HER GÜN BİR HADİS EKLEYELİM - 2
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Fasil:İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Konu:Kur`an Ve Hadise Uymaya Dair
Ravi:Ömer İbnu`l-Hattab
HADİS-İ ŞERİF no: 68
*-----Rivayet edilir ki, şöyle buyurmuştur: "Gecesi gündüz gibi olan çok aydınlık bir şeriat üzere terkedildiniz. Çöldeki bedevilerin ve mahalle mekteplerindeki çocukların dini üzere olun. (Ayet ve hadisten öğretilenleri olduğu gibi takib edin, kendinizden katıp karıştırmadan taklid edin.) Bunun benzerini merfu olarak Ahmed İbnu Hanbel (Müsned 4, 126) ve İbnu Mace (Sünen, Mukaddime 6, (43)) rivayet etmişlerdir.
Fasil:İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Konu:Kur`an Ve Hadise Uymaya Dair
Ravi:Ömer İbnu`l-Hattab
HADİS-İ ŞERİF no: 68
*-----Rivayet edilir ki, şöyle buyurmuştur: "Gecesi gündüz gibi olan çok aydınlık bir şeriat üzere terkedildiniz. Çöldeki bedevilerin ve mahalle mekteplerindeki çocukların dini üzere olun. (Ayet ve hadisten öğretilenleri olduğu gibi takib edin, kendinizden katıp karıştırmadan taklid edin.) Bunun benzerini merfu olarak Ahmed İbnu Hanbel (Müsned 4, 126) ve İbnu Mace (Sünen, Mukaddime 6, (43)) rivayet etmişlerdir.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Nefisleriniz aleyhine dua etmeyin, evlâdlarınızın aleyhine de dua etmeyin, hizmetçilerin aleyhine dua etmeyin. Mallarınızın aleyhine de dua etmeyin. Ola ki ALLAH (cc)'ın duaları kabul ettiği saatte rastgelir de, istediğiniz kabul ediliverir." buyurmuştur.
(Câbir (ra) dan; Ebu Dâvud, Salât 362-1532)
(Câbir (ra) dan; Ebu Dâvud, Salât 362-1532)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
Cabir (radiyallahu anhu)'dan:
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ezânı işittiği zaman (sonunda) kim: "Allahümme Rabbe hâzihi'd-dâveti't-tâmme ve's-salâti'l-kâime âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fazîlete veb'ashu Makamen Mahmûdeni'llezî va'addehu. (Allahım... Ey bu eksiksiz dâvetin ve kılınan namazın RABBİ (sahibi)! MUHAMMED (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vesileyi ve fâzileti ver. O'nu va'adettiğin (üzere) Makam-ı Mahmûd üzere ba's et (dirilt)" derse, ona kıyâmet günü mutlaka şefâatim helâl olur." buyurdu.
(Buharî, Ezân 8; Ebu Dâvud, Salât 28 (529); Tirmizî, Salât 157 (211); Nesâî, Ezân 38 (2,26); İbn Mâce, Ezân 4 (722)
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ezânı işittiği zaman (sonunda) kim: "Allahümme Rabbe hâzihi'd-dâveti't-tâmme ve's-salâti'l-kâime âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fazîlete veb'ashu Makamen Mahmûdeni'llezî va'addehu. (Allahım... Ey bu eksiksiz dâvetin ve kılınan namazın RABBİ (sahibi)! MUHAMMED (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vesileyi ve fâzileti ver. O'nu va'adettiğin (üzere) Makam-ı Mahmûd üzere ba's et (dirilt)" derse, ona kıyâmet günü mutlaka şefâatim helâl olur." buyurdu.
(Buharî, Ezân 8; Ebu Dâvud, Salât 28 (529); Tirmizî, Salât 157 (211); Nesâî, Ezân 38 (2,26); İbn Mâce, Ezân 4 (722)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : "Estağfirullahe'l-Azîme'llezî lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayyu'l-Kayyumu ve etubu ileyhi tövbeten abdin zâlimin linefsihi lâ yemlûkü li nefsihi mevten velâ hayaten velâ nüşûran : Kendisinden başka ilâh olmayan diri olan, herşeyin yönetimini elinde bulunduran yüce ALLAH'tan mağfiret dilerim. Kendisine zulmeden gerek hayat gerek ölüm ve gerekse tekrar dirilme bakımından kendi nefsine mâlik olmayan bir kulun tevbesi ile tevbe ederim." buyurmuştur.
