TALHA BİN UBEYDULLAHIN MÜSLÜMAN OLUŞU
Gönderilme zamanı: 29 Nis 2008, 13:29
TALHA BİN UBEYDULLAHIN MÜSLÜMAN OLUŞU
Hz. Talha, ticaret maksadıyla bir seyahate çıkmıştı. Busra panayırında bulunduğu sırada, oradaki manastırda yaşayan bir Rahip,Bu pazar halkı içinde Mekkeden kimse var mı?diye seslendi. Hz. Talha, Evet, ben Mekkeliyim dedi. Rahip,AHMED (sallallahu aleyhi vesellem) zuhur etti mi ?diye sordu. Hz. Talha, AHMED (sallallahu aleyhi ve sellem) kim? dedi
Rahip, Abdullah bin Abdulmuttalibin oğludur. Mekke onun zuhur edeceği şehirdir. O,Peygamberlerin sonuncusudur. Kendisi, Harem-i Şeriften çıkarılacak, hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicrete mecbur bırakılacaktır cevabını verdi.
Rahibin bu sözleri Talhanın dikkatini çekmiş ve Mekkeye gelir gelmez halka,yeni bir haber var mı?diye sordu.
Evet dediler.Abdullahın oğlu MUHAMMEDÜL EMİN (sallallahu aleyhi
vesellem) peygamber olduğunu iddia etti. Ebû Kuhafenin oğlu Ebû Bekir de,ONA
tabi oldu!
Bunun üzerine derhal Hz. Ebu Bekirin yanına vardı ve, Sen, MUHAMMEDE (sallallahu aleyhi ve sellem) tabi oldun mu?diye sordu. Hz. Ebu Bekir evet dedi. Ben ONA tabi oldum. Sen de git, ONA tabi ol! Zira O, insanları hak ve gerçek olana davet ediyor. Hz. Talha da rahipden duyduklarını Hz. Ebu Bekire anlattıktan sonra, beraberce ALLAH RESULÜNÜN huzuruna geldiler. Derhal Müslüman olan Hz. Talha, Rahibin söylediklerini anlatınca da Peygamber Efendimiz gülümsedi. Müşrikler, Hz. Talha gibi faziletli bir insanın Müslüman olmasına tahammül edemediler. Kureyşin azılı pehlivanlarından Nevfel b. Adviyye onu bir ipe bağlayıp işkenceye uğrattı.
Genç yaşta İslamiyetle şereflenen Hz. Talha, Cennetle müjdelenen on sahabiden biridir. RESUL-İ EKREM EFENDİMİZ, onun hakkında Yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha ya baksın buyurmuşlardır. Son derece cömert ve cesur bir Sahabi idi. Uhud Harbinde PEYGAMBER EFENDİMİZE, atılan oklara elini tutmuş ve bu yüzden parmakları çolak kalmıştı. Aynı harpte seksene yakın yara aldığı halde, RESULULLAHIN yanından ayrılmamıştı.
iki cihanın güneşi sevgili PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V)
ALLAH bu dini İSLAMI bütün dinlerden üstün kılacaktır. ALLAHım! İslamın müslüman milletlerin, diğer milletler nazarında hakir görüldüğünü ancak SANA arzeder, SANA şikâyet ederim.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAHım! Herkesin hakir görüp de dalına bindiği, çaresizlerin RABBİ ancak SENSİN. Bizlerin RABBİ de ancak SENSİN. SEN, bizleri kötü huylu, yüzsüz bir düşmanın eline düşürmeyecek kadar merhamet sahibisin.
ALLAHım yeter ki SENİN gazabına uğramayalım. Ne çekersek ona katlanırız. Fakat SENİN af ve mağfiretin bunları bize yaptırmayacak kadar geniştir.
ALLAHım! SENİN gazabına uğramaktan, ilahi rızandan uzak durmaktan, SENİN o zulmetleri aydınlatan ve ahiret işlerini yoluna koyan İlahi nuruna sığınırız
ALLAHIM! SEN razı oluncaya kadar, affını dileriz!
