BİZ KİMİZ..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KELEBEğin DÜŞü!.


BİZ=>KİMİZ,
KİM->LiğimİZ,
KİŞİ->LiğimİZ,
bEN-sEN-O=>KimİZ?!.

KADERimİZ==>OKu-YORuz,
=>ALNımıza=>YAZILaNdAN!.
İLMek İLMek=>dOKu-YORuz,
ÖMRÜmüzü==>ÇİZİLeNdEN!.


=>EZEL’in>EBED EVRE-si,
->NEFS-i LETÂiF DEVRE-si,
-TOHUM<->TARLA,
-HASAD<->HARMAN,
MERKEZin>MUHİt ÇEVRE-si!.


DÂRu’L- ULÂ DÂRu’L- SILÂ,
DÂRu’L- BELÂ DÂRu’L- VeLÂ,
ANA RAHMi==>MeZÂR TAŞI,
YARIM NEFES>DÂRu’s- SELÂ!.


KÛN feyeKUN=->DÂRu’L- KELÂM,
OLur!. OLmaz!.=>DÂRu’L- MELÂM!.
=>AŞKk KÂBEm==>SEkİZ KÖŞEsi,
CÂN’da->CÂNÂN=>DÂRu’s- SELÂM!.


ZEVK 9555

CELÂL’in =>KEMÂL ÇİLEsi=>CEM’de=>CEMÂL ÂŞIĞI’nda
=>EZEL<->EBED EŞİĞİ’nde=>NÛR-u MiM’in=>IŞIĞI’nda
RÛHum=->BEDEN KUYUsunda,
“HAKk’ı DUYup=>UY!.”usunda,
“EL HAYy HAYyat UYKUsu”nda=>TIRTIL KOZA BEŞİĞİ’nde!.


04.02.2020=>19:59
brsbrsm... tktktrstkkmdcvLÂNnn..



MİR’ÂCın=>URÛC-RÜCÛ’su,
ESFELîN-den=->İLLîYyîN-e!.
HeR SEBEBin=>SONUCu-su,
BAŞa SARAR->SONu=>YiNe!.


Resim

MESt-i MECNÛN MASALLARım,
LEYyLÂ YANGINı=>HALLARım!.
KUL İHVÂNi =>MELÂMîYyEmm,
=>TIRTIL BEŞİĞİm SALLARım!.



ResimEL HaMdu LiLLâHi RABBi’L- ÂLEMîN!.



DİNGİN Bir BEDENLe =>ZİKRet ve ÜZMe!.
SİNGİN Bir NEFSLe =>FİKRet ve ÜZÜLMe!.
YUNGUN Bir GÖNÜLLe =>ŞÜKRet ve SEVv!.
YANGIN Bir RÛHLa=>Sabret==>ve SEVİL!..



MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNi
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KELEBEğin DÜŞü!.
Resim
ResimResim
ResimResimResim

DÂRu’L- ULÂ =>RÛHun=>EMR ÂLEMi..
DÂRu’s- SILÂ =>KALBin=>MiM MAHREMi..
DÂRu’L- BELÂ =>NEFSin=>CEMMü’L CEM’i..
DÂRu’L- VELÂ =>BEDENin=>CÂN CEHENNEM’i..
DÂRu’s- SELÂ =>NEFSin=>HAKk SESİn DUYUŞu..
DÂRu’L- KELÂM =>KALBin=>DUYduğu SESe UYUŞu..
DÂRu’L- MELÂM =>RÛHun=>SIRRî SORULarın BOŞu..
DÂRu’s- SELÂM=-> SIRRın=>ZARFın SIRFını YUYUŞu!.


Resim
ResimResim
ResimResimResim

ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL’in =>İNSÂNa YÜKLediği KİMLik ve KİŞİLik ANA KARTı AKILdır..

NEFSimizi, bir âlet gibi düşünürsek;
İş yapmasını CÂN CERYÂNı-Elektriği OLan AKIL SAĞLar.
AKIL,NEFSin gerçeği BİLme Aracıdır.
AKIL, DERÛNda AŞKa DÖNüşür.
GÖZ için GÜNEŞ IŞIğı neyse ki =>GÖZ IŞIKLa GÖRür,
NEFS için AKIL da öyledir ve NEFSAKILLa =>BİLeBİLir...

Ne var ki AKIL da NEFS gibi TeKeMMÜL Eder. ASLında BİRLikte EDERLer..

İLMî AKIL.
İRÂDî AKIL.
İDRAKî AKIL.
İŞTİRAKî AKIL. ...

AKIL, bir NÛRdur. O NÛRdan, ancak yararlanma İsti'dâd ve Kabiliyetimiz Tekemmül eder.

İmâm Alî keremullahi veche.: "AKIL =>Metbû' ve Mesmû'dur." buyurmuştur.


Metbû'.: doğuştan sahib olunan VEHBÎ AKIL. (kabiliyet-isti'dâd)
Mesmû'.: sonradan elde edilen, duyulan, gelişen KESBÎ AKIL (yaşama-tecrübe)


وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
Resim---''Ve mâ kâne li nefsin en tu’mine illâ bi iznillâh (iznillâhi), ve yec’alu'r- ricse alellezîne lâ ya’kılûn.: Allah'ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme (imkanı) yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.(Yûnus 10/100)


Rics.: dinin yasak ettiği şey, günâh, pislik, azab, cezâ, murdarlık...

Kur'ÂN-ı Kerim'de sadece fiil olarak 49 yerde geçen AKILı, akletmeyen ahmaklar, AKILı ve NEFSi düşman sayacağına; AKIL ve NEFSinin bizzâtîhi kendisi (kişiliği) olduğunu anlasın da derdinin çâresine baksın...
İkisini de adam gibi yetiştirip kendi de doğru düzgün bir adam olsun!.
Söz NEFSime... Kimselere Taş değil!...
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'in NEFSle CiHâDı;
=>NEFSin, BÂtıLı ve ŞERri TercihEDerek,
=>ŞeYytÂNî AhLâkı ve HAYyatı YAŞAmasına mÂNi olup,
=>
HAKkı ve HAYRı Tercih ve MuhaMMedî =>Sırât-ı Müstakîm YOLUnda,
=>HİZBULLAH OLan =>Fırka-i Nâciye'de;

MuhaMMedî SÖZ,
MuhaMMedî FİİL,
MuhaMMedî AHLâk ve,
MuhaMMedî HÂL İLe YAŞA!.yıp,
=>SONunda ŞeHâDet EHLi OLmasını Temin İçin,

MuhaMMedî TÂLiM/ÖĞREtim ve MuhaMMedî TÂLiM/EĞİtimLe TEKeMMüLüdür..

BUrada ÖNEMLi OLan =>7 YAŞında bir ÇoCuk gibi OLan
NEFS-i EMMÂReyi;

=>ŞeRîatMuhaMMedîyye OKULUnda KAVLî (Kur'ân-sahih hadis) OLarak (ilkokulda okurcasına) İLİM OKUtup Hakkı-Bâtılı ÖĞRETip HakLa EĞİTip TERBİYE EDip MEZÛN Etmek..

