HeR KÖŞesinde BiR CÂMi
EZÂNLar SESi BURSAmda
HAKk’a HÂMi HALka SÂMi
SEVDÂ NEFESi BURSAmda!.
ZEVK 9168
GÜBReden>GÜL.. BoKtan>BOSTAN.. İNKÂR>İKRÂR.. NÛRu>NÂRda
ZITLarın ZEVKi Bu ÂLEM.. =>AŞK =>>ATEŞte.. =>SEVgi =>ZÂRda
MiS KOKar=>PiSten KURTULan
HAKk’a İNÂNıp=>HAYRı BULan
CÂN =>CÂNÂN =>CUMÂ CEM’imİZ =>HATİCE İSFENDİYÂRda!.
07.03.19 21:49
brsbrsam..haticesLtncâmicumacem’ii..
BURSA’yı SEVdirdi RABBım
=>“BATINî VATAN”ım OLdu
LUTFen KeReM VERdi RABBım
=>ALANım =>SATANım OLdu!.
![Resim](https://www.muhammedinur.com/photos/upload/2017/09/23/20170923090933-07417e20.gif)
BAHAsı=>MecNÛNLa LEYyLÂ
>BÂZÂRda SATıLmaz GÜLüm!.
=>İSter SALÂt=>İSter SEVDÂ
=>ATEŞ>ANLATıLmaz GÜLüm!.
YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihuu!.
Allahumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...
ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâmet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂMIza İnşae ALLAH!..
MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!..
HATİCE İSFENDİYÂR SULTÂN CÂMİSİ:
Bursa herkesin bildiği gibi evliyâlar şehridir. Osmanlının kuruluşu boyunca ve sonrasında bir çok esere sahiplik yapmıştır. Bursa’nın Osmangazi İlçesinin Gökdere Semtimde hem eski câmiler hem de türbeler bulunmaktadır. Eskiden bu bölgeye pek giren çıkmaz olmazdı, kendine has ve her yasak işin döndüğü kapalı bir mahalleydi. 2008 yılında başlayan çalışmalar neticesinde bu mahalle dağıtılmış ve “Kamberler Parkı”na dönüşmesiyle bu tarihi mekanlarda gün yüzüne çıkmış oldu..
Hatice Sultan Türbesinin kitâbesinde yazdığına göre; Babası İsfendiyaroğlu İbrahim Bey, annesi Sultan Çelebi Mehmed’in kızı Selçuk Hatun‘dur. Eşi, Fatih Sultan Mehmed döneminin Sadrazamı Mahmud Paşa 1474’de öldürülünce, Hatice Sultan Bursa’ya yerleşti. 1502’de Bursa’da vefât etti. Hatice Sultan; Bursa’da eskiden, Orahan Gazi Câmisi yanında olan "At Pazarı"nın, câmi yapılırken buraya taşınmasıyla "At Pazarı" da denilen bu alanda, kendi adına bir mescid ve Emir Sultan'da kâgir bir okul yaptırmıştır. Vakıflarına oğlu Süleyman Bey’i mütevelli tâyin etmiştir. Yaptırdığı mescidinin önündeki YAPaYALNIZ türbesinde RAHMetler içindedir inşâe ALLAHu TeÂLÂ..
Hatice Sultan Türbesi, fotoğrafta da görüleceği gibi bir mezâr ve etrafı demir parmaklarla çevrili sıradan bir kabir görünümünde, eskiden de mi böyleydi bilmiyoruz ancak, oldukça sâde görüntüsü değişik ve acı olan ise baş taşı bile yokkk!..
Bursa, Gökdere’de Kamberler Mahallesinde, burada eskiden herkesin bildiği bir câmi vardı ama kimse ne câmisi olduğunu, adını sanını bilmezdi. Belediyenin Kamberlerde ki evleri istimlak edip, meydan düzenlemesi yapmasıyla gün yüzüne kavuşan bu güzel câmi, Osmanlı Devletinin ikinci kurucusu meşhur Yeşil Türbe’de yatmakta olan Çelebi Mehmed’in torunu Hatice Sultan'a ait câmidir..
Kitabesinde yazdığına göre, Fatih Sultan Mehmed döneminde 1500 yılında Hatice Sultan tarafından yaptırılmıştır. Hatice Sultan’ın babası İsfendiyaroğlu İbrahim Bey, annesi Sultan Çelebi Mehmed’in kızı Selçuk Hatun'dur. Eşi ise, Fatih Sultan Mehmed döneminin Sadrazamı Mahmud Paşa’dır. Kubbe ile örtülü, kare planlı câminin girişinde bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Duvarları tuğla ve taşla örülüdür. Osmangazi Belediyesi tarafından yürütülen “Kamberler Tarih ve Kültür Parkı Projesi” (2008) kapsamında çevresindeki eski yapılardan ayıklanarak bugünkü görünümünü kazanmıştır.
