Sübhânallâhi ve'l hamdülillâhi ve lâ ilâhe illâllahü vallâhüekber
Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi'l-Aliyy'il-Azîm.
Namazlarımızda çokça okuyoruz da oku' masına da acaba buradaki Sübhanallah, Havl, Alî-Azim kelimelerinin Türkçe karşılık olarak değil "manâ" yani Kur-an ıstılahı(terminolojisi) açısından bize ne ifade etmesi gerekir?
Bizde ne uyandırması lazım bu ayetin, neyin idrakine varmamız lazım ?
Bilenler varsa bu fâkir ile paylaşırlarsa mutlu oluruz
Muhabbet ve "Es Selam" üzerimize olsun İnşALLAH...
Muhammet Burak
çokça okuyoruz ama (?)
- MBurak
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 415
- Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00
çokça okuyoruz ama (?)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
- nur_umim
- Özel Üye
- Mesajlar: 1120
- Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00
LÂ HAVLE VELÂ KUVVET İLLÂ BİLLÂHİL-ÂLÎYYÛL-AZÎM
LÂ HAVLE VELÂ KUVVETE İLLÂ BİLLÂHİL-ÂLÎYYÛL-AZÎM
Subhanallahû vel-hamdulillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-Âlîyyûl-Azîm: ALLAH (Celle Celâluhu) Subhandır (noksanlıktan beri), ve hamd (aklî ve naklî övgü) ALLAH (Celle Celâluhu) içindir...
Ve ALLAHdan başka ilâh yoktur.
Ve ALLAH Ekberdir (en yüce ve uludur).
Ve bunları gerçek anlayıp gereğini yapabilecek havl (potansiyel güc) ve kuvvet ancak EL ÂLÎYYÜl-AZÎM olan ALLAH (Celle Celâluhu) dadır.
Veya bu söylediklerimi anlayabilip yerine getirebilme gücü ve kuvvetinin gerçek sahibi olan ALLAHımdan havl ve kuvvet diliyorum.
Onu vekil kılıp Ona sığınıyorum, Ona dayanıp ve Ona güveniyorum... gibi düşüne biliriz...
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in buyurup açıkladığı gibi:
Hakka inanıp, hayrı yapmak ve hasenâta (iyiliklere) kavuşmak hususunda gerekli gerçek havlin (henüz ortaya çıkmamış ama hazır bekleyen potansiyel gücün) ve,
Hâlihazır var olan kuvvetin ancak ALLAH (Celle Celâluhu) da olduğuna inanıp, seni vekil kılıp sana güveniyoruz,
Ve diyoruz ki : Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-Âlîyyül-Azîm...
Bâtıldan kaçınmak, şerri yapmamak ve seyyiâta (kötülüklere) düşmemek, hususunda korunabilmek için gerekli ve gerçek havl ve kuvvetin ancak küllî şeyin RABBısı El Aliyyül-Azîm ALLAH (Celle Celâluhu) da olduğuna inançla Sana dayanıp, güvenip vekilimiz kılıyoruz...
Ve yine diyoruz ki: Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-Âlâyyül-Azîm!..
Kişi kendini koruyamaz ta ki ALLAH Tealânın ismetine (İsmetullah ve Avnullaha) sığınıp korunmasını dileye...
Mâşâallah! Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-Aliyyül-Âzim!.
ALLAH (Celle Celâluhu) ile! Âlîyyül-Âzim olan ALLAH (Celle Celâluhu) dan başka koruyacak havl (potansiyel, var ama henüz ortada olmayan güç) ve gözüken kuvvet yoktur... diye dua ede...
Takvâ böylesi sırlıdır...
Tasavvuf: mâsivâ mesuliyetine düşmemek için insaf ve edeb ilmidir.
Cüneyd (kaddasallahu sırrıhu): Dildeki sözün, kalbdeki özünü aşmasın!.. Kâal (söz), hâli geçmesin! dediğinde :
Hâl nedir? diye sorana ise Cüneyd (kaddasallahu sırrıhu):
Lâ havle vela kuvvete illâ billahil-aliyyül-âzim. Hasbunallah ve nimel vekil buyuruyor.