=>TaRikatMuhaMMedîyye OKULUnda AMELî (sünnet-i seniyye) Tatbiki OLarak (ortaokulu okuturcasına) Hayrı-Şerri İRADE Ettirip Hayrı İŞLEterek, TEZKİYe EDip (noksan, yanlış, yasak işlerden temizleyip) MEZÛN Etmek..

=>Mârifet-i MuhaMMedîyye OKULUnda aHLÂKî (Hulku'l-Azim) HUY EDİNmiş OLarak (lisede okuturcasına) Hakkı ve Hayrı Kesin Tercih ve İDRAKLe TASFİYE EDerek (ahlâk gibi gözüken şüpheli gizli ahlâksızlıklardan) ARINdırıp MEZÛN Etmek..

=>HaKikat-i MuhaMMedîyye OKULUnda AHVÂLî (maddî-mânevî her şeyi MuhaMMedî şuûrda, üniversite okuturcasına) TeCLiye (cilâlayıp, tecellîye hazır hâlde) EDerek, MEZÛN Edip, ELde Ettiği DÖRt OKULun MAHSÜLü:

İLMULLAH - HAŞYETULLAH - MUHABBETULLAH - RIZAULLAH TEVHİDiyLe İmtihÂN Sahnesine ÇIKarmaktır..
HAKk YOLUn DIŞındakiler, kuru gürüLtü, boş Lâf, saçma sapan hayaLLer ve sonucu hüsrandır..


ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'in SÜNNETULLAHı ve RASÛLULLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem'in SüNNeti BUdur..
MuhaMMedî; MâHiyet, MeZheb, MeŞreb ve MâLiyet de BUdur..

ALLAH celle celâluhu'ya ve RASÛLULLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem'e İNANan ve TÂBİ' OLanlara EMRedilen ve sonUÇta MURAD edilen YOL bu YOLdur..

MuhaMMedî ŞUûRu BİLiş,
MuhaMMedî NûRu BULuş-ERiş,
MuhaMMedî SüRûRda OLuş,
MuhaMMedî ONURu YAŞAyış,
MuhaMMedî ŞEHÂDet Şerefi,
MuhaMMedî ŞEFÂat ŞİFÂsı, MuhaMMedî DİRİLiş ve MuhaMMedî CeNNet ve CEMÂL de BUdur..

Ve her NEFSe FITRaten-DOĞuştan AÇık bir KAPIdır.
Her
NEFS bu ÂLEMde İSLÂM DİNİyLe MükeLLefse =>HaKkı ve HaYRı ki =>HaKK’a KULLuku Tercih etmeğe;

=>MUHTAç,
=>MECBUr,
=>ME’MUr ,
=>MAHKUmdur

NEFSini BİLmeden UYdur KAYdır, AKTARma Mesnedsiz ALIŞKANLıkLarLa ÖZ BENLiği-NEFSini BİLmeden MuhaMMedî TÂLİM-ÖĞRETİM ve MuhaMMedî TERBİYe-EĞİTİMi VERmeden ÖLdürmeye Kalkan ZavaLLı AHMAKLara DUYuRuLur!..

YiğitLik;
=>NEFS-i EMMÂREyi (kötülüğü, bâtıLı ve şerri emredici oLan),
=>NEFS-i LEVVÂMe (kendini kınayıcı),
=>NEFS-i MÜLHİMe (ALLAHÜ ZÜLCELÂL, Kur'ÂN-ı Kerîm ve Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den iLhâm aLıcı, )
=>NEFS-i MUTMAÎNNe (inancında tatmîn oLmuş),
=>NEFS-i RÂZİYye (RABB'ısından razı),
=>NEFS-i MERZÎYye (RABB'ısı da ondan razı),
=>NEFS-i KÂMİLe (sırf, saf, tam ve kâmiL MuhaMMedî NEFS-i KÂMİLe) HÂLe ULAŞTIRmaktır..

“NEFSini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir,”


قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا
Resim--- "Kad eflaha men zekkâhâ: Kim ki temizlendi kurtuldu". (Şems 91/9)

Resim

UnutmayaLım ki BİZ, hüküm koymuyoruz, dava etmiyoruz. ANLAmak için ZEVk ediyoruz..
Dünya Hayatının devâmı ve
imtihÂNı için, maddeye meyilli yaratılan NEFS; kendi zaafları ve harikülâdelikleri yanında, dışardaki iyi ya da kötü huyları da =>sünger gibi emicidir..
Ahlâken kangren hâline gelen NEFS =>Bedeni =>Bâtıla ve Şerre kuLLanmanın yanında berzahı/kalbi berbat eder, RÛHu ise İSLendirir-PİSLendirir.
Böylesi NEFSin =>HABiBî HastahÂNesi=>
MuhaMMedî Tasavvufun Yoğun BAKım Ünitesidir.
Bî-İZNİLLAH
Tevhid Tezkeresi ile Taburcu OLduğunda ise;

=>TERBİYE EDİLmiş (edeblenmiş) bir BEDEN,
=>TEZKİYE EDİLmiş (temizlenmiş) bir NEFS,
=>TASFİYE EDİLmiş (arıtılmış) bir KALB ve
=>TECLİYE EDİLmiş (cilâlanmış-duman isi siLinmiş, cam gibi) RÛH
İLe MuhaMMedî OLuş ŞEHÂDet Şerefi ve ŞEFÂat ŞİFÂsı, ŞUÛRUna Kavuşmuş OLarak HAYyat Sahnesine yENiden DOĞar..

=>Her yerde =>her zaman =>her HÂLde ve =>her NEFESte;
=>HAZIR ve NAZIR OLan
HAKK celle celâluhu iLe
=>HALkının İÇİnde
HAKk ve HaYR ÜZere KaDERini YAŞA!.r ve =>DEFTERini DOLDUR!.ur.
=>SoN SATIRIna ise ŞEHADETNÂme ŞARTını SoN NEFESi ile YAZ!.ar
İnşâe ALLAHu TeÂLA.:

Resim

İLe ÖMRünü MÜHÜRLer ve’s- SeLÂM!..

AKIL NÛR-u MuhaMMed =>Cüz’i NÛRULLAHtır..
ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL’in; =>Şe’ENuLLAHta =>SüNNeTuLLAH Üzere Her ÂN YENİdEN YARATIŞında:

=>ZÂT=>Sıfat=>Esmâ=>EŞyâsı..
İNSÂN =>BedEN =>SÎNe =>SaDR =>NEFS =>KaLB =>FUaD/GöNüL =>RÛH =>SIR =>HAFî =>AHFâ =>AKDes..

İnsânın Fıtraten Manevî Yapısını Teşkil Eden ve Bu İmkÂNLa İmtihÂN ÂLEMinde NEdir İNSÂNda ki bu TeMeL ÖZELLİkLer ki, KENDİmizde KENDİmizi-NEFSimiz =>BİLip =>BULup =>OLup da =>gEReğini YAParak =>YAŞAyaLım!. İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

NEdir ki=>BİZ!. BİZ=>KİMiZ?.
TEK-BİR OL!.unca==>İKİMiZ!.
ÂLeM==>NAHNU NÂZ-NİYÂZı,
HAKk<->HALiFe->BİZ BİR-İZ!.


