SEVgili Kardeşim Colleen,
YAKÎNlaş-TIRMANı yazdığın şiirlerle SEYRediyorum.
Kendini HEDEFe ULAŞ-TIRMAN için MuhaMMedi GAYRETtin daim olsun. إِن شَاء اللَّهُ
My Dear Sister Colleen
I am watching (SAYR) your proximity [*] in the poems that you write.
May your Muhammadi effort last (continue/ be everlasting) in order to make your self reach [*] to the Target. inshaallah.
[*] proximity: Yakin- las- tirman. This term means to cause someone to come closer. The verb "Tirmanmak (To climb)" is hidden in it. It also has "Yakin" which is a Quranic term mentioned in Surah al Takathur. Which is translated in to English as "certainty" or "proximity".
[*] Reach: In Turkish version of Nur-ye's saying the term "Tirmanmak (to climb)" is hidden as above.
Nur-ye is doing word play inside the writing to make it nicer but it can not be given in English language as words don't match in this case.[/color][/b][/size]
CLIMBING - TIRMANMAK
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12889
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: CLIMBING - TIRMANMAK
âb-destsiz AKLa inANmak
Hayatı bir Hayyal sANmak
BOŞtur!.. DOLu OL-AN TeK İŞ
“YüreK DAĞına TırmANmak!..”
ZEVK 4810
gÖZden İNmeyeN ÖZ YAŞı-İÇ Safrası SîNe SIKar!
İnsÂN oğlu-nun YÜZü-nü… TeVHiDî - İnANcı YIKar!..
TeL cANbÂzı cAN Bazarı… BAKanın ALKIŞı KiM-e?!
ne KraL ne KöLe Ancak “ZİRVE” ye “DAĞcı” lar Çıkar!..
20.02.12 16:16
tktktrstkks..brsbrs..
- simurg
- Özel Üye
- Mesajlar: 928
- Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00
Re: CLIMBING - TIRMANMAK
Okumak düşünmenin ilk şartı gibi,
durduk yerde de düşünebilmekte insan,
lakin bir konu üzerinden düşünmeye sevkolunmak için okumak çok önemli sanırım
İrtifa anlayışımıza nisbetle tırmanmanında çeşitleri olsa gerek.
Bazımız yukarıya tırmanırken
bazımız durduğumuz yerde kalabilmek için tırmanmakta olabilmekteyiz
(ayaklarımızın altından kayan kum ve kayalar varsa eğer,
aynı seviyede kalmak için bile ciddi tırmanma gayreti içerisinde bulunmamız gerekir çünkü)
hatta bazımız da, kendince tek seçenek olduğu için belki,
belkide elinden sadece bu geldiği için aşağı doğru tırmanmayı seçebilmekte
belki yerin çekimi yardımıyla daha kolay bile olabilmekte.
kelimelerin başını döndürüp, manaları üzerinde çok yönlü düşünmeyi öğrenmek
bunları düşündürdü.
aslında tırmanmak kelimesi,
bir şeyden vazgeçmeden o uğurda didinmek gibi algılanmakta aklımda,
böyle olunca da, sadece dağ ile eşleşmemekte.
İnandıklarımızdan hiç taviz vermemeyi,
gevşememeyi,
laçkalaşmamayı,
zararda ziyanda sayılmak pahasına, daha beter zararları önleme tedbirlerimize inançla sarılmayı,
en başta kendimize sadakat içerisinde olmayı,samimiyyet,ve sabrı önce kendimize göstermeyi bilmeyi,
bunları en temelde hiç gözardı etmeden hareket edersem
kalb dağına tırmanışım sürecek inancındayım.
belki zirveye çıkamayabilirim,
yarı yolda ölebilirm,
çoğu zaman gittiğim yolun fazlasını geri de düşebilirim
yine de inanmadıklarımla yükseleceğime,
inandıklarım uğruna aşağıda kalmayı tercih ederim.
Bu şiir de bunları düşündürdü işte.
yazmasaydım da olacaktı ya,
bu da bendeki memur katiplerin kaydına geçsin istedim.
Sağlam durmaktan anladıklarım bunlar çünkü.
ve sağlam duramayan kimsenin iyi bir tırmanıcı olamayacağını biliyorum.
Rabbim ayaklarımızı SEN'in en güzel ve sağlam olan yolun üzerinde sabit ve devamlı dayanıklı eyle inşaallah.
varsın herkes bize inatçı,ve zavallı desin.
neyi algılatıyorsan öyledir baktığımız pencere,
hepimiz kendi yaradılış kategorimizin tek kahramanlarıyız ya,
o bakımdan böyle dedim.
hiç birimiz biribirimize benzemedik, benzemeyeceğiz de,
ve kimse başkası gibi olamayacak ta, davranamayacak da bu sebeple.
Sadece Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretlerinin izi ile yol bulmayı seçenlerden
ve asla yoldan dönmeyi düşünmeyenlerden olmamızı nasib ve ihsan eyle Rabbim ,
inşaallah Amin ecmain.
durduk yerde de düşünebilmekte insan,
lakin bir konu üzerinden düşünmeye sevkolunmak için okumak çok önemli sanırım
İrtifa anlayışımıza nisbetle tırmanmanında çeşitleri olsa gerek.
