MARİFET NURU

Ahmed Er Rufaî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
sefer
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 10
Kayıt: 09 Tem 2009, 02:00

MARİFET NURU

Mesaj gönderen sefer »

Ahmed’er-Rufâi hazretlerinin Hâletu Ehli’l – Hakîka Ma’allah adlı eserinden âcizâne istifâde etmeye çalışıyorum. Sizlerlede paylaşmak istedim;

Abbas b. Abdulmuttalib rivâyet ediyor (ALLAH razı olsun)

Peygamberimiz S.A.V. şöyle buyuruyorlar:

“ALLAH’ı yaratıcı bilen, Muhammed-i (A.S.) peygamber olarak kabul eden, din olarak İslâmiyeti seçen kimse, îman tadını aldı.”

Bu hadis-i şerifte belirtilen hal bir zevk işidir; HAKKa bağlılıktan doğar. Bu bağlılık da ALLAH’ı bilmektir; bilgi marifet' demektir. Bu bir nurdur; ALLAH, sevdiği kulların kalbine koyar. Bundan daha yüce, bu nurdan daha büyük birşey yoktur. Çünkü mârifet nûrudur. Mârifetin hakîki anlamı kalbin yaratıcı ile diri olması demektir.

Mârifet üç dallı bir ağaç gibidir; Tevhid, Tecrid ve Tefrid’tir.
Tevhid ikrar mânâsınadır.
Tecrid, ihlas demektir.
Tefrid, her halde O’na bağlanmaktır. O’ndan başkasını bırakmaktır. Tefrid’in mânâsı budur.

Tevhid’in ilk basamağı: HAKK'a yapılması vehmedilen her çeşit şirki bırakmaktır.
Tecrid’in ilk basamağı: Bi'l-cümle sebeplerden kesilmektir.
Tefrid’in ilk basamağı:Yersiz, şekilsiz, nisbetsiz olarak ALLAH’a bağlanmaktır, ona mal olmaktır. Bu hal en çok ağır olandır. Buna ermek için sayacağımız beş şartın bulunması lazımdır;

1-Gizlide, âşikârede ALLAH’dan korkmak
2-Her çeşit kulluk vazîfelerini yerine getirmek
3-Her bakımdan ilâhi emirler önünde boyun eğmektir
4-İhlas sâhibi olmak. Bu ihlasın sözde, işte ve niyyette olması şarttır.
5-Her halde ve her işte dâima ALLAH’a yakın olduğunu, ALLAH’ın kendisine şah damarından daha yakın olduğunu murâkabe etmek.
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Rabbimm muhabbetinizi bereketlendirsin inş...

Rabbim irademizi inayetsiz bilgimizi hikmetsiz, vakitleri aşksız bırakmasın inşallah…

amin...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
sefer
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 10
Kayıt: 09 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen sefer »

Ahmed’er-Rufâi hazretlerinin Hâletu Ehli’l – Hakîka Ma’allah adlı eserinden:
Ammar b. Yasir rivayet ediyor (Allah razı olsun);

Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyorlar; “İki yüzlü dünya adamı olur, iki dilli ateşe yakışır.”

İşte bu sebeple arifler yüzlerini yalnız Allah’a çevirdiler. Her hallerinde yalnız onu görürler. Hiçbir arif kişide iki yüz görmek mümkün değildir. İşte bu hikmetten olarak, bir Hak arayıcısının iki efendisi olmaz derler.

Bu yolda yalnız Peygambere uyana uymak gerek. Hak yolu arayanlar Peygambere uyanı bulmalıdırlar. Kendini beğenmiş olanlara ve kuru iddia sahiplerine uyulmaz. Manevi hal ancak Peygamberden gelir. Babadan oğula geçmez. Peygambere uymadan boş bir davaya kapılanlar varsa yanılıyorlar.

İşte bu çok mühimdir. Yukarıda zikrettiğimiz Hadis-i Şerif bize bunu anlatmaktadır.
Cevapla

“►Ahmed Er Rufaî◄” sayfasına dön