Bil ki

Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen elifdostu »

HAYY Gönlüne ve yazan ellerine sağlık Emin Dostun dostu! Mâşukmuz(CC) kalemini güçlendirsin BİZi BİRde BİRleştirsin AŞK ile...ÂMİN!
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

ELİF[376-390]

Mesaj gönderen elifdostu »

376
Elif gayrısı el bana,
Çile Dosta bedel bana,
Elif Nunu dost bilmezse,
Göz yaşlarım sel bana.
377
Eliften gelenler hoş,
Sabırsız kullar nahoş,
Eliften meded dilerim,
Hırsa kapılan sarhoş.
378
Nefse düşen hisse,
Tek kendine küsse,
Edeb etse Elife,
Dost yoluna düşse.
379
"Ekrabu min hablil verid" olmasaydı, (Kaf/16)
Dost bilmezdim Elifi,
"İnni zanni abdi bih" demeseydi, (hadis-i kudsi)
Dost ummazdım Elifi.
380
Eliften gelse bela,
Bu dahi bize evla,
Hoş sefası hem cefası,
Elif ne güzel Mevla.
381
Gönül Elife mekan,
Arşı Elife lamekan,
Gönül bu, mekan değil,
Elifi bulmaya imkan.
382
Elif Nunu dost bilse,
Başka hacetim kalmaz,
Durum öyle değilse,
Hiç saadetim kalmaz.
383
Elifi anar dururum,
Aşkıyla yanar dururum,
Yanılmam Elif dilerse,
Onu Dost sanar dururum.
384
Elif için ağlamasa,
Nun bu gözü neylesin,
Nunu Elife bağlamasa,
Nun canı özü neylesin.
385
Binbir isimli Elif,
Binler derdi birledi,
Dostluk ettinse telif,
Elif Dostunu belirledi.
386
Dost arayıp el edeyim,
Aklı verip del edeyim,
Dostum Elif olmazsa,
Göz yaşımı sel edeyim.
387
Derdim olmuş derman bana,
Elif aslım Rahman bana,
Hadis-i kudsi bürhan bana, ("Ben insanı kendi suretimde yarattım"(ALLAH(CC)))
Dardır artık iki cihan bana.
388
En iyi bilgin olsa Elif,
Bellidir ki oldun arif,
Bu hoşluk ki olmaz tarif,
Vehbi ilim ki çok zarif.
389
Settar görünür gece,
Elifin adı tek hece,
Zahir Batın Hak nice,
Bu durum bir bilmece.
390
Elife sevdam kara,
Gönlümde geçmez yara,
Elif dost seçmezse,
Nundan daha mecnun ara!
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Yüreğine sağlık Aziz Can... hepsi bu kadar mıydı?
coşmuşsun yine... maşallah...
Selamlar
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

YA MEN ÜNSÜHÜ LEZİZ

Mesaj gönderen elifdostu »


YA MEN ÜNSÜHÜ LEZİZ

Biberden aldım bal tadını,
Gönül içinde hal tadını,
Sen de zevkle al tadını:
Dostum Men Ünsühü Leziz'dir. (1)

Dert sıkıntı keder acı,
Bal içinde şeker acı,
Şu acize n'eder acı:
Kastım Men Ünsühü Leziz'dir.

Canım kalıyor darda,
Yangın içinde narda,
Fakir kullara zorda:
Bastım Men Ünsühü Leziz'dir.(2)

Gözümdür benim destim, (desti=su kabı)
Göz yaşından abdestim,
Sual etmiş elestim:(3)
Rabbim Men Ünsühü Leziz'dir.

Zâhiri Bâtın eden perde,
Düşürdü şu kulunu derde,
Perdelerin ardı yerde:
Gördüm Men Ünsühü Leziz'dir.

Ne derdimi vird ederim,
Ne virdimi derd ederim,
Gönlümü serd ederim:(4)
Virdim Men Ünsühü Leziz'dir.

Aziz takdire hep razı,
Ezelden yazılmış yazı,
Bir görür çoğu ve azı:
Varım Men Ünsühü Leziz'dir.