Bazımız yukarıya tırmanırken
bazımız durduğumuz yerde kalabilmek için tırmanmakta olabilmekteyiz
(ayaklarımızın altından kayan kum ve kayalar varsa eğer,
aynı seviyede kalmak için bile ciddi tırmanma gayreti içerisinde bulunmamız gerekir çünkü)
hatta bazımız da, kendince tek seçenek olduğu için belki,
belkide elinden sadece bu geldiği için aşağı doğru tırmanmayı seçebilmekte
belki yerin çekimi yardımıyla daha kolay bile olabilmekte.
kelimelerin başını döndürüp, manaları üzerinde çok yönlü düşünmeyi öğrenmek
bunları düşündürdü.
aslında tırmanmak kelimesi,
bir şeyden vazgeçmeden o uğurda didinmek gibi algılanmakta aklımda,
böyle olunca da, sadece dağ ile eşleşmemekte.
İnandıklarımızdan hiç taviz vermemeyi,
gevşememeyi,
laçkalaşmamayı,
zararda ziyanda sayılmak pahasına, daha beter zararları önleme tedbirlerimize inançla sarılmayı,
en başta kendimize sadakat içerisinde olmayı,samimiyyet,ve sabrı önce kendimize göstermeyi bilmeyi,
bunları en temelde hiç gözardı etmeden hareket edersem
kalb dağına tırmanışım sürecek inancındayım.
belki zirveye çıkamayabilirim,
yarı yolda ölebilirm,
çoğu zaman gittiğim yolun fazlasını geri de düşebilirim
yine de inanmadıklarımla yükseleceğime,
inandıklarım uğruna aşağıda kalmayı tercih ederim.
Bu şiir de bunları düşündürdü işte.
yazmasaydım da olacaktı ya,
bu da bendeki memur katiplerin kaydına geçsin istedim.
Sağlam durmaktan anladıklarım bunlar çünkü.
ve sağlam duramayan kimsenin iyi bir tırmanıcı olamayacağını biliyorum.
Rabbim ayaklarımızı SEN'in en güzel ve sağlam olan yolun üzerinde sabit ve devamlı dayanıklı eyle inşaallah.
varsın herkes bize inatçı,ve zavallı desin.
neyi algılatıyorsan öyledir baktığımız pencere,
hepimiz kendi yaradılış kategorimizin tek kahramanlarıyız ya,
o bakımdan böyle dedim.
hiç birimiz biribirimize benzemedik, benzemeyeceğiz de,
ve kimse başkası gibi olamayacak ta, davranamayacak da bu sebeple.
Sadece Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretlerinin izi ile yol bulmayı seçenlerden
ve asla yoldan dönmeyi düşünmeyenlerden olmamızı nasib ve ihsan eyle Rabbim ,
inşaallah Amin ecmain.
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Re: CLIMBING - TIRMANMAK
To believe in mind (Aql) without having ablution and
To think that “life is an Imagination”
Is empty (futile)!..Only work which is full is
To climb on the Mountain of the Heart!..
ZAWK 4810 ONLY THE MOUNTAIN CLIMBERS CAN CLIMB ON THE PEAK
TEARS of the ESSENCE- INNER Bile Juice which don’t come down from the EYE bothers the bosom (SîNa)!
His TAWHID (Unity/Oneness)- His Belief Washes the FACE of the son of mAN
Wire walker Life Market… To Who is the clap of the one who is looking?!
Neither King Nor Slave But Only the Mountain Climbers climb on the PEAK
Kul Ihvani
20.02.12 16:16
tktktrstkks..brsbrs..
- daglarkizi73
- Yeni Üye
- Mesajlar: 8
- Kayıt: 13 Şub 2012, 21:11
Re: CLIMBING - TIRMANMAK
Dağcıyı mı çağırdınız?
- daglarkizi73
- Yeni Üye
- Mesajlar: 8
- Kayıt: 13 Şub 2012, 21:11
Re: CLIMBING - TIRMANMAK
Zirvede ki dağcı ne güzel dua etmiş, sevgili Hz.Abdulkadir Geylani:
Abdulkadir Geylani Hazretlerinin Duası
(Cuma'nız hayırlı olsun)
"Ey Yücelerden Yüce Rabbim! Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen’in yüce dergahının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.
Ya Rabbî, Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise, ey Rabbim, Hayy’sın, Kayyûm’sun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın.
Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcûdâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle başbaşa kaldılar. Sen, Sen’in yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegane enîsisin!
Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki! İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Sen’in lütfun ve keremindir.
Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Sen’i bulduklarında Sen’den başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Sen’in fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkarlar da “Tevbe, ya Rabbi!” deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.
Ey affı güzel Rabbim! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sen’sin! (amin)
Abdulkadir Geylani Hazretlerinin Duası
(Cuma'nız hayırlı olsun)
"Ey Yücelerden Yüce Rabbim! Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen’in yüce dergahının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.
Ya Rabbî, Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise, ey Rabbim, Hayy’sın, Kayyûm’sun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın.
Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcûdâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle başbaşa kaldılar. Sen, Sen’in yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegane enîsisin!
Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki! İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Sen’in lütfun ve keremindir.
Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Sen’i bulduklarında Sen’den başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Sen’in fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkarlar da “Tevbe, ya Rabbi!” deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.
Ey affı güzel Rabbim! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sen’sin! (amin)