Hadis-Duâ

Cevapla
Kullanıcı avatarı
fatmaana
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 199
Kayıt: 15 Eki 2006, 02:00

Hadis-Duâ

Mesaj gönderen fatmaana »

HADÎS-İ ŞERÎF-DUÂ

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve selem) Enes (radiyallahu anh)’a :
“Yâ Enes! ALLAH Tealâ’dan bir hâcet dileyeceksen ve çabuk olmasını istiyorsan şöyle söyle:
Bismillahirrahmânirrahîm
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerike lehu’l- Aliyyü’l- Azîm!
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu lâ şerike lehu’l-Halîmü’l Kerîm!
Bismillâhillezi Lâ ilâhe illâ Hüve’l- Hayyu’l- Halîmu!
Subhânallahi Rabbi’l- Arşi’l- Azîm!
Elhamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn!

".. Keennehum yevme yerevne mâ yuadune lem yelbesüüüü illâ saaten min neharin belâgun fehel yuhleku ille’l- kavmu’l- fâsikun.” (Ahkâf 46/35)

Allahümme! İnnî es’elüke mûcibâti rahmetike ve azaime magfiretike ve’s- selâmete min küllî birrin ve’l-fevze bi’l- cenneti ve’n- necâte mine’n- nâr!
Allahümme! Lâ teda’a lî zenben illâ gafertehu velâ hemmen illâ ferectehu velâ deynen illâ kazaytehu velâ hacetun min havâici’d- dünya ve’l-âhireti illâ kazayteha bi rahmatike yâ Erhame’r-Rahimîn!



MÂNÂSI :

Vâhid olan ALLAH’dan başka gerçek ilâh yoktur, O’nun ortağı da yoktur, El Aliyyü’l- Azîmdir!
Vâhid olan ALLAH’dan başka gerçek ilâh yoktur, O’nun ortağı da yoktur, El Halîmü’l Kerîmdir!
El Hayyu’l- Halîm olan ALLAH’ın ismiyle, yüce Arş’ın Rabbi ALLAH tealâ’yı tesbih ederim.
Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH’a mahsustur.


“...onlar vâdedildikleri azabı gördükleri gün sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu, bir tebliğdir. Yoldan çıkmış topluluklardan başkası helâk edilir mi hiç!.” (Ahkâf 46/35)

Allah’ım!
Sen’den rahmetine mucibâtı
Mağfiretini sağlayacak her türlü;
Her türlü “ism” den selâmeti;
Her türlü “birr” den ganimeti;
Cennete Fevzi;
Ateşten necâtı isterim!...

Allah’ım!
Bana bağışlamayacağın bir günah;
Ferec vermeyeceğin bir hemm;
Ödettirmeyeceğin bir borç;
Yerine getiremeyeceğim dünya ve âhiret ihtiyaçlarından bir ihtiyaç bırakma!..
Eyy merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ım rahmetinle ihsan eyle
(Yâ Rabbenâ! Âmiiiin!.)


(Enes radiyallahu anhu’dan Tabaranî, Duâ)

Hâcet : İhtiyaç, lüzum, muhtaçlık.
Vâhid : Zâtında tek olan.
El Aliyyü’l- Azîmdir : Çok yüce ve uludur.
El Halîmü’l Kerîmdir : Çok yumuşak ve ikram edicidir.
El Hayyu’l- Halîm : Daima diri ve kullarına hilm sahibi.
Tesbih ederim : Tüm noksanlıklardan uzak olduğuna inanırım ve söylerim.
Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH’a mahsustur : O’nun hakkıdır, O’nun içindir.
Sen’den rahmetine mucibâtı : Kabul etmeyi, kabul edilmeyi, uymayı, vesilelerin gereğini işlemeyi, bizim için Rahmetenlilâlemîn olan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i duymayı ve her hususta uymayı..
Mağfiretini : Bağışlamanı.
Azaimi : Azm, irade, karalılık, ve gayretle yapılabilen işleri.
Her türlü “ism”den : Suç, günah, hata, zenb, kötülükten.
Selâmeti : Salimliği, eminliği, korku ve endişesiz şekilde kurtulmayı ve korunmayı.
Her türlü “birr” den : İyilik, güzellik, hayr, bağışta bulunmadan.
Ganimeti : Çalışmaksızın, emeksiz ve beklenmedik nâsib ve kısmet, zenginlik payı.
Fevzi : Selâmetle ulaşıp kurtuluş zaferine kavuşmayı.
Ateşten : Cehennemden.
Necâtı : Kurtuluşu, halâsı isterim!...
Ferec : Çıkış yolu, çözüm, ferahlık.
Hemm : Gam, keder, tasa, kaygı, sıkıntı, problem.
İhtiyaçlarından : Havâic: ihtiyac, hâcet, lüzum, gereklik, muhtaçlık, zarüret.
Bir ihtiyaç bırakma : Gelmesini isteme, dilemez teşvik etme, denkleştirme, muhtaç etme!....
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