BEDEN..
ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL her canlıya yüklediği görevi en iyi başarabileceği şekilde zâhiri organlarını, İÇinde ve DIŞında, İnsÂNoğlu bilsin ya da bilmesin, halketmiştir.
Ordinaryüs Profesör kalb doktoru ile bir kara câhilin kalbi, aynı şekilde yaratılmış ve çalışmaktadır. Sistemullahta İlâhî adâlet hakîmdir.
Yeni doğmuş bir İnsÂN bebeği de her yavru gibi ağlayıp
ANAMeMesi için ağzını açar ve arar duruALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL İnsÂNlarda ZÂHİRden BÂTINa GEÇiş ORGANLarı OLarak;

=>İŞİTmek için ->KULak,
=>GÖRmek için ->GÖZ,
=>KOKLamaya ->BUURun,
=>KONUŞmaya->DİL,
=>DOKUNmaya ->SİNiR
MUHitten =>MERKEZî KALBe AKTARıcı ve ŞuûR ettirici AKIL iLe KALB SİSTEMİni HALKetmiştir..

SADR..
(Sadr-südûr):vukû' olan yer, vakı'aların olmasına karar verilen yer ve idâre merkezi olup;
=>
NEFSi, KALBi ve RÛHu da kapsayan GöĞüs-SÎNe- BaĞıR ZaRFıdır..
SADR.:Her şeyin evveli ve başlangıcının en iyisi. Kalb, göğüs, ön. Rububiyyet TeceLLî Dâimiyyetine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem SADRında SâHiBLik..

NEFS..
NEFS (çoğulu: enfüs, nüfûs).: CÂN, kendisi, şahsı, asıl, maya, cevher, o şeyin bizzât tâ kendisi..

KALB..
ZâHiRî-MADDî KaLB /YÜREk =>İnsÂNın beden sisteminin ana fonksiyon icrâ'cısıdır. ANAdır ve TEMELdir..
Bütün maddî varlığımız ve fiilleri işleyen organlarımızın yaşayışı direkt olarak KALBin çalışmasına bağlıdır.

BÂTINî-MÂNEVî KaLB ise =>AKLî ve FİKRî Sistemimizin ANAsı ve TEMELi =>RÛHtur..

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim
KULun;
İLİM iLe İRADEsi =>MüSLüMÂN HÂLi,
İRADE iLe İDRAKi =>Mü'MiN HÂLi,
İDRAK iLe İŞTİRAKı ise =>KâMiL Mü'MiN HÂLidir..
Bu HÂLi KORUyup=>YAŞAyıp=>ŞÂHİDi OLaBİLmek İÇin İSe;

=>Her YERDE =>Her ZamÂN =>Her HÂL ve =>Her NEFESte HAkta ve HaYRda OLaBİLmektir..


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Âdemoğlunun kalbi RahmÂN’ın parmaklarından ikisinin arasındadır, onu istediği gibi çevirir." buyurmuştur.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned II/173, Beyrut, 1389.)

Rasûlullah SaLLallahu aleyhi ve seLLem Efendimizden.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: "Dikkat ediniz!. EMEL ve ARZULarınız uzayıp da size ECELinizi unutturmasın!. Aksi takdirde KALBLeriniz katılaşır!." buyurmuştur.
(İbni Mâce, Mukaddime, 7.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: "ALLAH'ı unutarak lüzûmsuz konuşanlara dalmayın!. Çünkü ALLAH celle celâlihu zikredilmeden yapılan uzunca konuşmalar, KALBi katılaştırır. ALLAH'tan en uzak olan kimse ise KALBİ katı olandır!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Zühd, 62.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dikkat edin vücudun içinde bir et parçası vardır; o düzelirse bütün vücut düzelir, o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin, o kalbdir!” buyurdu.
(Abdullah b. Mes‘ud radiyallahu anhu’dan; Buhârî, İmân, 39, Büyû‘, 2; Müslim, Müsâkât, 107.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem duâlarında: “Allahım, senden selîm bir kalb istiyorum.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Daavât, 23; Nesâî, Sehv, 61.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bir kişinin kalbi dosdoğru (müstakîm) olmadıkça imanı dosdoğru olmaz. Kişinin dili dosdoğru olmadıkça da kalbi dosdoğru hale gelmez.” buyurdu.
(Enes radiyallahu anhu’dan; Ahmed, el-Müsned, 20/343; İbn Ebü’d-Dünya, es-Samt, s. 48; Kudâî, Müsnedü’ş-Şihâb, 2/62; Beyhakî, Şu‘abü‘l-Îmân, 1/98.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kılıcın paslandığı gibi elbette kalb de paslanır. Onun cilası her yerde Allah Tealâ’yı zikretmektir.” buyurdu.
(Enes radiyallahu anhu’dan; İbn Kuteybe, Garîbü’l-Hadîs, II, 278; Zemahşerî, el-Fâik, I, 411; İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, II, 100.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Lokmân, oğluna şöyle öğüt vermişti.: “Yavrucuğum, âlimlerin meclisine devam et, hikmet ehlinin sözlerini dinle!. ALLAH TEALÂ ölü toprakları nasıl bol yağmur sularıyla diriltiyorsa, ölü kalbleri de hikmet nûrlarıyla diriltir!” buyurdu.
(Ebu Ümame radiyallahu anhu’dan; Taberânî, el-Evsat, 8/199; Beyhakî, el-Medhal, s. 298-299.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her insanın kalbine şeytanın bir dokunuşu, meleğin de bir dokunuşu vardır. Şeytandan gelen dokunuş şerri vaadedip hakkı yalanlar ve yasaklar. Melekten gelen ise hayrı vaadedip hakkı tasdik eder. Bu bakımdan kim kalbinde bunu (hayrı) görürse, bilsin ki bu ALLAH’tan gelen bir lütuftur ve bunun için ALLAH TEALÂ’ya hamd etmelidir. Kim kalbinde diğerinden gelen böyle bir şeye rastlarsa, kovulmuş şeytanın şerrinden ALLAH’a sığınsın!” buyurup,
Bunu söyledikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şu âyet-i Celîleyi okudu.:
“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size çirkin şeyleri yapmayı emreder. Allah ise size kendi tarafından bir mağfiret ve bir fazl vaadediyor. ALLAH’ın lütfu geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.”
(Bakara 2/268)
(Abdullah b. Mes‘ud radiyallahu anhu’dan; Tirmizî, Tefsîr, Bakara 268; Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 10/37.)