Çünkü, hâli; HAKK (celle celâluhu)nun Hazır ve Nazır olması, güç ve kuvvetin Onda olduğu ve vekil edinilmesinin şart olduğu şeklinde idrak edip anlıyor ve yaşıyor.
Pek Çok Hadis-i şerîften :
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Sizden biriniz; Müezzin : ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER dediğinde içinden ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER der,
Sonra sırasıyla müezzin : Eşhedü enlâ ilâhe illallah dediğinde Eşhedü enlâ ilâhe illallah der,
Müezzin : Eşhedü enne Muhammeder Resûlullah dediğinde Eşhedü enne Muhammeder Resûlullah der,
Müezzin : Hayyales-salâh dediğinde Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh der,
Müezzin : Hayyalel-felâhdediğinde Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh der,
Müezzin : ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER dediğinde ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER der,
Müezzin : Lâ ilâhe illallah dediğinde Lâ ilâhe illallah derse cennete girer. buyurmuştur.
(Ömer İbni Hattab (ra) dan; Müslim, Sâlât 12 (385); Ebu Dâvûd, Salât 36 (527); Nesâî)
Ezân okunurken ezânı dinleyeni izleyelim:
Eşhedü enne Muhammeder Resûlullahı tekrarlar ve salavâtı da...
Hayyales-salâhı tekrarlar ve
: Subhânallahu ve bihamdihi Subhânallahûl-Azîm velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-aliyyül-Azîm: ALLAHÜ ZÜL-CELÂLi hamd ile tesbih ve tazim edip, hakk ve hayra ulaşıp yaşamak için gerekli havl (potansiyel güç, mânevî, bâtınî) ve kuvvet (zâhirî,maddî aleni güç) ancak ve ancak Azîm olan Zâtına mahsusdur. Senin iznin ve inâyetin olmadan hakka inanıp hayr-û-hasânât işleyemem der. İznullah ve İnâyetullahı diler.
Hayyales-salâhı tekrarlar ve aynı duayı da tekrarlar.
Hayyelel-felâhı tekrarlar ve yine :Subhânallahu ve bihamdihi Subhânallahûl-Azîm velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-aliyyül-Azîm: ALLAHÜ ZÜL-CELÂLi hamd ile tesbih ve tazim edip bâtıl ve şerden korunmak için lâzım ve lâyık olan havl ve kuvvet sadece azamet-ü-kudret sahibi Zâtına mahsusdur. Senin koruman olmadan bâtıldan ictinâb edip (kaçınıp) şerr-ü-seyyiâttan korunamam!der ve,
İsmetullah ve Avnullaha sığınır...
Hayyalel-felâhı ve bir önceki duayı da tekrarlar.
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Kişi evinden çıktığında Bismillahi tevekkeltü alallahi lâ havle vela kuvvete illâ billah: ALLAH (cc) adıyla, ALLAH (cc)a güvendim. Güc ve kudret ancak ALLAH (cc) dandırderse kendisine Bu sana kâfidir. Doğru yola girdirildin, ihtiyacın giderildi. Zararlı şeylerden korundun. denilir ve şeytân ondan uzaklaşır. buyurmuştur.
(Enes (ra) dan; Tirmizî, Nesâî ve İbn Hibban)
--- Bir kimse gelerek: Yâ Resûlullah (sav) ! Benim Kurândan bir şeyler almaya gücüm yetmiyor. Bana kifâyet edecek bir şeyi öğretl! deyince Resûlullah (sav): Subhânallah, vel-hamdülillah ve Lâ ilâhe illâllah, VALLAHÛEKBER, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi de.
Buyurunca o kimse: Yâ Resûlullah! Bu (zikir) ALLAH (cc) içindir. Benim için (dua olarak) ne söyleyim?
