ITRET-i RASÛLULLAH-I

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nurunnehar
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 159
Kayıt: 18 Oca 2007, 02:00

ITRET-i RASÛLULLAH-I

Mesaj gönderen nurunnehar »

ITRET-i RASÛLULLAH
sallallahu aleyhi vesellem..


Resim
Es Selâmu aleyke,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!.


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


ResimBİRİNCİ İMAM
ALİ kerremallahu vechehu.:

ALİ kerremallahu vechehu 599 yılında, KÂBE'nin içinde doğdu.. Ebu Talib'in küçük oğlu idi. Annesi HAŞİM oğlu ESED'in kızı Fâtıma'dır. 12 yaşında MÜSLÜMAN oldu.. Bir kıtlık münasebetiyle geldiği PEYGAMBER aleyhisselâm’ın evinde FATMA aleyhasselâm ile evleninceye kadar kaldı.. HİCRET sırasında MuhaMMed aleyhisselâm’ın hırkasına sarınıp yatağına yattı, saldırganları şaşırttı.. O tarihte 23 yaşında idi. BEDİR, UHUD, HENDEK Savaşlarında bulundu. UHUD'da 16 yara aldı. Bu savaşta MuhaMMed aleyhisselâm kendisine BEDİR Savaşında ganimet olan düşen ZÜLFİKÂR adlı kılıcı vermişti.. HAYBER'in ve MEKKE'nin fethinde İSLAM sancağını taşıdı. UŞAYRA Savaşında toza toprağa bulanmış vaziyette yerde yatarken MuhaMMed aleyhisselâm kendisine.: “Kalk ey toprak babası!.” diye hitâb ettiği için “EBU’L- TURÂB” diye anılırdı. PEYGAMBER aleyhisselâm, TEBUK Savaşına giderken, ALİ kerremallahu vechehu'yi arkada bırakmak istedi.
Bunun üzerine ALİ kerremallahu vechehu.: “Yâ Resûllullah!. Beni kadınlarla çocuklara mı halife ediyorsun?” Deyince,
MuhaMMed aleyhisselâm.: “Razı değil misin? HARÛN, MUSÂ katında ne mertebedeyse, sen de benim katımda o mertebedesin. Yalnız şu var ki, benden sonra peygamber yok!.” buyurdu..
Bunun üzerine ALİ kerremallahu vechehu.: “Razı oldum, Razı oldum!.” cevâbını verdi ve ondan sonra “MURTAZA” diye anılmaya başladı.

HENDEK Savaşında müşriklerin meşhur kahramanı VUDOĞLU AMR'a karşı teke tek döğüşe çıkmak istemiş; bunun üzerine MuhaMMed aleyhisselâm kendisine İMAME'sini (sarıklı börk), zırhını verdi. ALİ kerremallahu vechehu, ZÜLFİKÂR ile vuruştu, AMR'ı öldürdü. Bunun üzerine PEYGAMBER aleyhasselâm.: “ZÜLFİKÂR gibi KILIÇ, ALİ gibi YİĞİT yoktur!.” buyurdu.

ALİ kerremallahu vechehu, bir gün ZÜLFİKÂR'ı denemek için TAŞ'a çalmış. Hem TAŞ ikiye yarılmış, hem de ZÜLFİKÂR !. Bu kılıç şimdi KONYA'da KOYUNOĞLU müzesindedir. Pek çok taklidi yapılmıştır, ama hakiki ZÜLFİKÂR'ın eşi benzeri yoktur!.

MEKKE alındığında MuhaMMed aleyhisselâm KÂBE'deki bütün putları kırmış, ancak bir tanesine yetişememişti. En üstteki o son putu da ALİ kerremallahu vechehu’yi omuzuna alarak ona kırdırtmıştı!. ALEVÎLER bu olaya çok önem verirler.

Güler yüzlü idi. Mizâhı, lâtifeyi severdi. Bilgide, tevâzu’da, merhamette, yiğitlikte, takvada eşi benzeri yoktu. HALİFE iken bile, gece sırtına erzâk torbası yüklenir, kapı kapı dolaşıp yoksullara yiyecek taşırdı.. Bu işi kimin yaptığı bilinmediğinden, vefâtında KUFE'nin 300 hânesi aç kaldı!.

Zamanının çoğu MuhaMMed aleyhisselâm ile geçerdi. Yalnız kaldıklarında MANEVî konularda sohbet ederler, iyice derinleşirlerdi. Bu sebepledir ki, MuhaMMed aleyhisselâm.: “BEN İLM'in şehri isem ALİ de kapısıdır!.” buyurmuşlardı. Bu husus ile ilgili başka pek çok HADİS vardır.

PEYGAMBER aleyhasselâm'in vefâtında yanıbaşında idi. O yıkadı, kefenledi, yatağının bulunduğu yere defnetti. Rivâyete göre bu oda AYŞE radiyallahu anha'nın odası idi..

FATMA aleyhasselâm 'nın vefâtına kadar (632) başka kadınla evlenmediği rivâyet edilirse de, 626'da Mahzum Oğulları'ndan ÜMMÜ SALAMA'yı aldığı bilinmektedir. FATMA aleyhasselâm ile evliliği 624 yılındadır. Ayrıca vefâtından sonra geriye dört karısı kaldı: UMAME, SEYLA, UMM-AL BANİN ve ESMÂ.. Toplam 33 çocuğu oldu ki, bunların 17'si erkekti.