الشَّيْطَانُ يَعِدُكُمُ الْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِالْفَحْشَاء وَاللّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلاً وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Eş şeytânu yeidukumu’l- fakra ve ye’murukumbi’l- fahşâi vallâhu yeidukum magfireten minhuve fadlâ (fadlan), vallâhu vâsiun alîm (alîmun).: Şeytan size fâkirlik vaadeder ve size fuhşuyatı emreder. Ve ALLAH ise, size kendinden mağfiret ve fazl vaadediyor. ALLAH, Vâsi'dir, ALÎM'dir.” (Bakara 2/268)

ALLAH celle celâlihu.:
Resim

El Alîm celle celâluhu.:
Resim

El Vâsi'u celle celâlihu.:

Resim


Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey MuhaMMed Peygamberin RABBi olan ALLAHım.! Günahlarımı bağışla, kalbimdeki öfkeyi gider ve beni yaşattığın sürece fitnelerin saptırmasından koru!.” buyurmuştur.
(Ahmed, el-Müsned, 6/302.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey kalbler üzerinde tasarrufta bulunan ALLAHım!. Kalblerimizi taatine yönlendir!.” buyurmuştur.
(Müslim, Kader, 17; Ahmed, el-Müsned, 2/168.)


Resim

YERsİZ<->YURTsUZ==>BULut Gibi,
BAŞ<->AYAKsız==>RÜZGÂR SEVgi!.
MecNÛN<->LEYLÂ<->MEVLÂ=>İSe,
=>SEVeN<->SEViLeN==->SEVgiLi!.


Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
KELEBEğin DÜŞü!.

Resim


Resim3.3.3. NEFS.:

NEFS (çoğulu: enfüs, nüfûs).. can, kendisi, şahsı, asıl, maya, cevher, o şeyin bizzât tâ kendisi ..

NEFSin Ana Vasfı Sıfatları ve Temel ÖzeLLikLeri OLAN.:
Fakriyetini ->fakirliğini,
Acziyetini ->âcizliğini,
Zilletini ->zilletini ->izzetin, Sistemin Sâhibi ALLAH celle celâlihu’ya ait olduğunu BİLip BAŞını İÇine ÇEKmek.
İlletini =>HAKk celle celâluhu'dan gayrisi her şey gibi eriyip, çürüyüp sebeblerin sonunda yok olucu olduğunu UNUtma!.



ResimNEFSin LETÂİFLERi/KEMÂLÂt AŞAMALarı.:

Resim

=>NEFS-i EMMÂRe =>Kötülüğü, bâtıLı ve şerri emredici OLan NEFS..
=>NEFS-i LEVVÂMe =>Kendini kınayıcı OLan NEFS..
=>NEFS-i MÜLHİMe =>ALLAHÜ ZÜLCELÂL, ve ReSûLuLLAH aleyhisselâm'den iLhâm aLıcı OLan NEFS..
=>NEFS-i MUTMAÎNNe =>İnancında tatmîn oLmuş OLan NEFS..
=>NEFS-i RÂZİYye =>RABB'ısından Razı OLan NEFS..
=>NEFS-i MERZÎYye =>RABB'ısı da ondan Razı OLan NEFS..
=>NEFS-i KÂMİLe =>Sırf, saf, tam ve kâmiL MuhaMMedî NEFS-i KÂMİLe OLan NEFS..



Resim3.3.3.1. NEFS-i EMMâRe.:

Emr.: (ç: evâmir) iş buyurmak, buyruk, buyrultu, iş, şey, husus, vakı'a hadise.. gibi anlamlara gelir. Hadise olarak-bir olay için emr kullanırsa çoğulu umûr olur..

ASLında NEFSin
İmtihÂN ÂLetLeri ve RABB'isinin ona Lûtfü İkrâmı OLan Beden OrganLarını=>
1-) ALLAHÜ zü’L- CELÂL’in kesin EMRini DUYup ->RESÛLüne UYarak HAk’ka ve Hayr’a YÖNeLen NEFS..
2-) ALLAHÜ zü’L- CELÂL’in kesin EMRini DUYup ama ->ŞEYTÂN’a UYayarak BâtıL’a ve ŞERR’a YÖNeLen NEFS..

Sadr ise =>NEFSin doğal sarayıdır..

RASÛLULLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem'in NEFSle CİHÂDI;
NEFSin =>Bâtılı ve Şerri TERCİh ederek, ŞEYTÂNÎ AHLÂkı ve Hayatı yaşamasına mâni’ OLup, Hakı ve Hayrı tercih ve MuhaMMedî SIRÂt-ı MÜSTAKîm YOLUnda, HİZBULLAH olan, FIRKA-i NÂCİYE Grubunda MuhaMMedî Söz, FiiL, AhLâk ve HÂL İLe YAŞA!.yıp =>SONunda Şehâdet EhLi OLmasını Temin için MuhaMMedî TÂLiM/ÖĞREtim ve MuhaMMedî TERBİye/EĞİTİMLe TEKEMMÜLüdür..

Burada ÖnemLi OLaN: 7 yaşında bir çocuk gibi olan NEFS-i EMMâReyi;

ŞerîatMuhaMMedîyye OKULUnda KaVLî/SÖZLe ->Kur'ÂN-ı Kerîm ve Sahih Hadis OLarak =>İLKOKULda OKUrcasına =>İLİM OKUtup ->Hakkı-Bâtılı Öğretip ->Hakla Eğitip TERBİYE Edip =>Mezûn Etmek..

TarikatMuhaMMedîyye OKULUnda AMELî/UYGULamaLı OLarak SüNNet-i SeNiyye’nin Hayatta Tatbiki olarak =>ORTaOKULu OKUturcasına =>Hayrı-Şerri ->İRADE Ettirip >Hayrı İşleterek ->TEZKİYE Edip/Noksan, Yanlış, Yasak İşlerden Temizleyip =>Mezûn Etmek..

Mârifet-i MuhaMMedîyye OKULUnda AHLÂKı/HuLku'L-Azimi ->Huy EDİNmiş OLarak =>Lisede OKUturcasına =>Hakkı ve Hayrı kesin tercih ve İDRAKLe TASFİYE Ederek/Ahlâk Gibi Gözüken Şüpheli Gizli Ahlâksızlıklardan Arındırıp Mezûn Etmek..

Hakikat-i MuhaMMedîyye OKULUnda AHVALî ->Maddî-Mânevî Her Şeyi MuhaMMedî ŞUÛRda, ÜNİVERSİTE OKUturcasına => İŞTiRAKLe TECLİYE edip/cilâlayıp, tecellîye hazır hâlde ederek;
=>Mezûn Edip ELde Ettiği 4 OkuLun MAHSÜLü.:

İLMULLAH - HAŞYETULLAH - MUHABBETULLAH - RIZAULLAH TEVHİDİyLe İMTihÂN SAHNESİne ÇIKarmaktır..
Bu SIRÂt-ı MÜSTAKîm YOLUnun DIŞındakiLer =>Kuru Gürültü, Boş Lâf, Saçma Sapan Hayaller Ve Sonucu Hüsrândır..


ALLAHÜ zü’L- CELÂL'in SÜNNetULLAHı ve RASÛLULLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem'in SüNNeti budur..
MuhaMMedî =>Mâhiyet ->Mezheb ->Meşreb ve ->Mâliyet de BUdur!.

