Huzursuz oldu (yüzünü buruşturdu). Ve başını çevirdi (ilgilenmedi).
Adem Uğur
Yüzünü ekşitti ve geri döndü.
Ahmet Tekin
Peygamber, kavminin ileri gelenlerinin hidayete ermesi için uğraştığı bir sırada, iltifat etmedi, yüzünü ekşitti ve arkasını döndü.
Ali Bulaç
Surat astı ve yüz çevirdi;
Ali Fikri Yavuz
(Peygamber) hoşlanmadı ve yüzünü çevirdi,
Elmalılı Sadeleştirilmiş
Ekşidi (yüzünü ekşitti) ve döndü.
Diyanet Vakfı
(1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Hasan Basri Çantay
Yüzünü ekşitib çevirdi,
Muhammed Esed
>O, suratını astı ve uzaklaştı,
Ömer Nasuhi Bilmen
(Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.
Suat Yıldırım
(1-2) Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.