Resûlullah (sav): ALLAHım bana merhamet et, afiyet ver, hidâyet ver, rızık ver de!.
Adam ellerini sıkıp göstererek: Şöylece! (sımsıkı belledim) dedi.
Bunun üzerine Resûlullah (sav): İşte bu adam iki elini de hayrla doldurdu! buyurmuştur.
(İbni Ebi Evfa (ra) dan; Ebu Dâvud, Salât 139-832; Nesâî, İftitah 32-2,143)
--- Ebu Vakkas ibni Sâd (ra) dan: Bir bedevi Resûlullah (sav)e geldi ve: Bana okuyacağım bir dua öğretdedi.
Resûlullah (sav) de: Lâ ilâhe İllâllahu vahdahu lâ şerike lehu, ALLAHÛEKBER kebîran velhamdülillahi kesira. Ve Subhânallahi Rabbül-âlemin. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil-Azîzil-Hakîm. de! buyurdu. Bedevi: Bu RABBim içindir. Benim için ne var? dedi.
Resûlullah (sav) de: Allahümmağfirli verhamni vehdini verzukni: ALLAHım beni bağışla, bana merhamet et, beni hidâyete erdir ve bana rızık ver! de buyurdu.
Ebu Mâlik el Eşâri rivâyetinde: Bana afiyet ver! ilavesi vardır. Bir rivâyette ilave olarak: Şüphesiz ki bunlar senin dünya ve âhiretine yararlı her türlü güzel şeyleri ihtivâ eder.
(Ebu Vakkas İbni Sâd (ra) dan; Müslim)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Kalıcı sâlih amelleri çokça yapınız! buyurdu.
Onlar nelerdir Yâ Resûlullah! denildi.
Tekbir (ALLAHÛEKBER),
Tehlil (Lâ ilâhe illâ ALLAH),
Tesbih (Subhânallah),
Velhamdülillah,
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah sözleridir. buyurdu.
(Ebu Saîd el Hudri (ra) dan; İmâmı Ahmed, Ebu Yâlâ, Nesâî, İbn Hibban, Hâkim)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Subhânallahi, velhamdülillahi, ve lâ ilâhe illâllahu, vallahu ekber vela havle vela kuvvete illâ billahi diye zikret çünkü bunlar kalıcı sâlih amellerdir.
Ağacın yaprağını döktüğü gibi bunlar da günâhları (hataları) dökerler ve bunlar cennet hazinelerindendirler. buyurmuştur.
(Ebud- Derda (ra) dan; Taberâni-Ömer (ra) dan ise İbni Mâce Muhtasar olarak)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Yeryüzünde her kim : Lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER, Ve lâ havle vela kuvvete illâ billahi derse bu, hatalarına keffârettir. Velev ki günâhları (hataları) deniz köpügü kadar olsa bile! buyurmuştur.
(Abdullah İbn Abr (ra) dan; Nesâî, Tirmizî, İbn Ebid-Dünya ve Hâkim: Subhânallah velhamdü-lillahi ilavesiyle rivâyet etmiştir.)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Yeryüzünde herhangi bir kimse Lâ ilâhe illâllahu Vallahu ekberu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi derse hataları deniz köpügü kadar olsa dahi örtülür. buyurmuştur.
(İbni Ömer (ra) dan; Sahih olarak; İmâmı Ahmed ve Tirmizî)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): İsrâ Gecesi İbrâhim (as) ile buluştum (karşılaştım) bana: Yâ Muhammed ümmetine benden selâm söyle (oku) ve onlara: Cennetin toprağının güzel, suyunun tatlı, alanının düz, ağacının da Subhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhi illâllahu VALLAHÛEKBER olduğunu haber ver dedi buyurmuştur.