ERKEK EVLÂDLARI’nın Adları Şöyledir.:

HASAN, HÜSEYİN, HÂDİ, ABDÜLVÂHİD, EBUBEKİR, ÖMER, OSMAN,
MUHAMMED, ABDURRAUF, ALİ EKBER, ABDÜLVEHâB, ABDÜLCELİS,
ABDÜRRAHİM, ABDÜLMUİN, ABDULLAH, ABDULKERİM, ABDUSSAMED..


Bu muhterem zâtlar ALEVÎLER ve BEKTAŞÎLER tarafından 17 KEMERBESTEGÂN/17 olarak bilinirler ki, kemerden (belden, dölden) ALİ kerremallahu vechehu'ye bağlı demektir. ABBAS, CÂFER, ABDULLAH, OSMAN, MUHAMMED ve EBUBEKİR KERBELÂ'da ŞEHÎD düşmüştür.

ALİ kerremallahu vechehu'nin soyu HASAN (5 İMAM), HÜSEYİN (12 İMAM), MUHAMMED ve ÖMER'den sürmüştür.
HASAN aleyhisselâm soyundan gelenlere “ŞERİF”,
HÜSEYİN aleyhisselâm soyundan gelenlere SEYYİD,
MuhaMMed aleyhisselâm soyundan gelenlere ise HÂCE denir..
SEYYİDLER daha çok ORTA ASYA'ya yayılmışlardır.
ŞERİFLER ise daha çok MEKKE EMİRİ olmuştur.
HÂCE AHMED YESEVÎ ise ALİ kerremallahu vechehu'nin OĞLU MUHAMMED'in soyundandır.. ÖMER soyundan gelenlerin sonradan HÜSEYİN'ın torunları gibi SEYYİD diye adlandırıldığını sanıyoruz.

Alevîlerin bilmediği, ve şimdi duyunca hayrete düşecekleri bir husus daha vardır. ALİ kerremallahu vechehu, PEYGAMBERimiz MuhaMMed aleyhisselâm’ın damadı idi. Ama bilindiği gibi, tek damadı değildi. OSMAN radiyallahu anhu da MuhaMMed aleyhisselâm’ın damadı idi, hem de Rukayya ve Ümmü Gülsüm adlı iki kızıyla peşpeşe evlenmişti.. Peki, ALİ kerremallahu vechehu'nun 16 kızından dolayı damatları kimdi?. İkisini söyleyelim: Biri ÖMER radiyallahu anhu, biri de OSMAN radiyallahu anhu idi!.

İMAM ALİ kerremallahu vechehu bir gün hutbesinde.:
“Ey ALLAH'ın kulları! Sorun bana! Andolsun ALLAH'a ki, hiç bir âyet yoktur ki, ben o âyet gece mi indi, gündüz mü?. Düzlükte mi indi, dağda mı? Hükmü nedir, bilmiyeyim (mümkün değil)!.” demişti.
Bu derin bilgi MuhaMMed aleyhisselâm ile geçen beraberliğinden geliyordu. BEKTAŞÎLİK'te MUHAMMED-ALİ Beraberliğinin;
NÛR'una =>CEMÂL-i MUHAMMED ALİ,
İLMİ'ne de =>KEMÂL-i İMAM HASAN, İMAM HÜSEYİN denir..

İMAM ALİ kerremallahu vechehu, 62 yaşında iken Haricî fedâîsi İbni Mülcem Hâini tarafından zehirli bir hançerle alnından yaralandı. 661 yılının Ramazan ayının 21. günü HAKk'kın rahmetine kavuştu.
ALİ kerremallahu vechehu, “HAYDAR, ESEDÂLLAH/ALLAH'ın ARSLANI, ŞÂH” diye de bilinir.. Kendisine atfedilen “ALİ DİVÂNI” diye bir şiir kitabı vardır. Ayrıca hutbeleri, mektupları “NECH'ÜL BELÂGA” adlı bir kitapta toplanmıştır. Ne yazık ki, Alevîler'in pek çoğu bu eserlerden habersizdirler, haberdâr olanlardan da bu kitapları okumuş olanlar pek azdır.

Bir savaşta kendisine saldıran kâfiri altetmiş, tam kellesini uçurmak üzere kılıcını kaldırdığında kâfir onun yüzüne tükürmüş.. Bunun üzerine kılıcını indirip kâfiri bağışlamış.
Şaşıran kâfir sebebini sormuş. de şu cevâbı vermiştir.: “Ben seni ALLAH adına öldürmek üzereydim ki, sen bana hakaret ettin. Eğer o an seni öldürsem, nefsime uymuş olurdum.”
Bu cevâb üzerine kâfir MÜSLÜMAN olmuş!.

Yine bir gün MuhaMMed aleyhisselâm ile yaptıkları derin sohbetten sonra, yüklendiği manevî bilginin ağırlığı ile ne yapacağını bilememiş, kendini çöllere atmış. O bilgileri birilerine anlatıp rahatlamak istiyormuş ama, tabii ki gönlündekiler öyle herkese söylenecek şeyler değilmiş. Kör bir kuyu bulmuş. İçindekileri, bağırarak kuyuya anlatmış.. Kör kuyu o bilgilerin kudretinden tekrar su kaynamış, kabarıp taşmış!.

Uzuna yakın orta boyluydu. rengi esmere yakındı. Yüzü uzunca, kaşları kavisli ve birbirine yakındı. Gözleri iri ve açık elâ idi. Başı büyükçe, burnu iri ve muntazam, alnı açıktı. Saçları dökülmüştü. Sakalı kumraldı, göğsünü doldururdu. Göğsü geniş, kolları baldırları kalın pazuları güçlü idi. Parmakları uzundu. Şişman değildi. Kardeşi çoktu. İkisinin adı UKAYL ve CÂFER'dir.

