SAHİLler Yine Şenlendi.. İKİNDİde“DUH”Vardı “Ve le sevfe yu’tîke rabbuke”.. Bir Daha, Bir Daha Vardı.. “E lem neşrah leke sadrek”Sığmadı SEMÂlara Dost! “Beled-i EmîN”den SALÂT.. ARŞı Aştı… ALLAH-a Vardı.. celle celâluhu..
06.09.2001 17:05
lârâ shll.. antly..
وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى ---“Ve le sevfe yu’tîke rabbuke fe terdâ: Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.”(Duhâ 93/5)
Bin-Bir SECDE de DALgalar“TEKVİR” e GİRdi Ak Deniz! “Veize’l-bihârusucciret!”“TEKBİR”e GİRdi Ak Deniz! “Veize’s-suhufunuşiret!” Paniğe Kapıldı RUH-uM! “RaBBî,lâuşrikubihîŞEY’en!”“TEKSİR”e GİRdi Ak Deniz!..
اَلٰهّلُ اَلٰهّلُ رَبِّي لاَ أُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا ---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:“Allahü, Allahü, Rabbî, lâ uşriku bihî şey’en: Allah! Allah! Benim Rabbimdir. O’na hiçbir şeyi ortak koşmam.”Buyurdu. (İbn Mâce, Dua, 17) Ümeys'inkızıEsma'danradıyallahuanharivayetedildiğinegöre,demiştirki,Resûlullahsallallahualeyhivesellembana buyurdu:"Sıkıntı ve üzüntü zamanında söyleyeceğin sözleri sana öğreteyim (Şöyle dersin): "Allahu Allâhu rabbî, lâ üşrikü bihî şey'en: Benim Rabbîmdir Allah Allah, O'na hiç bir şeyi ortak koşmam!"
CAN-ımınCeMâLIŞIĞIİkİgÖZümNÛRumKur'ÂN! Bin-BirÇİLe-deGurbete!.HÂLdaşımSüRûRumKur'ÂN! RABB-ımSÖZüRaSûlSESi…HaKK’tanHaLKa“Habli’l-Verid” GEÇmiş–GELecek–Garantim..ŞuÂN-daHUZURumKur'ÂN!.. celle celâluhu.. sallallahu aleyhi ve sellem…
06.09.2001 18:00
lârâ shll.. antly..
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem İLe-BİLe: GEÇmişe:TEVBEdeBİZ BİR-İZ GELeceğe: DUÂdaBİZBİR-İZ Şu ÂN-da: RIZAdaBİZBİR-İZKur'ân-ı Kerimde inşae ALLAH!..
“Habli’l-Verid”: tek ip.. وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ ---“Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf 50/16)
Gul yazdı:Tıpkı Benim Gibi DENİZ!.. Her ZeRResi BAĞırıyor!
ÇİLE Çarmıhında CANı!.. TEVHİD-ini ÇAĞırıyor!
AK Yeleli AT-lar Gibi..“Ah!..” ımla KOŞ-AN DALgalar
KENDİnde KENDİn YUTuyor!.. Sonra Yine DOĞuruyor!..
"Kendinde Kendini yutmak.. Sonra yine Doğmak.."
Yani?
Ölmemek.
Artık hiç ölmeyecek olan dalgalar gibi,
Hiçbirşey işte aynı böyle ölmüyor bu alemde,
Ölümün bitip yokolmak demek olmadığını anlatıyor bize.
öldü dediklerimiz o zuhurattaki tecellinin, başka bir tecelli ile yer değiştirmesi.
Kab aynı, Kab'taki de aynı.
Seyredilişi aynı değil ama.
Bütün mesele SEYR .
O ise; devrÂN-seyrÂN-cevlÂN ve hayrÂN
Sevgili simurg can ne güzel paylaşmışsınız düşündüklerinizi. Allah razı olsun. Sizden cesaret alarak bende Hocamızın bu güzel zevkine resim ararken ve de renklendirmesini yaparken düşündüklerimi paylaşmak istedim...
Sabr ve zevk etmek... "Günlük yaşam bazında düşündüğümde sadakatla sarıldığım bir işte bütün samimiyetimle çalıştığım zaman sabr beni selamete çıkarmakta elhamdülillah...Bu bir yutuş ki selametim zikrim, fikrim, şükrüm olmakta ve yeniden yeni bir sabrediş ...Sabrıma sadık kaldıkça, samimiyetim artmakta ve dalga dalga bu böyle devam etmekte..." diye kısaca bir kaç cümleyle paylaşmak istedim"ZEVK 1793"ü okurken düşündüklerimi"
ÂLEMin MEBDE’i AHMED NûR-u MuhaMMeddir “MîM”de.. TeCELLî TezgÂHı ÂLEM..CeLâli- CeMâLi “CîM”de.. Kâf u Nûn-un SıRRın SORma!.. DUYmak Değil YAŞAmaktır!. RaBB u BiRRun-un“abd”i OL!.KULLuk SALTANatı “CeM” de..