27.01.2008 8:20
Aziz KURTULUŞ
BURSA


(1)Men Ünsühü Leziz = birlikteliği(dostluğu) lezzetli olan Allah(CC)
(2)Bast: Sevindirmek, haya sebebiyle olan sıkılmanın gitmesiyle açılmak.
(3)Elestü biRabbikküm? = Rabbiniz ben değilmiyim? (Bela = evet demiş ruhlarımız)
(4)Serd: Sözü muttasıl ve güzel bir eda ile söylemek.
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

Bil ki

Mesaj gönderen elifdostu »



BİL Kİ

İnse gözüne perde,
Göremezsin ne nerde,
Hayrı gizledi şerde,
Bil ki Allah Settardır.

Örtü edeb icabı,
Settar örter hicabı,
Aşık sineler ab'ı,
Bil ki Allah Settardır.

Ne hoş vakit gece,
Sırrı var pek ince,
Settar tecellisince,
Bil ki Allah Settardır.

Var olması her aybın,
Olamaz senin kaybın,
Sakın olmasın kaygın,
Bil ki Allah Settardır.

Yüz yüze bakamazdık,
Hak yöne akamazdık,
Aşk közün yakamazdık,
Bil ki Allah Settardır.

İnsan tecelli esmasına,
Rahman görünen simasına,
Gönlün aşkına sevdasına,
Bil ki Allah Settardır.

Aziz der sözüm dinle,
Allah aşkıyla inle,
İşin var ise dinle, (din=İslam)
Bil ki Allah Settardır.


07.02.2007 Saat: 22:30
Aziz KURTULUŞ
BURSA

Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen derunilale »

amenna ve sadekna Allah razı olsun aziz abim..
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/kjkjkjkop4.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

ÖZLERSİN

Mesaj gönderen dostemin »

Resim

ÖZLERSİN

Gurbete düşmüşsün ey garip sufi
Vatanı özlersin Hakk’ı özlersin
Bu kadar ayrılık olmuştur kûfi
Yurdunu özlersin Hakk’ı özlersin

Emaneti aldın gurbete çıktın
Cahildin bilmedin görünce korktun
Gurbetin kahrından çok çabuk bıktın
Rabbini özlersin Hakk’ı özlersin

Gurbette yaşayan zalimler gördün
Rabbini unutmuş gafiller gördün
Nefsinin esiri sefiller gördün
Elesti özlersin Hakk’ı özlersin

Burada garipsin malı neylersin
Yalancı dünyada şanı neylersin
Canan olmayınca canı neylersin
Sılayı özlersin Hakk’ı özlersin

Ey sufi şaşırma ! her yerde Hakk var
Batın’da zannetme Zahir’de de var
Evvel’de Ahir’de daima Hakk var
“Bilmeyi” özlersin Hakk’ı özlersin

Masivayı unut Hakk’la birlik ol
Dışarda arama O’nu kalpte bul
Gurbetten sılaya içindedir yol
“Bulmayı” özlersin Hakk’ı özlersin

Sufi olan bulur, O’nunla olur
Neşe-i Ula’yı burada bulur
Bir’liğe ulaşır Hakk’la Hakk olur
“Olmayı” özlersin Hakk’kı özlersin

Bilir’sen Bulur’sun belki Olur’sun
Hakk nasip ederse Hakk’la olursun
Yaşarsın Bir’likte sufi olursun
Kendini özlersin Hakk’ı özlersin

Dost Emin arama burada sıla
Sıla gurbet diye şaşırıp kalma
Her an her yerdedir Hakk’ı gör burda
İçinde olanı dışta özlersin…
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

maşallah....

yüreğinize sağlık...özlemle
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

dostemin yazdı:Resim

ÖZLERSİN



Dost Emin arama burada sıla
Sıla gurbet diye şaşırıp kalma
Her an her yerdedir Hakk’ı gör burda
İçinde olanı dışta özlersin…
değerli dostemin SILA Sırrınız Sahibini bulsun!
AŞKınız daim olsun!
Allah cc razı olsun!..
Resim
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

ÖRNEKTİR SANA

Mesaj gönderen dostemin »

Resim


ÖRNEKTİR SANA

İnsan gibi insan olmak istersen
Muhammed Mustafa örnektir sana
Cenneti burada bulmak istersen
Muhammed Mustafa örnektir sana