Elinde bir değnek olduğu halde çarşı pazarda dolaşır.: “ALLAH'tan korkun, doğru söyleyin, doğru tartın, ey ALLAH'ın kulları!.”
derdi. Kendi ne yer içerse, adamlarına da onu yedirir içirirdi. Ne giyerse onu giydirirdi. Bu davranış iyi müslüman zenginler arasında âdet haline gelmiştir..


İMAM ALİ kerremallahu vechehu’n BAZI VECÎZ-GÜZEL SÖZLERİ.:

ResimİMAM Ali kerremullahi veche:

“Şu gönülleri zaman zaman dinlendirerek kuvvetlendiriniz. Zira bedenin yorulduğu gibi, gönüller de yorulur.”
(Münavî, Muhammed Abdurrauf, Feyzu’l-Kadir Şerhu’l-Camiı’s-Sağîr, Beyrut, ts.,IV, 41.)

* İNANÇ'la uyumak, ŞÜPHE içinde NAMAZ kılmaktan yeğdir!.
* DÜNYA İŞLERİ ile ilgili bir sıkıntın olduysa, tasalanma! Çünkü bu bir müjdedir. Arkasından hemen FERAHLIK vardır!.
* Düşmanına gücün yetti mi, buna bir ŞÜKÜR olarak bağışla onu!.
* Eğer ÖLdükten sonra öyle kalsaydık, ÖLÜM herkesin RAHAT ettiği bir HÂL olurdu!.
* İnsanların en âcizi, DOST kazanamıyan insandır!. Ondan daha âcizi de kazandığı DOST'u kaybedendir!.
* Seni üzen, nedâmete düşüren KÖTÜLÜK, sana BENLİK veren İYİLİK'ten daha makbuldür ALLAH katında!.
* Muhtaç olduğun şeyi elde edememek, ehil olmayandan istemekten yeğdir!.
* ZAMAN; bedenleri yapar, dilekleri yeniler, ölümü yaklaştırır, istekleri uzaklaştırır.. Ondan faydalanmayı bilmeyen, zahmete düşer! Onu yitiren (boşa harcayan) yorulur, gider!.
* İnsanın NEFES alışı, ÖLÜM'e doğru adım atışıdır!.
* Dünya halkı, gemiden UYURKEN giden yolculara benzer!.
* Birbirine AYKIRI DAVÂ'ya düşüldü mü, iki itaraftan biri mutlaka SAPIKLIK'tadır!.
* DÜNYA kendisi için değil; başkaları için yaratılmıştır!.

(Ali Haydar Başveren'in Araştırma Yazısından yararlanılmıştır..)


“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum!.”
“İlim servetten üstündür. Çünkü sen serveti korursun, ilimse seni.”

ResimAli kerremullahi veche
İMAM ALİ kerremallahu vechehu EŞ ve ÇOCUKLarı.:
1-) Fâtıma aleyhasselâm.: Fâtıma aleyhasselâm'dan olan çocukları Hasan Hüseyin ve Muhsin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm'dür..
2-) Âmir b. Kilâb Kabilesinden Ümmü'l-Benin bint-i Hizam.: Abbas, Câfer, Abuddullah ve Osman..
3-) Temim Kabilesinden Leyla bint-i Mes'ud'dur. Abdullah ve Ebû Bekir..
4-) Has'amî Kabilesinden Esma bint-i Umeys: Yahya ve Muhammedul-Asgar (Küçük Muhammed) dünyaya gelmiştir..
5-) Cu'şem b. Bekir Kabilesinden Sahba bint-i Rabia adlı kadın da, onun eşlerindendir. Bu, Tağlibli bir câriye/köle kadındı. Ali kerremullahi veche'nin bu cariyeden Ömer ve Rukiyye adlı iki çocuğu olmuştur..
6-) Peygamber aleyhisselâm'ın damadı Ebû'l-As b. Rebi'nin kızı Ümâme Ali kerremullahi veche'nin hanımlarından birisidir. Muhammedu'l-Evsat da (Ortanca Muhammed) bu hanımdan olmuştur..
7-) Havle bint-i Câfer el-Hanefiyye. "İbn-i Hanefiyye" diye bilinen Muhammed, bu hanımından olmuştur..
8-.) Urve b. Mes'ud es-Sekafi'nin kızı Ümmü Said. Ali kerremullahi veche'nin bu hanımından Ümmü Hüseyin ve Büyük Remle adlı kızları olmuştur..
9-) Bunlardan başka, Ali kerremullahi veche'nin edindiği cariyelerden olma kızları ve çocukları vardı. Ali kerremullahi veche on dört erkek çocuk, on sekiz kız çocuk sahibiydi. Fakat nesli, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Muhammed (İbn-i Hanefiyye), Abbas ve Ömer adındaki oğullarından türemiştir. Oğullarından çoğu Hicretin 60. Yılında Kerbela’da şehid edilmiştir..
(Doç. Dr. Murat Sarıcık, Hz. Ali, Dört Halife Dönemi)

aleyhumusselâm..


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


İKİNCİ İMAM HASAN aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 12.03.624, (h) Ramazan 3.
Şehâdeti.: (m) 25.03.670, (h) 28 Sefer 50.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Medine.
Yaşı.: 50.
Çocuk Sayısı.: 8 erkek, 7 kız.
Kâtili.: Cü’de.
Lâkabı.: Müctebâ.
Künyesi: Ebu-Muhammed.
Babası.: ALİ kerremallahu vechehu.
Annesi.:Fatıma aleyhasselâm.
Yüzüğünün Yazısı.: Üstünlük ALLAH'ındır.
Zamanındaki kralllar ve Halifeler.: Muaviye.
İMÂMet Süresi.: 10 yıl..