ALLAH celle celâluhu'ya ve RASÛLULLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem'e İNANan ve TÂBi' OLanLara EMRediLen ve SonUÇta MURAD EDİLen YOL bu YOLdur..
MuhaMMedî ŞuûRu BİLiş,
MuhaMMedî NûRu BULuş-ERiş,
MuhaMMedî SüRûRda OLuş,
MuhaMMedî ONURu YAŞAyış,
MuhaMMedî Şefâat ŞifâsıtLa->Şehâdet ŞerefiyLe,
MuhaMMedî DİRİLiş ve MuhaMMedî CeNNet ve CeMâL de BUdur!.

Ve her NEFSe FITRaten-DOĞuştan AÇık bir KAPIdır.
Her
NEFS bu ÂLEMde İSLÂM DİNiyLe MükeLLefse HAk ı ve Hayrı ki HAKk’a KULLuğu TeRCih ETmeğe;
=>
MuHtaç,
=>
MeCbur,
=>
Me’mur ve de,
=>
MaHkumdur!.

NEFSini BİLmeden =>UYdur KAYdır, Aktarma, Mesnedsiz ALışkanLıkLarLa =>ÖZ BENLiği-NEFSini BİLmeden =>MuhaMMedî TâLim-ÖĞRetim ve MuhaMMedî TERbiy-EĞitim VERmeden =>NEFSi ÖLdürmeye KaLkan ResimZavaLLı AHMAKLara DUYURuLur!.


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
KELEBEğin DÜŞü!.

Resim3.3.3.2. NEFS-i LEVVÂMe.:

NEFS-i LeVVâMe: Kınayıcı Nefis.. Kötülük yaptığında bundan pişman olup kendini kınayan ve RABB'ımızdan af dileyen NEFS. Yaptığı kötü işlerin farkına varıp gaflet uykusundan ve cehâletten kaçınmaya çalışan NEFS..

NEFS =>Sadrdan-yuvasından dışarıya döndü ve mâsivâyı kıble edindi mi 4 unsurun boyasını er geç boyanır:
TuRaBî.. toprak..
NaRî.. ateş..
Maî.. su..
HaVaî.. hava.. HâLLeri ALır.

NEFS =>SaDRdan içeriye döner, MEVLÂ'yı ÖZden CÂNLa BAŞLa KIBLe EDinirse =>KaLBî =>RuHî =>SıRRî =>HaFî =>AHFâî ve =>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi ve sellem'in NÛRUna ULAŞınca =>KuDSî HÂLLere kAVuşur..

Resim


bÖYLece NEFs =>DeNge-DüZen<->SüKûn-SüKût =>SIRat-ı MüSTakîm =>İ'TİDÂL üzere OLmaktadır.:

Resim

LEVm.:
Çekiştirmek. Birisinin yüzüne karşı kötü söz söylemek. Zemmetmek. Paylamak. Başa kakmak.
Levvam-Levvâme.: Çok levm edici, çekiştirici, başa kalkıcı, paylayıcı.
Le'me, Levmen.: Kınamak ve azarlamak.

MeLâMetiyye: MeLâMî Tarikati olup gerçek MeLâMîLer tüm Hayr ve Hasenât İşLerini ve HÂLLerini HALktan mutlaka GİZLEyen, tüm Şerr ve Seyyiâtlarını/KötüLükLerini HaLktan asLa GİZLEmeyen SûFîLerdir..

MuhaMMedî MELÂMîLer;
İnanmadığını işlemez ve işlediğini bazara ve piyasaya sürmez.
Kötü huy ve işlerini ise asla gizlemez..
Dünya zevki, NEFSî istek, hırs, tamah v.s. gibi hususlarda doygun dingin ve durgundurlar..
Aslında her tarikatın tekemmülü sonunda =>MuhaMMedî MELÂMîLerin MuHteşem MeLâMet NEŞ'Esi YAŞAnır bENce!..
MuhaMMedî MELÂMet =>Sanki her ağacın DaLLarının en uçtaki yeni çıkan ÜREme Yaprakları gibi hârika bir NEŞ'Edir bu..


ANADOLumuz'da; Yûnus EMRe, Somuncu Baba, Hacı Bayram VeLî ve HaLifeLerinden Bıçakcı Ömer Dede/Ömer Sikkîn Dede, Aksaray'da medfûn Pîr Alî Baba, geçen yüzyılda son ve değerli Azîz PîRimiz MuhaMMed NuRu'l-ARaBî HazretLeri bu MuhaMMedî MELÂMet NEŞ'Esi üzeredirLer..
ÖmürLeri BOYunca İNANdıkLarı =>MuhaMMedî MELÂMet NEŞ'Esini doya doya YAŞAmışLar ve YAŞAtmak için =>Lî-VECHiLLAH =>SEBîLiLLAH =>MuhaMMedî HASBî HİZMete Devâm EtmekteLer BİZim İÇin!.


EBEDîYyen =>RAHMetuLLAH’a GARk OLuşu YAŞAsınLar!.
ve HİMMetLeri BİZe OLsun İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
KELEBEğin DÜŞü!.


Resim3.3.3.3. NEFS-i MÜLHİMe:

NEFS-i LEVVÂMeye =>İLâHî İLHâM ve MuhaMMedî NefesLer imdad etmeye başlayınca ÖZünden =>DOĞru DOĞuşlar =>İLÂHî Feyz ve İLHaMLar DOĞmaya BAŞlar..
AYDıNLıktır ancak, henüz GÖRüş mesafesi kısadır..

NEFS-i MÜLHİMe, NEFSin KALBî NEFS Makamıdır...


HAKk ŞEHÂDEtte MUHAMMEDî,
AŞKk PARMAkta İziz İHVÂNim!.
EZEL<->EBEDEtte MUHAMMEDî,
ANLA!..t =>BİZ KİMiz İHVÂNim!.


*

ÇARk-ı ÇİLe=>ZEVk-i ZAHMEt,
DOSt’un BULmuş>DERVİŞ İŞi!.
HAKLa BİLe=>FEVk-i RAHMEt,
=>CEVR-i CİHÂNda =>ER KİŞi!.


*

KUL İHVÂNİm->SÖZ’ün>ÖZü,
HAKk’ı GÖReN>GÖNüL GÖZü,
RAHMÂN NEFHASI’n>ÜFÜRür,
RESÛLuLLAH=>SÖYLeR SÖZü!.


Azîz KardeşLerim;
KALBin iki Kapısı vardır. Birisi NEFSe, diğeri RÛHa AÇıLır.
NEFSe AÇıLan Kapıda =>NEFS, ŞeytÂN ve Şehvet bekLer durur!.
RÛHa AÇıLan Kapıda ise=>RÛH, MeLek ve AKL-ı SeLîm bekLer durur!.
Bu İkİ Kapı =>Aynı ÂNda AÇık ya da, KAPALı OLamazLar!.
Birisi AÇIksa diğeri KAPALıdır. Emme-Basma TuLuMBa gibi..

