33. VASİYET

 
Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
 
İşlerinde Ömer gibi ol!
Hazreti Ömer :
“ALLAH yolunda bizi aldatanlara aldanıveririz.” derdi.
Kardeşim!
Bir kimse seni ALLAH yolunda aldatmak isterse, sen de onun bu dalaveresine vakıf olursan, ona aldanmış gibi görünmen, hile ve hurdasını yüzüne vurmamak, onu mahcub etmemek, arkasından onun ıslahına dua etmek, şefkat göstermek güzel huylardandır. İmân ve islâm alâmetidir.
Mü’min aldanıverir ve cömertlik gösterir.
Münafık aldatır, Fesad saçar.
Müslüman kardeşlerine don, gömlek ol!
Nefslerini, ırzlarını, evlâdlannı koru!
Çünkü sen onun kardeşisin, ayna gibi gör, kendine bak!
Hiç bir sûretle ezâlandırma!
Hatta ezâlanmışsa, onu ezâdan kurtar!
Çünkü, bir şeyin nef’ i onun yüzü ve hakikatidir.
 
 
 
Alâmet : İz, nişân, işâret.
 
Münafık : İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr. * Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden. * Görünüşte müslüman olup hakikatte kâfir ve düşman olan.
 
Fesad : Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek.
 
Irz : Namus. Temizlik. Cinsî haysiyet. * Ehil ve ıyal. İnsanın korumağa mükellef olduğu nefsi, hasebi, şerefi ve mahremleri, zemmedilecek veya medhedilebilecek durumları.
 
Ezâ : Ticarette kaybetme, zarar etme. * Kibir ve gururunu bıraktırma. * Sıkıntı, eziyet, zulüm, cevr, sitem, renc, incinmek. İnsanın kerih görüp mahzun olduğu şey. * Hayır ve sadaka yoluyla mal vermede gururlanmak. Tetavül etmek.
 
Nef’ : Fayda, yararlılık. * Fls: Faydacılık. Yani: Bir şeyin doğru olup olmadığını, o şeyin faidesine göre değerlendiren yanlış bir nazariyedir. Kudsi dinimiz olan İslâmiyette ise: Bir şeyin doğru veya yanlış; iyi ve kötü olması, Allahın emir ve nehyine tâbidir.