(İbni Mesut (ra) dan; Tirmizî)
Tabâranide Evsat ve Sagirinde: Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi: Kudret ve kuvvet ancak ALLAHındır. ilavesiyle rivâyet etmiştir
(Kul İhvani Divanından)
Subhanallahû vel-hamdulillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-Âlîyyûl-Azîm: ALLAH (Celle Celâluhu) Subhandır (noksanlıktan beri), ve hamd (aklî ve naklî övgü) ALLAH (Celle Celâluhu) içindir...
Ve ALLAHdan başka ilâh yoktur.
Ve ALLAH Ekberdir (en yüce ve uludur).
Ve bunları gerçek anlayıp gereğini yapabilecek havl (potansiyel güc) ve kuvvet ancak EL ÂLÎYYÜl-AZÎM olan ALLAH (Celle Celâluhu) dadır.
Veya bu söylediklerimi anlayabilip yerine getirebilme gücü ve kuvvetinin gerçek sahibi olan ALLAHımdan havl ve kuvvet diliyorum.
Onu vekil kılıp Ona sığınıyorum, Ona dayanıp ve Ona güveniyorum... gibi düşüne biliriz...
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in buyurup açıkladığı gibi:
Hakka inanıp, hayrı yapmak ve hasenâta (iyiliklere) kavuşmak hususunda gerekli gerçek havlin (henüz ortaya çıkmamış ama hazır bekleyen potansiyel gücün) ve,
Hâlihazır var olan kuvvetin ancak ALLAH (Celle Celâluhu) da olduğuna inanıp, seni vekil kılıp sana güveniyoruz,
Ve diyoruz ki : Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-Âlîyyül-Azîm...
Bâtıldan kaçınmak, şerri yapmamak ve seyyiâta (kötülüklere) düşmemek, hususunda korunabilmek için gerekli ve gerçek havl ve kuvvetin ancak küllî şeyin RABBısı El Aliyyül-Azîm ALLAH (Celle Celâluhu) da olduğuna inançla Sana dayanıp, güvenip vekilimiz kılıyoruz...
Ve yine diyoruz ki: Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-Âlâyyül-Azîm!..
Kişi kendini koruyamaz ta ki ALLAH Tealânın ismetine (İsmetullah ve Avnullaha) sığınıp korunmasını dileye...
Mâşâallah! Velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-Aliyyül-Âzim!.
ALLAH (Celle Celâluhu) ile! Âlîyyül-Âzim olan ALLAH (Celle Celâluhu) dan başka koruyacak havl (potansiyel, var ama henüz ortada olmayan güç) ve gözüken kuvvet yoktur... diye dua ede...
Takvâ böylesi sırlıdır...
Tasavvuf: mâsivâ mesuliyetine düşmemek için insaf ve edeb ilmidir.
Cüneyd (kaddasallahu sırrıhu): Dildeki sözün, kalbdeki özünü aşmasın!.. Kâal (söz), hâli geçmesin! dediğinde :
Hâl nedir? diye sorana ise Cüneyd (kaddasallahu sırrıhu):
Lâ havle vela kuvvete illâ billahil-aliyyül-âzim. Hasbunallah ve nimel vekil buyuruyor.
Çünkü, hâli; HAKK (celle celâluhu)nun Hazır ve Nazır olması, güç ve kuvvetin Onda olduğu ve vekil edinilmesinin şart olduğu şeklinde idrak edip anlıyor ve yaşıyor.
Pek Çok Hadis-i şerîften :
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Sizden biriniz; Müezzin : ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER dediğinde içinden ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER der,
Sonra sırasıyla müezzin : Eşhedü enlâ ilâhe illallah dediğinde Eşhedü enlâ ilâhe illallah der,
Müezzin : Eşhedü enne Muhammeder Resûlullah dediğinde Eşhedü enne Muhammeder Resûlullah der,
Müezzin : Hayyales-salâh dediğinde Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh der,
Müezzin : Hayyalel-felâhdediğinde Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh der,
Müezzin : ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER dediğinde ALLAHÛEKBER, ALLAHÛEKBER der,
Müezzin : Lâ ilâhe illallah dediğinde Lâ ilâhe illallah derse cennete girer. buyurmuştur.
