Attarullah -Berlin-
Şuâât (Şualar..., IŞınlar...)
Mârifetün-Nebî
(Nebiliğe..., Peygamberliğe dair Allahı hakkına uygun tanıma kabiliyetlerinin dersleri (a.s.m.)).
Bediüzzaman Said Nursî
Telif Tarihi: 1339
İlk Baskı:
Evkâf-ı İslâmiye Matbaası, İstanbul
1339
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :
1 : Bu tarih Rumî ise, 1923; Hicrî ise, 1921 tarihine tekabül eder
Bölümler
* Birinci Şua / Enbiya Meclisine Müracaat
* İkinci Şua / Zât-ı Nûrânîsine Müracaat
* Üçüncü Şua / Zaman-ı Mâziye Müracaat
* Dördüncü Şua / Asr-ı Saadete Müracaat
* Noktanın Zeyli / Peygamber muvaffaktır.
* Beşinci Şua / Sahife-i Müstakbele Müracaat(Şeriat)
* Şeriatın Ferde, Neve, Medeniyete Karşı Birkaç Nüktesi
* Altıncı Şuâ / Mu'cizat-ı hissiyeden süzülen şuâât-ı istişhaddır
* Zeyl
* Mukaddeme
* Tevhidin Tenviri
* Mârifetü'n-Nebî (Nebilige..., Peygamberlige dair Allah i hakkina uygun tanima kabiliyetlerinin dersleri (a.s.m.)
اَشْهَدُ اَنْ لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ وَاشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللهِ (es'hedu en'la ilahe illallah ve es'hedu enne muhammedan resulallah := allah ın birligini ve muhammed (s.a.v.) in onun resulu oluşuna sehadet ederim.)
Bu kelime-i âliye (içinde yüce mânâlar taşıyan cümle) üssül-esas-ı İslâmiyet (İslâmın en temel esası) olduğu gibi; kâinat üstünde temevvüc eden (dalgalanan ) İslâmiyetin en nurânî (nurlu, aydınlık) ve en ulvî (yüce, üstün) bayrağıdır. Evet misâk-ı ezeliye (Bezm-i elest veya Kâlû-Belâ ile de tabir edilir; ezelî sözleşme; Allah ruhları yarattığı zaman ) ile peyman (yemin) ve yeminimiz olan iman, bu menşur-u mukaddesde (kutsal fermân -Kelime-i şehadet kastedilmektedir.-) yazılmıştır. Evet âb-ı hayat (hayat suyu, içene hayat veren su) olan İslâmiyet ise, bu kelimenin aynül-hayatından (hayat pınarından, kaynağından) nebean eder (kaynar, ortaya çıkar, fışkırir). Evet, ebede (sonsuzluga, sonsuz yaşamaya ve var olmaya) namzed ( aday) olan nev-i beşer (insanlık, insan türü) içinde saadet-saray-ı ebediyeye (sonsuz mutluluk sarayına; hiç bitmeyecek şekilde mutluluğun yaşanacağı Cennet hayatına) tayin (belli bir görevle görevlendirilen) ve tebşir olunanın (müjdelenen) ellerine verilmiş bir fermân-ı ezelîdir (zamanlar üstü buyruk, kelime-i şehadet). Evet şu kelime, kalb denilen avâlim-i gayba (gayb âlemlerine, görülmeyen ve bilinmeyen âlemlere) karşı olan penceresinde kurulmuş olan lâtife-i Rabbâniyenin (İlâhî hakikatleri hisseden ve mânevî zevkleri alan his, duygu; kalp lisân : dil) âyinesine (aynasina) inikas eden (yansıyan) Sultan-ı Ezelînin (hüküm ve saltanatının başlangıcı olmayan bütün zamanlara hükmeden Allah) tecellîsini (yansımasini) ilân eden bir harita-i nurâniyesidir (nurlu, etrafına nur saçan harita; bir harita gibi bütün varlık âlemlerinin Sultanı olan Allahın mülkünü özellikleriyle insanlara gösteren kelime-i şehadet) ve tercüman-ı beliğidir (belâgatli tercüman; sözleri kusursuz, muhatapların hallerine uygun ve onların akıllarını ve kalplerini aydınlatan Kurân-ı Kerim ). Evet, vicdanın esrarengiz (sırlı, gizemli) olan nutk-u beliğâne- sini (balâgatli nutuk; kusursuz ifadelerle muhatapların hallerine ulgun olarak akıl ve kalplerini aydınlatan nutkunu) cemiyet-i kâinata (kâinatta bulunan bütün varlıklara) karşı vekâleten (vekil olarak) inşad eden (bir şiiri veya edebi metni belli bir ahenkle okuyan) vicdanın (iyi..., kötüyü ayiran; kalbdeki duygu) hatib-i fasihi (meseleleri çok net ifadelerle muhataplarına veciz şekilde anlatan hatip) ve kâinata Hâkim-i Ezelî- yi (Ezelî Hâkim i; varlığının ve egemenliğinin başlangıcı olmayıp sonsuz olan Allah i) ilân eden imanın mübelliğ-i beliği (noksansız ve belâgatli bir şekilde tebliğ edeni) olan lisânın (dilin) elinde bir menşur-u lâyezalîdir (hükmü sonsuza kadar devam eden fermânidir).