07.09.2001 17:32
lârâ shll.. antly-cuma..
RaBB<!>BiRR:Arapça soldan sağa RaBB yazılır.. Türkçede soldan sağa BiRR Okunabilir!.. RaBB:(sanki baba gibi kızsa bile içinden de sever..) Esma yı- Şerifin zâhiri olup halkın tüm terbiye-tedvir kısaca Rububiyyetidir. BiRR-BeRRun ise Bâtını olup Mutlak iyidir-güzeldir haktır..
“BENlik” ine KÖLe NEFSim!.Kendi Kendinin İLÂHı!. ÖZÜ bAŞka sÖZü bAŞka!. Sadakat SADR-ın SALAHı.. Her Yer–Her ZamAN –Her HâLde,Her ŞEY-in KaDR ü Kıymeti “NEFSin Bilmek–RaBBın BİLmek!”“FUAD” ın ADL ü FELAHı…
gAYRı Durma Kul İhvÂNi..RaBBına KULLuğun Arz Et! Terk Et Halkın Şak-Şukasın..Yalnız Başınasın Farz et! “İnnemaalusriyusrâFeinnemaalusriyusra.” NûR-u MuhaMMed-e SARıl!..ALLAH AŞKı İle Şarz Et!..
وَرَبُّكَ يَخْلُقُ مَا يَشَاء وَيَخْتَارُ مَا كَانَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ سُبْحَانَ اللَّهِ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ ---“Ve rabbuke yahluku mâ yeşâu ve yahtâr(yahtâru), mâ kâne lehumul hıyarat(hıyaratu), subhânallâhi ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne):Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şânı yücedir.”(Kasas 28/68)
كَانُوا قَلِيلًا مِّنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ ---“Kânûkalîlenminelleylimâyehceûn(yehceûne):Geceleri pek az uyurlardı.”(Zâriyât 51/17)
وَبِالْأَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ ---“Vebileshârihumyestağfirûne:Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.” (Zâriyât 51/18)
وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ صِدْقًا وَعَدْلاً لاَّ مُبَدِّلِ لِكَلِمَاتِهِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ---“Vetemmetkelimeturabbikesıdkanveadla(adlen),lâmubeddilelikelimâtih(kelimâtihî),vehuvessemîulalîm(alîmu): Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir.” (En'âm 6/115)
وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَاهِيمَ مَكَانَ الْبَيْتِ أَن لَّا تُشْرِكْ بِي شَيْئًا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْقَائِمِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ ---“Ve izbevve’nâliibrâhîmemekânelbeytienlâtuşrikbîşey’envetahhirbeytiyelittâifînevelkâimîneverrukkaissucûd(sucûdi):Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.” (Hacc 22/26)
“KÖTü–İyİ”Yurdundayız.. “ÂLEM-i İmtihan” Bura
İslah OLup İflah OLupULAŞaBİlirSEN TÛR-a
Habli’l- Verid-ini DİNle!. Alıp – VERdiğin “Huu!.”OLsun!. “Ölmeden Önce ÖL DİRİl!” Bir GüN ÜFÜRülür SÛR-a..
11.09.2001 14:15
antalya..
وَطُورِ سِينِينَ ---“Ve tûri sînîn(sînîne): Sina Dağı’na.” (Tîn 95/2)
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ ---“Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.”(Kaf 50/16)
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ ---“Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneh(fitneten), ve ileynâ turceûn(turceûne): Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz.”(Enbiyâ 21/35)
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ إِلَيْنَا تُرْجَعُونَ ---“Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn(turceûne): Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.”(Ankebût 29/57)
Şaştı Kul İhvÂNi Elli Beş-inde
Şahidi IŞIKtır ŞemS AT-EŞinde
ÂŞIKlar “Ah!.” ıyla herkes İŞ-inde
Gündüz Hayalinde Gece Düşünde
Yanar BAĞrı her Nefeste ZâRİ Var!..
*
Özünün EMRinde Cihanda Herkes
UĞRUna ALınıp - VERilen Nefes
Her Türlü SEVgiyle Dolarken Kafes
SEVen - SEVilenin Bir Tek YâRi Var!..