(Ömer İbni Hattab (ra) dan; Müslim, Sâlât 12 (385); Ebu Dâvûd, Salât 36 (527); Nesâî)
Ezân okunurken ezânı dinleyeni izleyelim:
Eşhedü enne Muhammeder Resûlullahı tekrarlar ve salavâtı da...
Hayyales-salâhı tekrarlar ve
: Subhânallahu ve bihamdihi Subhânallahûl-Azîm velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-aliyyül-Azîm: ALLAHÜ ZÜL-CELÂLi hamd ile tesbih ve tazim edip, hakk ve hayra ulaşıp yaşamak için gerekli havl (potansiyel güç, mânevî, bâtınî) ve kuvvet (zâhirî,maddî aleni güç) ancak ve ancak Azîm olan Zâtına mahsusdur. Senin iznin ve inâyetin olmadan hakka inanıp hayr-û-hasânât işleyemem der. İznullah ve İnâyetullahı diler.
Hayyales-salâhı tekrarlar ve aynı duayı da tekrarlar.
Hayyelel-felâhı tekrarlar ve yine :Subhânallahu ve bihamdihi Subhânallahûl-Azîm velâ havle velâ kuvvete illâ billahil-aliyyül-Azîm: ALLAHÜ ZÜL-CELÂLi hamd ile tesbih ve tazim edip bâtıl ve şerden korunmak için lâzım ve lâyık olan havl ve kuvvet sadece azamet-ü-kudret sahibi Zâtına mahsusdur. Senin koruman olmadan bâtıldan ictinâb edip (kaçınıp) şerr-ü-seyyiâttan korunamam!der ve,
İsmetullah ve Avnullaha sığınır...
Hayyalel-felâhı ve bir önceki duayı da tekrarlar.
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Kişi evinden çıktığında Bismillahi tevekkeltü alallahi lâ havle vela kuvvete illâ billah: ALLAH (cc) adıyla, ALLAH (cc)a güvendim. Güc ve kudret ancak ALLAH (cc) dandırderse kendisine Bu sana kâfidir. Doğru yola girdirildin, ihtiyacın giderildi. Zararlı şeylerden korundun. denilir ve şeytân ondan uzaklaşır. buyurmuştur.
(Enes (ra) dan; Tirmizî, Nesâî ve İbn Hibban)
--- Bir kimse gelerek: Yâ Resûlullah (sav) ! Benim Kurândan bir şeyler almaya gücüm yetmiyor. Bana kifâyet edecek bir şeyi öğretl! deyince Resûlullah (sav): Subhânallah, vel-hamdülillah ve Lâ ilâhe illâllah, VALLAHÛEKBER, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi de.
Buyurunca o kimse: Yâ Resûlullah! Bu (zikir) ALLAH (cc) içindir. Benim için (dua olarak) ne söyleyim?
Resûlullah (sav): ALLAHım bana merhamet et, afiyet ver, hidâyet ver, rızık ver de!.
Adam ellerini sıkıp göstererek: Şöylece! (sımsıkı belledim) dedi.
Bunun üzerine Resûlullah (sav): İşte bu adam iki elini de hayrla doldurdu! buyurmuştur.
(İbni Ebi Evfa (ra) dan; Ebu Dâvud, Salât 139-832; Nesâî, İftitah 32-2,143)
--- Ebu Vakkas ibni Sâd (ra) dan: Bir bedevi Resûlullah (sav)e geldi ve: Bana okuyacağım bir dua öğretdedi.
Resûlullah (sav) de: Lâ ilâhe İllâllahu vahdahu lâ şerike lehu, ALLAHÛEKBER kebîran velhamdülillahi kesira. Ve Subhânallahi Rabbül-âlemin. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil-Azîzil-Hakîm. de! buyurdu. Bedevi: Bu RABBim içindir. Benim için ne var? dedi.
