CuMâ CeM'im-İZ

Dinimizde mübarek gün ve geceler hakkında bilgiler.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KALB İKLİMİn ELiF-LâM-MiM’i
ALLAH-KUR'ÂN>MUHAMMeD’i!.
CEMMü’L-CEM’in>CÂNda CiM’i,
EHL-i BEYt CÂN>MUHAMMeD’i!.


ZEVK 10.349

İFLAHa<>İSLAHa MUHTAC.. KaFa TaSI<->KaLB KaZaNı,
DUYmaya-UYmaya MECBUR..MUHiT-MERKEZin MİZÂNı,
İMÂNa->AMELe=>ME’MUR.. DENGE-DÜZENin==->İZÂNı,
İHVÂNİ>KULLuğa MAHKUM.. BURSA-mda CUMÂ EZÂNı!.


13.05.2022.. 13:13
brsbrsm... teketekktrstekkmcumacemimizz…


==>DUYuLan====>İMÂMın SEsi,
CEMMü’L-CEM’ CUMÂ HUTBEsi,
=>ÇIRPINaN==>NEFSin BEDENi,
RÛH KUŞU’n==->KANLı KAFEsi!.

TEKe TEKk TERAS TEKkeMde,
=>YALNIZLığın==->YALNIZLığı!.
ZİNCİRim BAĞLı=->ZİKkeMde,
==>SESsİZLiğin===->ISsIZLığı!.


Resim
HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.

Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

==>SEPEtçi BaBa====>SEPEti,
KuLuÇkada=->KUMRU KUŞum!.
CEMMü’L-CEM’>CUMÂ NÖBEti,
AŞk-u-CEZBem SIDk-u-HUŞum

==->UÇAN KUş GiBi İHVÂNİm,
SIRR-ı SIRf SEVgi==>İHVÂNİm,
EN KÜÇük KÜRRe GÖZ YAŞım,
TEPEsi<==> DİBi==>İHVÂNİm!.

NEFes NEFes=->ADım ADım,
SEVgiyi==>AŞKkta YAŞADım,
=->RESÛLuLLAH YÜREĞİnde,
TEVHiDULLAH DAMAk TADım!.


ZEVK 10.356

ÇOCUkken YOLa ÇIKmışım==>GURBet ELLeR DİYÂRIna,
YILLarca GÖĞÜs GERmişim=>AŞKk DİZ BOYu EFKÂRIna,
=>AŞKkın ATEŞİnde ÖMRüm,
Hep GÖnüL GÜLümü GÖRdüm,
HOŞça KaL Ey YEŞiL BURSAm=>YOLCULUk VaR YARına!.


20.05.2022.. 13:05
brsbrsm... teketekktrstekkmcumacemimizz…


KÛN feyeKÛN=>KEŞiŞ DAĞIm,
=>TEKe TEKkte =>SIĞINAĞIm,
==>HABîBuLLAH==>ELi=->DİLi
HASBî HİZMEt SIRR SANCAĞım!.

EL BERRin==->BİRR-ü-BİZ-BİRi,
==>EL HAYy HAYyatında=>DİRi,
KALBi=>İHVÂNİ RÛH=->NİZAMî
BEDEN=>KIRAt NEFs-> KITMİRi!.


Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


El Berru celle celâlihu.:
Resim
El Hayy celle celâlihu.:

Resim


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...


ResimKUL İHVÂNİmResim

Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

=>OMUZLarda POStLarıyLa,
ÇIRILÇIPLAk=>ALLAH HÂMi!.
=>NİCe ALLAH DOStLarıyLa,
=>EREN YURDu=>ULU CÂMi!.


ZEVK 10.359

SONSUZun==>SIFIR NOKTAsı==>ALLAH RENGi==>SIBGATuLLAH,
=>CEVR-i CİHÂN=>ÇARk-ı ÇİLLe=>CÂNda CÂNÂN CİLÂM’a HUu!.
=>KÂf=>KALeMi.. NûN=>HOKKAsı=>Lî-VECHiLLAH>SEBîLiLLAH,
AKSARAY’ım=>HASAN DAGI’m==>SIRR-ı SIRFım=>SİLÂM’a HUu!.


27.05.2022.. 12:44
aksarayULUCÂMi…göğo-HAYbb-umâcem’imizz..


Resim

AKSARAY ULU CÂMii.:

Aksaray Ulu Câmi, Karamanoğlu Câmii adıyla da bilinen Aksaray merkezinde yer alan câmi. Yığma bir tepe üzerinde bulunan câminin kitabesinde, 1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey'e yaptırıldığı yazılıdır.
Anadolu Selçuklu Beyliklerinin tipik süslemeleri ile bezenmiş batı portali ile iç mekana ve doğu kale duvarlarına girilen, diğer yanda sağlam payandalarla desteklenen câmi, yatık dikdörtgen bir plana sahiptir.
Mehmet Bey'in oğlu İbrahim Bey zamanında 1482-1483'de büyük tamiratlar görmüştür. Bugünkü minâresi 1925'te yapılmıştır.
Kareye yakın dikdörtgen planlı bir yapıdır. Giriş batıya kaydırılmış, girişi eyvan şeklinde düzenlenmiş, harim kısmı kuzey-güney doğrultusunda olup mihrab ön kubbesine Türk üçgeni ile geçiş sağlanmıştır. Yapının kuzey tarafı 2 katlı düzenleme gösterir. İç mekan orijinalliğini korumuştur. İç mekanda kemerlerin sivrilmesi gotik etkilidir. Mihrabı alçı malzemesidir. Yapıda hakim malzeme kesme taştır..

Resim

Selçuklu Mimarisinin en güzel örneklerinden olan Ulu Câmii, Kılıçarslan'ın oğlu Rükneddin Mesud tarafından yaptırılmıştır. Karamanoğulları Dönemi'nde genişletme ve onarım çalışmaları yapılan câminin kitabesinde ''Bunun yapılmasını ve yenilenmesini merhum ve mağfur Ala-ed-din Bey'in oğlu yüce Sultan Mehmed, 811 yılında emretti'' yazar ve yine aynı kitabede câminin mimarı olan Mimar Firuz'un adı yazılmıştır. Osmanlı kayıtlarında ise câminin ismi ''Karamanoğlu Mehmed Bey Câmii'' olarak geçmektedir.

Ulu Câmii, kareye yakın bir planda, düzgün kesme taştan yapılmıştır. Anadolu Selçuklu Beyliklerinin tipik süslemeleri ile bezenmiş olan batı cephesindeki taç kapıdan giriş yapılır. Kıble yönünde dört, kıbleye dik olarak üç, toplam on iki ayak bulunmaktadır. Bu ayaklar birbirine kemerlerle bağlıdır. Taç kapının solundan bir merdivenle üzeri çapraz tonoz örtülü olan kadınlar mahfiline çıkılmaktadır. Câmiinin içinde Selçuklu Devri ahşap işçiliğinin şaheser örneği bir minberi vardır. Döneminin en ünlü ağaç oyma, sedef kakma ve kalem işleri ustalarından Nüştekinü’l- Cemâlî tarafından yapılmıştır. Abanoz ağacından yapılan bu minberde usta; yazının, sedef kakmacılığın, ince ağaç işçiliğinin ve süslemenin her çeşit inceliğini bir arada kullanmıştır. Minberin üzerinde Kur'ÂN-ı Kerîm’den Ayetler ile Selçuklu Sultanlarına ithafen methiyeler yazılı olup, çeşitli motiflerle de eser süslenerek zenginleştirilmiştir..

Anadolu’da Bursa, Diyarbakır, Sivas-Divriği, Burdur derken neredeyse bütün illerimizde Ulu Câmi ve Câm-i Kebir gibi isimlerle anılan câmiler bulunuyor. Bu illerimizden Aksaray, ipek yolu üzerinde yer alması ve Kapadokya Yöresi’nin başlangıç noktası olarak kabul edilmesinin yanı sıra Anadolu Selçuklu Dönemi’nden harika izler taşıyan bir ilimiz. Aksaray’daki Ulu Câmi ise günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış en iyi Selçuklu mimari örneklerinden birisidir..

Aksaray Ulu Câminin yapılış tarihi hakkında iki bilgi bulunmaktadır. Kimi kaynaklarda câminin Sultan I. Mesud zamanında inşa edildiği ve II. Kılıçarslan devrinde onarım gördüğü yer almaktadır. Ancak kitabesine bakılacak olursa “Câminin yapımı ve yenilenmesini Alaeddin Bey’in oğlu Sultan Mehmed 811 yılında emretti” yazıldığı görülmektedir. Bu tarih 1408-1409 yıllarına tekâbül etmekte olup kitâbede câminin Mimar Mehmed Firuz Bey’e yaptırıldığı bilgisi de yer almaktadır. Osmanlı kayıtlarına bakılacak olursa da câminin adı Karamanoğlu Mehmed Bey Câmii olarak geçiyor..


Resim

AKSARAY ULU CÂMii’de Muhteşem Ahşap İŞçiLiği.:

Selçuklu dönemi ahşap işçiliği karakteristik özelliklerini taşıyan minber, câminin en gözde unsurları arasında yer alıyor. Minber, Nüştekin’ül Cemalî adlı dönemin en meşhur sedef kakma, kalem işi ve ahşap oyma ustası olarak kabul edilen sanatkâr tarafından meydana getirilmiş. Minber abanoz ağacından imal edilmiş olup, süsleme, ağaç işçiliği ve sedef kakmacılığı alanlarında eşsiz bir kültür unsurudur. Minberin hemen üzerinde yer alan âyetler ve Selçuklu sultanlarına methiyeler motifleriyle göze çarpar. Câmide Selçuklular ve ilk Osmanlı döneminde kullanılmış olan halılar bugün Aksaray Müzesi’nde kültür meraklılarının beğenisine sunulmuştur..

Resim

Karamanoğlu Mehmed Bey’in oğlu İbrahim Bey tarafından 1482-1483 yıllarında büyük bir tadilattan geçirilen câminin kareye yakın dikdörtgen bir planı bulunuyor. Câminin “harim” yani namaz kılınan kısmı kuzey-güney istikametindedir ve mihrap ön kubbesine ünlü “Türk üçgeni” ile geçiş sağlanmıştır. Bilindiği gibi Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin eşsiz ögelerinden birisi olan bu unsur, kare şeklindeki alt mekanların üzerine kubbe oturtulması için yapılan bir geçiş ögesidir. Düzgün kesme taştan meydana getirilmiş olan ve “Beylikler” döneminin tipik süslemelerinin yer aldığı batı cephesindeki taç kapı göz kamaştırmaktadır. Bugün Aksaray Ulu Câmi, 1706, 1883, 1901, 1925 ve 1980 yıllarında geçirdiği onarımlara rağmen, özellikle iç planı bakımından özgünlüğünü muhafaza etmektedir..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Bu GeCe GÖKLeRe BAKtım,
GEÇen GÜNLeRim-e AKtım,
ÖMRüM TARAdım>ARAdım,
BULsam MUTLu Olacaktım!.

GeCe BOYu=->DOLUNAY’da,
DöVEN DÖNdüğüm GECELer!.
GEÇip GİtmişLer->NE FAYda,
BiNBiR HeCe=->BİLMECELer!.


ZEVK 10.365

BÂTINî VATANım=>BURSA=>DOĞduğum SILÂm->AKSARAY,
HERKEs==>İŞİnde-GÜCÜnde=>KİMi=>Mevtâ.. KİMisi->HAY,
=>KADERi=>KADAR=->KEMÂLde,
NÂRdan=>NÛR.. CELÂL=>CEMÂLde,
bEN GiBi->HeR ÂN=->BiR HÂLde GÜLümsedi=>GÖkteki AY!.


03.06.2022.. 12:44
Aksaray.. somuncu babacâmisicumâ cem’imizpirdaşımızzz..


=>SOMUNCu’da->CUMÂ CEM’i,
GELeN-GİdEN=>DEM Bu DEM’i,
KITMİR’e=>MeZÂR BAKındıKk,
=>KIRAT=->AZI’ya ALdı GEM’i!.

==>BURSAmız SELÂMı’n ALdı,
VERdim=->SOMUNCu BABAya!.
==->BURSAya SELÂMı’n SALdı,
AKSARAYdan TÜMM BURSAya!.
=>İHVÂNİm==>DİVÂN’a DALdı,
GÖZümde GÜLLeR GÖRüyom,
GÖRmeyene===>BiR MASALdı!.



Resim

SOMUNCu BABAmız
kaddesallahu sırrahu..


OMZU'nda>HİZMEt HEYBEsi,
=>ERENLERin=->SESsİZ SEsi,
=>İZİ’nde==>SEFîL İHVÂNin
SOMUNCu BABAm=>NEFEsi!.

Bî-İZNİLLAH==>HÂL-i HIZIR,
=>EHLi BEYtî=->ZİMMEtiyLe!.
HASBî HİZMEt->HÂL-i HAZIR,
==>EREN ELi==>HİMMEtiyLe!.


Resim

ŞEYh HAMîD-i VeLî
kaddesallahu sırrahu..
(d.1331-ö.1412)..

Şeyh Hamîd-i Velî, Hamîd-i Kayserî, Hamîd-i Aksarayî, Somuncu Koca, Ekmekçi Koca ve Somuncu Baba olarak da bilinir. Osmanlı kuruluş dönemi ünlü mutasavvıfı ve âlim. Aynı zamanda Bayramîyye Tarikâtı kurucusu Hacı Bayram Velî'nin de Hocasıdır. Safevîyye Tarikâtı'nın Anadolu’ya yayılmasında etkin faaliyetlerde bulunmuş büyük bir mutasavvıftır.

HAYâtı.:
1331 tarihinde Kayseri'nin Akçakaya Köyü’nde doğmuştur. Anadolu'yu mânevi fetih için gelen Horasan Erenlerinden Şemseddin Musâ Kayserî'nin oğludur. Seyyid olup soyu 24. kuşaktan Peygamberimiz MuhaMMed aleyhisselâm'a ulaşır.

Şeyh Hâmid Hâmidü’d-Dîn-i Velî, ilk tahsilini babası Şeyh Şemseddin Musâ Kayserî'den almıştır. Bilge kişiliği olan Şeyh Hâmid-i Velî, ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebil'de sürdürmüştür. Safevîlik Erdebilî’nin ya da o’nun babası Sadreddin Erdebilî'nin yanında Erdebil’de tamamlamış ve Bayezid-i Bistamî'nin ruhanîyyetinden Mânevî Terbiye almıştır. Safevîyye Tarikâtı'nın Anadolu’ya yayılması, muhtemelen Hoca Alâ ad-Dîn Ali Erdebilî’nin zamanında Şeyh Hâmid-i Velî ile olmuştur.

Dinî ve Dünyevî İlimlerle ilgili onay alarak, doğru yolu gösterme vazifesi için Anadolu'ya dönerek Bursa'ya yerleşmiştir. Bursa'da Çilehânesi’nin yanında yaptırdığı Ekmek Fırını’nda somun pişirip sokak sokak dolaşarak .:"Somunlar!. Mü’minler!." nidâsıyla insanlara ekmek dağıtmıştır. Bu sebeble Şeyh Hamid-i Velî "Somuncu Baba" ve "Ekmekçi Koca" olarak da tanınmıştır.
Yıldırım Beyazıd Niğbolu zaferini kazanınca, "ALLAH'a şükür nişânesi" olarak Bursa Ulu Camii'ni yaptırmıştır. Ulu Cami’nin açılış hutbesini Şeyh Hâmid-i Velî okumuş ve hutbede Fâtiha Sûresini 7 farklı şekilde yorumlamıştır. Hutbeyi dinleyen Padişah başta olmak üzere tüm cemaat Şeyh Hamid-i Velî'den etkilenmiştir. Mânevî kişiliği ve bilgelik yönü ortaya çıkan Şeyh Hamid-i Velî şöhretten korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursa'dan ayrılarak Aksaray'a gelmiştir.
Abdurrahman el-Askerî ise, SOMUNCu BABA'nın Bursa’dan ayrıldıktan sonra Ceyhan Nehri'nin kenarında bulunan Kozan (Sis) Kalesi yakınlarındaki bir köyde yerleştiğini ve Hacı Bayram-ı Velî'nin de buraya gelip kendisini ziyâret ettiğini belirtmiştir.
Aksaray'da bir süre kaldıktan sonra önce Şam’a gitmiş, buradan Mekke’ye hacca gitmiş olan SOMUNCu BABA, hac dönüşü Aksaray’a yerleşmiştir.
Aksaray'da Hacı Bayram-ı Velî'yi dünyaya ve âhirete ait ilimlerde eğiterek yetiştirmiş, onu irşad vazifesi için Ankara'ya görevlendirmiştir.

1412 yılında vefât eden SOMUNCu BABA, Aksaray'da Hacı Bayram-ı Velî tarafından cenâze namazı kıldırıldıktan sonra bugünkü türbesinin olduğu yere defnedildi.
SOMUNCu BABA'nın Yusuf Hâkikî ve Hâlil Taybî adında iki oğlu olduğu bilinmektedir. Yusuf Hâkikî Aksaray’da kalarak burada ölmüştür. Diğer oğlu Hâlil Taybî ise Darende'ye yerleşmiştir. Bazı görüşlere göre SOMUNCu BABA, Darende'nin Hıdırlık adı verilen bölgesinde oğlu Halil Taybî ile birlikte gömülüdür..

TALEBELERi.:
SOMUNCu BABA kaddesallahu sırrahu ve en meşhur talebesi olan Hacı Bayram Velî kaddesallahu sırrahu'nun Osmanlı Devleti'nde yeni Anadolu ve Rumeli üzerinde çok büyük etkileri vardır ki;
Bu Önemli İsimler şunlardır.:
=>Hacı Bayram-ı Velî,
=>Şeyh Şücâüddin Karamânî,
=>Şeyh Muzaffer Lârendevî
=>Molla Fenarî,
=>Şeyh Bedreddin,
=>Hâlil Taybî, Darende..
=>Baba Yusuf Hâkikî, Aksaray..


ESERLERİ.:
SOMUNCu BABA, Zâhirî ve Bâtınî İlimlerdeki derin bilgisine rağmen, çok az eser vermiş veya çok az eseri günümüze ulaşabilmiştir. Bu zikredilen hakikata rağmen, SOMUNCu BABA’nın bize kadar ulaşan.:
* Şerh-i Hadis-i Erba‘în,
* Zikir Risalesi,
* Silâh’u-l Mürîdîn adlı eserleri mevcuttur..


Resim
ŞEYh HAMîD-i VeLî
kaddesallahu sırrahu..
(d.1331-ö.1412)..

Şeyh Hâmid-i Velî Somuncu Baba Hazretleri’nin asıl adı Hâmid Hâmidüddin’dir. Kaynaklarda “Hâmid-i Velî”, “Şeyh Hâmid-i Velî”, “Hâmidüddin-i Velî”, “Hâmid Hâmidüddin-i Velî” ve “SOMUNCu BABA” isimleriyle geçmektedir.
1331 yılında Kayseri’nin Akçakaya Köyünde doğmuştur. Horasan Erenlerinden Şemseddin Musâ Kayserî’nin oğludur.
Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Han zamanında yaşayan Hâmidi Velî Hazretleri, 24. kuşaktan Peygamber Efendimiz aleyhisselâm’in neslinden gelmektedir yani Seyyid’dir. İlk eğitimini babasından almış daha sonra ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz, Hoy ve Erdebil’de sürdürmüştür. Bayezid-i Bistâmi’nin ruhâniyetinden istifâde etmiş ve Alaaddîn-i Erdebilî’den icâzet almıştır..

BURSA YILLARI ve ULU CÂMİ.:
İrşad vazifesi için Anadolu’ya dönen Şeyh Hâmidi Velî Osmanlı Devleti’nin pây-i tahtı Bursa’da yaşadığı yıllarda manevî kimliğini gizleyerek talebelerinin eğitimi ile meşgul olmuştur. Bursa’da Çilehânesinin yanında yaptırdığı Ekmek Fırınında, somun pişirip çarşı pazar dolaşarak “Somunlar!. Mü’minler!.” nidâsıyla insanlara somun dağıtmıştır. Bu sebeple halk arasında “SOMUNCu BABA” lâkabıyla anılmıştır. SOMUNCu BABA Fırını günümüzde Bursa Osmangazi Belediyesi tarafından restore edilerek ziyaretçilere açılmıştır..

