Muhammed Şemseddin el Hanefî Hz.lerinin Salâvâtıdır.
TÜRKÇESİ: Allâhümemec’al efdala salavâtike ebeden Ve enmâ berekâtike sermeden
Ve ezkâ tehiyyâtike fadlen ve adede
Alâ eşrafil halâikil insâniyeti ve mecmail hakkâikil imaniyyeti
Ve turittecelliyâtil ihsâniyyeti
Ve mehbitil esrarirrahmâniyyeti
Vâsitati akdinnebiyyine ve mukaddemi ceyşil mürselin
Vekâidi rakbil enbiyâil mükerremin
Ve efdalil halâiki ecmain
Hâmili livâil izzil alâ
Ve mâliki Ezimmetil mecdil esnâ
Şahidi esrâril ezeli
Ve müşâhidi envarissevâbikil üveli
Ve türcümâni lisânil kıdemi
Ve menbail ilmi ve hilmi
Ve hikemi mazhari sırril cudil cüz’iyyi ve külli
Ve insani aynil vücudil ülviyyi vessufliyyi
Ruhi cesidil kevneyni
Ve ayni hayâtiddâreyni
El mütehakkiki bi alâ rabbil ubudiyyeti
El mütehalliki biahlâkil makametil istifaiyyeti
El halilil a’zam
Vel habibil Ekrem seyyidinâ Muhammed ibni Abdillah ibni Abdilmuttalib
Ve alâ sâril enbiyâi vel mürselin
Ve alâ âlihim ve sahbihim ecma’in
Küllema zekerakezzâkirun ve ğafela an zikrihimul ğafilun
Ve sellim teslimen kesira.
MÂNÂSI: Ey Rabbim, dâim en güzel salâtlarını; sermedî olan en geniş bereketlerini; fazlı ve adedi en pâk selâmlarını; insanlardan yaratılmışların en şereflisine; imâni hakikatlerin kendisinde toplandığı; ihsân dolu tecellilerin Tûr’u olan; rahmanî sırların iniş yeri; nebiler bağında vâsıta; resûller ordusunda öncü; tekrîm edilmiş nebiler kervanının önderi; tüm mahlûkâtın en faziletlisi; en yüce izzet sancağını taşıyan; en âli mecdin yularlarının sahibi; ezel sırlarının şâhidi; önce geçmiş olanların nurlarının müşâhidi; eskilerin dillerine tercüman; ilim, hilim ve hikmetlerin menbâ’ı; cüzî, küllî tüm “cûd”un sırlarını izhâr eden; ulvî ve suflî varlığın kendisi olan bir insân; her iki kevnin bedenindeki ruh; iki yurttaki hayatın kendisi; ubûdiyet derecelerinin en yücesine ulaşmış; seçilme makâmların ahlâkına bürünen; en büyük dost; en keremli sevgili; Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalib (salallahu aleyhi ve sellem)’e, diğer nebi ve resûllere, onların tüm âline ve ashabına, zikredenler seni zikrettikçe ve gâfil olanlar da zikrinden gafil oldukça, Sen veriver!. Çokça selâm ediver!