İçinde yüce mânâlar taşıyan cümle İslâmın en temel esası olduğu gibi; kâinat üstünde dalgalanan İslâmiyetin en nurlu- aydınlık- ve en yüce- üstün - bayrağıdır.
Evet Bezm-i elest - Kâlû-Belâ..., ezelî sözleşme...,
Allah ruhları yarattığı zaman - ile yemin ve yeminimiz olan iman, bu kutsal fermân - kelime-i şehadet := şehadet kelimesi - yazılmıştır. Evet hayat suyu - içene hayat veren su- olan İslâmiyet ise, bu kelimenin pınarından - kaynağından - kaynar - ortaya çıkar, fışkırir - . Evet, sonsuzluga - sonsuz yaşamaya ve var olmaya - aday olan insanlık - insan türü - içinde sonsuz mutluluk sarayına - hiç bitmeyecek şekil- de mutluluğun yaşanacağı Cennet hayatına - belli bir görevle görevlendirilen ve müjdelenen ellerine verilmiş bir zamanlar üstü buyruk - kelime-i şeha -det -. Evet şu kelime, kalb denilen gayb âlemlerine - görülmeyen ve bilinmeyen âlemlere - kar- şı olan penceresinde kurulmuş olan İlâhî hakikatleri hisseden ve mânevî zevkleri alan his- duy- gu; kalp lisân, dil - aynasina yansıyan hüküm ve saltanatının başlangıcı olmayan bütün zamanlara hükmeden Allah in yansımasını ilân eden bir nurlu - etrafına nur saçan - haritasidir - bir harita gibi bütün varlık âlemlerinin Sultanı olan Allahın mülkünü özellikleriyle insanlara gösteren kelime-i şehadetidir (sehadet kelimesidir) - ve belâgatli tercüman - sözleri kusursuz, muhatapların hallerine uygun ve onların akıllarını ve kalplerini aydınlatan Kurân-ı Kerim -. Evet, vicdanın (kalb- deki; iyiyi kötüden ayirt edebilme kabiliyet) sirli - gizemli - olan balâgatli nutku - kusursuz ifadelerle muhatapların hallerine uygun olarak akıl ve kalplerini aydınlatan nutkunu - kâinatta bulunan bütün varlıklara vekil olarak bir şiiri veya edebi metni belli bir ahenkle okuyan vicdanin - iyiyi, kötüyü ayiran; kalbdeki duygunun - meseleleri çok net ifadelerle muhataplarına veciz şekilde anlatan hatibi ve kâinata Ezelî Hâkim i - varlığının ve egemenliğinin başlangıcı olmayıp sonsuz olan Allah i - ilân eden imanın noksansız ve belâgatli bir şekilde tebliğ edeni lisanin - dilin- elinde bir hükmü son -suza kadar devam eden fermânidir.
Bu kelime-i şehâdetin (sehadet kelimesinin ) iki kelâmı (sözü) birbirine şâhid-i sâdıktır (sadik sahid- dir). Ve birbirini tezkiye eder (temiz eder, aklar). Evet ulûhiyet (Allahlik vasiflari, özellikleri...), nübüv- vete (nebilige, peygamberlige, Allah in haberciligine...) burhan-ı limmîdir (evvelki..., önceki..., ilk delildir). Muhammed Aleyhisselâm Sâni-i Zülcelâle (en güzel ikram sahibi yüce sanaatkara - Allah a -) zâtiyle (sahsiyla) ve lisânıyla (diliyle) burhan-ı innîdir(gercek ben delilidir). Kelime-i şehâdetin (sahadet kelimesinin ) birinci kelâmına (sözüne) birinci burhanı (delili), ikinci kelâmıdır (sözüdür).
