DOST DUAsı

Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلىٰ سَيِّدِناَ مُحَمَّدٍ طِبِّ ٱلْقُلُوبِ وَدَوَا ئِهَا
وَعَافِيَةِ ٱ ْلاَبْدَانِ وَشِفَائِهَا وَنُورِٱ ْلاَبْصَارِوَضِيَائِهَا
وَعَلَىۤ اۤلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ


Resim“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin tıbbi’l- kulûbi ve devâihâ, ve âfiyeti’l- ebdâni ve şifâihâ ve nûri’l- ebsâri ve zıyâihâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.: ALLAH’ım! Kalblerin tabibi ve ilâcı, bedenlerin âfiyeti ve şifâsı, gözlerin nûru ve ziyâsı olan Efendimiz Hz. MuhaMMed aleyhi's-selâm’a ve O’nun âl ve ashâbına, salât ve selâm eyle!.”
Âmin yâ Muînn celle celâlihu..


(Maddî-Manevî hastalıklara şifâ bir salâvât-ı şerîfe)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimKubeyse bin Muharik Radiyallahu anh DUÂsı:

(Kubeyse b. Muharîk radiyallahu anhu, el-Hilâlî kabilesine mensuptur. Resûlullah ile uzun zaman birlikte olmuştur.)

Resim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Kubeyse'nin birgün kendisine: “Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem! Benim yaşım hayli ilerlemiştir. Ben daha önce yaptığım birçok şeyleri şimdi yapmaktan âcizim. Bu bakımdan Allah nezdinde bana fayda verici birkaç kelime öğret ki, onunla kusurlarımı telâfi edeyim!” demesi üzerine şöyle buyurmuştur:
“Dünyan için bir şeyler öğrenmek istiyorsan, sabah namazını kıldıktan sonra üç defa şu duayı oku: “Allah her eksiklikten münezzehtir. Onun hamdine bürünerek bunu ikrar ediyoruz. Yüce olan Allah, her türlü eksikliklerden münezzehtir. Günahtan dönüş ve itaat ancak azim ve yüce olan Allah'ın kuvvet ve kudretiyle olur.”
Yâ Kubeyse! Sen bu duayı okuduğun zaman üzüntüden, cüzzamdan, cilt hastalığından ve felçten emin olursun.
Âhiretin için ise şöyle söyle: “Ey Allahım! Beni, nezdinden gelen hidâyete erdir. Faziletini üzerime oluk gibi yağdır. Rahmetinden benim üzerime saç! Bereketinden benim üzerime indir!”
İyi bil ki! Bir kul, bu söylediklerimi tam mânâsıyla yerine getirerek kıyâmet gününde huzûra gelirse bunları hiç terk etmemek şartıyla cennetin dört kapısı onun için açılır. İstediği kapıdan içeri girebilir!”
buyurdu.

(İmam Ahmed, Müsned, Kubeyse'den; İbn Sinnî, İbn Abbas'tan)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimEbu Derdâ Radiyallahu anh DUÂsı:

Ebu Derdâ'ya: “Evin yanıyor!” denildi. Gerçekten de Ebu Derdâ'nın mahallesi yanıyordu. Ebu Derdâ: “Allah Teâlâ benim evimi yakmaz!” dedi. Kendisine üç defa evinin yandığı söylendiği halde onun cevabı aynı oldu: “Allah benim evimi yakmaz!” Sonra kendisine biri gelip dedi ki: “Yâ Ebu Derdâ! Ateş senin evine yaklaşırken söndü.” Ebu Derdâ: “Ben öyle olacağını biliyordum” diye karşılık verdi. Cemâatten biri: “Sen bunu nasıl biliyordun? Bu sözlerinin hangisinin daha acaib olduğunu anlayamıyoruz.” Bunun üzerine Ebu Derdâ şöyle dedi: "Hz. Peygamber aleyhisselâm şöyle demişti: 'Kim bu kelimeleri gece veya gündüz söylerse ona hiçbir şey zarar vermez.” Ben de o kelimeleri söylemiştim". O kelimeler şunlardır:
“Ey ALLAHım! Benim RABBim ancak SENsin. SENden başka el İlâh yoktur. Ancak SANA tevekkül ediyorum. Büyük arşın sahibi SENsin. Günahtan dönüş ve ibadete yöneliş ancak azim ve yüce olan ALLAH'ın kuvveti iledir. ALLAH neyi dilerse o olmuştur. Neyi dilememişse o olmamıştır. Muhakkak ALLAH herşeye kâdirdir. Muhakkak ALLAH, ilmiyle herşeyi ihâta etmiştir ve herşeyi adet olarak tesbit buyurmuştur.
Ey ALLAHım! Nefsimin şerrinden ve perçemi kudretinde bulunan her mahlûkun şerrinden SANA sığınırım. Muhakkak RABBimin yolu dosdoğrudur!.
buyurdu.

(Taberânî, Ebu Derdâ'dan)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DUÂsı:

ResimResûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Allah'ım! Cehennem'in fitnesinden ve Cehennem azabından, kabrin fitnesinden ve kabir azabından, fakirlik fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Mesih Deccal'den sana sığınırım. Allah'ım! Benim günahlarımı, kar ve dolu suyuyla yıka. Kalbimi, beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi, günahlardan temizle. Benimle günahlarımın arasını doğuyla batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Allah'ım! Ben sana, tembellik, ihtiyarlık, günah ve borçtan da sığınırım." buyurdu.

(Aişe radiyallahu anha’adan; Buharî, Sahih, VIII/100; Müslim, Sahih, 2078, 2079; Nesaî, Sünen, VIII/262; Tirmizî, Sünen, 3495; İbn Mace, Sünen, 3838; Ebu Davud, Sünen, 1548; İmam Ahmed, Musned, VI/57; Abdurrezzak, Musannef, 9631.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SeYyidü’l- İstiğfar Duâsı:

Resim


“Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz- zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn:

Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”

Şeddâd b. Evs radiyallahu anhu’den rivâyete göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İstiğfar etmenin en güzelini sana öğreteyim mi?” buyurdu ve: “Allah’ım sensin benim Rabbim, senden başka gerçek ilah yok. Beni yarattın ben de senin kulunum. Ben gücüm yettiğince sana verdiğim sözüm ve senin va’din üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. İşte verdiğin nimetlerle senin huzurundayım günahlarımla huzurundayım. Beni affet çünkü günahları ancak sen affedersin!.”
Sizden her kim bunu akşamleyin söyler sabaha varmadan da ölürse Cennet kendisine vâcib olur. Sabah söyler ve akşama varmadan da ölürse yine o kimseye Cennet vâcib olur. “ buyurdu.

