MUHAMMEDİ TASAVVUF

Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(6)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
ifekabadtehu ileyke adlen marziyyen li teb'asehu Şefian.
Ve en tüsalliye aleyhi ve alâ âlihi adede halkike ve rizâe nefsike ve zinete arşike ve midade kelimâtike.
Ve en tu'tiyehü’l- vesilete ve’l- fazilete vedderecete’r- refi ate ve’l- havze’l- mevrûde ve’l- makâme’l- mahmude ve’l- izze’l- memdûde.
Ve en tüazzime bürhanehu. Ve en tüşerrife bünyanehu.
Ve en terfea mekanehu.
Ve en testa'milnâ yâ Mevlânâ bi sünnetihi.
Ve en tümitenâ alâ milletihi.
Ve en tahşürenâ fi zümretihi ve tahte livâihi.
Ve en tec'alnâ min rüfekaihi.
Ve en tûridenâ havzahu.
Ve en teskıyenâ bike'sihi.
Ve en tenfeanâ bi mehâbbetihi. Ve en...


MÂNÂSI.:
Yâ RABBenâ!.
fekabadtehu ileyke adlen marziyyen li teb'asehu Şefian.
Ve en tüsalliye aleyhi ve alâ âlihi adede halkike ve rizâe nefsike ve zinete arşike ve midade kelimâtike.
Ve en tu'tiyehü’l- vesilete ve’l- fazilete vedderecete’r- refi ate ve’l- havze’l- mevrûde ve’l- makâme’l- mahmude ve’l- izze’l- memdûde.
Ve en tüazzime bürhanehu. Ve en tüşerrife bünyanehu.
Ve en terfea mekanehu.
Ve en testa'milnâ yâ Mevlânâ bi sünnetihi.
Ve en tümitenâ alâ milletihi.
Ve en tahşürenâ fi zümretihi ve tahte livâihi.
Ve en tec'alnâ min rüfekaihi.
Ve en tûridenâ havzahu.
Ve en teskıyenâ bike'sihi.
Ve en tenfeanâ bi mehâbbetihi. Ve en...


El Mevlâ :
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(7)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
tetûbe aleynâ. Ve en tüafiyenâ min cemii’l- belâi ve’l- belvai ve’l- fi teni mâ zahare minhâ vemâ batane. Ve en terhamenâ ve en ta'füve annâ ve tağfirlenâ ve li cemii’l- mü'minine ve’l- müminâti ve’l- müslimine ve’l- müslimati’l- ahyai minhüm ve’l- emvati. Ve’l- hamdü lillâhi rabbi’l- âlemine. Ve hüve hasbi ve ni’mel vekil ve lâ havle ve la kuvvete illha billâhi’l- âliyyi’l- azîm. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammedin mâ sece'ati’l- hamaimi ve hameti’l- havaimü ve serehâti’l- behâimü ve nefeatit temaimü ve şüddeti’l- amâimü ve nemetin nevaimü..

MÂNÂSI.:
Yâ RABBenâ!.
Ve O’nun MuhaMMedî MuhaBBetiyle MuhaMMedî mutluluğunun bizimde üzerimize olması ve tûbâ gurebâ içinde olmamız için..
Ve bize; zâhirden bâtından gelebilecek her türlü KuLLuk imtihÂNı fitnesinden, çillesinden, derdinden ve tümm belâlarından kurtuluş afiyyeti vermen için..
Ve O’nun yüüzüsuyu hürmetine, hayatta ya da ölmüş kadın erkek MuhaMmedî Müslim/Müslime, Mü’min/Mü’mine CÜMMLesiyle bizi bağışlaman, afv ve merhamet etmen için..
Şüphesiz ki, MuhaMMedî Hamd, Âlemlerin RABBı olan ALLAHu zü’L- CeLÂL’e mahsusutur.
Ve O, küllî şeyini hasbî/karşılıksız veren ve O, eşsiz ni’me/ne iyi, ne âlâ, ne güzel Vekildir.
İnsan gözüyle görülen Azamet Kuvveti ve görülemeyen potansiyel Kudret havli ancak ve ancak el Âliyyi’l- Azîm olan ALLAH celle celâlihuya mahsustur..


El Vekîlu:
Resim

El Aliyyu:
Resim

El Azîmu:
Resim


Resim

TûBÂ GuRaBÂ ÂŞıKLar!.
HÂL-i HaRaBÂ ÂŞıKLar!.
TûBÂ GuRaBÂ SEVenLer!.:


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: " ............... عن أبي هريرة ؛ قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
بدأ الإسلام غريبا وسيعود كما بدأ غريبا. فطوبى للغرباء "

İslam garîb olarak başladı ve yine başladığı gibi garîbliğe dönecektir. Fe tûBâ li’l- GureBâ: Ne mutlu o garîblere!” buyurdu.

(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Müslim : 1. Cilt 145. No ; İbni Mâce : 10.3987.No)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "........ عن عبد الله بن عمرو قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : طوبى للغرباء طوبى للغرباء طوبى للغرباء فقيل من الغرباء يا رسول الله قال ناس صالحون في ناس سوء كثير من يعصيهم أكثر ممن يطيعهم ".:
"Tûbâ li’l-gurebâ!. Tûbâ li’l-gurebâ!. Tûbâ li’l-gurebâ!.”
Fekile.: “Yâ Resûlullah mine’l- gurebâi?.
“Nâsun sâlihun fî’n-nâr sûe kesîrun men yagsihim ekser mimmen yut’iuhum.”


"Müjdeler olsun o gariblere!. Müjdeler olsun o gariblere!. Müjdeler olsun o gariblere!.” buyurunca dediler ki.: “Kimdir o garîbler Yâ Rasûlullah?” Buyurdu ki.: “Kötü insanlar içinde çok az bulunan Sâlih insanlardır. Onların -içerisinde bulunduğu toplumda- isyan edenler çok, itaat edenler ise azdır!.” (Abdullah b.Amr b. As radiyallahu anhu’dan; İ. Ahmed , Müsned 2 / 222.7032 ; Shf. Sahiha : 4 . cilt 1619. No)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : بدأ الاسلام غريبا وسيعود غريبا كما بدأ فطوبى للغرباء: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "El İslamu bedâ gariben ve seyuudu gariben fe TûBÂ li'l-gurebâ.: İslâm garib olarak başladı ve başladığı gibi (günün birinde) garib hâline dönüşecektir. Fe tubâ li’l-gurâbâ.: Ne mutlu-Müjdeler Olsun Garîblere!. (Sıddık Ve Âdil Muhammedî Âşıklara!)” .
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu dan; İbni Mâce, Sünen, Fiten- 3986 ve Müslim Enes bin Mâlik radiyallahu anhu dan; İbni Mâce, Sünen, Fiten-3987 Zevâid Abdullah İbni Mes’ud radiyallahu anhu dan; İbni Mâce, Sünen, Fiten 3988 ve Tirmizî)

Karîb.: Çok yakın. Yerce ve mekânca uzak olmayan. Yakın hısım.
Garîb.: Kimsesiz. Zavallı. Gurbette olan. Hayret verici. Tuhaf. * Hâlis, Muhlis, Sıddık ve âdil Muhammedî Müsli/Mü’min..
Gurebâ.: (Garib. C.) Garibler.
Tûbâ gurabâ!.: Ne mutlu Garîblere!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(8)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Ve nemetin nevaimü. ALLAHümme salli alâ Seyyidünâ MuhaMMedin ve alâ âli Seyyidünâ MuhaMMedin mâ eblece’l- isbahü ve hebbeti’r- riyahü ve debbeti’l- eşbahü ve teakabe’l- gudüvvü ve’r- revahü ve tukullideti’s- sifahü va'tukıleti’r- rimâhü sahhati’l- ecsadü ve’l- ervahü. ALLAHümme salli alâ Seyyidünâ MuhaMMedin ve alâ âli Seyyidünâ MuhaMMedin mâ dareti’l- eflakü ve deceti’l- ehlakü ve sebbehâti’l- emlakü. ALLAHümme salli alâ Seyyidünâ MuhaMMedin ve alâ âli Seyyidünâ MuhaMMedin kemâ salleyte alâ Seyyidünâ İbrahîm ve bârik alâ Seyyidünâ MuhaMMedin ve alâ âli Seyyidünâ Muhammedin kemâ bârekte alâ Seyyidünâ İbrahîm fi’l- âlemin inneke hamidün mecîd.....

MÂNÂSI.:
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; söken sabah şafaklarınca, uyanıp esen rüzgârlarca, debellenen şahıslarca, ardı sıra gelen/takib eden sabah vaktince, öğleden akşama kadar olan vakitlerce, öz birleşim taklidlerince, hayat mücâdelelerince, cesedlerin ve ruhların sıhhatince salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; feleklerin görevince, halk edilenlerin cem’ dâimiyyetince ve MüLkuLLAHın sonsuz yeniden yaratış sebbehasınca salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; Efendimiz İbrahîm aleyhisselâma SALL ettiğin gibi salât et! Efendimiz İbrahîm aleyhisselâma SALL ettiğin gibi salât et!. Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma da Efendimiz İbrahîm aleyhisselâma âlemler içinde bereketli kıldığın gibi bereketli kıl!. Şüphesiz ki SEN El Hamîdsin el Mecîdsin!...


El Hamîdu:
Resim

El Mecîdu:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(9)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Alâ Seyyidünâ İbrahîm fi l âlemin inneke hamidün mecîd. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidünâ Muhammedin mâ taleati’ş- şemsü ve mâ sulliyeti’l- hamsü ve mâ teallaka berkun. Ve tedeffaka vedkun ve mâ sebbehâ ra'dün. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidünâ Muhammedin mil'e’s- semâvâti ve’l- ardı. Ve mil'e mâ beynehümâ ve mil'e mâşi'te min şey'in ba'dü. Allahümme kemâ kâme bi abâi’r- risâleti. Vestenkaze’l- halka mine’l- cehâleti.
Ve câhede ehle’l- küfri ve’d- dalaleti. Ve deâ ilâ tevhidike ve kase’ş- şedâaide fi irşâdi abîdike..


