ASHAB-ÜL YEMİN
- canan
- Aktif Üye
- Mesajlar: 145
- Kayıt: 28 Eki 2008, 02:00
ASHAB-ÜL YEMİN
ASHAB-ÜL YEMİN
ASHAB:Kelime olarak dördüncü babdan çekilen sahibe kök fiilinin ism-i faili olan sahibin cem'u'l-cemidir. Sahib, sahb, ashâb şeklinde gelir. Sahib, sohbet eden, bir arada bulunan, dost, arkadaş demektir. Taraftar, bir görüşü benimsemiş, birine tâbi olmuş kimse manasını da verir. Buna göre ashâb, dostlar, arkadaşlar, taraftarlar demek olur
ashab-ül yemin derken ashab kelimesi sahibin çoğuludur. Sahib ise ister insan veya hayvan, ister yer ve zaman olsun, bir şeyden ayrılmayandır. Bu birliktelik ister bedenle olsun ki bu asıl ve en çok olanıdır- isterse yardım ve destekle olsun fark etmez, aynıdır. (Rağıb, Müfredat). Bu kelimeye bazı sözlükler dostluk, arkadaşlık ve sahip anlamları vermişlerdir. el-yemine gelince bu aslında sağ el demektir. Sağ el, sol elden daha kuvvetlidir, onun için sağa bu ad verilmiştir. El-yümnü, uğur ve bereket manasına olan kelime de buradan gelir
Yemin etmede kullanılan yemin (sağ el) sözcüğü, elin istiare yoluyla kullanılmasıdır. Bu, sözleşen, yemin eden ve bu gibi kişilerin sağ ellerini kullanmalarındandır. Araplar ahitleşme ve sözleşme hususunda sağ elini arkadaşının sağ eline vurması ve dokundurup sürmesi alakasıyla yemin etmeye yemin adı verildi. Yani böylece sağ el aynı zamanda yemin etmek ve yemin demektir. Yeminin çoğulu eyman gelir. (ALINTI)
Bu bilgiler ışığında anlayabildiğim
ASHAB sahib olmuş ulaşmış ve ayrılmayan parçası haline gelmiş
YEMİN:Y yaşayan, EMİN,İMAN,YEMEN
YAŞAYAN İMAN SAHİBİ,
İNANDİĞINI YAŞAYAN,
İMANIYLA YAŞAYAN (canlanmış kökü sağlam bir toprağa sıkıca tutunmuş tohumun ağaç oluşu)
SAĞ EL CANLI EL SAHİBİ OLMUŞ(türkçede sağ demekte yaşayan anlamında dır)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sg_1.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12888
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Güzel yüreğine selamet canan can,
Hani o en dar günleri vardı Sevgi Sultanımız sav in!
Koca dünya dar gelmişti!
Şehir şehir, panayır panayır koşuyor ve:
Ben Allahın Resûlüyüm bana inanın! buyuruyordu da sadece Aziz örtüsü Hz. Hatice aleyhasselam DUYup-Uyuyor ve Sahib çıkıyordu..
O idi ilk sağ elinde tutan pâk elli Sahibesi!..
Tüm sahib çıktıkları taşa tuttukça canhıraş bir Gayret-i Muhammediyye ile sarılıyordu Sahipliğe ve Sabra!..
Yüzünü ve Özünü El Vedûd Vechinden gayrıya dönmeyen Nebî Karındaşı Ali keremullahi veche, kendi tâbiriyle: 7 yıl ben var idim ardı sıra SALL eden , Sıddık-ı Ekber benem! Başka diyen kezzabdır! buyurarak Sahabette CANı yere seren Seyfullah!
İslam Emirler ve yasakların gelmediği ÇÖL günlerinde çarmıha gerilip, el ve ayakları 4 deveye pay düşen ve inkarı istenen Sümeyye aleyhasselamın Resûlullah sav Sahibimdir! Sahibiyim! Şehadeti şahlanır Mekke Göklerinde hâlâ DUY-AN a!..