Yıldırım Bayezid Han’ın Niğbolu zaferine şükür nişânesi olarak yaptırdığı Bursa Ulu Camii’nin açılış hutbesini okuma görevi kendisine verilen Emir Sultan’ın.: “Zamanın Kutbu aramızda iken hutbeyi onun okuması uygundur”
sözü üzerine hutbeyi Şeyh Hâmid-i Velî Hazretleri okumuş, hutbede Fâtiha Suresini 7 farklı şekilde yorumlamıştır. Şeyhülislam Molla Fenârî hutbeden etkilenerek Fâtiha Sûresi tefsirini kaleme almıştır. Şeyh Hâmid-i Velî Hazretleri şöhretten ve cemaatin teveccühünden sakındığı için talebeleriyle birlikte Bursa’dan ayrılarak Aksaray’a gelmiştir.
Hacı Bayram-ı Velî Hazretlerini Dînî ve Dünyevî İlimlerde yetiştirerek İrşâd Vazifesi ile Ankara’ya görevlendirmiştir.

ÇOCUKLARI ve NESLİ.:
Şeyh Hâmid-i Velî Hazretleri’nin Yusuf Hakikî, Halil Taybî ve M. Said Taybî adında üç oğlu, Mahmude adlı bir kızı olduğu bilinmektedir. Yusuf Hakiki, Aksaray’da kalarak burada hizmetlerde bulunmuş ve Aksaray’da vefat etmiştir. Diğer oğlu Halil Taybi, hacdan döndükten sonra Darende’ye yerleşmiştir. Diğer çocukları hakkında kayıtlarda pek fazla bilgi geçmemektedir.
Şeyh Hâmid-i Velî Hazretleri’nin nesli her iki oğlu vasıtasıyla hem Darende’de hem de Aksaray’da günümüze kadar devam etmiştir. Bu nesilden büyük devlet adamları, âlim ve fâzıl zatlar yetişmiştir..


Resim

ŞEYh HAMîD-i VeLî
kaddesallahu sırrahu..
(d.1331-ö.1412)..

Osmanlı’nın kuruluş yıllarında Anadolu'da yetişen âlim ve velîlerin büyüklerindendir. Asıl adı Hamîd olan SOMUNCu BABA, 1349'da Kayseri'de dünyaya gelmiştir. Babasının adı Musâ'dır. Soyu 24. kuşaktan Peygamberimize dayanır. İlk tahsîlini babasından alan Şeyh Hamîd-i Velî daha sonra sırasıyla Aksaray, Şam ve Erdebil'de devrin önde gelen âlimlerinden dersler alarak tasavvuf ve ilim yolunda üstün derecelere ulaşmıştır.

1395 yılında talebesi Hacı Bayram ile Osmanlı Devleti'nin başkenti Bursa'ya giden Şeyh Hamîd-i Velî, burada kendini gizlemiş, halkın arasında “SOMUNCu BABA” ismiyle tanınmıştır. Bursa'da Ulu Câminin açılışı esnasında Fâtiha Sûresi'ni 7 farklı mânâda tefsir etmesiyle sırrı aşikâr olan SOMUNCu BABA, bu hadiseden sonra talebesiyle beraber Hicaz'a hacca gitmiştir. Hac dönüşü Aksaray'a/Şehr-i Sülehâ’ya gelen SOMUNCu BABA, ömrünün sonuna kadar burada ilim ve İrşad Faaliyetlerini sürdürmüş, 1412 yılında Aksaray'da vefat etmiştir. Kabr-i Şerîfleri Aksaray'da Ervah Kabristanlığı içerisindedir.

SOMUNCu BABA<=Hacı Bayram Velî'nin, Hacı Bayram Velî<=Akşemsettin'in, Akşemsettin ise<=Fatih Sultan Mehmet'in Hocasıdır.
SOMUNCu BABA tasavvuf anlayışıyla yaşadığı döneme ve sonraki çağlara yön vermiş, yetiştirdiği talebeleriyle İstanbul'un Fethini sağlayan Manevî İklimin =>Başlangıç Noktası OLmuştur..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

LEHVün<===>LÂiBun OYUNu,
AYNı CÂN==>KURDu-KOYUNu,
AKLın İKİ YÜZü=>NÂR<->NÛR,
İĞNE UCU’nda=>BAŞı<>SONu!.


bEN=>YÂR KAFAsı’nda=>MeCNÛN,
YÂR=>bENim KALBim’de=>LEYLÂ!.
ARZ’dan=>ARŞ’a->AŞKk BiR OYUN,
===>ELde KALAN===>KARA SEVDÂ!.


ZEVK 10.372

YER=>GÖĞe KAPANdı GÜLüm!.YER->DEMiR=>GÖk->BAKıR YiNE,
Şu ÂN’ın=>ŞEVKİ’nde=>ŞEYDÂm==>SEVDÂ ŞERKIm->ŞAKıR YiNE,
A’dan=>Ze’ye=>CÂN CUMÂsı,
YARıM NEFES==->ÂN CUMÂsı,
=>CEVR-i CİHÂN==>YEDi RENGİ==>ÇİLLe ÇARkı=>->ÇAKıR YiNE!.


10.06.2022.. 03:21
brsbrsm...tktktrstkkmzdcumâcümbüşmüzzz..


ZITLaR ZEVKin==>ZERÂFEti,
ŞEHVEt ÇİÇEği==>ŞEHÂDEt!.
Şu ÂN ŞEVKin===>ŞERÂFEti,
HAKk’ın GERÇEği>ŞEHÂDEt!.
İHVÂNİ’m=>MîM-i MELÂMEt!.


Resim
ZERÂFEt.: Zariflik, incelik, kibarlık. Nâzik davranış. Muamelede, harekette ve giyimde hoşluk ve temizlik.
ŞERÂFEt.: Şeriflik, şereflilik. Peygamberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in torunu İmam Hüseyin aleyhisselâm'ın sülâlesinden ve onun izinden giden temiz müslümanlık hâleti..


ResimLehvün-LÂibun” OYuN sAHahası..:

إِنَّمَا الحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَإِن تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا يُؤْتِكُمْ أُجُورَكُمْ وَلَا يَسْأَلْكُمْ أَمْوَالَكُمْ
Resim---İnneme'l-hayâtu'd-dunyâ lâibun ve lehv(lehvun), ve in tu’minû ve tettekû yu’tikum ucûrekum ve lâ yes’elkum emvâlekum.:Gerçekten dünyâ hayâtı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır. Eğer îman ederseniz ve sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez." (MuhaMMed 47/36)

Dünyâ bir KULLuk DENEmesi Oyun Bahçesidir.. Çocuk Parkı gibi eğlencelidir!.
“Ben burayı çok sevdim, öbür tarafı boş ver!.” derse ne olur?. Ne olacak aklı ermeyen çocuklar gibi oynar, öylesine oynar ki =>Karanlıkta/zulmette kalakalır!.
Helâl Dâiresinde olmayan bir şey yok iken =>Yaramazların YOLu'na düşer Haram Batağına saplanır kalır!. Haramda asla zulümden başka bir şey bulamaz!.
Şehâdet de, her şey de bu ÂLEM'dedir buna çok dikkat etmemiz lâzımdır!..


Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...


ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim

BURSA’da SALâh SÂLÂsı,
BURSA’da FELâh SÂLÂsı,
GÖKLeRin DOLusu SEDÂ,
BURSA’da ALLAH SÂLÂsı!.


ZEVK 10.382

SEVgi=>ÇİÇEKk.. SAYgı=>SAKsı..==>ÂLEMde AŞKkın YASAsı,
=>GÜBRE’den=>GÜLLER DOĞURan=>SEVince=>ANA TASAsı,
HAYYatın KADRin BİLENe,
AKLın SIRRI’nı=->SİLENe,
=>TEKk NEFES’in=->İKİ YÜZü=>E LEst<-ü->MAHŞER MASAsı!.


17.06.2022.. 13:14
brsbrsm...tktktrstkkmzdcumâcem’imimizzz..


BURSA’da SALâh CUMÂsı,
BURSA’da>FELâh CUMÂsı,
RASÛL-ü-ALLAH= CUMÂsı,
->ÂLİ SEYFULLAH CUMÂsı,
İHVÂNİm->ALLAH CUMÂsı!.


Resim
HABB.: Tane. Çekirdek.
HABBe.: Tane. Tohum.
SüVeYDâü’L-KALB.: Sevâdü’l- kalb, Sevdâü’l –kalb.: Kalbin ortasında varlığı kabul edilen siyah nokta..
MuHABBEt.: Sevgi, sevme. Sohbet. Rûhun, kendisinden lezzet duyduğu şeye meyletmesi..
AŞKk.: IŞKk.: Çok ziyâde sevgi. Şiddetli muhabbet. Sevdâ. Candan sevme. İttibâ'. Alâka..


Resim
MuHABBEt=>SEVgi..
AŞKk.. ====>IŞKk..

Arapça aslı “IŞKk” olup sözlükte =>“Şiddetli ve aşırı SEVgi; bir kimsenin kendisini tamamen sevdiğine vermesi, sevgilisinden başka güzel görmeyecek kadar ona düşkün olması” anlamına gelir. Lugat kitaplarında aşk kelimesinin sözlük anlamının, aynı kökten olup “sarmaşık” anlamına gelen “Aşeka” ile yakından ilgili olduğu belirtilir..
Ayrıca hem tatlı hem ekşi olan bir çeşit meyveye de “Uşuk” denilir.
(bk. Lisânü’l-ʿArab, “ʿaşk” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “ʿaşk” md.; Kāmus Tercümesi, “ʿaşk” md.).

Resim
ZâHiRde =>BEŞERî-MeCÂZi AŞKk..
BâTıNda ==->İLÂHî-HAKîKî AŞKk..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kişi SEVdiğiyle beraberdir.” buyurmuştur.
(Abdullah b. Mesud radiyallahu anhu’dan; Buhârî, Edeb, 96)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ALLAH TeÂLÂ (kıyamet günü) şöyle buyurur.: “Nerede BENİM rızam için birbirlerini SEVenler! Gölgem dışında hiçbir gölgenin olmadığı böyle bir günde onları kendi gölgemde gölgelendireceğim. (BENİM himâyemden başka hiçbir himâyenin olmadığı böyle bir günde onları, özel himayeme alacağım).” buyurmuştur.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anha’dan; İbn Hanbel, II, 338)

Enes b. Mâlik radiyallahu anhu.: "Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanında iken oradan birisi geçti. Adam.: “Yâ Resûlullah!. Ben bu adamı SEViyorum!.” dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem de ona.: “Bunu ona söyledin mi?” diye sordu. Adam.: “Hayır!.” cevabını verdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Git, ona söyle!.” buyurdu.
Bunun üzerine adam o kimsenin yanına gitti ve.: “Ben seni ALLAH için SEViyorum!.” dedi. Öteki adam da.: “Beni kendisi için SEVdiğin ALLAH da seni SEVsin.” cevabını verdi.

(Enes b. Mâlik radiyallahu anhu’dan; Ebû Dâvûd, Edeb, 112-113)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:Davûd Peygamber şöyle DUÂ ederdi.: ALLAH’ım!. SEN’den SENİ SEVmeyi, SENİ SEVen kişiyi SEVmeyi, SENİN SEVgin’e ulaştıran ameli isterim. ALLAH’ım!. SENİN SEVgin’i bana kendimden, âilemden ve soğuk SUdan daha SEVimli eyle!.” buyurmuştur.
(Ebu’d-Derdâ radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Deavât, 72)

Resim
AŞKk =>IŞKk..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "AŞKkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehiddir." buyurmuştur.
(Aişe radiyallahu anha ve İbn Abbas radiyallahu anha’dan; Kenzu’l-Ummal, h. No: 6999-7000; Hakim, Hatib)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "AŞKkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek, sabredenin günahlarını, ALLAHu TeÂLÂ affedip CeNNeti’ne koyar!." buyurmuştur.
(İbni Asakîr)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Ümmetimin üstün olan kimseleri, AŞKk BeLâsı’na maruz kalınca iffetini muhafaza edenlerdir."
buyurmuştur.
(Deylemî)



Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...


ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BURSA’da==>SALâ ÇAĞRısı,
KEŞiŞ DAGIda->YANKILaNıR!.
=>İÇ’ten=>İÇ’e=>DİŞ AĞRısı,
İNSÂN MAHŞER’deyim SANıR!.


ZEVK 10.391

HeR ŞEYy’in=>Şu ÂN KADERi=>VAKtin İŞİ’n=>İŞLeR ALLAH!
==>YüSEBBİHu SAHNESi’nde===>TECELLîsi==>Bî-İZNİLLAH!
TESLîMiYYet->İSTİKÂMet,
MuhaMMedî Mü’MiN ELBet,
=>EHL-i BEYt-i RESÛLULLAH=>CÂN CERYÂNı->KELÂMULLAH!.


24.06.2022.. 13:23
brsbrsm...tktktrstkkmzdcumâcem’imimizzz..


KÜLLî ŞEYy’de NAHNU SEVgi,
Bu GÜNün===>Şu ÂN CUMÂsı!.
DÜNden FARKLı YAĞMuR Gibi,
=>RAHîMü’L-RAHMÂN CUMÂsı!.


KUL İHVÂNİ’m===>AŞKkın CÂNı,
=>“BİZ”=>BİLiR CÂNı<=>CÂNÂNı,
HeR GÜN ÂRİFe HeR ÂN BAYRAM,
HAKk ÂŞIKk===>AŞKkın KURBÂNı!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


Resim

YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.


Resim

Şe’ÂN: her ÂN YENiden YARATış SeBBehâsı..

Şu ÂN <-> Şe’ÂN =>ŞeHÂDeti..:
SeBBeHa.. TeSBih!. feSEBBih!.:


يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim---YUSEBBİHU lillâhi mâ fî's- semâvâti ve mâ fî'l- ardıl meliki'l- kuddûsi'l- azîzi'l- hakîm (hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi ALLÂHI TESBÎH (ve TENZÎH) ETMEKDEDİR." (Cumâ 62/1)

Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..

Yerdeki göklerdeki ZeRReler yani ATOMlar ve de Kürreler-Galaksiler,
NeşRlerinden HaŞRlerine kadar döndüler, dönmekteler ve dönecekler.
Bu SeBBaHa yüzüş RAKSı hep sürecek her AN yeniden Yaratılan ŞE'ENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILLarımız DEVR-ÂNı ANLarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbuhu Zikr-i Dâimindeyiz İnşâe ALLAH!.
İşte her ZeRReye bahşedilen bu Rüşd Raksı, Yeniden Yaratış Hareketi Merkezin DENGE için ÇEKimine karşı MerkezKAÇ DÜZEN Kuvvetini doğurup VARlığı oluşturmaktadır her ÂN ŞeÂNullahta..


SeBBeHa: tesbih eder. Yüzer. Döner durur. AkL-ı SiLm BİLir ki ATOM yaratıldığı günden beri durmadan DÖNmektedir ve kıyâmete kadar da dönecektir. Enerjiyi nerden almakta ve alacak sorusunun cevâbının =>“KÛN feyeKÛN” olduğunu materyalist fizik çok geç anlayacaktır sanırım!.


Sebehâ: yüzmek, SubhânALLAH demek.
Sebbaha (mübalağa ile) ALLAH’u TeÂLÂyı tenzih ve takdis etmek.
Zerrenin
(atomun) ve kürrenin (kâinâtın) bir saniye durmaksızın takdir edilen yörüngede ve şartlarda kimseye dayanmadan/mesnedsiz parmak izleri gibi tek başlarına /RABB’larıyla başbaşa, sonsuz FeLeKLer içinde YÜZüp DURmaLarı...

Her hücrenin
"HAYY!" HAYy-kırışı...
Doğuştan-ölüme bir kere bile susmadan TEVHiD tıklayan KALBLer...
Her ŞEYy =>Her YERde, Her zamÂN, Her HÂLde ve Her NEFESte =>HeRKeSLe NAHNU=BİZ BİR-İZ BİLELiği İLE Beraber =>Sistemin Sahibi
AZÎZÜ’r- RAHÎMÜ’s-SUBHÂN ALLAH TeÂLÂ yı Maddî
/somut ve Mânevî/soyut noksanlık, benzetme ve zıddı var sanmalardan uzak kılıyorlar.. Canlı şâhidleriyiz diyorlar...

“Zâtında, Sıfatında, Esmâsında, Fiilinde ve Hükümlerinde Münezzehtir!..” MüezzinLeri!..
Yu sebbuhu: Tesbih ederler hep yüzerler..
Yüsebbuhu!: Şimdi şu ÂN da KüLLî ŞEYy =>YARATANı'nı durmadan tesbih ederken birbirine asla mesnedlenip, dayanamadan tek başına boşlukta-fezâda yüzüp-dönüp durmaktalar. Zerre-Atom ve Kürre-Kâinât =>DurmadAN Dost Raksında..
Yesebbihu: Noksansızı Et TAMM celle celâlihu'yu tesbih ve zikri ele yüzmekteler İLâHî RAKSta hamd OLsun!..


ALLAH celle celâlihu.:

Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim
KUL İHVÂNİ
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ZÂHiR SiLÂm=->HASAN DAĞI’m,
>HASsREt NÂRında DURSAm da!.
BÂTıN YURDum=>KEŞiŞ DAĞI’m,
GÖNüL GURBEtim=>BURSAm da!.

BİZ BİR-İZ=->GURBEt KUŞUyum,
İLE<-=->BİLe==->BER-DÛŞuyum,
AŞKk-ü-CEZBe=->ZÜHD-ü-TAKVâ,
HAVF-ü-RECâ->SIDK-u-HUŞÛyum!.

GURBEt BUu>HASsREt BUu GÜLüm,
GÖZ YAŞIm=->SANMA=>SUu GÜLüm,
=>AKLeN=>NAKLeN->ANKA KUŞU’m,
=>Lâ HUVe=>İLLâ==>HUu!.. GÜLüm!.

Resim
SELÂLaR=->SELAH’a ÇAĞRı,
RABBi’ni=>DUYup=->UYANa!.
EZÂNLaR==>FELAH’a ÇAĞRı,
BEZM-i ELESt’ten->Bu YANa!.
=>RASÛL’a->ALLAH’a ÇAĞRı,
İHVÂNİ’m NAKŞş OLdu CÂNa!.


ZEVK 10.398

==>ZİNCİRim=ZİKkemde==>CUMâ==>YiNE OKUndu SELÂLaR,
TEKe TEKk TEKkemde=>CUMâ=>BURSA’mda CUMâ CÜNBÜŞü!.
==>MuHABBEt TAYy-i MEKÂN’ı====>ÖZ’e DOKUndu SELÂLaR,
MEDİN’e<=>MEKkemde==>CUMâ=>ÖZ’den GÖZümün GÜLÜŞü!.


01.07.2022.. 13:31
brsbrsm...tktktrstkkmzdCUMÂcümbüşümüüüzzz..