(Buhârî, Deavat: 27; Nesâî, İstiaze: 17)

Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, İbn Mes’ûd, İbn Ebza ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Abdulaziz b. ebî Hazim, Zahid olan Ebû Hazim’in oğludur. Bu hadis değişik şekilde Şeddâd b. Evs’den de rivâyet edilmiştir.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

اَللَّهُمَّ تَقَبَّلْ تَوْبَتَنَا وَٱغْسِلْ حَوْبَتَنَا
وَسَدِّدْ مَقَاوِلَنَا وَٱسْلُلْ سَخِيمَةَ صُدُورِنَا
وَاَذْهِبِ ٱلذَّحْلَ وَٱلرَّانَ وَٱ ْلاِحْنَةَ مِنْ قُلُوبِنَا


Allahümme tekabbe’l- tevbetenâ, vağsi’l- havbetenâ, ve seddid mekâvilenâ, ve’slül sehîmete sudûrinâ, ve ezhibi’z- zehle ve’rrâne ve’l- ihnete min kulûbinâ.: Allah’ım! Tevbemizi kabul eyle, ruhumuzu temizle, verdiğimiz sözleri yerine getirmeyi nasip eyle, içimizdeki kinleri yok et ve kalblerimizden intikam, kin ve düşmanlığı temizle!.”
(Evrad-ı Kudsîye-i Şah-ı Nakşibendî kaddesallahu sırrahu'dan)

Resim

اَللَّهُمَّ اِنَّا نَعُوذُبِكَ مِنْ جُدَاعِ ٱلْفُجْاَةِ
وَمِنْ حَرْقِ ٱلْمَاْنُوسَةَ  وَمِنَ أ ْلاِلْحَادِ
وَٱلْغِرَّةِ وَمِنَ ٱلْجَمِّ وَٱلْعَنَتِ وَمِنَٱ ْلاُمُورِٱلْمُطَمِّرَاتِ


Allahümme innâ neûzübike min cüdâi’l- füc’eti ve min harkı’l- me’nûseh, ve mine’l- ilhâdi ve’l- ğırrati ve mine’l- cemmi ve’l- aneti ve mine’l- ümûri’l- mütammirât.: Allah’ım! Aniden ortaya çıkan kıtlıktan ve yangınlardan, din düşmanlığından, gafletten, rahata düşkünlükten, hakkı kabul etmemekten ve helâk eden gizli felaketlerden Sana sığınırız!.”
(Evrad-ı Kudsîye-i Şah-ı Nakşibendî kaddesallahu sırrahu'dan)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ReSûLuLLaH sallallahu aleyhi vesellem’in Sabah ve Akşam DuâLarı:

El-Huseyn'in kızı şöyle dedi: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duâ ve niyâzda bulunurken yoksulun yiyecek istediği gibi ellerini kaldırırdı."
(Tarihu'l- Hatib, VIII/63; Ibn Ebi Hâkim, el-He'l, 291, 374; Kari, Esraru'l- Merfu'a, 494.)

Resim

Abdulla İbn Ömer radiyallahu anhum şöyle dedi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sabah-akşam şu duaları bırakmazdı:
"Allah'ım!.
Dinim, dünyam, ehlim ve malım hakkında senden af ve afiyet isterim. Allah'ım! Ayıplarımı ört. Korktuğum şeylerden beni emin kıl!.
Allah'ım!.
Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek belâlardan) beni koru. Altımdan gelecek ani âfet ve belâdan senin-azametine sığınırım!."
Alttan gelecek âfet ve belâ ile, yere batmayı kastediyordu.
(Ebu Davûd, Sünen, 5358; İmam Ahmed, Musned, II/25; Hakim, Mustedrek, I/ 517; Beyhakî, Esma ve's-Sıfat, 138; Taberanî, Mucemu'l- Kebir, XII/343.)

Resim

Abdurrahman îbn Ebza'nın babası şöyle dedi: “Peygamber aleyhi's-selâm sabah ve akşam olunca şöyle dememizi ister ve derdi:
"İslam fıtratı ve ihlâs kelimesi üzere, Peygamberimiz MuhaMMed aleyhi's-selâm dini üzere, Hanif olan ve müşriklerden olmayan, atamız İbrahim aleyhisselâm'ın milleti (dini) üzere sabahladık!."
(İmam Ahmed, Müsned, 111/406,407; İbn Ebı Şeybe, Musannef, iX/77; Heysemî, Mecmau'z-Zevaıd, X/115; Suyutî, Durru'l- Mensur, IH/66; Zebıdî, İthafu's- Sadeti'l-Muttakîn, V/111.)

Resim

Ebu Hureyre şunu söyledi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, sabah olunca şöyle buyururdu:
"ALLAH'ım!. SEN'in varlığın sebebiyle sabaha çıktık. SENin varlığın sebebiyle akşama ulaştık. SENin varlığınla yaşarız. SENin varlığınla ölürüz. Dönüş SANAdır.”
(Tirmizî, Sünen, 3391; Ebu Davûd, Sünen, kitabu'l- edeb, bab: 109; ibn Mâce, Sünen, İmam Ahmed, Musned, H/354, 255; İbn Ebı Şeybe, Musannef, X/244.)

Resim

Abdullah şunu anlattı: Akşama ulaştığında Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Akşama ulaştık. Mülk de ALLAH'a ait olarak akşamladı. Hamd, ALLAH'a mahsustur. ALLAH'tan başka ilâh yoktur. O, tektir. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd da O'na aittir. O, her şeye kadîrdir.
Rabb'im!. Senden bu gecenin hayrını ve ondan sonrakinin hayrını dilerim. Bu gece ve ondan sonrakilerin şerrinden sana sığınırım.
Rabb'im!. Tembellikten ve ihtiyarlığın kötülüğünden sana sığınırım.
Rabb'im!. Ben Cehennem'deki ve kabirdeki azaptan sana sığınırım!.
Sabaha ulaşınca da: Yine bu duayı söyler, şöyle değiştirirdi: "Biz sabaha ulaştık. Mülk de ALLAH'a ait olarak sabahladık!."
(Müslim, Sahih, kitabu'z- zikr ve'd- dua, hadis: 74, 76, Ebu Davûd, Sünen, kitabu'l- edeb, bab: 109; Tirmizî, Sünen, 3390; imam Ahmed, Musned, I/440; İbnu's- Sinnî, Amelu'l- yevmı ve'l- leyle, 34, 64.)

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Sıkıntı Esnâsındaki Duâsı:

İbn Abbas rivâyet etti: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sıkıntı esnasında şöyle derdi: "Azîm ve Halîm olan ALLAH'tan başka ilâh yoktur. Büyük Arş'ın sahibi olan ALLAH'tan başka ilâh yoktur. Göklerin RABB'i, yerin RABB'i ve Kerim (yüce) Arş'ın RABB'i olan ALLAH'tan başka ilâh yoktur."
(Buharî, Sahih, Vill/93,1X/154, 155; Müslim, Sahih, kıtabu'z- zikr ve'd- duâ, bab: 21; İmam Ahmed, Musned, I/228, 259, 280, 284,339.)

El Azîmu:
Resim

El Halîmu:
Resim

El İlâhu:
Resim

er RABB:

Resim

Resim

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Genel Olarak yaptığı Duâ:

Ebu Musa'nın babası rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şu duâyı yapardı:
"ALLAH'ım!.
Bana günahımı, cehlimi, isimdeki aşırılığı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla.
ALLAH'ım!.
Bana ciddîliğimi, şakacılığımı, hatamı ve kasden yaptığımı bağışla. Bunların hepsi bende vardır.
ALLAH'ım!.
Peşin yaptığım ve sonraya bıraktığım, gizlediğim ve açıkça yaptığım ve senin benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bana bağışla. Öne alan ve geri bırakan sensin. Sen her şeye kadirsin!."
(Buharî, Sahih, VIII/105; Müslim, Sahih, 536; Tirmizî, Sünen, 3421, 3422, 3423; Ebu Davûd, Sünen, 757,1514; İmam Ahmed, Musned, I/94, 95,102,103,11/291, 514, 526.)

El Kâdiru:
Resim

El Kadîru:
Resim

Resim

Hz. Aişe radiyallahu anha rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şu duâları yapardı:
"ALLAH'ım!.
Cehennem'in fitnesinden ve Cehennem azabından, kabrin fitnesinden ve kabir azabından, fakirlik fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Mesih Deccal'den sana sığınırım.
ALLAH'ım!.
Benim günahlarımı, kar ve dolu suyuyla yıka. Kalbimi, beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi, günahlardan temizle. Benimle günahlarımın arasını doğuyla batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır.
ALLAH'ım!.
Ben sana, tembellik, ihtiyarlık, günah ve borçtan da sığınırım!."
(Buharî, Sahih, VIII/100; Müslim, Sahih, 2078, 2079; Nesaî, Sünen, VIII/262; Tirmizî, Sünen, 3495; İbn Mâce, Sünen, 3838; Ebu Davûd, Sünen, 1548; İmam Ahmed, Musned, Vl/57; Abdurrezzak, Musannef, 9631.)

