AYNA'da

Basın, Haberler ve Gündemle alakalı konular. (Siyaset ve politika yasaktır!)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

AYNA'da

Mesaj gönderen Gul »

Bir mimar olmayı çok istemiştim!..

Resim

"KUL İHVANİ'MİZLE İZNİK'TE Kİ ALLAH DOSTLARI ZİYARETİMİZ!"i okuyunca çini ve kalem süsleme sanatlarıyla ilgili biraz bilgi edineyim dedim. Bu konuyla ilgili nette araştırma yaptıkça lise yıllarındaki mimar olma sevdam aklıma geldi. Kent haber de çok güzel bir yazı dizisine rastladım. Sizlerle paylaşayım istedim.


05 Şubat 2007, Pazartesi, 18:45:18’ te KENT HABER’de Mimarlık Sanatına Genel Bir Bakış (I) başlıklı yazıdan özet şeklinde alınmıştır. Yazarına çok teşekkür ediyorum.


Resim


Aslında kentler ve kentleri oluşturan yapılar, insanların içli dışlı oldukları ve 24 saat yaşadıkları mekânlar.

Mimarlığı, insanın barınma ve diğer yaşamsal işlevlerini karşılayan yapı sanatı şeklinde tarif, bir bakıma işi yalına indirgemek oluyor. Mimarlık, bu ana işlevleri yanında, iç ve dış mekânlarda düzenlediği görsel imgelerle estetik değerler oluşturabildiği oranda bir güzel sanat oluyor. Bu sanat da, diğer güzel sanatlarda olduğu gibi, çağın teknolojik olanakları ve kültür birikimleri ile beraber, devletin, dolayısı ile toplumun ekonomik düzeyi ve politik rejiminden etkilenerek oluşuyor. Kısaca mimarlık, toplumun aynası oluyor.

İnsanlık, mimarlık alanında ilk çağlardan başlayarak günümüze kadar çeşitli evrelerden geçmiştir. Yani geçmişin mimarlık yapıtları, insanlık tarihinin yansıması olmuştur. Bakın, mimarlık ne evlerden geçerek günümüze kadar gelmiş, başlıklar halinde hatırlayalım:


*İlk mimarlık (Mağaralardan köylere yerleşim. Yoğunluk artışı sonucu kentleşme)

*Mısır – Mezopotamya – Hitit (Geometrik düzenli ve kalıcı bir mimarlık)

*Küçük Asya’da İon, Ege’de Grek (Geometrik düzenle beraber orantı mimarlığı)

*Uzak Doğu (Mistik yaşama ve derin felsefeye paralel şaheserler)

*Pers – Horasan (İleri tuğla ve çini işçiliği, soğan kubbeler)

*Roma (İmparatorluğun yapıtlara yansıyan haşmeti + Kemer ve kubbeye geçiş)

*Bizans (Hıristiyanlığın etkisi ile yapıtlarda göksellik)

*Selçuklu (Horasan ve Anadolu mimarilerinin başarılı bileşimi)

*Osmanlı (Kemer – kubbe – minare oranları ile yakalanan klasik mimari)

*Romanesk (Din baskısındaki karanlık orta çağın masif mimarisi)

*Gotik (Kelime anlamının aksine, taşın inceliğine ve ışığın zarafetine ulaşım)

*Rönesans (Hümanist düşünce paralelinde eski kültür değerlerini kullanan maniyerist ve zengin mimari)

*Barok (Duygusal dalgalanmalar)

*Rokoko – Ampir (Aşırı süslemecilik)

*Eklektisizm (Dünyanın başka değerlerinden seçmecilik)

*Ar Nuvo (Sanayi devrimi malzemeleri ile zengin bitkisel motiflerin işlenişi)

*Neo Klâsizm (Pragmatizmle kazanılan ciddiyet)

*Yararcılık (Süslemeden arınma + İşlevin önem kazanması)

*Modernizm (İşlev ve taşıyıcı sistemde dışa vurum + Modern yaşama uyum + Yalınlık)

*Post Modernizm (Tarihsel mimarlık birikimlerinin yeni anlayışla kullanılması)

*Dekonstrüktivizm (Çevre ve geçmişi önemsemeden teknolojik olanakların fantastik kullanımı)



Adolf Loos, 1908’de işlevi olmayan mimari süslemelerden ‘Cinayet’ diye bahsediyordu.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

Resim

Resim

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
HAS-AN
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 570
Kayıt: 02 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAS-AN »

Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/gullu.jpg[/img]
Cevapla

“Basın ve Güncel haberler” sayfasına dön