Bu şehadet kelimesi nin iki kelami - sözü - birbirine sadik şahiddir. Ve birbirilerini temizler - aklar-
Evet Allah'lik vasiflari - özellikleri - nebilige - peygamberlige, Allah in haberciligi'ne - evvelki - ön- ceki..., ilk - delildir. Muhammed Aleyhisselâm en güzel ikram sahibi yüce sanaatkara - Allah'a - şahsiyla ve lisânıyla - diliyle- gercek ben delilidir. şahadet kelimesinin birinci kelâmına - sözüne- birinci burhanı - delili -, ikinci kelâmıdır - sözüdür-.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :
1 : Ben şehâdet ederim ki, Allahtan başka hiçbir ilâh yoktur, yine ben şehadet ederim ki, Muhammed (a.s.m.) Allahın kulu ve peygamberidir.
Sual: HAŞİYE 1 Sâniin - herşeyi mükemmel bir şekilde ve sanatla yaratan Allah in - vücud - varlık, var olma - ve vahdetine - birlik - en vâzıh - açık - delil - yol gösteren, kilavuz, şahit, belge, tanik - nedir?
Sual: HAŞİYE 1 Herşeyi mükemmel bir şekilde ve sanatla yaratan Allah in varlık - var olma - ve vahdetine - birligine - en açık - delil - yol gösteren, kilavuz, şahit, belge, tanik - nedir?
Cevap: En parlak burhanı - kesin delili, sarsılmaz kanıti - Muhammeddir (a.s.m.). Ve Nübüvvet-i Ahmediyye'nin - Hz. Muhammedin (a.s.m.) peygamberliği'nin - en metin - kesin ve sarsılmaz, dayanikli, saglam - burhanı - kesin delil, sarsılmaz kanıt -, nübüvvet-i mutlakadır - peygamberlik müessesidir, ge- nel olarak peygamberlik kurumudur -.
Cevap: En parlak kesin delili - sarsılmaz kanıti - Muhammeddir (a.s.m.). Ve Hz. Muhammedin (a.s.m.) peygamberliği'nin en kesin ve sarsılmaz - dayanikli, saglam - kesin delil - sarsılmaz kanıt -, peygamberlik müessesidir - genel olarak peygamberlik kurumudur -.
Kâinatta - var olanvarliklarin hepsinde, yaratiklarda, dünyalarda - bir hakikat - gerçek - varsa, nübüvvet - peygamberlik - vardır. Hilkatte - yaratılış da, kâinat da - nizam - düzen - varsa, nübüvvet - pegamber -lik - zaruridir - zorunludur - .HAŞİYE 2
Var olan varliklarin hepsinde - yaratiklarda, dünyalarda - bir gerçek varsa, peygamberlik vardır. Yaratılış da düzen varsa, pegamberlik zorunludur - .HAŞİYE 2
- Ana sayfa Forum ana sayfa İSLAM Allah (c.c.) Dostları ►Said Nursi◄
-
- Zaman: 26 Nis 2024, 05:25
- Tüm zamanlar UTC+02:00
Şualar
Bediüzzaman Said Nursî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
- miratun-nur
- Yeni Üye
- Mesajlar: 1
- Kayıt: 08 Ağu 2009, 02:00
Geçiş yap
- SİTE GENEL
- ↳ MuhammediNur.com Önsöz
- ↳ Ana Sayfa Haber Arşivi
- ↳ 2007
- ↳ 2008
- ↳ 2009
- ↳ 2010
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ 2011
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ 2012
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ 2013
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ Yönetici Odası
- ↳ Sohbet Odası
- ↳ Münir Derman (k.s.)
- FORUM GENEL
- ↳ Tanışalım mı? ~Hoş geldiniz~
- ↳ Forum Kuralları
- ↳ Duyurularımız
- ↳ Yenilikler
- ↳ Önerileriniz
- ↳ Yardım
- ↳ Anma ve Kutlama Mesajları
- ↳ Bayram ve Kandil Mesajları
- ↳ Mübarek Gün ve Geceler
- ↳ Tebrik ve Taziye
- ↳ Basın ve Güncel haberler
- İSLAM
- ↳ Esmaü’l – Hüsna
- ↳ Kur'an-ı Kerim
- ↳ ►Kuranda Geçen 28 Peygamber◄
- ↳ ►Günün Ayeti◄
- ↳ Peygamber Efendimiz (S.A.V)
- ↳ ►Salavat-ı Şerifeler◄
- ↳ ►Sünnet-i Seniyye◄
- ↳ ►Hadis-i Şerifeler◄
- ↳ ►Günün Hadisi◄
- ↳ ►Sahabeleri◄
- ↳ Ehl-i Beyt (A.S.)