Resim

Zeyd îbn Erkam radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle duâ ederdi:
"ALLAH'ım!.
Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan, cimrilikten ve kabir azabından sana sığınırım.
ALLAH'ım!.
Nefsime takvasını ver ve onu temizle. Onu temizleyecek olanların en hayırlısı sensin. Onun (nefsin) Velisi ve Mevlâsı sensin.
ALLAH'ım!.
Korkmayan kalbden, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duâdan sana sığınırım."
(Buharî, Sahih, İV/28, VIII/98; Müslim, Sahih, 2079; Nesaî, Sünen, VH1/257, 258; Ebu Davûd, Sünen, 1545; Tirmizî, Sünen, 3572; İmam Ahmed, Musned, 111/113, 117, 208, 114, İV/371; Hakim, Müstedrek, I/530; Taberanî, Mu'cemu's- Sağir, 1/114; Mu'cemu'l- Kebir, V/227, 228; İbn Ebi Şeybe, Musannef, M/374, X/1S6.)

El Veliyyu:
Resim

El Mevlâ:
Resim

Resim

Enes radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle duâ ederdi:
"ALLAH'ım! Abraşlıktan (alaca hastalığından), delilikten, cüzzam’dan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım."
(Ebu Davûd, Sünen, 1559; İmam Ahmed, Musned, 111/192; İbn Ebi Şeybe, Musannef, X/188; ibn Adıyy, el-Kâmil, II/68.)

Enes radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şunu çok söylerdi şöyle duâ ederdi:: "Ey Mukallibe'l- kulub (kalbleri çeviren)! Kalbimi senin dininin ü-zerinde sabit kıl!."
Biz şöyle dedik: “Yâ Rasulallah! Biz sana ve senin getirdiğine inandık. Bizim hakkımızda mı endişe ediyorsun?” dedik.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Evet. Kalbler ALLAH'ın parmaklarının ikisi arasındadır. Yüce ALLAH onları (dilediği yere) çevirir" buyurdu.
(İmam Ahmed, Musned, İV/82; İbn Hıbban, Sahih, 2419; Dulabî, el-Kuna ve'l- Esmâ, 11/91; İbn Asakir, Tarih, X/16; Tefsiru't- Taberî, 111/125.)

Resim

Abdullah İbn rivâyet etti: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle duâ ederdi:
"ALLAH'ım!.
Bizim günahlarımızı, zulmümüzü, şakamızı, ciddiliğimizi ve kasden yaptığımızı bağışla. Bunların hepsi bizde vardır.
ALLAH'ım!.
Borç altında kalmaktan düşmana yenik düşmekten ve düşmanların sevinmesinden sana sığınırım" buyururdu.
(İmam Ahmed, Musned, 11/173; Hakim, Müstedrek, I/522; Taberani, Mu'cemu'l- Kebir, İÜ/296; Ibnu's- Sinnî, Amelu'l- yeymi ve'l- teyle, 87; Buharî, Edebu'l-Mufred, 1148.)

Resim
Abdullah İbn Ebi Evfa radiyallahu anhu rivâyet etti: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle duâ ederdi:
"ALLAH'ım!.
Beni, kar, dolu ve soğuk suyla temizle!.
ALLAH'ım!.
Kalbimi, günahlardan, beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi temizle. Benimle günahlarımın arasını, doğuyla batının arasıını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır!. ALLAH'ım!.
Korkmayan kalbden, doymayan nefisten, kabul olmayan duâdan ve fayda vermeyen ilimden sana sığınırım!."
(Müslim, Sahih, kitabu's-salah, hadis: 204; Nesaî, Sünen, 1/198, 199; İmam Ahmed, Musned, İV/38; Beyhakî, Sünenu'l- Kubrâ, I/5; Buharî, Edebu'l- Mufred, 676; İbn Ebi Şeybe, Musannef, X/213.)

Resim

Ebu'l-Yusr radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şu yedi duâyı yapardı:
"ALLAH'ım!.
İhtiyarlıktan sana sığınırım. Yüksekten düşmekten sana sığınırım. Gam ve kederden, yangından ve enkaz altında kalmaktan sana sığınırım. Son nefesimde şeytanın beni aldatıp imansız ve tevbesiz öldürmesinden sana sığınırım. Yolunda savaşırken düşmandan kaçarken ölmekten sana sığınırım. Yılan veya akrep sokması sebebiyle ölmekten sana sığınırım!."
(Nesaî, Sünen, VIII/274,283; imam Ahmed, Musned, IH/427; Hakim, Müstedrek, 1/531; Saîd İbn Resim


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Kays îbn Abbad radiyallahu anhu rivâyet etti:
“Âmmar bize-bir namaz kıldırdı ama çok kısa kesti. Bunu beğenmediler.
O da: “Rukû ve secdeyi tamamlamadım mı?” dedi.
Onlar da: “Tamamladın” diye cevap verdiler.
O da: “O namazda Rasulullah'ın yaptığı şu duâyı da yaptım” dedi:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "ALLAH'ım! Gaybı bilmen ve yaratıklara gücünün yetmesi sebebiyle, benim için yaşamak hayırlıysa beni yaşat, benim için ölmek hayırlıysa beni vefat ettir. Senden gaybte ve şehâdette senin haşyetini, gazabda ve rızada kelime-i hakkı, fakirlikte ve zenginlikte tutumluluğu, yüzüne bakma tadını, seninle görüşme özlemini istiyorum. Senden tükenmeyen nâimini (nimetini), kesilmeyen kurret-i aynini (daima sevindiren şeyini) istiyorum. Zarar veren her sıkıntıdan ve saptıran fitneden sana sığınırım. ALLAH'ım! Bizi iman süsüyle süsle. Bizi, hidayete ermiş hidâyetçiler kıl!."
(Nesaî, Sünen, lll/55; İmam Ahmed, Musned, İV/264; Hakim, Müstedrek, 1/524; ibn Hıbban, Sahih, 509; İbn Ebi Şeybe, Musannef, X/265; Beyhakî, el-Esma ve's-Sıfat, 120.)

Resim

İbn Abbas radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle duâ ederdi:
"RABB'im! Bana yardım et. Aleyhime yardım etme. Bana zafer ver. Aleyhime zafer verme. Lehime tertip kur, aleyhime tertip kurma. Beni hidayet et ve hidayeti kolaylaştır. Bana saldırana karşı, bana yardım et. RABB'im! Beni sana şükreden, şeni zikreden, senden çok korkan, sana çok itaatkâr, sana huşu duyan ve sana dönerek yalvarıp yakaran birisi yap. RABB'im! Tevbemi kabul et. Günahlarımı yıka. Duâmı kabul et. Delilimi sabit kıl. Dilimi doğru yap, kalbimi hidayet et. Kalbimin kin ve hasedini çıkar."
(Ebu Davûd, Sünen, kitabu'd-duâ, bab: 3; Tirmizî, Sünen, 3551; ibn Mâce, Sünen, 3830; imam Ahrned, Musned, I/227; İbn Hıbban, Sahih, 2414; İbn Ebı Şeybe, Musannef, X/280; Bağavî, Şerhu's-Sunne, V/176.)

Resim

Urve îbn Nevfel radiyallahu anhu şöyle dedi:
Aişe radiyallahu anha'ya, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem nasıl duâ ettiğini sordum.
O da şu cevabı verdi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle duâ ederdi:
"ALLAH'ım! Yaptığımın şerrinden de yapmadığımın şerrinden de sana sığınırım."
(Müslim, Sahih, 2085, 2086; Nesaî, Sünen, III/56, İM/280; Ebu Davûd, Sünen, 1555; İbn Mâce, Sünen, 3840; İmam Ahmed, Musned, VI/31,100, 213, 239, 257, 278, 310, 315; Bağavî, Şerhu's-Sunne, V/169; İbn Ebi Şeybe, Musannef, X/187.)