Mahlukat Hakk’tandır, görülmelidir
Ef’al, sıfat Hakk’tan bilinmelidir
Canlı, cansız her şey sevilmelidir
Muhammed Mustafa örnektir sana

Halka hizmet etmek Hakk’a hizmettir
Mevla himmet eder, görev hizmettir
Makbul olan hizmet hasbi hizmettir
Muhammed Mustafa örnektir sana

Yetimi okşayıp kollamak için
Fakiri doyurup korumak için
Mazlumun hakkını savunmak için
Muhammed Mustafa örnektir sana

Allah’a kulluk et ibadet eyle
Hatanı kabul et affını dile
İncitme kimseyi incinsen bile
Muhammed Mustafa örnektir sana

Dost Emin diyor ki gülmek istersen
Hakikat yolunda ermek istersen
Gerçek rehberini bilmek istersen
Muhammed Mustafa örnektir sana
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1114
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim

BATMAYAN RAHMET GÜNEŞİMİZ (sav)


Bismillâhirrahmânirrahim.
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyi’l-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...


Âlemlerin Doğmasında Nebiyyü'l- Ümmî,
Rahmetenlilâlemin Habibullah!
Allahuzülcelâle irsal ediciği Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem
Güneşimizin Gönüllerimize DOĞsun!


O'nu BİLmede, BULmada, OLmada ve Yaşayıp-Yaşatmada,
O'nun Adına, Hesabına ve Şerefine,
Habibî-Hasbî Hizmetçisi Olarak Şehâdetiyle şereflenmeyi,
Tüm Ümmeti için Rabbımızdan diler dua ederiz..
Salâvatımız mübarek Olsun!
Nur-u MîM'imiz hep Işısın!.



GEÇENDE TEVBE BİRLİĞİMİZ
ŞU ANDA RIZA BİRLİĞİMİZ
GELENDE DUA BİRLİĞİMİZ
SON NEFESTE ŞEHÂDET BİRLİĞİMİZ

RESÛLULLAH (sav) DE BİZ OLSUN!

İNŞÂALLAH!..



Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyi’l-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...

Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)…

Âmin! Âmin!

Muhammedi Muhabbetlerimizle...
Resim
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen dostemin »

Değerli CAN NURU MİM,

Amin... Amin... Amin...

Sevgiler... Dost Emin
Resim
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

BİR

Mesaj gönderen dostemin »

Resim

BİR

Bir nefes öncesi Bâtın’da idin
Bir nefes sonrası Zâhir göründün
Bir nefes öncesi Zâhir’de iken
Bir nefes sonrası Bâtın bilindin

Demek ki bir nefes bize perdedir
Evvel’deki Bâtın Âhir’de Zâhir
İster Bâtın olsun isterse Zâhir
Evvel’i Âhir’i gerçekte hep BİR

Tevhide girersen gördüğün hep BİR
Sen yoksun ben yokum var olan hep BİR
Yansıma andadır tecelli hep BİR
Devranda dönen BİR, dönüşen hep BİR

Dost Emin Bâtın’dın, şimdi Zâhir’sin
Nefes biter ise döner gidersin
Hakikat isteyen tevhide girsin
Kul olsun BİR’likte, BİZ’e BİR desin
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Kaç nefeslik ömrümüz kaldı ki.?
Bilen var mı? Yada duyan...!
Beri gelsin beri,duyupta susan.
Hani Büyük Şair demiştiya..
''Bu günü düşünürüm dün geçti yarın var mı
Gençliğe de güvenmem ölen hep ihtiyar mı.''

sevgiyle...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

YAPAN HAKK’TIR

Mesaj gönderen dostemin »

Resim

YAPAN HAKK’TIR

Sen nesin bir şeyi yapabilesin
Yapan çatan Hakk’tır bunu bilesin
Yaptığın fiili senin mi sandın
Sen nesin bir şeyi yapabilesin

Gözü sana veren gör dedi gördün
Kulak, burun, ağız bir de dokundun
Bedeni görüp de senin mi sandın
Sen nesin bir şeyi yapabilesin

Aciz insan şaşar ben yaparım der
Ayağı yürürken ben giderim der
Yürüyen ayağı senin mi sandın
Sen nesin bir şeyi yapabilesin

Sen ayrı değilsin işleyen O’dur
Kendinden kendine oluşan O’dur
Yapan çatan Hakk’tır tek fail O’dur
Dost Emin kuludur ilahı O’dur...
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

HERŞEY HAKTANDIR....
HAK TEALA RAZI OLSUN İNŞ..

sevgiyle...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

AŞK!..