MÂNÂSI.:
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; güneşin doğuşunca, beş yıldızı akıp gidişince, şimşeklerin çakışınca, yağmurların gökten dökülüşünce ve gökleri yırtarak giden gök gürültülerince salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; yeryüzü ve gökler dolusunca, ve ikisinin arasındakilerce ve bundan başka izninle yarattığın şeyler dolusunca salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAhım!.
Risâletini ayakta tutuşunca/kâim kılışınca, halkın cehâlleten kutulması için çabasınca, küfür ehli ve dalalette kalanlara karşı cihadınca ve SENin Tevhidine Dâvet edişince ve SENin KULLarını can u gönülden irşadınca salât ve selâmımız OLsun!.!.


El Hamîdu:
Resim

El Mecîdu:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(9)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Alâ Seyyidünâ İbrahîm fi l âlemin inneke hamidün mecîd. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidünâ Muhammedin mâ taleati’ş- şemsü ve mâ sulliyeti’l- hamsü ve mâ teallaka berkun. Ve tedeffaka vedkun ve mâ sebbehâ ra'dün. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidünâ Muhammedin mil'e’s- semâvâti ve’l- ardı. Ve mil'e mâ beynehümâ ve mil'e mâşi'te min şey'in ba'dü. Allahümme kemâ kâme bi abâi’r- risâleti. Vestenkaze’l- halka mine’l- cehâleti.
Ve câhede ehle’l- küfri ve’d- dalaleti. Ve deâ ilâ tevhidike ve kase’ş- şedâaide fi irşâdi abîdike..


MÂNÂSI.:
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; güneşin doğuşunca, beş yıldızı akıp gidişince, şimşeklerin çakışınca, yağmurların gökten dökülüşünce ve gökleri yırtarak giden gök gürültülerince salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAhım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâmın ÂLine; yeryüzü ve gökler dolusunca, ve ikisinin arasındakilerce ve bundan başka izninle yarattığın şeyler dolusunca salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAhım!.
Risâletini ayakta tutuşunca/kâim kılışınca, halkın cehâlleten kutulması için çabasınca, küfür ehli ve dalalette kalanlara karşı cihadınca ve SENin Tevhidine Dâvet edişince ve SENin KULLarını can u gönülden irşadınca salât ve selâmımız OLsun!.!.


El Hamîdu:
Resim

El Mecîdu:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(10)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Fe'atıhil-lahümme sü'lehü. Ve bellighü me'mûlehü ve atıhi’l- vesilete ve’l- fazilete vedderecete’r- refâate. Veb'ashü’l- makâme’l- mahmudellezi ve'adtehü inneke la tuhlifü’l- miâde. Allahümme vec'alnâ mine’l- müttebiine li şeriatihi’l- nüttesıfi ne bi mehâbbetihi’l- mühtedine bi hedyihi ve siretihi. Ve teveffenâ alâ sünnetihi. Velâ tahrimnâ fadla şefaatihi. Vahşürnâ fi etbaihi’l- gurri’l- muhacceline. Ve eşyaihi’s- sabikıyne. Ve eshabi’l- yemini. Ya erhame’r- rahîmîne. Allahümme salli alâ melâiketike ve’l- mukarrebine. Ve alâ enbiyâike ve’l- mürseline. Ve alâ ehli tâatıke ecmâine vec'alnâ bi’s- salâti aleyhim mine’l- merhûmine.

MÂNÂSI.:
ALLAhım!.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin istediklerini, tebliğini ve emellerini O’na ki ZÂTına ulaşım sebeblerini, yükseliş dereclerinin faziletini ver.. Ve O’nu va’dettiğin Makâme’l- MahMûd’a ba’s et/gönder ki SEN Vâdinden asla dönmezsin..
ALLAhım!.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin Şeriat-ı Garrâsının vasıflarına, hidayetine ulaşım muhabbetine sîreten ve hedyen tâbi olup uymayı bize nâsib kıl!. Bizi sünneti üzere ölmeyi nâsib kıl!. Ve bize şefâat faziletini haram kılma!. Ve bizi de O’na tâbi olan bembeyaz nur hüccetleri olanlar içinde, geçen küllî şey güzellikleri ve Eshabi’l- Yemîn/Elest Bezmi ahid ve yeminlerinde sebât edenler içinde haşr et Ey Merhametlilerin en Merhametlisi!.
ALLAhım!.
Meleklerine, en yakınlarına, Nebîlerine, Mürselllerine, SANa itâat edenler ehlinin ve SENin Rahmetine kavuşmuşların cümlesine salât ve selâmımız OLsun!.


er Rahmân.:
Resim

er Rahîm.:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(11)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
ecmâine vec'alnâ bi’s- salâti aleyhim mine’l- merhûmine. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedini’l- meb'usi min tihamete ve’l- amiri bi’l- mârufi ve’l- istikameti veşşefi 'i li ehli’z- zünubi fi arasati’l- kıyâmeti. Allahümme ebliğ annâ nebîyyenâ ve şefianâ ve habibenâ efdale’s- salâti vetteslimi veb'ashü’l- makâme’l- mahmude’l- kerime ve atıhi’l- fazilete ve’l- vesilete vedderecete’r- refi atelleti veadtehu fi’l- mevkıfi azîmi. Ve salli allahümme aleyhi salâten dâimeten muttasıleten tetevalâ ve tedûmû. Allahümme salli aleyhi..

MÂNÂSI.:
ALLAhım!.
Hicazın Tihâme’sinde, Mâruf Emirlerini Ümmetine İyiliği emretmek, ve günah ehli kullarına Kıyamet Arasatı'nda zorda kalmamaları için nehy-i anil münker/kötülükten men etmek için Resûlün kıldığın/gönderdiğin Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma salât ve selâmımız OLsun!.

ALLAhım!.
Bizden Nebîmize, Şefaatçımız, Sevgilimize en salâtın ve teslim selâmının en faziletlisini ulaştır.. O’nu, el Kerim Makam-ı Mahmud'a ba’s et/gönder.. Va’dettiğin Azamet Durağında yüceliş derecelerine getir, vesilelerini ve faziletlerini ver..
ALLAhım!.
O’na; devamlı, fâsılasız yakınlık dâimî salâtımız selâmımız OLsun!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(12)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Allahümme salli aleyhi ve alâ âlihi mâlahe bârikun ve zerre şârikun ve vekabe gâsıkun ve’nhemere vâdikun. Ve salli aleyhi ve alâ âlihi mil'el levhi ve’l- fezai ve misle nücûmi’s- semâi ve adede’l- katri ve’l- hasa. Ve salli aleyhi ve alâ âlihi salâten lâ tüaddü ve lâ tuhsa. Allahümme salli aleyhi zinete arşike ve meblağa rizâike ve midade kelimâtike ve müntehâ rahmetike. Allahümme salli aleyhi ve alâ âlihi ve ezvâcihi ve zürriyetihi. Ve bârik aleyhi ve alâ âlihi ve ezvâcihi ve zürriyetihi kemâ salleyte ve bârekte alâ Seyyidünâ İbrahîme ve alâ âli Seyyidünâ İbrahîme inneke hamidün mecîdün ve câzihi..

MÂNÂSI.:
ALLAhım!.
O’na ve O’nun ÂLine; sarkıp inen şimşeklerce, güneş gibi ışık zerrelerince, çöküp gelen gecenin karanlığınca, gözyaşları gibi dökülen yağmur damlalarınca SALL-ü-SELL et!.
Ve O’na ve O’nun ÂLine; Levhin ve fezânın dolusunca ve semâların yıldızlarının mislince ve suların damlalarınca ve toprakların tozlarınca SALL-ü-SELL et!.
Ve O’na ve O’nun ÂLine; adetsiz ve hesabsızca SALL-ü-SELL et!.
Ve O’na; SENin Arşıyın ağırlığınca, SENin Rızayın yeterince, SENin kelimeleriyin adedince, SENin Rahmetiyin nihâyetince SALL et!.

ALLAhım!.
Ve O’na ve O’nun ÂLine, O’nun Zevcelerine, O’nun Necib Nesline/Zürriyetine SALL et!.
Ve O’na ve O’nun ÂLine, O’nun Zevcelerine, O’nun Necib Nesline/Zürriyetine ne bereketler ver.. Efendimiz İbrahîme ve Efendimiz İbrahîm’in ÂLine Salât-ü-Selâm edip bereketli kıldığın gibi.. Şüphesiz ki SEN, el Hamîd ve el Mecîdsin celle celâlihu..!.


El Hamîdü:

Resim

El Mecîdü:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(13)


ARAPÇASI.:

Resim]

TÜRKÇESİ.:
ve câzihi annâ efdale mâ cazeyte nebîyyen an ümmetihi vec'alnâ mine’l- mühtedine biminhâci şeriatihi vehdinâ bihedyihi ve teveff enâ alâ milletihi vahşürnâ yevme’l- fezei’l- ekberi mine’l- aminine fi zümretihi ve emitnâ alâ hubbihi ve hubbi âlihi ve ashabihi ve zürriyetihi. Allahümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin efdâli enbiyâike. Ve Ekremi asfiyâike. Ve imâmı evliyâike. Ve hatemi enbiyâike. Ve habibi rabbi’l- âlimine. Ve şehidi’l- mürseline. Ve şefi 'i’l- müznibine. Ve seyyidi veledi Âdeme ecmâine el merfui’z -zikri fi’l- melâiketi’l- mukarrebine’l- beşiri’n- neziri’s- siraci’l- münîr..

