DüŞ-te GÖRdüm HasAN DAĞım.. Tipi-Boran.. bAHar Bekler!..
"CeMRe" DüŞsün Dört ÂLEMe.. SÜRÜ-lerin GELecekler.
Bir ANAma Bir de SaNa… CeheNNemim CeNNet BaNa..
Yumruk Kadar Yüreğimde.. Kırmızı-MosMor ÇiÇekler!..
hİÇindekin SUSmalısın
İÇindekin KUSmalısın
UMUTlarını kAYB EDİP
Bir KöŞede PUSmalısın/mı?..
Göğermedik MeŞe ölmüştür
Hasan DAĞında ANA kucağında..
ZEVK 4756
kul ihvÂNi EYY dost!..DeR Din mi?..“N’OLdu devrÂNda!” “OL!.muş…OL!.acak YOK!”idi!..“OL-AN”lar“Ol!”du devrÂNda… “Ahh MeŞeler göğermiş!..AhhAnAmAhh!.Varsın göğersin!..” “Birr DOST BUL-a-madım!..HaYY DosT!..güN akŞaM OLdu!”devrÂNda…
Küll Renkli BULut GELinlik KAR-ın, CeNNetin Hasan DAĞ
KaraKIŞın yine BerBat.. Çilen çok Çetin Hasan DAĞ
Nasılsın NİCEsin CANım!. Sînemde SILASULTÂNım SEVen-SEVilenSEVgili.. SEVginse Metin Hasan DAĞ..
01.02.12 04:14
istnbl-ayazga..
şen OLasın gönlüm
dumanın Gitmez!... ilk okul 3 deyimm.. Deli Hasibin garamofonunda taş plaklarda kulağımm..
unutamadım gitti..
bir dağ var taa uzaklarda o dağ benim yürek dağım …tel tel saçımda aklarda
“meşeler gögersin” çağım…
ZEVK4871
Sahuru Olur..İftarı Olmaz!.. ASLa,Meşk-AŞKORUCUma RASûL-RaBB BİLen Ulaşır..Rücu’uma..URUCuma… Hasan DAĞdan AYRı Düştüm..ULU DAĞ El etti şükür TEK Taş DİKin Mezarıma..“ÂŞIK” YAZın BAŞUCuma..
kar SUyu ÇiÇeği ÇİLeM “BİZ BİR-İZ”İLEsi BİLEM
ACI!..cAN-cİSİM ARA-sı!.. ANLA-mayana.. NâfileM!..
ZEVK 4926
İÇim HaSaN Dağ ÇoCuğu!.. “yayla zamANı bak!”diyor! KUŞu-KAFESi Bilmiyor!.. “yazık burda DURmak!” diyor! Güzel ÇoCuk!.. “AKILLı Ol!”“her işin bir vakti vardır!” ÇIĞlık ÇIĞlığa HiÇkırık!..“Hasret mi YAŞAmak!”diyor!..
03.05. 12 12:13
tktktrstkks… brsbrs..
وَكَذَّبُوا وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءهُمْ وَكُلُّ أَمْرٍ مُّسْتَقِرٌّ ---" Ve kezzebu vettebeu ehvaehum ve kullu emrin mustekirr: Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. HALBUKİ HER İŞİN ULAŞACAĞI YERİ VARDIR.”(Kamer 54/3)
هُوَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ فَإِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ ---"Hüvellezi yuhyi ve yümit fe iza kada emran fe innema yekulü lehu kün fe yekun: O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir İŞin OLmasını dilediği zaman yalnız «Ol!» der, o da oluverir.” (Mü’min 40/68)
“Akşamın geceye karıştığı bir vakitti. Dumanlı Dağın eteklerinden şehrin ışıltısını seyrediyordum. Dağ tam karşısına Yunt Dağlarını, Yunt Dağları da tam karşısına Dumanlı Dağı almıştı. Görebildiğim ise Yunt Dağlarındaki köylerin titreyen ışıkları idi. Hemen yakınımdaki şehrin ışıkları hiç titremezken çok uzaklardaki ışıklar titremekteydi. Kul İhvâni Hocam düşmüştü gönlüme ve “şu an şu an şu an şu an” diye bir türkü tutturmuştu…”
Bir türlü bitiremediğim 29 ekim sohbetini bu gece bitirmeye karar vermiştim inşallah…Evin yolunu tuttum ve geç vakite kadar sohbeti yazdım….Sohbetin sonunda Hasan dağına çıkmış Deli Anşa’yı bulmuştuk çok şükür…
