ALLAH'A VASIL OLMANIN YOLU
Her şey Allaha (C.C.) kavuşmakla son bulur. Sen de Hakka (C.C.) vasıl olduğun zaman manen ve maddeten tekamülünü tamama erdirmiş sayılırsın.
Mevlaya (C.C.) vasıl olmanın manası: Halkı kalben bırakmış olmandır. Heva ve hevesin kötü yolunu terk etmendir. İrade ve şahsi arzularını bırakmış olmandır; irade ile gitmek, bu yolda iyi sayılmaz. Bu iyi olmayan ahvali bırakıp Allahın (C.C.) emirlerine bağlandığın gün, manevi yollar artık sana açılmış demektir. Bu hale erdikten sonra iyi olmayan eski huylara doğru hiçbir kıpırdanma olmamalı. Başkası da seni alakadar etmemeli
Hakkın (C.C.) emri ve Onun (C.C.) hikmetli işlerini görmelisin. Bu zikrettiğimiz hal fena halidir. Hakkın (C.C.) hikmetlerinde kendini kaybetmek makamıdır. Bu makama: Vuslat, tabirini kullanırlar.
Hakka (C.C.) kavuşmak, vasıl olmak; bilinen belli başlı halkın birbirine kavuşmasına benzemez. Hakkı (C.C.) bu gibi şeylerden tenzih etmek lazımdır. Ona (C.C.) hiçbir şey benzemez. O (C.C.) hakikaten gören ve işitendir. Ama bizim gibi değil. O (C.C.) yücedir, mahlukatın hiç biri ile kıyas olunamaz. Bu alemi, ona kavuşan ehl-i vuslat bilir. Hakka (C.C.) kavuşmanın ne demek olduğunu Allah (C.C.) onlara bildirmiş ve göstermiştir
Bu ehl-i vuslattan her birinin ayrı makamı vardır. Biri, diğerinin yerine geçemez. Aynı zamanda Allah-ü Teala (C.C.) her veli ve Peygambere (A.S.) değişik yönlerden tecelli eder. Hiçbir Peygamber (A.S.) diğerinin; hiçbir veli diğer velinin sırrına eremez, vakıf olamaz
Ve yine bu misalden olarak bir mürid şeyhinin haline akıl erdiremez. Aynı zamanda müridin de şeyhden ayrı çeşitli halleri vardır. Bunu da şeyh bilemez. Müridin yolu bazen şeyhin sırrına yaklaşır, yine de anlayamaz. İşte burada şeyhinden ayrılır. O müridi bundan sonra Mevla (C.C.) idare eder
Artı o mürid Hakka (C.C.) teslim olmuştur. Hakk (C.C.) onu halktan keser. Önce şeyh onun için bir mürebbi vazifesi görüyordu, o da mahluk olduğuna göre mürid ondan kesilir. İki yılı geçtikten sonra çocuğa süt verilmez. Bu da bir bakıma onun gibidir. Nefis ezildikten sonra halka ihtiyaç kalmaz. İstek gittikten sonra kimseden bir şey beklenilmez.
Şimdi o mürid yükselmiştir. Şayet şeyh, heva ve nefisle kaldıysa müride muhtaç olur
Sonra nefis ve iradeye gelince: Bunları Mevla (C.C.) yola getirir, yok olmak olmaz. Çünkü yok olmak bir nevi noksan sayılır. Bu yolda ise noksanlık yoktur. Nefis ölmez, ıslah olur.
Böylece Hakka (C.C.) vasıl olduktan sonra, kendini masivadan emin gör, huzur içinde bil. Hak ve hakikatten başka bir şey görme, ondan başkasına bir varlık tanıma
Bu yolun icabı elbette bunu gerektirir.
Bulunduğun makamda iyilik, kötülük, vermek, almak, korku, ümit, hiç birinde Hakktan (C.C.) başkasının tesiri olmaz. Çünkü kendinden korkanlara yine kendisi sahip olur. Hataları örtecek yine Odur (C.C.).