MÂNÂSI.:
Ve üzerimizde Fazl Sâhibi kıldığın, ve ÜMMeti üzerine Nebî olarak yücelttiğin O’nun hürmetine; Ve bizi onun şeriatının ana yolunda hidayete erenlerden kıl.. O’nun hedyini/ağır suçlarımızı aff vesilemiz oluşu hürmetine bizi hidayete erdir!. O’nun Yüce Milleti/Dini üzere vefât ettir!. O büyük korku gününde, iman edenlerden olarak Milleti içinde haşr et!.
Ve O’nun, Âlinin, Ashabının ve Pâk EhL-i Beyti'nin Muhabbeti üzere öldür!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(14)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Es-sadiki’l- emini’l- hakkı’l- mübini’r- raûfi’r- rahîmi’l- hâdî ilâ sırati’l- müstakim ellezi âteytehü seb'an mine’l- mesânî ve’l- kur’ÂNi’l- Azîme nebîyyi’r- rahmeti. Ve hâdî’l- ümmeti evvelü men tenşakku anhü’l- ardu ve yedhulü’l- cennete el müeyyedi Seyyidünâ Cibrile ve Seyyidünâ Mikâile'l- mübeşşeri bihi fi’t- tevrati ve’l- incil. el mustafâ’l- müctebâ’l- müntehebi ebi’l- kâsımi Seyyidünâ Muhammed ibni Abdullah ibni Abdi’l- Muttalib ibni Hâşimin. ALLAHümme salli alâ melâiketike ve’l- mukarrebinellezine yusebbihûne’l- leyle ve’n- nehâre la yefturûne. Velâ ya'sûnâllahe mâ emrehüm ve yef'alûne mâ yü'merûne ALLAH..

MÂNÂSI.:
Yâ RABBenâ!.
ÜMMeti için Sırati’l- Müstakîm ERişte; Es Sadıku’l- Emîn, HaKku’l- Mübîn, Er Raûfu’r- Rahîmi’l- Hâdî Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme.. ki O’na seb'an mine’l- mesânî/ çiftlerden yediyi ve Büyük Kur'an'ı verdin.. Nebîyyi’r- Rahmet/Rahmet Peygamberi, Ve hâdî’l- ümmeti/ÜMMetinin Rıza Rehberi, Dost delili, Hidâyet yolunu göstereni.. ARZın-yeryzünün var oluş çatlama sebebi-ilk anası ve cennete giriş kapısına..
Efendimiz Cibril ve Efendimiz Mikâil aleyhumusselâmlarca te'yid edilmiş, doğrulanmış ve Kudsal Tevrat ve İnciliçinde tebşir olunmuş/müjdelenmiş olan, el Mustafâ/elenip üstte TEK Kalana, el Müctebâ/ kıymetli olup seçilmişe, el münteheb/küllî şeyden ayırılıp beğenilen, Kâsım aleyhisselâmın Babası, Efendimiz-Dinimizin Sahibi Hâşimin oğlu Abdi’l- Muttalibinoğlu Abdullah aleyhumussselâmın oğlu MuhaMMed Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme SALât ve SeLÂM EYyLe!.
ALLAHım!.
Mukarreb/Zâtına yakîn Meleklere ki, onlar gece gündüz asla usanıp bıkmadan SEBbeHada tesbih eden, onlara emirlerinden başkasını yapmayan ve üzerlerine yüklenenden başka fiil işlemeyen yakîn Meleklerine SALât ve SeLÂM EYyLe!.!.


Es Sâdiku :
Resim

El Hakku:
Resim

El Mübîn:
Resim

Er Raufu:
Resim

er RahîM:
Resim

El Hâdî:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(16)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
mâ emerehüm ve yef'alûne mâ yü'merûne.
Allahümme ve kemâstafeytehüm süferâe ilâ rüsulike ve ümmenâe alâ vahyike ve şühedâe alâ halkike ve harrakte lehüm künüfe hucubike. Ve etla'tehüm alâ meknûni gaybike. Vahterte minhüm hazeneten li cennetike. Ve hameleten li arşike ve cealtehüm min eksere cünûdike. Ve faddeltehüm ale’l- vera ve eskentehümü’s- semâvâti’l- ula ve nezzehtehüm anilmeasi veddenâati ve kaddestehüm anin nekaisi ve’l- afati.
Fasalli aleyhim salâten dâimeten tezidühüm bihâ fadlen. Ve tec'alünâ listigfarihim bihâ ehlen..


MÂNÂSI.:
ALLAHım!.
Sefirlerini-elçilerin ki, onları halkından eleyip elçilerin olarak, ve vahyine emînler olarak, ve halkına şâhidlerin olarak seçtiğin ve nefsî pedelerini yaktığın, SENin Gaybindeki örtülü, gizli, saklı sırlarına muttali kıldığın, Senin Cennetiyin bekçileri kıldığın, Arşıyın taşıyıcıları ve çoğunu ordun kıldığın, ve yarattığın varlıklar üzerine faziletli kıldığın, semâlarına ilk iskan ettiğin, ve mâsiyyetten/itaatsizlik, günah ve isyan münezzeh kıldığın ve nakiseler/noksanlıklardan ve afatlardan mukaddes kıldığın mukarreb meleklerin üzerine, fazlınlar artıracağın salâtımız olsun!.ve onların bizim için olan istiğfarlarını saf'alı ve hoşça eyle!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(17)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme ve salli alâ cemii enbiyâike ve rüsulikellezine şerahte sudûrehüm ve evda'tehüm hikmeteke. Ve tavvektehüm nübüvveteke. Ve enzelte aleyhim kütübeke. Ve hedeyte bihim halkake. Ve deav ilâ tevhidike ve şevveku ilâ vâdike ve havvefu min vâidike. Ve erşedû ilâ sebilike. Ve kamû bi hüccetike ve delilike. Ve sellimillâhümme aleyhim teslimen. Veheb lenâ bi’s- salâti aleyhim ecren azîmen. ALLAHümme salli alâ Seyyidünâ MuhaMMedin ve alâ âli Seyyidünâ MuhaMMedin salâten dâimeten makbûleten tüeddi bihâ annâ hakkahü’l- azîme. ALLAHümme salli alâ Seyyidünâ MuhaMMedin..

MÂNÂSI.:
ALLAHım!.
Tüm Nebîlerine Resûllerine SALât ve SeLÂM EYyLe!.
Ki onların; SADRlarını-göğüslerini şerh ettin/açıp, genişlettin, onlara himetini tevdi’ ettin/ emânet bıraktın, ve nübüvvetine muvafık/uygun kıldığın, ve kendilerine kitablarını indirdiğin, ve onlarla halkına hidâyet ettiğin, onlarla güzel vâadlerine dâvet ettirip şevkli/çok istekli ve arzulu kıldığın ve istemediğin yanlış veîd/negatif ateş uyarılarınla korkuttuğun, Sırat-ı Mustakîm YOLun'a mürşid kılıp doğru gösterttiğin, ve onlara delil ve hüccetlerini ayağa kaldırdığın Tüm Nebîlerine Resûllerine SALât ve SeLÂM EYyLe!.
ALLAHım!.
Tamm-tümm teslim olarak onlara SeLÂM EYyLe!.
Ve onlara sonsuz SALâtımız sebebiyle bize büyük ecirler/mükâfatlar hibe et/bağışla!.
ALLAHım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a ve yüce ÂLine, dâimen, kabul olunandan SÂLâtımız olarak, SALL-ü-SELLimizi Ulaştır ve O’nun yüzü suyu hörmetine bize O’nun muazzam hakkından nâsib eyle!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(18)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ Seyyidünâ Muhammedin sahibi’l- hüsni ve’l- cemâli ve’l- behceti ve’l- kemâli ve’l- behâi ve’n- nûri ve’l- vildani ve’l- hûri ve’l- gurefe ve’l- kusûri ve’l- lisani’ş- şekûri ve’l- kalbi’l- meşkûri, ve’l- ilmi’l- meşhûri ve’l- ceyşi’l- mansûri ve’l- benine ve’l- benâti ve’l- ezvâci’t- tâhirati ve’l- ulûvvi aledderecati ve’z- zemzemi ve’l- makami ve’l- meşari’l- harami vectinâbi’l- asami veterbiyeti’l- eytami ve’l- hacci ve tilâveti’l- kur'ÂNi ve tesbihi’r- rahmâni.: Vesiyami ramazane ve’l- livâi’l--makudi ve’l- keremi. Ve’l- cûdi ve’l- vefai bi’l- uhudi. Sahibi’l- rağbeti ve’t- tergibi. Ve’l- bağleti ve’n- necîb!.

MÂNÂSI.:
ALLAHım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
Ki O;
Hüsn/eksizsiz güzellik ve iyilik,
Cemâl/muhteşem cemâl güzelliği,
Behcet/güler yüzlülük,
Kemâl, mutlak olgunluk,
Behâ, şirinik ve letâfetli oluş,
Nûr, Nûrun alâ Nûrluk,
Ve’l- vildani ve’l- hûri ve’l- gurefe ve’l- kusûri.. CeNNetin genç çocuklarının, kızlarının, çardaklarının ve köşklerinin,
Ve’l- lisani’ş- şekûri ve’l- kalbi’l- meşkûri.. Şükreden lisanların, şükre lâyık kalblerin,
Ve’l- ilmi’l- meşhûri ve’l- ceyşi’l- mansûri.. meşhur İlimlerin ve muzaffer askerlerin,
Ve’l- benine ve’l- benâti ve’l- ezvâci’t- tâhirati.. Oğulların ve kızların ve tertemiz eşlerin,
Ve’l- ulûvvi aledderecati ve’z- zemzemi ve’l- makami ve’l- meşari’l- harami.. yüce derecelere yükselişin, Zemzem’in, Makamın ve Meşari’l- Haramin/Hac fecrinde dua yerimizin,
Ve’ctinâbi’l- asami ve terbiyeti’l- eytami.. Günahlardan çekinip, sakınıp, uzak olmakta, yetimlerin/babaları ölmüş çocukların,
Ve’l- hacci ve tilâveti’l- kur'ÂNi ve tesbihi’r- rahmâni.. Haccımızın, anlayarak-inleyerek Kur'ÂN okumamaızın, er RahmÂN ALLAH celle celâlihu’yu tesbihimizin,
Ve siyami ramazane ve’l- livâi’l-makudi ve’l- keremi.. Ramazan orucumuzun, bize ma’kud/akdolunmuş, bağlanmış Livâi’l- Hamd Sancağımızın ve mutlak ikramın,
Ve’l- cûdi ve’l- vefai bi’l- uhudi. Sahibi’l- rağbeti ve’t- tergibi. Ve’l- bağleti ve’n- necîbi.. cömertliğin, ahde vefanın, rağbetin/ ihlasla dua edip teveccüh etmenin, tergibin/şevklendirmenin, ümidlendirmenin, El Kerîm ALLAH celle celâlihu cömertliğinin ELi aslen kerim olan Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(19)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Ve’l- havzi ve’l- kadibin nebîyyi’l- evvabin nâtıkı bi’s- sevabi’l- menûti fi’l- kitabin nebîyyi abdillâhin nebîyyi kenzillâhih nebîyyi hüccetillâhin nebîyyi men etaahü fekad etaallahe ve men esahü fekad asallahen nebîyyi’l- arabiyyi’l- kureşiyyi’z- zemzemiyyi’l- Mekkiyyi’t- Tihamiyyi. Sahibi’l- vechi’l- cemîli, ve’t- tarfi’l- kehili, ve’l- haddi’l- esili, ve’l- Kevseri ves selsebili, kâhiri’l- mudaddine, mübidi’l- kafirine, ve katili’l- müşrikine. Kaidi’l- gurri’l- muhacceline ilâ cennâti’n- nâimi ve civari’l-kerimi. Sâhibi Seyyidünâ Cibrile!.