DEVRÂN’da==->AZAMETULLAH,
AKL İLe=>VAKt’i==>YAŞA!.mak!.
SEYRÂN’daki==>SÜNNETULLAH,
NAKL İLe->NAKt’i=>YAŞA!.mak!.
CEVLÂN’da ki==>KUDRETULLAH,
AŞKk İLe==>AKt’i=->YAŞA!.mak!.
HAYRÂN’ında====->Bî-İZNİLLAH,
=>İHVÂNİ’m===->EHL-i ALİ ŞÂH!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


BER-DÛŞ.: f. Omuzda, omuz üzerinde. emÂNet baş OLÂNn..
VAKt.: HER İŞin Şu ÂN’ı..
NAKt.: HER İŞin NÂSiB->KISMEti..
AKt.: BEZM-i ELESt’tte RABBımız TeÂLÂ’ya KULLuk SÖZÜmüz..
AKL.: KİMLik-KİŞİLik-KULLuk TORBAmız..
NAKL.: ALLAHu zü’L-CELÂL’in DÎNi OLan İSLÂMın AKL’a =>MuhaMMedî KEMÂLÂtta NASs NÛRu..
NASs.: Kur'ÂN-ı Kerim veyâ Hadis-i Şerifde bir iş ve mes'ele hakkında olan açıklık ve bu şekilde açık olan kelâm ve âyet. Akide..
ZİNCİRim=ZİKkem.: ESMâLar CEM’i NEFSimin/AKLımız HEVâ=HEVEs KANatLarı..
TEKe TEKk TEKkem.: BURası=>BURSAmda/MAKSEMde.. ÜÇ KOLLu ÇİLLe ÇINARımın KOLLaRında.. 7.inci Kat.. 99 Basamak.. 100.üncü’de YÜZ=>YÜZe=>BİZ BİR-İZ YUVAmmmızz..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BURSAm’da==>CUMÂ SELÂsı,
===>E Lestu=>KÂLû=>BELÂsı,
GÖNüL GÖZümLeGÖRdüğüm,
=>YÂR GÖZBEBEği’n=>ELÂsı!.

NÂZa->NiYÂZ NEHRi BURSAm,
ZEHiRe=>PANZEHRi BURSAm,
======>EVLİYÂuLLAH YATAğı,
BEŞiNci BAŞŞEHRi=>BURSAm!.

HAYye aLe’s-SeLAH>SEYRÂNı,
HAYye aLe’L-FeLAH>SEYRÂNı,
AŞK-ü-CEZBe==>SIDk-u-HUŞû,
HAVf-ü-RECâ ALLAH>SEYRÂNı!.


ZEVK 10.406

=>İBRAHîM’in=>İSMÂiL’i==>CÂN KURBÂN->CEM’de ÂRiFe,
TEKe TEKk TERAS TEKKeMde=>SIRR-ı SIRf SIĞmaz tÂRiFe,
YAŞAnmayan ŞEYydir=>YALAN,
==>YAŞAnÂNdır=>ELde KALAN,
RABBımız’dır=>VEReN<->ALAN=>SÖZümüz ZEVk-i zÂRiFe!.


07.07.2022.. 07:07
brsbrsm...tktktrstkkmdeTEYcumâcem’imizzzz..


CÂNÂN’ın===>NAHNU CÂNI’yız,
HeM KULu==>HeM SULTÂNI’yız,
TeN-KaN-CÂN>NÛR-u RABBımız,
===>BEZM-i ELSTt KURBÂNI’yız!.

=>KIYAM DURuş==->VAKfe VAKti,
NÛR’dan=>AKıL=->KULun NAKti,
==>ŞE’ÂN’da=->ŞÂHiDi OLMaKk,
BUduR====->BEZM-i ELESt AKti!.

bEN-sEN-O’sun=->BİZ EYyLediKk,
=>DAMLAsın=->DENİZ EYyLediKk,
=>HABLi’L-VERîd’den=>CERYÂNı,
HeR ŞEYy->BİZ BİR-İZ EYyLediKk,
===->KUL İHVÂNİ’mİZ EYyLediKk!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HASAN DAĞI’n->ZİRVESİnde,
HAYy ŞEHîD’LeR>NEFESİnde,
DALGALAN SEN AY-YILDIZım,
===>ŞEHîD KANı NEŞESİnde!.

HAYAt’tan TAŞAR=>ŞEHîDLeR,
==>İLİYYîN’e AŞAR ŞEHîDLeR,
ESFEL-iSEFÎLin=>NÂR==>NÛR,
==>ÖLÜMsüz YAŞAR ŞEHîDLeR!.

===>ŞEHÂDEt=>TEVHİDin TÂCı,
===>EBEDî HAYAt====>ORUCu!.
MUHAMMEDî===>AŞKk MİR’ÂCı,
RABB’dan URÛC>RABB’a RÜCu!.


ZEVK 10.419

ÂLEM’de SoN KALB VURUŞu=>AKAN KANıyLa ŞEHîDLeR,
ARŞ’a UÇAN CENNEt KUŞu=->ÇIKAN CANıyLa ŞEHîDLeR,
==>ALNInda==>ŞEHÂDEt İZi,
BİZ KILaR=>DAMLa<>DENİZi,
HAKk’ın=>NAHNU-BİZ BİR-İZi,
==>EZELî<=>EBEDî=>HAYydır!.===>İMÂNıyLa ŞEHîDLeR!.


14.07.2022.. 13:31
brsbrsm...tktktrstkkmizdcumâcemimizzz..


ÖLÜMü TADAR==>HeR CÂNLı,
==>KİMi=> ŞEHÂDEt ŞEREFİn!.
CÂN VERiR=->HAKk’a İMÂNLı,
SEBEBLeR=>SoN-UÇ HEDEFİn!.

==->ŞEHÂDEt DİLeR ŞEHîDLeR,
HAYy SIRRı’n>SİLeR ŞEHîDLeR,
=->CÂNLı CENNEt BÜLBÜLLeRi,
İHVÂNİ’m===>ÇİLeR ŞEHîDLeR!.


Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...


ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İMÂN ETmek==>SÖZ VER-İŞ-tir,
AMEL İse==->SÖZ’de DUR!.uŞş!.
İMÂN=>NİYyet. =>AMEL=> İŞ-tir,
NABıZ ATıŞş<-KALBde VUR!.uŞş!.


ZEVK 10.426

KADER RÜZGÂRı=>SaVURuR===>DOKsAN DOKUz DAĞ AŞARsın,
=>TEKe TEKk TERAS TEKKEsi===>YÂR’in OBAsı==->YURt OLuR!
HAKk DOStLaR DÂiM-BİZ BİR-İZ=>DÖNEKLeR ÇOKktur ŞAŞARsın,
=>BORç İSTERse=>KUZu GiBi!. =>BORç İSTER İseN=>KURt OLuR!.


22.07.2022.. 13:21
brsbrsm...tktktrstkmdecumâcem’imiz…


hER CÂN=>ÇOBÂNı>NEFSinin,
=>Gütmekte->HEVâ-HEVEsin,
=>DÜNYÂsı->ÂHİReti=>DÎNin,
=>ALıp<=>VERdiği-> NEFESin,
KUL İHVÂNİ’m SANAL->SESin!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BURSA EZÂNı=>SIRR SALÂsı,
SIRR-ı SUBHÂN==>Es SELÂsı,
CÜMLEtEN->CUMÂ CEM’inde,
MAHŞERi<=>KÂLÛ==>BELÂsı!.

SORsan HERkes MüSLüMÂN der,
İMÂN<=>AMEL =>NERde GöSter,
==>MUHAMMEDî MÜ’MiN OLMak,
==>HER HÂLinde==>SABıR İSter!.

ATEŞş BASma=->AŞKk YARAma,
=>HERKESte=>NOKSAN ARAma,
=>HAKk’ın KADERi=->YAŞANaN,
=>“TEVHİD TERCİHİ”n TARAma!.


ZEVK 10.432

=>TÜM İNSÂNLaR=>ÇILDıRıRdı=>HEVÂ<->HEVEsi=>SOLmasa,
GENÇLik GÜNLERi=>UÇUp da=>YERİne=>“KEŞke” DOLmasa,
Kur'ÂNı DUYsa=>RESÛLe UYsa,
==>ÖLüM KEFENİ’ni=->SOYsa,
==>UYANsa=>SEFîL İHVÂNİ’m,
RABB’i->BÂKi=>KENDi>FÂNİ’m,
==>HAKk’a İNÂNaN=>KALMAZdı=>“ÖLüM KORKU”su OLmasa!.


29.07.2022.. 13:17
brsbrsm...tktktrstkmdecumâcemimizzz..


GÖNLü ÇOCUKk=->SAÇLaRı AKk,
=>ÇARk-ı ÇİLLE=->ÂŞıK OLMAKk,
=>HERKEs->ALLAH’ın NÛRU’dur,
KUL İHVÂNİ’m=->NEFSiNe BAKk!.

NEFSiNden=>RABB’ına KAÇmaKk,
=>MELÂMEt TOHUMUn>SAÇmaKk,
=>DAMLAnın->HAYy UMMÂNI’nda,
TEVHiD=>HAKk’a YELKEN AÇmaKk!.

==>HASENEti==>RABBi’nden BİL,
====>SEYYîAti==->SENsiz DEĞİL,
===>RESÛL’e İTÂAt=>A L L A H’a,
=>EĞiL NEFSim==->HAKk’a EĞİL!.

=>KIRAt=>KITMîR=>KUL İHVÂNi,
=>KUL NİZÂMî>DÖRt MEVSİMim,
=>RABB’i->BÂKi=>KENDi>FÂNİ,
=>CİSMiM==->MELÂMEt RESİMim!.

Resim

==>HASENEti==>RABBi’nden BİL,
====>SEYYîAti==->SENsiz DEĞİL,
===>RESÛL’e İTÂAt=>A L L A H’a,
=>EĞiL NEFSim==->HAKk’a EĞİL!.


مَّا أَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنَ اللّهِ وَمَا أَصَابَكَ مِن سَيِّئَةٍ فَمِن نَّفْسِكَ وَأَرْسَلْنَاكَ لِلنَّاسِ رَسُولاً وَكَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا
Resim---“Mâ esâbeke min hasenetin fe minallâh (minallâhi), ve mâ esâbeke min seyyietin fe min nefsike. Ve erselnâke li’n- nâsi resûlâ (resûlen). Ve kefâ billâhi şehîdâ (şehîden).: Sana iyilikten (hasenatdan) ne isabet ederse, işte o ALLAH'tandır. Ve sana kötülükten (seyyiattan) ne isabet ederse, o taktirde o, kendi nefsindendir (derecât kaybedecek bir şey yapmandan dolayıdır). Ve seni, insanlara Resûl olarak gönderdik ve şâhid olarak ALLAH yeter.// Sana lütuf ve ihsan olarak gelen iyilikler, güzellikler, ALLAH’ın yarattığı, kolaylık sağladığı imkânlar sâyesindedir. Başına gelen sıkıntılar ve belâlar ise kendi tedbirsizliğin ve kusurun sebebiyledir. Biz seni, bütün insanların iyiliği, kurtuluşu için bir Rasûl olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirdik. Bunlara şâhid olarak ALLAH yeter.” (Nisâ 4/79)

مَّنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللّهَ وَمَن تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا
Resim---“Men yutiır resûle fe kad atâallâh (atâallâhe), ve men tevellâ fe mâ erselnâke aleyhim hafîzâ (hafîzen).: Kim Resûl'e itaat ederse, böylece andolsun ki ALLAH'a itaat etmiş olur. Ve kim yüz çevirirse, o takdirde Biz seni, onların üzerine muhafız olarak göndermedik.// Rasûlullah’a itaat eden, tebliğ ettiği Kur’ân’a, teşriine, sünnetine uyup uygulayan ALLAH’a itaat etmiş olur. Bilesin ki, Kur'ÂN’a ve Sünnetine itaatten yüz çevirenler, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikâmette yönlendirmeye devam edenler, elimizden kurtulacaklarını zannetmesinler. BİZ seni onların üzerinde koruma, denetim ve zabıta me’muru olarak görevlendirmedik.”(Nisâ 4/80)

فَقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ لاَ تُكَلَّفُ إِلاَّ نَفْسَكَ وَحَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَسَى اللّهُ أَن يَكُفَّ بَأْسَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَاللّهُ أَشَدُّ بَأْسًا وَأَشَدُّ تَنكِيلاً
Resim---“Fe kâtil fî sebîlillâh (sebîlillâhi), lâ tukellefu illâ nefseke ve harrıdıl mu’minîn (mu’minîne), asallâhu en yekuffe be’sellezîne keferû. Vallâhu eşeddu be’sen ve eşeddu tenkîlâ (tenkîlen).: Öyleyse ALLAH'ın yolunda cihad et. Sen kendi nefsinden başkası ile sorumlu tutulmazsın. Ve mü'minleri teşvik et. Umulur ki ALLAH, o kâfirlerin kuvvet ve saldırısını (üzerinizden) çeker . Ve ALLAH, güç olarak daha güçlü ve cezası daha şiddetlidir.// O halde, ALLAH Yolunda, İslâm uğrunda savaş. Sen sadece kendinden sorumlusun. Hesab edilmeyen tehlikeleri önlemek, sıkıntıları kolaylaştırmak için mü’minleri de savaşa, savaşa hazırlıklı olmaya tekrar tekrar teşvik et. Umulur ki, ALLAH kulluk sözleşmesindeki ortak taahhüdlerini, ALLAH’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin güçlerini kırar. Güçlü olan ALLAH’tır. En şiddetli cezâlandıracak olan da O’dur.”(Nisâ 4/84)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HAYye ale's-SaLâh SIRRInda,
HAYye ale'L-FeLâh SIRRInda,
=>SIRR-ı SIFIR’ı->YAŞAmaKk,
==->SIRR-ı SIRF’ın SINIRInda!.


ZEVK 10.441

USTuRA AĞZı=>Şu HAYyat=>BiR YÜZü NÂR=>BiR YÜZü NÛR,
MÛSÂ’nın REHBERi AGAÇç!.=>YANAN ATEŞ!. TİTREyEN TÛR,
==>MELEke=>O’nunLa=->OLÂN,
BİZ BİR-İZ=>DÖRt MELEk HeR ÂN,
=>İSRÂFiL=>SÎNELeR AGZı=>ALıp<->VERdiği=>NEFEs->SÛR!.


05.08.2022.. 13.17
brsbrsm...tktktrstekkmdecumâcemimizzz..


DEM Bu DEM’de=->DEM’i BİLMEKk,
DEM Bu DEM’de==>CEM’i BULMAKk,
DEM Bu DEM’de===>HEMi OLMAKk,
DEM Bu DEM’de=>NAHNU YAŞAMAKk,
=>KUL İHVÂNi’m=>EL HAKku’L-HAKk!.


MELEke.: (c.: Mümaresat) Çalışarak meharet kazanmak, üstadlık etmek. Bir işe devam ederek ihtisas sahibi olmak..Fıtrî kabul edici yüksek bir kuvvete mâlik olmak, olabilirlilik..
MELEk.: Nûrdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk..
MELÂike-i KİRÂM.: Büyük Meleklerin büyükleri: Cebrâil, Mikâil, İsrâfil, Azrâil aleyhumusselâm..
CEBRÂiL aleyhisselâm.: (Cebril, Cibril) Cenâb-ı HAKk'ın Emirlerini Peygamberlere (aleyhumusselâm bildiren Büyük Melek. Peygamberimiz Resûl-i Ekrem'e (aleyhisselâm) Kur'ÂN-ı Azimüşşân'ı vahiyle getiren melek..
MiKâiL aleyhisselâm.: Rezzâkîyyet ARŞı’nın Hamelesi/taşıyanı olan Büyük Melek. Dört Büyük Melekten birisi.
İSRâFiL aleyhisselâm.: Dört Nüyük Melekten biri olup Kıyamet Günü cesedlere Nefh-i Rûh etmeğe ve SûR'u üfürmeğe vazifelidir..
AZRâiL aleyhisselâm.: Ölüm Meleği. Dört Büyük Melekten biridir, ölenlerin rûhlarını almak görevi vardır. Diğer bir ismi de "Melekü’l- Mevt/ÖLüm Meleği"dir. Yeryüzünde hayatın var olması, insanın yaratılışı tesadüfle açıklanamıyacağı gibi, ölüm de tesadüfle açıklanamaz. Hayatı yaratan ölümü de yaratmıştır. Hayat gibi ölüm de bir rahmettir. Ölüm, meşakkatli dünya hayatından terhis olma ve Ebedî Âleme Yolculuktur. İnanmayanların ölümden çok korkmaları ve hatırlarına getirmekten ürkmeleri bundandır. Azrâil aleyhisselâm, müslümana göre ebediyet âlemine yolculuğun dâvetçisi; hastalık, kaza vs. sebepler, ölüm için bahâne ve sebeplerdir. Azrâil aleyhisselâm bu sebeplerin arkasında görevini yerine getirir..


Resim
MÛSÂ’nın REHBERi AGAÇç!.
YANAN ATEŞ!. TİTREyEN TÛR.:


إِذْ قَالَ مُوسَى لِأَهْلِهِ إِنِّي آنَسْتُ نَارًا سَآتِيكُم مِّنْهَا بِخَبَرٍ أَوْ آتِيكُم بِشِهَابٍ قَبَسٍ لَّعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ
“İz kâle mûsâ li ehlihî innî ânestu nârâ (nâren), se âtîkum minhâ bi haberin ev âtîkum bi şihâbin kabesin leallekum tastalûn (tastalûne).: Mûsâ (aleyhisselâm), Ehline (âilesine).: "Gerçekten ben bir ateş farkettim. Size ondan bir haber veya bir (parça) kor halinde ateş getireceğim, böylece siz ısınasınız diye." demişti.” (Neml 27/7)

فَلَمَّا جَاءهَا نُودِيَ أَن بُورِكَ مَن فِي النَّارِ وَمَنْ حَوْلَهَا وَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
“Fe lemmâ câehâ nûdiye en bûrike men fî’n- nâri ve men havlehâ, ve subhânallâhi rabbi’l- âlemîn(âlemîne).: Böylece oraya gittiği zaman ona nidâ edildi.: "Ateşin (nûr'un) içinde (yanında) ve etrafında bulunanlar mübârek kılındı. Ve âlemlerin RABBi ALLAH SÜBHÂN'dır (herşeyden münezzeh)." (Neml 27/8)

يَا مُوسَى إِنَّهُ أَنَا اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
“Yâ mûsâ innehû enallâhul azîzu'l- hakîm (hakîmu).: Ey Mûsâ! Muhakkak ki BEN, AZÎZ (yüce), HAKÎM (hüküm ve hikmet sâhibi) olan ALLAH'ım.//“Yâ Mûsâ, gerçekte o nidâ eden BENim. Kudretli, Hikmet Sâhibi ve Hükümran olan ALLAH’ım.” (Neml 27/9)

وَهَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ مُوسَى
“Ve hel etâke hadîsu mûsâ.: Sana Mûsâ (aleyhisselâm)'ın haberi geldi mi?” (Tâ-Hâ 20/9)

إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَّعَلِّي آتِيكُم مِّنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى
“İz reâ nâren fe kâle li ehlihimkusû innî ânestu nâren leallî âtîkum minhâ bi kabesin ev ecidu ale’n- nâri hudâ (huden).: Bir ateş gördüğü zaman ailesine şöyle demişti.: “Durup bekleyin! Muhakkak ki ben, bir ATEŞ gördüm. Belki o’ndan, size bir kor (nûr) getiririm veya ateşin üzerinde (nûrun yanında) hidâyeti bulurum.” (Tâ-Hâ 20/10)

فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِي يَا مُوسَى
“Fe lemmâ etâhâ nûdiye yâ mûsâ.: Böylece oraya (ateşin (nûrun) yanına) geldiği zaman “Ya Mûsâ!” diye nidâ olundu.” (Tâ-Hâ 20/11)

إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
“İnnî ene rabbuke fehla’ na’leyk (na’leyke), inneke bi’l- vâdi’l- mukaddesi tuvâ (tuven).: Muhakkak ki BEN, BEN senin RABBinim. Şimdi pabuçlarını çıkar. Şüphesiz sen, Mukaddes Vâdi TUVÂ'dasın.” (Tâ-Hâ 20/12)

وَأَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحَى
“Ve enahtertuke festemi’ li mâ yûhâ.: Ve BEN, seni seçtim. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle!” (Tâ-Hâ 20/13)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

EBDÂLLaR=>NEŞe-GAMı CUMÂ
EBRÂRLaR=>HAZZ-ZAMı CUMÂ
AHYÂRLaR==>BAYRAM’ı CUMÂ,
AHRÂRLaR==>TÜM-TAMı CUMÂ!.

=>ELESt BESTESinde=>CUMÂ,
RAHMÂN NEFESinde==>CUMÂ,
=====->EHL-i BEYt EDEBi İLE,
=>RESÛLü’n SESinde=->CUMÂ!.