(Ebu Dâvud, Vitir 26,Hudud 9; Tirmizî, Daavat 17,117; Darimî, Hudud 6)
(Ebu Dâvud, Vitir 26,Hudud 9; Tirmizî, Daavat 17,117; Darimî, Hudud 6)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةْ عَنْ رَسُولُ اللّهِ صَلَّىالّلهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمُ قَالَ :
إِنَّ اللّهُ عَزَّ وَ جَلَّ يَقُولُ: أَنَا مَعَ عَبْدِي إِذَا ذَكَرَنِي وَ تَحَرَّكَتْ بِي شَفَتَاهُ.
Ebû Hureyre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den nakleder:
Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyurur:
Kulum Beni zikrettiği ve dudakları Benim (ismim) ile hareket ettiği vakit Ben onunla birlikteyimdir.
(Buhârî, Tevhîd, 43; Ahmed b. Hanbel, II, 540)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5150
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem :
İslam beş (esas) üzerine kurulmuştur;
Allah'tan başka ilâh olmadığına,
Muhammed (s.a.v) in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek,
Namaz kılmak,
Zekat vermek,
Ramazan orucunu tutmak ve
Haccetmek." buyurmuştur.
(Buhari/iman: 1, 2, tefsir-i sûre: 2, 30; Müslim/iman: 20, 21; Tirmizi/iman: 3; Nesai/iman: 13; İ. Ahmed: 2/26, 93, 120, 143)
İslam beş (esas) üzerine kurulmuştur;
Allah'tan başka ilâh olmadığına,
Muhammed (s.a.v) in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek,
Namaz kılmak,
Zekat vermek,
Ramazan orucunu tutmak ve
Haccetmek." buyurmuştur.
(Buhari/iman: 1, 2, tefsir-i sûre: 2, 30; Müslim/iman: 20, 21; Tirmizi/iman: 3; Nesai/iman: 13; İ. Ahmed: 2/26, 93, 120, 143)
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5150
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu :
"Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yediyüze kadar katlanır. Allah bu-yurdu ki: "Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir; onun mükâfatını ancak ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf benim için terk ediyor. Oruçlunun iki sevinci vardır: Birinci sevinç, iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
[Altı hadis imamı.]
(Bu hadisin lafzı Müslim'e (siyam no. 164, s. 807) aittir. Bu hadisi Tayâlisî (no. 2413), Abdürrezzâk (no. 7893), Ahmed (II, 266, 443, 471, 477 480), Dârimî (II, 25), Ebû Hureyre (tevhîd 35/2, VIII, 197), Müslim (siyam no. 164, s. 807), Nesâî (siyam 42/3, IV, 162-3), İbn Mâce (no. 1638, 3823), İbn Hibbân (no. 3413, 3415), el-Hakîm (I, 378) ve Beyhakî (IV, 235,273, 304)
"Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yediyüze kadar katlanır. Allah bu-yurdu ki: "Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir; onun mükâfatını ancak ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf benim için terk ediyor. Oruçlunun iki sevinci vardır: Birinci sevinç, iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
[Altı hadis imamı.]
(Bu hadisin lafzı Müslim'e (siyam no. 164, s. 807) aittir. Bu hadisi Tayâlisî (no. 2413), Abdürrezzâk (no. 7893), Ahmed (II, 266, 443, 471, 477 480), Dârimî (II, 25), Ebû Hureyre (tevhîd 35/2, VIII, 197), Müslim (siyam no. 164, s. 807), Nesâî (siyam 42/3, IV, 162-3), İbn Mâce (no. 1638, 3823), İbn Hibbân (no. 3413, 3415), el-Hakîm (I, 378) ve Beyhakî (IV, 235,273, 304)
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5150
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Ebû Ubeyde radiyallahu anh'dan; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır."
(Bu hadisi Nesâî (siyam 43, IV, 167), Yahya b. Habîb b. Arabî an Hammâd an Vâsıl an Beşşâr b. e. Seyfani'l-Velîd b. Abdirrahman an İyâd b. Gutayfan Ebî Ubeyde senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadı hasendir (Tergîb II, 147).