“AN ne demektir AN? Nurullah’ın ayanı sabiteye geçişidir. AN öyle bir şeydir ki ben anlayamıyorum ki tam anlatayım ama anladığım şu: Şu anda Keban’dan benim ampule elektrik geliyor dediğim zaman bu “şu an şu an şu an şu an” desem dahi yetiştiremem çünkü onun gelişi çok daha uzakta onun için Hasan Dağından bakarsanız geceleri Aksaray’ın elektrikleri göz kırpar. Ama Helvadere size yakın bir kasabadır oranın ki size göz kırpmaz. Ben bunu sormuştum Deli Anşa’ya, ordakilere. Bu niye göz kırpıyor da bu niye göz kırpmıyor? Deli Anşa dedi ki; “bilmiyon mu uzaktakiler göz kırpar yakındakiler göz kırpmaz” dedi. Yakındakiler göz göze göz kırpmaz diyor. O öyle anlıyor. Işık hızını falan bilmiyor. Ama Deli Anşa çok şey biliyor. Onun için zaten bizler Allah’ın izni ve inayetiyle hep beraber Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in geçmişe TEVBEsinde, geleceğe DUAsında, şuan-a RIZAsında, son nefeste ŞEHADETinde BİZ BİR-İZ ya Rasulullah “Eşhedu enne MuhaMMeden Resulullah”ta “Eşhedu en Lâ ilâhe illallah eşhedu enne MuhaMMeden Resulullah” inşaALLAH."
Karakışta YILKI Atları..bAHar TAYlaya güzelim
Ha bu gün ha yarın çıkar.. GÖÇün YAYlaya güzelim
Bir YÜREĞİm bir de SENsin..yanar dağ hasret üstüne “Hasan Dağı Türkümüz”ü..DELİANŞA HAYlaya güzelim...
36. Salâvât-ı Şerife anlatılırken DELİ ANŞA: "........Öyle bir salât ki gayesiz o. Ona öyle bir salât istiyorum ki, öyle bir sıla istiyorum ki bir gayesi yok çünkü ben buna muhtacım, çünkü mecburum, çünkü memurum, çünkü mahkumum. Neden? Başka çarem yok ki. Yapacak bişey yok ki......
Hasan Dağında Deli Anşa’ya herkes Deli Anşa diyor. Çocuklar dahil. Deli Anşa beri Deli Anşa öte. Deli Anşa ne diyor biliyor musunuz? "Aklımı seveyim." Defalarca söyledi bunu. Aklımı seveyim. Bi güzel iş yaptı mı öyle diyodu aklımı seveyim. Şöyle şöyle yaptım. Yani bir gün eşek arkasında geliyor ip bağlamış başına bize odun getiriyor kendi sırtında dedim ki; "eşek arkanda boş geliyor odunu sen sırtına almışsın çok az bi odun da." "Aklımı seveyim" dedi. "O eşek taaa karşı dağlardan getirdi buraya iki adım yeri ben getirsem ne olacak. Aklımı seveyim." Sevecek bir aklımız varsa bi gayesi yoktur salâtın.
“velâ mühteha”; ve nihayeti de yoktur......"
Kerem Kevserinin Kaşığını Gör
Ahmedü’L- AHADin Âşığını Gör
Kendisin =>HâLesin Işığını Gör
Doğunca Başına Ay Hasan Dağı!..
*
“Ben-Sen-O” dediğim Bir de Bizim Var
Bir DamLa Kar Suyun Bin Denizim Var
=>Bozboyun Sırtında->Ayak İZim Var
=>NasıL Unutursun=>HAY Hasan Dağı!..
*
Erciyes Üstüne =>MeLendiz Dağı
Çamkerten Bucağı Cennetin Bağı
Yüreğim Yeşerdi =>Yârin OT-Lağı
SALLa Sürülerin=>YAY Hasan Dağı!..
*
İLmek Llmek ÖMÜR Diye Ördüğüm
Yâre Hasret İmiş>Bende Kördüğüm
Yine Gurbet>Yine Hasret Gördüğüm
Vayy ki Bana Yandım>Vay Hasan Dağı!..
*
KuL İhvâni SefiL=>Sözün ÖBeği
Kuzu KuLağıyla =>GeLin GÖBeği
KiLis’in Sürüsün =>Çoban KÖPeği
Beni de Kıtmir'den SAY Hasan Dağı!..