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, İMAM Hasan ve İMAM Hüseyin aleyhumu's-selâm için: “Bunlar benim evlâdımdır; evlâdımın çocuklarıdır. ALLAHım! Ben onları seviyorum, sen de sev. ALLAHım, onları sevenleri de sev!” diye duâ etmiştir.
(Tirmizî,Menâkıb, 50; Beğavî, Mesâbihu’s-Sünne, IV, 194. (No: 4829))

İMÂM Hasan aleyhisselâm, o sırada Şam Vâlisiyken iktidarı türlü oyunlarla elde etmiş olan Muaviye’ye mektublar yazarak, yola getirmeye çalıştıysa da başaramadı. Çevresindekilerin ihâneti yüzünden halifeliği ona bırakmak zorunda kaldı. İkinci imâmdır. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e benzerdi. Halîm ve selîm bir zâttı. Dedesi tarafından çok sevilirdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem onu severken dudaklarına yakın yerden öper ve gözyaşı dökerdi. Soranlara.: “Ölüm Hasan’ın ağzından girecektir!.” derdi. Dediği gibi de olmuş; karısı Cu’de, Muaviye’nin kışkırtması.: “Seni oğlum Yezid’e alacağım, sen halife karısı olacaksın!.” kandırması ile İMÂM Hasan aleyhisselâm’ın İÇtiği SUyu’na zehir katmıştır (670)..
aleyhumusselâm..


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


ÜÇÜNCÜ İMÂM HÜSEYİN aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 25.02.625, (h) 5 Şaban 5.
Şehâdeti.: (m) 10.10.680, (h) 10 Muharrem 58.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: KeRBeLâ..
Yaşı.: 57.
Çocuk Sayısı.: 4 erkek, 3 kız.
Kâtili.: Şimr..
Lâkabı.: Şehîd.
Künyesi: Ebu-Abdullah..
Babası.: ALİ kerremallahu vechehu.
Annesi.: Fatıma aleyhasselâm.
Yüzüğünün Yazısı.: ALLAH'ın EMRi OLur.
Zamanındaki kralllar ve Halifeler.: Muaviye, Yezid.
İMÂMet Süresi.: 11 yıl..

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, İMAM Hasan ve İMAM Hüseyin aleyhumu's-selâm için: “Bunlar benim evlâdımdır; evlâdımın çocuklarıdır. ALLAHım! Ben onları seviyorum, sen de sev. ALLAHım, onları sevenleri de sev!” diye duâ etmiştir.
(Tirmizî, Menâkıb, 50; Beğavî, Mesâbihu’s-Sünne, IV, 194. (No: 4829))

İMÂM ALİ kerremallahu vechehu’nun en küçük oğludur. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem torunları için birçok Hâdis vardır.:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her nebînin nesli kendinden gelir, benim neslim ve Fatıma’dan gelecektir” buyurarak Hasan ve Hüseyin aleyhumusselâm’ı evlâdları yerine koymuş ve öyle sevmiştir..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Vedâ Hutbesi’nde.: “Size iki emânet bırakıyorum. Biri Kur'ÂN-ı Kerîm diğeri de EHL-i BEYt’imdir” buyurduğu emânetlerden EHL-i BEYt aleyhumusselâm, bütün Müslümanların şefâat bekledikleri Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ahfâdı, torunları; Muaviye’nin oğlu lâin Yezid’in askerleri tarafından KeRBeLâ ÇÖLÜ’nde şehîd edildiler. (72 kişi).
Hüseyin aleyhumusselâm, sadece hakkı olan hilâfeti almak için değil, esas OLarak İSLÂM DİNininden, Dedesinin ve Babasının Sırat-ı Mustakîm Yolundan Müslümanları, açıkça saptırmaya başlayan sapıklara-isyancılara karşı Cihâd Sancağını AÇmıştır.
İMÂM HÜSEYİN aleyhisselâm ve EHL-i BEYt aleyhumusselâm Müslümanlık uğruna ŞeHîD OLmuştur.. (m) 10.10.680, (h) 10 Muharrem 58..
aleyhumusselâm..


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


DÖRDÜNCÜ İMÂM İMÂM ZEYNEL ABİDİN aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 10.01.658, (h) 5 Şaban 38.
Şehâdeti.: (m) 17.10.713, (h) 22 Muharrem 96.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Medine..
Yaşı.: 58.
Çocuk Sayısı.: 11 erkek, 4 kız.
Kâtili.: Hüşam..
Lâkabı.: Seccâd.
Künyesi: Ebu-l Hasen..
Babası.: Hüseyin aleyhisselâm.
Annesi.: Şah Zenân (Şehri Bânu).
Yüzüğünün Yazısı.: Başarım ALLAH'ladır.
Zamanındaki kralllar ve Halifeler.: Yezid, 2. Muaviye, Mervan, Abdülmelik, Velid..
İMÂMet Süresi.: 35 yıl..

İMÂM ZEYNEL ABİDİN aleyhisselâm, İMÂM HÜSEYİN aleyhisselâm’ın oğludur. KeRBeLâ OLayı sırasında hasta olduğu için savaşamamış, hastalığı hayatını kurtarmıştı. Zeynel Abidin aleyhisselâm, KeRBeLâ Savaşı’ndan sonra Kufe’ye oradan da Şam’a götürüldü. Zincire vurulmuş olarak Yezid’in önüne çıkarıldı. Daha sonra serbest bırakıldı. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ve ALİ kerremallahu vechehu’n soyu =>İMÂM Zeynel Abidin’le yürüdü, Abdülbaki Gölpınarlı’ya göre 716 yılında öldü. Emevî hükümdarı Abdülmelik tarafından zehirletilerek öldürüldüğü belirtiliyor. “Sahifetü’l- Kâmile” ve “Risaletü’l- Hukuk” adında eserleri vardır. İMÂM Zeynel Abidin aleyhisselâm da cedleri gibi din bilgileri yönünden fevkalâde bilgilere sahib, zamanın âlimlerine ders verecek kadar genel kültüre ve geniş bir dünya görüşüne sahibdi..
aleyhumusselâm..