Mesaj gönderen dostemin »

Resim


AŞK !..

Dost Emin

Aşk ateşi yaktı ise
En büyük zevk inan onda
Ne şundadır ne de bunda
En büyük zevk inan onda…


Bir gün bir ANda gelir girer içine AŞK, kalbine yerleşir çıkmamacasına ve ne olduğunu şaşırırsın,
söylemek ister yutkunursun…
Sen artık sen değilsindir, yeni sen ise önce ne olduğunu bilemez,
yaşadığı halini anlatmak ister, anlatmaya kelimeler kifâyet etmez!..
Bu hâl ne hâldir?
Her şey kaybolmuş BİR şey olmuştur,
Âşık MÂŞUK’unu bulmuştur, öyle bir zevk halidir ki inşaallah hiç bitmez!..

Aşka düşenler bilir, kalbi arşa yükselir, hem çok sever hem de sevildiğini bilir…
Akıl der ki; ne yaptın da böyle bir hale girdin, önceden hiç bilmediğin zevki bir ANda bildin?..
Düşünür bilemez, arar sebep bulamaz,
Bu hali çözemez, öylesine farklıdır ki duygularını ifâde edemez!..



Âşık oldum birdenbire Allah'a
Bu aşk bana nasıl geldi bilemem
Mâşukum da beni sevdi billaha
Bu aşk bana nasıl geldi bilemem

Düşündükçe Hakk’ı, titreyip durdum
Zikrederken O' nu, huzuru buldum
Her neyi gördüm ise âşıkı oldum
Bu aşk bana nasıl geldi bilemem

Arar iken O'nu içimde buldum
Nice güzellikler O'ndandır bildim
Âşıkı oldum da kendimden geçtim
Bu aşk bana nasıl geldi bilemem

Âşık olan der ki kȃinat aşktır
Ezelden ebede var olan aşktır
Yaratılış sırrı belki de aşktır
Bu aşk bana nasıl geldi bilemem

Aşk ateşi seni yaktı Dost Emin
Bu aşk ile oldun gerçekten mümin
Allah'ı an artsın bu aşkın senin
Bu aşk bana nasıl geldi bilemem



Âşık bilemese de yaşadığı aşkın güzelliklerini terennüm eder…


Bu muhabbet çok tatlı şey, acıyı tatlı eder
Mâşukundan keder gelse gönlünde neşe biter

Lütuf, kâhir hepsi birdir çünkü O’ndan gelmedir
Kötü olan Hakk’tan gelmez O’ndan gelen güzeldir

Aşka düşen bunu bilir Mâşuk’tan ışık gelir
Karanlıklar nura döner tüm lekeler silinir

Elindeyse aşka düş sen her gördüğün hoş olsun
Mâşuk ile birlik ol sen kalbine neşe dolsun

Dost Eminim bu ne haldir, dünya nereye gitti
Âşık, Mâşuk BİR olunca cümle kederler bitti



Çevresindekiler sahip çıkarlar ve anlamadıkları halde bunu garip bir durum diye yorumlarlar.
Âşıka nasihatlar başlar, kısaca bu durumunu beğenmezler.
Bu da ne demek derler, müslümanız elhamdülillah, yolumuz belli, eğer gerekseydi bizler de âşık olurduk…
Âşık gülümser ve yine gönlünden diline düşer şu dizeler…


Talib olan aşkı arar çarşıda mı pazarda mı
Aşk nerede diye sorar satılır mı mezatta mı
Burada mı orada mı Kaf dağının ardında mı
Ne burada ne orada Mâşuk nerde aşk orada

Beş duyunla aşk arama göremezsin bulamazsın
Bu mekȃnda şu mekȃnda satılmaz o alamazsın
Aşkı sana Mâşuk verir yoksa âşık olamazsın
Ne burada ne orada Mâşuk nerde aşk orada