Kendini bu mertebeye getirdikten sonra, Mevlanın (C.C.) hikmetli işlerini görmeğe çalış
Çok hikmet taşıyan emirlerini yapmaya gayret et. Takib edeceğin yol bu olmalı. Onun (C.C.) taatıyla meşgul ol. İster dünyaya, isterse ahirete ait olsun; bütün mahluk şeylerden elini çek. Hepsinden kalben ayrıl.
Bütün mahlukatı topla. Aşağıda hikayesi anlatılacak adam gibi zavallı ve çaresiz olduklarını tahayyül et.
Şanı, şöhreti her tarafa korkunç bir şekilde yayılmış, emirleri kesin, saltanatı tam bir padişah
Bir adamı yakalatıyor, ayaklarına ve boynuna zincir vurduruyor. Sonra dalgası dehşetli, derinliğine derin, akıntısı şiddetli bir nehir üzerindeki ağaca astırıyor.
Sonra; çok kıymetli, yüce ve maddi değer biçilmesi imkansız olan tahtına oturuyor. Yanına da bir çok oklar, silahlar, mızraklar ve daha nice elemeli, paralayıcı ve öldürücü aletler alıyor
Şimdi, padişah, o asılmış adama, rastgele okları, kurşunları yağdırmağa başlamıştır.
Hal böyle olunca
O korkunç manzarayı temaşa eden biri için o padişahtan korkmadan, merhamet nazarına sığınmamak ve korkmamak, o saltanatı görmeden geçip, asılmış adama bakmak ve ondan korkmamak doğru olur mu? Sonra böyle şeyi, akıl mantık nasıl doğru bulur? Hayır, hiçbir zaman doğru bulmaz ve seyircinin haline şu hükmü verir:
- Aklı gitmiş, hissiyatı bozulmuş ve neticede bir hayvandır, ki; insana benzemez.
Her şeyin hakikatına erdikten sonra, basiretsiz, görmez olmaktan Allaha (C.C.) sığınırız. Hakka (C.C.) vardıktan sonra ayrılmaktan, Hakka (C.C.) yaklaştıktan sonra tekrar maneviyatın kapanmasından, imandan sonra küfre, hidayetten delalete düşmekten yine Ona (C.C.) sığınırız
Dünya, anlattığımız o büyük ırmaktır. O her gün taşmakta olan su ise, insanoğlunun şehveti ve lezzetidir. İnsanlara çarpan, kötü mahluklar da dalgalardır. Kader-i İlahinin cereyan eden bela ve mihnetleri ise, o oklar ve silahlardır.
Evet, insan oğlunun başına bu dünyada en çok gelen şey, bela ve mihnettir. İyilik ara sıra gelir, fakat zahmetler, incitici şeyler o ara sıra gelen iyiliği unutturur. Ara sıra gelen hoşluklar olsa bile, yine onda çeşitli felaketler gizlidir. Eğer insan, ibret nazarı ile bakacak olsa, hayatı ve iyi geçimin yalnız öbür aleme mahsus olduğunu anlayacaktır. İyi inanmış olan bunu böyle bilir. Çünkü bu hali bilip anlamak, içinde yaşatmak ehli imana mahsustur.
Peygamber (SAV) Efendimiz buyuruyor:
- Hayat ancak ahiret hayatıdır.
Yine buyuruyor:
- Mümin Allahına (C.C.) kavuşmadıkça rahata eremez.
Bu sözler imanlı hakkındadır. Yine buyuruyor:
- Dünya müminin zindanı, kafirin cennetidir.
Yine buyuruyor:
- Allah (C.C.) korkusu ile dolan kalb, Hakka (C.C.) bağlıdır.