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


BEŞİNCİ İMÂM İMÂM MUHAMMED BAKIR aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 10.05.676, (h) 3 Sefer 57.
Şehâdeti.: (m) 28.03.733, (h) 7 Zilhicce 117.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Medine..
Yaşı.: 57.
Çocuk Sayısı.: 5 erkek, 2 kız.
Kâtili.: İbrahîm..
Lâkabı.: Bakır.
Künyesi: Ebu Câfer..
Babası.: Ali Zeynel Abidin.
Annesi.: Fatma Bint-al Hasen.
Yüzüğünün Yazısı.: ALLAH’ın Emri OLur.
Zamanındaki kralllar ve Halifeler.: Velid, Süleymân, Ömer İbni Abdulaziz, Yezid, Hişam..
İMÂMet Süresi.: 19 yıl..

İMÂM MUHAMMED BAKIR aleyhisselâm, Pek çok bilgin yetiştirmişti. Kur'ÂN-ı Kerîm’in en doğru yorumunun, en gerçek Hâdislerin İMÂM Bakır tarafından söylendiğini, zamanının tüm bilginleri kabul ederdi. Bir gün ikinci halife Ömer’in oğlu Abdullah’a bir kişi, çözemediği bir konuda soru sorar. O da o esnâda biraz ilerden geçmekte olan İMÂM Bakır aleyhisselâm’ı göstererek.: “Git şu gidene sor. Ama ne söylerse gel bana haber ver!.” der. Adam İMÂM’a yaklaşarak sorusunu sorar ve aldığı cevâbı Abdullah’a bildirir.: “Onlar her şeyi doğru anlarlar ve her şeyin doğrusunu bilirler. Çünkü EHL-i BEYt soyundandırlar.” der..
aleyhumusselâm..


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


ALTINCI İMÂM CÂFER-İ SÂDIK aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 23.05.699, (h) 17 Rebiülevvel 80 (83).
Şehâdeti.: (m) 22.01.766, (h) 25 Şevval 148.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Medine..
Yaşı.: 69.
Çocuk Sayısı.: 7 erkek, 3 kız.
Kâtili.: Mansur..
Lâkabı.: Sâdık.
Künyesi: Ebu Abdullah..
Babası.: Muhammed-ül Bakır.
Annesi.: Ümmü Ferve.
Yüzüğünün Yazısı.: Dostum ALLAHtır. O beni korur.. Emri OLur.
İMÂMet Süresi.: 34 yıl..

İMÂM CÂFER-İ SÂDIK aleyhisselâm, Mü’minlik konusunda bilgi yönünde ileri seviyede olduğundan, kendisinden sonra gelen EHL-i BEYt yanlılarına en sağlam bilgileri o ulaştırmıştır. Bu işi o kadar sistemleştirmiştir ki, koyduğu ilkeler Mü’minliğin yasaları haline gelmiştir. Zamanla fikirleri o kadar gelişmiştir ki “Câferî”lik diğer İslam Mezhebleri arasında ayrı bir yer işgal etmiştir. Mü’minlik esaslarını o kadar mükemmel düzenlemiştir ki, İslamiyet’in kabulünden sonra Anadolu’ya gelen Türk Horasan Erenleri bunu benimsemiştir. Yani bu mezheb, Türklerin birlikte getirdikleri Türk diline, Türk müziğine, Türk dansına, Türk şiirine vs. hiç engel olmamıştır. Mâliki Mezhebi’nin kurucusu Mâlik Bin Enes’in.: “Üstünlük, bilgi, ibâdet ve takvâ bakımından İMÂM Câfer’den ilerisini ne bir göz görmüş, ne de bir kulak duymuştur.” sözü kayda değerdir..
aleyhumusselâm..


Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


YEDİNCİ İMÂM MUSÂ-İ KÂZIM aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 08.11.745, (h) 7 Sefer 127 (128).
Şehâdeti.: (m) 01.09.799, (h) 25 Receb 185 (183).
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Kâzımeyn/Bağdat..
Yaşı.: 57.
Çocuk Sayısı.: 18 erkek, 19 kız.
Kâtili.: Harûn..
Lâkabı.: Kâzım..
Künyesi: KEbu-l Hasen..
Babası.: Câfer-i Sâdık.
Annesi.: Hamide.
Yüzüğünün Yazısı.: ALLAHYeter Bana..
İMÂMet Süresi.: 35 yıl..

İMÂM MUSÂ-İ KÂZIM aleyhisselâm, İMÂM Câfer-i Sâdık’ın oğludur. İMÂM Musâ-i Kâzım da dedeleri gibi geceleri içi ekmek, et ve para dolu zembili sırtına vurur, yetimlerin, kimsesizlerin evlerini dolaşır kendisini tanıtmadan onlara yardım ederdi. Bu dönemde Emevîler’den sonra Abbasîler de EHL-i BEYt’e zulüm ve gaddarlık yapmaya devam eder. EHL-i BEYt’i sevenler çoğaldıkça hâliyle onların hükümdar olmasını isteyenler de çıkıyordu ve isyan hazırlıklarına girişiyordu. Saray içindeki lüks yaşantıya karşılık ülkede halkı sefâlet, açlık, işsizlik kırıp geçirmekteydi. Halife Harûn Reşit keferesi lüks yaşantısını sürdürürken, açlık ve sefâlet içinde yaşayan yoksul halkın Musâ-i Kâzım aleyhisselâm çevresinde toplanmasından ve ayaklanmasından korkuyordu. Bu kuşkudan dolayı Musâ-i Kâzım aleyhisselâm’ı zehirli hurma yedirerek şehîd ettirdi...
aleyhumusselâm..