Zarfı yırtıp mazrufa bak içindedir Mâşuk mutlak
Sana senden yakın olan yaratandır kalbinde Hakk
Mâşuk sana âşık olmuş olamazsın O’ndan uzak
Ne burada ne orada Mâşuk nerde aşk orada

Bu aşk nedir nasıl şeydir nerededir kimler bilir
Mâşuk âşık, âşık Mâşuk, aşk içinde iç içedir
Mümin kullar bunu bilir çünkü Mâşuk içindedir
Ne burada ne orada Mâşuk nerde aşk orada

Dost Emin der aşk sadırda, aramayın satırlarda
Mâşuk senle her anında aramayın uzaklarda
Mâşuk âşık bir arada aramayın mekȃnlarda
Ne burada ne orada Mâşuk nerde aşk orada



Elinden en büyük varlığını almak isteyenler vardır…
Gözleri yaşlı Mâşuk’una döner ve içtenlikle şöyle söyler…



Alamaz güzelim kimse alamaz
Bu aşkını benden kimse alamaz
Aşkı veren sensin kimse alamaz
Bu aşkını benden kimse alamaz

Yanmışım bir kere aşka düşmüşüm
Bazen ağlamışım bazen gülmüşüm
Nereye bakarsam seni görmüşüm
Bu aşkını benden kimse alamaz

Mâşukum demişim candan sevmişim
Malı mülkü değil canı vermişim
Seni her şeylerden üstün bilmişim
Bu aşkını benden kimse alamaz

Nedir bu sendeki bu işve bu naz
Verdiğin cefaya kalbim hiç tınmaz
Canımı versem de yine dersin az
Bu aşkını benden kimse alamaz

Aslında ben yokum sade aşkın var
Bu aşka düşenler olur bahtiyar
Tek sensin bana yar kıskansın ağyar
Bu aşkını benden kimse alamaz

Dünyayı isteyen huzur bulamaz
Dünya derdi bize keder olamaz
Aşkından gayrısı kalpte kalamaz
Bu aşkını benden kimse alamaz

Aşkı var edensin tek mâşuk sensin
Âşıkı halk edip aşk veren sensin
Sevilen de sensin seven de sensin
Bu aşkını benden kimse alamaz

Dost Emin âşıktır Mâşuk’u Allah
Bulunmaz bu sevgi illa maşallah
Biliniz bu aşkı, bu aşk aşkullah
Bu aşkını benden kimse alamaz



Mâşuk isterse aşka düşer yanarsın, bu bulunmaz zevk içinde yaşarsın…
Aşk’a düşen ateşe düşmüştür, yanmaya başlar, yandıkça önce kor olur sonra kül olur, bu ateş hiç sönmesin der…
Ben’lik kül olup savrulunca tek O kalır…



Müjdeler Dost Emin aşkın dâimdir
Senden mutlu var mı göster ki kimdir
Yanık bir kor idin küle dönmüşsün
Neşeler senindir, bu zevk senindir



Aşk BİR’likteki yapı taşıdır, bilin ki gerçekte âşık Mâşuk’tan ayrı değildir…
Kendinden kendinedir her oluş…
Evvel, Âhir, Zâhir, Bâtın O vardır, o halde AŞK vardır…
Aşk bir titreşimdir ezelden ebede…
Bu titreşim bazen zâhirde ses verir senin gönlünde, duyarsın aşkı, aşkın müziğini…



Kalbinde bir aşk yaşayıp , gönül teli titreyenler
Kimselerin duymadığı bambaşka bir müzik duyar
Hakk'dan gelen tınıları kulak açıp dinleyenler
Kimselerin duymadığı bambaşka bir müzik duyar

İlahi bir aşka düşen, firkat çeker Hakk'ı arar
Teslim olan müslümanlar Allah diye Hakk'ı anar
Nasip olmaz her kuluna aşka düşen daim yanar
Kimselerin duymadığı bambaşka bir müzik duyar

Yüce Mevlâ çağırırsa kulak duymaz gönül duyar
Dost Eminim aşkla yaşar her nefeste Hakk'ı duyar
Aşka düşüp özlem çeken mümin olan nice canlar
Kimselerin duymadığı bambaşka bir müzik duyar



Mâşuk sandığın Tanrı aslında âşık sana, bu aşkı hissedersen taparsın Yaradana…
Aşktan başka bir şey yok bunu sen anlasana, bu alemde ne varsa Hakk yaratmış aşk için…



Seni anmak ne güzel dilimde duamdasın
Masivâ bir hayaldir yalnız gerçek sen varsın
Rabb’imsin Melik’imsin Allah’ım tek İlahsın
Zâhir, Bâtın lutfet sen, aşkımız baki kalsın


Ne kadar hamd etsem azdır Allah’ım!…
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

CENABI HAK RAZI OLSUN İNŞ..
ZEVKLE SEYR EYLEDİK...

derdimiz aşk olsun....