Bu ayan beyan haberlerle birlikte, bu dünyada nasıl rahatlık iddia edilir? Şu muhakkak ki; bütün rahatlık Allaha (C.C.) bağlanmakta, Onun (C.C.) emirlerini yerine getirmektedir. Her halde Ona (C.C.) uymaktır. Onun (C.C.) yolunda boynu eğik olmaktadır.
Kul, ancak anlattığımız şekilde dünya belasından kurtulabilir. Kurtulunca da gönlü merhametle dolar, kendisine lutuflar, ihsanlar olur. Her işi ve her yaptığı doğru olur. Bu da Allah (C.C.) tarafından ona bir iyilik olarak verilir.
Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)
- Ana sayfa Forum ana sayfa İSLAM Allah (c.c.) Dostları ►Abdulkadir Geylani◄
-
- Zaman: 19 Nis 2024, 04:29
- Tüm zamanlar UTC+02:00
*ALLAH'A VASIl OLMANIN YOLU*
Abdulkadir Geylani (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
“►Abdulkadir Geylani◄” sayfasına dön
Geçiş yap
- SİTE GENEL
- ↳ MuhammediNur.com Önsöz
- ↳ Ana Sayfa Haber Arşivi
- ↳ 2007
- ↳ 2008
- ↳ 2009
- ↳ 2010
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ 2011
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ 2012
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ 2013
- ↳ OCAK
- ↳ ŞUBAT
- ↳ MART
- ↳ NİSAN
- ↳ MAYIS
- ↳ HAZİRAN
- ↳ TEMMUZ
- ↳ AĞUSTOS
- ↳ EYLÜL
- ↳ EKİM
- ↳ KASIM
- ↳ ARALIK
- ↳ Yönetici Odası
- ↳ Sohbet Odası
- ↳ Münir Derman (k.s.)
- FORUM GENEL
- ↳ Tanışalım mı? ~Hoş geldiniz~
- ↳ Forum Kuralları
- ↳ Duyurularımız
- ↳ Yenilikler
- ↳ Önerileriniz
- ↳ Yardım
- ↳ Anma ve Kutlama Mesajları
- ↳ Bayram ve Kandil Mesajları
- ↳ Mübarek Gün ve Geceler
- ↳ Tebrik ve Taziye
- ↳ Basın ve Güncel haberler
- İSLAM
- ↳ Esmaü’l – Hüsna
- ↳ Kur'an-ı Kerim
- ↳ ►Kuranda Geçen 28 Peygamber◄
- ↳ ►Günün Ayeti◄
- ↳ Peygamber Efendimiz (S.A.V)
- ↳ ►Salavat-ı Şerifeler◄
- ↳ ►Sünnet-i Seniyye◄
- ↳ ►Hadis-i Şerifeler◄
- ↳ ►Günün Hadisi◄
- ↳ ►Sahabeleri◄
- ↳ Ehl-i Beyt (A.S.)
- ↳ ►Hz. Ali Keremallahu Veche◄
- ↳ ►Nehc'ül-Belağa◄
- ↳ Allah (c.c.) Dostları
- ↳ ►Abdulkadir Geylani◄
- ↳ ►Ahmed Kuddisi◄
- ↳ ►Ahmed Er Rufaî◄
- ↳ ►Ahmed Yesevi◄
- ↳ ►Ataullah İskenderi◄
- ↳ ►Aşık Sümmani◄
- ↳ ►Bawa Muhyiddin◄
- ↳ ►Celaleddin-i Rumi◄
- ↳ ►Hacı Bektaşı Veli◄
- ↳ ►Haluk Nurbaki◄
- ↳ ►İmam-ı Busiri◄
- ↳ ►İmam-ı Gazali◄
- ↳ ►İmam-ı Şazeli◄
- ↳ ►Muhammed Sıddık◄
- ↳ ►Muhiddin-i Arabi◄
- ↳ ►Niyazi Mısri◄
- ↳ ►Sadreddin Konevi◄
- ↳ ►Said Nursi◄
- ↳ ►Seyyid Muhammed Nur'ül Arabi◄
- ↳ ►Somuncu Baba◄
- ↳ ►Şems-i Tebrizi◄
- ↳ ►Ümmi Sinan◄
- ↳ ►Yunus Emre◄
- ↳ ►Yusuf-i Hakiki◄
- ↳ ►Diğerleri k.s.◄
- ↳ İz Bırakanlar
- ↳ ►Aşıklar◄
- MÜNİR DERMAN (K.S.)