Resim
nOt.: ALLAH celle celâlihu’muza hamd-ü-senâ OLsun ki, 30 yıl öncesine 2 defa Umre Haccı gidişimde Kâzimîyye’de ziyâretiyle şereflenmiştim.. Es SELâM Olsun!. kuL ihvÂNi..

Resim

RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


SEKİZİNCİ İMÂM ALİ RIZA aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 29.12.765, (h) 2 Zilkâde 153.
Şehâdeti.: (m) 24.08.818, (h) 20 Sefer 203.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Meşhed/Tus (Horasan)..
Yaşı.: 55.
Çocuk Sayısı.: 1 erkek, 1 kız.
Kâtili.: Me’mun..
Lâkabı.: Rıza..
Künyesi: Ebu-l Hasen..
Babası.: Musâ-i Kâzım.
Annesi.: Necime.
Yüzüğünün Yazısı.: ALLAHBana Yeter ..
İMÂMet Süresi.: 20 yıl..

ALİ RIZA aleyhisselâm, İlk kez türbesi, Arap topraklarının dışında bulunan imâmdır. Horasan’ın Tus Kentinin Senabad Köyünde yatmaktadır. Bu nedenle Hacı Bektaş-ı Velî’nin İMÂM Rıza’nın torunu olduğu neredeyse kesinlik kazanmaktadır. Çünkü bilindiği gibi Hacı Bektaş Horasan’lıdır ve oradan Anadolu’ya gelmiştir.
İMÂM Rıza’nın pek çok ESERLERi vardır. Bunlardan Risâleler şöyle sıralanabilir.:
“Şer’i Hükümlere Ait”,
“Şer’i Hikmetlere Ait”,

Hükümdar Me’mun’a yazdığı “Din Hakkındaki” ve,
Yine ona yazdığı “Sağlık Hakkındaki Risaleler”, “Fıkh-ur Rıza, Sahiffet-ür Rıza.”
Bu yüce insan da, kendisinden önceki yedi seçkin EHL-i BEYt imâmı gibi, gerek ahlaksal değerler, gerekse bilgi alanında üstün bir yere sahib idi. Eski kaynaklar İMÂM Ali Rıza’nın hayatı boyunca hiç kimseye kötü söz söylemediğini, kimseyi kırıp incitmediğini kaydederler. Olanakları ölçüsünde yoksullara düzenli olarak yardımlarda bulunurdu. Bu yardımlarda aracı kullanmaz, yardımlarını gizlice yapardı.. Abbasogullarından Me’mun tarafından zehirlenip şehîd edildi..

aleyhumusselâm..


Resim

[color=#008080]RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


DOKUZUNCU İMÂM İMÂM MUHAMMED TÂKİ aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 11.04.811, (h) 10 Ramazan 195.
Şehâdeti.: (m) 25.11.835, (h) 30 Zilkâde 220.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Kâzımeyn (Bağdat)..
Yaşı.: 25.
Çocuk Sayısı.: 4 erkek, 8 kız.
Kâtili.: Mu’tesem..
Lâkabı.: Cevâd..
Künyesi: Ebu Câfer..
Babası.: Aliyyü’l- Rıza..
Annesi.: Sebike.
Yüzüğünün Yazısı.: ALLAH ne de güzel Kudret Sâhibidir..
İMÂMet Süresi.: 8 yıl..

İMÂM MUHAMMED TÂKİ aleyhisselâm, çok ibâdet eden, kendini ALLAH’a adamış "Tâki" sözcüğü ise lâkabıdır. Babası İMÂM Ali Rızaaleyhisselâm’nın Tus Şehrinde HAKk TeÂLÂ’ya varmasından sonra, 17 yaşında iken imâmlık görevine başladı. EHL-i BEYt’in ve onların soyundan gelen tüm imâmların geniş bilgileri, ahlâksal alanda doruklaşan nitelikleri, bireysel ve toplumsal ilişkilerindeki sıcak ve içten yaklaşımları; özveriyi, hoşgörüyü, alçak gönüllülüğü, doğruluğu, mertliği, yardımseverliği kendileri için vazgeçilmez temel davranış ilkeleri olarak benimseyişleri nedeniyle, yüzlerce yıldır dünyanın dört bir yanında yaşayan milyonlarca insan tarafından örnek alınmaları ve izlenilmeleri gereken birer önder olarak kabul edilmişlerdir..
Dedesi Musâ Kâzım aleyhisselâm’ın yanına gömüldü..
aleyhumusselâm..


Resim
n[color=#00BFFF]Ot.:
ALLAH celle celâlihu’muza hamd-ü-senâ OLsun ki, 30 yıl öncesine 2 defa Umre Haccı gidişimde Kâzimîyye’de ziyâretiyle şereflenmiştim.. Es SELâM Olsun!. kuL ihvÂNi..

