FİRAVUN, HÂMÂN VE KÂRUN
---3309-)Enes (b. Malik) tarafından nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Yeryüzü kadınlarından İmran'ın kızı Meryem, Huveylid'in kızı Hatice, Muhammed'in kızı Fatıma ve Firavun'un karısı Asiye (örnek olarak) sana yeter."
(Tirmizl, Menakıb, 61)
---3310-)İbn Mes'üd anlatıyor: "Bedir (Savaşı) günü Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve 'Ebü Cehil'i öldürdüm.' dedim. Hz. Peygamber, 'Kendinden başka ilah olmayan Allah aşkına (öldürdün mü onu)?' dedi. Ben de, 'Kendinden başka ilah olmayan Allah aşkına (evet öldürdüm)!' dedim. Üç kez tekrarladı. Ardından şöyle buyurdu: 'Allah en büyüktür. Vaadine sadık kalan, kuluna yardım eden, bütün grupları tek başına hezimete uğratan Allah'a hamdolsun! Gidelim de onu bana göster.' dedi. Gittik bir de baktık ki o (Ebü Cehil). Bunun üzerine, 'Bu (Ebu Cehil), bu ümmetin firavunudur.' buyurdu."
(İbn Hanbel, I, 445)
---3311-) Firavun'un kızının hizmetkarı olan ve "Maşita" adıyla anılan mümin bir kadın vardır. Bir gün Firavun'un kızının saçını tararken tarak elinden düşer ve alırken, "Bismillah" der. Firavun'un kızı, kadına, "Babam Firavun(un ismiyle mi demek istiyorsun)?" diye sorar. Kadın, "Hayır! Benim Rabbim ve babanın Rabbi olan Allah(ın ismiyle demek istiyorum)." der. Bunun üzerine Firavun'un kızı, "Bunu babama haber vereceğim." der ve olanları babasına anlatır. Firavun, kadını yanına getirtir. Kadına, "Ey Kadın! Senin benden başka Rabbin mi var?" diye sorar. Kadın, "Evet! Benim Rabbim de senin Rabbin de Allah'tır." der. Firavun, bunun üzerine bakırdan tandır yapılıp kızdırılmasını, kadının ve çocuklarının o tandırın içine atılmasını emreder. Kadın, ölüme razıdır ancak Firavun'a, "Senden bir dileğim var." der. Firavun, "İstediğin nedir?" diye sorar. Kadın, "Benim ve çocuklarımın kemiklerini birleştirip gömmendir." der. Firavun, "Bunu yerine getirmek, bize düşen bir hak ve vazifedir." der. Sonra da çocuklarını annelerinin gözü önünde birer birer tandıra attırır. Henüz emzikli bir bebek olan son çocuğu atılırken bir an tereddüt yaşayan kadın, bebeğin dile gelerek ''Anneciğim korkusuzca atla! Çünkü dünya azabı ahiret azabından daha hafif tir." demesi üzerine kendini ateşe atar. Hz. Peygamber, Mi'rac gecesinde çok hoş bir koku hissedince Cebrail'e bu güzel kokunun mahiyetini sormuş, Cebrail (as) da bu olayı anlatarak bu güzel kokunun, Firavun'un kızının saçlarını tarayan kadının ve çocuklarının kokusu olduğunu bildirmişti.
İbn Mace'nin rivayetinde bu kokunun, kadının, iki oğlunun ve kocasının kabirlerinin kokusu olduğu ifade edilmektedir.
(İbn Hanbel,l, 309; Hakim, Müstedrek, IV, 1436 (2/497); İbn Mace, Fiten, 23)
---3312-) Hz. Peygamber (sav) Bedir' de öldürülen müşrik cesetlerinin yanında durmuş ve onlara hitaben, ''Allah, benim yanımdaki bir grupla size ceza verdi. Şüphesiz, ben güvenilir bir kimse iken siz beni hain ilan ettiniz. Ben doğru bir kimse iken beni yalanladınız." buyurmuştur. Sonra da Ebu Cehil b. Hişam'a yönelerek, "Bu, Allah'a karşı Firavun'dan daha azgındı. Zira Firavun, öleceğini anladığında Allah'ın birliğini ikrar etti. Bu ise öleceğini anladığında Lat ve Uzza'ya dua etti." buyurdu.