*
Kendinsin Kendine AYNa GüzeliM
Kendi AT-EŞ-inde KAYNa GüzeliM
ELin Ver AŞK OYNun OYNa GüzeliM
Burda Zincir Kıran Meydan Eri Var!..
*
Rüzgârsız Der-yâlar GELir mi CoŞa?
SöZünü GEÇİRen VARdır SaRHoŞa
BUnca EMeğimiz SANma ki BOŞa
ÂŞIKların HaKK Katında YERi Var!..
*
Kul İhvÂNi-n KÖZ ÖZÜne SEVgiliM
KiM İNANır AŞK SÖZÜne SEVgiliM
Yazacağım GöK YÜZÜne SEVgiliM
Bu Diyârda SENi SEVen BİRi VaR!..
Bu Şehirde SENi SEVen BİRi VaR!..
23.09.2001 11:10
antalya..
ÖzününEMRindeCihandaHerkes:
مَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِهِ إِلاَّ أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَآؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ أَمَرَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ ---“Mâ ta’budûne min dûnihî illâ esmâen semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), emere ellâ ta’budû illâ iyyâh(iyyâhu), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne): Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. HÜKÜM SADECE ALLAH'A AİTTİR. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”(Yûsuf12/40)
وَقَالَ يَا بَنِيَّ لاَ تَدْخُلُواْ مِن بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُواْ مِنْ أَبْوَابٍ مُّتَفَرِّقَةٍ وَمَا أُغْنِي عَنكُم مِّنَ اللّهِ مِن شَيْءٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ ---“Ve kâle yâ beniyye lâ tedhulû min bâbin vâhidin vedhulû min ebvâbin muteferrikah(muteferrikatin), ve mâ ugnî ankum minallâhi min şey(şey’in) inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), aleyhi tevekkeltu ve aleyhi fel yetevekkelil mutevekkilûn(mutevekkilûne): Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. HÜKÜM ALLAH'TAN BAŞKASININ DEĞİLDİR. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.” (Yûsuf12/67)
Her ŞEY BOZar ÂBDestimi.. Bu Gün ŞaFî-yim İhvÂNi.. Habli’l-Verid Vuslatında.. HâLde HaFî-yim İhvÂNi..
TûR-i SîNe TePeSîNde VeDûD-un Mutlak TEVHİDi “EnALLAH!”ı DİNLEsin Halk!. Yoksa KaFî-yim İhvÂNi..
23.09.2001 13:36
antalya..
“Habli’l-Verid”: وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ ---“Ve lekad halaknel insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîdi: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf 50/16)
“EnALLAH!”:
إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي ---“İnnenî enallâhu lâ ilâhe illâ ene fa’budnî ve ekımis salâte li zikrî: Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.” (TâHâ 20/14)
أَفَمَن يَعْلَمُ أَنَّمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ أَعْمَى إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ ---“E fe men ya’lemu ennemâ unzile ileyke min rabbikel hakku ke men huve a’mâ,innemâ yetezekkeru ûlul elbâb(elbâbi):Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse,(inkâr eden) kör kimse gibi olur mu?(Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.” (Ra’d13/19)
BUZ BAĞların Çöz İhvÂNi’.SU-lar Gibi AK GEL DOST-a!. Bırak ŞEYYtÂNî Ahlâkın!.. RaBBÂNî OL!PAK GEL DOST-a!. TeRBiye TeZKiye İle,TaSFiye TeCLiye ŞARTTır! “DİNini HaKK’a Tahsis ET!” gAYRısını YAK GEL DOST-a!..
İNSAN İLİM İMÂN ile İBÂDET İTÂAT İRFÂN.. SIDK ü ADL ü İHLAS ile NEFSin AKLı OLur İKÂN.. DÜNYA-perestlere Uyma!.. DÖNüp BAKma KUL İhvÂNi! Zu’l- CELÂL’in CEMÂLinden FAZL ü KEREM LÜTF ü İHSÂN...
وَللّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطًا ---Ve lillahi mafissemavativemafilardvekânâllahubiküllişeyinmuhita:GöklerdeveyerdenevarsahepsiALLAHındırveALLAH her şeyi kuşatmıştır.(Nisâ 4/126)
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ---“ALLÂHUNÛRUSSEMÂVÂTİVELARD(ardı),meselunûrihîkemişkâtinfîhâmısbâh(mısbâhun),el mısbâhu fî zucâceh(zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr(nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs(nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun) : ALLAH,GÖKLERİNVEYERİNNURUDUR.O'nunnurununmisali,içindeçerağbulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır;(bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir.(Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.” (Nûr 24/35)