(Mücâdele -7)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir
HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 1
- NuruM
- Saygın Üye
- Mesajlar: 350
- Kayıt: 22 Mar 2008, 02:00
Bismillahirrahmanirrahim
الَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهْدَ اللَّهِ مِن بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَن يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِي الأَرْضِ أُولَـئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
"Onlar ki söz verdikten sonra sözlerinden (Ahdullah) dönerler..." (Bakara 2/27)
الَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهْدَ اللَّهِ مِن بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَن يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِي الأَرْضِ أُولَـئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
"Onlar ki söz verdikten sonra sözlerinden (Ahdullah) dönerler..." (Bakara 2/27)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/NuruMimza.gif[/img]
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
- ferhat
- Üye
- Mesajlar: 49
- Kayıt: 24 Ara 2007, 02:00
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5156
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 1
"Euzu billâhi’s-semî'il-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîmi min hemzihi ve nefhihi ve nefsih:Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ فِيهَا أَنْهَارٌ مِّن مَّاء غَيْرِ آسِنٍ وَأَنْهَارٌ مِن لَّبَنٍ لَّمْ يَتَغَيَّرْ طَعْمُهُ وَأَنْهَارٌ مِّنْ خَمْرٍ لَّذَّةٍ لِّلشَّارِبِينَ وَأَنْهَارٌ مِّنْ عَسَلٍ مُّصَفًّى وَلَهُمْ فِيهَا مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَمَغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ كَمَنْ هُوَ خَالِدٌ فِي النَّارِ وَسُقُوا مَاء حَمِيمًا فَقَطَّعَ أَمْعَاءهُمْ
---"Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), fîhâ enhârun min mâin gayri âsin(âsinin), ve enhârun min lebenin lem yetegayyer ta’muh(ta’muhu), ve enhârun min hamrin lezzetin liş şâribîn(şâribîne), ve enhârun min aselin musaffâ(musaffen), ve lehum fîhâ min kullis semerâti ve magfiretun min rabbihim, ke men huve hâlidun fîn nâri ve sukû mâen hamîmen fe kattaa em’âehum: Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?” (Muhammed 47/15)
Sadakallâhu'l-azîm
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ فِيهَا أَنْهَارٌ مِّن مَّاء غَيْرِ آسِنٍ وَأَنْهَارٌ مِن لَّبَنٍ لَّمْ يَتَغَيَّرْ طَعْمُهُ وَأَنْهَارٌ مِّنْ خَمْرٍ لَّذَّةٍ لِّلشَّارِبِينَ وَأَنْهَارٌ مِّنْ عَسَلٍ مُّصَفًّى وَلَهُمْ فِيهَا مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَمَغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ كَمَنْ هُوَ خَالِدٌ فِي النَّارِ وَسُقُوا مَاء حَمِيمًا فَقَطَّعَ أَمْعَاءهُمْ
---"Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), fîhâ enhârun min mâin gayri âsin(âsinin), ve enhârun min lebenin lem yetegayyer ta’muh(ta’muhu), ve enhârun min hamrin lezzetin liş şâribîn(şâribîne), ve enhârun min aselin musaffâ(musaffen), ve lehum fîhâ min kullis semerâti ve magfiretun min rabbihim, ke men huve hâlidun fîn nâri ve sukû mâen hamîmen fe kattaa em’âehum: Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?” (Muhammed 47/15)
Sadakallâhu'l-azîm
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5156
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 1
"Euzu billâhi’s-semî'il-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîmi min hemzihi ve nefhihi ve nefsih:Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ فَكَذَّبُوا عَبْدَنَا وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ
---Kezzebet kablehum kavmu nûhın fe kezzebu abdenâ ve kâlû mecnûnun vezducir(vezducire) : Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. (Kamer 54/9)
Sadakallâhu'l-azîm
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ فَكَذَّبُوا عَبْدَنَا وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ
---Kezzebet kablehum kavmu nûhın fe kezzebu abdenâ ve kâlû mecnûnun vezducir(vezducire) : Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. (Kamer 54/9)
Sadakallâhu'l-azîm
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5156
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 1
"Euzu billâhi’s-semî'il-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîmi min hemzihi ve nefhihi ve nefsih:Kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve kötü nefesinden her şeyi en iyi işiten ve bilen Allah'a sığınırım."
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
تَجْرِي بِأَعْيُنِنَا جَزَاء لِّمَن كَانَ كُفِرَ
---Tecrî bi a’yuninâ, cezâen li men kâne kufir(kufire). : İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu (Kamer 54/14)
Sadakallâhu'l-azîm
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
تَجْرِي بِأَعْيُنِنَا جَزَاء لِّمَن كَانَ كُفِرَ
---Tecrî bi a’yuninâ, cezâen li men kâne kufir(kufire). : İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu (Kamer 54/14)
Sadakallâhu'l-azîm
- YA HAY
- Dost Üye
- Mesajlar: 70
- Kayıt: 18 Eyl 2011, 08:15
Re: HER GÜN BİR AYET EKLEYELİM - 1
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى
“Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.: Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.” (Duhâ 93/3)
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى
“Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.: Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.” (Duhâ 93/3)
Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.