(Bu hadisi Nesâî (siyam 43, IV, 167), Yahya b. Habîb b. Arabî an Hammâd an Vâsıl an Beşşâr b. e. Seyfani'l-Velîd b. Abdirrahman an İyâd b. Gutayfan Ebî Ubeyde senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadı hasendir (Tergîb II, 147).
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5150
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5150
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
- HAS-AN
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 570
- Kayıt: 02 Tem 2009, 02:00
قُوا اللَّهَ رَبَّـكُمْ وَصَلُّوا خَمْسَـكُمْ وَصُومُوا شَهْرَكُمْ وَأدُّوا زَكَاةَ أمْوَالِكُمْ وَأطِيعُوا ذَاأمْرِكُمْ تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّـكُمْ
Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
Tirmizî, Cuma, 80
Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
Tirmizî, Cuma, 80
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/gullu.jpg[/img]
- sdemir
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 487
- Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:"Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan her ne vakit hatmolu-nursa akabinde yapılan bir duâ müstecâbdır."
Kenzü'l-irfan, 59 (Camiu's-sağîr'den) Dârimî, Fezailü'l-Kur'ân. 33.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5150
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9089
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Resûlullah SAV buyurdu:
حدثنا أبو العباس محمد بن يعقوب ثنا محمد بن عبد الرحيم الهروي بالرملة ثنا أبو الصلت عبد السلام بن صالح ثنا أبو معاوية عن الأعمش عن مجاهد عن بن عباس رضى الله تعالى عنهما قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم أنا مدينة العلم وعلي بابها فمن أراد المدينة فليأت الباب
Ben İLİM Şehriyim ALİ KAPIsıdır, kim ki İLİM Şehrini dilerse Kapısına gelsin
(Hakim; Mustedrek ve Teberanî)
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
- Tahiri
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 09 May 2007, 02:00
Ömer İbnu'l-Hattâb (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm)'a bir grup esir getirilmişti. İçlerinde bir kadın vardı, göğüsleri sütle dolu idi. Bu kadın (sağa sola) koşuyor, esirler arasında bir çocuk bulduğu zaman onu yakalayıp kucaklıyor, göğsüne bastırıyor ve emziriyordu.
(Dikkatleri çeken bu manzara karşısında), aleyhissalâtu vesselâm:
"Bu kadının, çocuğunu ateşe atacağına kanaatiniz olur mu?" dedi. Bizler:
"Hayır!" diye cevap verince:
"(Bilin ki), Allah'ın kullarına olan rahmeti, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden fazladır" buyurdu."
[Buhârî, Edeb 18; Müslim, Tevbe 22, (2754).]
Abdullah İbnu Amr İbni'l-Âs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır."
[Tirmizî, Birr 16, (1925); Ebû Dâvud, Edeb 66, (4941).]
(2675) Bana Süveyd b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hafs b. Meysera rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Zeyd b. Eşlem, Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den naklen rivayet etti ki: Şöyle buyurmuşlar:
«Allah (Azze ve Celle) : Ben kulumun bana olan zannının yanındayım. Beni zikrettiği yerde, ben onunla beraberim, buyurdu. Vallahi! Allah kulunun tevbesine sizden birinizin sahrada kaybolan hayvanını bulmasından daha çok sevinir. Her kim bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım ve her kim bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim.» buyurmuştur.
(Sahih-i Müslim)
- Tahiri
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 09 May 2007, 02:00
Hz. Enes İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah şu duayı çok yapardı:
"Allahümme sebbit kalbî alâ dînike. (Allahım kalbimi dinin üzere sabit kıl." Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Biz sana iman ettiğimiz ve senin getirdiklerini tasdik ettiğimiz halde bizim (âkibetimiz) için korkuyor musun?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm adama şu cevabı verdi: "Kalpler, muhakkak ki Rahman'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır, onu (dilediği şekilde) döndürür."
İbnu Abbâs radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Kur'ân'dan bir sure öğretir gibi şu duayı bize öğretmişti:
"Allahım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesîh Deccâl'in fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım."
Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Allah'tan faydalı ilim dileyin, faydasız ilimden Allah'a sığının" buyurdu."
Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın anlattığına göre:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kendisine şu duayı öğretmiştir:
"Allahım ben senden hayrın her çeşidini isterim; yakın olsun, uzak olsun; bildiğim olsun, bilmediğim olsun; bütün şerlerden de sana sığınırım; yakın olsun, uzak olsun; bildiğim şer olsun, bilmediğim şer olsun. Allahım! Kulun ve peygamberin Muhammed'in senden istediği şeyleri senden ben de istiyorum. Kulun ve peygamberin hangi şerlerden sana sığınmışsa ben de o şerlerden sana sığınıyorum. Allahım! Ben senden, cenneti ve cennete götüren söz ve amel(de beni muvaffak kılman)ı istiyorum. Ateşten ve ateşe götüren söz ve fiillerden de sana sığınıyorum. Ve dahi benim hakkımda hükmettiğin her kaza ve kaderi hayırlı kılmanı senden diliyorum."
(İbrahim Canan, Kutub-i Sitte; İbn-i Mâce, Ziyade Hadisler)
"Resûlullah şu duayı çok yapardı:
"Allahümme sebbit kalbî alâ dînike. (Allahım kalbimi dinin üzere sabit kıl." Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Biz sana iman ettiğimiz ve senin getirdiklerini tasdik ettiğimiz halde bizim (âkibetimiz) için korkuyor musun?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm adama şu cevabı verdi: "Kalpler, muhakkak ki Rahman'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır, onu (dilediği şekilde) döndürür."
İbnu Abbâs radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Kur'ân'dan bir sure öğretir gibi şu duayı bize öğretmişti:
"Allahım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesîh Deccâl'in fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım."
Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Allah'tan faydalı ilim dileyin, faydasız ilimden Allah'a sığının" buyurdu."
Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın anlattığına göre:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kendisine şu duayı öğretmiştir:
"Allahım ben senden hayrın her çeşidini isterim; yakın olsun, uzak olsun; bildiğim olsun, bilmediğim olsun; bütün şerlerden de sana sığınırım; yakın olsun, uzak olsun; bildiğim şer olsun, bilmediğim şer olsun. Allahım! Kulun ve peygamberin Muhammed'in senden istediği şeyleri senden ben de istiyorum. Kulun ve peygamberin hangi şerlerden sana sığınmışsa ben de o şerlerden sana sığınıyorum. Allahım! Ben senden, cenneti ve cennete götüren söz ve amel(de beni muvaffak kılman)ı istiyorum. Ateşten ve ateşe götüren söz ve fiillerden de sana sığınıyorum. Ve dahi benim hakkımda hükmettiğin her kaza ve kaderi hayırlı kılmanı senden diliyorum."
(İbrahim Canan, Kutub-i Sitte; İbn-i Mâce, Ziyade Hadisler)
- Tahiri
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 09 May 2007, 02:00
Ebu Zer (radiyallahu anhu) dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Kim sabah namazının sonunda (selâmdan sonra oturuş şeklini el ve ayak dahil bozmadan) diz çökerek konuşmadan önce 10 kere:
"Lâ ilâhe illallaû vahdehû lâ şerike lehu, lehü'l-mülk ü ve lehü'l-hamdü, yuhyi ve yümitü ve hüve alâ küllî şey'in kadîr: ALLAH'dan başka ilâh yoktur. O birdir, ortağı da yoktur. Mülk ve hamd (saltanat ve övgü) O'na aittir. Diriltir ve öldürür. O'nun herşeye gücü yeter."
derse ALLAH ona 10 hasenât (iyilik, sevâb) yazar. Ve 10 seyyiâtını (kötülük, günah) siler. Ve onu 10 derece yükseltir. Bunun söylediği gün akşama kadar bütün zararlı şeylerden korunur. Şeytândan gelebilecek zararlardan muhafaza edilir. O gün ALLAH Tealâ'ya şirk koşmaktan başka hiçbir günah ona zarar vermez." buyurdu
(Tirmizî rivâyet etmiş ve hadis; hasen, garib ve sahih demiştir. Nesâî de Ebu Zer (ra)dan; çok az farkla rivâyet etmiştir.)
Nesâî ayrıca Muaz (radiyallahu anhu) dan da rivâyet etmiş ve şu ilâvesi vardır: ".....İkindi namazını bitirince kim bunları söylerse bir bu kadar sevâb da söylediği günün gecesinde verilir."
"Kim sabah namazının sonunda (selâmdan sonra oturuş şeklini el ve ayak dahil bozmadan) diz çökerek konuşmadan önce 10 kere:
"Lâ ilâhe illallaû vahdehû lâ şerike lehu, lehü'l-mülk ü ve lehü'l-hamdü, yuhyi ve yümitü ve hüve alâ küllî şey'in kadîr: ALLAH'dan başka ilâh yoktur. O birdir, ortağı da yoktur. Mülk ve hamd (saltanat ve övgü) O'na aittir. Diriltir ve öldürür. O'nun herşeye gücü yeter."
derse ALLAH ona 10 hasenât (iyilik, sevâb) yazar. Ve 10 seyyiâtını (kötülük, günah) siler. Ve onu 10 derece yükseltir. Bunun söylediği gün akşama kadar bütün zararlı şeylerden korunur. Şeytândan gelebilecek zararlardan muhafaza edilir. O gün ALLAH Tealâ'ya şirk koşmaktan başka hiçbir günah ona zarar vermez." buyurdu
(Tirmizî rivâyet etmiş ve hadis; hasen, garib ve sahih demiştir. Nesâî de Ebu Zer (ra)dan; çok az farkla rivâyet etmiştir.)
Nesâî ayrıca Muaz (radiyallahu anhu) dan da rivâyet etmiş ve şu ilâvesi vardır: ".....İkindi namazını bitirince kim bunları söylerse bir bu kadar sevâb da söylediği günün gecesinde verilir."
- sev-guzel
- Özel Üye
- Mesajlar: 609
- Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ın kızı sevgili annemiz Fatimetü'l-Kübrâ (aleyha's-selâm) anlatıyor: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) mescide girince: "Bismillahi ve's-selâmû alâ Resûlillahi Allahûmmagfirli li zünûbî veftahli ebvâbe rahmetike: ALLAH (celle celâluhu) ın adıyla giriyorum. ALLAH ve Resûlüne selâm ediyorum. Ey ALLAH'ım! Benim günahlarımı bağışla! Bana rahmet kapılarını aç..." Mescidden çıkarken ise: "Bismillahi ve's-selâmû alâ Resûlillahi. Allahümmagfirli lî zünûbi veftahlî ebvâbe fazlike: ALLAH'ın adıyla çıkıyorum! Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e selâm ediyorum. ALLAH'ım günahlarımı bağışla. Bana fazl-ü-kereminin kapılarını aç!" diye dua buyururdu.
(Tirmizî'nin tahrici olan hadisi şerîf hasen, isnâdı muttasıldır. Kutûb-i Sitte Tercüme- Şerhi Hadis no 6226)
(Tirmizî'nin tahrici olan hadisi şerîf hasen, isnâdı muttasıldır. Kutûb-i Sitte Tercüme- Şerhi Hadis no 6226)
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9089
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ne ramazanda ne başka zamanda gece on bir rekattan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekat kılardı ki, onların güzelliği ve uzunluğu anlatılacak gibi değildi! Sonra dört rekat daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sorma! Sonra üç rekat daha kılardı. Ben:
Yâ Resûlallah! Vitri kılmadan mı uyuyorsun? diye sordum. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
Âişe! Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz
(Buhârî, Teheccüd 16, Terâvih 1, Menâkıb 24; Müslim, Müsâfirîn 125. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 26, Tirmizî, Mevâkît 208; Nesâî, Kıyâmülleyl 36.)
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ne ramazanda ne başka zamanda gece on bir rekattan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekat kılardı ki, onların güzelliği ve uzunluğu anlatılacak gibi değildi! Sonra dört rekat daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sorma! Sonra üç rekat daha kılardı. Ben:
Yâ Resûlallah! Vitri kılmadan mı uyuyorsun? diye sordum. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
Âişe! Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz
(Buhârî, Teheccüd 16, Terâvih 1, Menâkıb 24; Müslim, Müsâfirîn 125. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 26, Tirmizî, Mevâkît 208; Nesâî, Kıyâmülleyl 36.)
- Tahiri
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 09 May 2007, 02:00
Hz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimizin kızı Fâtıma (ra)'ya şu şekilde tavsiyede bulunduğu naklolunmuştur;
"Sabaha ve akşama çıktığında : " Ya Hayyu, Ya Kayyûmu bike estegîsu, fe eslih lî şee'nî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynî : Ya Hayyu, ya Kayyûm! Senden, rahmet ve bereket istiyorum. işimi yoluna koy ve beni göz açıp kapayıncaya kadar bile kendi başıma bırakma! " demene dair sana yaptığım nasihatı dinlemekten seni alıkoyan nedir?."