Resim

[color=#008080]RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


ONUNCU İMÂM İMÂM ALİ EN NÂKİ aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 16.09.829, (h) 13 Receb 214.
Şehâdeti.: (m) 28.06.868, (h) 3 Receb 254.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Samara...
Yaşı.: 42.
Çocuk Sayısı.: 4 erkek, 1 kız.
Kâtili.: Mütevekkil..
Lâkabı.: Hâdi..
Künyesi: Ebu-l Hasen..
Babası.: Muhammed-el Cevâd..
Annesi.: Semâne.
Yüzüğünün Yazısı.: Ahidleri korumak ALLAH Huylarındandır.
Zamanındaki Halifeler: Muta'sım Vâsık, Mütevekkil, Muntasır, Mustain, Mu'tezz, Mu'temed.
İMÂMet Süresi.: 33 yıl..

İMÂM Ali en Nâki aleyhisselâm.. Asıl adı Ali’dir. Lâkabları Nâki (temiz, pâk), Hâdi (doğru yol gösteren) demektir. İMÂM Ali Nâki babası HAKk TeÂLÂ’ya yürüdüğünde 7 yaşlarında idi. Babasının vâsiyeti üzerine imâmlık görevini üstleneceği için çok iyi yetiştirildi. Genç yaşta herkese verdiği güven, ilişkilerindeki incelik ve sıcak yaklaşımları ile ilgi, sevgi ve saygı görmeye başlamıştı. Bu durumu kıskanan Medine Vâlisi, Abbasî Halifesi Mütevekkil’e bir mektub yazıp İMÂM Nâki’nin hilâfet için tehlike oluşturduğunu Bağdat’a aldırılması gereğini bildirdi. Halife tarafından Bağdat’a çağrılan İMÂM Ali Nâki’ye halk da büyük ilgi ve sevgi gösterdi. Tüm yaşantısı boyunca gerçek İslam’ı anlatmaya çalıştı..

aleyhumusselâm..


Resim

[color=#008080]RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


ON BİRİNCİ İMÂM HASANÜ’L- ASKERÎ aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 27.10.846, (h) 8 Rebiülevvel 231.
Şehâdeti.: (m) 02.01.874, (h) 8 Rebiülevvel 260.
Kabr-i Şerîfinin OLduğu Yer.: Samara...
Yaşı.: 28.
Çocuk Sayısı.: 2 erkek.
Kâtili.: Mu’temed..
Lâkabı.: Vekîl..
Künyesi: Ebu Muhammed..
Babası.: Ali en Nâki..
Annesi.: Susen (Hudeys)..
Yüzüğünün Yazısı.: Noksan sıfatlardan âridir, göklerin ve yeryüzünün anahtarı.
Zamanındaki Halifeler: Mu’tezz, Muhtedi, Mu’temed..
İMÂMet Süresi.: 6 yıl..

İİMÂM Hasanü’l- Askeri aleyhisselâm.; Ceddi gibi, yaşadığı devrin, din bilginleri açısından, büyük uleması idi. “Tefsir”, “İsmail Nişaburî’ye Mektublar”, “Helâl ve Haram’a Dâir Risâle” gibi eserleri vardır..
Babası İİMÂM ALİ EN NÂKİ aleyhisselâm'ın yanına gömülmüştür..

aleyhumusselâm..


Resim

[color=#008080]RESÛLULLAH’ın==>SEVİNCi,
=>EHL-i BEYtî=->ON İkİ İNCi,
=>MAVi GÖKk-MAvi DENİZde,
YER YÜZÜ’nde HAYy BİLİNCi!.


ON İKİNCİ İMÂM MUHAMMED MEHDÎ aleyhisselâm.:

Doğum Tarihi.: (m) 30.07.869, (h) 15 Şaban 226..
Lâkabı.: Mehdî..
Künyesi: Ebu-l Kasım..
Babası.: Hasanü’l- Askerî..
Annesi.: Nercis..
Yüzüğünün Yazısı.: Benim, ALLAH Hucceti ve ÖzkuLu.

MUHAMMED MEHDÎ aleyhisselâm;
Babası İMÂM HASANÜ’L- ASKERÎ aleyhisselâm’ın ölümünden sonra halktan gizlenmişti. Bu ilk gizlenişe “Gaybet-ı Sugra/kücük gizleniş” denir. Bu gizleniş sırasında ümmetine elçilik yapan ebu Hasan Ali ölünce, “Gaybet-ı Kübrâ/büyük gizleniş” başlamıştır. İMÂM MUHAMMED MEHDÎ aleyhisselâm’ın ne oldugu, son gizlenişten sonra anlaşılamadı.. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in bir gün ortaya çıkacağını haber verdiği Mehdî’nin, İMÂM MUHAMMED MEHDÎ aleyhisselâm olduguna inanılır. Sıkışık zamanlarda işleri yoluna koyacak diye gelmesi beklenir. Nefeslerde Mehdî’ye cok yer verilir. Cok zaman “Sâhib-i Zaman” diye anılır..
aleyhumusselâm..


Resim

Şia’da Mehdi İnancının Ortaya Çıkışı "Mehdî" kelimesi Arapça’da=>doğru yolu bulmak, yol göstermek manasına gelen هدی mastarından ism-i mefuldür..
Mehdî el-Muntazar Muhammed el-Mehdi (d. 15 Şaban 255/30 Temmuz 869, Irak, Samarra), Şiiliğin tüm kollarını ifade eden İmamiye'nin resmî itikadına göre on ikinci imam. Hâlen gaybet halinde olduğuna, ileride gelerek dünyada adaleti sağlayacağına inanılır. Hasan el-Askerî’nın oğludur, İslam peygamberi gibi adı Muhammed, künyesi ise Ebu'l-Kasım'dır. Mehdî el-Muntazar 15 Şaban 255 hk. Samarra'da doğdu. Hasan Askerî oğlunun dünyaya gelişini gizlemiş ve kendi yaşamı boyunca onu güvendiği az sayıda yakınlarına göstermiş. Mehdi beş yaşında iken, babasının ölümünden sonra, h. 260 yılında imamet makamına erdi. Bu tarihten beri Küçük Gaybet'i bitene kadar dört kişi aracılığıyla, naip diye bilinen elçiler, insanlarla iletişim kurmaktaydı. Bu gizleniş 328/940 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihte son naibin vefat etmiş ve büyük Gaybet başlamıştır. Bu süreye Gaybet-i Suğra (Küçük Gizlilik) dönemi denilir. Gaybet-i Suğra'nın tamamladıktan sonra büyük Gaybet başlamıştır. Büyük Gaybet şimdiye kadar devam eder ve tıpkı hadislerin bildirdiğine göre Mehdî el-Muntazar'ın zuhur tarihi ve Büyük Gaybetinin süreci hiçbir şekilde belli değildir..