NEFSin HAKkı ve HAYRı TERCihte, GaLib GeLmesi HÂLİnde
=>NEFS-i EMMâRe ve NEFS-i LEVVâMe ÇağLarında =>RÛH Kapısı KapaLıdır..
KALB İŞgaL EdiLmiştir. KALB normaL GÖRevini GÖRemez..
NEFSanî ve Şehvanî Hevâ ve HevesLerin at oynattığı bir KALB =>Fesad, Hased ve HüsrÂN İÇİndedir..

NÛR-u MUHAMMED'i İLe<->NÛRULLaH BAĞLAntısı kesik oLduğu için NEFS =>KaranLıkta ne ettiğini bilemez!.
Kendi Kendine Kahreden ve Kınayan NEFS =>DOStunu ve DüşmÂNını TANImaya bAŞLAyınca =>ŞeytÂN SÜRÜsünden AYRILır ve IRAKLaşır!.
İNŞâe ALLAHu TeÂLÂ!.

NEFS-i MÜLHİMe İLAHî İLHâM GÜNEŞi DOĞmuştur..
RABBımız TeÂLÂ'ya Şükr ve Hamd-ü-SeNÂmız OLsun!.


İLhâm.: ALLAHu zü’L- CELÂL tarafından kuLLarının KALBLerine DOĞdurduğu İLâhî DüşünceLer, DoğuşLar, TuLûat/ALLAH celle celâlihu tarafından KaLBe gelen MÂNÂLar, Vâridât/hatıra gelen, İÇe Doğanlar, Lûtf ü İkrâm ve İhsÂNdır..
İLhâm.: AŞka dönüşen AKL-ı SELİMin DUYduğu Fitrî FazîLetLerdir.
İLhâm.: MuhaMMedî HakikatLar Lütfudur..

Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: "ALLAH bir kuLa iyiLik diLerse, ona dinin inceLikLerini öğretir (dinde fâkih kıLar) ve ona doğruyu (rüşdü) iLhâm eder." buyurdu.
(Abdullah b. Mesûd radiyallahu anhu’dan; Tebarânî, Mu’cem-ül-Kebîr)


ALLAHu zü’L- CELÂL'imiz ise.:

وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا
Resim---“Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.: Nefse ve onu (7 kademede ahsene dönüşecek şekilde) SEVVÂ EDEN’e (dizayn edene) (andolsun).” (Şems 91/7)

فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا
Resim---“Fe elhemehâ fucûrehâ ve takvâhâ.: Sonra ona (nefse) fücûrunu ve takvâsını ilhâm etti.” (Şems 91/8)

قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا
Resim---“Kad efleha men zekkâhâ.: Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.” (Şems 91/9)

وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّاهَا
Resim---“Ve kad hâbe men dessâhâ.: Ve kim, onun (nefsinin) kusurlarını örtmeye çalıştıysa (nefsini tezkiye etmemiş ise) hüsrâna uğramıştır.” (Şems 91/10)

Azîz kardeşLerim,

NEFS-i EMMÂRe<->NEFS-i LEVVÂMe<->NEFS-i MÜLHİMe<-> NEFS-i MUTMÂİNNe

BEDEN<->NEFS<->KALB<->RÛH..
İLİM<->İRADe<->İDRAk<->İŞTİRAk..

NEFS-i MÜLHİMe, KALBî NEFs MAKAMı..
Bu Makamda NEFsi;
İLaHî Takdire, Kaza ve Kadere İ’tirazdan KAÇıp RABB TeÂLÂ’nın Rızasına KOŞar..
HAKk TeÂLÂ’nın Halkına yaptığı iyiliklere karşılık beklemekten,
Haram, yalan, günah, hatalı ve ayıb işleri yapmaktan şiddetle kaçınır..


NEFS-i MÜLHİMe, KALBî NEFs MAKAMı..
İLİM<->İRADe<->Eden NEFs/AKıL, Kur'ÂN-ı Kerîm ve,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem Hadis-i ŞerîLerini
=>GÖNLün İDRAk GÖZüyLe GÖRüR, OKUR ve ANLAR.:


Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dikkat edin! VüCÛDda öyle bir et parçası vardır ki, o iyi, doğru ve düzgün olursa bütün VüCÛD iyi, doğru ve düzgün olur; o bozulursa bütün VüCÛD bozulur. Dikkat edin! O KALBdir.” buyurmuştur.
(Buhârî, Îmân, 39)


وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
Resim---“Ve mâ kâne li NEFSin en tu’mine illâ bi iznillâh (iznillâhi), ve yec’alur ricse alellezîne lâ ya’kılûn (ya’kılûne).: Ve ALLAH'ın izni olmaksızın, bir kimsenin (bir NEFSin) mü'min olması (mümkün) olamaz. Ve (ALLAH), akıl etmeyen kimselerin üzerine cezâ (azâb) verir/iğrenç bir pislik kılar..” (Yûnus 10/100)

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---“Ve lekad halakne’l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî NEFSuh (NEFSuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min habli’l- verîdi.: Ve andolsun ki insanı BİZ yarattık. Ve NEFSinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve BİZ, ona şah damarından daha yakınız.” (Kâf 50/16)

بَلِ الْإِنسَانُ عَلَى نَفْسِهِ بَصِيرَةٌ
Resim---“Belil insânu alâ NEFSihî basîreth (basîretun).: Hayır, insan kendi NEFSine basîrdir (görendir, şâhiddir)” (Kıyâmet 75/14)

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِنَفْسِهِ وَمَنْ أَسَاء فَعَلَيْهَا وَمَا رَبُّكَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ
Resim---“Men amile sâlihan fe li NEFSihî ve men esâe fe aleyhâ, ve mâ RABBuke bi zallâmin lil abîd(abîdi).: Kim sâlih amel (NEFS tezkiyesi) işlerse, kendisi içindir. Ve kim kötülük yaparsa, o da onun aleyhinedir. Ve senin RABBin, kullar(ın)a zulmedici değildir.” (Fussilet 41/46)

