14. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : Cevheratü’l-Esrar ismiyle anılan bu Salâvât Ahmed er Rufaî Hazretlerine ait evraddır

Cevheratü’l-Esrar ismiyle anılan bu Salâvât Ahmed er Rufaî Hazretlerine ait evraddır. Samimiyetle devamında pek çok sırların seyrine ulaşilacağı önemle bildirilmiştir.

TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim bârik alâ nurikel esbak    Ve sıraâtikel muhakkak    Ellezi ebreztehu rahmeten Şâmileten livucudike    Ve ekremtehu bi şuhudike    Ves tafeytehu linübüvvetike ve risâletike    Ve erseltehu beşiran ve nezira    Ve dâiyen ilallahi biiznihi ve sirâcen münira    Noktati merkezi bâid dâiretil evveliyyeti    Ve sirri esrâril elifil kutbaniyyeti    Ellezi fetakte bihi ratkal vucudi    Ve hassastehu bi eşrafil makâmâti bi mevâhibil imtinân    Vel makâmil mahmud    Ve âksetme bihayâtihi fi kitâbikel meşhuri li ehlil keşfi veşşuhud    Fehüve sirrukel kadimüssâri    Ve mâi cevheril cevheriyyetil câri    Ellezi ahyeyte bihil mevcudâti min ma’denin ve hayevânin ve nebâtin    Kalbil kulubi    Ve ruhil ervâhi    Ve i’lâmil kelimâtit tayyibât    El’kalemil alâ    Vel arşil muhit    Ruhi cesedil kevneyni    Ve berzehil bahreyni    Ve sâniye isteyni    Ve fahril kevneyni ebil Kasım ebittayyib seyyidinâ Muhammed ibni Abdillah ibni Abdil muttalib abdike ve nebiyyike ve habibike ve rasulike ennebbiyyil ümmiyi ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim teslimen kesira bi kaderi azameti zâtike fikülli vaktin vehinin    Subhane rabbike rabbil izzeti amma yesifun ve selâmün alel mürselin vel hamdulillahi rabbil âlemin.

MÂNÂSI: Ey Rabbim, önceki nûrun olan, Kendi mevcudiyetin sebebiyle, kapsayıcı bir rahmet olarak ortaya çıkardığın; Kendini müşâhede ettirerek keremlendirdiğin; Nebiliğine ve Resûllüğüne seçtiğin; müjdeci, uyarıcı olarak gönderdiğin; Kendi izniyle Allah’a bir çağırıcı ve nûruyla aydınlatan bir kandil, ilk “bâ” dâiresinin merkezdeki noktası, kutup “elif”inin sırlarının sırrı kıldığın; varlık çemberini kendisiyle yardığın; en güzel mevhibeleri vererek en şerefli makamları, Makâm-u Mahmûd’u kendisine mahsûs kıldığın; ehl-u keşfe ve şuhûda malûm kitabında hayatına kasem ettiğin; kadîm sırrın ki sârî; cevherlerin cevheri bir “su” ki câri; ki bu suyla Sen maden, hayvan ve bitki gibi mevcûdâta can verdin; kalplerin kalbidir o, ruhların ruhu; hoş kelimeleri yayan; en yüce kalemdir; kuşatan bir Arş, iki kevnin bedenindeki ruhtur; iki deniz arasındaki aşılmaz berzah; ikinin ikincisi; iki kevnin de medârı iftihârı; Ebu’l-Kâsım, Ebu’t-Tayyib; Seyyidimiz, Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalib (sallallahu aleyhi ve sellem), Senin kulun, nebin, sevgilin, resûlün, ümmî olan nebin, işte ona, onun âline, ashâbına çokça, her zaman ve anda Kendi zâtının azameti miktarınca salât ve selâm ediver, onu mübârek kıl! Rabbin işte O azîz olan Rabbin, inkarcıların vasfettiklerinden münezzehtir!. Resûllere de selâm olsun. İşte o hamd ki âlemlerin Rabbine mahsustur!.