ZEVK 10.448

=>ÖZüm=>SÖZüme YÖN VERdi=>RESÛLÜ’ne ERDİREN RABBim,
SÖZüm=>GÖZüme YÖN VERdi->NÛR GÜLün DERDİREN RABBim,
=>ÖZüm=>SÖZüme YÖN VERdi=->RESÛLÜ’ne ERDİREN RABBim,
==>BÂTINım=>ZÂHİRe SERdi==>BURSAmız SEVDİREN=>RABBim!.


12.08.2022.. 13:16
brsbrsm...tktktrstekkmdccumâcemimizzz..


==>ULU DAĞ’da==>YANKILANıR,
=>EZÂN==->BURSA’da DİNLENiR!.
İNSÂN==>MAHŞERdeyim=>SANıR,
LEBBEYke Yâ RABBeNâ!.. DENiR!.
=>HeR HÜCREmde=>YANKILANıR,
=>CEMMü’L-CEM’->CUMÂ İNANıR,
=>İHVÂNİ’m=>RABBı’sın=>TANıR!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..
kaddesallahu sırrahu..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İÇ’te<=>DIŞ’ta=>ÇİFte EZÂN,
=>ÇAĞIRıR=>CUMÂ CEM’ine!.
ÇİFtLeRi->TEKkLeyen MiZÂN,
İSLÂH<=>İFLÂNın=>CEM’ine!.

ÂŞIKk KALBi>HAYy GERÇEkte,
=>AŞKk’ın ŞİŞEsi=>İHVÂNİ’m!.
BURSA-MAKSEm-TEKe TEKkte,
==>CUMÂ NEŞEsi=>İHVÂNİ’m!.


ZEVK 10.455

YER’e-GÖKkLeRe=>SIĞMAyAN===>KIRAt’ım PUSstu ERENLeR,
YEDi ÂLEM’de=>DİLLi DÜDÜKk==>KITMİR’im SUSstu ERENLeR,
BEDEN-NEFiS-KALBim-RÛHum,
RASÛLÜ’ndEN=>HAKk’ı DUYum,
GEÇmiş=>Şu ÂN<=GELeceğim=>HER ŞEYyim KUSstu ERENLeR,


19.08.2022.. 13:14
brsbrsm...tktktrstekkmdcumâcemimizzz..


=>DUÂ=->ELHABîR ALLAH’tan,
HAKk ve HAYRı’n>İSTEmektir!.
EL=>VERip->RASûLALLAH’tan,
EL HAMDULiLLAH!. DEmektir!.

TÖVBe==>GEÇmiş SIFIRLamak,
=>RÛH’u=->ALLAH’a FIRLamak,
=>CÂN’ı->GELMEKk GIRTLAğına,
SÂDEce=>ALLAH’ı =>HIRLamak!.


==>GENÇLiğim->ERİdi=>Yİtti,
==>SEVDÂ FIRTINAsı==>Bİtti,
AŞKk ATEŞin<-> SEVgi AL-EVi,
AKIL BAĞI’m=>YAKktı=>Gİtti!.


Resim

KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta GENÇLİKk.:

Kur'ÂN-ı Kerîm'imiz Bizlere ÖRNEkk GENÇ REHBERLerimizin İBREt ve HİHMEt DOLu KISSALaRını BİLdirir..:
İbrahîm aleyhisselâm =>daha GENÇ yaşlarındayken, puta tapan kavmiyle tek başına mücadele etmiş,
Yûsuf aleyhisselâm =>bütün olumsuz şartlara rağmen nefsine “Dur!.” diyebilmiş,
Mûsâ aleyhisselâm =>iffet ve namus timsîli olmuş,
Yahyâ aleyhisselâm =>birçok yönüyle çocuklara ve GENÇlere örnek gösterilmiş,
Ashab-ı Kehf =>olarak adlandırılan GENÇler, inandıkları gibi yaşayabilme uğruna her şeylerini ve diyârlarını terk etmiş,
İsâ aleyhisselâm =>devrinin azgınlarına karşı “Hakk’ın mücadelesini vermiş,”
Peygamberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz =>son derece temiz ve kararlı bir GENÇLik geçirmişt MuhaMMedü’L- EMîNdir..
Meryem aleyhasselâm =>İbret ve Hikmet Cümbüşünün Mârifet Membağıdır..

Kur'ÂN-ı Kerîmimizde GENÇ.:
Feteyân.. iki GENÇ..: Yûsuf 12/36..
Fityetun.: GENÇler..: Kehf 18/10,13,60,62..
Fetâhu..: GENÇ arkadaşı..: Vâkıa 56/17..

وَرَاوَدَتْهُ الَّتِي هُوَ فِي بَيْتِهَا عَن نَّفْسِهِ وَغَلَّقَتِ الأَبْوَابَ وَقَالَتْ هَيْتَ لَكَ قَالَ مَعَاذَ اللّهِ إِنَّهُ رَبِّي أَحْسَنَ مَثْوَايَ إِنَّهُ لاَ يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ
Resim---“Ve râvedethulletî huve fî beytihâ an nefsihî ve ğallekati’l- ebvâbe ve kâlet heyte lek (leke), kâle ma âzallâhi innehu rabbî ahsene mesvây (mesvâye), innehu lâ yuflihu’z- zâlimûn (zâlimûne).: (Yûsuf'un) evinde kaldığı kadın, ondan murad almak istedi. Kapıları sımsıkı kapatıp.: “Hadi gel, senin için...” dedi. O (Yûsuf da) şöyle dedi.: “ALLAH'a sığınırım. O benim RABBimdir. Benim yerleşme yerimi en güzel şekilde yaptı. Muhakkak ki; zâlimler felâha (kurtuluşa) ermezler.” (Yûsuf 12/23)

وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِ وَهَمَّ بِهَا لَوْلا أَن رَّأَى بُرْهَانَ رَبِّهِ كَذَلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ السُّوءَ وَالْفَحْشَاء إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُخْلَصِينَ
Resim---“Ve le kad hemmet bihî ve hemme bihâ, levlâ en reâ burhâne rabbih (rabbihi), kezâlike li nasrife anhu’s- sûe ve’l- fahşâ (fahşâe), innehu min ibâdine’l- muhlesîn (muhlesîne).: Ve andolsun ki; (kadın) onu arzuladı. Eğer RABBi’nin delilini görmeseydi, o (Yûsuf aleyhisselâm) da onu arzulamıştı. İşte böylece o’nu kötülükten ve fuhuştan uzaklaştırırız. Muhakkak ki; o muhlis kullarımızdandır.” (Yûsuf 12/24)

وَدَخَلَ مَعَهُ السِّجْنَ فَتَيَانَ قَالَ أَحَدُهُمَآ إِنِّي أَرَانِي أَعْصِرُ خَمْرًا وَقَالَ الآخَرُ إِنِّي أَرَانِي أَحْمِلُ فَوْقَ رَأْسِي خُبْزًا تَأْكُلُ الطَّيْرُ مِنْهُ نَبِّئْنَا بِتَأْوِيلِهِ إِنَّا نَرَاكَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ
Resim---“Ve dehale meahus sicne Feteyân (feteyâni), kâle ehaduhumâ innî erânî a’sıru hamrâ (hamren), ve kâle’l- âharu innî erânî ahmilu fevka re’sî hubzen te’kulu’t- tayru minh (minhu), nebbi’nâ bi te’vîlih (te’vîlihî), innâ nerâke mine’l- muhsinîn (muhsinîne).: Ve onunla beraber İKİ GENÇ erkek (de) zindâna girdi. İkisinden biri şöyle dedi.: “Muhakkak ki; ben kendimi (rüyâmda) üzüm sıkarken görüyorum.” Ve diğeri (de) şöyle dedi.: “Gerçekten ben (de) kendimi başımın üstünde ekmek taşırken görüyorum. Kuşlar ondan yiyorlar. Bize onun (onların) tevîlini (yorumunu) haber ver (anlat). Muhakkak ki; biz seni muhsinlerden görüyoruz." (Yûsuf 12/36)

إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
Resim---“İz evel Fityetu ilel kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ reşedâ(reşeden).: GENÇler mağaraya sığındıkları zaman şöyle dediler: “RABBi’miz, bize SEN’in Katın’dan bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)!.” (Kehf 18/10)

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى
Resim---“Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakkı), innehum Fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden).: Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, RABB'lerine imân etmiş GENÇLERdi. Ve onlara hidâyeti artırdık.” (Kehf 18/13)

وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِفَتَاهُ لَا أَبْرَحُ حَتَّى أَبْلُغَ مَجْمَعَ الْبَحْرَيْنِ أَوْ أَمْضِيَ حُقُبًا
Resim---“Ve iz kâle mûsâ li fetâhu lâ ebrehu hattâ ebluga mecmea’l- bahreyni ev emdıye hukubâ (hukuben).: Ve Mûsâ, GENÇ ARKADAŞIna.: “İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar (yoluma) devam edeceğim veya senelerce (uzun süre) gideceğim.” demişti.” (Kehf 18/60)

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى
Resim---“Nahnu nakussu aleyke nebeehum bi’l- hakk (hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ (huden).: BİZ, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, RABB'lerine imân etmiş GENÇlerdi. Ve onlara hidâyeti artırdık.” (Kehf 18/62)

وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِفَتَاهُ لَا أَبْرَحُ حَتَّى أَبْلُغَ مَجْمَعَ الْبَحْرَيْنِ أَوْ أَمْضِيَ حُقُبًا
Resim---“Ve iz kâle mûsâ li fetâhu lâ ebrehu hattâ ebluga mecmea’l- bahreyni ev emdıye hukubâ (hukuben).: Ve Mûsâ, GENÇ ARKADAŞI’na.: “İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar (yoluma) devam edeceğim veya senelerce (uzun süre) gideceğim.” demişti.” (Vâkıa 56/17)


Resim

Peygamberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, GENÇLiğe ve GENÇlerin yetişmesine çok büyük önem vermiştir. Peygamberliğinin ilk yıllarından itibâren başta ALİ kerremallahu vechehu olmak üzere GENÇleri yanında bulmuş, birçok yaşlılar İslâm’a şiddetle karşı çıkarlarken, GENÇler Müslümân olmuş ve İslam’a destek vermiş, bu GENÇlerin çoğu, zengin ve itibarlı ailelerini terk ederek büyük çileler bahasına Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanında yer almışlardır..

Resim GENÇLikLe İLgiLi pek çoh Hadis-i ŞERîften.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "ALLAH kötülüğe iltifat etmeyen GENCi emsallerine üstün tutar." buyurdu.
(Ukbe bin Âmir radiyallahu anhu’dan; İ. Ahmed, Müsned; Câmiussağir - 1799)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:ALLAH ibâdete düşkün GENÇLe, meleklere karşı iftihar ederek şöyle buyurur.: “Kuluma bakın, BENİM rızam için nefsani isteklerini terk etmiştir” buyurdu.
(Talha ibn Ubeydullah radiyallahu anhu’dan; Müsnedü’l- Firdevs, Deylemî)

Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:GENÇLik bir çeşit deliliktir!.” buyurdu.
(Ukbe ibn Âmir radiyallahu anhu’dan; İbni Asâkir, Beyhekî Delâil.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:GENÇlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlar gibi ölümü düşünen, GENÇLik heveslerine mağlup olmayıp, gaflette boğulmayandır. İhtiyarlarınızın en kötüsü ise gaflet ve nefsin isteklerine uymada GENÇlere benzemek isteyen, çocukçasına nefsin isteklerine uyandır.” buyurdu.
(İbn Mesûd radiyallahu anhu’dan; Taberâni, Kebir.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “CeNNet Ehlinin GENÇleri, şu beş kişidir.: Hasan, Hüseyin, İbn Ömer, Sad İbn Muaz, Ubeyd ibn Ka’b.” buyurdu.
(Enes radiyallahu anhu’dan; Müsnedü’l- Firdevs, Deylemî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Adalet güzeldir, fakat idârecilerde olursa daha güzeldir. Cömertlik güzeldir, fakat zengilerde olursa daha da güzeldir. Dinde titiz olmak güzeldir, fakat âlimlerde olursa daha da güzeldir. Sabır güzeldir fakat fâkirlerde olursa daha da güzeldir. Tevbe güzeldir fakat, GENÇlerde olursa daha da güzeldir, hayâ güzeldir fakat kadınlarda olursa daha güzeldir.” buyurdu.
(Ali kerremallahu vechehu’den; Deylemî-Müsnedü’l Firdevs)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:ALLAHu TeALÂ tevbekâr genci SEVer!.” buyurdu.
(Câmiussağir; Ebu’ş-Şeyhî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “7 kişi vardır ki ALLAH sâdece bunları Kendi Arşının Gölgesinin bulunduğu günde gölgelendirir.:
1-) Adaletli Devlet Başkanı,
2-) RABBi’ne kulluk üzere yetiştirilmiş bir GENÇ,
3-) Kalbi mescidlere bağlı kimse,
4-) ALLAH için birbirini seven, ALLAH için birleşen ve ayrılan iki kişi,
5-) Güzel ve mevki sahibi bir kadının kendisini (zinâya) çağırıdığın da ona.: “Ben ALLAH’tan korkarım!.” diyen kimse.
6-) Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği gizli sadaka veren kimse,
7-)Yalnız başına tenhada ALLAH’ı zikredip hatırlayan ve bu nedenle gözleri dolan kimse!.”
buyurdu.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Buharî, Tirmizî, Müslim)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “insanoğlu Kıyamet Gününde RABBi’nin Yanında şu 5 şeyden sorulmadıkça olduğu yerden ayrılamaz.:
1-) Ömrünü nerde geçirdiğinden,
2-) GENÇLiğini nerede ve nasıl harcadığından,
3-) malını nereden kazanıp nereye sarfettiğinden,
5-) bedenini nerede yıprattığından.”
buyurdu.
(İbn Mesûd radiyallahu anhu’dan; Sünen-i Tirmizî)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


BiR ANAM->BiR HASAN DAĞI’m,
ATA YURDUm==->SEVDÂ SİLÂM!.
GURBEt ELde->GÖNüL BAĞI’m,
BiR HEBER ya da=->BiR SELÂM!.

RAHMÂN->NEFHa NEFESLeNiR,
=>BEZM-i ELESt’ten>SESLeNiR,
=>DUYuLuR=->CUMÂ CEM’inde,
LEBBEYke Yâ RABBenâ!. DENiR!.

=SIRR SEYyÂH HÂLim’e ŞAŞtım,
=>ARZ’ı===>SEMÂ’yı DOLAŞtım,
=>KARîBü’L-GARîB=>İHVÂNimm,
SUBHÂN SİLÂm’a====>ULAŞtım!.


HAYy DOStt!.
SİLÂ-yı RAHîM!.


RÛHu>CÂN CERYÂNı>CÂNÂN’dan>CÂN’a
NEFES ALıp<=>VERmek=>BİZ’e BAHÂN’a,
AKL-ı SELîM<=>HÂL-i HÂLiM===>İNSÂN’a,
==>HAKk’ın EMÂNEti====>SİLÂ-yı RAHîM!.

*

=>NEFSİ’ni BİLeNe====>RABBi’n BİLeNe,
=>AKıL AYNASI’n=>GÖZ YAŞıyLa->SİLeNe,
=>RASÛLULLAH SIR SAFFı’na==->GELeNe,
=>KULLuKk İKÂMEti=====>SİLÂ-yı RAHîM!.

*

KİMLiKk<=>KİŞİLiKkLe=->bENLiKk DAĞImız,
=>HAVVA ANAmız’dAN==>GÖBEKk BAĞImız,
CÂN=>CÂN’a=>CÂNLıdır==->ÇİLLE ÇAĞImız,
=>EL MENNÂN MİNNEti ===->SİLÂ-yı RAHîM!.

*


=>Lî-VECHİLLAH==>SEBÎLİLLAH=>YAŞARızz,
SİLÂMIZ’ı ÖZLeR===>DAĞLAR===->AŞARızz,
ARZı’na=>SIĞMAYıZz=>ARŞı’n===>TAŞARızz,
=>“BİZ BİR-İZ CENNEti”====>SİLÂ-yı RAHîM!.

*

=>DAMLAmız=>İÇİnde==>HAYy DENİZLiği,
=>AKLın=>ISsIZLığı!. ===>AŞKk SESsİZLiği,
=>GÖBEKk BAĞı=>HAKkı=->NAHNU BİZLiği,
=>İHVÂNi’m=>MELÂMEt====>SELÂM İZLiği,
=>RESÛL’ün=>SÜNNEti ===>SİLÂ-yı RAHîM!.


26.08.2022.. 15:24
brsbrsm…tktktrstekkmdteycumâcem’imizzzz..


=>İBÂDEt=->YÜCE ALLAH’a,
SÂHiB ÇIKaR=>ABDULLAH’a,
Ve=>fe SEBBit=>AKDEMeNâ,
HİZMEt ETt>RASÛLULLAH’a!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


LokmÂN aleyhisselâm oğluna.:
“Yavrucuğum!. Mü’minin iki kalbi olur,
=>biriyle ümit besler =>diğeriyle korkar.”
buyurmuştur..

Resim

=>İBÂDEt=->YÜCE ALLAH’a,
SÂHiB ÇIKaR=>ABDULLAH’a,
Ve=>fe SEBBit=>AKDEMeNâ,
HİZMEt ETt>RASÛLULLAH’a!.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tensurûllâhe yensurkum ve yusebbit akdâmekum.: Ey iman edenler, eğer siz ALLAH'a (ALLAH adına İslâma ve müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır. (ayaklarınızı diretir, size sebat verir.)” (MuhaMMed 47/7)

ALLAH’ın DİNİ’ne yardım etmek” demek, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e –O’nunla birlikte ALLAH’ın SÖZÜnü yüceltmek için- yardım etmek demektir. (Taberî, ilgili ayetin tefsiri)

Bazı İsLâm ÂLimlerimize göre, âyette yer alan.: “ALLAH’a yardım etmek” konusu şu şekilde anlaşılabilir:
a-) ALLAH’ın DİNİ’ne ve O’nun ortaya koyduğu HAKk YOLU’na yardım etmek..
b-) ALLAH’a imân eden, O’na taraftar olan ve O’nun adına hareket eden mü’minlere yardım etmek..


فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّىَ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُواْ فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِّمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُواْ تَسْلِيمًا
Resim---“Fe lâ ve RABBike lâ yu’minûne hattâ yuhakkimûke fîmâ şecera beynehum, summe lâ yecidû fî enfusihim haracen mimmâ kadayte ve yusellimû teslîmâ (teslîmen).: Artık hayır, RABBine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şey hakkında, seni hakem tâyin edip, sonra da senin verdiğin hükümden dolayı “içlerinde bir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimîyyetle teslim olmadıkça” îmân etmiş olmazlar.”(Nisâ 4/65)

فَوَرَبِّكَ لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِيْنَ
Resim---“Fe ve RABBike le nes’elennehum ecmaîn (ecmaîne).: Artık RABBine andolsun ki; onların hepsine mutlaka soracağız.” (Tevbe 9/128) (Hicr 15/92)

عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Resim---“Ammâ kânû ya’melûn (ya’melûne).: Yapmış oldukları şeylerden.” (Tevbe 9/128) (Hicr 15/93)

فَوَرَبِّ السَّمَاء وَالْأَرْضِ إِنَّهُ لَحَقٌّ مِّثْلَ مَا أَنَّكُمْ تَنطِقُونَ
Resim---“Fe ve RABBi’s- semâi vel ardı innehu le hakkun misle mâ ennekum tentıkûn (tentıkûne).: İşte, göğün ve yerin RABBi’ne andolsun ki, şüphesiz, o (size va'dedilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir.”(Zâriyât 51/23)

Müfessirlerin beyân ettiği gibi, bu zâmirin mercii “Vaad olunan =>CeNNet, Kur'ÂN-ı Kerîm, DîN/İslâm DîNi ve Hesab Günü olabilir., Hepsi de, haktır ve yorumlar doğrudur..


وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ
Resim---“Vellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike humu’l- mu'minûne hakkâ (hakkân), lehum magfiratun ve rızkun kerîm (kerîmun).: İman edip ve hicret (göç) eden kimseler ve ALLAH'ın yolunda cihad (savaş) eden kimseler ve barındıran (himâye eden) ve yardım eden kimseler, işte onlar, onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için mağfiret ve kerim rızık vardır.” (Enfâl 8/74)

إِلاَّ تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُواْ السُّفْلَى وَكَلِمَةُ اللّهِ هِيَ الْعُلْيَا وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Resim---“İllâ tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahracehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferû’s- suflâ, ve kelimetullâhi hiye’l- ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).: O'na sizin yardım etmeniz dışında (etmediğinizde) o zaman ALLAH, O'na (Resûl'e) yardım etmişti. Kâfir olanlar, O'nu (Mekke'den) çıkardığı (çıkmaya mecbur ettikleri) zaman iki (kişi)nin ikincisi idi. İkisi mağarada iken arkadaşına şöyle demişti.: “Mahzun olma! Muhakkak ki; ALLAH, bizimle berâber.” O zaman ALLAH, O'nun üzerine sekînetini indirdi.Ve O'nu göremediğiniz bir ordu ile destekledi. Kâfirlerin sözünü suflî kıldı. Ve ALLAH'ın sözü; O, çok yücedir. Ve ALLAH; AZÎZ'dir (üstündür), HAKÎM'dir (hüküm sâhibi ve hikmet sâhibidir).” (Tevbe 9/40)

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Resim---“İnnallâhe ye’muru bi’l- adli ve’l- ihsâni ve îtâi zî’l- kurbâ ve yenhâ ani’l- fahşâi ve’l- munkeri ve’l- bagy (bagyi), yeizukum leallekum tezekkerûn (tezekkerûne).: Muhakkak ki ALLAH, adaletli olmayı ve ihsânı ve akrabalara vermeyi emreder. Ve fuhuştan, münkerden (ALLAH'ın yasakladığı şeylerden) ve azgınlıktan (hakka tecâvüzden) sizi nehyeder. Böylece umulur ki siz, tezekkür edersiniz diye size öğüt veriyor.”(Nahl 16/90)

وَقُل رَّبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَل لِّي مِن لَّدُنكَ سُلْطَانًا نَّصِيرًا
Resim---“Ve kul RABBi edhılnî mudhale sıdkın ve ahricnî muhrece sıdkın vec’al lî min ledunke sultâne’n- nasîrâ (nasîren).: Ve de ki: “RABBim beni sıdk ile dahil et ve beni sıdk ile çıkar. Ve bana SENin Katın’dan (gizli ilminden) bir yardımcı sultân kıl.”// “RABBim, dürüst olarak yiğitçe girilmesi gereken yere, emniyetle girmemi sağla. Dürüst olarak yiğitçe çıkılması gereken yerden emniyetle çıkmamı sağla. Bana KENDİ KATINdan yardımcı bir güç, beni destekleyen bir devlet, bir iktidar ver.” diye niyâz et.” (İsrâ 17/80)

الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِن دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَن يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لَّهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا وَلَيَنصُرَنَّ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ
Resim---“Ellezîne uhricû min diyârihim bi gayri hakkın illâ en yekûlû RABBunallâh (RABBunallâhu), ve lev lâ def’ullâhi’n- nâse ba’dahum bi ba’dın lehuddimet savâmıu ve biyaun ve salavâtun ve mesâcidu yuzkeru fîhesmullâhi kesîrâ (kesîran), ve le yansurennallâhu men yansuruh (yansuruhu), innallâhe le kaviyyun azîz (azîzun).: Onlar, sadece.: “RABBimiz ALLAH'tır” dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Ve eğer, ALLAH'ın insanları birbiriyle defetmesi olmasaydı, (rahiblerin) Mâbetleri, (hristiyanların) Kiliseleri, (yahudilerin) Havraları ve içinde ALLAH'ın İsminin çok zikredildiği (müslümanların) Mescidleri mutlaka harab olup yıkılırdı. O'na (ALLAH'a) yardım edene, ALLAH mutlaka yardım eder. Muhakkak ki ALLAH, elbette KAVİYY'dir (kuvvetli, güçlü) AZÎZ'dir (yüce).”(Hacc 22/40)

مَا لَكُمْ لَا تَنَاصَرُونَ
Resim---“Mâ lekum lâ tenâsarûn (tenâsarûne).: (Onlara seslenilir:) "Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?" (Sâffât 37/25)

لِتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا
Resim---“Li tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkırûh (tuvakkırûhu), ve tusebbihûhu bukreten ve asîlâ (asîlen).: Ki ALLAH'a ve Resûlü'ne iman etmeniz, O'nu savunup desteklemeniz, O'nu en içten bir saygıyla yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (ALLAH'ı) tesbih etmeniz için.” (Fetih48/9)

Resim

PEYGAMBERİMİZ sallallahu aleyhi ve sellem BiR RAHMEttir.:

O/Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, ÜMMetine bir RAHMEttir, onlara Merhametli ve Şefkatlidir. ALLAHu zü’L- CeLÂL şöyle buyurdu.:



لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Resim---“Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz (azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bi’l- mu’minîne RAÛFun RAHÎM (rahîmun).: Andolsun ki; size, sizin içinizden azîz bir Resûl geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir (O'nu üzer). Size çok düşkün, mü'minlere şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe 9/128)

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Resim---“Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l- âlemin (âlemîne).: Seni BİZ, sadece âlemlere RAHMEt olarak gönderdik.”(Enbiyâ 21/107)

O, ümmetini aralarında sevgi ve saygı göstermeye, birbirlerine karşı şefkatli olmaya, birbirlerine yardım eden tek vücud gibi olmaya ve birbirine destek olmaya teşvik etmiştir. Çünkü O, yüce RABBinin târif ettiği gibi, mü’minlere merhametlidir. Kendisi şöyle demiştir.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ben ve yetime bakan kişi, cennette şöyle olacağız” Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu sözü söylerken şehâdet parmağıyla orta parmağını birleşik bir halde göstermişti.
(Buhârî, Ebû Dâvûd, Tirmizî.)

O, ümmetini aralarında sevgi ve saygı göstermeye, birbirlerine karşı şefkatli olmaya, birbirlerine yardım eden tek vücud gibi olmaya ve birbirine destek olmaya teşvik etmiştir. Çünkü O, yüce RABBinin târif ettiği gibi, mü’minlere merhametlidir. Kendisi şöyle demiştir.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ben ve yetime bakan kişi, cennette şöyle olacağız” Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu sözü söylerken şehâdet parmağıyla orta parmağını birleşik bir halde göstermişti.
(Buhârî, Ebû Dâvûd, Tirmizî.)

ALLAHu zü’L- CeLÂL şöye buyurdu.:


فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ
Resim---“Fe emmel yetîme fe lâ takher.: Öyleyse, sakın yetimi üzüp kahretme.”
(Duhâ 93/9).

Yine dul, yoksul ve ihtiyaç sahiplerine yardımda, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in tavsiye ettiği RAHMEttendir.

Resim---Ebû Hureyre’nin radıyallahu anh rivâyet ettiğine göre,
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem.:
“Dul ve yoksulun yardımına koşan, ALLAH Yolunda cihad eden gibidir” buyurdu.
(Buhârî, Mâlik.)


Resim---Ebû Hureyre radıyallahu anh şunu rivâyet etti.:
Bir adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e katı yürekli olduğundan şikâyet etti.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem o’na.: “Yetimin başını okşa ve yoksulun karnını doyur” buyurdu.
(Ahmed, Ravileri güvenilirdir.)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizlere ancak zayıflarınızın DUÂsı sebebiyle yardım ediliyor ve rızık veriliyor” buyurmuştur.
(Buhârî.)


Resim---Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem.: “Doğru yolu tutun, amellerde ifrattan (aşırılığa kaçmaktan) sakının. Müjdeleyip sevdirin. Hiçbir kimseyi, kendi ameli cennete sokmaz”. Sahabiler sordular.: “Seni de mi? ALLAH’ın Rasûlü!” O.: “Evet beni de, ancak ALLAH beni bir mağfiret ve RAHMEtle bürüyüp korumuştur.” buyurdu.
(Buhârî, Muslim.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Bî-İSMihu!.
SUBHÂNehu!.


BURSA=>BİZ’im=->Bî-İZNİLLAH,
Eşhedu enLâ İLâhe İLLâ ALLAH,
>MUHAMMED’ü-r RASÛLULLAH,
=>HAYyâLe’s-SELÂHu’L-FELÂH,
=>Lî-VECHİLLAH=>SEBÎLİLLAH!.
HASBî HİZMEt==>İNŞÂe ALLAH!.


ZEVK 10.465

=>TUZ ÜSTÜne<=>BUZ ÜSTÜne=>YUVA KURULaMaz GÜLüm,
İLk RAHMEtte=>ERiR=>ÇÖKeR=->SELde DURULaMaz GÜLüm,
KARŞı YAKA=>KAYIK’ı VAR,
LÂZIMı VAR=->LÂYIK’ı VAR,
KÛN=>feyeKÛN=>OLAN>OLuR!.=>SORu SORULaMaz GÜLüm!.


02.08.2022.. 13:11
brsbrsm…tktktrstekkmdcumâcem’imizzzz..


MİLLEtte=->MERHAMEt GEREKk,
==>DEVLEtte=>ADALEt GEREKk,
MÜSLüMÂN=>Şu ÂNda->MÜ’MiN,
CÂN’da>CÂNÂN>CENNEt GEREKk,
=>GEREği->MELÂMEt GEREKk,
KUL İHVÂNim HİZMEt GEREKk!.

ESMÂ TÜMMü->AKL-ı SELîM,
AKLın TAMMı->KALB-i SELîM,
=>İLİM=>İRADEyLe=>İDRAKk,
İŞTİRAKk=>HAKkı YAŞAMAKk!.

BeBe->BaBa->DeDE->TORUN
->DÖRt ÂLEMde->ÇİLLe ÇAGı!.
HeR SoNUÇa=>SeBeB-SORUN,
=>ŞEYy TORBAsı=>AKıL BAGı!.

Resim

AKıL KUŞum==->BİZ BÜLBÜLüm,
HASREtinde===>GÖNüL GÜLüm,
===>OKU===>Kur'ÂN ÂYEtLeRin,
NEYymiş DOĞum NEYymiş ÖLüM!.



AKL.: İp ile bağlamak.
AKL.: Men'etmek. * Sığınacak yer. İnsanın; hayrı, şerri ve ilimleri anlayan, sebeblerden neticeleri çıkaran ve eserden eser sahibine intikal eden hassası. Düşünme ve anlama kabiliyeti. Zihin, zekâ, tefehhüm, fehim, irade, anlayış, kuvve-i hâfıza, mülâhaza, re'y, yaptığını bilme. İlim, zihinde hâsıl olan sûret. İnsan zihninin sıfatı. Kalbde Hak ve bâtılı ayırdedebilen bir NûR..
ÂKiL.: AkıLLı kişi. AkıLlı şahıs. Sağduyulu, selâmete ermiş kimse. Âkil olan, AkıLlı olan anlamlarında kullanılmaktadır..

AKL-ı BÂLiĞ.: Yetişmiş genç. Erginlik hâli. Onbeşini doldurmuş genç..
AKL-ı BEŞER.: İnsan aklı. İnsan düşüncesi..
AKL-ı EVVEL.: İlk AkıL, hılkî ve cibilli olan AkıL..
AKL-ı FA’AL.: İşleyen ve çalışan AkıL.
AKL-ı KÜLLî.: Kâinatta görülen umumi ahenk. Her şeyi kavrayan AkıL..
AKL-ı MEAD.: İrfan ve ilimle terbiye olan âhiretini düşünen AkıL. Geleceği kavrayan AkıL..
AKL-ı MAAŞ.: Aklın en alt tabakası. Dünyada geçim işini düşünen AkıL..
AKL-ı MATBU’.: Yaradılıştan olup, her çocukta olan AkıL. Öğrenmeden var olan Fıtrî AkıL. Bu AkıL mümeyyiz olmayıp kabil-i hitap değildir..
AKL-ı MESMU’.: Kabil-i hitab olan AkıL. Sonradan tecrübe ve bilgiyle gelişen AkıL. Hayrı ve şerri fark edebilen ve mümeyyiz olan kimsenin aklıdır..
AKL-ı SELîM.: (Hiss-i Selîm) İyiyi kötüyü farkedip, insana hak ve hakikatı, iman ve İslâmiyeti tâkib ettiren AkıL ve düşünüş. Normal ve müsbet düşünce..


AKL-ı SELîM.:
=>AKLın Konusu olan Hüküm ve Kararlarında/her hususta her türlü BİLiğiyi Toplamış İLİM-Le,
=> İyi-Kötü gibi Zıtları birbirinden ayıraBİLen İRADE-yLe,
=> İRADEsi sonUÇu DORUKa Çıkardığı Kesin kararı İDRAkıyLa,
=>İLİM=>İRADE=>İDRAkını=>FİiLen İŞLeyerek İŞTİRAkı Sağlayan =>NÛRLANmış AKıLdır=>AKL-ı SELîM!.

AKL-ı SELîM.:
İnsÂNoğLuna EMÂNEten yüklenmiş OLAN TüMM ESMÂLÂR CÂMiAsıdır!. YARATILIŞ ve YARATILANın FITRî TEMEL TAŞI-EMÂNEt YÜKü ve KULLanılması için OLması =>KULLuk İMTiHÂNın OLmazsa OLmazıdır..
KÜLLî ŞEYy ve AKLı OLAN İNS-ü-CiN=>Bu FITRî SÜNNEtULLAH Üzere=>ŞE’ÂNULLAHta KADERi KADAR Yaşar GEÇeR GiDeR Bu ŞEHâDEt ÂLEMiN’den=ASLî SİLÂsına ve’s-SELÂM KuL İHVÂNi SEFîLimm!.

FITRAten-EMÂNEten-ÖMüR İMTİHÂNı SÜREsince-GEÇici ve İğreti OLarak VERiLen AKL-ı SELîM.:


فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفًا فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
“Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ (hanîfen), fıtratallâhilletî fatara’n- nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh (halkıllâhi), zâlike’d- dînu’l- kayyimu ve lâkinne eksere’n- nâsi lâ ya’lemûn (ya’lemûne).: Artık hanîf olarak kendini (vechini) dîn için ikâme et, ALLAH'ın HANîF FITRATIyla ki; ALLAH, insanları O’nun üzerine (HANîF FITRATIyla) yaratmıştır. ALLAH'ın yaratmasında değişme olmaz. KAYYUM olan (kâim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) DÎN budur. Fakat insanların çoğu bilmez.” (Rûm 30/30)

أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ (رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ) قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) :
“مَا مِنْ مَوْلُودٍ إِلاَّ يُولَدُ عَلَى الْفِطْرَةِ، فَأَبَوَاهُ يُهَوِّدَانِهِ أَوْ يُنَصِّرَانِهِ أَوْ يُمَجِّسَانِهِ…”
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hıristiyan veya Mecûsî yapar…” buyurmuştur.
(B4775 Buhârî, Tefsîr, (Rûm) 2; M6755 Müslim, Kader, 22)

AKL-ı SELîM ve KALB-ı SELîM SÂHİBLiği ŞEHÂDEt ŞEREFi.:


يَوْمَ لَا يَنفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ
إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ
“Yevme lâ yenfau mâlun ve lâ benûn (benûne). İllâ men etâllâhe bi kalbin selîm (selîmin).: Çocukların ve malın fayda vermediği gün (beni utandırma). ALLAH'a SELÎM (selâmete ermiş) KALBLe gelenler hariç.” (Şuarâ 26/88-89)

KULLuk İMTiHÂNın ANA-ASıL SERMÂYEsi AKL-ı SELîM ve KALB-ı SELîM’i =>Hakkınca BİLİp-BULup-OLup-YAŞAmayan=>KELÂMULLAH’ı DUYup=>RESÛLULLAH’a UYmmayıp=>NEFSinin HeVÂ-HEVES ŞEYTÂN UŞAKLığında ÖMüR Çürütenler/KALbi KİLitLiLer.:


أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ أَمْ عَلَى قُلُوبٍ أَقْفَالُهَا
“E fe lâ yetedebberûnel kur’âne em alâ kulûbin akfâluhâ.: Hâlâ Kur'ÂN'ı tefekkür etmezler mi? Yoksa kalbler üzerinde kilitleri mi var?
//Onlar hâlâ Kur’ÂN üzerinde gerektiği gibi düşünüp kendilerine neler kazandırabileceğini hesap edemiyecekler mi? Yoksa AkıLlarında, kalblerinde üstüste kilitler var da, düşünmekten yoksun oldukları için mi Kur’ÂN’a iman edip uygulamıyorlar?”
(MuhaMMed 47/24)

Resim

ALLAHu zü’L- CeLÂL,
=>Kur’ÂN-ı KERÎMde/İSLÂM DÎNinde =>AKILLı'ya Hitâb EDER.:


