen ki Yâ Resûlullah (salallahu aleyhi ve sellem)! Ey Kâmil Zât! Ey Cemîl Sıfat! Ey gayelerin nihâyeti! Ey EL HAKK Celle Celâluhu’nun Nûru! Ey Âlemlerin kemâlât kandili! Yâ Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)! Yâ Ahmed Sallallahu (salallahu aleyhi ve sellem)! Yâ Eba’l-Kasım (salallahu aleyhi ve sellem)! Kemâlin, lisanın ta’birinden (yorumundan) münezzehtir! Cemâlîn, insanın idrak ettiğinden de azîzdir (kadri yüce ve şereflidir) ! Celâlîn, kalbdeki seçkin (gözde) oluşundan da büyüktür! ALLAH Subhânehu Tealâ senin üzerine salât etsin (ulaşımımıza izin, inâyet ve hidâyet eylesin) Yâ Resûlullah (salallahu aleyhi ve sellem)!