Resim

Ebu Hureyre rivayet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle derdi:
"ALLAH'ım! işimin temeli kıldığın dinimi düzelt. İçinde geçimimi kıldığın dünyamı düzelt. Dönüşümü kendisine yaptığın ahiretimi benim için düzelt. Hayatı, her türlü hayırda bana fazlalık kıl. Ölümü her türlü şerden, benim için rahatlık et."
(imam Ahmed, Musned, İV/399; Ebu Nuaym, Hılyetu'l-Evliya, VI/46; İbn Hıbban, Sahih, 541; Buharî, Edebu'l-Mufred, 668; Taberanî, Mucemu's- Sağir, N/48; Ibnu's-Sinnı, Amelu'l-yevmi ve'l- leyle, 124, 44, 509.)


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim YÂRr DİLi ResimİLe
Resim DUÂmız GÜLüm!.
.


ESMÂuL- HÜSNÂ>DİLi-nde
MUHİt
in>MERKEZ MİLi-nde
TOMur
-gONca-GÜLLer AÇsın
->MuHaMMeDÎ MENZİLi-nde!.


Resim

ZEVK 8543

DOst DUÂmız PİŞireLim ->KALB KAZANı ->KAFA TASI-nda
İNŞâe ALLAH ->İ’TİDÂLde ->TEFRİT-İFRAT ->ORTASI-nda

EL VER!.ip RESÛLuLLAHa
EL->ELe->ELLer->ALLAHa
BİZ BİR-İZ bU SEHER GÜLüm Resim "ESMÂuLLAH DUÂSI"-nda!.

celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..

20.11.17 22:44
brsbrsm..tktktrstkkmdTEKeTEKkk..


Resim

KuL İhvÂNi ->SÖZüm CÂN-a
SENdeki ->CÂN-da CÂNÂN-a
Her CÂN->“DU” ETmek İÇin
GELmiştir CÜMMLe->CihÂN-a!.


Resim

TEFRİT <= İ’TİDÂL => İFRAT

TEFRİT: Ortalamanın yani vasatın çok altında kalmak, geride kalmak. Normalden aşağı olmak.. Minumum..
İ’TİDÂL: Bir şeyde veya halde ifrat veya tefrite düşmemek. Vasat derece olmak. * Yumuşaklık. Uygunluk.. Optimum..
İFRAT: Haddinden geçmek. Pek ileri gitmek.. Maximum..

Resim

وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Resim---"Ve lillâhil’- esmâul’- husnâ fed’uhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâihî, se yuczevne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).: En güzel isimler ALLAH’ındır, artık O’na onunla (esmâları ile) DUÂ ediniz! ALLAH’ın isimlerini (mânâsını) saptıranları terket! Yapmış oldukları şeyden dolayı yakında cezâlandırılacaklar.”
(A’râf 7/180)

Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kime DUÂ kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir. ALLAH'a taleb edilen (dünyevî şeylerden) ALLAH'ın en çok sevdiği afiyettir. DUÂ, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece DUÂ geri çevirir. Öyle ise sizlere DUÂ etmek gerekir." buyurdu.

(İbnu Ömer radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Daavât 112, (3542)

Resim---Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Dedim ki: "Yâ Resûlullah! En ziyâde dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan DUÂ hangisidir?"
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:
"Gecenin sonunda yapılan DUÂ ile farz namazların ardından yapılan DUÂlardır!" diye cevab verdi."

(Tirmizî, Daavât 80)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "İki şey vardır, asla reddedilmezler: Ezân esnasında yapılan DUÂ ile, insanlar birbirine girdikleri savaş sırasında yapılan DUÂ." buyurdu.
(Muvatta, Nidâ 7, (1, 70); Ebû Dâvud, Cihâd 41, (2540)

Resim---Fadâle İbnu Ubeyd radıyallâhu anh anlatıyor: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DUÂ eden bir adamın, DUÂ sırasında Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm'e salât ve selâm okumadığını görmüştü.
Hemen:
"Bu kimse acele etti" buyurdu.
Sonra adamı çağırıp:
"Biriniz DUÂ ederken, ALLAHu TeâLâ'ya hamd u senâ ederek başlasın, sonra Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm'a salât okusun, sonra da dilediğini istesin" buyurdu."

(Tirmizî, Daavat 66,(3473, 3475); Ebû Dâvud, Salât 358, (1481); Nesâî, Sehv 48, (3, 44)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "DUÂ semâ ile arz arasında durur. Bana salât okunmadıkça, ALLAH'a yükselmez.” buyurdu.

(Tirmizî, Salât 352, (486)

Resim---Hz. Übeyy İbnu Ka'b radıyallâhu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm birisine DUÂ edeceği vakit önce kendisine DUÂ ederek başlardı."
(Tirmizî, Daavât, 10, (3382)

Resim---Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) DUÂyı üç kere yapmaktan, istiğfarı üç kere yapmaktan hoşlanırdı.
(Ebû Dâvud, Salât 361, (1524)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Acele etmediği müddetçe herbirinizin DUÂsına icâbet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: "Ben RABBime DUÂ ettim DUÂmı kabul etmedi." buyurdu.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’dan; Buhârî, Daavât 22; Müslim, Zikr 92, (2735); Muvatta, Kur'an 29 (1, 213); Tirmizî, Daavât 145, (3602, 3603); Ebû Dâvud, Salât 358, (1484)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "ALLAHu TeâLa kendisinden istemeyene gazab eder." buyurdu.
(Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Daavât 3, (3370); İbnu Mâce, Duâ 1, (3827)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "ALLAHu TeâLa Hazretleri'nin fazlından isteyin. Zira ALLAH, kendisinden istenmesini sever. İbadetin en efdali de (DUÂ edip) kurtuluşu beklemektir." buyurdu.
(İbni Mes'ud radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Daavât 126 (3566)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kardeşinin gıyabında DUÂ eden hiçbir mü'min yoktur ki melek de: "Bir misli de sana olsun" demesin." buyurdu.
(Müslim, Zikr 86, 88, (2732, 2733); Ebû Dâvud, Salât 364, (1534)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Her kim, kendine zulmedene bedDUÂ ederse, ondan intikamını (dünyada) almış olur." buyurdu.
(Âişe radıyallâhu anhâ'dan; Tirmizî, Daavât 115, (3547)

Resim---Hz. Enes şöyle demiştir: Peygamber aleyhisselâm ile beraberdim. Bir adam DUÂ edip şöyle dedi: "Ey ALLAH'ım, hamdlerim SANAdır, ni’metleri veren SENsin, SENden başka El İLÂH yoktur. Sen semavat ve arzın Celâl ve İkram Sahibi Yaratıcısısın, HAYy ve KAYYUMsun (kâinâtı ayakta tutan hayat sahibisin.) Bu isimlerini şefaatçi yaparak SENden istiyorum!."
(Bu DUÂyı işiten) Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sordu: "Bu adam neyi vesile kılarak DUÂ ediyor, biliyor musunuz?"
Sahabeleri: "ALLAH ve Resûlü daha iyi bilir?" dediler.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Nefsimi Kudret Elinde tutan ZÂT'a yemin ederim ki, o ALLAH'a, İsm-i Azam'ı ile DUÂ etti. O İsm-i Azam ki, onunla DUÂ edilirse ALLAH icâbet eder, onunla istenirse verir." buyurdu.
(Enes radiyaallahu anhudan; Tirmizî, Da'avât 109 (3538); Ebu Davud, Salât 368, (1495); Nesaî, Sehv 57, (3, 52)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, şöyle DUÂ ederdi: "Yâ HAYyu yâ KAYYUM! Rahmetinle SEN’den yardım isterim. Bütün işlerimi düzelt ve yoluna koy. Ve beni göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime bırakma!.”
(Hakim, Müstedrek 1/545.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kızı Fatımatü’z- Zehrâ aleyhasselâm’a: “Sabahladığın ve akşamladığın zaman seni şu DUÂyı okumaktan alıkoyan nedir?“Ey HAYy ve KAYYUM olan ALLAH’ım! SENin Rahmetini diliyorum. Bütün işlerimi düzelt. Göz açıp kapayıncaya kadar bile beni kendimle/nefsimle baş başa bırakma!.” buyurmuştur.
(Nesaî, Amelu‟l- Yevm ve‟l- Leyle 570)

Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem: "ALLAH'ın İsm'i Azam'ı şu iki âyettedir:

وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ لاَّ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ
Resim---Ve ilâhukum ilâhun vâhid (vâhidun), lâ ilâhe illâ huve’r- rahmânu’r- rahîm (rahîmu).: Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O'ndan başka ilah yoktur; O, Rahman'dır, Rahim'dir (bağışlayan ve esirgeyendir).'' (Bakara 2/163).

الم
Resim---Elif lâm mîm.: Elif. Lâm. Mîm.” (Âl-i İmrân 3/1)

اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ
Resim---Allâhu lâ ilâhe illâ huve’l- hayyu’l- kayyum (kayyûmu).: Allah... O'ndan başka ilah yoktur. Diridir, kâimdir.” (Âl-i İmrân 3/2)

نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَأَنزَلَ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ
Resim---Nezzele aleyke’l- kitâbe bi’l- hakkı musaddikan limâ beyne yedeyhi ve enzele’t- tevrâte ve’l- incîl (incîle).: O, sana Kitabı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti.” (Âl-i İmrân 3/3)” buyurdu.
(Esmâ Bintu Yezid radiyaallahu anhudan; Ebu Davûd, Salât 358, (1496); Tirmizî, Da'avât 65, (3472)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim---Abdullah İbn Ömer radiyallahu anhu şöyle dedi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duâlarından biri de şöyleydi: "ALLAH'ım! Nimetinin zevâlinden (yok olmasından) verdiğin afiyetin değişmesinden, hemen cezâ vermenden ve her türlü kızgınlık ve öfkenden sana sığınırım!."
(Müslim, Sahih, 2097; Ebu Davûd, Sünen, 1550, Hakim, Müstedrek, 1/531. Bakınız: Zebîdî, İthafu's-Sadeti'l-Mutîakîn, IX/148, Nevevî, Ezkâr, 346.)

Resim

Resim---Enes radiyallahu anhu rivâyet etti: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle derdi: "ALLAH'ım! Sıkıntı ve üzüntüden, âcizlikten, tembellikten korkaklıktan, cimrilikten, borcun yükünden ve kişilerin tahakkümünden sana sığınırım!."
(Buharî, Sahih, İV/23, VII/99, VU1/97, 98; Nesaî, Sünen VIII257, 258; Tirmizî, Sünen, 3484, 3503; Ebu Davûd, Sünen, 1541, 1546; imam Ahmed, Musned, İM/159, 220, 226, 240; Beyhakî, Sünenu'l-Kubra, VI/304, IX/125; Hakim, Müstedrek, I/533; Beyhakî, Delaılu'n-Nubuvve, IV/228.)

Resim

Resim---Ebu Hureyre radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duâlarından biri de şöyleydi: "ALLAH'ım! Benim öne aldığımı, ertelediğimi, gizlide ve açıkta yaptığımı, benden daha iyi bildiğini bağışla. Öne alan ancak SENsin. Erteleyen de ancak SENsin. SENden başka ilâh yoktur!."
(Buharî, Sahih, VIII/105; Müslim, Sahih, 536; Ttrmizî, Sünen, 3421,3422,3423; Ebu Davûd, Sünen, 757,1014; İmam Ahmed, Müsned 1/94, 95, 102,103; 2/291, 514, 526; Beyhakî Sunenu'l-Kübrâ, 2/32,185; Darekutnî, Sünen, 1/297; Ibn Huzeyme, Sahih, 743.)

Resim

Resim---Ebu Hureyre radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyururdu: "ALLAH'ım! Fakirlikten, illet ve zilletten (hastalık ve aşağılık duruma düşmekten) zulmetmekten ve zulmedilmekten sana sığınırım!."
(Nesaî, Sünen, VIII/261; imam Ahmed, Musned, II/305, 325, 354; Hakim, Müstedrek, U540; BeyhaM, Sünenü'l-Kübrâ, VII/12; Taberanî, Mu'cemu't-Kebir, IX/5Q)

Resim

Resim---Ebu Hureyre radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şu duâyı çok yapardı: "ALLAH'ım! Bize, dünyada ve âhirette iyilik ver, bizi Cehennem azabından koru!."
(Müslim, Sahih, 2068, 2069; Tirmizî, Sünen, 3487; İmam Ahmed, Musned, IH/ 107, 208, 209, 277; Ibn Ebi Şeybe, Musannef, X/261; Buharî, Edebu'l-Mufred, 682; ibnu's-Sınni, Amelu'l-yevmi ve'Meyie, 200; İbn Adiyy, el-Kamil, 111/1055.)

Resim

Resim---Ebu Hureyre radiyallahu anhu rivâyet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Kötü halden, şekâvet erişmesinden (her çeşit kötülüğün gelmesinden) kötü hükümden ve düşmanların sevinmesinden ALLAH'a sığındığını" buyurmuştur.

(Humeydî, Musned, 972; Bağavî, Şerhu's-Sunne, V/160; Ibn Ebi Asfm, Sünne, 1/167 Bakınız: Kenzu'l-Ummal, 18036; lthafu's-Sadeli'l-Muttakîn, V/84; Fethu'l-Bari, IX/148)
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DİLİnde DUÂ:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman: "Hasbunallah ve ni’mel- Vekîl: Allah bize yeter O ne güzel vekildir" zikr-i cemîlîne devam ediniz " buyurmuştur.
(Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî Kıyâme, 8; İbn Hanbel, Müsned, I/336)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Cenâb-ı HAKk, duâda fazla ısrar edenleri sever." buyurmuştur.
(M. Es’ad Erbilî, Kenzû'l-irfân 57; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1876)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Eğer bir kul, Cenâb-ı HAKk'a bir hususda duâ eder de icâbet olunmazsa onun yerine bir hasene, yani bir sevâb yazılır." buyurmuştur.
(M. Es’ad Erbilî, Kenzû'l-irfân 57; Suyûtî, Câmiu's-sağîr; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, II, 67/3150)
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DİLİnde DUÂ:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman: "İyilik görenlerin iyilik gördükleri kimseler hakkında ettikleri hayır duâları reddolunmaz. " buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr, 5)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Ezân ile ikâmet arasında yapılan duâ müs-tecâbdır Bu arada hemen duâ ediniz." buyurmuştur.
(Tirmizî, Salat, 44, Deavât, 128; Ebû Dâvud, Salât, 35; Tirmizî, Salat, 44, Deavât, 128; Ebû Dâvud, Salât, 35.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Bir babanın oğlu için duâsı, bir peygamberin ümmeti hakkındaki duâsı gibi makbuldür." buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü'l-hafâ, 1/495; Deylemî; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 4199)
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DİLİnde DUÂ:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kaderden sakınmak kaderi def etmez Lâkin sâlihlerin duâsı, nüzûl etmiş ve edecek olan elem ve musîbeti def etmeğe ve kaldırmağa medâr olur İş böyle olunca ey Allah'ın kulları, duâ edini!. " buyurmuştur.
(Tirmizî Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, 5/224; Tirmizî, Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, V/224)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan her ne vakit hatm olunursa akabinde yapılan bir duâ müstecâbdır." buyurmuştur.
(M. Es’ad Erbilî, Kenzü'l-irfan, 59; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 8183; Dârimî, Fezailü'l-Kur'ân 33.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Bir kimsenin sevdiği bir kimse aleyhinde olan duâsının kabul olunmamasını Cenâb-ı Hakk'tan istirhâm eyledim." buyurmuştur.
(M. Es’ad Erbilî, Kenzü'l-irfan, 59; Suyûtî, Câmiu's-sağîr; Dârimî, Fezailü'l-Kur'ân 33; Aclûnî, Keşfü'l-hafâ, 1/404; Dârekutnî'den)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim SEKÎNe DUÂ