Resûlullah (sav) de: Allahümmağfirli verhamni vehdini verzukni: ALLAHım beni bağışla, bana merhamet et, beni hidâyete erdir ve bana rızık ver! de buyurdu.
Ebu Mâlik el Eşâri rivâyetinde: Bana afiyet ver! ilavesi vardır. Bir rivâyette ilave olarak: Şüphesiz ki bunlar senin dünya ve âhiretine yararlı her türlü güzel şeyleri ihtivâ eder.
(Ebu Vakkas İbni Sâd (ra) dan; Müslim)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Kalıcı sâlih amelleri çokça yapınız! buyurdu.
Onlar nelerdir Yâ Resûlullah! denildi.
Tekbir (ALLAHÛEKBER),
Tehlil (Lâ ilâhe illâ ALLAH),
Tesbih (Subhânallah),
Velhamdülillah,
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah sözleridir. buyurdu.
(Ebu Saîd el Hudri (ra) dan; İmâmı Ahmed, Ebu Yâlâ, Nesâî, İbn Hibban, Hâkim)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Subhânallahi, velhamdülillahi, ve lâ ilâhe illâllahu, vallahu ekber vela havle vela kuvvete illâ billahi diye zikret çünkü bunlar kalıcı sâlih amellerdir.
Ağacın yaprağını döktüğü gibi bunlar da günâhları (hataları) dökerler ve bunlar cennet hazinelerindendirler. buyurmuştur.
(Ebud- Derda (ra) dan; Taberâni-Ömer (ra) dan ise İbni Mâce Muhtasar olarak)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Yeryüzünde her kim : Lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER, Ve lâ havle vela kuvvete illâ billahi derse bu, hatalarına keffârettir. Velev ki günâhları (hataları) deniz köpügü kadar olsa bile! buyurmuştur.
(Abdullah İbn Abr (ra) dan; Nesâî, Tirmizî, İbn Ebid-Dünya ve Hâkim: Subhânallah velhamdü-lillahi ilavesiyle rivâyet etmiştir.)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Yeryüzünde herhangi bir kimse Lâ ilâhe illâllahu Vallahu ekberu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi derse hataları deniz köpügü kadar olsa dahi örtülür. buyurmuştur.
(İbni Ömer (ra) dan; Sahih olarak; İmâmı Ahmed ve Tirmizî)
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): İsrâ Gecesi İbrâhim (as) ile buluştum (karşılaştım) bana: Yâ Muhammed ümmetine benden selâm söyle (oku) ve onlara: Cennetin toprağının güzel, suyunun tatlı, alanının düz, ağacının da Subhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhi illâllahu VALLAHÛEKBER olduğunu haber ver dedi buyurmuştur.
(İbni Mesut (ra) dan; Tirmizî)
Tabâranide Evsat ve Sagirinde: Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi: Kudret ve kuvvet ancak ALLAHındır. ilavesiyle rivâyet etmiştir
(Kul İhvani Divanından)
- papatya
- Yeni Üye
- Mesajlar: 8
- Kayıt: 17 Nis 2009, 02:00
Çelişkiye düştüğüm sorumu yanıtlarsanız çok mutlu olacağım.
Örneğin Lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER, Ve lâ havle vela kuvvete illâ billahi"
veya Allahümme ecirna minel nar (umarım doğru yazılmıştır)
Ya da
Kuranı kerimden bir ayeti zikretmek istediğimizde(diyelim ki 100 olsun) her seferinde besmele söylemeli miyiz? Yoksa başta söylemek yeterli mi?
Kime sorsam farklı yanıtlar alıyorum.
Abdestsiz zikretmemeye gayret ediyoruz fakat koşullar her zaman uygun olmuyor.
Bu konuda beni aydınlatmanızı rica ediyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.
Örneğin Lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER, Ve lâ havle vela kuvvete illâ billahi"
veya Allahümme ecirna minel nar (umarım doğru yazılmıştır)
Ya da
Kuranı kerimden bir ayeti zikretmek istediğimizde(diyelim ki 100 olsun) her seferinde besmele söylemeli miyiz? Yoksa başta söylemek yeterli mi?