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاء فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِن بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَن يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَلِكَ أَمْرًا
Resim---“Yâ eyyuhen nebiyyu izâ tallaktumun nisâe fe tallikûhunne li iddetihinne ve ahsû’l- iddeh (iddete), vettekûllâhe RABBekum, lâ tuhricûhunne min buyûtihinne ve lâ yahrucne illâ en ye’tîne bi fâhişetin mubeyyineh (mubeyyinetin), ve tilke hudûdullâh (hudûdullâhi), ve men yeteadde hudûdallâhi fe kad zaleme NEFSeh (NEFSetu), lâ tedrî leallallâhe yuhdısu ba’de zâlike emrâ (emren).: Ey Nebî!. Kadınları boşadığınız zaman, o takdirde onların iddetlerini sayarak iddetlerinde boşayın. Ve RABBiniz ALLAH'a karşı takvâ sâhibi OLun. Onları evlerinden siz çıkartmayın. Size açıkça bir fâhişelikle gelmedikçe onlar da (evlerinden) çıkmasınlar. Ve bunlar, ALLAH'ın hududlarıdır (sınırlarıdır). Ve kim ALLAH'ın hududlarını aşarsa, o taktirde kendi NEFSine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki ALLAH bundan sonra bir iş (yeni bir durum) husule getirir (başka bir kapı açar).” (Talâk 65/1)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَى رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ نُورُهُمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhâ(nasûhan), asâ RABBukum en yukeffire ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meah(meahu), nûruhum yes'â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne RABBenâ etmim lenâ nûrenâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey'in KADÎR (kadîrun).: Ey imân edenler! ALLAH'a Nasûh Tövbesi ile tövbe edin! Umulur ki RABB’iniz, sizin günahlarınızı örter ve sizi altından nehirler akan CeNNetlere koyar. O gün ALLAH, Nebîleri ve O'nunla beraber olanları mahzun etmez. Onların nûrları, önlerinde ve sağlarında koşar.: “RABBimiz, bizim nurumuzu tamamla ve bize mağfiret et (günahlarımızı sevâba çevir). Muhakkak ki SEN, herşeye KAADİRsin.” derler.” (Tahrîm 66/8)

مَثَلُ مَا يُنفِقُونَ فِي هِذِهِ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍ ظَلَمُواْ أَنفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ وَمَا ظَلَمَهُمُ اللّهُ وَلَكِنْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
Resim---“Meselu mâ yunfikûne fî hâzihi’l- hayâti’d- dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun esâbet harse kavmin zalemû enfusehum fe ehlekethu ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin enfusehum yazlımûn (yazlımûne).: Onların bu dünya hayatındaki harcamaları kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isâbet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helâk etmiştir. ALLAH, onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi NEFSlerine zulmetmektedirler.” (Âl-i İmrân 3/117)

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِنَفْسِهِ وَمَنْ أَسَاء فَعَلَيْهَا ثُمَّ إِلَى رَبِّكُمْ تُرْجَعُونَ
Resim---“Men amile sâlihan fe li NEFSih(NEFSihî), ve men esâe fe aleyhâ summe ilâ RABBikum turceûn (turceûne).: Kim sâlih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim kötülük yaparsa, artık o da kendi aleyhinedir. Sonra siz RABB’inize döndürüleceksiniz.” (Câsiye 41/15)

وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَى
Resim---“Ve emmâ men hâfe makâme RABBihî ve nehenNEFSe ani’l- hevâ.: Ve fakat, kim RABBinin makamından korkmuş ve NEFSini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa).” (Nâziât 79/40)

فَإِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوَى
Resim---“Fe inne’l- cennete hiye’l- me’vâ.: Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.” (Nâziât 79/41)



M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
KELEBEğin DÜŞü!.


Resim 3.3.3.4. NEFS-i MUTMAÎNNe.:

يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Resim---"Yâ eyyetuhân nefsul mutmainnetu: Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis," (Fecr 89/27)

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---"İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeten: Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş bir halde Rabbine dön." (Fecr 89/28)

فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
Resim---"Fedhulî fî ibâdî: Gir kullarımın içine!." (Fecr 89/29)

وَادْخُلِي جَنَّتِي
Resim---"Vedhulî cennetî: Ve cennetime gir!." (Fecr 89/30)

Tatmîn olmak.: kalbin emin olarak rahatlıkla ve doyurucu bir şekilde inanması.
İtminân.: emin olma, güvenme, kati' olarak ve bilerek sebat etme, karar kılma... ve görerek, duyarak HAKk’ın Huzurunda inanmak.
İtminân.: Emniyet içinde olmak. İnanmak. Mutlak olarak bilmek. Kararlılıktır.
Mutmaînne.: İtmi'nanlı. İçi rahat. Müsterih. Şüphesi kalmamış. Emin oluştur. mutmain olan, tatmin olmuş olan.
MutmaînÂne.: f. Şüphesizce. Rahatlık ve emniyet içinde olarak.


NEFS-i MüLHİMe ile gönüle doğan MuhaMMedî Güneşin Şehâdet Şafağı sökmeye, Enfüsü/İÇi ve Âfâkı/DIŞı AYdınlatmaya başlamıştır.
MuhaMMedî ŞuûrLa ve itmînâna ulaşıp "BİZ ve BİLE" olmaktadır..
Yıldızlar ve kamerler kaybolmaktadırlar..
Göz Aydınlığı/kurretü'l- Ayn ve Tesbih/Sabah Namazı vaktidir..

NEFS-i Mutmaînne =>NEFSin =>RÛHî NEFS Makamıdır..
İnsÂNın Tekellüf Terazisinin Denge Dili Bu Makamdır..
Bir tarafında

BEDENî NEFS<= NEFS-i EMMÂRe=>NEFS-i LEVVÂMe => NEFS-i MÜLHİMe <=NEFS-i MUTMAÎNNe=>NEFS-i RÂZİYye=>NEFS-i Merzîyye=>NEFS-i SÂFİYye/KâMiLe- ZEKİYe, NÂCİYe

NEFS-i MUTMAÎNNe
TERAZİsinin;
Bir Kefesi =>Dünyevî, KULLuk İmtihÂNı ve FENÂ.. Korku ve Hüzün Yurdu.. AZAMETULLAH TECELLÎLERİnin Temâşâ ÜLKEsi..

Diğer Kefesi =>Uhrevî, KULun ÂHiRet HesÂBı ve BEKÂdır.. Emniyet ve Rahmet.. KUDRETULLAH TECELLÎLERİnin Temâşâ TEPEsi..

NEFS-i MUTMAÎNNe KULun=> AZAMETULLAHı ve KUDRETULLAHı=>

MuhaMMedî EDeB-İLİMLe=>FAKRİyetni BİLip
MuhaMMedî İRÂDEyLe=>ÂCZİYetini BULup
MuhaMMedî İDRAKLe=> ZİLLetinde OLup
MuhaMMedî İŞTİRAKLe=>İLLetini YAŞAyarak;

MuhaMMedî MAHViyyet ÖZELLiğinin-GARk OLuş GüzeLLiğinin=> KEMÂL KAVŞAĞI =>KAVUŞUM MAKAMı =>ASL’a SILA SIRRI SIRF KAPIsıdır.. NEFS-i MUTMAÎNNe

Azîz kardeşlerim,
Hep söyleye geldik ki, Hayat Sisteminin ve VARLığın VAR OLuş SeBeBi =>TEVHİDdir..
Bu Muazzam ve Muhteşem Sistem de ALLAHu zü’L- CELÂL =>Azamet ve Kudretinin Zuhûratını sergileyip Kıymetli ve Keremli ÖzeLLik ve GüzeLLikLerLe Donattığı İnsÂNoğlunu NEFSi-ne =>AKIL NÛRUnu da BAĞLAyarak SORuYOR.:
"Bu sistemin sahibi kimdir?"

Bu SORUnun CEVÂBı =>TEVHİDdir =>" İLÂHe İLLâ ALLAH"tır..