Resim

İmam ALİ kerremallahu vechehu’ya ait Kur'ÂN-ı Kerîmde geçen Âyet-i Celîlerden ve Esmâ-i Hüsnâdan OLuşan ENfes ve DErunî bir DUÂdır..
Sekîne Duâsı, Mecmuatü'l- Ahzâb'ta “Kaside-i Ercûze” şeklinde geçmektedir.

(Ahmed Gümüşhanevî Hazretleri, Mecmuatul Ahzab, Sayfa 582-597)
Kaside-i Ercûze.: (Ürcuze) İmam-ı Ali kerremallahu vechehu tarafından bahr-ı recez vezni üzere yazılan ve istikbâlden haber veren meşhur kasidenin adı. Mecmuatü’l- Ahzâb'ın 582. sahifesinden 597. sahifesine kadar o Ercuzedir. O Ercuzenin mevzuu ve içindeki maksad-ı aslî; İsmi A'zamı tazammun eden altı ismin ehemmiyetini beyan etmek, hem o münâsebetle istikbâldeki bir kısım umur-u gaybiyeye ve te'sis-i İslâmiyette bir kısım mücâhedâtını işâret etmektir. Elbette İmâm İmam-ı Ali kerremallahu vechehu, Üstâdı olan HaBîBuLLAH aleyhisselâm'dan aldığı dersin bir kısmını işârî bir sûrette zikrediyor...
Recez.: Vezni altı defa müstef'ilün'den ibÂret olan bir nevi şiir veya bahire denir. Kaside tarzında yazılan manzumedir.
Sekîne.: Sükûn ve itmi'nan, temkin. Nefisteki telâşın kesilmesi ile hâsıl olan kalb huzuru ve sükûneti. Telâş ve hafifliğin zıddıdır. Kalb rahatlığı, kalb kuvveti veren çok mühim bir duânın ismi.
Sekîne kelimesi sözlükte kalb huzûru, itminan duygusu, güven, sükûnet, dinginlik, vakar, ağırbaşlılık v.b. anlamlara gelmektedir.

(İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, Beyrut ts., XIII/213; Tâcu’l-arûs, I/8069-8071)
Tasavvufta ise, genel anlamıyla sekîne gaybın ve manevî feyzin gelişi esnâsında kalbin yaşadığı tatmin hali ve gönül huzûru şeklinde tarif edilmektedir.

(İbn Arabî, Istılâhâtü’s-sûfiyye, s. 13; Seyyid Şerif Cürcânî, Ta’rifât, I/159)

Resim

Sekîne Duâsı ALLAHu zü’L- CELÂL’in 6 İsm-i Azamı olan;
El Ferdu celle celâlihu,
El Hayyu celle celâlihu,
El Kayyûm celle celâlihu,
El Hakem celle celâlihu,
El Adlu celle celâlihu,
El Kuddûsu celle celâlihu..”
isimleri ile yapılan bir duâdır..


El Ferdu celle celâlihu.: ALLAHu zü’L- CELÂL’in birdir, tektir, yegânedir, biriciktir, istiklâl ve infirad tek başına oluş, yalnızlık hâli sahibidir..

Resim

El Hayyu celle celâlihu: ALLAHu zü’L- CELÂL, sonsuz diridir, ezelî, ebedî ve ölümsüz hayat sahibidir Her şeye hayatı veren, her şeyi dirilten O’dur..
Resim

El Kayyûm celle celâlihu: ALLAHu zü’L- CELÂL, dâimâ kâimdir, tâbir câizse dâimâ ayaktadır, yarattığı her şeye hâkimdir, varlıkları dilediği gibi idâre eder, sevk eder ve yönlendirir, her şey O’nunla var olur, O’nunla ayakta durur, O’nunla devam eder. ALLAHu zü’L- CELÂL’i ne bir uyuklama, ne bir uyku ve ne bir gaflet hâli almaz. Göklerde ve yerde ne varsa, O’nun irâdesiyle ve kayyûmiyetiyle varlığını sürdürür ve ayakta kalır..

Resim

El Hakemu celle celâlihu: ALLAHu zü’L- CELÂL, hüküm sahibidir, hikmet sahibidir, yarattığı her şeyde bir hikmet ve bir fayda gözetmesi Onun yüksek âdetindendir. Faydasız ve boşu boşuna bir şeyi yaratmaz. Yarattıklarını gözetler ve denetler. Kullarından haklıyı ve haksızı ayırır, aralarında hak ve adâletle hükmeder..

Resim

El Adlu celle celâlihu: ALLAHu zü’L- CELÂL, adalet sahibidir, her yarattığına hakkı olan her şeyi verir, hiç kimseye hiçbir zaman haksızlık yapmaz, mahşerde adaletle hükmeder, cezası zulüm veya haksızlık değil, adaletten ibârettir. Allah kendisi adalet sahibi olduğu gibi, kullarına da her işlerinde adaleti emreder..

Resim

El Kuddûsu celle celâlihu: ALLAHu zü’L- CELÂL, pâktır, temizdir, noksanlıklardan, kusurlardan, âcizliklerden, küfür ve dalâlet ehlinin düşündüğü her türlü eksik sıfatlardan münezzehtir. ALLAHu zü’L- CELÂL, kemâl sıfatlar sahibidir. Onun her sıfatı, her ismi, her işi, her fiili mükemmeldir. Varlıkları mükemmel, kusursuz, temiz ve pâk yaratır. Temizliği sever, temizliği emreder, işlediklerinden pişman olan ve tövbe eden kullarını günahlarından arındırır ve temiz kılar..

Resim

Resim

Sekîne Duâsı’nda bu isimlerin zikrinden sonra 19 harfli 19 âyetle ALLAHu zü’L- CELÂL’den istimdad edilir/meded ve yardım istenir, ALLAHu zü’L- CELÂL’e sığınılır, muhtelif isimleri ile ALLAHu zü’L- CELÂL zikredilerek dünyevî ve uhrevî her sıkıntımızı aşmamız için bu isimlerin feyiz ve bereketi istenir..
Bediüzzaman Hazretleri "Sekîne" olarak isimlendirilen duânın okunma şeklini de “71 âyet ile 171 defa dâimî vird edinmeli”
(Lem'alar, s. 425) şeklinde ifâde etmiştir. Daha sonraları kendisi yetmiş bir âyetten 19 tanesini seçerek, “Sekîne duâsı” şimdiki okunagelen halini almıştır. (Hizbü’l-Envâri’l-Hakâikı’n-Nûriye, s 119)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimSEKİNE DUÂSININ SIRLARI.:

"Sekîne" 19 sistemine dayalı olarak ortaya konulan bir İsm-i Azam duâsıdır. Besmelenin 19 harfine uygun olarak, 19 harfli olan ALLAHu zü’L- CELÂL’in ismi şeriflerinin yer aldığı bu duânın büyük bereketinin olduğunu söyleyen İmam-ı Ali kerremallahu vechehu, hem Celcelutiye, hem Ercuzesinde bu isimlerin üzerinde özellikle durmaktadır..
İmam-ı Ali kerremallahu vechehu'nin, 19 sistemine dayalı bu "Sekîne"yi doğrudan Kur'ÂN-ı Kerîm'den aldığını gösteren birkaç noktaya işâret etmekte fayda vardır.:

1-) "Sekîne" 6 isimden ki; Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs celle celâlihu isimlerinden meydana gelmektedir..