- ↳ ►Hz. Ali Keremallahu Veche◄
- ↳ ►Nehc'ül-Belağa◄
- ↳ Allah (c.c.) Dostları
- ↳ ►Abdulkadir Geylani◄
- ↳ ►Ahmed Kuddisi◄
- ↳ ►Ahmed Er Rufaî◄
- ↳ ►Ahmed Yesevi◄
- ↳ ►Ataullah İskenderi◄
- ↳ ►Aşık Sümmani◄
- ↳ ►Bawa Muhyiddin◄
- ↳ ►Celaleddin-i Rumi◄
- ↳ ►Hacı Bektaşı Veli◄
- ↳ ►Haluk Nurbaki◄
- ↳ ►İmam-ı Busiri◄
- ↳ ►İmam-ı Gazali◄
- ↳ ►İmam-ı Şazeli◄
- ↳ ►Muhammed Sıddık◄
- ↳ ►Muhiddin-i Arabi◄
- ↳ ►Niyazi Mısri◄
- ↳ ►Sadreddin Konevi◄
- ↳ ►Said Nursi◄
- ↳ ►Seyyid Muhammed Nur'ül Arabi◄
- ↳ ►Somuncu Baba◄
- ↳ ►Şems-i Tebrizi◄
- ↳ ►Ümmi Sinan◄
- ↳ ►Yunus Emre◄
- ↳ ►Yusuf-i Hakiki◄
- ↳ ►Diğerleri k.s.◄
- ↳ İz Bırakanlar
- ↳ ►Aşıklar◄
- MÜNİR DERMAN (K.S.)
- ↳ Münir Derman (k.s) Kimdir?
- ↳ Münir Derman (k.s) Eserleri
- ↳ ► Münir Derman(k.s) Eserleri
- ↳ Münir Derman (k.s) Sohbetleri
- ↳ TAKDİM
- ↳ SOHBET - 1
- ↳ SOHBET - 2
- ↳ SOHBET - 3
- ↳ SOHBET - 4
- ↳ SOHBET - 5
- ↳ SOHBET - 6
- ↳ SOHBET - 7
- ↳ SOHBET - 8
- ↳ SOHBET - 9
- ↳ SOHBET - 10
- ↳ SOHBET - 11
- ↳ SOHBET - 12
- ↳ SOHBET - 13
- ↳ SOHBET - 14
- ↳ SOHBET - 15
- ↳ SOHBET - 16
- ↳ SOHBET - 17
- ↳ SOHBET - 18
- ↳ SOHBET - 19
- ↳ SOHBET - 20
- ↳ SOHBET - 21
- ↳ SOHBET - 22
- ↳ SOHBET - 23
- ↳ SOHBET - 24
- ↳ SOHBET - 25
- ↳ SOHBET - 26
- ↳ SOHBET - 27
- ↳ SOHBET - 28
- ↳ SOHBET - 29
- ↳ SOHBET - 30
- ↳ SOHBET - 31
- ↳ SOHBET - 32
- ↳ SOHBET - 33
- ↳ SOHBET - 34
- ↳ SOHBET - 35
- ↳ SOHBET - 36
- ↳ SOHBET - 37
- ↳ SOHBET - 38
- ↳ SOHBET - 39
- ↳ SOHBET - 40
- ↳ SOHBET - 41
- ↳ SOHBET - 42
- ↳ SOHBET - 43
- ↳ SOHBET - 44
- ↳ SOHBET - 45
- ↳ SOHBET - 46
- ↳ SOHBET - 47
- ↳ SOHBET - 48
- ↳ SOHBET - 49
- ↳ SOHBET - 50
- ↳ SOHBET - 51
- ↳ SOHBET - 52
- ↳ SOHBET - 53
- ↳ SOHBET - 54
- ↳ SOHBET - 55
- ↳ SOHBET - 56
- ↳ SOHBET - 57
- ↳ SOHBET - 58
- ↳ SOHBET - 59
- ↳ SOHBET - 60
- ↳ Münir Derman (k.s) Albümü
- ↳ Fikrî Derlemeler, İncelemeler ve Zevkler
- KUL İHVÂNİ
- ↳ Kul İhvâni Kimdir?