ALLAHIM! Her kuvvet, her yardım ancak SENİNLE kaimdir!
Hz. Talha, ticaret maksadıyla bir seyahate çıkmıştı. Busra panayırında bulunduğu sırada, oradaki manastırda yaşayan bir Rahip,Bu pazar halkı içinde Mekkeden kimse var mı?diye seslendi. Hz. Talha, Evet, ben Mekkeliyim dedi. Rahip,AHMED (sallallahu aleyhi vesellem) zuhur etti mi ?diye sordu. Hz. Talha, AHMED (sallallahu aleyhi ve sellem) kim? dedi
Rahip, Abdullah bin Abdulmuttalibin oğludur. Mekke onun zuhur edeceği şehirdir. O,Peygamberlerin sonuncusudur. Kendisi, Harem-i Şeriften çıkarılacak, hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicrete mecbur bırakılacaktır cevabını verdi.
Rahibin bu sözleri Talhanın dikkatini çekmiş ve Mekkeye gelir gelmez halka,yeni bir haber var mı?diye sordu.
Evet dediler.Abdullahın oğlu MUHAMMEDÜL EMİN (sallallahu aleyhi
vesellem) peygamber olduğunu iddia etti. Ebû Kuhafenin oğlu Ebû Bekir de,ONA
tabi oldu!
Bunun üzerine derhal Hz. Ebu Bekirin yanına vardı ve, Sen, MUHAMMEDE (sallallahu aleyhi ve sellem) tabi oldun mu?diye sordu. Hz. Ebu Bekir evet dedi. Ben ONA tabi oldum. Sen de git, ONA tabi ol! Zira O, insanları hak ve gerçek olana davet ediyor. Hz. Talha da rahipden duyduklarını Hz. Ebu Bekire anlattıktan sonra, beraberce ALLAH RESULÜNÜN huzuruna geldiler. Derhal Müslüman olan Hz. Talha, Rahibin söylediklerini anlatınca da Peygamber Efendimiz gülümsedi. Müşrikler, Hz. Talha gibi faziletli bir insanın Müslüman olmasına tahammül edemediler. Kureyşin azılı pehlivanlarından Nevfel b. Adviyye onu bir ipe bağlayıp işkenceye uğrattı.
Genç yaşta İslamiyetle şereflenen Hz. Talha, Cennetle müjdelenen on sahabiden biridir. RESUL-İ EKREM EFENDİMİZ, onun hakkında Yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha ya baksın buyurmuşlardır. Son derece cömert ve cesur bir Sahabi idi. Uhud Harbinde PEYGAMBER EFENDİMİZE, atılan oklara elini tutmuş ve bu yüzden parmakları çolak kalmıştı. Aynı harpte seksene yakın yara aldığı halde, RESULULLAHIN yanından ayrılmamıştı.
iki cihanın güneşi sevgili PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V)
ALLAH bu dini İSLAMI bütün dinlerden üstün kılacaktır. ALLAHım! İslamın müslüman milletlerin, diğer milletler nazarında hakir görüldüğünü ancak SANA arzeder, SANA şikâyet ederim.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAHım! Herkesin hakir görüp de dalına bindiği, çaresizlerin RABBİ ancak SENSİN. Bizlerin RABBİ de ancak SENSİN. SEN, bizleri kötü huylu, yüzsüz bir düşmanın eline düşürmeyecek kadar merhamet sahibisin.
ALLAHım yeter ki SENİN gazabına uğramayalım. Ne çekersek ona katlanırız. Fakat SENİN af ve mağfiretin bunları bize yaptırmayacak kadar geniştir.
ALLAHım! SENİN gazabına uğramaktan, ilahi rızandan uzak durmaktan, SENİN o zulmetleri aydınlatan ve ahiret işlerini yoluna koyan İlahi nuruna sığınırız
ALLAHIM! SEN razı oluncaya kadar, affını dileriz!
ALLAHIM! Her kuvvet, her yardım ancak SENİNLE kaimdir!