Bakara 2/179.: Ey Ulû’l-Elbâb (temiz AKLı temiz özü olanlar)! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur böylece ki siz, takvâ sâhibi olursunuz..
Bakara 2/242.: ALLAH size âyetlerini işte böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz AkıL edersiniz..
Bakara 2/269.: (ALLAH) hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse böylece ona çok hayır verilmiştir. Ve Ulû’l-Elbâbtan başkası tezekkür edemez..
Âl-i İmrân 3/65.: Ey Kitab ehli! İbrahim (aleyhisselâm) hakkında nasıl tartışıyorsunuz ki; Tevrat ve İncil ondan önce indirilmedi ki (ondan sonra indirildi). Hâlâ AkıL etmiyor musunuz?
Âl-i İmrân 3/100.: Ey iman edenler! Eğer o kitap verilenlerden bir gruba itaat ederseniz, sizi îmânınızdan sonra kâfîrliğe döndürürler.
Âl-i İmrân 3/118.: Ey iman edenler! Kendinizden (mü'minlerden) başkalarını sırdaş edinmeyin. Onlar sizi fesada düşürmekten geri kalmazlar ve size sıkıntı verecek şeyleri temenni ettiler. Kin ve öfkeleri ağızlarından (sözlerinden) belli olmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şey (kinleri) daha da büyüktür. AkıL etmiş olsaydınız, size âyetleri açıklamıştık.
Mâide 5/58.: Ve namaza çağırdığınız (ezan okuduğunuz) zaman, onu oyun ve alay konusu edindiler. Bu, onların AkıL etmeyen (AKLını kullanmayan) bir kavim olmaları sebebiyledir.
Mâide 5 /103.: ALLAH, ''bahîre, sâibe, vasîle ve hâm” diye bir şey yapmamıştır (meşru kılmamıştır). Ama o kâfirler (inkâr edenler), ALLAH'a karşı yalan iftirada bulunuyorlar (uyduruyorlar). Onların çoğu AKLını kullanmıyor.
En’âm 6/32.: Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, takvâ sâhibleri için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ AkıL etmez misiniz?
En’âm 6/151.: De ki: “Gelin, RABBinizin size neleri haram kıldığını okuyayım; O'na bir şeyi ortak koşmayın. Anne, babaya ihsânla davranın. Yokluk (fâkirlik) sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de yalnız Biz rızıklandırırız. Kötülüğün açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haklı olmanız hariç kimseyi öldürmeyin ki; onu ALLAH haram kıldı. İşte bunları size vasiyet (emir) etti. Böylece siz, AkıL edersiniz.”
A’râf 7/169.: Artık onlardan sonra, sonraki nesil halef oldu (onların yerine geçti). Kitab'a varis oldular. Ve.: “Yakında bize mağfiret edilecek (günahlarımız sevâba çevrilecek).” diyerek, bu değersiz dünyâ malını alırlar (aldılar). Ve onun gibi bir misli daha dünya malı onlara gelse, onu da alırlar. ALLAH'a karşı haktan başka bir şey söylememeleri için onlardan Kitab'ın misaki alınmadı mı? Ve O'nun içindekileri, onlar okudular (öğrendiler). Takvâ sâhibi olanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ AkıL etmez misiniz?
Enfâl 8/22.: Muhakkak ki; ALLAH Katında, (yerde yürüyen) hayvanların en şerrlisi (kötüsü) AkıL etmeyen sağır ve dilsizlerdir.
Yûnus 10/16.: De ki: “Şâyet ALLAH dileseydi, O'nu size okumazdım ve O'nu size bildirmezdim. Halbuki O'ndan önce içinizde bir ömür sürdüm. Hâlâ AkıL etmiyor musunuz?”
Yûnus 10/92.: Böylece senden sonraki nesillere, bir delil (ibret) olman için, bugün seni bedeninle kurtaracağız. Ve insanların çoğu, elbette âyetlerimizden gâfillerdir.
Yûnus 10/100.: Ve ALLAH'ın izni olmaksızın, bir kimsenin (bir nefsin) mü'min olması (mümkün) olamaz. Ve (ALLAH), AkıL etmeyen kimselerin üzerine cezâ (azâb) verir.
Hûd 11/51.: Ey kavmim, ona (onun karşılığında) sizden bir ecir (ücret) istemiyorum! Eğer ücretim varsa, ancak beni YARATAN'a aittir. Hâlâ AkıL etmez misiniz?
Yûsuf 12 /109.: Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz şehirler halkının adamlarından başkasını göndermedik. Onlar yeryüzünde dolaşmazlar mı? Artık baksınlar! Onlardan öncekilerin akıbetleri (sonları) nasıl oldu? Ve takvâ sâhibleri için ahiret yurdu mutlaka daha hayırlıdır. Hâlâ AkıL etmiyor musunuz?
Yûsuf 12/111.: Andolsun ki; onların kıssalarında Ulû’l-Elbâb için (sır sâhibleri için) bir ibret vardır. Uydurulan bir söz değildir ve lâkin onların ellerindekini tasdik eder ve herşeyi ayrı ayrı açıklar. Mü'min kavim için bir hidâyet ve rahmettir.
Ra’d 13/4.: Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar (kara parçaları) ve üzüm bağları, ekinler ve budaklı ve budaksız, hurma ağaçlarından bahçeler vardır. Aynı su (tek bir su) ile sulanır ve Biz onların bazısını bazısına, yenmesinde (tadına, lezzetine ve kokusuna göre) üstün kılarız. AkıL eden kavim için muhakkak ki bunda, âyetler vardır.
Ra’d 13/19.: Öyleyse sana RABBinden indirilenin hak olduğunu bilen kimse, âmâ olan (görmeyen) kimse gibi midir? Fakat Ulû’l-Elbâb (ALLAH'ın sırlarının ve daimî zikrin sâhibleri), tezekkür eder.
İbrâhim 14/52.: Bu (Kur’ÂN-ı Kerim), O'nunla uyarılmaları ve O'nun (ALLAH'ın) TEK BİR İLÂH olduğunun bilinmesi ve Ulû’l-Elbâb’ın (sırların sâhiblerinin) tezekkür etmesi için insanlara bir açıklamadır.
Nahl 16/12.: Ve gece ve gündüz, Güneş ve Ay ve yıldızları sizin emrinize verdi. Onlar, O'nun (ALLAHû TeALÂ'nın) emri ile size musahhar (emrinize amade, hazır) kılındılar. Muhakkak ki bunda, AkıL eden bir kavim için, elbette âyetler (deliller) vardır.
Nahl 16/67.: Hurma ve üzümden, şeker (hurma şerbeti, üzüm suyu, şıra) ve güzel bir rızık edinirsiniz. Muhakkak ki bunda, AkıL eden bir kavim için elbette bir âyet vardır.
TâHâ 20 /53.: Yeryüzünü size döşek (beşik) yapan, orada sizin için yollar açan ve semadan su indiren O'dur. Sonra da onunla, farklı farklı bitkilerden çiftler çıkardık.
TâHâ 20/128.: Onlar hâlâ hidayete ermediler mi? Onlardan önce nice nesilleri helâk etmemize (rağmen) ki şimdi onlar, onların meskenlerinde dolaşıyorlar. İşte bunda Nehy Sâhibleri (ALLAH'ın yasaklarına riayet eden ergin AkıL Sâhibleri için) için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.


Resim
AKL-ı SELîM ve KALB-ı SELîM SÂHİBLiği nin ÖNEMi HAKkında KUR’ÂN-ı KeRîM’imiz İÇİNde CÂNdan-GÖNÜLden CEVLÂN EDELiM.:

Enbiyâ 21/10.: Andolsun ki; içinde, sizi zikreden (sizden bahseden) bir kitap indirdik. Hâlâ AkıL etmez misiniz?
Enbiyâ 21/67.: Size ve ALLAH'tan başka taptığınız şeylere yazıklar olsun. Hâlâ AkıL etmiyor musunuz?
Hacc 22/46.: Onlar, yeryüzünde dolaşmadılar mı ki onların, onunla AkıL ettikleri kalbleri ve onunla işittikleri kulakları olsun. Fakat baş gözleri kör olmaz. Lâkin sinelerdeki kalbler kör olur.
Mü’minûn 23/80.: Ve hayat veren ve öldüren, O'dur. Ve gece ve gündüzün ihtilâfı (karşılıklı dönüşümü), O'na aittir (O'nun hükmüdür). Hâlâ AkıL etmez misiniz?
Nûr 24/58.: Ey müminler! Ellerinizin altında sâhib olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) ve sizden bulûğa ermemiş olanlar, üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler. Fecr (sabah) namazından önce, elbiselerinizi çıkarttığınız öğle vaktinde ve yatsı namazından sonra. Bu üçü, avret vaktidir (sizden sakınmaları gereken zamandır). Bu (zamanların dışında), birbirinizi dolaşmanızda sizin ve onların üzerine bir günah yoktur. İşte böylece ALLAH, size âyetleri açıklıyor. Ve ALLAH, ALÎM'dir (en iyi bilendir), HAKÎM'dir (hikmet sâhibidir).
Nûr 24/59.: Ve içinizden (sizden olan) çocuklar, bulûğ çağına erdiği zaman onlardan öncekilerin izin istediği gibi bundan sonra izin istesinler. İşte böylece ALLAH, size âyetlerini beyân ediyor (açıklıyor). Ve ALLAH, ALÎM'dir (en iyi bilendir), HAKÎM'dir (hikmet sâhibidir).
Nûr 24 /61.: Âmâ (kör) olana bir güçlük yoktur. Ve sakat olana, hasta olana bir güçlük yoktur. Ve size de evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sâhib olduğunuz (yerlerde) veya arkadaşlarınızda yemek yemenizde bir güçlük yoktur. Topluca veya ayrı ayrı yemeniz de size günah değildir. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize ALLAH'ın Katından mübârek ve tayyib bir selâm ile selâm verin! İşte böylece ALLAH, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki böylece siz AkıL edersiniz.
Furkân 25/44.: Yoksa onların çoğunun, işittiğini veya (böylece) AkıL ettiğini mi sanıyorsun? Onlar sadece hayvanlar gibidir. Hayır, onlar sebîlden (yoldan) daha çok sapanlardır.
Şu’arâ 26/28.: (Musa aleyhisselâm): “Eğer AKLetmiş olsanız, şarkın ve garbın (doğunun ve batının) ve ikisi arasındakilerin de RABBidir.” dedi.
Kasas 28/60.: Ve size verilmiş olan herşey aslında dünya hayatının meta'ıdır (malıdır) ve ziynetidir (süsüdür). Ve ALLAH'ın katında olanlar daha hayırlı ve daha bakîdir (kalıcıdır). Hâlâ AkıL etmez misiniz?
Ankebût 29/35.: Andolsun, biz AKLedebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Ankebût 29/43.: Ve işte bu örnekleri insanlar için veriyoruz. Ve onu, âlimlerden başkası AkıL (idrak) edemez.
Ankebût 29/63.: Ve eğer onlara: "Semâdan suyu indiren ve böylece onunla arza ölümünden sonra hayat veren kimdir?" diye sorarsan mutlaka, "ALLAH" derler. De ki.: "Hamd, ALLAH'a aittir." Hayır, onların çoğu AkıL etmezler.
Zümer 39/18.:
O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, ALLAH'ın kendilerine hidâyet verdiği kimselerdir. İşte temiz AkıLlılar da onlardır.
Zümer 39/43.: Yoksa onlar, ALLAH'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki.: "Onlar bir şeye (bir güce) mâlik olmasalar ve AkıL etmeseler de mi?"
Mü’min 40/54.: (Ki o,) Temiz AkıL sâhibleri için bir hidâyet rehberi ve bir zikirdir.
Mü’min 40/67.: O ki, sizi topraktan yarattı. Sonra bir nutfeden, sonra bir alakadan (rahim duvarına asılı bir damladan). Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarır ki sizin en kuvvetli çağınıza ulaşmanız, daha sonra da yaşlanmanız için. Ve sizden bir kısmı, ihtiyarlamadan önce vefat ettirilir (öldürülür). Ve (bir kısmınızın da) belirlenmiş bir süreye ulaşmanız için. Ve umulur ki siz böylece AkıL edersiniz.
Hadîd 57/17.: ALLAH'ın, arzı, ölümünden sonra ona hayat vererek dirilttiğini bilin. (Böylece) âyetleri size açıklamış olduk. Umulur ki, böylece siz AkıL edersiniz.
Talâk 65/10.: ALLAH, onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır; öyleyse ey imân eden temiz AkıL sâhibleri, ALLAHtan korkun. Doğrusu ALLAH, size bir zikir (uyaran, hatırlatan ve öğüt veren Kur'ÂN) indirmiştir.
Mülk 67/10.: Ve.: “Eğer biz işitmiş veya AkıL etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler.
Fecr 89/5.: Bunlarda AkıL sâhibleri için bir kasem yok mu?

ANCAk;
Âl-i İmrân 3/90.: Muhakkak ki, îmân ettikten sonra inkâr edenlerin ve sonra da küfürlerini artıranların, onların (üçüncü defa fıska düşenlerin) tövbeleri asla kabul edilmez. Ve işte onlar, dalâlette olanlardır.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

==>BURSAda==>CUMÂ BAŞKadır,
İNSÂN====>RÛHunda HİSseDER!.
===>SALÂ ÇAĞRIsı====>AŞKadır,
NAHNU-ÂMeNNÂ RABBENÂ! DER!.


ZEVK 10.470

=>Şu HAYAt’ta=>RASÛLULLAH===>ÜMMEti’NiN MUÂLLİMi,
“İKRâ!.”sıyLa GÖNDEReN ALLAH->KULun TERBİye TÂLİMi,
EŞYâ->ESMâ->SIFat ve->ZÂt=İŞtiRAk<-İDRak<-İRAde<-İLiM,
=>RASÛL’ün=>İLİM VÂRİsi==>ÂŞIk<=ÂRiF<=KÂMiL<=ÂLİMi!.


09.09.2022.. 13:08
brsbrsm…tktktrstekkmdteycumacem’imizzzz..


ÇOKktuR->bENim DİNLEYENim,
ANLAYAN YOKk==>SERÜVENim,
AL<>VER NEFes=>ÖLüp<>DİRiL,
BEN GİdEnim==>BEN GELENim!.

KUL İHVÂNİm==>UÇAN YILLaR,
CÂN MAKASın==>AÇAN YILLaR,
=>GÖLGEm GiBi->BENİ KOĞAN,
BEN KOĞdukça>KAÇAN YILLaR!.


Resim

اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ
Resim--- “IKRa’bismi RABBikellezî halak (halaka).: Yaratan RABBinin İsmi ile OKu!.” (Alak 96/1)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Âlimler, peygamberlerin vârisidir” buyurdu. (Ebu Davûd, Sünen)


Resim---Bir gün evinden çıkıp mescide giden Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, orada halka olmuş iki toplulukla karşılaşmıştı. Bunların birinde Kur’ÂN okuyorlar ve ALLAH’a DUÂ ediyorlardı, diğerinde ise İLİM öğreniyor ve öğretiyorlardı. SEVgi ve RAHMet dolu bakışlarıyla onlara ilgi gösteren Resûl-i Ekrem aleyhisselâm.: “Her biri hayır üzeredir. Şunlar Kur’ÂN okuyor ve ALLAH’a DUÂ ediyorlar; ALLAH dilerse onlara verir, dilerse vermez. Bunlar ise İLİM öğreniyor ve İLİM öğretiyorlar. Ben de MUÂLLİM olarak gönderildim.” buyurdu ve onların halkasına katıldı.
(İM229 İbn Mâce, Sünnet, 17; DM357 Dârimî, Mukaddime, 32)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Âişe radiyallahu anha’ya.: “…ALLAH beni sıkıntı verip zorlaştırıcı olarak göndermedi. Beni ancak kolaylaştırıcı bir MUÂLLİM/ÖĞRETMEN olarak gönderdi.” buyurmuştur.
(M3690 Müslim, Talâk, 29)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem kendisini TÂLiM/ÖĞREtim ve TERBİYe/EĞİTim BAŞ ÖĞRETMENi/ MUÂLLİMi olarak târif etmiştir.
Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm =>Hayatın her alanında insanlara faydalı olan pek çok şeyi ashabına öğretirken.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ben size, bir babanın evlâdına öğrettiği gibi öğretiyorum.” buyurmuştur.
(İM313 İbn Mâce, Tahâret, 16; N40 Nesâî Tahâret, 36)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Şu bir gerçek ki, ben sizin babanız mesabesindeyim, sizi terbiye ve tezkiye eder, ihtiyaç duyduğunuz bilgileri öğretirim” buyurmuştur.
(Ebû Dâvûd, 2015, s. 78)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “İlim taleb etmek her Müslümân’a FARZdır.” buyurmuştur.
(İM224 İbn Mâce, Sünnet, 17)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kim İLİM tahsili için bir yola girerse, ALLAH ona CeNNete giden yolu kolaylaştırır. ALLAH’ın evlerinden bir evde, ALLAH’ın KİTABı’nı okuyan ve kendi aralarında onu araştırıp öğrenen bir topluluğun üzerine sekînet (İlahî Yardım, Bereket ve Rahmet) iner, onları RAHMet bürür, etraflarını Melekler sarar ve ALLAH onları huzurunda bulunanlara ANar. Kimin ameli kendisini geriletir ise soyu onu ileri götürmez!.” buyurmuştur.
(M6853 Müslim, Zikir, 38; T2945 Tirmizî, Kırâat, 10)


Resim---İmâm Ali kerremallahu vechehu.: “İnsanlara anlayabilecekleri şeyleri rivâyet edin! ALLAH ve RESÛLÜ’nün yalanlanmasını ister misiniz?.” buyurmuştur.
(Buhârî, İlim, 49 -bâb başlığı-)


Resim---Abdullah b. Mes’ûd radiyallahu anhu.: “Şâyet bir topluluğa akıllarının ermediği bir rivâyette bulunursan, bu onların bir kısmı için ancak fitne olur.” buyurmuştur.
(M14 Müslim, Mukaddime, 5)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Size doğu tarafından İLİM öğrenmek için insanlar gelecektir. Size geldiklerinde onlara iyiliği tavsiye ediniz.” buyurmuştur.
(T2651 Tirmizî, İlim, 4; İM249 İbn Mâce, Sünnet, 22)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Hikmetli söz mü’minin yitiğidir. Onu nerede bulursa, almaya en çok onun hakkı vardır” buyurmuştur.
(Tirmizî, 2017: 947)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, öğrettiği her bir İlâhî Emri önce kendisi yapmış, yaparak ve yaşayarak uygulamalı olarak öğretmiştir..
(Buhârî, 2017: 369; Ebû Dâvûd, 2015: 101; İbn Mâce, 2013:126).


Resim---Enes radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, muhâcirlerin ve ensârın (namaz erkânını) kendisinden yakinen görüp öğrenebilmeleri için hemen arkasında saf tutarak durmalarını isterdi.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, 2013: 204.)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, ileteceği mesajları yüz, el ve kol hareketleri, uygun bir ses tonu, konuşma hızı ve yüksekliğiyle ile zenginleştirmiştir.. Örneğin, bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Muâz b. Cebel’in sorularına binaen bazı talimatlar verdi. Ancak bunlarla kalmayıp daha ileri gitmesini isteyerek ona daha hayırlı şeyler tavsiye etti. Bir müddet böyle devam ettikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ağızlarına işaret buyurarak.: “İnsan hep hayır konuşmalı, hayır konuşmayacaksa susmalı!” buyurdu. Muâz radiyallahu anhu.: “Konuştuklarımızdan dolayı hesaba mı çekileceğiz?” diye sordu. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Muâz’ın dizine vurdu ve ona şöyle buyurdu.: “ALLAH hayrını versin Muâz!. İnsanları yüz üstü cehenneme sürükleyen, dillerinin söylediğinden başka nedir ki? Kim ALLAH’a ve Âhiret Gününe inanıyorsa, ya faydalı bir söz söylesin veya sussun, zararlı bir söz söylemesin! Sizler hayırlı söz söyleyerek kazançlı çıkınız. Zararlı söz söylemeyerek huzura kavuşunuz!.” buyurmuştur.
(Hâkim en-Nîsâbûrî, t.y: IV. 319.)

Bu çerçevede Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem dinleyicinin dikkatini çekmek için elini, dizini ve omuzunu tutarak fiziksel temas sağlamıştır..


Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir gün.: “Mü’min diğer bir mü’min için parçaları birbirini perçinleyen bina gibidir” buyurmuştur.
(Buhârî, 2017: 677)
Ardından da (bunu açıklamak için) parmaklarını birbirine kenetlemiştir..


Resim---Abdullah b. Mes’ûd radiyallahu anhu.: Peygamber aleyhisselâm, ellerim avuçları arasında olduğu halde, Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi bana teşehhüdü öğretti…” buyurmuştur.
(Buhârî, 2017: 1487-1488; diğer örnekler için bkz. Buhârî, 2017: 1443; İbn Mâce, 2013: 737-738)


Resim---Bir sahâbe Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e.: “Yâ Rasûlallâh! Hangi amel Allah katında daha sevimlidir?” diye sordu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Hal ve mürtehilin ameli” cevâbını verdi. Sahâbî.: “Peki hal ve mürtehil kimdir?” diye sorunca Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: Kur’ÂN’ı başından sonuna kadar okuyan ve her bitirdiğinde hemen başa dönüp yeniden başlayandır.” buyurmuştur.
(Tirmizî, 2017: 1013; Diğer örnekler için bkz. Müslim, 2016: 390, 1106)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, temsillerde =>“Hurma, Deve, Çöl” gibi misaller vererek meselelerin anlaşılmasını kolaylaştırmış, kendi kültüründen temsillerle meseleleri izâh etmiştir.:
Müslümanları =>Hurmaya.. (Buhârî, 2017: 1350),
Kur’ÂN’ı unutmayı =>Devenin kaçmasına.. (Buhârî, 2017: 1270),
KULun Tevbesini =>Çölde devesini kaybeden ve bulunca sevinen Bedevîye benzetmiştir.. (Buhârî, 2017: 1495.)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Ashaba yeni bilgiler öğretirken üç defa tekrarlamış ve önemli hususların zihne yerleşmesi için çalışmıştır. Her İnsanın parmak izi kadar Akıl-ANLAyış farkına uygun, dinleyicilerin anlama kapasitesine göre zaman zaman tekrar yapmıştır..


Resim---Enes radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, bir cümle söylediği zaman, anlaşılıncaya kadar onu bazen üç defa tekrar ederdi…” buyurmuştur.
(Buhârî, 2017: 216)

Pek çok Hadis-i Şerîflerinde Kendisinin de kolaylaştırıcı bir eğitimci olduğunu belirten Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in eğitimcilere her zaman ışık tutan ve tutması gereken çağlar üstü Buyruklarından.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz” buyurmuştur.
(Buhârî, 2017: 211)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “İslâm kolaylık dinidir” buyurmuştur.
(Buhârî, 2017: 202)


Resim---Aişe radiyallahu anhu Annemiz.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, iki iş arasında serbest kalınca günah olmadığı sürece kolay olanı tercih ederdi” buyurmuştur.
(Buhârî, 2017: 1462)


Resim---Ebû Mûsâ radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, ashâbından birini herhangi bir iş için gönderdiğinde.: “Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız!”diye emir buyururdu.
(Müslim, 2016: 740; Ebû Dâvûd, 2015: 1022)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BURSA SEMÂsı’nda===>SELÂ,
=>DİLe GELdi==>KÂLû>BELÂ,
KÜLLî ŞEYy->CUMÂ CEM’inde,
KIYAM DURdu MecNÛN LEYLÂ!.