- ↳ Kul İhvâni Söz ve Sohbetler
- ↳ ►Sohbetleri◄
- ↳ ►SÖZ mü? KÖZ mü? lerinden!◄
- ↳ ►Divanından Sistemler!◄
- ↳ Kuran-ı Kerim Sohbetleri
- ↳ Kul İhvani Divanında Esmalar
- ↳ Divanında Muhammedi Tasavvuf
- ↳ Divanında Sall ve Namaz
- ↳ Kul İhvâni ŞERHleri
- ↳ ►Salavat Şerhleri◄
- ↳ ►Allah Dostları Divan Şerhleri◄
- ↳ ►Kul İhvÂNi ŞiiR ve ZeVK ŞeRH'leri◄
- ↳ Kul İhvâni ŞİİR ve ZEVKleri
- ↳ ►Kul ihvâni ŞİİRleri◄
- ↳ ►Kul ihvâni ZEVKleri◄
- ↳ Kul İhvÂNi SÖZ SOHBETi ZEVKleri
- ↳ Muhammedi Teknik Tasavvuf
- İLİM
- ↳ İlim
- ↳ ►Fıkıh ~ İlmihal ~ Hukuk ~ Akaid◄
- ↳ Tasavvuf
- ↳ ►Tasavvuf Kavramları Sözlüğü◄
- ↳ ►Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözlüğü◄
- ↳ ►A◄
- ↳ ►B◄
- ↳ ►C◄
- ↳ ►Ç◄
- ↳ ►D◄
- ↳ ►E◄
- ↳ ►F◄
- ↳ ►G◄
- ↳ ►H◄
- ↳ ►I◄
- ↳ ►İ◄
- ↳ ►K◄
- ↳ ►L◄
- ↳ ►M◄
- ↳ ►N◄
- ↳ ►O◄
- ↳ ►Ö◄
- ↳ ►P◄
- ↳ ►R◄
- ↳ ►S◄
- ↳ ►Ş◄
- ↳ ►T◄
- ↳ ►U◄
- ↳ ►Ü◄
- ↳ ►V◄
- ↳ ►Y◄
- ↳ ►Z◄
- ↳ Namaz
- ↳ İslamda Kadın
- ↳ ORUÇ
- TARİH/EDEBİYAT – DÜŞÜNCE/FİKİR
- ↳ Tarih
- ↳ ►İslam Tarihi◄
- ↳ ►Peygamberler Tarihi◄
- ↳ Türk Edebiyatı Klasikleri
- ↳ ►Kitap tavsiyesi◄
- ↳ Hikaye, Makale ve Yazılar
- ↳ ►Kendi Yazdıklarınız◄
- ↳ ►Nasihat ve Güzel Sözler◄
- ↳ ►Günün Sözü◄
- GÖNÜLDEN ESİNTİLER
- ↳ Dost Emin
- ↳ Şiirler
- ↳ Kendi Şiirleriniz
- ↳ Dua Köşesi
- ↳ ►Günün Duası◄
- GENEL
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ ►İslami Sohbetler◄
- ↳ ►Soru - Cevap◄
- ↳ ►Tartışmalı Konular◄
- ↳ ►Gençlik Köşesi◄
- ↳ Toplum ve aile
- ↳ ►Şifalı Bitkiler◄
- ↳ ►Beden ve Ruh Sağlığı◄
- ↳ ►İbretlikler◄
- ↳ Resim ~ Video Galerisi
- ↳ İslami Resimler
- ↳ Görsel Tasarım
- ENGLİSH FORUM
- ↳ Islamic Articles
- ↳ ►Munir Derman◄
- ↳ ►Bawa Muhaiyaddeen◄
- ↳ ►Yunus Emre◄
- ↳ ►Muhammed Sıddık Hekim◄
- ↳ ►Kulihvani◄
- ↳ ►Islam General◄
- ↳ ►Poetry◄
- ↳ Dictionary of Tasawwuf
- ↳ ►A◄
- ↳ ►B◄
- ↳ ►C◄
- ↳ ►D◄
- ↳ ►E◄
- ↳ ►F◄
- ↳ ►G◄
- ↳ ►H◄
- ↳ ►I◄
- ↳ ►J◄
- ↳ ►K◄
- ↳ ►L◄
- ↳ ►M◄
- ↳ ►N◄
- ↳ ►O◄
- ↳ ►P◄
- ↳ ►Q◄
- ↳ ►R◄
- ↳ ►S◄
- ↳ ►T◄
- ↳ ►U◄
- ↳ ►V◄
- ↳ ►W◄
- ↳ ►X◄
- ↳ ►Y◄
- ↳ ►Z◄