*YASAK OLAN ŞEY*

Abdulkadir Geylani (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

*YASAK OLAN ŞEY*

Mesaj gönderen aNKa »

Resim

ResimYASAK OLAN ŞEYResim

İnsana: “Hangi işi yapayım, işin hilesi nedir?” gibi bir söz yasak edilmiştir.
İnsanı hayrete düşürüyor; çok kere “ne yapayım?” “Yapacağım işin sonu ne olacak?” diye söylüyorsun…
Sana verilecek cevap:
- “Yerinde dur, haline şükret!..”
Sana, bulunduğun halde kalmak emri verilmiştir; o emri veren bir gün olur yolları açar. Her şey kendiliğinden yoluna girer. Allah’ın (C.C.) emirlerini iyi anla ve oku:
- “Ey iman sahipleri, sabırlı olunuz… Sabır yolunda birbirinize yadımda bulununuz. Birbirinize iyi bağlanınız. Allah’tan (C.C.) çok korkunuz. Ümit edilir ki bu yolda felaha eresiniz.”
Ey iman sahibi, Allah-ü Teala (C.C.) bu ayetinde, önce sabır emrini verdi; sonra bu uğurda karşılıklı yardımlaşınız ve birbirinize kenetleniniz emrini verdi. Daha sonra bunların terki çok büyük hata olduğunu anlattı ve:
- “Allah’tan (C.C.) korkun…”
Buyurdu…
Bunun açık manası şudur:
- “Sabrı bırakmayın, çünkü hayır ve selamet ondadır.”
Sabrın büyüklüğüne işaret için, bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurulmuştur:
- “Vücutta baş nasılsa iman bölümleri arasında sabır da öyledir.”
Büyüklerin şöyle bir kelamı vardır:
- “Her hayır, sabırla işlenir. Herhangi bir hayrı yapana sevabı, o işteki sabrı kadar verilir.”
Hemen bu kelama uyarak: Sabrınıza hiçbir işte iyilik yoktur, derler. Sonra Allah-ü Teala (C.C.):
- “Sabırlı kişilere mükâfatları hesapsız bol verilir.” Şeklinde buyurdu…
Kötülüklerden uzak oldukça Allah (C.C.) yardımcın olur. Sabırlı ol, sonunu bekle, sabrın kadar mükafat alırsın.
Büyükler için ayetin tefsirine dayanarak buyurmuştur ki:
- “İttika sahiplerine Allah (C.C.) kolaylık yollarını açar… İstediği yerden rızık gönderir.”
Bekle, sabırla bekle; ölüm gelinceye kadar bekle. Bu bekleme devresinde iman ve sabrın dayanağın olsun. Yalnız Allah’a (C.C.) dayan. Çünkü, Allah-ü Teala (C.C.) şöyle buyurdu:
- “Tevekkül sahiplerine Allah (C.C.) kâfidir.”
Sen sabır ve tevekkül sahibi olduğun müddet, muhsinlerden olursun. İşte Ayet-i Kerime:
- “Allah (C.C.) muhsinleri sever.”
Dünyada ve ahirette sabır, her şeyin başıdır. İman sahibi sabrı kadar yükselir. Muvafakat ve rıza derecesine sabırla kavuşulur. Daha sonra sabırla ilâhi fiilde yokluğa kavuşulur. Bedeliyet hali ve sonsuz ferahlık alemi ondan sonra başlar.
Sakın sabrı bırakma; rezil olur, utanırsın. Dünya ve ahiretini kaybedersin. Allah (C.C.) esirgesin her iki alemin hayrı da elinden uçar.




Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)
Resim
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »

Çok lazım yani elzem bir şey SABIR!!!!
OLmazsa OLmazlardan....
CENAB-I HAKK BİZi SABREDENLERDEN EYLESİN İNŞAALLAH...
BU Güzel ve de ÖZel PAYlaşım için de ALLAH senden RAZI OLsun DOST ANKA KUŞU....
SABREDENLERDEN OLalım İNŞAALLAH, HUZUR BULALIM DEYU!!!
HuZuR denilince de HıZıR(a.s) gelir AKLıma malum MUSA(a.s) ile OL-AN o meşhur BİZim KEHF suresindeki KISSA...
MUSA(a.s), ALLAH(c.c)'ın RESUL'ü...
Hızır(a.s)'a diyor ki: "beni sabredenlerden bulacaksın" yani SAMİMİYET ve SADAKAT da bir problem yok ancak SABIR bambaşka bir imtihan OLayı...Hikayeyi herkes biliyordur ZATen...
Bir takım şeylere LAYIK OLmak için SABIR bu kadar LAZIM hatta BİZ ELZEM diyelim...


SABIR


“Men sabere zafere.”
”Sabretmek büyük bir zaferdir.”

Sabrın sonunda birşey bekleme.
Sabır, o işi ALLAH’a bırakmaktır.
Sabrınızı kat’iyyen zorlamayınız!
Zedelemeyiniz!
Sabrı sabır ile takviye ediniz!

Sabır hiçbir şeye “hilesi olmayanın hilesidir.”
Bu ne demektir?
Bunda:
Her şeyin ALLAH’ın ezelde takdir ettiği maddî ve mânevî kanunlara göre cereyan ettiğini tasdik ve iman ederek o ilâhi kanunlara imkân âleminde uymaktır.
Bu sözlerin kısa ve hulâsa ifadesi şu demektir;
Akşam oldu güneş battı.
Yarın tekrar doğacak.
Bunu hiçbir düşünce ve itiraz yapmadan kabul etmek demektir.
Dünyada her hadise aynıdır.
Kimi görünür, anlaşılır.
Kimi görünmez, anlaşılmaz.
Fakat hepsi bir kanun dahilinde cereyan eder.
Bu değişmez, değiştirilemez.
Her şeyde sabır bu değişmeyen bazen anlaşılan, çok defa anlaşılamayan kanun icabıdır.
“İşte hilesi olmayanın hilesidir” sözü budur.