“Hz. Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz bir gün şöyle yalvardılar:

“Allah Teâlâ´m! Ben, senin pak, güzel, mübarek ve yüce
katında en sevimli olan, onunla dua edildiği takdirde hemen icabet ettiğin, onunla senden istenince hemen verdiğin, onunla rahmetin talep edilince rahmetini esirgemediğin, onunla kurtuluş talep edilince kurtuluş verdiğin isminle Sen´den istiyorum.”


Başka bir gün Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem Hz. Aişe radiyallâhü anhâ´ya


“Ey Aişe! Kendisiyle dua edildiği takdirde icabet ettiği ismi, Allah Teâlâ´nı n bana gösterdiğini sen biliyor musun?”diye sordu.


Hz. Aişe radiyallâhü anhâ der ki:

“Ey Allah Teâlâ´nı n Resûlü! Annem babam sana feda olsun, onu bana da öğret!”

“Ey Aişe onu sana öğretmem uygun düşmez!” buyurdu.

Bu cevap üzerine ben de oradan uzaklaşıp bir müddet tek başı ma oturdum. Sonra kalkıp, başını öptüm ve: “Ey Allah Teâlâ´nın Resulü! Onu bana öğret” diye ricada bulundum.

O yine: “Onu sana öğretmem uygun olmaz, Ey Aişe! Onunla senin dünyevî bir şey talep etmen uygunsuz olur” buyurdu.

Hz. Aişe radiyallâhü anhâ devamla der ki:

“Ben de kalkıp abdest aldım, sonra iki rekat namaz kıldım, sonra: “Allah´ım! Sana Allah isminle dua ediyorum. Sana Rahmân isminle dua ediyorum. Sana Bir´rur-rahîm isminle dua ediyorum. Sana bildiğim ve bilmediğim güzel isimlerinin hepsiyle dua ediyorum. Beni mağfiret et, rahmet eyle” diye dua ettim.”

Hz. Aişe radiyallâhü anhâ devamla der ki:

“Bu duam üzerine Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem güldü ve: “İsm-i Âzam, senin yaptığın şu duanın içinde geçti” buyurdu.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

" Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Sabah namazını kılmak için evinden çıktığı zaman şu duayı okurdu :

اللّٰهُمَّ اجْعَلْ فِي قَلْبِي نُوراً ، وَ فِي لِسَانِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ فِي سَمْعِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ فِي بَصَرِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ مِنْ خَلْفِي نُوراً ، وَ مِنْ أَمَمِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ مِنْ فَوْقِي نُوراً ، وَ اجْعَلْ وَمِنْ تَحْتِي نُوراً ، اللّٰهُمَّ أَعْطِي نُوراً

Allahümmec’al fî kalbî nuren, vefî lisânî nuren, vec’al fî sem’î nuren, vec’al fî basarî nuren, vec’al min halfî nuren, ve min emamî nuren, vec’al min fevkî nuren, vec’al vemin tahtî nuren, Allahümme a’tî nuren :


Resim"
Resim
Cevapla

“Dua Köşesi” sayfasına dön