Bahçesinde Osmanlı İmparatorluğunun ilk 6 padişahının heykelleri olan Hatice Sultan Câmi ya da Hatice İsfendiyar Câmi olarak ta geçen câmiye yolunuz düşer ise, enfes bir reyhan kokusu duyarsınız ve huşû içinde SALL edersiniz inşâe ALLAHu TeÂLÂ!.
Kamberler Parkı içinde yer alan Hatice İsfendiyar Câmisini, Çelebi Sultan Mehmet’in kızı Selçuk Hatun ile İsfendiyaroğlu İbrahim Bey’in kızı Hatice Sultan yaptırmış. 15. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen câmi, Fatih döneminde yaptırılan tek kubbeli câmilerden bir örnek olarak zor da olsa günümüze gelebilmiş. Zor da olsa diyorum çünkü bir dönem özel kişi mülkiyetine geçen câmi, odun deposu olarak kullanılmış. Son cemaat yeri yıkılmış, cümle kapısı örülerek kapatılmış, pencereleri kapı olarak kullanılmış, minaresi yıkılmış… 1977 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırılarak onarılmış ve yapıya tekrar asıl işlevi kazandırılmış.
Câmi duvarlarında taş ve tuğla kullanılmış. Minarenin kaidesinde de taş ve tuğla kullanılırken, gövdesi tamamen tuğlayla örülmüş.
Hatice İsfendiyar Câmii ve Sitti Hatun Câmii’nin içinde yer aldığı Kamberler, kargacık burgacık evlerin olduğu berbat bir mekândı. Osmangazi’de son 30 yıl boyunca göreve gelen tüm belediye başkanları burayı âbâd etme sözü vermişler ancak bir türlü vaadlerini yerine getirememişlerdi. Osmangazi Belediye başkanı verdiği sözü tuttu, buradaki 378 binayı kamulaştırarak yıktı ve bu alanı 55 bin m2 metrekarelik büyük bir park haline getirdi. Su oyunları havuzu, dinlenme alanları, anfi tiyatro, spor sahaları, kafe ve otoparklardan oluşan Kanberler Tarih Parkı’na, kabri Bursa’da bulunan Osmanlı’nın ilk 6 padişahı ve kılıç kalkan gibi önemli şahsiyet ve ögelerin heykelleri de konuldu. Kamberler Tarih Parkı, 2008 sonunda açıldı. Fotoğrafın çekildiği tarihte çevre düzenlemeleri halen devam ediyordu… (24/ 05/ 2009)
Mustafa CAMBAZ
Gazetci..
(15 Temmuz 2016 Fetö Darbe girişiminde Şehîd olmuştur.. CÜMMLesine RahmetLer OLsun!.)
KAMBERLER MAHALLEsi.:
Bursa'da, Kızyakup Mahallesi olarak bilinen, daha açık tanımıyla, Çingene olarak anılan vatandaşlarımızın ikâmet ettigi bir yerleşim yeri idi..
Ne yazıktır ki, burada yaşayan İnsanlar ve bu Mahalle, 1980 yılına kadar kerhâne yeri olarak kullanılıp hep süistimâl edilmiştir. Çok eskilerden beri Bursa'da yaşayanların çocuklarının girmesi büyükleri tarafından yasaklanan mahallelerden idi..
Derme-çatma ve gecekonduvari evlerden oluşan mahalle, isitmlak/kamulaştırılıp temizlendikten sonra,
şimdilerde “Kamberler Tarih ve Kültür Parkı" adıyla anılır oldu.. İki câmi, bir tarihî hamam ve bir adet de medrese bulunmaktadır..
Eskilerde, kılık kıyafeti yerinde olanlara yapışıp: “Hap var!. Ot var!.” deyip gülüşen kadınlar yok artık!.. Kamberlerin Sâkinleri; Düğün, Sünnet Düğünü günlerinizde, gelirler çalarlar, oynarlar ve giderler.. Eski zamanlarda bolca düğün ve kavgalar varmış!. Ama şimdilerde, artık IpISsız Kamberler..
KANBERLER ve DELİ AYTEN..
DELİLere SeLÂM OLsun!.