MÂNÂSI.:
RABBenâ!.
Havz-ı Kevserin ve üMMetine Rahmete Hırs Sahibine,
Evvabin/tevbe edip günahlardan dönenlerin, sevâbların söyleyeni, beyân edici NEBÎsine,
KitabuLLAH’ın âşikâre görünme merkezini Abdullah NEBÎme,
ALLAHın Hakikat Hazinesi NEBÎme, ALLAHın hidâyet dedili NEBÎme,
Verdiğini mutlaka ALLAH’ın verdiği, kısdığını mutlaka ALLAH’ın kısdığı NEBÎme,
O NEBÎn ki; Tüm Arabın, Kureyşin, Zemzemin, Mekkenin, Tihaminin NEBÎsine,
O NEBÎn ki;
Güzelliklerin mutlak ve tek ciheti kıble yönünün, cemâle bakan sürmeli gözlerin göz ucu bakışına,
Şerefli, şanlı, namlı, haysiyetli, itibarlı oluşun Sevdâ Sınırı ve Habîbî Hududuna, Kevseri Havuzuna ve Cennet Çeşmelerine,
Zıtlıkların-İKİLiklerin kahredicisine, küfrün ve kâfirlerin uzaklaştırıcısına, müşriklerin yok edicisine,
Kerem diyârına-civârına, Nâim Cennetine, vuslât gerdeğine bembeyaz şefâat sevk edicisi Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(20)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Sahibi Seyyidünâ Cibrile aleyhisselâmü ve Resûli Rabbi’l- âlemine ve şefi i’l- müznibine ve gayeti’l- gamâmi ve misbahi’z- zalami ve kameri’t- tamâmi. Sallallahü aleyhi ve alâ âlihi’l- Mustafeyne min ethari cibilletin. Salâten dâimeten ale’l- ebedi gayre mudmehilletin. Sallallahü aleyhi ve alâ âlihi salâten yeteceddedü bihâ hubûrühü ve yüşerrefü bihâ fi’l- miadi basühü ve nüşûrühu fesallallahü aleyhi ve alâ âlihi’l- encümi’t- tavâlii. Salâten tecûdü aleyhim ecvede’l- guyûsi’l- hevamii erselehü min ercehi’l- arabi mizânen ve evdahiha beyanen ve efsahiha lisanen ve eşmehiha imânen ve aglaha makamen ve ehlaha kelâmen ve evfaha zimâmen ve esfaha regamen!.

MÂNÂSI.:
RABBenâ!.
Cibrile aleyhisselâmın vahy arkadaşı-sahibi ve Rabbi’l- âleminin Resûlüne,
Günahkârların şefâat kucağına ve umut bulutuna ve zülmün karanlığının LütfuLLAH Lambasına, ve semâmızın batmayan AYına SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
O’na ve O’nun elenerek üstte kalan azîz ÂLine, en temiz cibibilliyetine, çöküp darmadağın olmadan, ebediyyet üzere dâimî SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.

ALLAHım!.
O’na ve O’nun azîz ÂLine, her ÂN tazelenip, yenilenmiş, yüz sevinci, göz süruru, gönül ferahlığıyla, Vaad edilen gelecek zamanda SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!. Ve bâ’sinin-dirilişiyle bizi de şereflendir!.

ALLAHım!.
O’na ve O’nun azîz ÂLine yıldızların doğuşunca, yağan cömerliğiyin yağmur damlalarınca SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
Ki SEN O’nu Arablar içinde, İlahî ölçünle, vâzıh/açık, ayan, âşikâr beyânıyla, fasih/açık ve güzel konuşan lisânıyla, imanı yüceltişiyle, üstün makamıyla, KelâmuLlahın mutlak ehli oluşuyla, zimâmına/ahdine, sözüne, yeminine, emânına vefasıyla ve toprak gibi en saf, pek safi, pek temiz kılınışıyla tercih ettiğin Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
Havz-ı Kevserin ve üMMetine Rahmete Hırs Sahibine,
Evvabin/tevbe edip günahlardan dönenlerin, sevâbların söyleyeni, beyân edici NEBÎsine,
KitabuLLAH’ın âşikâre görünme merkezini Abdullah NEBÎme,
ALLAHın Hakikat Hazinesi NEBÎme, ALLAHın hidâyet dedili NEBÎme,
Verdiğini mutlaka ALLAH’ın verdiği, kısdığını mutlaka ALLAH’ın kısdığı NEBÎme,
O NEBÎn ki; Tüm Arabın, Kureyşin, Zemzemin, Mekkenin, Tihaminin NEBÎsine,
O NEBÎn ki;
Güzelliklerin mutlak ve tek ciheti kıble yönünün, cemâle bakan sürmeli gözlerin göz ucu bakışına,
Şerefli, şanlı, namlı, haysiyetli, itibarlı oluşun Sevdâ Sınırı ve Habîbî Hududuna, Kevseri Havuzuna ve Cennet Çeşmelerine,
Zıtlıkların-İKİLiklerin kahredicisine, küfrün ve kâfirlerin uzaklaştırıcısına, müşriklerin yok edicisine,
Kerem diyârına-civârına, Nâim Cennetine, vuslât gerdeğine bembeyaz şefâat sevk edicisi Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(21)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
erselehü min ercehi’l- arabi mizânen ve evdahiha beyanen ve efsahiha lisanen ve eşmehiha imânen ve aglaha makamen ve ehlaha kelâmen ve evfaha zimâmen ve esfaha regamen.. makamen ve ehlaha kelâmen ve evfaha zimâmen ve esfaha regamen..* fe evdaha’t- tarikate ve nasaha’l- halîkate ve şehere’l- islâme ve kessere’l- esname ve izhera’l- ahkâme ve hazara’l- harame ve amme bi’l inâm.* sallallahu aleyhi ve alâ âlihi fî kullî mahfilin ve mekamin efzale’s- salâti ve’s- selâm. * sallallahu aleyhi ve alâ âlihi avden ve bed'en salâten tekunu zâhîraten ve virda. sallallahu aleyhi ve alâ âlihi salâten tammeten zâkiyeten.* ve sallallahu aleyhi ve alâ âlihi salâtene yetbeuha ravhun ve reyhanun ve ya’kubuhâ mağfiretun ve rıdvanun. ve sallallahu alâ efdali men tâbe minhu’n-nicâru...

MÂNÂSI.:
Ki SEN O’nu Arablar içinde, İlahî ölçünle, vâzıh/açık, ayan, âşikâr beyânıyla, fasih/açık ve güzel konuşan lisânıyla, imanı yüceltişiyle, üstün makamıyla, KelâmuLlahın mutlak ehli oluşuyla, zimâmına/ahdine, sözüne, yeminine, emânına vefasıyla ve toprak gibi en saf, pek safi, pek temiz kılınışıyla tercih ettiğin Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâm’a SALL-ü-SELLimizi Ulaştır!.

Tarikatı-Hak Yolu açıkça aşikâr surette açıklayan, güzel ahlâkı nasihat eden, İslâm Dinini teşhir edip izhar eden, putları kıran, hükümleri ortaya koyan, ni’metler içinden haram/yasak olanları hatırlatan Resûlullah sallallahu aleyhi veselleme, âline, makam ve mahfillerin/toplanılacak yerlerin en faziletlisince salât ce selâmımızı ulaştır!.

O’na ve âline; O’ndan başlayıp O’na dönen ve sürekli ihtiyacımız olan bir virdimiz devamlı ulaşım dileyişimiz olarak ALLAHu zü’L- CeLÂL’in SelâmıSALLını ulaşımını ulaştır!.
O’na ve âline; salâtın en tamı-noksansızı ve en güzelince ALLAHu zü’L- CeLÂL’in SelâmıSALLını ulaşımını ulaştır!.
O’na ve âline; Tâbi olduğumuzda rahmet rızkımız ve sefâmız, ve sonunda bağışlanma ve razılık kazanacağımız ALLAHu zü’L- CeLÂL’in SelâmıSALLını ulaşımını ulaştır!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(22)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
Ve sallallahu alâ efdali men tâbe minhu’n-nicâru.. Ve semâ bihi’l-fehâru ve’stenâret binuri cebînihi’l- akmâru ve tedaelet inde cûdi yemînihi’l- gamâimuve’l- bihâru seyyidinâ ve nebiyyinâ MuhaMMedinillezî bibâhiri âyâtihi edâeti’l- encâdu ve’l- agvâru ve bimu’cizâti âyâtihi nateka’l- kitabuve tevâtereti’l- ahbâru.* sallallahu aleyhi ve alâ âlihi ve ashâbihi’llezîne hâcerû linusretihi ve nasaruhu fî hicretihi feni’mel muhâcirûne veni’mel- ensâru salâten nâimeten dâimeten mâ şecaat fî eykiha’l-atyâru ve hemaat biveblihâ’d- dîmetü’l- midrâru dâafallahu aleyhi dâime salâvâtihi.