- ↳ Münir Derman (k.s) Kimdir?
- ↳ Münir Derman (k.s) Eserleri
- ↳ ► Münir Derman(k.s) Eserleri
- ↳ Münir Derman (k.s) Sohbetleri
- ↳ TAKDİM
- ↳ SOHBET - 1
- ↳ SOHBET - 2
- ↳ SOHBET - 3
- ↳ SOHBET - 4
- ↳ SOHBET - 5
- ↳ SOHBET - 6
- ↳ SOHBET - 7
- ↳ SOHBET - 8
- ↳ SOHBET - 9
- ↳ SOHBET - 10
- ↳ SOHBET - 11
- ↳ SOHBET - 12
- ↳ SOHBET - 13
- ↳ SOHBET - 14
- ↳ SOHBET - 15
- ↳ SOHBET - 16
- ↳ SOHBET - 17
- ↳ SOHBET - 18
- ↳ SOHBET - 19
- ↳ SOHBET - 20
- ↳ SOHBET - 21
- ↳ SOHBET - 22
- ↳ SOHBET - 23
- ↳ SOHBET - 24
- ↳ SOHBET - 25
- ↳ SOHBET - 26
- ↳ SOHBET - 27
- ↳ SOHBET - 28
- ↳ SOHBET - 29
- ↳ SOHBET - 30
- ↳ SOHBET - 31
- ↳ SOHBET - 32
- ↳ SOHBET - 33
- ↳ SOHBET - 34
- ↳ SOHBET - 35
- ↳ SOHBET - 36
- ↳ SOHBET - 37
- ↳ SOHBET - 38
- ↳ SOHBET - 39
- ↳ SOHBET - 40
- ↳ SOHBET - 41
- ↳ SOHBET - 42
- ↳ SOHBET - 43
- ↳ SOHBET - 44
- ↳ SOHBET - 45
- ↳ SOHBET - 46
- ↳ SOHBET - 47
- ↳ SOHBET - 48
- ↳ SOHBET - 49
- ↳ SOHBET - 50
- ↳ SOHBET - 51
- ↳ SOHBET - 52
- ↳ SOHBET - 53
- ↳ SOHBET - 54
- ↳ SOHBET - 55
- ↳ SOHBET - 56
- ↳ SOHBET - 57
- ↳ SOHBET - 58
- ↳ SOHBET - 59
- ↳ SOHBET - 60
- ↳ Münir Derman (k.s) Albümü
- ↳ Fikrî Derlemeler, İncelemeler ve Zevkler
- KUL İHVÂNİ
- ↳ Kul İhvâni Kimdir?
