XLIII AŞKIN MEYDANINA

Mevla’m aşkın meydanına
Yanmağa geldik yanmağa
İçüp aşkın şarabına
Kanmağa geldik kanmağa
 
               
 
Bindirdin aşkın atına
Kandırdın aşk şerbetine
Varup likanın zâtına
Kanmağa geldik kanmağa
 
               
 
Okudum aşkın kitabın
Fethettim Ene’l-Hakk bâbın
Senden İrcii hitabın
Öğmeğe geldik öğmeğe
 
               
 
Aşktır sağ eden sayruyu
Aşktır bir eden ayrıyu
İsm-i Zatınla gayruyu
Yenmeğe geldik yenmeğe
 
               

Bekledim aşkın babını
Gör münkirlerin ta’nını
Evvelden işin sonunu
Sanmağa geldik sanmağa
 
               

Ümmi Sinan aşka yârdır
Anın çün gayrıdan durdur
Dü cihan bize ağyardır
Dönmeğe geldik dönmeğe
 
 
 
İrcii : Dön!
 
يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
    “Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü. İrci’iy ila rabbiki radiyeten merdiyyeten.  : Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!”   (Fecr 89/27-30)
 
 
Lika : Kavuşmak. Rast gelip buluşmak. Görüşmek. Yalnız görüşmek. * Yüz, sima, çehre.
 
Bâb : Kapı. * Kısım. * Mevzu. * Fasıl. Bölüm. Parça. Kitab. * Hususi madde. * Sığınacak yer. * İş. * Şekil. * Tövbe.
 
Sayru : Hasta.
 
Ta’n : Hoş görmemek. Kötülemek. Birisinin ayıp ve kusurlarını beyan etmek.
 
Çün : İçin .
 
Dü cihan : iki cihan.