MÂNÂSI.:


Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim51. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE :

SALÂVÂtu’-L HAYyu LâYemût..
ÖLümsüz El HAYy celle celâlihu’ya ULAŞım SALÂVÂtımız..
(23)


ARAPÇASI.:

Resim

TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli alâ seyyidinâ MuhaMMedin ve alâ âlihi’t- tayyibîne’l-kirâmi salâten mevsûleten dâimete’l- ittisâli bidevâmi zi’l- celâli ve’l- ikram.* ALLAHümme salli alâ seyyidinâ MuhaMMedini’llezî hüve kutbu’l- celâleti ve şemsü’n- nübüvveti ve’r-risâleti ve’l- hâdi mined’- dalâleti ve’l- münkızü mine’l- cehâleti.* sallallahu aleyhi veselleme salâten dâimete’l- ittisâli ve’t- tevâlî müteâkibeten biteâkubi’l- eyyâmi ve’l- leyâl’i..

MÂNÂSI.:
ALLAHım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ve âline; Celalinden ikram sahibi Zü’l- Celâli ve’l- İkram ALLAH celle celâlihu’ya ulaşımı devamlı, dâimi, bitişik, ikramların en ayıplardan arınmış en güzelinden salât ve selâmımız OLsun!.
ALLAHım!.
Efendimiz MuhaMMed aleyhisselâma ki; O, Celâliyyet Kutbu, Risâlet ve Nübüvvet Güneşi, sapıklıklardan hidâyete çıkarıcı, cehâletleri yıkıcı olandır.
ALLAHu zü’L- CeLÂL’in SALLı ulaşımı ve SELLi selâmı; ulaşımı dâimen, ulaşarak, sürekli olarak, geceler gündüzlerce birbirini takib ederek O’na olsun!. İnşâe ALLAu TeâLâ!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim52. SALÂVÂT-I ŞERÎFE .:SALÂVÂT-ı BEŞÂİRU'L- HAYRAT


BiSMiLLaHi’r- RaHMâNi’r- RaHîM..

Rahmân ve Rahîm olan ALLAH'ın adıyla.

Elhamdülillahi Rabbi’l- âlemin..

Hamd, Âlemlerin Rabbi ALLAH'a mahsustur..


ARAPÇASI.:

Resim


TÜRKÇESİ.:
ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşîri’l- mübeşşiri li’l- mü’minîne bimâ kâlallahu’l azîmu.: "Ve beşşiri’l- mu’minîne” “ve ennallâhe lâ yudîu ecre’l- mu’minîne”
ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ MuhaMMedi’l- beşiri’l- mübeşşiri li’z- zâkirîne bimâ kalâllahu’l- azîmu.: “Fezkurûnî ezkurkum” “ûzkurûllâhe zikran kesîrân” “ve sebbihûhu bukraten ve asîlân” “Huvellezî yusallî aleykum ve melâiketuhu li yuhricekum mine’z- zulumâti ilâ’n- nûr, ve kâne bi’l- mu’minîne rahîmâ” “Tahiyyetuhum yevme yelkavnehu selâmun, ve eadde lehum ecran kerîmâ”


MÂNÂSI.:
Rahmân ve Rahîm olan ALLAH'ın Adıyla.
Hamd, Âlemlerin RABBi ALLAH'a mahsustur..
Azîm olan ALLAH’ım!. Şu mübârek sözlerinle; mü’minlere müjde getiren, müjdeleyen Efendimiz MuhaMMed'e salât ve selâm eyle:

Ve mü’minleri müjdele.. Ve "ALLAH'ın mü'minlerin mükâfatını zâyi etmeyeceğini"

Azîm olan ALLAH’ım!. Şu mübârek sözlerinle; zikreden kalbleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
"Öyle ise BENi zikredin ki BEN de sizi zikredeyim.., ALLAH'ı çokça zikredin.. Ve O’nu, sabah akşam tesbih edin.. O'dur ki, sizi karanlıklardan NÛRa çıkarmak için size Rahmet etmekte; melekleri de (size DUÂ etmektedir). O, mü'minleri çok esirgeyicidir.. O’na (ALLAH’a) kavuştukları gün onların tehiyyeti (karşılanma mükâfatı) "selâm"dır. Ve onlara kerim (ikram edilen) bir ecir (mükâfat) hazırlanmıştır..


Resim

نِسَآؤُكُمْ حَرْثٌ لَّكُمْ فَأْتُواْ حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ وَقَدِّمُواْ لأَنفُسِكُمْ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّكُم مُّلاَقُوهُ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ
Resim--- "Nisâukum harsun lekum, fe’tû harsekum ennâ şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh (mulâkûhu), ve beşşiri’l- mu’minîn (mu’minîne).: Kadınlarınız sizin için tarladır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz öyle yaklaşın. Ve kendiniz için (derecelerinizi arttıracak ameller) takdim edin. Ve ALLAH’a karşı takvâ sâhibi olun ve O’na mülâki olacağınızı (kavuşacağınızı) bilin. Ve mü’minleri müjdele!.” (Bakara 2/223)

يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَفَضْلٍ وَأَنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُؤْمِنِينَ
Resim---"Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve fadlin, ve ennallâhe lâ yudîu ecre’l- mu’minîn (mu’minîne).: Onlar, ALLAH'tan olan ni'meti, fazlı ve "ALLAH'ın mü'minlerin mükâfatını zayi etmeyeceğini" müjdelemek isterler.” (Âl-i İmrân 3/171)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle zikreden kalbleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ
Resim---"Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurun (tekfurûni).: Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.” (Bakara 2/152)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا
Resim---"Yâ eyyuhâllezîne âmen ûzkurûllâhe zikran kesîrâ (kesîran).: Ey iman edenler, ALLAH'ı çokça zikredin.” (Ahzâb 33/41)

وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا
Resim---"Ve sebbihûhu bukraten ve asîlâ (asîlen).: Ve O’nu, sabah akşam tesbih edin.” (Ahzâb 33/42)

هُوَ الَّذِي يُصَلِّي عَلَيْكُمْ وَمَلَائِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا
Resim---"Huvellezî yusallî aleykum ve melâiketuhu li yuhricekum mine’z- zulumâti ilâ’n- nûr, ve kâne bi’l- mu’minîne rahîmâ (rahîmen).: O'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O, mü'minleri çok esirgeyicidir.” (Ahzâb 33/43)

تَحِيَّتُهُمْ يَوْمَ يَلْقَوْنَهُ سَلَامٌ وَأَعَدَّ لَهُمْ أَجْرًا كَرِيمًا
Resim---"Tahiyyetuhum yevme yelkavnehu selâmun, ve eadde lehum ecran kerîmâ (kerîmen).: O’na (ALLAH’a) kavuştukları gün onların tehiyyeti (karşılanma mükâfatı) "selâm"dır. Ve onlara kerim (ikram edilen) bir ecir (mükâfat) hazırlanmıştır.” (Ahzâb 33/44)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil amilîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ.." "ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûne’l- cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâbin.”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil evvebîne bima kâlâllahül azîmu:
“Fe innehu kâne li’l- evvâbîne gafûrâ (gafûran)" "Lehum mâ yeşâûne inde rabbihim, zâlike cezâu’l- muhsinîne.”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri littevvabîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“İnnallâhe yuhıbbut tevvâbîne ve yuhibbu’l- mutetahhirîn” “Ve huvellezî yakbelut tevbete an ibâdihî ve ya’fû ani’s- seyyiâti.”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmuhlasîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Fe men kâne yercû likâe rabbihî felya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ (ehaden).. muhlisîne lehud dîne.”

Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle ihlâsla sâlih amel işleyenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle: Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın.. dînde halis kullar olmaktan (nefslerini halis kılmaktan)..

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle salih amel işleyenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle: Sizden erkek veya kadın amel edenin amelini, Ben kesinlikle zayi etmem.. kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler.

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle çokça tövbe edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle: Muhakkak ki Allah, tevvabin olanları (tövbe edenleri) sever ve temizlenenleri sever. Ve O, kullarının tövbelerini kabul eden ve seyyielerini (günahlarını- kötülüklerini) affedendir.

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle ihlâslasâlih amel işleyenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle: Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın.. dînde halis kullar olmaktan (nefslerini halis kılmaktan)..



Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle çokça tövbe edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:


فَاسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ أَنِّي لاَ أُضِيعُ عَمَلَ عَامِلٍ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى بَعْضُكُم مِّن بَعْضٍ فَالَّذِينَ هَاجَرُواْ وَأُخْرِجُواْ مِن دِيَارِهِمْ وَأُوذُواْ فِي سَبِيلِي وَقَاتَلُواْ وَقُتِلُواْ لأُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلأُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ ثَوَابًا مِّن عِندِ اللّهِ وَاللّهُ عِندَهُ حُسْنُ الثَّوَابِ
Resim---"Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d (ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâ’l- enhâr (enhâru), sevâben min indillâh (indillâhi) vallâhu indehû husnu’s- sevâb (sevâbi).: O zaman Rab'leri, onların dualarına icabet etti. (Şöyle buyurdu): Sizden erkek veya kadın amel edenin amelini, Ben kesinlikle zayi etmem. Siz birbirinizdensiniz. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Ben'im yolumda işkenceye uğrayanların, savaşanların ve öldürülenlerin seyyiatlarını mutlaka örteceğim. Ve onları mutlaka, altlarından nehirler akan cennetlere sokacağım, Allah'ın katından bir mükâfat olarak. Ve Allah, O'nun katında mükâfatların en güzelidir.” (Âl i İmrân 3/195)

