XXXVI- ERDİ YİNE

Sır hümâsı pervâz edip sırru’llaha erdi yine
Mahabbeti niyâz edip aşku’llaha erdi yine
 
Sırrın Hümâ Devlet Kuşu kanat açıp Sırru’llah’a erdi yine
Muhabbete rağbet edip Aşku’llah’a erdi yine!…
 
 
Hakîkatin nihâyeti neydiğini bilmek içün
Kodı cân u akl u gönlü ilmu’llaha erdi yine
 
Hakîkatin nihâyeti olan ve yasakladığı Zâtullah bilgisinden bir koku alabilmek için
Cânı, Aklı ve  gönlü bir tarafa bırakarak İlmu’llah’a erdi yine!…
 
 
Ma’rifetin lübbüdür bu kâmil insân gıdâsıdır
Anlar isen mu’ammâyı sırfu’llaha erdi yine
 
Ma’rifetin özüdür bu, kâmil insân gıdâsıdır
Eğer sen Ârif olur anlar isen bu gizli meseleyi görürsün ki Sırru’llah’a erdi yine!…
 
 
Her kemâlin lezzetinin hakîkatın anda bulup
Terk edip gayrı varlığı keşfu’llaha erdi yine
 
Her kemâlin lezzetinin hakîkatın onda bulup
Terk edip O’ndan başka varlığı Keşfu’llah’a erdi yine!…
 
 
Nûr-ı siyâhın neydiğin anlayanadır sözümüz
İzzim Celâlim dediği zıllu’llaha erdi yine
 
Nûr-ı siyâhın, Ahadiyyet amâsının zifiri bilenemezlik nûrunun, Nûr-u Mîm yutuculuğunun ve gark ediciliğinin ne olduğunu  anlayanadır sözümüz!
“İzzim Celâlim!” dediği Zıllu’llah’a erdi yine…
Zâhiri olan Azamet kuvveti ile bâtını olan Kudret havlinin zuhur noktası olan İzzi!
Lütuf ve lânet tecellîlerinin tercih edenler için zuhur noktası olan celâli!
İnsan aklı için, Allah Teâlâ’ nın Zâtî gölgesi sıfat âlemi olan Zıllu’llah!…
 
 
Dilimdeki ism-i zâtın müsemmâsıdır gördüğüm
Be vallahi inanırsan hüva’llaha erdi yine
 
Benim kafa gözüm ile gördüğüm zâhiri şeylerin aslı, dilimdeki İsm-i Zâtın müsemmâsıdır .
Be vallahi yemin olsun ki inanırsan eğer iyi olur,  Hüva’llah’a erdi yine!…
 
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
    “Kul hüvallahü ehad. Allahüs Samed. Lem yelid ve lem yuled. Ve lem yekün lehu küfüven ehad : De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur. “ (İhlâs 112/1-4)
 
 
Ben sözümü söylemekden söylemesem hoş yeğ idi
İhtiyârım elde değil mahvu’llaha erdi yine
 
Ben sözümü söylemekten söylemesem daha iyi hoş ve yeğ idi.
Seçeneğim elde değil Mahvu’llah’a erdi yine!…
 
 
Sır gözüyle görenlere çok değildir sözüm benim
Aydan günden ayân oldu seyru’llaha erdi yine
 
Sır gözüyle görenlere çok değildir sözüm benim
Aydan güneşten daha belli oldu ki Seyru’llah’a erdi yine!…
 
 
Zât-ı hakâyık dediğim hakîkatin esfelidir
Sırdan öte sır denilen kenzu’llaha erdi yine
 
Benim bir insan olarak hakikatların zâtı yada Eşyanın hakikatı dediğim aslında hakikatın en alt seviyesidir Hakk için..
Sırdan da içerde sırr denilen Kenzu’llah’a erdi yine!…
 
 
Nûr-ı amâ menziline konup göçen ayân bilir
Görmeyene gümân gelir nûru’llaha erdi yine
 
Ahadiyyet amâsının Nûr-u amâ mertebesine-konak yerine  uğrayıp da konup-göçenler çok açıkça bilir bunu.
Ancak özü kör görmeyenlere şüphe gelir sözümüz ama gerçek şu ki Nûru’llah’a erdi yine!…
 
 
Ümmî Sinan eydür bu sır vuslatının pertevidir
Söylediğim aceblemen vaslu’llaha erdi yine
 
Ümmî Sinan bildirir ki!
Bu sırr Hakk Vuslatı’nın pertevidir- ışık hızıyla taşıyıcısı ve sıçratıcısıdır.
Fazilet füzesidir!
Söylediğim için: “Acaba olur mu?” vs. demeyin!
Vaslullah’a erdi yine!…
 
 
Hümâ : f. Devlet kuşu. * Saadet. Mutluluk.
 
Pervâz : f. Kanat açmak, uçmak. Uçan, uçucu. * Nûr.
 
Lübb : İç. Öz. Her şeyin iyisi, hülâsası. * Akıl, içli şeyin içi.
 
Muamma : (Amâ. dan) Anlaşılmaz iş. Karışık şey. Bilinmeyen hâl.
 
Zıll : Gölge. * Perde. * Mc: Sahip çıkma, koruma, himaye etme.
 
İzz : Kıymet. Değer. Güçlü oluş. Alikadir olmak. Kavi. Şerif. Azim.
Müsemmâ : İsimlendirilen, ad verilmiş olan, bir ismi olan. * Muayyen zaman. Belirli vakit.
 
Kenzu’llah : Allah’ın hazinesi.
 
Pertev : (Pertav) f. Ziya, ışık. * Atılma, sıçrama, hız.