Yani aşk; sabaha kadar testere ile ikiye bölünür, akşama kadar sabır dikişleri ile yeniler kendini. Düz yolları, düz çizgileri sakin nehirleri sevmez hep türbülanslı uçuşlar ister. Boşluğa düşer, kâh boşluk ona düşer.

Siyah giymeye, intihar etmeye meyilli gibi durur aşk. Onu bu eğilimden kurtarıp beyaza boyamak ve ebedi bir hayatı muştulamak senin aşkı layık olan yere kaldırmanla mümkündür. En son ne zaman baktın gökyüzüne? Hatırlamıyorsan senin kalbin aşkın çekiminden sıyrılıp bu dünyanın çekimine yenilmiş demektir.

“Aşk imiş ışık veren âşıklara
Aşk imiş ateş veren yanıklara
Aşk imiş derde bırakan âdemi
Aşk imiş deva veren âşıklara”
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde,
Allah'tan nasıl korkmaz, insan Onu sever de...(NFK)

sevgiyle....


Resim
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

AŞK – ÂŞIK…

Ârif talebi
Aşkın sebebi
Demir leblebi
Ezilir – ezer…

*

Beşikte bebe
Sonuç-sebebe
Eşikte dede
Canından bezer…

*

Câhiller bilmez
Perdesin silmez
Sevmez-Sevilmez
Üzülür – Üzer…

*

Gaibden gelen
Geldiğin bilen
Bildiğin bulan
Düzenin düzer…

*

Ekşiyle - şeker
Tuz – biber eker
“El”den el çeker
Bağların çözer…

*

Aşkı tutmaya
Tutup atmaya
Alıp - satmaya
Kurulmuş Bazar

*

Ahmaksa sesle
Bedenin besle
Bin bir nefesle
Kuyusun kazar…

*

Aşk, kalbe akış
Gayriyi yakış
Yârden bir bakış
Naz-Niyaz-Nazar…

*

Aşk, gelmez dile
Âşık aşk ile
Çektiği çile
Yazısın yazar…

*

HAKK ile hâlvet
Halk ile celvet
Âşığa devlet
Sırrına mezar…

*

Âşık topraktır
Yeşil yapraktır
HU ile HAKKtır
HAYY ile hızar…

*

Esrâr yüzülmez
Ezip süzülmez
Âşık üzülmez
Kendine kızar…

*

İvmeyen ermez
Serini sermez
Âşık sırr vermez
Testisi sızar…

*

Bilmeyen bilmez
Bilenler gülmez
Âşıklar ölmez
Külümüz tozar…

*

Kul İhvâni Dost
Her şey fâni Dost
Aklın hani Dost
Yabana yozar…


26.04.1995 11:36



Gaib : Göz önünde bulunmayan, hazırda olmayan. Kaybolmuş olan. Görünmeyen âlem.
Hâlvet : Yalnızlık. Tek başına kalmak. Tenhaya çekilme. * Gizlilik.
Celvet : Yerini, yurdunu terketme. * Tas: Abdin fenâfillah olup halvetten ayrılması.
İvmeyen : Acele etmeyen.
Yozar : Yozca hareketle yolunu kaybeder.
Resim
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen habibi »

Resim


HER AN AYRI BİR ŞAN!....