مَنْ عَمِلَ سَيِّئَةً فَلَا يُجْزَى إِلَّا مِثْلَهَا وَمَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُوْلَئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ يُرْزَقُونَ فِيهَا بِغَيْرِ حِسَابٍ
Resim--- "Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûne’l- cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb (hisâbin).: "Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler.” (Mü'min 40/40)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle çokça tövbe edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِي نُفُوسِكُمْ إِن تَكُونُواْ صَالِحِينَ فَإِنَّهُ كَانَ لِلأَوَّابِينَ غَفُورًا
Resim--- "Rabbukum a’lemu bi mâ fî nufûsikum, in tekûnû sâlihîne fe innehu kâne li’l- evvâbîne gafûrâ.: Rabbiniz, nefslerinizde olanı (niyetinizi) daha iyi bilir. Eğer salihler olursanız, o taktirde muhakkak ki; O, evvab olanlar/ çokça tevbe eden kimseler için mağfiret edici olur.” (İsrâ 17/25)

لَهُم مَّا يَشَاءونَ عِندَ رَبِّهِمْ ذَلِكَ جَزَاء الْمُحْسِنِينَ
Resim---"Lehum mâ yeşâûne inde rabbihim, zâlike cezâu’l- muhsinîn (muhsinîne).: Diledikleri şeyler, Rab’lerinin katında onlar içindir. İşte bu, muhsinlerin mükâfatıdır.” (Zümer 39/34)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle tövbe edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْمَحِيضِ قُلْ هُوَ أَذًى فَاعْتَزِلُواْ النِّسَاء فِي الْمَحِيضِ وَلاَ تَقْرَبُوهُنَّ حَتَّىَ يَطْهُرْنَ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَمَرَكُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ
Resim---"Ve yes’elûneke ani’l- mahîd (mahîdi), kul huve ezen, fa’tezilûn nisâe fî’l- mahîdi, ve lâ takrabûhunne hattâ yathurn (yathurne) fe izâ tetahherne fe’tûhunne min haysu emerekumullâh (emerekumullâhu) innallâhe yuhıbbut tevvâbîne ve yuhibbu’l- mutetahhirîn (mutetahhirîne).: Sana hayz halinden (kadınların belirli günlerinden) soruyorlar. De ki: “O bir ezadır. Bu yüzden hayz zamanında (belirli günlerinde) kadınlardan (cinsel olarak) uzak durun ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman ise artık Allah’ın emrettiği yerden onlarla biraraya gelin. Muhakkak ki Allah, tevvabin olanları (tövbe edenleri) sever ve temizlenenleri sever.” (Bakara 2/222)

وَهُوَ الَّذِي يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَعْفُو عَنِ السَّيِّئَاتِ وَيَعْلَمُ مَا تَفْعَلُونَ
Resim---"Ve huvellezî yakbelut tevbete an ibâdihî ve ya’fû ani’s- seyyiâti ve ya’lemu mâ tef’alûn (tef’alûne).: Ve O, kullarının tövbelerini kabul eden ve seyyielerini (günahlarını- kötülüklerini) affedendir. Ve yaptığınız şeyleri bilir.” (Şûrâ 42/25)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle ihlas sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

قُلْ إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَمَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا
Resim---"Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun, fe men kâne yercû likâe rabbihî felya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ (ehaden).: De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın." (Kehf 18/110)

وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ
Resim---"Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmû’-s salâte ve yu’tû’z- zekâte ve zâlike dînu’l- kayyimeti.: Ve onlar, Allah için hanifler olarak dînde halis kullar olmaktan (nefslerini halis kılmaktan) ve namazı ikame etmekten ve zekâtı vermekten başka bir şeyle emrolunmadılar. İşte kayyum dîn (kıyâmete kadar devam edecek dîn) budur.” (Beyyine 98/5)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilmusallîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve ekımıs salâte, inne’s- salâte tenhâ ani’l- fahşâi ve’l- munkeri.”
“ekımı’s- salâte ve’mur bi’l- ma’rûfi venhe ani’l- munkeri vasbir alâ mâ esâbeke, inne zâlike min azmi’l- umûri.”


ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilhâşiîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Vesteînû bi’s- sabri ve’s- salât (salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâ’l- hâşiîne.” “Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûne.”
“Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkı’s- semâvâti ve’l- ard (ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ (bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâri.”


ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lissâbirîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“innemâ yuveffe’s- sâbirûne ecrahum bi gayri hisâbin.” “ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulû’l- elbâb.”


Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle namazı dosdoğru kılanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder)..
Namazı ikame et (namaz kıl)! Ma’ruf ile (irfanla, iyilikle) emret ve münkerden (kötülükten) nehyet (münkeri yasakla, mani ol). Ve sana isabet eden şeylere (musîbetlere) sabret. Muhakkak ki bu, azmedilen (mutlaka yapılması gereken) işlerdendir..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle Rabbinin emirlerine itaat eden huşu sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
(Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.
Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.”
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.”


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir.. . Ve işte onlar; onlar ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleri).



Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle namazı dosdoğru kılanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
Resim---"Utlu mâ ûhıye ileyke mine’l- kitâbi ve ekımıs salâte, inne’s- salâte tenhâ ani’l- fahşâi ve’l- munker (munkeri), ve le zikrullâhi ekber (ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn (tasneûne).: Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.” (Ankebût 29/45)

يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ
Resim---"Yâ buneyye ekımı’s- salâte ve’mur bi’l- ma’rûfi venhe ani’l- munkeri vasbir alâ mâ esâbeke, inne zâlike min azmi’l- umûr (umûri).: Ey yavrum, namazı ikame et (namaz kıl)! Ma’ruf ile (irfanla, iyilikle) emret ve münkerden (kötülükten) nehyet (münkeri yasakla, mani ol). Ve sana isabet eden şeylere (musîbetlere) sabret. Muhakkak ki bu, azmedilen (mutlaka yapılması gereken) işlerdendir.(Lokmân 31/17)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle Rabbinin emirlerine itaat eden huşu sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

وَاسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلاَّ عَلَى الْخَاشِعِينَ
Resim---"Vesteînû bi’s- sabri ve’s- salât (salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâ’l- hâşiîn(hâşiîne).: (Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.” (Bakara 2/45)

الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلاَقُو رَبِّهِمْ وَأَنَّهُمْ إِلَيْهِ رَاجِعُونَ
Resim---"Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn (râciûne).: Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.” (Bakara 2/46)

الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىَ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Resim---"Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkı’s- semâvâti ve’l- ard (ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ (bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr (nârı).: Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.” (Âl i İmrân 3/191)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:


قُلْ يَا عِبَادِ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَأَرْضُ اللَّهِ وَاسِعَةٌ إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ
Resim---"Kul yâ ıbâdıllezîne âmenûttekû rabbekum, lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ hasenetun, ve ardullâhi vâsiatun, innemâ yuveffe’s- sâbirûne ecrahum bi gayri hisâb (hisâbin).: De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah'ın arz'ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir." (Zümer 39/10)

الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُوْلَئِكَ هُمْ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
Resim---"Ellezîne yestemiûne’l- kavle fe yettebiûne ahsenehu, ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulû’l- elbâb (elbâbi).: Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah’ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleri).(Zümer 39/18)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim RASÛL ALLAH..

Resim

ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilhâifîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetâni.” “Ve emmâ men hâfe makâme rabbihî ve nehân nefse ani’l- hevâ.” “Fe inne’l- cennete hiye’l- me’vâ”

ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilmüttakîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve rahmetî vesiat kulle şey’in, fe se ektubuhâ lillezîne yettekûne ve yu’tûne’z- zekâte vellezîne hum bi âyâtinâ yu’minûne.” “Ellezîne yettebiûne’r- resûlen nebiyye’l- ummiyye” “lehum cezâud dı’fi bimâ amilû ve hum fî’l- gurufâti âminûne.”

ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilmühbitîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve beşşiri’l- muhbitîne” “Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum.” “Vellezîne yu’tûne mâ âtev ve kulûbuhum veciletun ennehum ilâ rabbihim râciûne”

ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lissabirîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve beşşiri’s- sâbirîn.” “Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûne.” “Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humu’l- muhtedûne” “İnnî cezeytuhumu’l- yevme bimâ saberû ennehum humu’l- fâizûne”


Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle Rabbinin huzurunda hesap vermekten korkan kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır.
Ve fakat, kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa).
O taktirde, muhakkak ki cennet, o, barınacak yerdir..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle muttakileri (takvâ sahiblerini) müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır; onu korkup sakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım.
Ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar.
İşte onlar, onlar için amelleri sebebiyle kat kat mükâfat vardır. Ve onlar, yüksek makamlarda emin (emniyette) olanlardır…


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle itaatkâr ve tevazu sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve muhbitleri müjdele.
Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalbleri ürperir;
Ve onlar vereceklerini verirler. Onlar, Rab’lerine geri dönenler (ulaşanlar) olduğundan onların kalbleri titrer..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve sabredenleri müjdele..
Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O’na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O’na döneceğiz (ulaşacağız).” Derler..
İşte onlar (dünya hayatında Allah’a mutlaka döneceklerinden emin olanlar) ki Rab’lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir. İşte onlar, onlar hidayete ermiş olanlardır..
Muhakkak ki Ben, onlar sabırlarından dolayı kurtuluşa erenler olduğundan, bugün onlara mükâfatlarını verdim..


Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle Rabbinin huzurunda hesap vermekten korkan kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle.:


وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ
Resim---"Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetâni.: Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır.” (Rahmân 55/46)

وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَى
Resim---"Ve emmâ men hâfe makâme rabbihî ve nehân nefse ani’l- hevâ.: Ve fakat, kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa).” (Naziât 79/40)

فَإِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوَى
Resim---"Fe inne’l- cennete hiye’l- me’vâ.: O taktirde, muhakkak ki cennet, o, barınacak yerdir.” (Naziât 79/41)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle muttakileri (takvâ sahiblerini) müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

وَاكْتُبْ لَنَا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ إِنَّا هُدْنَا إِلَيْكَ قَالَ عَذَابِي أُصِيبُ بِهِ مَنْ أَشَاء وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ فَسَأَكْتُبُهَا لِلَّذِينَ يَتَّقُونَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَالَّذِينَ هُم بِآيَاتِنَا يُؤْمِنُونَ
Resim---"Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fî’l- âhırati innâ hudnâ ileyke, kâle azâbî usîbu bihî men eşâu ve rahmetî vesiat kulle şey’in, fe se ektubuhâ lillezîne yettekûne ve yu’tûne’z- zekâte vellezîne hum bi âyâtinâ yu’minûn (yu’minûne).: Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik. Dedi ki: "Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır; onu korkup sakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım." (A’râf 7/156)

الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Resim---"Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyye’l- ummiyye ellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti ve’l- incîli ye’muruhum bi’l- ma’rûfi ve yenhâhum ani’l- munkeri ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimu’l- habâise ve yedau anhum ısrahum ve’l- aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu, ulâike humu’l- muflihûn (muflihûne).: Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.” (A’râf 7/157)

وَمَا أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُم بِالَّتِي تُقَرِّبُكُمْ عِندَنَا زُلْفَى إِلَّا مَنْ آمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ جَزَاء الضِّعْفِ بِمَا عَمِلُوا وَهُمْ فِي الْغُرُفَاتِ آمِنُونَ
Resim---"Ve mâ emvâlukum ve lâ evlâdukum billetî tukarribukum indenâ zulfâ illâ men âmene ve amile sâlihan fe ulâike lehum cezâud dı’fi bimâ amilû ve hum fî’l- gurufâti âminûn (âminûne).: Ve sizin mallarınız ve evlâtlarınız katımızda sizi, Bize yaklaştıracak yüksek değere sahip değildir. Âmenû olan ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar hariç. İşte onlar, onlar için amelleri sebebiyle kat kat mükâfat vardır. Ve onlar, yüksek makamlarda emin (emniyette) olanlardır.” (Sebe 34/37)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle itaatkâr ve tevazu sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتِينَ
Resim---"Ve li kulli ummetin cealnâ menseken li yezkurûsmallâhi alâ mâ razakahum min behîmeti’l- en’âm (en’âmi), fe ilâhukum ilâhun vâhıdun fe lehû eslimû ve beşşiri’l- muhbitîn (muhbitîne).: Ve Biz, bütün ümmetler için (kurban konusunda aynı) usulleri tayin ettik ki onlara, (Allah’ın) rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah’ın İsmi’ni zikretsinler (Allah’ın İsmi ile kurbanları kessinler). O halde, sizin İlâhınız Tek Bir İlâh’tır. Öyleyse O’na teslim olun! Ve muhbitleri müjdele.” (Hacc 22/34)

الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---"Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum va’s- sâbirîne alâ mâ esâbehum ve’l- mukîmi’s- salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalbleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.” (Hacc 22/35)

وَالَّذِينَ يُؤْتُونَ مَا آتَوا وَّقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَى رَبِّهِمْ رَاجِعُونَ
Resim---"Vellezîne yu’tûne mâ âtev ve kulûbuhum veciletun ennehum ilâ rabbihim râciûn (râciûne).: Ve onlar vereceklerini verirler. Onlar, Rab’lerine geri dönenler (ulaşanlar) olduğundan onların kalbleri titrer.” (Mü’minûn 23/60)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ
Resim---"Ve le nebluvennekum bi şey’in mine’l- havfi ve’l- cûi ve naksın mine’l- emvâli ve’l- enfusi ve’s- semerât (semerâti),ve beşşiri’s- sâbirîn (sâbirîne).: Ve sizi mutlaka korku ve açlıktan ve mal, can ve ürün eksikliğinden imtihan ederiz. Ve sabredenleri müjdele.” (Bakara 2/155)

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
Resim---"Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (râciûne).: Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O’na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O’na döneceğiz (ulaşacağız).” derler.” (Bakara 2/156)

أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ
Resim---"Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humu’l- muhtedûn (muhtedûne).: İşte onlar (dünya hayatında Allah’a mutlaka döneceklerinden emin olanlar) ki Rab’lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir. İşte onlar, onlar hidayete ermiş olanlardır.” (Bakara 2/157)

إِنِّي جَزَيْتُهُمُ الْيَوْمَ بِمَا صَبَرُوا أَنَّهُمْ هُمُ الْفَائِزُونَ
Resim---"İnnî cezeytuhumu’l- yevme bimâ saberû ennehum humu’l- fâizûn (fâizûne).: Muhakkak ki Ben, onlar sabırlarından dolayı kurtuluşa erenler olduğundan, bugün onlara mükâfatlarını verdim.” (Mü'minûn 23/111)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim RASÛL ALLAH..


Resim


ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilkâzimîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve’l- kâzımîne’l- gayza ve’l- âfîne anin nâs (nâsi), vallâhu yuhibbu’l- muhsinîne”
“fe men afâ ve asleha fe ecruhu alâllâh (alâllâhi), innehu lâ yuhıbbu’z- zâlimîne.”



ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lil muhsinîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve ahsinû, innallâhe yuhıbbu’l- muhsinîne.” “Men câe bi’l- haseneti fe lehu aşru emsâlihâ, ve men câe bi’s- seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûne.”


ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilmütesaddikîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve en tesaddekû hayrun lekum in kuntum ta’lemûne” innallâhe yeczî’l- mutesaddikîne.”


ALLAHümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi’l- beşiri’l- mübeşşiri lilmünfikîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne)”
“ve mâ enfaktum min şeyin fe huve yuhlifuhu.”


Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle öfkelerini yenenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve darlıkta (Allah için) infâk ederler (verirler) ve onlar öfkelerini yutanlardır (tutanlardır) ve insanları affedenlerdir. Ve Allah, muhsinleri sever
Fakat kim affeder ve ıslâh ederse artık onun ecri (mükâfatı) Allah’a aittir. Muhakkak ki O (Allah), zalimleri sevmez.



Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle güzel davranışlarda bulunan kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve ahsen olun! Muhakkak ki Allah, muhsinleri sever.
Kim (Allah’ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur. Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden başkası ile cezalandırılmaz. Ve onlar zulm olunmazlar.


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle sadaka verenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve (alacağınızı) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır. Keşke bilseydiniz.
Muhakkak ki; Allah sadaka verenlerin mükâfatını verir..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle kazançlarını hayır yollarında sarf edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (başkalarına verirler)
O, onun karşılığını verir...


Resim

الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ
Resim---"Ellezîne yunfikûne fî’s- serrâi ved darrâi ve’l- kâzımîne’l- gayza ve’l- âfîne anin nâs (nâsi), vallâhu yuhibbu’l- muhsinîn (muhsinîne).: Onlar (muttekîler), bollukta ve darlıkta (Allah için) infâk ederler (verirler) ve onlar öfkelerini yutanlardır (tutanlardır) ve insanları affedenlerdir. Ve Allah, muhsinleri sever.” (Âl-i İmrân 3/134)

وَجَزَاء سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِّثْلُهَا فَمَنْ عَفَا وَأَصْلَحَ فَأَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ
Resim---"Ve cezâu seyyietin, seyyietun misluhâ, fe men afâ ve asleha fe ecruhu alâllâh (alâllâhi), innehu lâ yuhıbbu’z- zâlimîn (zâlimîne).: Bir kötülüğün cezası onun misli kadar kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslâh ederse artık onun ecri (mükâfatı) Allah’a aittir. Muhakkak ki O (Allah), zalimleri sevmez.” (Şûrâ 42/40)

وَأَنفِقُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَلاَ تُلْقُواْ بِأَيْدِيكُمْ إِلَى التَّهْلُكَةِ وَأَحْسِنُوَاْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ
Resim---"Ve enfikû fî sebîlillâhi ve lâ tulkû bi eydîkum ilet tehluketi, ve ahsinû, innallâhe yuhıbbu’l- muhsinîn (muhsinîne).: Ve (mallarınızı) Allah yolunda infâk edin (başkalarına verin)! Ve de kendi elinizle (kendinizi) tehlikeye atmayın!. Ve ahsen olun! Muhakkak ki Allah, muhsinleri sever. (Bakara 2/195)

مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلاَ يُجْزَى إِلاَّ مِثْلَهَا وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
Resim---"Ve men câe bi’s- seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn (yuzlemûne).: Kim (Allah’ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur. Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden başkası ile cezalandırılmaz. Ve onlar zulmolunmazlar.” (En'âm 6/160)

وَإِن كَانَ ذُو عُسْرَةٍ فَنَظِرَةٌ إِلَى مَيْسَرَةٍ وَأَن تَصَدَّقُواْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Resim---"Ve in kâne zû usratin fe naziratun ilâ meysereh (meyseretin) ve en tesaddekû hayrun lekum in kuntum ta’lemûn (ta’lemûne).: Eğer (borçlu) zor durumda ise (ödeyemeyecekse) o taktirde durumu kolaylaşıncaya kadar beklenmelidir. Ve (alacağınızı) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır. Keşke bilseydiniz.” (Bakara 2/280)

فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَيْهِ قَالُواْ يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُّزْجَاةٍ فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَآ إِنَّ اللّهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّقِينَ
Resim---"Fe lemmâ dehalû aleyhi kâlû yâ eyyuhâ’l- azîzu messenâ ve ehlenâd durru ve ci’nâ bi bidâatin muzcâtin fe evfi lenâ’l- keyle ve tesaddak aleynâ, innallâhe yeczî’l- mutesaddikîn (mutesaddikîne).: Bundan sonra onun huzuruna girince şöyle dediler: “Ey azîz! Bize ve ailemize şiddetli darlık dokundu ve biz az sermaye ile geldik. Artık bize ölçeği tam olarak ver ve bize tasadduk et (sadaka ver). Muhakkak ki; Allah sadaka verenlerin mükâfatını verir.” (Yusûf 12/88)

الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Resim---"Ellezîne yu’minûne bi’l- gaybi ve yukîmûne’s- salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn (yunfikûne).: Onlar (takvâ sahipleridir) ki, gaybe (gaybte Allah’a) îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (başkalarına verirler).” (Bakara 2/3)

قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَهُ وَمَا أَنفَقْتُم مِّن شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
Resim---"Kul inne rabbî yebsutur rızka li men yeşâu min ibâdihî ve yakdiru lehu, ve mâ enfaktum min şeyin fe huve yuhlifuhu, ve huve hayrur râzikîn (râzikîne).: De ki: "Muhakkak ki benim Rabbim, kullarından dilediği kimseye rızkı genişletir ve taktir eder (daraltır). Ve bir şey infâk ettiğiniz (verdiğiniz) zaman (o taktirde) O, onun karşılığını verir. Ve O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe 34/39)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim RASÛL ALLAH..


