MIR'AC -Bawa Muhyiddin(K.S)
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
MIR'AC -Bawa Muhyiddin(K.S)
Kaynak: THE TRIPLE FLAME,The Inner Secrets of Sufism, Bawa
Muhaiyaddeen Fellowship Press, 2001 print, s253-255
Yazar: M.R.Bawa MUHAIYADDEEN (K.S)
Çeviren:Barbaros SERT, Basildon-29 Temmuz 2008
.ALLAH bütün yarattıklarını bir nokta'dan yarattı. Bütün her şeyi bu nokta'ya koydu. Ve ne kadar büyük bu nokta? Bir kalemin ucu . Bu alemi, ve ervahi (ruhlar alemini), her şeyi mim harfinin yuvarlak kısmını teşkil eden sükununa koydu. 124000 peygamber göndermesine rağmen, bütün alem, ervah ve başka her şeyi bir sükun, küçük bir daire içine koydu. Kudretini, rahmet kuvvetini, emirlerini ve bütün öğretilerini bütün peygamberlere verdi fakat sükun ile ilgili açıklamayı sadece iki peygambere verdi. Bu çok eski bir görüştür. Musa A.s hem bir mime hemde sükun a sahiptir. Alem, ervah , bu kainat, ruhlar alemi, ve başka her şey ALLAHın Muhammed SAVe hemen bitişik olarak verdiği mim den doğru anlaşılır. Bu açıklamanın (vahyin) sonuydu. ALLAH dünyayı ve 18000 alemi bu iki peygambere gösterdi. , bütün diğer peygamberlere Onun vilayetleri, yaratılışta tecelli eden niteliklerinin kuvveti gösterildi.
Bu iki peygamberden doğru, Onun harikaları Onun vilayetleri olan ayetler, en başlangıç ve en son bildirildi ve açıklandı. ALLAH , bu içinde alem , ervah ve başka her şeyin bildirildiği iki mim ile bu iki peygamberi yaptı. On emiri Musa A.Sa verirken Muhammed SAVe sonunda Miracta onu çağırarak, O onunla konuşabilsin diye, ona Kuranın 6666 ayetiyle son açıklamaları verdi. ALLAH bunu ümmetine öğret diyip ona her açıklamayı vermek için onu miracda çağırdı. Bunu anlamalıyız.
Miracta , Resulullah SAV, ALLAH ile buluştu ve sohbet etti(konuştu), ve günlük 50 vakit namaz 25 vakite sonra Resul dahada rica edince 5 vakte indirildi. Bu beş vakit namazı anlamalıyız. İlk vakit SUBH ya da FECR vaktidir ki bu vakitte toprağın cehennemlerini temizlemeliyiz(kendimizden atarak kurtulmalıyız). İkincisi ZUHR vaktidir ki , ateş ile olan bağlarımızı kesmek zorundayız. ASR vaktinde ise su ile olan bağımlılıklarımızı ki bunun manası hilkate, meni ve kan bağlarına olan bağımlılıkları kesip atmaktır. Dördüncüsü MAĞRİBtir ki dünyevi arzulara, bencilliğe olan her bağın, doğum ve ölüme olan bağın, akıl ve arzuya olan bağın kesilmesidir bu ibadetin dördüncü vaktidir. Ve sonunda ibadetin beşinci vakitte, ISHA da, artık her hangi bir doğum ya da ölümün olmadığı, kendisi ile herşeyin bittiği namaz gelir.
Bundan sonra biz sonunda ALLAH ile sohbet(muhabbette olmak) halini alırız ve ona tesbih ederiz, ona hamd ederiz. Toprak, ateş, su ve hava kesilir ve biz sadece ALLAHı kabul eder namazda Onunla vuslat ederiz. Beş vakit namaz bunlardır. Eğer bu beş vakitte her şeyi tamamlamadıysak, ibadetlerimizi henüz tamamlamadık, sadece bütün bunlar tamamlanınca ALLAH ile vuslat hali yaşarız. ALLAHın insana emrettiği beş vakit namaz, suffiyat ya da ilahi irfanın marifet ibadetleri, irfan kazanıldığında (o makama gelindiğinde) yapılan namazlardır.
İrfan doğmadan evvel, Şeriat ın beş vakit namazı, ruhani yükselesi vardır, fakat bu üçüncü basamak olan Hakikatin namazıdır. Suffiyat haline ulastığımız zaman , son basamakta bu safhaya ulastık. Biz Şeriat tayken(o basamakta iken) nefsimize(emare nefs kastediliyor), dünya ve arzuya, diğer bir beş vakit namaz seviyesine baglıyız.