Kur’ÂN-ı Kerîm’de
"Sekîne" kelimesi de 6 defa âyetlerde geçmektedir..:

وَقَالَ لَهُمْ نِبِيُّهُمْ إِنَّ آيَةَ مُلْكِهِ أَن يَأْتِيَكُمُ التَّابُوتُ فِيهِ سَكِينَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَبَقِيَّةٌ مِّمَّا تَرَكَ آلُ مُوسَى وَآلُ هَارُونَ تَحْمِلُهُ الْمَلآئِكَةُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Resim---"Ve kâle lehum nebiyyuhum inne âyete mulkihî en ye’tiyekumut tâbûtu fîhi SEKÎNETun min rabbikum ve bakiyyetun mimmâ terake âlu mûsâ ve âlu hârûne tahmiluhu-l melâikeh(melâiketu), inne fî zâlike le âyeten lekum in kuntum mu’minîn (mu’minîne).: Ve onların Peygamberi, onlara dedi ki: “Muhakkak ki onun melikliğinin âyeti (delili), içinde Rabbinizden SEKÎNET/ huzur, ferahlık ve Hz. Musâ âilesinin ve Harun ailesinin bıraktığı şeylerden bakiye (kalıntı) bulunan, meleklerin taşıdığı bir tabutun (tahta sandığın) size gelmesidir. Muhakkak ki bunda, sizin için elbette âyet (delil) vardır, eğer siz mü’minlerseniz.” (Bakara 2/248)

ثُمَّ أَنَزلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَى رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَنزَلَ جُنُودًا لَّمْ تَرَوْهَا وَعذَّبَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَذَلِكَ جَزَاء الْكَافِرِينَ
Resim---"Summe enzelallâhu SEKÎNETehu alâ resûlihî ve alâ-l mu'minîne ve enzele cunûden lem terevhâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâu-l kâfirîn (kâfirîne).: Sonra ALLAH, Resûl'ünün ve mü’minlerin üzerine SEKÎNETini indirdi. Ve sizin onu göremediğiniz bir ordu indirdi ve kâfirleri azablandırdı. Ve işte bu, kâfirlerin cezâsıdır.” (Tevbe 9/26)

إِلاَّ تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُواْ السُّفْلَى وَكَلِمَةُ اللّهِ هِيَ الْعُلْيَا وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Resim---"İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahracehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fî-l gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu SEKÎNETehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferû’s- suflâ, ve kelimetullâhi hiye-l ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).: O'na sizin yardım etmeniz dışında (etmediğinizde) o zaman Allah, O'na (Resûl’e) yardım etmişti. Kâfir olanlar, O'nu (Mekke’den) çıkardığı (çıkmaya mecbur ettikleri) zaman iki (kişi)nin ikincisi idi. İkisi mağarada iken arkadaşına şöyle demişti: “Mahzun olma! Muhakkak ki; ALLAH, bizimle beraber.” O zaman ALLAH, O'nun üzerine SEKÎNETini indirdi. Ve O'nu göremediğiniz bir ordu ile destekledi. Kâfirlerin sözünü sufli kıldı. Ve ALLAH’ın sözü; O, çok yücedir. Ve ALLAH; Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm sahibi ve hikmet sahibidir).” (Tevbe 9/40)

هُوَ الَّذِي أَنزَلَ السَّكِينَةَ فِي قُلُوبِ الْمُؤْمِنِينَ لِيَزْدَادُوا إِيمَانًا مَّعَ إِيمَانِهِمْ وَلِلَّهِ جُنُودُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَكَانَ اللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا
Resim---"Huvellezî enzele’s- SEKÎNETe fî kulûbi-l mu’minîne li yezdâdû îmânen mea îmânihim, ve lillâhi cunûdu’s- semâvâti ve-l ard(ardı), ve kânallâhu alîmen hakîmâ (hakîmen).: Mü’minlerin kalplerine, îmânlarını îmân ile artırsınlar diye SEKÎNETi indiren, O’dur. Göklerin ve yerin orduları ALLAH’ındır. Ve ALLAH; Alîm’dir, Hakîm’dir.” (Fetih 48/4)

لَقَدْ رَضِيَ اللَّهُ عَنِ الْمُؤْمِنِينَ إِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمْ فَأَنزَلَ السَّكِينَةَ عَلَيْهِمْ وَأَثَابَهُمْ فَتْحًا قَرِيبًا
Resim---"Lekad radiyallâhu ani-l mu’minîne iz yubâyiûneke tahte’ş- şecerati fe alime mâ fî kulûbihim fe enzele’s- SEKÎNETe aleyhim ve esâbehum fethan karîbâ (karîben).: Andolsun ki, o ağacın altında sana tâbî oldukları zaman ALLAH, mü’minlerden razı oldu. Ve onların kalplerinde olanı biliyordu. Böylece onların üzerine SEKÎNET indirdi. Ve onlara yakın bir fetih nâsib etti.” (Fetih 48/18)

إِذْ جَعَلَ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ فَأَنزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَى رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوَى وَكَانُوا أَحَقَّ بِهَا وَأَهْلَهَا وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Resim---"İz cealellezîne keferû fî kulûbihimu-l hamiyyete hamiyyete-l câhiliyyeti fe enzelallâhu SEKÎNETehu alâ resûlihî ve ale-l mu’minîne ve elzemehum kelimete’t- takvâ ve kânû e hakka bihâ ve ehlehâ ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ (alîmen).: Kâfirler hamiyeti, cahiliye taassubunu kalplerine yerleştirince, ALLAH da RESÛL’ünün ve mü’minlerin üzerine SEKÎNETini indirdi. Ve takva sözü onlara elzem oldu (hakettiler). Ve onu (takva sahibi olmayı), en çok onlar hakettiler. Ve ona ehil (lâyık) oldular. Ve ALLAH, herşeyi en iyi bilendir.” (Fetih 48/26)


2-) Kur’ÂN-ı Kerîm’de geçen "Sekîne" kelimesi birçok yönden 19 sayısını göstermektedir.:

a-) Bakara Sûresinde geçen "Sekîne" kelimesi, Talut’un hükümdarlığının bir alâmeti olarak söz konusu edilmiş ve Tabut denilen bir sandığın içinde ilahî yardımın bir simgesi olup, ALLAH celle celâlihu tarafından inananlar için büyük bir moral olup, sükunet, güven ve huzur anlamında kullanılmıştır. Bu âyetten önce sûrede 247 (13x19) âyet geçmiştir.
b-) "Sekîne" kelimesinin diğer tekrarları, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ve Müslümanlar için söz konusudur. Bu beş tekrardan ilk üçü Fetih Sûresinde söz konusudur. Son ikisi ise Tevbe Sûresinde geçmektedir. Bu iki sûrenin tertib numaralarının (9+48) toplamı: 57 (3x19)'dir. Bu iki sûre arasına tam 38 (2x19) sûre yerleştirilmiştir..
c-) Söz konusu beş âyet numarasının (Tevbe 9/26, 40; Fetih 48/4,18,26) toplamı : 114'tür. Bu sayı, Kur’ÂN-ı Kerîm'ın 114 sûre sayısına uygun olup (6x19) dır.
d-) Nüzul sırası i’tibâriyle "Sekîne" kelimesi ilk defa Fetih Sûresinde inmiştir. Bu sûre, bi'setin 19.uncu yılında (Hudeybiye seferi dönüşünde) inmiştir. İçinde yer aldığı şifresiz (Başında kesik harfler bulunmayan) sûreler sistemine göre, ilk âyeti, 102x19 (=17x114) katı bir sıradadır..
e-) "Sekîne"nin ilk defa indiği (Fetih, 48/4,18) âyetlerdeki şekli olan “el-Sekînet”in ebced değeri 571'dir. Bu tevâfuk, Efendimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in dünyaya teşrifleri insanlık için bir huzur ve güven kaynağı olduğuna işâret sayılmalıdır. Okunmayan vasıl elifi hariç tutulursa, ebced değeri 570 (30x19)dir..

