Gece Namazı Duası


(Müslim, 767(198), İ. Ahmed II-399)

اللَّهُمَّ رَبَّ جِبْررِيلَ وَ مِيكَاءِلَ وَ إسْرَافِيلَ ، فَاطِرَ السَّمَوَاتِ وَ الأرْضِ ، عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ ، أنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادَكَ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ، إهْدِنِي لِمَا اخْتُلِفَ فِيهِ مِنْ الْحَقِّ بِإذْنِكَ ، إنَّكَ تَهْدِي مِنْ تَشَاءُ إلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ .
: Allahümme rabbe Cibrîle ve Mikâîle ve İsrâfîle, fâtıra’s- semâvâti ve’l- ardi, âlime’l- gaybi ve’ş- şehâdeti, ente tehkümü beyne ibâdike fîmâ kânû fîhiyahtelifûne, ihdinî limâ’htulife fîhi mine’l-hakki biiznike, inneke tehdî min teşâ’ü ilâ sırarâtin müstakimin :
:Cebrâil, Mikâil ve İsrâfil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gizliyi, âşikârı bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri konularda kulların arasında Sen hükmedersin. İzninle Hak yolunda ayrılığa düşüldüğünde beni doğruya ulaştır. Şüphesiz Sen dilediğini doğru yola eriştirensin.
(Müslim, Sahih-770)

اللّٰهُمَّ اجْعَلْ فِي قَلْبِي نُوراً ، وَ فِي لِسَانِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ فِي سَمْعِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ فِي بَصَرِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ مِنْ خَلْفِي نُوراً ، وَ مِنْ أَمَمِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ مِنْ فَوْقِي نُوراً ، وَمِنْ تَحْتِي نُوراً ، اللّٰهُمَّ أَعْطِي نُوراً .
: Allahümme ec’al fî kalbî nuren, ve fî lisânî nuren, ve ec’al fî sem’î nuren, ve ec’al fî basarî nuren, ve ec’al halfî nuren, ve min emâmî nuren, ve’l ec’al min fevkî nuren, ve min tahtî nuren, Allahümme ea’tî nuren :
“Allah’ım!
Kalbimde bir nûr kıl!
Dilimde bir nûr kıl!
Kulağımda bir nûr kıl!
Gözümde bir nûr kıl!
Arkamda bir nûr kıl!
Önümde bir nûr kıl!
Üstümde bir nûr kıl!
Altımda bir nûr kıl!
Allah’ım! Bana bir nûr ver!..”
(Müslim, 765(191)

اللّٰهُمَّ إِنِّى اللّٰهُمَّ إِنِّى أَعُوذَ بِرًِضَكَ مِنْ سَخَطِكَ ، وَ بِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ ، وَ أَعُوذَ بِكَ مِنْكَ لاَ أُحْصِيَ ثَنَاءً عَلَيْكَ ـ وَلَوْ حَرَصُ ـ ، أَنْتَةَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ…
: Allahümme innî eûze birizake min sehatike, ve bimuaafâtike min ukuubetike eûze bike minke lâ uhsıye senâen aleyke –velev harasu – entehu kemâ esneyte alâ nefsike :
“Allah’ım! Gazabından hoşnutluğuna, azabından affına sığınırım. Senden yine Sana sığınırım.
(Çok istesem de) Sana övgüler sıralayamam!
Sen kendini övdüğün gibisin!”
(Tirmizî, 3571; Ebu Davûd, 1427; İbn Mâce, 1179; Nesâî, III-248, 249; Hâkim, Müstedrek III-306)

اللّٰهُمَّ اجْعَلْ فِي فَلْبِي نُوراً ، وَ فِي بَصَرِي نُوراً ، وَ فِي سَمْعِي نُوراً وَ عَنْ يَمِنِِي نُوراً ، وَ عَنْ شِمَالي نُوراً ، وَ فَوْقِي نُوراً ، وَ تَحْنِي نُوراً ، وَ أَمَمِي نُوراً ، وَ خَلْفِي نُوراً ،وَ اجْعَلْ لِي يَوْمَ لِقَاإِكَ نُوراً .
: Allahümme ec’al fî kalbî nuren, ve fî basarî nuren, ve fî sem’î nuren, ve an yeminî nuren, ve an şimâlî nuren, ve fevkî nuren, ve tahtî nuren, ve emâmî nuren, ve halfî nuren, ve’cal lî yevme likaaike nuren :
“Allah’ım!
Kalbimde bir nûr kıl!
Gözümde bir nûr kıl!
Kulağımda bir nûr kıl!
Sağımda bir nûr kıl!
Solumda bir nûr kıl!
Üstümde bir nûr kıl!
Altımda bir nûr kıl!
Önümde bir nûr kıl!
Arkamda bir nûr kıl!
Sana kavuşma gününde benim için bir nûr ver!..”
(Hâkim, Müstedrek III-536)

سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ
: Subhâne’l- Meliki’l- Kuddûsi! :
:Melik ve Kuddûs olan Allah’ı eksikliklerden tenzih ederim.” der üçüncü söyleyişte sesini uzatırdı.
(Aişe (ra)’dan; Ebu Davûd, 1430; Nesâî, III-235; İ. Ahmed III-406, 467)