Ahmeder-Rufâi hazretlerinin Hâletu Ehlil Hakîka Maallah adlı eserinden âcizâne istifâde etmeye çalışıyorum. Sizlerlede paylaşmak istedim;
Abbas b. Abdulmuttalib rivâyet ediyor (ALLAH razı olsun)
Peygamberimiz S.A.V. şöyle buyuruyorlar:
ALLAHı yaratıcı bilen, Muhammed-i (A.S.) peygamber olarak kabul eden, din olarak İslâmiyeti seçen kimse, îman tadını aldı.
Bu hadis-i şerifte belirtilen hal bir zevk işidir; HAKKa bağlılıktan doğar. Bu bağlılık da ALLAHı bilmektir; bilgi marifet' demektir. Bu bir nurdur; ALLAH, sevdiği kulların kalbine koyar. Bundan daha yüce, bu nurdan daha büyük birşey yoktur. Çünkü mârifet nûrudur. Mârifetin hakîki anlamı kalbin yaratıcı ile diri olması demektir.
Mârifet üç dallı bir ağaç gibidir; Tevhid, Tecrid ve Tefridtir.
Tevhid ikrar mânâsınadır.
Tecrid, ihlas demektir.
Tefrid, her halde Ona bağlanmaktır. Ondan başkasını bırakmaktır. Tefridin mânâsı budur.
Tevhidin ilk basamağı: HAKK'a yapılması vehmedilen her çeşit şirki bırakmaktır.
Tecridin ilk basamağı: Bi'l-cümle sebeplerden kesilmektir.
Tefridin ilk basamağı:Yersiz, şekilsiz, nisbetsiz olarak ALLAHa bağlanmaktır, ona mal olmaktır. Bu hal en çok ağır olandır. Buna ermek için sayacağımız beş şartın bulunması lazımdır;
1-Gizlide, âşikârede ALLAHdan korkmak
2-Her çeşit kulluk vazîfelerini yerine getirmek
3-Her bakımdan ilâhi emirler önünde boyun eğmektir
4-İhlas sâhibi olmak. Bu ihlasın sözde, işte ve niyyette olması şarttır.
5-Her halde ve her işte dâima ALLAHa yakın olduğunu, ALLAHın kendisine şah damarından daha yakın olduğunu murâkabe etmek.
MARİFET NURU
- sefer
- Yeni Üye
- Mesajlar: 10
- Kayıt: 09 Tem 2009, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
- sefer
- Yeni Üye
- Mesajlar: 10
- Kayıt: 09 Tem 2009, 02:00
Ahmeder-Rufâi hazretlerinin Hâletu Ehlil Hakîka Maallah adlı eserinden:
Ammar b. Yasir rivayet ediyor (Allah razı olsun);
Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyorlar; İki yüzlü dünya adamı olur, iki dilli ateşe yakışır.
İşte bu sebeple arifler yüzlerini yalnız Allaha çevirdiler. Her hallerinde yalnız onu görürler. Hiçbir arif kişide iki yüz görmek mümkün değildir. İşte bu hikmetten olarak, bir Hak arayıcısının iki efendisi olmaz derler.
Bu yolda yalnız Peygambere uyana uymak gerek. Hak yolu arayanlar Peygambere uyanı bulmalıdırlar. Kendini beğenmiş olanlara ve kuru iddia sahiplerine uyulmaz. Manevi hal ancak Peygamberden gelir. Babadan oğula geçmez. Peygambere uymadan boş bir davaya kapılanlar varsa yanılıyorlar.
İşte bu çok mühimdir. Yukarıda zikrettiğimiz Hadis-i Şerif bize bunu anlatmaktadır.
Ammar b. Yasir rivayet ediyor (Allah razı olsun);
Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyorlar; İki yüzlü dünya adamı olur, iki dilli ateşe yakışır.
İşte bu sebeple arifler yüzlerini yalnız Allaha çevirdiler. Her hallerinde yalnız onu görürler. Hiçbir arif kişide iki yüz görmek mümkün değildir. İşte bu hikmetten olarak, bir Hak arayıcısının iki efendisi olmaz derler.
Bu yolda yalnız Peygambere uyana uymak gerek. Hak yolu arayanlar Peygambere uyanı bulmalıdırlar. Kendini beğenmiş olanlara ve kuru iddia sahiplerine uyulmaz. Manevi hal ancak Peygamberden gelir. Babadan oğula geçmez. Peygambere uymadan boş bir davaya kapılanlar varsa yanılıyorlar.
İşte bu çok mühimdir. Yukarıda zikrettiğimiz Hadis-i Şerif bize bunu anlatmaktadır.