*Allah'tan (c.c.) Uzaklık-yakınlık keyfiyeti*
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
*Allah'tan (c.c.) Uzaklık-yakınlık keyfiyeti*
ALLAH'TAN (C.C.) UZAKLIĞI YOK ETMENİN ÇARESİ VE YAKIN OLMANIN KEYFİYETİ
İşlerin şu iki şey arasındadır: Biri Allaha (CC) yakınlık, diğeri de Ondan (CC) uzak olmak.
Eğer sende ilahî nurun bir cezbesi yoksa neden durursun? Bu büyük kısmeti kaçırmana ne sebep var? Bu, bu kadar az aramakla kolay ele geçmesi imkansız olan nimeti neden oturarak beklersin. Durma, çalış; Hak yolda yürü ve kısmetini bulmaya bak. Çünkü selamet bu yoldadır. İyilik bu tarafta bulunur. Dünya ve ahiretin zenginliği böyle elde edilir.
Bu yolda yürürken iki kuvvetin olmalı; tam mertebeni bulman için bunlar senin iki kuvvet kanadındır.
Onların biri şehvet kuvvetini arttıran bilumum rahatlıkları terketmektir. Hatta mubah olan şeyleri dahi bir zaman için bırakmak yerinde olur.
Diğer kuvvet ise güçlü kuvvetli olmaktır; oldukça ibadetlerin zahirde ağır kısmını yapmalı. Daima kolay taraflarını seçmek iyi olmaz. Ancak bu şekilde nefsin elinden kurtulmak kolay olur. Bu durum kuvvet bulursa dünya ve ahiretin meşakkati kalmaz Zafer yolları açılır. Yani Allahın (CC) emirlerine giden yollar, zafer meydanı senin olur.
Muvakkat bir zaman için mahrum olsan da sonra her şeyin senin olduğunu görürsün. Sonra senden büyük kerametler de zuhur eder, izzet sahibi olursun.
Bir gün gelir tam Hakka (CC) ermişlerden olursun. O ermişler, tam ilahî cezbenin içine düşmüşlerdir. Onlar, hak ve hakikatin çekici kuvvetine uymuşlardır. Rahmet deryasına dalmışlardır. İşte bunların derecesine çıktığın zaman edepli ol. Bulunduğun hale aldanma. Hizmette kusur etme. Asli hüviyetin olan karanlık tabiat alemine dalma.
Anlatmak istediğimiz mana yönünden şu iki ayet-i kerimeyi oku:
- Emaneti insan yüklendi; ama kendini bilmez, nefsini kötüye kullanmak ister.
- İnsan aceleci oldu.
Kalbine sahip ol; halk, nefis ve şeytandan gelen şeylere iltifat etme. Sabrı terketme. Başına bir iş geldiği zaman feryada başlama; bekle, sabırla bekle. Sopa ile sağa, sola yuvarlanan top gibi iradeyi biraz bırak. Süt emen bebek gibi yumuşak başlı ol. Ölünün, yıkayıcıya teslim olduğu gibi teslim ol Hakka (CC)
Son olarak şunları da ilave edelim: Hakkın (CC) zatından gayrına karşı kör ol. Ondan (CC) başka şeye varlık verme. Kimsenin fayda ve zarar babında bir kuvvet sahibi olacağını aklına getirme. Bütün mahlukatı Hakkın (CC) kamçısı altında müsavi gör. Herkese gelen sana da gelir. Onlara kısmet olan sana da olur. Ama herkese istidadı kadar gelir.
Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)
En son aNKa tarafından 26 Mar 2009, 21:29 tarihinde düzenlendi, toplamda 3 kere düzenlendi.
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9092
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Gavsu'l Azam Şeyh Abdulkadir-i Geylani'nin Duası
مَتِ الْعُيُونُ، وَأَنْتَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ، اَلَّذِي ﴿لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌ﴾ إِلٰهِي فُرِشَتِ الْفُرُشُ وَخَلَا كُلُّ حَبِيبٍ بِحَبِيبِهِ، وَأَنْتَ حَبِيبُ الْمُجْتَهِدِينَ، وَأَنِيسُ الْمُسْتَوْحِشِينَ * إِلٰهِي إِنْ طَرَدْتَنِي عَنْ بَابِكَ فَإِلَى بَابِ مَنْ أَلْتَجِي * إِلٰهِي إِنْ قَطَعْتَنِي عَنْ جَنَابِكَ فَجَنَابُ مَنْ أَرتَجِي * إِلٰهِي إِنْ عَذَّبْتَنِي فَإِنِّي مُسْتَحِقٌّ لِلْعَذَابِ وَالنِّقَمِ، وَإِنْ عَفَوْتَنِي فَأَنْتَ أَهْلُ الْجُودِ وَالْكَرَمِ * يَا سَيِّدِي لَكَ أَخْلَصَ الْعَارِفُونَ، وَبِفَضْلِكَ نَجَا الصَّالِحُونَ، وَبِغُفْرَانِكَ أَنَابَ الْمُقَصِّرُونَ، يَا جَمِيلَ الْعَفْوِ أَذِقْنِي بَرْدَ عَفْوِكَ وَحَلَاوَةَ مَعْرِفَتِكَ، وَإِنْ لَمْ أَكُنْ لِذٰلِكَ أَهْلًا، فَإِنَّكَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ.
Ey Yücelerden Yüce Rabbim!
Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Senin yüce dergahının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.
Ya Rabbî, Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise, ey Rabbim, Hayysın, Kayyûmsun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın.
Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcûdâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle başbaşa kaldılar. Sen, Senin yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegane enîsisin!
Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki! İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Senin lütfun ve keremindir.
Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Seni bulduklarında Senden başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Senin fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkarlar da Tevbe, ya Rabbi! deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.
Ey affı güzel Rabbim! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sensin!
Bismillâhirrahmânirrahim.
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)
Âmin! Âmin!
- sdemir
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 487
- Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00
- tazarru
- Yeni Üye
- Mesajlar: 13
- Kayıt: 30 Mar 2009, 02:00
''şehvet kuvvetini arttıran bilumum rahatlıkları terketmektir. Hatta mubah olan şeyleri dahi bir zaman için bırakmak yerinde olur''
RABBİM kendisinden uzaklara götürecek her halden nefslerimiz uzak tutmayı becermeyi lütfetsin...
şükran cezilen inş..
RABBİM kendisinden uzaklara götürecek her halden nefslerimiz uzak tutmayı becermeyi lütfetsin...
şükran cezilen inş..
Gör Zahidi kim, sahib-i irşad olayım der..
Dün Mektebe vardı, bugün Üstad olayım der..!
Dün Mektebe vardı, bugün Üstad olayım der..!