==>CUMÂ’nın==>EŞREf SAAti,
==>DERUNî DUÂ’nın=->VAKti,
SENden=>SANA YÜCe RABBim,
=>ELESt’teki==>MAHŞER AKti!.


ZEVK 10.476

NÛRULLAH=>NÛR-u MUHAMMED=->YANARsa AKıL LAMBASı,
=>İLÂHî AŞKkLa=>KAYNARsa==>KALB KAZANı==>KAFA TASı,
YOLun BİLen YOLcu=>YOLdaŞş,
ÇİLLe ÇÖLü=>ARZı’ndan->ARŞş,
==>TAHKîK İMÂN=>SÂLiH AMEL=>ELinde->TEVHiD PUSULASı!.


16.09.2022.. 13:05
brsbrsm…tktktrstekkmdcumâcemimizzz..


=>BAKAR mısın=>bU ÂLEMde,
HERKEs==>KADERin YAŞıYOR!.
TERCiH EDip->DEM bU DEMde,
=>DOĞuMu=>ÖLÜMe TAŞıYOR!.

KUL İHVÂNim=->SEVDâ İŞim,
CİHÂN’a=>GELiş<=>GİDİşim,
=>CEHENNEM-de=>İBRAHiMî,
GÜL AÇAN=>ATEŞş DERVİşim!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HeR CUMÂ=->BEZM-i BELÂ’dır,
CEMMü’L-CEM’e=->Es SELÂ’dır,
HERKEse EN YAKîN==->RABB’ı,
DOSt=>EL VELîYyü’L- MEVLÂ’dır!.


ZEVK 10.480

HeR YeR->HeR ÂN->HeR HÂLdeki=>TEKk NEFESte BİZLiKk=>DOStLuk,
=>KULLuKk ÖMRü=>KEMÂLdeki==->DAMLA’da=>DENİZLiKk=>DOStLuk,
BEN>sENde=>sEN>BEN’de OLAN,
=>KANLı KAFESs=>TEN’de OLAN,
=>CEMMü’L-CEM’de=>KEMÂLdeki=>NAHNU=BİZ BİR-İZ LiKk=>DOStLuk!.


23.09.2022.. 13:03
brsbrsm…tktktrstekkmdcumâcem’imizzz..


=>ÂŞIĞın KALBi==>KIYMEti,
AŞKk BİLEk=>SEVgi ZİYNEti!.
=>SEVGiLi MİHENGi=>ATEŞ,
SEVeN<->SEViLeN->TİYNEti!.
=>KuL İHVÂNim>MEZİYyeti!.



Es SELÂ.: CÜMLEyi CEMMü’L-CEM’e ÇAĞRı..
TİYNEt.: Huy. Yaradılış. Maya.. LüBBü’L-LÜBB..
MEZİYyet.: İyilik. İyi ve salih hareket ve faaliyet.
ZİYNEt.: Süs. Bezek. Kadınlara mahsus kıymetli eşya.
MİHENk.: (Mihek) Altının ayarını anlamaya mahsus bir taş. Ölçü. İyiyi kötüyü ayıran, ayar âleti. * Mc: Bir insanın kıymetini, ahlâkını anlamaya yarayan vasıta..


RABB’ı==->ŞAH DAMARdan ÖZde.:


وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---"Ve lekad halakne'l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min HABLi’l- VERÎDi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf 50/16)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "İnsÂN SEVdiği ile beraberdir. " buyurmuştur.
(Müslim, Birr, 161)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kişi DOStunun DİNi üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle DOStLuk ettiğine dikkat etsin!.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Zühd, 45; Ebû Dâvûd, Edeb, 16)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Mü’min, kendisiyle DOStluk kurulabilen insandır. kendisiyle de DOStluk kurulamayan insanda hayır yoktur." buyurmuştur.
(İbn Hanbel, II, 400)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Hiçbiriniz kendi nefsi için istediğini (mü’min) kardeşi için de istemedikçe tam mü’min olamaz.” buyurmuştur.
(Buhârî, Müslim)


ALLAH celle celâlihu.:
Resim

er RABB celle celâlihu.:
Resim

El Veliyyü celle celâlihu.:
Resim

El Mevlâ celle celâlihu.:

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BURSA>MECNÛN’u<>LEYLÂsı,
=>YiNE====>CUMÂ Es SELÂsı,
=>BEZM-i ELESt’in==->BELÂsı,
=>USTURa AĞZı<=>İĞNE UCU,
=>ŞÂHiDuLLAH==>KERBELÂsı!.

HALkı>HAKka ÇAĞıR İHVÂNim,
HAYRuLLAH=>BAĞıR İHVÂNim,
KULLuKk EMÂNEti==->KUDSAL,
=>GÖKLeRdEN>AĞıR İHVÂNim!.


ZEVK 10.487

CİHÂNda=>CÂNLaR CÜNBÜŞü=->GİDiYORLaR<=>GELiYORLaR,
CİHÂNda=>CÂNLaR CENGİnde=>AĞLıYORLaR<=>GÜLüYORLaR,
HIRSın SELine=>SALıYOR,
TAMAH=>DERİne DALıYOR,
=>İŞLeRi=>YARıM KALıYOR,
=>SON NEFESte=>SON İŞLeRi=>DOĞUYORLaR<=>ÖLüYORLaR!.


30.09.2022.. 13:01
brsbrsm…tktktrstekkmdcumâcem’imizzz..


=>İLAHî ÇAĞRı’yı==>DUYAN,
=>SÜNNEt-i RESÛL’e=>UYAN,
MuhaMMedî MüsLiM-Mü’MiN,
=>İBLiS ELBİSESİn==>SOYAN!.


İSLÂM DÎNi=>BİZ BİR-İZ-Lik,
==->EZEL-ü-EBED=>DİRİLik,
POSTUnu>SIRAt’a SERMEKk,
SIRR-ı SIRf’ta>SER-ü-SERİLik,
KUL İHVÂNİ’m=>HEMŞERİLik!.


Resim

HALkı>HAKk’a ÇAĞıR İHVÂNim,
HAYRuLLAH=>BAĞıR İHVÂNim.:


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevâb vardır.”
(Bedir Ehlinden ve Ensardan olan Ebû Mes’ûd Ukbe İbni Amr radıyallahu anh’den; Müslim, İmâre 133. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 115; Tirmizî, İlim 14.)

Ebû Zer radiyallahu anhu’n rivâyetiyle.: “Ümmete bu hadis yeter” cümlesiyle önemi vurgulanan bir Hadis-i Kudsî’de ALLAHu zü’L-CELÂL, Kullarına şöyle buyurur.:
=>Ey kullarım!. BENim hidayet verdiğimden başka hepiniz dalâlettesiniz. O halde BENden hidâyet dileyiniz ki, size hidâyet vereyim!.
=>Ey kullarım!. BENim doyurduklarımdan başka hepiniz açsınız. Binaenaleyh, BENden rızık isteyiniz ki, sizi doyurayım!.
=>Ey kullarım!. BENim giydirdiklerimden başka hepiniz üryânsınız. BENden giyecek isteyiniz ki, sizi giydireyim!.
=>Ey kullarım!. Gece ve Gündüz günah işlemektesiniz. BEN ise günahların tamamını bağışlamaktayım. O halde BENden mağfiret isteyiniz ki, sizi bağışlayayım!.
=>Ey kullarım!. Eğer siz evvelinizden sonuncunuza, insanınızdan cinninize, sizden en fazla muttaki bir adamın kalbi ve düşüncesi üzerine olsanız, BENim Mülküm zerre kadar artmaz. Şâyet siz evvelinizden sonuncunuza, insanınızdan cinninize sizden en günahkâr bir kimsenin kalbi ve niyeti üzere toplansanız, BENim Mülküm zerre kadar eksilmez!.
=>Ey kullarım! Yaptıklarınız ancak sizin kendi amellerinizdir ki, onları sizin için muhafaza eder, sonra onları yine eksiksiz size öderim. O halde, kim HAYR BULursa ALLAH’a hamdetsin. Kim de HAYRdan başkasını bulursa kendi nefsinden başkasını kınamasın!.” buyurdu..
(Riyazü’s- Sâlihîn, 111.)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de, kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.” buyurdu..
(Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den; Müslim, İlim 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 6;Tirmizî, İlim 15; İbni Mâce, Mukaddime 14)

Resim
وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
“Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilel HAYRi ve ye’murûne bi’l- ma’rûfi ve yenhevne ani’l- munker (munkeri), ve ulâike humu’l- muflihûn (muflihûne).: Sizin içinizden HAYRa dâvet eden bir cemaat olsun ve mârufla emretsin, ve münkerden nehyetsin (men’ etsin). İşte onlar, onlar felâha erenlerdir.” (Âl-i İmrân 3/104)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحِلُّواْ شَعَآئِرَ اللّهِ وَلاَ الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلاَ الْهَدْيَ وَلاَ الْقَلآئِدَ وَلا آمِّينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَانًا وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواْ وَلاَ يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَن تَعْتَدُواْ وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
“Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tuhıllû şe’âirallâhi veleş şehra’l- harâme ve lâ’l- hedye ve lâ’l- kalâide ve lâ ammîne’l- beyte’l- harâme yebtegûne fadlan min RABBihim ve rıdvânâ (rıdvânen) ve izâ haleltum fastâdû ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin en saddûkum ani’l- mescidi’l- harâmi en ta’tedû, ve teâvenû ale’l- birri ve’t- takvâ ve lâ teâvenû ale’l- ismi ve’l- udvâni vettekullâh (vettekullâhe) innallâhe şedîdu’l- ıkâb (ıkâbi).: Ey iman edenler!. ALLAH'ın (koyduğu) şeriat hükümlerine, Haram ay'a, (hediye olarak Kâbe'ye gönderilen) kurbanlıklara, gerdanlıklı (boyunları bağlı) kurbanlık develere, RABB'lerinden bir fazl ve (O'nun) rızasını isteyerek, Beyt-el Haram'a gelenlerin güvenliğine saygısızlık etmeyin.Ve ihramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-il Haram'dan alıkoymalarından (çevirmelerinden) dolayı bir kavme beslediğiniz kin, sakın sizi haddi aşmaya sevk etmesin. Birr ve takvâ üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. ALLAH'a karşı takvâ sahibi olun. Muhakkak ki ALLAH ikâbı (azâbı) şiddetli olandır.” (Mâide 5/2)

ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
“Ud’u ilâ sebîli RABBike bi’l- hikmeti ve’l- mev’ızati’l- haseneti ve câdilhum billetî hiye ahsen (ahsenu), inne RABBeke huve a’lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a’lemu bi’l- muhtedîn (muhtedîne).: RABBinin YoLu’na (Sırat-ı Mustakîm'e) hikmetle ve güzel (pozitif dereceler kazandıracak) öğütle dâvet et. Onlarla en güzel şekilde mücâdele et. Muhakkak ki senin RABBin, O'nun YoLundan (Sırat-ı Mustakîm'den) sapanları (dalâlete düşenleri) ve hidâyete erenleri bilir.” (Nahl 16/125)

وَلَا يَصُدُّنَّكَ عَنْ آيَاتِ اللَّهِ بَعْدَ إِذْ أُنزِلَتْ إِلَيْكَ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
“Ve lâ yasuddunneke an âyâtillâhi ba’de iz unzılet ileyke ved’u ilâ RABBike ve lâ tekûnenne mine’l- muşrikîn (muşrikîne).: Ve Sana indirildikten sonra, ALLAH'ın âyetlerinden sakın seni alıkoymasınlar. Ve RABBine dâvet et. Ve sakın müşriklerden olma!.” (Kasas 28/87)


وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ
“Ve men ahsenu kavlen mimmen deâ ilâllâhi ve amile sâlihan ve kâle innenî mine’l- muslimîn (muslimîne).: İnsanları, ALLAH’a kulluk ve ibâdete, ALLAH YoLu’na dâvet eden, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm Esaslarını, İslâmî Düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak ni’metin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen.: “Ben de İslâm’ı yaşayan müslümanlardan biriyim!.” diyen, sorumluluk şuuruyla görevini yerine getiren kimseden, müslümandan daha güzel sözlü kim olabilir?.” (Fussilet 41/33)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

=>BURSA’da==>CUMÂ SELÂsın,
BURSA’ya->GELmeyen BİLmez!.
=>ULU DAĞ’dan==>Es SELÂsın,
DUYmayan==>SÎNEsin BİLmez!.


ZEVK 10.494

CÂNLaR CEMMü’L-CEM’i=>CUMÂ.. =>RESÛLULLAH’ın MEVLÜDü,
=>ZÂHiR=>SELÂ!. BÂTıN=>SELÂM.. BEDEN-RÛH’un=>BİZ BİR-İZi!.
=>KALBin==>KURTULUş GÜNEŞi====>HABîBULLAH’ın MEVLÜDü,
CÜMMLe CİHÂN’a CÂN CERYÂNı=>HeR DAMLAya RAHMEt DENİZi!.


07.10.2022. 12:58
brsbrsm…tktktrstekkmdcumâcemimizzz..


CUMÂ=>NÛR=>ESER YAZARız,
=>HEVÂmız==>ESER YAZARız,
=>KuL İHVÂNi===->SEFîLi’yiz,
BURSA’da==>DUÂ=->BAZARız!.
HAKk ÂŞIk=->HAKk’a NAZARız!.


Resim
AKL-ı SELîM Bir MuhaMMedî Mü'MiN;


اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ
Resim---“Ikra’ ve rabbukel ekrem(ekremu) : Oku, RABBin en büyük kerem sâhibidir;” (Alak 96/3)

Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm EDEBiyle MuhaMMed Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ile SÖZde-Özde BİLişti-BULuştu-Oluştu ve Yaşama Gayretine düştü bir ÖMÜR..
MuhaMMedî Merhâmeti ve MuhaMMedî Şûuru BİLdi
MuhaMMedî MuhaBBeti
ve MuhaMMedî Nûru BULdu
MuhaMMedî Hizmette ve MuhaMMedî Sürûrda OLdu
MuhaMMedî Hakîkatı
ve MuhaMMedî O-Nûru YAŞAdı… İn şâe ALLAH

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’i;
Beşeriyyet, Velâyet, Nübüvvet ve Rasûlîyyet Yönleriye Tanımaya çalıştı..

Ve GöRdü Ki;

1-Şerîat-ı MuhaMMedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Vahyî SÖZleridir. Âyet ve Sahih Hadisleridir.

2-Tarikat-ı MuhaMMedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in AMELleri, Fiilleridir, Sünnet-i Seniyyesidir.

3-Mârifet-i MuhaMMedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in AHLÂKıdır. HuLKi’l-AZîM. AHLÂKuLLAH...

4-Hakikat-i MuhaMMedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in AHVÂLidir. “Kâbe kavseyn” vs. gibi söze sığmayan ve yaşanınca anlaşılan HÂLLERidir.

MuhaMMedî olduğunu anlayan kimsenin; Söz, Fiil, Ahlâk ve Hâllerini Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’i DUYması Lâzım ve UYması Lâyıktır ve de Şarttır.
KULLUK İMTİHANIn ASLı-Faslı da budur..


Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: Vedâ haccında hutbe olarak.: "Size iki şey bırakıyorum; onlara temessük etseniz necat bulursunuz: biri Kitabullah/Kur’ÂN, biri Âl-i Beytim." buyurmuştur.
(Tirmizî, Menâkıb: 31; Müsned, 3:14, 17, 26)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla dalâlete düşmezsiniz: ALLAH’ın Kitabı/Kur'ÂN-ı Kerîm ve SÜNNEtim. Bu ikisi (kıyamette) Havz’a kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.” buyurmuştur.
(Hâkim, 1/93).

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, meclisteki sahabelere ayrı ayrı iltifatta bulundu ve onları ikişer ikişer kardeş yaptı. Kendisinin geride kaldığını hisseden İmam Ali kerremallahu vechehu, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in kendisine gücendiğinden şüpheye düşüp üzüldü ve bunu O’na açtı.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Seni sona bırakmakla kendime kardeş yapmak istedim. Senin, benim yanımdaki konumun, Harûn’nun Mûsâ’nın yanındaki konumu gibidir (şu var ki benden sonra peygamber gelmeyecektir) ve sen benim vârisimsin.” diye cevab verdi.
İmam Ali kerremallahu vechehu .: “Yâ Resûlullah! Senden miras alacağım şey nedir?” diye sorunca, “Peygamberlerin bıraktıkları miras türü şey” diye cevap verdi. “Senden önceki peygamberler ne gibi şeyleri miras bırakmışlar?” sorusuna da,
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Onlar ALLAH’ın KİTABInı ve Peygamberlerinin SÜNNEtini...” diye cevab verdi.
(Taberanî,-el-Kebîr/Şâmile, 5/163)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Ben sizin aranızdaiki değerli emânet bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Onlar ALLAH'ın KİTABı ve BENim Itretim/Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi, Kevser Havuzu üzerinde bana tekrar dönünceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın görün benden sonra onlara nasıl davranacaksınız?.” buyurmuştur.
(Sahih-i Müslim, Kitab-u Fezail-i Ali ibn-i Ebi Talib, c.7, s.122.; Sahih-i Tirmizi, c.5, s.328.; İmam Nesai'nin yazdığı "EI Hasais", s.21.; Müsned-i imam Ahmed ibn-i Hanbel, c.3, s.17.; Müstedrek-i Hakim, c.3, s.109.; Kenz'ül Ümmal, c.1, s.154..)

KELÂMULLAH’ı DUYuş ve RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’e UYuş =>TAHkîK İMÂNın=SÂLiH AMELe FİİLen DÖNÜŞü ise;
“İLİM-İRADE-İDRAK-İŞTİRAK”
4 lüsünün Dördüncüsü olan İŞTİRAK;
Bu âlemde KÂMİLin EDEBiyle kendini BULan ve Resûlullah sallahu aleyhi vesellemin KALBî İRFÂNında Olan, ALLAH celle celâlihuya Teslim edip, iman edip, Tâbi olan NEFS ve AKL-ı NAKL İnkar-İkrarını BİLip-BULup RESULÎ SEVİYEde Olup DORUK-a ÇEKip Hayattayken ve fiilen İŞTİRAK e Başlar.. Başına diktiğini İçer İçtiği kendisi ve kendisi de içtiği olur..
İşte böyledir MuhaMMedî İnsan Ve RABBÂNÎ İnsan..
“Yaşanmayan mutlaka YALANdıR!” Sözüm Haktır.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e AKLen-NAKLen SALL-SELL Teslimîyyet-İstikâmet Seyr ve Sülûku MuhaMMedî Melâmette Temeldir ÜMMdür-ANAdır.

Kur'ân-ı Kerimde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme Salâvat:


إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
Resim---“İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ(teslîmen) : Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.” (Ahzâb 33/56)

Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Ya Rasûlullah!..

''ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
Rasûlike ve
Nebîyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, Ehl-i Beytihi ve Sahbihi ve ÜMMetihi...''
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ÂLeM=>MuHABBEtULLAH BiL,
ALLAHın NÛRu=>KÜLLî ŞEYy,
HERKEs>HAKk’ta AYRı DEĞiL,
NEYZENindir>NEFESLe-NEYy,
=>EĞiL=->KUL İHVÂNİm EĞiL,
ÜZMe! ÜZÜLMe!.SEV!. SEViL!.

HAKk’ın HAYy YAZARı BURSA,
==->ERENLER NAZARı BURSA,
=>İHVÂNİ’m==>ÇİLLe ÇIRAğı,
===>ÂŞIKLaR BAZARı BURSA,
===->CUMÂ EZÂNı=->BURAğı,
YOKku BURSA=>VARı BURSA!.


