Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: Ben kulumun beni düşündüğü gibiyim. Beni zikrettiği zaman onunla beraberim. Eğer beni yalnız başına anarsa, ben de onu yalnız anarım. Şayet beni bir toplulukla beraber anarsa, ben de onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım.” buyurmuştur..(Buhârî, Tevhîd 15; Müslim, Zikir 2, 19, 50; Tevbe 1. Tirmizî, Daavât 131; İbni Mâce, Edeb 58)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Her kim namaz kılmak amacıyla abdest almaya kalkar da ellerini yıkarsa, ilk damlayla beraber elleriyle yaptığı günahlar akar gider. Ağzına su verip çalkaladığında diliyle ve dudaklarıyla işlediği günahlar ilk damlayla beraber akar gider. Yüzünü, dirseklere kadar ellerini ve topuklara kadar ayaklarını yıkadığı zaman da onlarla yaptığı her günahtan kurtulur. Annesinden doğduğu gün gibi tertemiz olur.” buyurmuştur.. (Müslim, Tahâret 32; Nesâî, Tahâret 58; İbn Mâce, Tahâret 6)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.” buyurmuştur.. (Buhârî, Îmân 24; Müslim, Îmân 107-108.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Bolluk ve rahat içinde iken Allah’ı tanı ki zorluk ve sıkıntı zamanında O da seni tanısın.” buyurmuştur.. (Ahmed, Müsned, I, 307; Aclûnî, I, 366)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Duâ, ibâdettir. İbâdetin iliği ve özüdür. Allah katında O’na duâ etmekten daha kıymetli bir şey olamaz. Allah, kendisinden bir şey istemeyeni (duâ etmeyi kendisine yediremeyeni) azâba uğratır. Sıkıntı ve darlık zamanında duâsının kabûl olmasını isteyen kimse, bolluk ve rahatlık zamanında da duâyı bol yapsın. Rabbiniz Hayy ve Kerîm’dir; bir kul, elini açınca onu boş bırakmaz. Kime ki duâ kapıları açılmıştır, ona hikmet kapıları açılmış demektir. Duâ, rahmet kapılarının anahtarı, mü’minin silâhı, dînin direği, göklerin ve yeryüzünün nûrudur.” buyurmuştur.. (Rûdânî, Cem‘u’l-Fevâid, 9219-20-21-22-25)
---Enes b. Mâlik b. Enes radiyallahu anhu:“Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, parlak beyaz tenliydi. Teri sanki bir inci gibiydi. Onun eli kadar yumuşak ne bir ipeğe ne de bir atlasa dokundum. Onun kokusundan daha güzel kokan ne bir misk ne de bir amber kokladım.”demiştir.. (El-Muvatta’, Sıfatü’n-nebî, 1; Buhârî, Menâkıb, 23; Müslim, Fedâil, 113; Tirmizî, Libâs, 21.; Buhârî, Menâkıb, 23; Müslim, Fedâil, 81, 82; Tirmizî, Birr ve Sıla, 69; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 222, 227, 265, 267; Dârimî, Mukaddime” 10; İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, VII, 427.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:"Her ne kadar tam olarak yerine getiremeseniz bile istikamet üzere olun." buyurmuştur.. (İbni Mâce, Tahâret 4; Dârimî, Vudû 2; Muvatta’, Tahâret 36)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Sakın içki içme, çünkü o bütün kötülük ve şerlerin anahtarıdır.” buyurmuştur.. (İbn-i Mâce, Eşribe, 1)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur. Şüphesiz ki Allah dünyanın idaresini size verecek ve nasıl davranacağınıza, ne gibi işler yapacağınıza bakacaktır. O halde dünyadan sakının…” buyurmuştur.. (Müslim, Zikr 99)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:"Dünyâya gönül bağlama ki Hak seni sevsin; insanların eline bakma ki halk seni sevsin." buyurmuştur.. (İbn-i Mâce, Zühd, 1)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Allâh’ım! Nefsime takvâsını ver ve onu tezkiye et! Sen onu en iyi tezkiye edensin. Sen onun velîsi ve Mevlâ’sısın.” buyurmuştur..(Müslim, Zikir, 73)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“… İnsan bedeninde bir et parçası vardır. O iyi olursa bütün beden iyi, kötü olursa bütün beden kötü olur. Dikkat ediniz ki, o kalbdir.” buyurmuştur..(Buhârî, Îmân, 39)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Her dinin kendine has bir ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı da hayâdır.” buyurmuştur..(İbn Mace, Zühd, 17)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:"Kıyamet gününde mü'min kulun terazisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder." buyurmuştur..(Tirmizî, Birr 61)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.” buyurmuştur..(Tirmizî Zühd 33. İbni Mâce, Zühd 14)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamıştır.” buyurmuştur.. (Tirmizî, Birr, 33)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Kul bir hata işlediği zaman, kalbine siyah bir nokta vurulur. Şâyet günahtan vazgeçer, istiğfâr ve tevbe ederse kalbi cilâlanır. Böyle yapmaz da tekrar hatalara yönelirse siyah nokta artırılır ve netîcede bütün kalbini kaplar.” buyurmuştur..(Tirmizî, Tefsîr, 83; İbn-i Mâce, Zühd, 29)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Rabbiniz arada bir tercüman bulunmaksızın, her birinizle konuşacaktır. Kişi sağına bakar, önceden gönderdiği iyi işleri görür; soluna bakar vaktiyle yaptığı kötü işleri görür. Önüne bakar, önünde sadece cehennemi görür. Yarım hurma ile de olsa cehennemden korununuz.” buyurmuştur..(Buhârî, Zekât 9; Müslim, Zekât 67.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyurdular:“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri, Allâh’ın kendisine Kur’ân verdiği ve gece-gündüz onunla meşgul olan (onunla yaşayıp tebliğ eden) kimse, diğeri de Allâh’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece-gündüz O’nun yolunda infâk eden kimse.” buyurmuştur.. (Buhârî, İlim, 15; Müslim, Müsâfirîn, 266)