22.06.12 14:43
brsbrs..tktktrstkk..
HÂLe: Ay ve güneşin etrafında bazen görünen parlak dâire.
YAYmak: Koyun sürüsün otlatmak yörükçede..
öBEği: toplaştığı küme..
Kuzu kulağı: Hasan Dağın ekşi nefis otu..
Gelin göbeği: Hasan Dağın yüksek kotlarında yetişen mayhoş sulu enfes dudak yapraklı bir otu..
Kilis: Hasan Dağın 63 yıllık bir çobanı, Çoban Murtaza, Kilis Lakabıdır..
AKsarAYım..HasAN DAĞı… BaBamın UMUT OCAĞı
AŞKım-ŞeMSim-Yıldız-Ayım ANAmın ILIK KUCAĞı...
ZEVK 4988
UYkularım UYutmuşum..DEliksiz DErin UYku-da UMUTlarımBULutBULut..KORKUlarımDONmuşSU-da RüzGÂRSUSmuş..ToprakSÂkin..HasanDağATEŞisönük.. NÂRsız-NÛRsuz DÜŞlerimde..İÇim..Bir Deli DUYgu-da...
kepent:YaYYla yollarında dağ yamacında kayaların oluşturduğu sekemekler.. sırtı hıncahınç dolu eşekler kepente gelince ön ayaklarını kaldırır yukarıya kor ve güç toplayıp hızla fırlar ve üste çıkardı.. üstündeki çoçuklar ve yükler fırlamasın deyü bir çığlık kopardı.. miş.. mış..
geçen günleri yâd eder..ard-ardına sıralarım
yeniden canlanır hayat..haykırışır hartalarım
teketek teras tekkemin..hücresine sığınırım
ıssızlık sarar içimi… sessiiiz-gizlice ağlarım!..
16.08.12.. 20:37..
brsbrs. tktktrstkkmz…28-rmzn
50 yıl önceleriydi yâdıma düşen bir harman kıvılcımınca.. derince yakan buzca..
askere giderdi yiğitler binbir tantana ile.. aile birliği tamdı henüz.. bu gidiş yaman ve acı bir hasret demekti.. 3 yıl gidecek ve gelemeyecek.. mektuplar resimler beklenecekti ha bugün ha yarın diyerek.. pusulası çıkardı gençlerin, demek ki askere gidecekti.. köyde yıldırım hızıyla duyulurdu cendermenin getirdiği pusula..
Zamaklar yapılır düğünler-toylar kurulur, asker kınası yakılır da göz yaşlarıyla uğurlanırdı…
*
benim köyüm hasan dağın kucağında karataşlarla dolu bir yörük köyüydü.. töreleri basitçe ve yörükçeydi.. dünyadan habersizdi sanki.. dünyanın sınırı karatepeyle ana tepesi ardında biterdi yaaa ninelerce..
aklımın erdiğinde köy sığırtmacı kadir emmiydi.. tek oğlu nasuh düğünlerde halay düdüğü çalardı.. çelimsiz ve tik harketliydi habire durmadan.. eşe ana anasıydı.. ilkçağ insanı gibi hep sarmaladığı bezler altındaydı.. yüzünü görmek istediğim de taşa tutmuştu.. ve bir gün nasuhun da pusulası gelmiş.. davul zırna köy çıkışında şehre gidecek asker ya.. ağlayıp sızlayanlar olmuş.. olmuş da eşe anamdan ses yok.. ve gitmiş nasuh emmi de askere.. aradan 3-4 gün geçmiş ki bir akşam üstü aklı dank eden eşe ana sormuş komşu kadınlara:“gızlarnasuhumgelmediniyeki?”onlar da:“aheşeanamızaah!nasuhunesgeregitti3yılsonragelecek!”demişler.
işte o zaman eşe ana o meşhur yörük anası ağıdını koyvermiş başa aşağı:“aaahhhnasuhumahhhherkesesgeregiderkenbençiftegiderlerdehemendönerlersanırdımmeğerhasretlikmişesgerocağı!.”
**
haydar dayımın askere gidişi teyzelerim için yenilmez bir ağıt cünbüşüydü.. eşe teyzem benden 1 yaş büyüktü, arkadaşımdı her yerde.. önümüze katılan inekleri taa obruk çukuru yaylasına götürür akşama kadar yayar gün inmeden köye dönerdik.. o ki dayım askere gitti ya, yaylıma giderken başlayan asker ağıdı akşamı bulurdu kesin… ne zaman gökte uçan bir uçak görsek:“tiyyareteyyarehaydarağama(abime)selamilet!” der de ağlardı.. ben de tabi ki..