Ve sayısız Sahib çıkan ve çıkılan Sabe-yi Güzin aleyhumsselam!..
Gözümüm biri gibi olan Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem deki Sahabetten, diğer gözüm gibi KURÂN-ı Kerimize bakınca ise:
Kulluk İmtihanı olan bu âlemde ateş ekip sahip-çıkıp da öbür âlemde ateş biçipateşin sahib çıktıkları:
Vellezine keferu ve kezzebu bi ayatina ülaike ashabün nar, hüm fiha halidun: İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedî kalırlar. (Bakara 2/39)
Bela men kesebe seyyietev ve ehatat bihi hatiy'etühu fe ulaike ashabün nar, hüm fiha halidun: Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar. (Bakara 2/81)
Feashabulmeymeneti ma ashaulmeymeneti.: Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! (Vakıâ 54/8)
Yemin Sahipleri..
Nuru sağdan gelenler.
"Onların nurları, önlerinde ve sağlarında (onlarla birlikte) koşar" (Hadid, 12)
İmanlarını yaşayanlar,
Meymenetliler, uğur insanları..
"yemîn" sözü, güzel ve iyi olan şeylere işaret edildiği için, bu kökten olan "Meymene"
Böylece saygınlığı bulunan bir kimse için, "Bu, ashab-ı yemindendir denir
Bu İman czbinin tahkik oluşu o kadar önemli ki;
Resûlullah sav: "Rahmanın cezbelerinden tek cezbe, yetmiş yıllık ibadetten daha hayırlıdır
(Keşfû'l-Hafa 1/332.) (Benzer Hadis).
Ve ashabulmeş'emeti ma ashabulmeş'emeti.: Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! (Vakıâ 54/9)
Eş-şimâl lafzı, için eşmel ve meşmele kullanılmştır.
Tıpkı, meymene lafzının kullanılışı gibi, meş'eme lafzı da kullanılmıştır.
Eş-şe'âmu lafzınadan da "Ashabu'l-meş'eme" ve "Ashâbu'ş-şimâl" gibi ifadeler doğmuştur
Şum lar uğursuzlar, meymenetsizler..
Şom ağızlılar..
Vessabikunessabikune.: (Hayırda) önde olanlar,(ecirde de) öndedirler. (Vakıâ 54/10)
Kulluk İmtihanı müsabakasında öne geçenler..
Kullu nefsin bima kesebet rehiynetun.: Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir; (Müddesir74/38)
İlla ashabelyemiyni.: Ancak sağdakiler başka. (Müddesir 74/39)
Kutile ashabül'uhdudi.: o hendek sahiplerine la'net edildi. (Bürûc 85/4)
Velleziyne keferu biayatina hüm ashabülmeş'emeti.: Ayetlerimizi inkar edenler ise, onlardır işte şeamet sahipleri (uğursuz kimseler). (Beled 90/19)
E lem tera keyfe feale rabbüke bi ashabil fil: Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? (Fî 105/1)
Burada da Fîl sahipleri, hayvan fil olduğu kadar fiil sahipleri olarakda zevk edilse ne iyi olur ki can evimiz gib beden evimizin yaratıcısı Sahibine kulluğu her an hatırlasak..
Muhammedi Muhabbetle
Hani o en dar günleri vardı Sevgi Sultanımız sav in!
Koca dünya dar gelmişti!
Şehir şehir, panayır panayır koşuyor ve:
Ben Allahın Resûlüyüm bana inanın! buyuruyordu da sadece Aziz örtüsü Hz. Hatice aleyhasselam DUYup-Uyuyor ve Sahib çıkıyordu..
O idi ilk sağ elinde tutan pâk elli Sahibesi!..
Tüm sahib çıktıkları taşa tuttukça canhıraş bir Gayret-i Muhammediyye ile sarılıyordu Sahipliğe ve Sabra!..