Resim

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril Mübeşşiri lilşâkirîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“veşkurû ni’metallâhi in kuntum iyyâhu ta’budûne”
“le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîdun”


Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lissâilîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Fe innî karîb (karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni.” “d’ûnî estecib lekum”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lissâlihîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Enne’l- arda yerisuhâ ıbâdiye’s- sâlihûne.”
“Ulâike humu’l- vârisûn”
“Ellezîne yerisunel firdevse hüm fîhâ hâlidûne.”


Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmusallîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alân nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmen.” “yu’tikum kifleyni min rahmetihî ve yec’al lekum nûran temşûne bihî ve yagfir lekum, vallâhu gafûrun rahîmun.”


Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle şükredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Ve eğer siz, yalnız O’na kul olduysanız, Allah’ın nimetlerine şükredin!
Eğer şükrederseniz (ni’metlerinizi) artırırım, eğer küfredenlerden olursanız muhakkak ki azabım şiddetlidir..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle dua edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim..
Bana dua ediniz ki size icâbet edeyim..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle salih kullarını müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
arza salih kullarımızın varis olacağını, yazdık
İşte onlar, varis olanlardır (mirasın sahipleridir
Onlar, firdevs cennetine varis olacaklardır. Onlar, orada ebedî kalacaklardır.


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle Peygamber Efendimize salat edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.
Size kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir..


Resim

فَكُلُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّهُ حَلالاً طَيِّبًا وَاشْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ
Resim--- "Fe kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben veşkurû ni’metallâhi in kuntum iyyâhu ta’budûn (ta’budûne).: Öyleyse Allah’ın sizi rızıklandırdığı helâl ve tayyib (güzel, temiz) olan şeylerden yeyin! Ve eğer siz, yalnız O’na kul olduysanız, Allah’ın nimetlerine şükredin!” (Nahl 16/114)

وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ
Resim--- "Ve iz teezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd (şedîdun).: Ve o zaman Rabbiniz size bildirmişti ki; eğer şükrederseniz (ni’metlerinizi) artırırım, eğer küfredenlerden olursanız muhakkak ki azabım şiddetlidir.” (İbrahîm 14/7)

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Resim---"Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb (karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, felyestecîbû lî velyu’minû bî leallehum yerşudûn (yerşudûne).: Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).” (Bakara 2/186)

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Resim---"Ve kâle rabbukumu d’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhırîn (dâhırîne).: Ve Rabbimiz, şöyle buyurdu: "Bana dua ediniz ki size icabet edeyim. Bana kul olmaktan kibirlenenler, muhakkak ki hakir ve zelil olarak cehenneme girecekler." (Mü’min 40/60)

وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِي الزَّبُورِ مِن بَعْدِ الذِّكْرِ أَنَّ الْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ الصَّالِحُونَ
Resim---"Ve lekad ketebnâ fî’z- zebûri min ba’di’z- zikri enne’l- arda yerisuhâ ıbâdiye’s- sâlihûne (sâlihûne).: Andolsun ki; zikirden (Tevrat’tan) sonra Zebur’da, arza salih kullarımızın varis olacağını, yazdık.” (Enbiyâ 21/105)

أُوْلَئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَ
Resim---"Ulâike humu’l- vârisûn (vârisûne).: İşte onlar, varis olanlardır (mirasın sahipleridir).” (Mü’minûn 23/10)

الَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Resim---"Ellezîne yerisûne’l- Firdevs (firdevse), hum fîhâ hâlidûn (hâlidûne).: Onlar, firdevs cennetine varis olacaklardır. Onlar, orada ebedî kalacaklardır.” (Mü’minûn 23/11)

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle Peygamber Efendimize salat edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:

إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
Resim---"İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alân nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ (teslîmen).: Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.!” (Ahzâb 33/56)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَآمِنُوا بِرَسُولِهِ يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِن رَّحْمَتِهِ وَيَجْعَل لَّكُمْ نُورًا تَمْشُونَ بِهِ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Resim---"Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve âminû bi resûlihî yu’tikum kifleyni min rahmetihî ve yec’al lekum nûran temşûne bihî ve yagfir lekum, vallâhu gafûrun rahîm (rahîmun).: Ey iman edenler, Allah'tan sakınıp korkun ve O'nun elçisine iman edin, size kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Hadîd 57/28)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12881
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MUHAMMEDİ TASAVVUF

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim RASÛL ALLAH..


Resim

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmübeşşirîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“Ve beşşirillezîne âmenû ve amilû’s- sâlihâti”
“Lehumu'l- buşrâ fî’l- hayâtid dunyâ ve fî’l- âhırati, lâ tebdîle li kelimâtillâh (kelimâtillâhi), zâlike huve’l- fevzu’l- azîm (azîmu).”


Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi'l- beşiri'l- mübeşşiri li'l- fâizîne bimâ kâlâllahu'l- azîmu:
“ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmen.”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi'l- beşiri'l- mübeşşiri li'z- zahidîne bimâ kâlâllahül azîmu:
“El mâlu ve’l- benûne zînetu’l- hayâtid dunyâ, ve’l- bâkıyâtu’s- sâlihâtu hayrun inde rabbike sevâben ve hayrun emelen.”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi'l- beşiri'l- mübeşşiri li'l- ümmiyyîne bimâ kâlâllahu'l- azîmu:
“Kuntum hayra ummetin uhricet li'n- nâsi te’murûne bi’l- ma’rûfi ve tenhevne ani’l- munkeri.”

Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedi'l- beşiri'l- mübeşşiri li'l- mustafîne bimâ kâlâllahu'l- azîmu:
“Summe evresnâ’l- kitâbellezînastafeynâ min ibâdinâ, fe minhum zâlimun li nefsihî, ve minhum muktesidun, ve minhum sâbikun bi’l- hayrâti bi iznillâhi, zâlike huve’l- fadlu’l- kebîru..”



Resim

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle dünya ve ahiret hayırlarıyla müjdelenenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele.
Onlara, dünya hayatında ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardır. Allah’ın sözü değişmez. İşte O, fevz-ül azîmdir..


Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle kurtuluşa erenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, artık o en büyük kurtuluşla kurtulmuştur..

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle ahiret hayatını dünya nimetlerine tercih edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Mal ve çocuklar dünya hayatının ziynetidir (süsüdür). Bâki (kalıcı) olan salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller), sevap olarak ve emel (ümit) olarak, Rabbinin katında daha hayırlıdır..

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle kendi ümmetine tabi olanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır..

Azîm olan ALLAH’ım, şu mübârek sözlerinle seçilmiş kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm eyle:
Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Böylece onlardan bir kısmı nefsine zulmedicidir, onlardan bir kısmı muktesittir. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlardır. İşte o ki o, büyük fazıldır..


Resim

وَبَشِّرِ الَّذِين آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنْهَا مِن ثَمَرَةٍ رِّزْقاً قَالُواْ هَذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِن قَبْلُ وَأُتُواْ بِهِ مُتَشَابِهاً وَلَهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Resim---"Ve beşşirillezîne âmenû ve amilû’s- sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihe’l- enhâr (enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl (kablu) ve utû bihî muteşâbihâ (muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn (hâlidûne).: (Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.” (Bakara 2/25)

لَهُمُ الْبُشْرَى فِي الْحَياةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ لاَ تَبْدِيلَ لِكَلِمَاتِ اللّهِ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Resim---"Lehumul buşrâ fî’l- hayâtid dunyâ ve fî’l- âhırati, lâ tebdîle li kelimâtillâh (kelimâtillâhi), zâlike huve’l- fevzu’l- azîm (azîmu).: Onlara, dünya hayatında ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardır. Allah’ın sözü değişmez. İşte O, fevz-ül azîmdir.” (Yûnûs 10/64)

يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَن يُطِعْ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا
Resim---"Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbekum, ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ (azîmen).: Ki O (Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, artık o en büyük kurtuluşla kurtulmuştur.” (Ahzâb 33/71)

الْمَالُ وَالْبَنُونَ زِينَةُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ أَمَلًا
Resim---"El mâlu ve’l- benûne zînetu’l- hayâtid dunyâ, ve’l- bâkıyâtu’s- sâlihâtu hayrun inde rabbike sevâben ve hayrun emelâ (emelen).: Mal ve çocuklar dünya hayatının ziynetidir (süsüdür). Bâki (kalıcı) olan salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller), sevap olarak ve emel (ümit) olarak, Rabbinin katında daha hayırlıdır.” (Kehf 18/46)

كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُم مِّنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ
Resim---"Kuntum hayra ummetin uhricet lin nâsi te’murûne bi’l- ma’rûfi ve tenhevne ani’l- munkeri ve tu’minûne billâh (billâhi), ve lev âmene ehlu’l- kitâbi le kâne hayran lehum, minhumu’l- mu’minûne ve ekseruhumu’l- fâsikûn (fâsikûne).: Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır.” (Âl-i İmrân 3/110)

ثُمَّ أَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذِينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ وَمِنْهُم مُّقْتَصِدٌ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِإِذْنِ اللَّهِ ذَلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبِيرُ
Resim---"Summe evresnâ’l- kitâbellezînastafeynâ min ibâdinâ, fe minhum zâlimun li nefsihî, ve minhum muktesidun, ve minhum sâbikun bi’l- hayrâti bi iznillâhi, zâlike huve’l- fadlu’l- kebîr (kebîru).: Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Böylece onlardan bir kısmı nefsine zulmedicidir, onlardan bir kısmı muktesittir. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlardır. İşte o ki o, büyük fazıldır.” (Fâtır 35/32)
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön