Re: CuMâ CeM'im-İZ
Gönderilme zamanı: 25 Ara 2020, 14:44
BÂTINı<->ZÂHİRi =>BURSA,
ZEHRin PANZEHİRi =>BURSA,
=>ULU DAĞ’ın =>YERĞİ’nden,
AŞKULLAH NEHİRi ==>BURSA!.
HAKk ÂŞIKLar ŞEHİRi->BURSA!.
=>CUMÂ CEM’i ==>TEKe TEKkte,
TEK-BİRLedik=>TEKk GERÇEKkte,
GÖNüL GÜZÜ’mün HÜZNü=->VAR,
=->SOLAN HeR GÜLde-ÇİÇERKKte!.
ZEVK 9829
=>EZEL<->EBED’in===>Şu DEM’i.. ===>ELEstü AKİTtir CUMÂ,
DE ki===>DOĞum<->ÖLüm CEM’i.. ==>BELiRLi vAKİTtir CUMÂ,
İLİM<->İRADE<->İDRAKktır,
CEMMü’L- CEM’e>İŞTİRAKktır,
HAKk’tan=>HAKk’a,
HAKk’ta=>HAKk’tır,
AKLen<->NAKLen=>NAHNU NİYÂZı=>DÖRt ÂLeM nAKİTtir CUMÂ!.
25.12.20 13: 12
brsbrsm...tktktrstkkmizdecumâcem’imizzz..
NAHNU “NUN”u=>BİZ BİR-İZ-Lik,
TEKk DAMLA=>SONsuz DENİZ-Lik,
=>“SİLÂ’ya=>VUSLÂt”ın=>SIRRı,
=>BÂTIN<->ZÂHİRî TEMİZ-İZ-Lik!.
=>“SEÇİLMİŞLik SIRRı”n=>DEM’i,
CÂNda==>CÂNÂN CEMMü’L- CEM’i,
HALk’a=>TAHAMMüL,
=>HAKk’a==>SABIR,
=>SIRR-ı MUSTAFA==->MERYEM’i!.
İHVÂNi KITMİR ====>HERMDEM’i!.
MUSTAFÂ aleyhisselâm.: (SaFVet'den) Güzide. Istıfâ edilmiş. Has ve seçilmiş. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in mübârek bir ismi.
SaFVet.: Sâfilik, temizlik, pâklık. Hâlislik.
SaFVet-i Kalb.: Fikir ve niyetinde hiçbir garazı ve kötü gâyesi olmamak, temiz kalbli olmak..
SaFVet-i VicdÂN.: Gönül safflığı..
Istıfâ.: Bir şeyin iyisini seçip ayıklamak. Bir şeyi ıslâh edip sâfileştirmek. Seçmek. Ayıklamak..
Istıfaf.: Dizilme. Sıralanma. Saf bağlama.
Istıfa-gerde.: f. Seçilen. Seçilmiş bulunan…
SaFVet-i MERYEM aleyhasselâm.:
وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ
---“Ve iz kâleti’l- melâiketu yâ meryemu innALLÂHastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâi’l- âlemin (âlemîne).: Ve melekler şöyle demişlerdi.: "Ey Meryem muhakkak ki ALLAH, seni seçti ve tertemiz yarattı ve seni âlemlerin kadınları üzerine üstün kıldı.” (Âl-i İmrân 3/42)
إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى آدَمَ وَنُوحًا وَآلَ إِبْرَاهِيمَ وَآلَ عِمْرَانَ عَلَى الْعَالَمِينَ
---“İnnALLÂHestafâ âdeme ve nûhan ve âle ibrâhîme ve âle imrâne ale’l- âlemin (âlemîne).: Muhakkak ki ALLAH, Âdem'i, Nûh'u, İbrâhîm'in âilesini ve İmrân âilesini (aleyhumusselâm), âlemlerin üstüne seçti.” (Âl-i İmrân 3/33)
“Istıfâ” Kelimesi Kur'ÂN-ı Kerîmde 6 âyet-i celîlede geçmektedir.:
=>Bakara 2/132,247; Âl-i İmrân 3/33,42; Neml 27/59; Zümer 39/4..
وَوَصَّى بِهَا إِبْرَاهِيمُ بَنِيهِ وَيَعْقُوبُ يَا بَنِيَّ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى لَكُمُ الدِّينَ فَلاَ تَمُوتُنَّ إَلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ
---“Ve vassâ bihâ ibrâhîmu benîhi ve ya’kûb(ya’kûbu), yâ beniyye innallâhestafâ lekumud dîne fe lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).: Ve, İbrâhîm (a.s) onu (Allah'a teslim olmayı) kendi oğullarına vasiyet etti. Ve Yâkub (a.s) da: “Ey oğullarım! Muhakkak ki Allah, bu dîni sizin için seçti. Artık siz, Allah'a teslim olmadan ölmeyin.” diye (vasiyet etti)..” (Bakara 2/132)
وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ اللّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًا قَالُوَاْ أَنَّى يَكُونُ لَهُ الْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِالْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةً مِّنَ الْمَالِ قَالَ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُ بَسْطَةً فِي الْعِلْمِ وَالْجِسْمِ وَاللّهُ يُؤْتِي مُلْكَهُ مَن يَشَاء وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
---“Ve kâle lehum nebiyyuhum innallâhe kad bease lekum tâlûtemelikâ(meliken), kâlû ennâ yekûnu lehul mulku aleynâ ve nahnu ehakku bil mulki minhu ve lem yu’te seaten minel mâl(mâli), kâle innallâhestafâhu aleykum ve zâdehu bestaten fîl ilmi vel cism(cismi), vallâhu yu’tî mulkehu men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).: Onların Peygamber'i onlara dedi ki: “Muhakkak ki Allah, sizin için melik olarak Talut'u beas etmişti (görevlendirmişti).” Dediler ki: “Bizim üzerimize onun melikliği nasıl olur? Melikliğe biz ondan daha çok hak sahibiyiz (daha çok lâyıkız). Ve de ona maldan bir genişlik (servetçe bolluk) verilmedi.”(Peygamber de) “Muhakkak ki Allah, onu sizin üzerinize (melik) seçti ve onun ilmini (bilgisini) ve cismini (kuvvetini) artırdı.î Ve Allah, mülkünü dilediği kimseye verir. Ve Allah, Vâsi'dir (rahmeti ve ilmi herşeyi ihata eder), Alîm'dir (en iyi bilendir).” (Bakara 2/247)
قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَسَلَامٌ عَلَى عِبَادِهِ الَّذِينَ اصْطَفَى آللَّهُ خَيْرٌ أَمَّا يُشْرِكُونَ
---“Kulil hamdu lillâhi ve selâmun alâ ibâdihillezînastafâ, âllâhu hayrun emmâ yuşrikûn(yuşrikûne).: De ki: "Hamd, Allah'a aittir (Allah içindir, Allah'adır). Ve selâm, onun seçtiği kullarının üzerinedir. Allah mı, yoksa onların şirk koştuğu şeyler mi hayırlıdır?" (Necm 53/59)
لَوْ أَرَادَ اللَّهُ أَنْ يَتَّخِذَ وَلَدًا لَّاصْطَفَى مِمَّا يَخْلُقُ مَا يَشَاء سُبْحَانَهُ هُوَ اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
---“Lev erâdallâhu en yettehıze veleden lastafâ mimmâ yahluku mâ yeşâu subhâneh(subhânehu), huvallâhul vâhıdul kahhâr(kahhâru).: Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, mutlaka yarattıklarından dilediğini seçerdi. O, Sübhan'dır (herşeyden münezzeh). O, Allah; Vahid'dir (tektir), Kahhar'dır (kahredicidir).” (Zümer 39/4)
HüLâsa-yı KeLÂM.:
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
---“Ve en leyse li’l- insâni illâ mâ seâ.: Ve insÂN için =>ÇALIŞmasından başka bir ŞEYy yoktur!.” (Necm 53/39)
YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.
ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...
ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...
KUL İHVÂNİm..