ALLAH “Es SABÛRdur”.
Yani ezelde koyduğu kanunlara sadıktır.
Onu bozmaz.
Bozarsa halk ettiği şeylerde, kanunlarda noksanlık var demektir.
Cenab-ı ALLAH sabrı, belâ ve musibet nisbetinde ihsan eder.
Sabır ile ALLAH’ın takdir ve inâyetine intizar bekleme, ibadetdir.
Bunlar hadîstir.

Sabır bir nevi şahsî kahramanlıktır.
Yoksulluk, acı, keder imkânsızlıklarla doludur.

Dünyada en büyük kuvvet inanmış “insandır”.

Cesur bir düşünce ile, tamiri çok çetin ve imkânsız olan ağır şartlar altında sabrın en büyük ilâhi bir kuvvet olduğunu unutmamalıdır.

SABR-I CEMiL diye islâmda bir tâbir vardır.
“ALLAH cemil ve cemâli sever”
Mübârek sözü sabrın ALLAH tarafından sevildiğini ilân eder.
Zira:
“ALLAH sabredenleri sever”
“Ennallahe yuhibbu’s- sabirîn”.
Çünki ALLAH’ın en büyük esmâlarının hepsi “Es SABÛR” esmâ-i ilâhisinde toplanmıştır.

“Ehlullah” diye güzel bir tâbir vardır.
Bunlar kimlerdir:
Ancak ALLAH’a rabt-ı kalbeden demektir.
Velî. Evliyâ kelimeleri bunları ifade eder.
Bunlar “Es SABÛR” esmâsında erimişlerdir.

İnsanların bazıları vahşi hayvanlardan daha vahşi ve yırtıcıdırlar.

ViCDAN: Ruhun mevcudiyet-i zâtiyesîni bilmeğidir.
Mâneviyatın husule getirdiği hissi derûnu.

EDEB: Usluluk.

HAYÂ: Yaratılıştan ve insanın elinde olmayan mânevî utanma, çekinme.

NAMUS: İnsan hasletlerinin hülâsasını ifade eden mukaddes bir kelime. Târif edilmez.

FAZiLET: insanın yaratılışmdaki iyilik, mânevî dürüstlük.

ŞEREF: Mânevî yükseklik.

Her gemide fare vardır.
Amma bazı gemilerde kaptanla beraber sulara gömülmeyi göze almış mert tayfalar da vardır.

“Sabır, önceleri zehirdir. Huy edinilirse bal olur.”
Şeyh Sâdi.
2.9.1982, Pazar



M. DERMAN(k.s)

Sabr : Acıya ve zorluğa katlanmak. * Bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryad etmeyip sonunu bekleyip tahammül ile katlanması. * Muharebede şecaat gösterme. * Bir kimseyi bir şeyden alıkoymak. * Öğrendiği bir şeyi başkasının da öğrenmesi için tâkat getirmek
Rabt-ı kalb : Kalb bağlılığı.
Vicdan : İnsanın içindeki iyiyi kötüden ayırabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve kötülükten elem alan manevî his. * Kendinden geçme, dalma. * Bir şeyi bir halde görme, bulma. * Duyma, duygu. * İnanç. * Şuur. * Bâtın ile Hakkı tanımak. * Din.

[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
Mecnun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 681
Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00

Mesaj gönderen Mecnun »

Ankakuşu ve Mburak kardeşlerim değerli katkılarınız için çok teşekür ederim.


Sabretmenin son tesbih taşında yüreğim..

Doksan dokuzuncu taşı elimde sabrın...

Korkuyorum o bittiğinde bende bitmiş olucak tahammül..

Yinede son taşıdır sabrın dayandırır beni bir vakit daha bilinmeye..

SONRASI...

bilmiyorum sonrasında içimdeki boşluğun yerini neyi eklerim elimdeki tesbihin yerine neyi koyarım BİLMİYORUM....

SABREDİYORUM İŞTE..

Hemde herşeye...

Son taşı sıkıca tutuyorum parmaklarımın arasında.

Kayıp gidecek herşeye hazırlıklı olsun istiyorum yüreğim.

Olmuyor bir insan kendini ne kadar hazırlayabilir bir bilinmeyene...

Düşünmek istemiyorum..

şimdi yapabildiğimce sabırlı olmak istiyorum.

Son taşını elimden düşürmemek için sabrın..


Gayret ediyorum sınırsız bir infilak yaşıyor içim.

Sanki birazdan patlayacak kederinden ve son taşta düşecek ellerimden..

DÜŞMESİN GÜCÜM YETTİĞİ KADAR BENDE KAL BİLİNMEZLİĞİM...

GÜCÜM YETTİĞİ KADAR ve BENDE KALABİLDİĞİN KADAR KAL SABRIM....


Alıntıdır
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

ALLAHIM!
BİZLERE DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİZ ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN CESARET... DEĞİŞTİREMEYECEKLERİMİZİ KABUL İÇİN SABIR..
İKİSİNİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK İÇİN AKIL İHSAN EYLE...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Cevapla

“►Abdulkadir Geylani◄” sayfasına dön