İnsan bilirse kendini bulur rabbini

Ben yok asıl bu bir fasıl
Hayat hayki âdem suret

Âdem deki haydır asıl
Bu yüzden külli ruhin zaikatül mevt olunmayıp

Külli nefsin zaikatül mevtle tatlandırıldık
bu sırdandır ki ruha hayat daima hay olarak sunulmakta

İnsan Farkı boyutlarda haz veya elem olarak hisseder

Dünya yaşamındaki davranışları gereği
belkide o zaman fark eder âlemi lâhuttaki fatiha melodisini

Yaşma imza atıldığından buyana vücud ikliminin mimarının

Biz haleflerine gönül ve akıl tekilliğinde hissettirdikleriyle
Hani ilk anda her şey sesten ibaretti,

Sonra da renkten, sonra esirden,
İlk sayha künden ibaret bir sesti,

Sonra fotonlardan oluşan bir renk
Sebül mesani sırrınca tayfın yedi rengince parlayan

Renkten renge dönen
Sonra o renk cümbüşü ses korosunda

Fatihayı kadimleştirir âlemlerde
Âlemler ilk defa enleşir varlık kimliğinde algılanmak adına
Hala hayal olmadığını kanıtlamaya

Bir nidadır su ve toprak
nefsin algılamasına rab sığasında

Muhataplık hitabıyla sunar kendini
Men arafe nefse hu fek ad arafe rabbe hu


Bu garip sırlı mizahi serüven bir halde durmadan hallenirken
Akil olanların tevekkülüne gönüllerden bir tatlı söz düşerki,

inna lillahi ve inna aleyhi racuun
İşte ondan sonra bir kez daha son- ra

Rahmet olarak âlemde tecelli eder
Hem tahayken göklerde ünlenir,

hemde yerde kul olup ta yasinlikle sinlenir
Bilemeyenler gülüp geçer belki ama,

Yazıyla muhatap olanca dinlenir
Zaten itikadın dinle muhatabı olanlar dinli değilmi...
Sizin için din olarak islamı seçtim derken

Din ve resul işbu usul
Muhammedi hiyerarşi ile muhabbeti eylerken hasıl
Kaderin külli sicilinde el adil ve hasıl
Femen miskale zerretin hayren yerah –

Ve men miskale zerretin şerren yerah
Zira her kim bir zerre miktarı hayır işlerse onu görecektir.
Her kim de bir zerre miktarı şer işlerse onu görecektir.

Her oluşum kişinin algılamasıyla mümkünleşir

İster müspet ister menfi
Güzel bakan güzel görür güzel düşünen güzel hisseder
Külli kaderdeki kudret ve karar hem el adil olanın hükmüdür
Hemde kahhar olanın mülkiyetinde bir cebirdir ki o el cebbardır
Kulsa bu muhayyer hayata

elestin bezminde iki secdelik bir irade eylemiyle beli demiştir
bu âlemde bilip bilmemesi şart değil
Nefislerin cebrine ram olarak kötü hasletlerle bezenenlere
Tevhit ağır gelse de sürekli bir anlaşmayla muhatabız ginede

değilmi ki günde kırk kez o sözleşmeyi yenileyip tekrar ederken

Fatihanın sözleşmesine saygımızı yad eder
Kul huvallahu ehad alla hu samed deriz

Ve ehadiyetine şek dokundurtmayız


Demek ki her yaratılan kaderi ilahiye deki

O ilahi konumunda bir sıfatla sıfatlanmış
Velâkin bu dünyada her bir nefis iradesinde muhtar değilmi
Her bir varlık asla hilkate muhalefet edemezken varlığında
Emanetin muhatabına muhayyerlik bahşedilerek

Halife unvanıyla onanan da insandır
Bu yüzden kalb verilmiştir insana

Eğer basiretle bakarsa görecek
Bakamayanlara zaten sözümüz yoktur
yaşarken yaşamın sahibine teşekkürü borç bilenlerle

Bilmeyenlerin âlemdeki imtihan sırrıdır bu anlatılanlar aslında

İslam bize kuranca bir tanıtılmama ile

Resulün tarifinde sunulurken
Biz kuranı okuruz furkanca ve kuranda bizi okur furkanca
O zaman işin sırrınca gönül el veduda açılır

Kul sevmenin sırrına erer
Ve derki Allahümme yâ Mukallibel Kulûb,

sebbit kulûbenâ alâ dînik-
Ey kalbleri evirip çeviren Allahım!