[İbn Kayyim El-Cevziyye; Zâdu'l - Meâd/2 Syf:387] ( Hâkim 1/545; İbnüs-Sünnî, Enes b. Mâlik(ra) ten. Senedinde Osman b. Mevhib bulunmaktadır ki bu râvi, Müstedrek'te geçtiği üzere Osman b. Abdullah b. Mevhib değildir. Onun hakkında Ebû Hâtim der ki; onun hadisi salihtir (Sâlihu'l-hadis).Diğer râvileri sikadır. Şu halde hadis hasendir.)
* Sika: Sağlam, güvenilir.
"Sabaha ve akşama çıktığında : " Ya Hayyu, Ya Kayyûmu bike estegîsu, fe eslih lî şee'nî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynî : Ya Hayyu, ya Kayyûm! Senden, rahmet ve bereket istiyorum. işimi yoluna koy ve beni göz açıp kapayıncaya kadar bile kendi başıma bırakma! " demene dair sana yaptığım nasihatı dinlemekten seni alıkoyan nedir?."
[İbn Kayyim El-Cevziyye; Zâdu'l - Meâd/2 Syf:387] ( Hâkim 1/545; İbnüs-Sünnî, Enes b. Mâlik(ra) ten. Senedinde Osman b. Mevhib bulunmaktadır ki bu râvi, Müstedrek'te geçtiği üzere Osman b. Abdullah b. Mevhib değildir. Onun hakkında Ebû Hâtim der ki; onun hadisi salihtir (Sâlihu'l-hadis).Diğer râvileri sikadır. Şu halde hadis hasendir.)
* Sika: Sağlam, güvenilir.
- Tahiri
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 09 May 2007, 02:00
Übey b. Kab (r.a)dan rivâyete göre, şöyle diyordu:
Rasûlullah (s.a.v) bir gün sabah namazını kıldı ve:
Falan adam namazda mıydı? diye sordu. Hayır dediler Peki filan adam dedi. Hayır yoktu dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Bu iki namaz (sabah ve yatsı) münafıklara çok zor gelen namazlardır. Eğer bu iki vakit namazdaki sevabı bir bilselerdi sürünerek de olsa bu namazlara gelirlerdi. İlk saf meleklerin saffı gibidir. Eğer insanlar ilk safta bulunmanın değerini bir bilselerdi ona yetişebilmek için yarış ederlerdi. Bir kişinin diğer bir kimseyle birlikte bile olsa cemaatle namaz kılması tek başına kılmasından daha değerlidir. Bir kimsenin iki kişiyle namaz kılması tek kişiyle kılmasından daha değerlidir. Namaz kılanlar ne kadar çok olursa o derece Allahın hoşuna gider.
Rasûlullah (s.a.v) bir gün sabah namazını kıldı ve:
Falan adam namazda mıydı? diye sordu. Hayır dediler Peki filan adam dedi. Hayır yoktu dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Bu iki namaz (sabah ve yatsı) münafıklara çok zor gelen namazlardır. Eğer bu iki vakit namazdaki sevabı bir bilselerdi sürünerek de olsa bu namazlara gelirlerdi. İlk saf meleklerin saffı gibidir. Eğer insanlar ilk safta bulunmanın değerini bir bilselerdi ona yetişebilmek için yarış ederlerdi. Bir kişinin diğer bir kimseyle birlikte bile olsa cemaatle namaz kılması tek başına kılmasından daha değerlidir. Bir kimsenin iki kişiyle namaz kılması tek kişiyle kılmasından daha değerlidir. Namaz kılanlar ne kadar çok olursa o derece Allahın hoşuna gider.
- mim
- Özel Üye
- Mesajlar: 2416
- Kayıt: 07 Şub 2008, 02:00
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dua, ibadettir", sonra şu ayeti okudu:
"Rabbiniz: Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler var ya, alçalmış ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmuşlardır" (Mü`min, 60)
Kütübü Sitte
"Rabbiniz: Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler var ya, alçalmış ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmuşlardır" (Mü`min, 60)
Kütübü Sitte
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/mimimza.gif[/img]