Şiilik'te özel bir yeri olan Mehdî el-Muntazar; Kāim, Hüccet, Sâhib, Kāimüzzamân, Sâhibüzzamân, Mehdi’l-enâm, Halef gibi lakaplarla anılır.
Şiilikte kesin olarak inanılan Mehdiye bazı İslam alimleri şüpheyle yaklaşırlar. Kimi alim onun hayali bir figür olduğunu söylerken, bazı çağdaş Şii alimleri bunun Şii kelamcılarının uydurduğu bir kavram olduğunu belirtir.
Ehl-i Beyt soyundan gelen İslam Devleti'ni 656-661 yılları arasında dördüncü İslam halifesi ve İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu Ali el-Mûrtezâ'nın torunlarından On Birinci imâm Hasan el-Askerî'nin oğludur. Son İmâm olup, İmâmet (İsnâ'aşerîyye i'tikadı)'na göre hâlen sağ olup "gayba" hâlindedir, yani saklanmaktadır..

On birinci imam Hasan el-Askerî’nin ölümünden (ö. 260/874) sonra Şiîler imâmetin kime intikal edeceği hususunda çeşitli gruplara ayrıldı. Bu grupların sayısı kaynaklarda on bir (Şehristânî, I, 170-172), on dört (Nevbahtî, s. 79-94), on beş (Sa‘d b. Abdullah el-Kummî, s. 102-116) ve yirmi (Mes‘ûdî, Mürûcü’ẕ-ẕeheb, IV, 199) olarak gösterilmektedir. Grupların genel düşünceleri şöyle belirtilebilir.:
1-) Hasan el-Askerî halef bırakmadan vefat etmiş ve imâmeti sona ermiştir.
2-) Askerî ölmemiştir, tekrar dönecek ve imâmetini sürdürecek olan Peygamber ailesinin kāimidir.
3-) Askerî gerçekte imam olmayıp babası Ali en-Nakī diğer oğlu Muhammed b. Ali’yi imam tayin etmiştir.
4-) Askerî’den sonra imamlık küçük kardeşi Ca‘fer b. Ali’ye intikal etmiştir.
5-) Askerî kendisine halef olarak bir erkek evlât bırakmış olup imâmeti onunla devam edecektir. Bu son telakki bir süre sonra diğerlerinin yerini alarak İmâmiyye’nin resmî görüşünü teşkil etmiştir..
Birinci Gaybet-ı Sugra döneminde temiz ve pâk yaratılışa sâhibbâzı kimseler İMAM Muhammed Mehdi aleyhisselâm tarafından, “vekâlet” ve “niyâbet” makamına tâyin edildiler. Bu vekiller, soru ve istifhamları. İMAM Muhammed Mehdi aleyhisselâm’a ulaştırır ve Hazretin yazdığı cevâb ve tavsiyeleri “tevki” adıyla halkın istifâdesine sunuyorlardı.
Bu nâib lerin isimleri şöyledir.:

1-) Ebu Amr Osman bin Said.
2-) Ebu Câfer Muhammed bin Osman.
3-) Hüseyn bin Ruh.
4-) Ali bin Muhammed.


Dördüncü nâib olan Ali bin Muhammed’in vefâtı ile İMAM Muhammed Mehdi aleyhisselâm tarafından özel olarak belirlenen niyâbet makamı da kalkmış oldu ve İMAM’la dolaylı olarak irtibat kurma yolu da kapanarak “Gaybet-i Kubrâ” dönemi başladı.
Hicri 328 yılından itibaren başlayan “Gaybt-i Kubrâ” ile artık hiç kimse İMAM Muhammed Mehdi’ aleyhisselâm’ın bulunduğu yerden haberdâr değildir..
1-) Gaybet-i Suğra(küçük gaybet).:
İMAM Hasan’ül Askeri aleyhisselâm’ın Hicri 260 yılında şahâdeti şereflendirmesi ile oğlu İMAM Mehdi aleyhisselâm’ın küçük gaybet dönemi başlamış ve Hicri 329 yılına kadar toplam 70 yıl boyunca devam etmiştir. Bu gaybetin müddeti sınırlı ve az olduğu için buna Gaybet-i Suğrâ ismi verilmiştir. Bu dönemde İMAM ile görüşüp hükümleri bildirmekteydi.

2-) Gaybet-i Kübrâ (büyük gaybet):
İMAM Mehdi aleyhisselâm’ın yaşantısının üçüncü bölümünü müddeti uzun olan büyük gaybet dönemi teşkil etmektedir. Bu dönem Gaybet-i Suğrâ bittikten sonra başlamış ve şimdiye kadar devam etmiştir.. ALLAHu zü’L- CeLÂL’in Muradı olan zuhur zamanına kadar da devâm edecektir…
Cevapla

“Ehl-i Beyt (A.S.)” sayfasına dön