Kime sorsam farklı yanıtlar alıyorum.
Abdestsiz zikretmemeye gayret ediyoruz fakat koşullar her zaman uygun olmuyor.
Bu konuda beni aydınlatmanızı rica ediyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.
En son papatya tarafından 14 May 2010, 20:50 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12891
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
değerli papatya kardeşimiz,
besmele bilirsiniz ki her işe başlamada esastır.
Kurân-ı Kerimimizde sadece Fatiha Sûresinin 1.âyetidir.
122 Sûrede başındaki besmeleler âyet olmamakla beraber o Sûre okunurken okunur.
Tevbe Sûresinde besmele ile başlama yoktur.
Kurân-ı Kerim okumaya euzubesmele ile başlamak farzdır ve 1 kere yeterlidir.
bunun dışında konuşurken 1 âyet okusak besmele çekilir 1 defa, ama her âyet için devamlı olma şartı yok zevke kalmıştır.
Lâ ilâhe illâllahu Vallahu ekberu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi
ALLAHUMME ECİRNA MİNE'N-NÂR: Allahım Bizi ateşten koru.
gibi dualara da besmele ile başlamak güzeldir ama şart değildir.
bendeniz Bemeleye "Dudakta başlayıp dudakta biten GÜZELim" derim ve her işte çekmeyi severim doğrusu..
sizler de öyle ederseniz hayr ile başlamış oluruz o işe başlarken ..
Muhammedi Muhabbetle.
besmele bilirsiniz ki her işe başlamada esastır.
Kurân-ı Kerimimizde sadece Fatiha Sûresinin 1.âyetidir.
122 Sûrede başındaki besmeleler âyet olmamakla beraber o Sûre okunurken okunur.
Tevbe Sûresinde besmele ile başlama yoktur.
Kurân-ı Kerim okumaya euzubesmele ile başlamak farzdır ve 1 kere yeterlidir.
bunun dışında konuşurken 1 âyet okusak besmele çekilir 1 defa, ama her âyet için devamlı olma şartı yok zevke kalmıştır.
Lâ ilâhe illâllahu Vallahu ekberu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi
ALLAHUMME ECİRNA MİNE'N-NÂR: Allahım Bizi ateşten koru.
gibi dualara da besmele ile başlamak güzeldir ama şart değildir.
bendeniz Bemeleye "Dudakta başlayıp dudakta biten GÜZELim" derim ve her işte çekmeyi severim doğrusu..
sizler de öyle ederseniz hayr ile başlamış oluruz o işe başlarken ..
Muhammedi Muhabbetle.
- nur_umim
- Özel Üye
- Mesajlar: 1120
- Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00
kulihvani yazdı:değerli papatya kardeşimiz,
besmele bilirsiniz ki her işe başlamada esastır.
Kurân-ı Kerimimizde sadece Fatiha Sûresinin 1.âyetidir.
112 Sûrede başındaki besmeleler âyet olmamakla beraber o Sûre okunurken okunur.
Tevbe Sûresinde besmele ile başlama yoktur.
Kurân-ı Kerim okumaya euzubesmele ile başlamak farzdır ve 1 kere yeterlidir.
bunun dışında konuşurken 1 âyet okusak besmele çekilir 1 defa, ama her âyet için devamlı olma şartı yok zevke kalmıştır.
Lâ ilâhe illâllahu Vallahu ekberu velâ havle velâ kuvvete illâ billahi
ALLAHUMME ECİRNA MİNE'N-NÂR: Allahım Bizi ateşten koru.
gibi dualara da besmele ile başlamak güzeldir ama şart değildir.
bendeniz Bemeleye "Dudakta başlayıp dudakta biten GÜZELim" derim ve her işte çekmeyi severim doğrusu..
sizler de öyle ederseniz hayr ile başlamış oluruz o işe başlarken ..
Muhammedi Muhabbetle.