(Taberani, elMu'ccmii'l-kebir, Xl, 302)
AYETLER
"Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı." (Bakara 2/249)
''Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a, Hdmdn'a ve Kdrun'a gönderdik . (Mümin 40/23-24)
"Firavun'a git, çünkü o azmıştır." (Ta ha 20/24)
" ... İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için) Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir. .. " (Kasas 28/32)
"Bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan döndüresin de yeryüzünde hakimiyet (devlet) ikinizin eline geçsin diye mi bize geldin? Biz ikinize de inanmıyoruz. " (Yunus 10/78)
"Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?" (Şuara 26/35)
"Biz alemlerin Rabbine iman ettik. Musa ve Harun'un Rabbine!" (Ar'af 7/115-122 ; Ta ha 20/65-73)
"Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin. Şüphesiz ki biz, günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için Rabbimize inandık. Allah'ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır. " (Ta ha 20/72-73)
"Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'd.an ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar! " (Tahrim 66/11)
"Onunla (Musa ile) beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın." (Mü'min 40/25)
" ... Biz, onların üzerinde ezici bir güce sahibiz/" (A'raf 7/127)
"Bırakın beni, Musayı öldüreyim. (Faydası olacaksa) Rabbini yardıma çağırsın! Çünkü ben, onun, dininizi değiştireceğinden yahut yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağından korkuyorum. (Mü'min 40/26)
" ... Ey Haman! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Musa'nın ilahına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben, onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum. '' (Kasas 28/38)
"Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir. " (Bakara 2/153)
Firavun: "İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka hiçbir ilah olmadığına inandım. Ben de Müslümanlardanım."
"Şimdi mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu ayetlerimizden gerçekten habersizdir. " (Yunus 10/90-92)
"Öyle bir ateş ki onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, 'Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun.' denilecektir. Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, 'Biz size uymuş kimselerdik. Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?' derler. Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: 'Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir."' (Mümin 40/46-48)
"Keşke Karun'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir." "Yazıklar olsun size! İman edip de iyi işler yapanlara Allah'ın vereceği mükdfat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur." (Kasas 28/79-80)
---3309-)Enes (b. Malik) tarafından nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Yeryüzü kadınlarından İmran'ın kızı Meryem, Huveylid'in kızı Hatice, Muhammed'in kızı Fatıma ve Firavun'un karısı Asiye (örnek olarak) sana yeter."
(Tirmizl, Menakıb, 61)
---3310-)İbn Mes'üd anlatıyor: "Bedir (Savaşı) günü Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve 'Ebü Cehil'i öldürdüm.' dedim. Hz. Peygamber, 'Kendinden başka ilah olmayan Allah aşkına (öldürdün mü onu)?' dedi. Ben de, 'Kendinden başka ilah olmayan Allah aşkına (evet öldürdüm)!' dedim. Üç kez tekrarladı. Ardından şöyle buyurdu: 'Allah en büyüktür. Vaadine sadık kalan, kuluna yardım eden, bütün grupları tek başına hezimete uğratan Allah'a hamdolsun! Gidelim de onu bana göster.' dedi. Gittik bir de baktık ki o (Ebü Cehil). Bunun üzerine, 'Bu (Ebu Cehil), bu ümmetin firavunudur.' buyurdu."