![Resim](https://www.muhammedinur.com/photos/galleries/mesajresimleri/lac1ua0.gif)
AŞKın
MEŞK MaSALLı..![Resim](https://www.muhammedinur.com/photos/galleries/mesajresimleri/lac1ua0.gif)
![Resim](https://www.muhammedinur.com/photos/galleries/mesajresimleri/lac1ua0.gif)
Deli Ayten’in hikâyesi aşkından deli olmuş bir kadının yüreğinin hikâyesidir. Sevmek insanın aklını da başından alır kalbini boğazından yaşatır ne zaman ismi çınlasa kulaklarında ya da dudaklarının ucunda belirse adı gene düğüm düğüm olur o boğaz.
Sabahları çarşıya hep aynı saatte gelirdi Ayten. Esnaf çok severdi Ayten’i. Sabah ona poğaça alırlar ardından Ayten de yola düşerdi. Akşam da hep aynı saatte geri dönerdi. Her gün böyleydi. Sonra bir gün gelmemeye başladı. Öğrendik ki evinde bir başına ölmüş.
Ayten 1935 te Kamberler’de geldi dünyaya..1992 de gene Kamberler’de göçtü bu dünyadan. Öldükten sonra mezarı Bursa esnafı tarafından yapıldı. Pınarbaşı’ndan kaldırılan cenâzesine üç bin kişi katıldı.
Ayten’e toplum deli gözüyle baktı. Aşk için delirecek kaç kişi var ki aramızda?. Ayten deli değildi, onu bir şey deli etti, aşkı için hayatını fedâ etti. Ayten divâne gibi Bursa sokaklarında dolaşıyordu ama aslında o, “Hasan”ını arıyordu..
Deli Ayten, diğer adıyla Ayten Şenışık. 1935 yılında fakir bir roman ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. 3 yaşında menenjit geçirip, hastalık tedâvisizlikten dolayı gittikçe artarak beyinde hasarlar yaratmıştı. Bu nedenle çocukluğu garip geçen Deli Ayten 13-14 yaşına gelince kendi gibi garip bir alkolik Cümbüş Hasan’a sevdâlanmış. Ailesi: “Bu kız zaten garip, bir de alkoliğe varırsa nice olur hali!.” diye düşünerek: “Hayır Cümbüş Hasan’la evlenemezsin!.” demişler. Ayten, bu olaydan sonra iyice dellenip kontrol edilemez hale gelmiş. Nice doktorlar, hocalar görmüş fakat bir çare bulamamışlar. Herkes: “Sevdâdandır, kara sevdâ çekiyor; vermezseniz Cümbüş'e iyice gider bu kız!.” deyince “OLur!.” demiş ailesi..
Ayten evlenmiş evlenmesine de, onun derdi koca değil, kafaymış aslında. Dellenmesi devam etmiş bir de Cümbüş Hasan’ın alkolikliği derken evlilikleri hiç iyi gitmemiş. Cümbüş Hasan; bir yandan yoksulluk, berduşluk, alkol bağımlılığı diğer yandan Deli Ayten derken meyhâneden çıkmaz olmuş. 1,5 yıl zor dayanmış. Bir sabah almış başını gitmiş Cümbüş Hasan. Gitmiş gitmesine de durumu Ayten’den farklı değilmiş. O da meyhânelerden çıkmaz olmuş. Kısa bir süre sonra meyhâne masalarından ölmüş. Haber tez gelmiş Ayten’e, ve bir kez daha yıkılmış.. “Şenışık” soyadı iyice unutulmuş. Bir marka yaratmış Bursa için “Deli Ayten” diye. Renk renk çantalar asar omzuna, yemeniler kap kacak vs..
Ramazan ayları gündüz gece demeden davuluyla dolaşır dururmuş Bursa sokaklarında. Zararsız, kendi halindeymiş. Ama çarşı esnafı rahat durmaz, kızdırır dururmuş Deli Ayten’i. Zâten esnaf, bu halini görmek için yaparmış bunları. Derken 12 Mart 1992 gününde Kızyakup Mahallesi’ndeki garip kulübesinde ölü bulunur. Ahmet Dâi Câmi’sinde kılınan cenâze namazından sonra Pınarbaşı Mezarlığına defnedilmiştir..
Aşkı için deliren Ayten’in doğup büyüdüğü yerler hep park oldu şimdi, Kanberler Parkı.. Ayten de, bir başına o parkta, hiç durmadan gece-gündüz Bursa’yı seyrediyor!..”
Sebebi AŞK olacaksa DELİrmenin,
Bir parça DeLi AYten cesâreti lâzım gönüllere.
SevdÂyla YANacaksa kaLbim,
Bırak, Sebebi Cümbüş Hasan OLsun!..