***
anam benim için yörük kadınının simgesi olmuştur daima..âlicenab,misafirşinâs,yardımsever ve koçak.. ince seziş ve zekasıyla yörükçe derdi deyişlerini içinden içime.. bostan çapalamaya gidiyoruz dere ağzına,gün doğarken uykulu uykulu..ve yavaştan başaladı mırıldanmaya..dayım asker oldu diye derinden derine ağlamaya ve de demeye..
yörük köyün evvelinde fi tarihinde efrayim ağanın tek oğlu olmuş da toy eylemiş 7 köye.. tez ölünce yetim kalmış memmedi de safiye ebe (nine) büyütmüş oğlunu.."safiyememmed"demişler adına.. safiyenin oğlu ince memmed.. kumral perçemli çakır gözlü safiye memmed,büyükmüş adam olmuş, sürü sahibi hem de çobanı..ebişlerin navruz kıza nişan olmuş hıdırillez şenliğinde ana tepesinde..
o zamanlar ki hasan dağda yayla sınırı kavgası sürermiş yörükköyle kötüköy arasında yıllardır.. ilk baharda cünbürcemaat çıkılan yayladan 2 ay demeden inilirmiş.güz gelince sürüler yine çıkarmış dağlara güzleğe.. safiye memmed de almış sürüsün sürmüş sırtlara sırtlara hasan dağında..boynunda asılı filintası..korkusu yokmuş dağdan taştan,çatal yürekmiş derler.. oysa namerdliğe merdlik olmazmış.. bir tenha kuytuda kurulmuş tuzak 5 el mavzer sesi inletmiş dağları…köpekleri kolaçan etmiş etrafı uluyarak..susuz kalan sürüsü inmiş gelmiş 2 gün sonra yörük köyüne..aramaya çıkmış çoluk çocuk safiye memmedi dağlarda gece gündüz demeden... salla indirmişler yalçın dağ yalımlarından ölüsünü safiye memmedin garipçe..ve safiye ebe yüreği dışarıda demiş bu deyişleri o zaman..dedi anam..
anam 95 yaşını yaşamakta geçmişi geleceği şu anda, doğduğum topraklarda toprağa yakın..
daha geçen hafta, upuzun saçlarımı örmek isterken mırıldandı yürekten: “banadeliderlernedendeliyim üstüakköpüklübaharseliyim…akkuşumm..”
bir kuş uçmaz kervÂN geçmez ÇÖLe>gel! ÂŞIK>AŞK AT-EŞ-inDİRİ İÇmez >ÖLe gel!..
baŞınBORanhaSan daĞım KOR-ALEVbenimBAŞımda KARa KIŞta YANdıbAĞım AT-EŞ AĞlar gÖZ YAŞımda!..
ZEVK 5173
bir garib yaratık İnsan..->kuş gibiUÇuyor işte
bir varmış bir yokmuş gibi>bu gelişte-bu gidişte
beniDOĞuran ANAmın..->birASıRlık hatraları
cAN DERdinde olsa bile->AK SAÇlarımıSEVişte..
simsiyAH SAÇlarım-->SOLduğundan MI?
ÖZümün ->gÖZüme-> DOLduğundan MI?
“OLsun! OLmasın!”ım>OLduğundan MI?
Bana -> bir CEVÂBın->VAR-mıdır aNNe!..
*
Sadece ->SEVmek mi->DÜŞürdü DERDe?
Hasan DAĞ YAYlamız >KÖYümüz NErde?
YILLar mı YOK ETTi?->ne OLdu PERDE?
YAŞAmak SİLinmez ->SıRR-mıdır aNNe!..
*
beni ESİR EDen ->YÂR mi->SEVgiye
cANdan SEVdim diye!.->SEVildim diye ->YANar DAĞlar giBi ->YANdığım Niye?
DIŞım YEŞİL -> İÇİm KOR mudur aNNe!..
*
GÖBeK BAĞın KESme! ->TÜKENip BİTme! ->BİR ASIR YAŞAdın -> TERK EDip GİTme!
Ya BENi de ->GÖTÜR! ->ya SEN de GİTme!
“ÖL!” ümü YAŞAmak ->ZOR mudur aNNe!..