ZEVK 10.499

=>YARAtıLan==>YARATAN’ın===>ASLI’na ERMEKk İSTiYOR,
CÂNdan>CÂNa>CÂN KATAN’ın=->SIRRInı SERMEKk İSTiYOR,
ALLAH İMZAsı->HER ŞEYyde,
NEYZEN’in NEFESi=>NEYyde,
ZÂT’tan->SIFAt->ESMÂ->EŞYÂ=>HİLÂFEt VERMEKk İSTiYOR!.


14.10.2022. 12:50
brsbrsm…tktktrstekkmdcumâcemimizzzz..


KUL İHVÂNİm HİÇLik HİÇi,
HEPLiği=>HAKkın VARLığı!.
=>HÂL-i HİÇLik=>DIŞı-İÇi,
KÂR-ü-BELÂsın=>KÂR-Lığı!.

HER ŞEYy’i YARATAN=>ALLAH,
MüNeZZeHtiR>BiR ŞEYy DEĞİL,
RAHMÂN>NEFES>KELÂMuLLAH,
=>SİSTEMe SES=>RESÛLuLLAH,
KUL İHVÂNİ’m==>HAKk-a EĞİL,
ÜZMe! ÜZÜLMe!.=>SEV!. SEViL,
=>-İZNİLLAH->-VECHİLLAH,
==>İNŞâe ALLAH==>MÂŞALLAH,
HER ŞEYyde>ALLAH İMZAsı BİL!.


Resim
HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.

Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HAYyaLe’s-SELÂH ÇAĞRıSı İLe,
YANKILaNdı YiNe=>ULU DAGı!.
HAYyaLe’l-FELÂH ÇAĞRıSı BİLe,
ELESt’in<=>MAHŞER’e=>BAGı!.

OLANLar==>KÛN=>feyeKÛNu,
OYNANaN==->KULLuk OYUNu,
EMEL>KOŞaN!. ECEL=>GÖLge,
=>HAYAt=>LEHVuN=>LÂİBUNu!.

====>SU GiBi AKAN=>HAYAtta,
YOLda YOLcu-YOLdaş-YOLLuk!.
===>GEÇMİşi YAKAN=>HAYAtta,
=>Şu ÂN’a==->BAKAN HAYAtta,
İMTİHÂNdır->VARLık<>YOKLuk!.

>TEKe TEKk TERaS TEKkeMde,
RESÛLULLAH<->KELÂMULLAH!.
Gâh MEDİNE->Gâh MEKkeMde,
=>Bî-İZNiLLAH=->SEBîLiLLAH!.
SEVgi ZİNCİR!.. AŞk ZİKkeMde,
EBDÂL-EBRÂR=>İNŞâe ALLAH!.


ZEVK 10.506

ALLAH’sız RESÛL de =>KiMmiş!. RESÛLsüz ALLAH ki=>NERde,
NAKiL-AKıL-MANTık==>İSLÂM!. =>GÂFİLe=>CEHÂLEt=>PERde,
DÂLLiN->HÂİNLeRe=>UYma!
RASÛL’den gAYRIsı’n DUYma!
İSTİĞFÂR Et!. TÖVBe EYyLe!. ==>SECDEye KAPAN=>SEHERde!.


21.10.2022. 13:08
brsbrsmtktktrstekkmdcumâcemimizzzz..


===>İĞNE UCU KADaR==>AKLı,
=>OLANa==>KÂİNÂt==>Kur'ÂN!.
=>AMELde==>İMÂNı===>SAKLı,
RABBımLa BİZ BİR-İZ>HeR ÂN!.
ÜZMe!. ÜZÜLMe!. SEV!. SEViL!.
SEVGiLi=>HeR ZamÂN->HAKLı!.



إِنَّمَا الحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَإِن تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا يُؤْتِكُمْ أُجُورَكُمْ وَلَا يَسْأَلْكُمْ أَمْوَالَكُمْ
Resim---İnneme'l-hayâtu'd-dunyâ LÂİBUN ve lehv (LEHVUN), ve in tu’minû ve tettekû yu’tikum ucûrekum ve lâ yes’elkum emvâlekum.:Gerçekten dünyâ hayâtı, ancak bir OYUN ve tutkulu bir OYALANMAdır. Eğer îman ederseniz ve sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez." (MuhaMMed 47/36)


Resim
HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.

Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan İSLÂM YAVRULarımıza YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: CuMâ CeM'im-İZ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BUnca TASA==>BUnca KAYGUu,
HAYYu’L-HAKk’ta NEdir ki BUu,
=>ALLAH CELLe CELÂLi HUuu!
BU da GEÇeR! GEÇeR Yâ HUuu!.

=>BURSA’da===>SeLAH AVAZı,
===>FeLAH'a NiYAZın==>NAZı,
GÖKLeRiN DOLUsu LEBBEYyk!
COŞAR==>KUL İHVÂNi’m SAZı!.

ÖZÜnü GÖRemez=>İNSÂN,
AKIL Ne YAPsın->SARHOŞa!.
VUSLÂta ERemez =>İNSÂN,
KARANLıkta AYNA =>BOŞa!.


ZEVK 10.509

BAKmak bAŞka=>GÖRmek bAŞka=>GÖRÜLmeden=>GÖZe GELmez,
==>İNSÂN=>DÜŞşMeMiŞşse AŞka==>DIŞş’ta GEZER==>ÖZe GELmez,
HeR NEFESte=>DEM=>Bu DEM’i,
===>Şu ÂN=->ŞEHÂDEt ÂLEM’i,
===>“HAKîKAt-ı MUHAMMED”i==>YAŞANmadan===>SÖZe GELmez!.


28.10.2022. 13:04
brsbrsm…tktktrstekkmdteycumacünbüşmüzzz..


ZITLaRın ZEVKinde==>DEVRÂN,
BiR ÖMÜR SEVKinde=->SEYRÂN,
TEVHiDin ŞEVKinde=-==CEVLÂN,
KÜLLî ŞEYy FEVKinde=>HAYRÂN!.

İBRETLe BAKk==>KURda-KUŞa,
==>ESEN YELe===>DAĞa-TAŞa,
->HER ŞEYyde=>ALLAH İMZAsı,
KUL İHVÂNİ’m=->ARZdan ARŞa!.

===>EBDÂLin<=>EBRÂRın İZLe,
AHYÂR-AHRÂR==>BİZ BİR-İZLe,
===->“HAKîKAt-ı MUHAMMED”i,
=>CÜMLe DAMLALAR->DENİZLe!.


celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..

Resim
BUnca TASA==>BUnca KAYGUu,
HAYYu’L-HAKk’ta NEdir ki BUu,
=>ALLAH CELLe CELÂLi HUuu!
BU da GEÇeR! GEÇeR Yâ HUuu!.


أَوْ كَظُلُمَاتٍ فِي بَحْرٍ لُّجِّيٍّ يَغْشَاهُ مَوْجٌ مِّن فَوْقِهِ مَوْجٌ مِّن فَوْقِهِ سَحَابٌ ظُلُمَاتٌ بَعْضُهَا فَوْقَ بَعْضٍ إِذَا أَخْرَجَ يَدَهُ لَمْ يَكَدْ يَرَاهَا وَمَن لَّمْ يَجْعَلِ اللَّهُ لَهُ نُورًا فَمَا لَهُ مِن نُّورٍ
Resim---“Veya (o kâfirlerin duygu, düşünce ve davranışları) derin denizdeki karanlıklar gibidir. Onun üstünü, dalga üstüne dalga kaplar. Onun üzerinde de bulutlar vardır. Karanlık üstüne karanlıktır, elini çıkarttığı zaman neredeyse onu göremez. Ve ALLAH', kime nur kılmamışsa (vermemişse) artık onun için bir nur yoktur.” (Nûr 24/40)

Resim

===>EBDÂLin<=>EBRÂRın İZLe,
AHYÂR-AHRÂR==>BİZ BİR-İZLe,
===->“HAKîKAt-ı MUHAMMED”i,
=>CÜMLe DAMLALAR->DENİZLe!.

AZAMeTULLAH DEVRİ’nde===>EBDÂL’in=>BİL!.mek,
KUDRETuLLAH’ın=>SEYRİnde->EBRÂR’ın=>BUL!.mak,
SÜNNEtuLLAH’ın=>CEVLİ’nde==>AHYÂR’ıyla OL!.mak,
ŞE’ÂNuLLAH’ın=>HAYRI’nda==>AHRÂR’ıyla YAŞA!.mak!.,

EBRÂR, “BiRR” Masdarından türemiş olan “BERR” kelimesinin çoğulu olup.: “İyiler, doğrular, iyilik ve ihsânı bol olanlar" anlamlarında bir Sıfattır.:
BiRR.: EBRÂR Kılacak =>Ahlâk, Amel ve Davranışlar..


لَّيْسَ الْبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّآئِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُواْ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاء والضَّرَّاء وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Resim---“Leyse’l- BİRRe en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı ve’l- magrıbi ve lâkinne’l- birre men âmene billâhi vel yevmi’l- âhırı ve’l- melâiketi ve’l- kitâbi ven nebiyyîn (nebiyyîne), ve âte’l- mâle alâ hubbihî zevi’l- kurbâ ve’l- yetâmâ ve’l- mesâkîne vebne’s- sebîli, ve’s- sâilîne ve fî’r- rıkâb (rıkâbi), ve ekâme’s- salâte ve âte’z- zekât (zekâte), ve’l- mûfûne bi ahdihim izâ âhed (âhedû), ve’s- sâbirîne fî’l- be’sâi ve’d- darrâi ve hîne’l- be’s (be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humu’l- muttekûn (muttekûne).: Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrâr kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin BİRR, kişinin, ALLAH''a, Yevmi’l- Âhire (ALLAH''a ulaşılan sonraki güne, hidâyet gününe, vuslât gününe) meleklere, Kitab'a ve Peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sâhiblerine) yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (ALLAH''a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefâ edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sâdık olanlardır. İşte onlar muttâkilerdir (takvâ sâhibi olanlardır).” (Bakara 2/177)

لَن تَنَالُواْ الْبِرَّ حَتَّى تُنفِقُواْ مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
Resim---“Len tenâlû’l- birre hattâ tunfikû mimmâ tuhibbûn (tuhibbûne), ve mâ tunfikû min şey’in fe innALLAH'e bihî ALÎM (alîmun)..: Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe (ALLAH' için vermedikçe), asla BİRR'e nâil olamazsınız. (ALLAH''ın size verdiklerinden, ALLAH' için) bir şey infâk ettiğiniz zaman muhakkak ki ALLAH', onu en iyi bilendir.” (Âl-i İmrân 3/92)

EBDâL: (Bedil veya Bedel. c.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış Evliyâ zümresinden bir cemaat. Mâsivâ alâkasından mücerred, Cenâb-ı HAKk'ın muhabbetinde fâni ve EN müstağrak olan zâtlar.
EBRâR: (Berr. c.) Özü sözü EN doğru olanlar, hamiyetliler. EN Sâdıklar. EN İyiler.
AHYâR: EN Hayırlılar. Dostlar. İyilik sevenler. (Eşrâr'ın zıddı)
AHRâR: (Hür. c.) EN Hürler. Esir veya köle olmayan kimseler. Silsilesinde esir veya köle bulunmayanlar. Hürriyetçiler.


Resim

İNSÂN=>BAKmak=>GÖRmek=>TEFEKKüR=>ANLAmak=>İNANmak=>AMEL Etmek..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, TEFEKKüR husûsundaki Fermân-ı İlâhîye, daha risâlet vazîfesine başlamadan önce bile, Hira Mağarası’ndaki inzivâ ve TEFEKKüR Hayâtı ile tâbî olmuş durumda idi. O’nun HİRA’daki ibâdeti, TEFEKKüR etmek, atası İBRAHÎM aleyhisselâm gibi göklerin ve yerin melekûtundan (görünen âlemin ötesindeki Kudret ve Azamet-i İlâhîden) ibret almak ve KÂBE’yi seyretmek şeklindeydi.
(Aynî, Umdetü’l-Kârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Beyrut, İdâretü’t-Tıbâati’l-Münîriyye, ts, I, 61; XXIV, 128.)

O günlerde olduğu gibi Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem, daha sonraki hayâtında da dâimâ mahzûn ve düşünceliydi. Konuşması ZİKİR, sükûtu TEFEKKüR idi.
Nitekim Hadîs-i Şerîflerinde şöyle buyurmuşlardı.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “RABBim bana sükûtumun TEFEKKüR olmasını emretti.. (ben de size tavsiye ediyorum.)” buyurmuştur.
(Hadîs-i Şerîfin tamamı için bkz. İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi, XVI, 252, hadis no: 5838.)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH'’ın yarattıkları üzerinde TEFEKKüR edin...” buyurmuştur.
(Deylemî, II, 56; Heysemî, I, 81)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “TEFEKKüR gibi ibâdet yoktur.” buyurmuştur.
(Ali el-Müttakî, XVI, 121)

Abdullah İbn Abbas radiyallahu anhu’tan nakledilen bir rivâyette, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in gece namazına kalktığında Âl-i İmrân Sûresinden -son- 10 âyeti okuduktan sonra abdest alıp namaz kıldığı bildirilmiştir..
(Buhari, Vitir, h.no. 992; Müslim, ed-Dua fi salatil-leyl, h no. 743)


Resim---Abdullah İbn Abbas radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem -bir gece- gecenin sonuna doğru kalktı, göklere baktı ve ardından Âl-i İmrân Sûresinin 190-191. âyetlerini okudu…” buyurmuştur.
(Müslim, Sivak, h.no. 256).

Abdullah İbn Abbas radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem göklere baktıktan sonra Âl-i İmrân Sûresinin 190-194. âyetlerini okuduğunu” bildirilmiştir..


Resim---Âişe radıyallâhu anhâ Vâlidemiz, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Kalbî Rikkatine ve TEFEKKüR Ufkuna dâir bir misâli şöyle nakleder.: “Bir gece Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem bana.: “Ey Âişe! İzin verirsen, geceyi RABBime ibâdet ederek geçireyim.” dedi.
Ben de.: “Vallâhi SEN’inle berâber olmayı çok SEVerim, ancak SEN’i SEVindiren şeyi daha çok SEVerim!.” dedim.
Sonra kalktı, güzelce abdest aldı ve namaza durdu. Ağlıyordu… O kadar ağladı ki; mübârek sakalları, elbisesi, hattâ secde ettiği yer sırılsıklam oldu.
O, bu hâldeyken Bilâl radıyallâhu anhu ezân okumaya geldi ve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’i perişan bir hâlde buldu. Âlemlerin Efendisi aleyhisselâm’ın ağladığını görünce, O’nu bu kadar mahzun/hüzünlü ve mağmum/gamlı eden hâdisenin ne olduğunu merak ederek.:
Yâ Rasûlâllah! ALLAH TeÂLÂ sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınızı bağışladığı hâlde niçin ağlıyorsunuz?.” diye sordu. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ALLAH'’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle âyetler indirildi ki, onu okuyup da üzerinde TEFEKKüR etmeyenlere YAZIKLAR OLSUN!." dedi ve şu (Âl-i İmrân, 190-191) âyetlerini okudu.”

(İbn-i Hibbân, II, 386; Âlûsî, Rûhu’l-Meânî, IV, 157)

190 =>Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda Akl-ı Selîm Sâhibleri için elbette ibretler vardır..
191 =>Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep ALLAH''ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: “RABBimiz! SEN bunu boş yere yaratmadın, SENİ tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!.
192 =>RABBimiz! SEN kimi ateşe sokar¬san hiç şüphe yok onu rezil etmiş olursun. Zâlimlerin hiç yardımcıları yoktur.
193 =>RABBimiz! Doğrusu biz “RABBinize inanın!.' diyerek, imana çağıran bir dâvetçivi işitip iman ettik.
RABBimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve bize iyilerin ölümünü nâsib et.
194 =>RABBimiz! Peygamberlerin aracılığıyla bize vaad ettiklerini ver bize; Kıyamet Gününde bizi rezil etme. SEN asla SÖZünden caymazsın!."


GÖZün =>GÖReBİLmesi için =>GÜNEŞ IŞIĞIna ihtiyacı olduğu gibi,
=>AKLın =>Gerçeği -özellikle Gayb Âlemini- kavrayabilmesi için de VAHYin IŞIĞIna ihtiyacı vardır!.

Râgıb el-İsfahanî =>AKIL ile VAHYin bu ÖNEMİni şöyle ifade et-miştir.:
"Azîz ve Celîl olan ALLAH''ın insanlara iki ELÇİsi vardır; ilki BÂTINî ELÇİ olan AKIL, ikincisi de ZÂHİRî ELÇİ olan PEYGAMBERdir. Öncelikle Bâtınî Elçiyi/AKLı kullanmadan =>Zâhirî Elçiden/Peygamber’den yararlanmak mümkün değildir; çünkü Peygamberin öğretisinin sâhih olduğu AKILLa bilinir... AKIL OLmasaydı DÎN yaşayamazdı<=>DÎN OLmasaydı AKIL ŞAŞkın kalırdı!. Onun için ALLAH TeÂLÂ bu ikisini =>NÛRun alâ NÛR =>NÛR üstüne NÛR”' buyurarak (Nûr 24/35) birbirine bağlamıştır.”
(Râgıb el-İsfahanî, Zerîa ilâ mekârimi'ş-şerîa, s. 207)

193. âyette "dâvetçi" diye ter¬cüme edilen "münâdî"den maksad Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem veya Kur'ÂN-ı Kerîm'dir. (Şevkânî, I, 458)

Şu ÂN=>ŞE’ÂNULLAH’ta=>SÜNNETULLAH Üzere YENİden YARATıŞş..


بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنَّى يَكُونُ لَهُ وَلَدٌ وَلَمْ تَكُن لَّهُ صَاحِبَةٌ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ وهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Resim---“Gökleri ve yeryüzünü örneksiz olarak YARATandır. O'nun nasıl oğlu olur ki, eşi olmamıştır. Ve herşeyi, O YARATtı. Ve O, herşeyi bilendir.” (En'âm 6/101)

وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِن مَّاء فَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---“VeALLAH', bütün hayvanları sudan YARATtı. Onların bir kısmı karnı üzerinde, bir kısmı iki ayağı üzerinde, bir kısmı da dört ayağı üzerinde yürür. ALLAH' dilediği şeyi YARATır. Muhakkak ki ALLAH', herşeye kaadirdir.” (Nûr 24/45)

الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنسَانِ مِن طِينٍ
Resim---“Ki O, herşeyin YARATılışını en güzel yapan ve insanı YARATmaya, ilk defa tînden (nemli topraktan) başlayandır.” (Secde 32/7)

اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ
Resim---ALLAH', herşeyin YARATıcısı'dır ve O, herşeye VeKîLdir.” (Zümer 39/62)

إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ
Resim---“Muhakkak ki BİZ, herşeyi, bir KADERle (takdir edilmiş olarak) YARATtık.” (Kamer 54/49)

وَمَا أَمْرُنَا إِلَّا وَاحِدَةٌ كَلَمْحٍ بِالْبَصَرِ
Resim---“Ve BİZim emrimiz, Tek Bir Emirden başka bir şey değildir, gözün bir ÂN-lık bakışı gibidir.” (Kamer 54/50)

هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Resim---“O ALLAH' ki; YARATan'dır, BÂRİ'dir (yokken var eden), MUSAVVİR'dir (şekil verendir), GÜZEL İSİMLER O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nu TESBİH eder. Ve O; AZÎZ'dir (yücedir), HAKÎM'dir (Hüküm ve Hikmet Sâhibidir).” (Haşr /59/24)

هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ فَمِنكُمْ كَافِرٌ وَمِنكُم مُّؤْمِنٌ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Resim---“Sizi YARATan O'dur. Buna rağmen sizin bir kısmınız kâfir ve bir kısmınız mü'min. Ve ALLAH', yaptıklarınızı en iyi görendir.” (Teğabün 64/2)


YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.

Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...
Resim
Resim
Cevapla

“Mübarek Gün ve Geceler” sayfasına dön