Kalblerimizi dininde sabitleyip perçinle.”
Bu kalbi olanların dil sığasındaki muhammedi senası
kalb yerine yürekle iktifa edenlere söylenecek sözü
Zikretmeyi buraya uygun görmüyor ve diyorum ki
Ya Musarrifel Kulûb, sarrif kulûbenâ ila tâatik-
Ey kalbleri evirip çeviren,

kalblerimizi ibadet ü taat sevdasına çevir!”
Kalblerinde gönül barındıranların sözleri

böylesine niyaz makamında dillenirken
O gönüllerdeki gerçek sahib sevda ve aşkın şerhini
Bir adem oğlunda veya bir havva kızında tecelli eyletirki
İşbu cilveyi-rabbaniye yi çözene aşk olsun.....
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Aşk, vecd ve istiğrak hâli öyle bir ummandır ki ancak ehline mâlum olan bir cilve-i Rabbânî'dir.

Yine bu sır ilminden bir kısmını, rumuzlu bir şekilde de olsa satırlara aksettiren Muhyiddîn ibn Arabî'ye, ehlullâh büyük değer vermiş, ifâdelerinin derûnundaki kâbına varılmaz sırların hakîkatlerini seyretmişler, onu "Şeyh-i Ekber" diye yâd etmişlerdir. Bâtınî âlemden uzakta olanlarsa bu nükteyi çözemedikleri için, onu küfürle ithâm etmişlerdir.

Eğer sırlara tahammül edecek dost ve sırdaş bulunmazsa, susmak evlâdır.
Çünkü herkese aklının erebileceği ölçüde söz söylemek gerekir. Yoksa hâlden anlamayana hikmet ve mârifetten bahsetmek, hakîkate zulmetmektir.

Bu itibarla Muhyiddîn ibn Arabî -kuddise sirruh-: "Hâlimize âşinâ olmayanlar, eserlerimizi okumasınlar." buyurmuştur. (Osman Nuri Topbaş, İmandan İhsana Tasavvuf, syf 364)
•
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Mevlana hazretlerine aşk nedir diye sorarlar o da `ben ol da gor der`

asigin hali boyledir onda mantik bir yerde sukut eder ona daha duru bakilmalidir ve onun hali tahmin edilemez onun icin sevgiliden baskasi yoktur ve hersey onun icin o olmustur.............

.............
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

MUKALLİT

Mesaj gönderen dostemin »

Resim

MUKALLİT

Mukallit taklidi pek güzel yapar
Sanırsın sofudur camide yatar
Anlamaz dediğin Arapça katar
Rol keser kendini pahalı satar

Şöyle tumturaklı laflar paralar
Arasına Arapça deyimler katar
Eskiler ne demiş ortaya atar
Büyük bir edayla gerdanlar kırar

Türkçesini bilmez ayet sıralar
Yalan yanlış hadis mutlaka anar
Sonrası veliler hep bildik çıkar
Kendi de ermiştir! anlayan anlar

Gerçek ibadeti kendisi yapar
Hatasız namazı kendisi kılar
Orucu eksiksiz pek güzel tutar
Zekatı verirken gösteriş atar

Dost Emin diyor ki behey sahtekar
Allah’ı kandırma O kalbe bakar
Riyayla yapılan ahrette çıkar
Mukallit taklidi pek güzel yapar
Resim
Kullanıcı avatarı
dostemin
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 525
Kayıt: 19 May 2007, 02:00

OLDUM

Mesaj gönderen dostemin »

Resim

OLDUM

Hakk “Ol“ dedi halk oldum
Aşka düştüm var oldum
Neden, niçin, nasıl’ı
Aşka düşünce buldum

BİR’lik içinde kuldum
Varlık içinde puldum
Kıyam ettim tazimle
Tek-BİR-le namaz kıldım

Yaradana kul oldum
Şimdi huzuru buldum
Korku gitti dağlara
Mevlanın dostu oldum

Dost Emin der ne oldum
Köleyken “Sahip” oldum
“Ol” dedi Yüce Mevla
Aşık bir mümin oldum


***

Es-Samed’sin Allah’ım her kulun sana muhtaç
Bizler aciz kullarız sensin gören ihtiyaç
“Sana kulluk ederiz senden yardım dileriz”
Sırat-ı müstakimde eyle bizleri intaç


***

( İntaç : sonuçlandırma, bitirme )
Resim
Cevapla

“Kendi Şiirleriniz” sayfasına dön