Yüzünü ve Özünü El Vedûd Vechinden gayrıya dönmeyen Nebî Karındaşı Ali keremullahi veche, kendi tâbiriyle: 7 yıl ben var idim ardı sıra SALL eden , Sıddık-ı Ekber benem! Başka diyen kezzabdır! buyurarak Sahabette CANı yere seren Seyfullah!
İslam Emirler ve yasakların gelmediği ÇÖL günlerinde çarmıha gerilip, el ve ayakları 4 deveye pay düşen ve inkarı istenen Sümeyye aleyhasselamın Resûlullah sav Sahibimdir! Sahibiyim! Şehadeti şahlanır Mekke Göklerinde hâlâ DUY-AN a!..
Ve sayısız Sahib çıkan ve çıkılan Sabe-yi Güzin aleyhumsselam!..
Gözümüm biri gibi olan Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem deki Sahabetten, diğer gözüm gibi KURÂN-ı Kerimize bakınca ise:
Kulluk İmtihanı olan bu âlemde ateş ekip sahip-çıkıp da öbür âlemde ateş biçipateşin sahib çıktıkları:
Vellezine keferu ve kezzebu bi ayatina ülaike ashabün nar, hüm fiha halidun: İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedî kalırlar. (Bakara 2/39)
Bela men kesebe seyyietev ve ehatat bihi hatiy'etühu fe ulaike ashabün nar, hüm fiha halidun: Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar. (Bakara 2/81)
Feashabulmeymeneti ma ashaulmeymeneti.: Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! (Vakıâ 54/8)
Yemin Sahipleri..
Nuru sağdan gelenler.
"Onların nurları, önlerinde ve sağlarında (onlarla birlikte) koşar" (Hadid, 12)
İmanlarını yaşayanlar,
Meymenetliler, uğur insanları..
"yemîn" sözü, güzel ve iyi olan şeylere işaret edildiği için, bu kökten olan "Meymene"
Böylece saygınlığı bulunan bir kimse için, "Bu, ashab-ı yemindendir denir
Bu İman czbinin tahkik oluşu o kadar önemli ki;
Resûlullah sav: "Rahmanın cezbelerinden tek cezbe, yetmiş yıllık ibadetten daha hayırlıdır
(Keşfû'l-Hafa 1/332.) (Benzer Hadis).
Ve ashabulmeş'emeti ma ashabulmeş'emeti.: Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar! (Vakıâ 54/9)
Eş-şimâl lafzı, için eşmel ve meşmele kullanılmştır.
Tıpkı, meymene lafzının kullanılışı gibi, meş'eme lafzı da kullanılmıştır.
Eş-şe'âmu lafzınadan da "Ashabu'l-meş'eme" ve "Ashâbu'ş-şimâl" gibi ifadeler doğmuştur
Şum lar uğursuzlar, meymenetsizler..
Şom ağızlılar..
Vessabikunessabikune.: (Hayırda) önde olanlar,(ecirde de) öndedirler. (Vakıâ 54/10)
Kulluk İmtihanı müsabakasında öne geçenler..
Kullu nefsin bima kesebet rehiynetun.: Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir; (Müddesir74/38)
İlla ashabelyemiyni.: Ancak sağdakiler başka. (Müddesir 74/39)
Kutile ashabül'uhdudi.: o hendek sahiplerine la'net edildi. (Bürûc 85/4)
Velleziyne keferu biayatina hüm ashabülmeş'emeti.: Ayetlerimizi inkar edenler ise, onlardır işte şeamet sahipleri (uğursuz kimseler). (Beled 90/19)
E lem tera keyfe feale rabbüke bi ashabil fil: Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? (Fî 105/1)
Burada da Fîl sahipleri, hayvan fil olduğu kadar fiil sahipleri olarakda zevk edilse ne iyi olur ki can evimiz gib beden evimizin yaratıcısı Sahibine kulluğu her an hatırlasak..
Muhammedi Muhabbetle