(İbn Hanbel, I, 445)
---3311-) Firavun'un kızının hizmetkarı olan ve "Maşita" adıyla anılan mümin bir kadın vardır. Bir gün Firavun'un kızının saçını tararken tarak elinden düşer ve alırken, "Bismillah" der. Firavun'un kızı, kadına, "Babam Firavun(un ismiyle mi demek istiyorsun)?" diye sorar. Kadın, "Hayır! Benim Rabbim ve babanın Rabbi olan Allah(ın ismiyle demek istiyorum)." der. Bunun üzerine Firavun'un kızı, "Bunu babama haber vereceğim." der ve olanları babasına anlatır. Firavun, kadını yanına getirtir. Kadına, "Ey Kadın! Senin benden başka Rabbin mi var?" diye sorar. Kadın, "Evet! Benim Rabbim de senin Rabbin de Allah'tır." der. Firavun, bunun üzerine bakırdan tandır yapılıp kızdırılmasını, kadının ve çocuklarının o tandırın içine atılmasını emreder. Kadın, ölüme razıdır ancak Firavun'a, "Senden bir dileğim var." der. Firavun, "İstediğin nedir?" diye sorar. Kadın, "Benim ve çocuklarımın kemiklerini birleştirip gömmendir." der. Firavun, "Bunu yerine getirmek, bize düşen bir hak ve vazifedir." der. Sonra da çocuklarını annelerinin gözü önünde birer birer tandıra attırır. Henüz emzikli bir bebek olan son çocuğu atılırken bir an tereddüt yaşayan kadın, bebeğin dile gelerek ''Anneciğim korkusuzca atla! Çünkü dünya azabı ahiret azabından daha hafif tir." demesi üzerine kendini ateşe atar. Hz. Peygamber, Mi'rac gecesinde çok hoş bir koku hissedince Cebrail'e bu güzel kokunun mahiyetini sormuş, Cebrail (as) da bu olayı anlatarak bu güzel kokunun, Firavun'un kızının saçlarını tarayan kadının ve çocuklarının kokusu olduğunu bildirmişti.
İbn Mace'nin rivayetinde bu kokunun, kadının, iki oğlunun ve kocasının kabirlerinin kokusu olduğu ifade edilmektedir.
(İbn Hanbel,l, 309; Hakim, Müstedrek, IV, 1436 (2/497); İbn Mace, Fiten, 23)
---3312-) Hz. Peygamber (sav) Bedir' de öldürülen müşrik cesetlerinin yanında durmuş ve onlara hitaben, ''Allah, benim yanımdaki bir grupla size ceza verdi. Şüphesiz, ben güvenilir bir kimse iken siz beni hain ilan ettiniz. Ben doğru bir kimse iken beni yalanladınız." buyurmuştur. Sonra da Ebu Cehil b. Hişam'a yönelerek, "Bu, Allah'a karşı Firavun'dan daha azgındı. Zira Firavun, öleceğini anladığında Allah'ın birliğini ikrar etti. Bu ise öleceğini anladığında Lat ve Uzza'ya dua etti." buyurdu.
(Taberani, elMu'ccmii'l-kebir, Xl, 302)
AYETLER
"Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı." (Bakara 2/249)
''Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun'a, Hdmdn'a ve Kdrun'a gönderdik . (Mümin 40/23-24)
"Firavun'a git, çünkü o azmıştır." (Ta ha 20/24)
" ... İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için) Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir. .. " (Kasas 28/32)
"Bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan döndüresin de yeryüzünde hakimiyet (devlet) ikinizin eline geçsin diye mi bize geldin? Biz ikinize de inanmıyoruz. " (Yunus 10/78)
"Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?" (Şuara 26/35)
"Biz alemlerin Rabbine iman ettik. Musa ve Harun'un Rabbine!" (Ar'af 7/115-122 ; Ta ha 20/65-73)
"Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin. Şüphesiz ki biz, günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için Rabbimize inandık. Allah'ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır. " (Ta ha 20/72-73)
"Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'd.an ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar! " (Tahrim 66/11)
"Onunla (Musa ile) beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın." (Mü'min 40/25)
" ... Biz, onların üzerinde ezici bir güce sahibiz/" (A'raf 7/127)
"Bırakın beni, Musayı öldüreyim. (Faydası olacaksa) Rabbini yardıma çağırsın! Çünkü ben, onun, dininizi değiştireceğinden yahut yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağından korkuyorum. (Mü'min 40/26)
" ... Ey Haman! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Musa'nın ilahına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben, onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum. '' (Kasas 28/38)
"Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir. " (Bakara 2/153)
Firavun: "İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka hiçbir ilah olmadığına inandım. Ben de Müslümanlardanım."
"Şimdi mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu ayetlerimizden gerçekten habersizdir. " (Yunus 10/90-92)
"Öyle bir ateş ki onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, 'Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun.' denilecektir. Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, 'Biz size uymuş kimselerdik. Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?' derler. Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: 'Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir."' (Mümin 40/46-48)
"Keşke Karun'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir." "Yazıklar olsun size! İman edip de iyi işler yapanlara Allah'ın vereceği mükdfat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur." (Kasas 28/79-80)