3-) "Sekîne" olarak isimlendirilen altı ismin harf sayısı da 19 dur..
4-) "Sekîne"nin temel unsurlarından biri de besmeledir. Besmelenin harf sayısı da 19dur..

5-) 19 harfli besmelenin geçtiği âyet numarası (Neml, 27/30) ile 19 cehennem zebânilerini sayısı için söz konusu edilen âyet numarası (Müddesir, 74/30) aynıdır. Bu tevafuk besmele ile zebâniler arasında bir ilişkinin varlığını göstermekte ve Büyük Sahabi Abdullah b. Mes'udun.: “Besmelenin harfleri cehennem zebânilerinin sayısı kadar olup 19 dur. O halde, 19 zebâniden kurtulmak isteyen, 19 harfli besmeleyi okusun. Bunu okuyan kimse için ALLAH celle celâlihu, bu harflerden her birisini bir zebâniye karşı bir zırh yapar. Cehennem melekleri olan zebânilerde bütün işlerini besmele çekerek yapar ve bütün güçlerini besmeleden alırlar.” (Kurtubî I/12; Beki Niyazi, Namazın Sayısal Mu’cizesi, s.15)
şeklindeki görüşlerinin doğruluğunu teyit etmektedir. İlginçtir 19 harfli besmele ile 19 dan söz eden âyetin numarası olan 30 sayısı 19 sayısı ile çarpıldığı zaman, yukarıda geçtiği üzere, “el-Sekînet” in ebced değeri olan 570 rakamını buluruz..

6-) "Sekînet" kelimesini tehecci usulü ebced değeri : (sin=120, kaf=101, ya= 12, nun=106, ta=402) 741 (39x19)'dir. Yine ilginçtir, ondokuzdan bahseden Müddessir Sûresinin ilk âyeti, sondan i’tibâren Kur’ÂN-ı Kerîm'ın 741. âyetidir..

7-) "Sekîne" farklı maksatlar için, altı ism-i azama farklı âyetler eklenerek okunur. Ancak bu âyetlerin 19 sayısına uygun olması gerekmektedir. Nitekim, Bediüzzaman Said Nursi, bir zamanlar bu altı isme 171 (9x19) âyet ilave ederek okuduğunu ilâve etmektedir..

8-.) Bediüzzaman tarafından düzenlenen elimizdeki şekliyle "Sekîne" duâsı değişik yönlerden 19 sayısını göstermektedir.:

a-) 10 defa “ALLAHu EKBER.: ALLAH en büyüktür” diye tekbir getirildikten sonra 19 harfli besmele ile ALLAH'ın 19 harfli 6 ismine yer verilmektedir..
b-) Söz konusu 19 âyetin her birinin harfleri de 19dur. Yalnız 20.inci sûrede geçen 2.inci âyet 20 adet harften oluşmaktadır..
“ve aneti’l- vucuhü li’l- hayyi’l –kayyum” 20 adet harften oluşmaktadır. Ancak bu âyetin başındaki “vav” atıf vavıdır. Yani bir önceki âyetle bu âyeti bağlayan bir bağlaçtır. Türkçedeki “ve” ile aynı işlevi görmektedir. Bağlacı saymadığımızda âyetin ifâdesi olan “aneti’l- vucuhü li’l- hayyi’l- kayyum” kalır ki bu da 19 harftir..
c-) ”Hamd âlemlerin Rabbi olan ALLAH'a mahsustur.” mealindeki âyet 19.uncu sırada yer almıştır. Bu âyet, bu şekliyle (vav'lı olarak “velhamdülillahi Rabbilâlemîn"] şeklinde Saffat Sûresinin 182. âyeti olarak geçmektedir..
- Bu âyetin harf sayısı 19 dur.
- Bu âyet kendi sisteminde (başında şifreli harf bulunmayan sûreler sistemine göre) Kur’ÂN-ı Kerîm'in 1824. (96x19=5x19x19+19) âyetidir.
- Bu âyet, Kur’ÂN-ı Kerîm’deki
“elhamdülillah” cümlesinin 19.uncu tekrarıdır.
- Bu âyetin ebced değeri: 589 (31x19)'dur..


ResimSEKİNE DUÂSININ OKUNuş ŞEKLi.:
Eûzu besmele ile 19 defa okunmasıdır..

Resim
Resim

Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve uMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâmet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet =>BİZi =>RASÛLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem EFENDİmizin
NÜBÜVVetinde-VELÂYetinde ŞEHÂDEt ŞEREFinde CEM’ et İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..


Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SALÂVÂTFÂTİH..

ARAPÇASI.:
Resim

TÜRKÇESİ:
ALLAHümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedini’l- Fâtihi limâ uğlika, ve’l- hatimi li mâ sebeka, ve’n- Nâsıri’l- HAKkı bi’l- HAKkı ve’l- Hadî ilâ sıratıke’l- müstekîmi sallallahü aleyhi ve alâ âlihi ve ehl-i beytihi ve ashabihi hakka kadrihi ve mikdarihi’l- Azîm!.

MÂNÂSI:
ALLAHım!. Kapalılıkları açan, geçmişe son veren, hakka hakikatla destek olan mahlukâtı SEN’in doğru yoluna ileten Efendimiz MuhaMMed’e, O’nun âline ve ehl-i beytine ve ve O’nun ashabına, O’nun yüce kadr ü kıymetince salat eyle selâm eyle ve O’nu mübârek kıl!.

ALLAH celle celâlihu.:
Resim

El Hâdî celle celâlihu.:
Resim

El Hakku celle celâlihu.:
Resim

En Nasîru celle celâlihu.:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Re: DOST DUAsı

Mesaj gönderen alpervahit »

Resim

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DİLİnde DUÂ:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Bir farz namazını huşû' ile edâ eden kimsenin o namazın akabinde vâki' olacak bir DUÂsı müstecâb olur!." buyurmuştur.
(Buhârî, Cihâd, 180; Müslim, îman, 39; Ebû Dâvud, Zekât, 5; Tirmizî, Zekât, 6; İbn Mâce, Zekât, 6; Dârimî, Zekât 1; Muvatta, Da'vetü'l-mazlûm, 1; İbn Hanbel, Müsned, 1/333
(Buhârî, Cihâd, 180; Müslim, İman, 39; Ebû Dâvud, Zekât, 5; Tirmizî, Zekât, 6; Dârimî, Zekât, 1; Muvatta, Da’vetü’l-mazlûm, 1; İbn Hanbel, Müsned, I, 333.)


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Mazlumun bedDUÂsından sakınınız Zîra bir kıvılcım sür'atiyle semâya icâbete yükselir Fâcir de olsa mazlûmun DUÂsı makbûldür." buyurmuştur.
(Keşfü'lhafâ, 1/405 İbn Hanbel, Müsned'den (İbn Hanbel, II, 367.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "ALLAHu Zü’l- CeLÂL buyurmuşdur ki.: "Kim bana DUÂ etmezse ona gazab ederim." buyurmuştur.
(İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, 3/477)
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön