şems&mevlâna...

Aşıklarımız ve Aşıklarımızdan ilhamlar ve ilahiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

şems&mevlâna...

Mesaj gönderen gullale »

Resim

ŞEMS&Mevlâna...

Ben zerreyim, sen benim güneşimsin; ben gam hastasıyım, sen tam benim ilacımsın! Kolsuz, kanatsız arkanda uçar dururum, sanki ben bir saman çöpü olmuşum, sen de benim kehribarımsın.

Sevgilinin yalnız gülüşü, yüzü güzel değildir, onun öfkesi de, hiddeti de, katı yürekliliği de, kini de, sinsiliği de güzeldir... Benden başımı istedi, vereyim ya da vermeyeyim! Sevgilinin uğrunda başımın ne yeri var? Yalnız onun isteyişi, edası pek güzel, pek hoş.


Sevgilim, senin sayende gönlüm güllerle, yaseminlerle dolu. Senin lutfuna, ihsanına nail olmuş benim gibi kim var? Candan ve cihandan vaz geçmek zor değildir, asıl zor olan şey, senin mahallenden ayrılmak, senden uzak düşmektir.

Gönlümün içi de, dışı da O'dur. Bedenim de, can da, damar da, kan da bütün O'dur. Artık böyle bir yere imansızlık ve iman nasıl sığar? Bu halde, nasıl olur da benim varlığım kalır? Ben artık yokum, bütün varlığım 0 olmuştur.

Aşk geldi; derimin, damarlarımın içinde akan kan oldu. Beni, benden boşaltarak dost ile doldurdu. Vücudumun her tarafını, bütün zerrelerini dost kapladı. Benden, bana ancak ad kaldı ve arta kalan hep 0 oldu.


Alemde senden daha güzel bir yar, senin yüzünü görmekten daha güzel bir iş olur mu? Haşa olmaz! îki cihanda da, güzelim, yarim olman bana yeter.! Ben senden başkasını istemem. Esasen, her nerede bir güzel varsa, bir güzellik görülüyorsa, onların hepsinde senin güzelliğin görülmede, hepsinde senin nurun parlamaktadır.


Gözüm, senin yüzünü gördüğü günden beri, bir an bile geçmedi ki, ayrılık gamınla kan ağlamasın. Sensiz elime bir kadeh alırsam bana zehir olsun;Sensiz yaşamaklığım gerekse, bana bu yaşamak ölüm olsun.

Sevgilime: "Gönlüm senden bir öpücük istiyor." dedim. "Bizim öpücüğümüzün değeri candır." diye cevap verdi. Bu cevabı duyan gönül geldi ve canın yanına gitti. Gönül, bu hareketiyle ona: "Güzelim! Gel; bu satış, bu değer ucuzdur." demek istedi
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

~ RÛBAİ IX ~

Hüseyin’ü Hallac-ü Nesimi, Pir Sultana Leylim!
ŞEMS’in şarkısın daim âşıklar üfler cana Leylim!
Sağol Kervancı Başı, berhüdâr ol, ay yüzlüm benim
Kul İhvâni Kitmir’i saldın Aşk Kervanına Leylim!..


08.01.1986 12:50 Gebiz Yolu
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Bu aşk bizi pişirir, her gece harâbata doğru çeker götürür.
Başkası bizi bilmesin, görmesin, tanımasın diye, yalnız harâbat erenleriyle bizi bir araya getirir, onlarla berâber oturtur...


***

Ey nazlı nazlı yürüyen selvi, hazan rüzgârı sana deymesin.
Ey cihânın gözbebeği, kem göz senden uzak olsun.
Sen göklerin de canısın, yerin de...
Canına rahmetten, rahattan başka bir şey dokunmasın...


***

Seninle birlikte olduğum zaman, sevgiden, dostluklar yüzünden uyuyamam.
Sensiz olduğum vakitte inler dururum, üzüntüden gözümü kapayamam.
Şaşılacak şey... Her iki gece de uyanığım fakat bu iki uyanıklığın arasındaki farkı sen gör...


***

Bizim şarabımız, kadehsiz olarak sunulmaktadır.
İçimize bir ateş düşmüştür, yüreğimiz yanıp tutuşmaktadır.
Fakat bu gönül yangınının dumanı görülmemektedir.
Aşk rebâbının feryâdı inlemesi gerçek sevgilimizin, gönül sultanımızın yayından, Onun mızrâbındandır.
Sakın "bu rebâbtır, bu sesi rebâb çıkarıyor" deme...


***

Uyku geldi, göze girmek istedi fakat gözde yer bulamadı. Çünkü göz senin sevdan yüzünden ateşler içinde kalmış, yaşlarla dolmuştu.
Göze giremeyen uyku bu defa gönle doğru gitti. Civa gibi yerinde duramayan kararsız bir gönül buldu, sonra o, tene doğru yol aldı, oraya yerleşmek istedi, orayı da harâb hem de çok harâb gördü...


***

Ağza sığmayan lokmayı iste. Ruh gıdâsı gönül lokması ara.
Kitaplarda yazılı olmayan ledün ilmini ehlinden öğrenmeye çalış.
Cenâb-ı HAKK ile kâmil insanların, ermişlerin gönülleri arasında öyle bir sır vardır ki Cibril bile oraya girip o sırrı öğrenemez.
İşte sen, o sırra âşina olmaya gayret sarfet...


***

Gönlüm gamınla her gün biraz daha sızlıyor, biraz daha inliyor...
Sevgilim, merhametsiz kalbim her gün biraz daha benden bıkıyor... Gamından biz vaz geçtik, ama gamın bizden vaz geçmedi.
Gerçekten de gamın senden daha vefâlı imiş...


***

Bizim başımızda başka bir himmet, başka bir iş vardır.
Bizim güzel sevgilimiz başka güzellere benzemeyen bambaşka bir güzel. ALLAHA yemin ederim ki, biz yalnız aşk ile de kanaat etmeyiz, aşkı da yeter bulmayız.
Bizim bu sonbahardan sonra gelecek başka bir baharımız vardır.
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »



Şems Mevlânâ'yı ateşledi, ama karşısında öyle bir volkan tutuştu ki,alevleri içinde kendi de yandı.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SeS
NeFeS
BiLse
HerkeS!..

Resim


ZEVK 3802

MevlÂNâ DUYulAN SeSi!.. ŞeM-Sîn Nefesi YâR İse!
gÖZün ÖZündeki sÖZdür!. GİReBİLmektir NâR İse!
AŞK BaZaRının BaHası, BaHaNadır SEV-enlERe!.
Bu GeCe gÖZüM VERiriM!.. ŞeMSimi GÖRen VaR İse!..


29.07.09 20:37
Kim-Se-Sizde..
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

* Yine öyle bir coşkunluk hâlindeyim ki canına yemin ederim. Beni ne biçim bağlarla bağlasınlar, hepsini koparır atarım.

* Benim azîz ömrüm SENsin, ben fâni ömrü istemiyorum. Canına yemin ederim ki, benim canım sensin. Ben dünyâya meyleden gamlarla dolmuş olan kendi canımı istemiyorum, ondan vazgeçtim.

* Bir su kabından su içsem, o suyun içinde SENin hayâlini görürüm. Canına yemin ederim ki, ben sensiz bir nefes alsam, onsuz neden yaşıyorum diye pişman olurum.

* SEN olmadan ben havalara yükselsem, göklere çıksam, siyah bulutlar içime gamlarla dolar, ağlarım. Canına yemin ederim ki, SENsiz gül bahçesine girsem, kendimi zindanda hissederim.

* Kulağım senin adından başka ses duymaz. Aklımın, fikrimin duyduğu şey, SENin kadehinin sesidir. Canına yemin ederim ki, ben çok perişanım, yıkılmışım, gel de beni kaldır, canlandır.

* Ey beni doğru yola götüren azîz varlık! Mâbedde de maksadım SENsin, mescitte de SENsin. Sen nereye yüz çevirirsen, canına yemin ederim ki, bende yüzümü oraya çeviririm.

* Ben aşkla konuşuyordum, diyordum ki; "Aşk aslandır, ben de ceylanım" Fakat canına yemin ederim ki, ben aslanlardan kaçmak şöyle dursun, onları ben gözetirim, onlara bekçilik yaparım.

* Ey içten içe inkâr eden, gizlice inkâr etme! Canına yemin ederim ki ben alına yazılan gizli yazıyı bile okurum.

* O bir türlü anlaşılamayan, neliksiz, niteliksiz VARLIK, acaba şu kanlarla dopdolu gönlüme nasıl bir yakınlık gösterdi ki, canına yemin ederim, bütün yakınlarımdan uzak düştüm.

* SEN kurbanlık canın bayramısın. Bütün aşıklar SENin kurbanlarındır. Canına yemin ederim ki, ben SENin kurbanınım, beni matbahına çek al !

* Geceleri Tebrizli ŞEMS'in aşkı ile uyuyamıyorum. Canına yemin ederim ki, onun yüzünden zerreler gibi dağınık bir haldeyim.
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Beni ne zamana kadar ayrılık acısı ile inciteceksin, kıracaksın, benim feryâdımı duymuyor musun?

Ayrılık elin elimi kırdı. Beni işten güçten etti. Beni ne vakte kadar kıracağını, perîşan edeceğini bir bilseydim...

Ey ayrılık şişesi ile oynayıp duran sevgili, dikkat et, taşlık bir yere geldin. Sırça gönlüm daraldı, aman aklını başına al, onu düşürüp kırmayasın...

Bu taşlı ayrılık yolundan çabucak ayrılalım da buluşma bahçesine gidelim. Bu taşlı yolu bırakmazsan beni muhakkak kırarsın...

Ayrılık yüzünden kanım içimde dondu, nar tanelerine döndü. Narı kırdığın zaman kanı işte öyle akar...

ALLAHım hasretlerle, acılarla dolu gönlümü kırmayı takdir buyurdunsa bana bâri o vefasız sevgilinin yüzünü göster, beni ona kavuştur da ondan sonra kır, dök...

Ey herkesin kendisine kul köle olduğu Şemseddin sen görüş aleminde padişahlar padişahısın. Bir bakışla yüzlerce gönül alanı kırar dökersin...
En son gullale tarafından 16 Ağu 2009, 00:35 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Ey cana ve gönle yakın olan dost... Bu çeşit uzaklığı bize nasıl oluyor da uygun görüyorsun? Vuslatından doğan canı nasıl olur da ayrılığa atarsın? Sen bu hâli bize reva görüyor musun?

Farzet ki ben acı bir tohum elde ettim. Bu tohum ne ekmeğe yarar ne de yemeğe. Sen o kadar tatlılığınla bu acılığı bize reva görür müsün?


Sen öyle bir nursun ki, nurunun suyuyla cehennemi bile söndürürsün... Gönlümü bu şekilde yakıp yandırmayı reva görür müsün?

Ayrılık savaşında kanlar içindeyim, canımdan yaralanmışım. Harzem ordusu ile Gûr ordusunun savaşı gibi çok çetin bir savaşı bana da reva görür müsün?

Sen, bana "Bağışlanmışsın. Sen nur kıblesinin sevdiği bir varlıksın" dedin. Bağışlayış suçlarımı örtüşten sonra bu çeşit azabları bana layık görür müsün?

Ey benim ay yüzlü sevgilim, senin nurlu yüzünü gören gözlerin, kem gözlülerin nazarına uğrayıp kör olmasına gönlün razı olur mu?
Resim
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen anlamak »

Bu sayfalar hiç bitmesin...Anlatamam size.bu sayfalarda can buluyorum...Muhammedinursuz olamıyorum...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen anlamak »

NE OLUR YA HZ ŞEMS, GEL GEL DE KULAĞIMA DUA OKU...DUA OKU SEVGİNİ OKU OKUDA CANLANSIN ÖLÜ RUHUM..BİR ŞEYLER OLSUN...KENDİME GELEYİM...KİME AİT OLDUĞUMU HİSSEDEYİM...NE OLUR GEL DE HAYAT BULSUN...NE OLUR..GEL GEL GEL...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Yoldan dönüp geldiğin gün ne mutlu gündür. Gökteki parlak Ay gibi gelir can penceresinden ışığını gönle düşürürsün. Bizi bizden alırsın, başka bir âleme götürürsün.

Ayın ondördü gibi nurlu ve parlak olan güzel yüzünle yeryüzüne döşenmiş kara toprağı gökyüzü yaparsın, arşı süslersin.

Şu kirli yeryüzünü aydınlattığın zaman, benlik balçığına saplanıp kalan nice ayağı bağlı akıllı kişiler kendilerinden geçerler, varlıklarından kurtulurlar. Nice canlar yeniden mânevi ballar yemeye mânevi şekerler çiğnemeye başladılar.

Şu altı köşeli konak yerinden, yani dünyâdan şu âna kadar yiyeceksiz, devesiz, atsız olarak nice kervanlar gelip geçtiler. Mekansızlık alemine doğru yola düştüler.

Sen benim canımı canlandır, aydınlat da canım bedenime seslensin de desin ki, "ey hoca! sen gelecek zamanı düşünme, yarını bırak da bugünü düşün, bu günü seyret, bugünü yaşa..."

Sen su gibisin ben de kuru dereyim. Ben seninle buluşmaktan gayrı ne isterim? Gel benim içimde ak, benim ol, gel seni kucaklayayım. Ben seni seviyorum, seni istiyorum. İçinde su akmayan dere ne işe yarar?

Sen su olduğun için herkesten ilerde koşuyorsun. Herkesten ileri olduğun için sevin, mutlu ol... Fakat ALLAH'a yemin ederim ki sen kendinden yana çıktıkça kendini beğendikçe kendini, kendi gerçek varlığını bulamayacaksın ve huzura kavuşamayacaksın.

Ben kaybolan gönlümü aramaya çıkmıştım, yolda ona rastladım. Onu tedavisi güç bir hastalığa tutulmuş, bir sevdâya düşmüş, perişan olmuş hâlde buldum.

Ey Tebrizli Şems, Senin ayrılığın beni ezdi öldürdü. Fakat yüzlerce defa daha beni ezsen ayaklar altına alsan öldürsen yine senin aşkından ayrılamam...!
Resim
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »

Resim



Celaleddinden Mevlânâ Çıkaran Adam;

Ş E M S -İ T E B R İ Z İ

İlk Tanışma:

Ne zaman Konyaya yolum düşse, çok kimsenin bilmediği, tenhaca, ufak bir parkın içinde bulunan Şemsi ziyarete giderim.Şems-i Tebrizi Hazretlerini bir ramazan ayında, televizyonda Evliyaları anlatan kısa metrajlı bir filmden tanımıştım.Daha sonraki yıllarda, hayatını elimden geldiğince öğrenmeye çalıştım.Her bilgiyi aldığımda, hayranlığım biraz daha arttı. Onu herkes gibi anlatmak istemiyorum.Bir sürü bilgi ile Onu anlatmaktan ziyade, işin içine gönlü koymak ve Allahtan kalbimi açmasını beklemekten başka bir ümidim yok.

O kadar farklı ki Şems; hiç alışık olduğumuz evliya tiplemesine benzemiyor.Türbesi de öyle uzak ve sessiz!.. Sadece birkaç metre ilerisindeki Mevlana Türbesi insan kaynarken o hep yalnız ve suskun.
Şems; bence bir heykeltıraş!..Vazifesi ise mermer bloğundan heykel yontarcasına insanlara Allah İçin Sevmeyi anlatmak.Tıpkı diğerleri gibi...



Arzum Gurel


Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim

Ey Şems aç kapını Mevlana’ya açtığın gibi
Gül bahçene girmeye geldik
Kaçma bizden fitneden kaçtığın gibi
Mevlana misali vuslatına ermeye geldik


alıntı..

Resim
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »

Resim





Sevgilim! Beni böyle dostsuz bırakma; benden uzağa gitme; beni yalnız bırakma!

Benim zavallı canım, insafın bulunmadığı bir yerde insaf dilenmeye geldi; beni, insafsız ayrılığa bırakma!

Sen hekimsin; belki zamanın îsa'sısın! Gitme; bizi böyle hasta bırakma!

Sen bana; "Mağara dostumsun!" dedin; beni mağarada böyle yalnız başıma bırakma!

Sana, bir gece ayrılık çok az bir şey görünür ama, o ayrılığı bir de sen bana sor da, benim için çok uzun olan ayrılığa bırakma.

Az da olsa, gönlüme ateş düşürme; az da olsa, onu önemsiz sayma; beni bırakma!

Nefsim, bitti gitti. Fakat; beni bir kerre daha dinle; beni bu sefer bırakma!

Resim


Divan-ı Kebir

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Re: şems&mevlâna...

Mesaj gönderen gullale »

Resim
Dostlar, dostlar! Birbirinizden ayrılmayın! Başınızdan kaçamak heveslerini atın!
Mâdemki hepiniz BİRsiniz, ikilik havası çalmayın, vefâ Sultan'ı emrediyor: vefâsızlık etmeyin!


Dudaklarını anarak ak yüzüğün yâkut kaşını öpüyorum. O elime geçmeyince bunu öpüyorum. O yüce göklerine elim erişemediği için yerlere kapanarak secde ediyor, yeri öpüyorum.

Üzüm gibi ayaklar altında tepeleniyorum. Aşk hangi tarafa çekerse o tarafa dönüyorum. Bana; etrâfımda niçin dolanıyorsun dedin! Senin tozun değil miyim? Kendi çevremde dolanıyorum.

Ey ay parçası! böyle bir gecede sen bir ay gibi uyanık dur! Dönen çarh gibi uzaklarda dolan da uyuma!

Bizim uyanık kalmamız Âleme çerağ olur. Bir gececik bu çerağı bekle de uyuma!

Her nereye baş koysam ona secde edilecek yerdir orası. Altı yönde de, onun dışında da SULTAN odur. Bağ, gül, bülbül, semâ, güzel bunların hepsi birer bahâne, hep aranılan , istenilen O dur.

Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgârımız! Güle bizden haber götürde de; "Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karıştın, 'gülbeşeker' tatlısı oldun?"
Resim
Cevapla

“►Aşıklar◄” sayfasına dön