YÜREĞİMDEKİ ATEŞ,
AYNIMDAN AKAN YAŞ
YASLANDIĞIM HURMA KÜTÜĞÜ,
BEL BAĞLADIĞIM BAŞ
SOLUM SAĞIM, BAŞ AYAĞIM..
ÖNDEN ARKAYA YOLUM
DİLİMDE ZİKRİM AKLIMDA FİKRİM ÖMRÜM
Fe ecâe hel mehâdû ilâ ciz’ın nahleh(nahleti), kâlet yâ leytenî mittu kable hâzâ ve kuntu nesyen mensiyyâ(mensiyyen).Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. «Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim» dedi. (Meryem 19/23)"
söylediği o sÖZler, zorlu YOLun, çile ÇÖLünün kıyısında dolanırken çok kere benim de İÇimden akıyor...
Çok fısıldadı SESim sessizliğin en koyusunda kendi kendime gÖZ YAŞlarımla... Nesyen-mensiyya!!! Meryem annemi, ıssızlığa çeken doğum sancıları, beni de çeker ıssıza kabımca-kadarımca...
MeryeMiM kalabalıkla yüzleşmeliydi OL-AN hakkında, insanların diyecekleri vardı mâsuma??? Mâsum'un " kelime " si vardı insanlara... RABBine sığındığı gibi Meryem annemin, İZince... Sığınırımbendedembedem... Yaşatılanı YAŞAmıştı ya; Yaşıyorumbendederbeder!..
Ve yed’u'l-insânu bi'ş-şerri duâehu bi'l-hayr(hayri), ve kâne'l-insânu acûlâ(acûlen).İnsan, hayrın gelmesine duâ ettiği gibi kötülüğün gelmesine de duâ eder. İnsan pek acelecidir. (İsra 17/11)
Âlem muammâsını çözemedi AKLım.
Bir VEDÂ var ki hemdemin CANını yakan / hem-HÂLe CAN katan!
gullale yazdı:VEDÂ HUTBESİ
(9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)
"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübârek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, nâmuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.
Ashâbım! Muhakkak RABBinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.
Ashâbım! Kimin yanında bir emânet varsa, onu hemen sâhibine versin. Biliniz ki, fâizin her çeşidi kaldırılmıştır. ALLAH böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım fâiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın fâizidir. Lâkin ana paranız size âittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
Ashâbım! Dikkat ediniz, câhiliyeden kalma bütün âdetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Câhiliye devrinde güdülen kan dâvâları da tamâmen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Râbia'nın kan dâvâsıdır.
Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamâmen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.
Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta ALLAH'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, ALLAH'ın emâneti olarak aldınız ve onların nâmusunu kendinize ALLAH'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, ALLAH, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
Ey mü'minler! Size iki emânet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emânetler, ALLAH'ın kitabı Kur-ân-ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir.
Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.
Ey insanlar! Cenâb-ı HAKK her hak sâhibine hakkını vermiştir. Her insanın mîrastan hissesini ayırmıştır. Mîrasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona âittir. Zîna eden kimse için mahrûmiyet vardır.
Ey insanlar! RABBiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Arabın Arab olmayana, Arab olmayanın da Arab üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâda, ALLAH'tan korkmaktadır. ALLAH yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Âzâsı kesik siyâhî bir köle başınıza âmir olarak tâyin edilse, sizi ALLAH'ın kitabı ile idâre ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.
Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
- ALLAH'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
- ALLAH'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.
- Zînâ etmeyeceksiniz.
- Hırsızlık yapmayacaksınız.
İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "
Sahâbe-i Kiram birden söyle dediler:
"ALLAH'ın elçiliğini îfâ ettiniz, vazîfenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahâdet ederiz!" Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem, şahâdet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu:
"Şâhit ol yâ RABB! Şâhit ol yâ RABB! Şâhit ol yâ RABB! "
Öylebirvedâdavarki,CANıCAHÎMeatan...
En karîblik ise; İÇimizi AVUTacak, SU-SU-zluğumuzu KANDIRacak bir " g i t m e " diyenimizin olmamasıdır ARKAmızdan... Gidişimizden hüzün duyanın... Gitmememiz için sebebleri, bahâneleri olanın olmamasıdır... Gidemezsin, nereye gidiyorsun diye sorulmamasıdır... Sâhip çıkılmamasıdır... Öylesine tek kalmaktır geride... arkada... Öylesine yek yürümek... yOLda, KORRda...
ÇiLe > çÖLÜ kul ihvÂNi
ne giden var.. ne geLen var
diRi > ÖLÜ kul ihvÂNi
AŞK pERdesini deLen var..
ZEVK 4962
sıRR-ı sıfırın SÂBisi.. “kelime” > “keLÂm” BeBekte…
taMMlanan-tüMMlenen rahÎM.. ne meKKede ne melekte
MeryeMM’e mahSuS mihRÂBı.. YAŞAnÂN HaKKın hiCÂBı
rahmÂNNiyyet- rahÎMMiyyet RIZÂsı var > TEK-e > TEKte…
24.06.12 10.57
Brsbrs..tktktrstkks…
Re: VEDÂ
Gönderilme zamanı: 24 Haz 2012, 10:07
gönderen aNKa
Ah be ablam sussan olmuyor susmasan olmaz.
Dil dursa Hakim Bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma tek durmaz
[BBvideo 425,350][/BBvideo]
Çok istiyorsun belki "gitme" denmesini ancak ben, sen dahil herkes gidecek başka kapının olmadığını çok iyi biliyor.
Ama varsa başka bildiğin kapı ;
Gün olur yerle yeksan olurum
Gün olur şahım devri devranda
Kanun üstüne kanun yapsalar
Söz uçar yazı iki cihanda eyvah
eyvah ki eyvaaaaah...
Bak işine ablam nire giden
Muhammedi Can muhabbetiyle.
Re: VEDÂ
Gönderilme zamanı: 24 Haz 2012, 12:45
gönderen gullale
"Geçmiş'te" yazılan bir saklı Vedâ'nın "Şimdi'de" böyle ANlaşılması da güzel. ANKA CANım, yukarıda adıma kayıtlı bulunan ilk yazı VEDÂ yazısı idi, altına yazılan yazı ise, dokuz ay sonra(neredeyse bebek doğma süresi)GİTmeyenin yazdığı bir "SAĞlama" yazısı, sen iyi bilirsin. O vakt-i zamanda CANımı alıp BAŞıma saklı kaçışıma " g i t m e " diyen olmadan, çâresiz bir yalnızlığa SALLınmıştım...
Ve öğrendim... GİTmeler-GELmeler DIŞtan İÇe İÇten DIŞa oluyormuş. İÇte ne kadar çok gidiyormuşum meğer. Sevdiğime gidişlerim, kırıldıklarımdan gidişlerim, korktuklarımdan gidişlerim, yüzleşemediklerimden gidişlerim, mecbûriyetten gidişlerim...
Gitmiyorum,Gelmiyorum...Gidiyorum,Geliyorum...GÖKteki AY'la YERde MED-CEZİR yaşıyorum...
ASLolanBİZ-BİR-İZİÇinde OLabilmek... Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem efendimin hoşnutluğunda, RABBi'l-Âlemîn'in rızâsında YOL ERlerinin ARDınca olabildim mi? BuBİZlikteBİRİÇinde miyim? Değil miyim? Daha çooook giderim, daha çoooook GELirim AKLım NAKLedilene kadar...
Gerisi bir salâ ER kişi* niyetine dört tekbir ve de bir telkindir... o da belki...