- ↳ Kul İhvâni Söz ve Sohbetler
- ↳ ►Sohbetleri◄
- ↳ ►SÖZ mü? KÖZ mü? lerinden!◄
- ↳ ►Divanından Sistemler!◄
- ↳ Kuran-ı Kerim Sohbetleri
- ↳ Kul İhvani Divanında Esmalar
- ↳ Divanında Muhammedi Tasavvuf
- ↳ Divanında Sall ve Namaz
- ↳ Kul İhvâni ŞERHleri
- ↳ ►Salavat Şerhleri◄
- ↳ ►Allah Dostları Divan Şerhleri◄
- ↳ ►Kul İhvÂNi ŞiiR ve ZeVK ŞeRH'leri◄
- ↳ Kul İhvâni ŞİİR ve ZEVKleri
- ↳ ►Kul ihvâni ŞİİRleri◄
- ↳ ►Kul ihvâni ZEVKleri◄
- ↳ Kul İhvÂNi SÖZ SOHBETi ZEVKleri
- ↳ Muhammedi Teknik Tasavvuf
- İLİM
- ↳ İlim
- ↳ ►Fıkıh ~ İlmihal ~ Hukuk ~ Akaid◄
- ↳ Tasavvuf
- ↳ ►Tasavvuf Kavramları Sözlüğü◄
- ↳ ►Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözlüğü◄
- ↳ ►A◄
- ↳ ►B◄
- ↳ ►C◄
- ↳ ►Ç◄
- ↳ ►D◄
- ↳ ►E◄
- ↳ ►F◄
- ↳ ►G◄
- ↳ ►H◄
- ↳ ►I◄
- ↳ ►İ◄
- ↳ ►K◄
- ↳ ►L◄
- ↳ ►M◄
- ↳ ►N◄
- ↳ ►O◄
- ↳ ►Ö◄
- ↳ ►P◄
- ↳ ►R◄
- ↳ ►S◄
- ↳ ►Ş◄
- ↳ ►T◄
- ↳ ►U◄
- ↳ ►Ü◄
- ↳ ►V◄
- ↳ ►Y◄
- ↳ ►Z◄
- ↳ Namaz
- ↳ İslamda Kadın
- ↳ ORUÇ
- TARİH/EDEBİYAT – DÜŞÜNCE/FİKİR
- ↳ Tarih
- ↳ ►İslam Tarihi◄
- ↳ ►Peygamberler Tarihi◄
- ↳ Türk Edebiyatı Klasikleri
- ↳ ►Kitap tavsiyesi◄
- ↳ Hikaye, Makale ve Yazılar
- ↳ ►Kendi Yazdıklarınız◄
- ↳ ►Nasihat ve Güzel Sözler◄
- ↳ ►Günün Sözü◄
- GÖNÜLDEN ESİNTİLER
- ↳ Dost Emin
- ↳ Şiirler
- ↳ Kendi Şiirleriniz
- ↳ Dua Köşesi
- ↳ ►Günün Duası◄
- GENEL
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ ►İslami Sohbetler◄
- ↳ ►Soru - Cevap◄
- ↳ ►Tartışmalı Konular◄
- ↳ ►Gençlik Köşesi◄
- ↳ Toplum ve aile
- ↳ ►Şifalı Bitkiler◄
- ↳ ►Beden ve Ruh Sağlığı◄
- ↳ ►İbretlikler◄
- ↳ Resim ~ Video Galerisi
- ↳ İslami Resimler
- ↳ Görsel Tasarım
- ENGLİSH FORUM
- ↳ Islamic Articles
- ↳ ►Munir Derman◄
- ↳ ►Bawa Muhaiyaddeen◄
- ↳ ►Yunus Emre◄
- ↳ ►Muhammed Sıddık Hekim◄
- ↳ ►Kulihvani◄
- ↳ ►Islam General◄
- ↳ ►Poetry◄
- ↳ Dictionary of Tasawwuf
- ↳ ►A◄
- ↳ ►B◄
- ↳ ►C◄
- ↳ ►D◄
- ↳ ►E◄
- ↳ ►F◄
- ↳ ►G◄
- ↳ ►H◄
- ↳ ►I◄
- ↳ ►J◄
- ↳ ►K◄
- ↳ ►L◄
- ↳ ►M◄
- ↳ ►N◄
- ↳ ►O◄
- ↳ ►P◄
- ↳ ►Q◄
- ↳ ►R◄
- ↳ ►S◄
- ↳ ►T◄
- ↳ ►U◄
- ↳ ►V◄
- ↳ ►W◄
- ↳ ►X◄
- ↳ ►Y◄
- ↳ ►Z◄