İrfan büyüdükçe, hakikat seviyesine ulaşınca, ALLAH ile muhabbet haline başlarız. Marifet seviyesinde iken, dördüncü basamakta , ALLAH ile vuslat buluruz ve dahada yükselince Suffiyat ta iken varliktaki her şey ölür ve HAKKta yaşarız, ALLAH ile vuslat ederiz. Bu anda Onun rengi ile boyanırız ya da Vuslat hali alırız. Bunu anlamalıyız.
Beş vakit namaz bize bu şekilde indirildi. Bunu farketmek ve beş vakit namazı, marifet açıklamalarını anlıyarak, ilahi irfanın, suffiyatın , sufizmin seviyesinde kılmalıyız. Şeriat, tarikat, hakikat ve marifet seviyelerini geçince suffiyat seviyesine geliriz geldiğimiz zaman. Beş seviyeden doğru irfan gelişmeli, YÜCE ALLAHtan başka ibadet edilecek hiç bir şeyin olmadığını anlamalıdır ..
Sevgili kardeşim ingilizceye çeviride ki sorunlardan dolayı türkçeye çevirirken sorunlar olmakta, vuslat ile kasıt hakkın ahlakıyla ahlaklanıp Sibgatullah boyası ile boyanmaktır bunu O'nun rengiyle boyanmak diyerek böyle anlatmıştır. Acizane anladığım budur, velhasıl kelime yetersizliğinden tuhaf açıklamalar çıkmıştır.
Bawa Baba her gün kıldığımız namazların her basamakta farklı şekilde olacağını , kişide irfan büyüdükçe namazında hakikatini ve hadiste bahsedilen namaz müminin mir'açıdır halini, eğer istikrar, sadakat, samimiyet, sabr ile devam edersek zamanla yaşayacağımızı müjdelemektedir.
Şeri'at namazı derken burdaki mana şeri'at basamağında kılınan namazdır. Namaz aynı kıldığımız namazdır. Bir basamak ileri geçilince irfan gelişir kişide manen yükselme olur ve kıldığımız şeri'at namazında o basamağın idrakını yaşarız. Bir basamak ilerleme demek, kıldığımız şeri'at namazını zahiren bırakmak manasında değildir, zahiren devam edip mana ve idrakınde ilerlemek demektir. Bunu böyle anlıyorum acizane. Hepimizin mi'raç kandili mübarek olsun ve ALLAH bizlere böyle namaz kılmayı nasip etsin.
Selam sevgi ve muhabbetle
Gariban
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
- MBurak
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 415
- Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
DÜŞTÜM
Ehad tevhid tacın gördüm
Muhabbet miracın gördüm
Muhammed Hallacın gördüm
Dost dilinde dâre düşdüm
*
Devran - Seyran - Cevlan benim
Halkta HAKKa Hayran benim
İsmailim kurban benim
İbrahimle nâre düşdüm
*
Garib gönül gurbetinde
Ehl-i Beytin hasretinde
Kün feyekün kesretinde
Yâre binbir pâre düşdüm
*
Sevilen - Seven iledir
Birlik Bezminde biledir
Cevr-i cihanı çiledir
Bâtın bahar Yâre düşdüm
*
Nazlı Yâre nazım ile
Dost niyaz avazım ile
Kul İhvâni sazım ile
Bülbül gibi zâre düşdüm
11.03.1994 23:00
Rmzn arefe.
Mirac : Merdiven, süllem. * Yükselecek yer. * En yüksek makam. * Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.
Hallac : Pamuk atan. Pamuğu didik didik eden.
Dâr : idam edilen ahşap âlet. Yer.
Kesret : Çokluk, sıklık. * Bir şeyin ekserisi ve muazzamı. Bolluk. Yaraılan küllî şey.
Ehad tevhid tacın gördüm
Muhabbet miracın gördüm
Muhammed Hallacın gördüm
Dost dilinde dâre düşdüm
*
Devran - Seyran - Cevlan benim
Halkta HAKKa Hayran benim
İsmailim kurban benim
İbrahimle nâre düşdüm
*
Garib gönül gurbetinde
Ehl-i Beytin hasretinde
Kün feyekün kesretinde
Yâre binbir pâre düşdüm
*
Sevilen - Seven iledir
Birlik Bezminde biledir
Cevr-i cihanı çiledir
Bâtın bahar Yâre düşdüm
*
Nazlı Yâre nazım ile
Dost niyaz avazım ile
Kul İhvâni sazım ile
Bülbül gibi zâre düşdüm
11.03.1994 23:00
Rmzn arefe.
Mirac : Merdiven, süllem. * Yükselecek yer. * En yüksek makam. * Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.
Hallac : Pamuk atan. Pamuğu didik didik eden.
Dâr : idam edilen ahşap âlet. Yer.
Kesret : Çokluk, sıklık. * Bir şeyin ekserisi ve muazzamı. Bolluk. Yaraılan küllî şey.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]