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---“Yevme hum bârizûn (bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li meni’l- mulku’l- yevm (yevme), LİLLAHİL VÂHİDİ’L- KAHHÂR (kahhâri).: Onların bariz olduğu (ortaya çıktığı) gün onlardan (hiç)bir şey Allah'a gizli kalmaz. O gün mülk kimindir? TEK VE KAHHAR OLAN ALLAH'ındır.” (Mü’min 40/16)

NEFS-i EMMÂRe=>NEFS-i LEVVÂMe => NEFS-i MÜLHİMe
GELİŞİm ve AŞAMALarında NEFS =>EZELde de VERmiş OLduğu bu SÖZünü, TANIdı, İNANdı, İLMe'l- YÂKÎN OLdu. MuhaMMedî EDeB-İLİMLe=>İYİce BİLdi..

Ancak, kesin kanâat getiremedi henüz.
Bu ise yapısında olan ve KULLuk imtihÂNının Gereği bir ÖzeLLiktir..
İTMİNÂN BULması için İLİM ve EDEBden sonra İRFÂN ve ERKÂNLa =>AYNe'l- YÂKÎN GÖRerek iNANmak, MUTMAÎN OLmak İstiyor İnsÂN NEFSi..

NEFS-i EMMÂRe =>MuhaMMedî EDeB-İLİMLe=>NÛRLandı-IŞIKLandı ve AYIKtı..
NEFS-i LEVVÂMe =>MuhaMMedî İRADEYLe HAKkı=>BÂTILdan ve HAYRı =>ŞERRden AYIRdı..
NEFS-i MÜLHİMe => MuhaMMedî İDRAKLe =>HAKkı ve HAYRı TERCİh etti ve DORUĞa ÇEKti =>gAYRIsını EBEDÎyyen REDDetti..

NEFS-i MUTMAÎNNe MaKaMı ise =>İŞTİRAk, BİLELik, EMİNLik ve SABİTLik MaKaMıdır.

Başka İfâde Tarzıyla:

NEFS-i EMMÂREde =>""
NEFS-i LEVVÂMEde =>"İLâHe"
NEFS-i MÜLHİMEde =>"İLLâ" dedi..
Dedi ancak, TEVHİD KEMÂL BULmadı.. YARATaN ALLAHu TeALÂ hususunda tatmîn olan NEFS ise =>"ALLAH!." diyerek TEVHİDini TÜMMLer-TAMMLar ve KEMÂLâta ERDİRip=>
"=>İLâhe=> iLLâ=>ALLAH"?>TAHKiK TEVHİDini TESBit eder, KÂNİ’ ve MUTMAÎN OLur..
Bu NEFİS =>NEFS-i MUTMAÎNNedir ve =>TEVHİDe FİİLen İŞTİRAkı SAĞLar..

Kendi Gözü nasıl Gözü ise TEVHİDi de öyle kendine ait OLanTEVHİDidir..

Bir husus daha var ki 4 lü sistemde NEFS=>MUTMAÎNNe HÂLe GELince, RÛH-La İÇLi DIŞLı OLmuştur.
HAk ve HAYr üzere =>RÛHa İŞTİRAk ETmiştir.
BEDEN=> NEFS=>KALBden sonra NEFS=> RÛH ŞeHRinde “RÛHî NEFS” OLmuştur.
Onun içindir ki Tefsir İmâmlarımız =>RÛHa =>NEFS dahi DEmişlerdir..

İnsÂN NEFSinin =>MUTMAÎNNe MaKaMına YÜCELmesi =>EMRULLAH ve MURADULLAHtır.. ResûLuLLah SALLaLLahu aLeyhi ve SELLem ise =>HeR NEFSin ReHBeR-i MuTLaKı ve İMâM-ı MuTLaKı aleyhi's-selâmdır..



M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
KELEBEğin DÜŞü!.

Resim
3.3.3.5. NEFS-i RÂZİYye<->NEFS-i MERZİYye3.3.3.6.:

KÜLLî ŞEYyde ve HERKESte,
HAKk-ın NÂZÂRı İHVÂNimm!.
ALıp<->VERiLen==>NEFESte,
=>RIZÂ BÂZÂRı=>İHVÂNimm!.


NEFSin Sırrî-Hafî Makamıdır ki Kur'ÂN-ı Kerîmde.
ALLAHu TeALÂ ve, Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'e;

=>TeSLiM OL!.
=>İMâN Et!.
=>TâBi' OL!.
=>İTâat Et!.
=>SıRR-ı SıFıRına SıLÂ-RAZı OLuş SüLûkudur..

NEFS-i RÂZİYye Hafî Makamında KuL=>CÂNını=>CÂNÂN'a gark eder;
HabLi'L-Verîd Vuslâtı, KarîbLik/yâkînlik İkrâmı ve BiLeLik Bayramının Şerefine İmâm-ı MutLak RasûLuLLaH SALLallahu aleyhi ve SELLem'in İmâmLığında KurbÂN Bayramı Namazına =>DUYup/UYup =>İŞtirak EDer!.


وَعَدَ اللّهُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللّهِ أَكْبَرُ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Resim---“VaadALLAHu’l- mu’minîne ve’l- mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihâ’l- enhâru hâlidîne fîhâ ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adnin, ve rıdvânun minALLAHi EKBER (ekberu), zâlike huve’l- fevzu’l- azîm (azîmu).: ALLAH, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara orada ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vaadetti. Adn cennetlerinde güzel meskenler (vardır). Ve (bunların) en büyüğü, ALLAH'tan bir rızadır (ALLAH'ın razı olmasıdır). İşte o, fevzü’l- azîmdir (en büyük kurtuluştur).” (Tevbe 9/72)

NEFS-i RÂZİYye Hafî Makam/Razı OLmuş Nefis =>VUSLÂt<=NEFS-i MERZİYye Ahfâ Makam/RIZA BULuş.. ALLAH celle celâlihu Razı OLduğu Nefis..
Bu RUHÎ NEFSin SIRRen NAHNU=BİZ BİR-İZ-Liği Makamıdır..


فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ
Resim---“Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn (sâcidîne).: "Onu bir biçime sokup/tesviye edip, ona ruhumdan nefheylediğim/üflediğim zaman =>siz onun için hemen secdeye kapanın!."
“Ben insana kendi rûhumdan üfledim.”
(Sâd 38/72)

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---"İrciî ilâ rabbiki RÂDİYEten MARDİYYEten.: Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş bir halde Rabbine dön." (Fecr 89/28)

فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
Resim---"Fedhulî fî ibâdî: Gir kullarımın içine!." (Fecr 89/29)

وَادْخُلِي جَنَّتِي
Resim---"Vedhulî cennetî: Ve cennetime gir!." (Fecr 89/30)

NEFS-i MERZİYye Ahfâ Makamında kuL;
“İrcî!.” İLâHî HitâBı’na mazhar OLup Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem NEFSinde/HıLkıyyetinde/AhLâkında gark OLmuş=>NÛR-u MuhaMMed=>NÛRuLLAHta gark OLmuştur.. MERHAMetuLLAH<=>MuHABBEtuLLAH..


Arapçadaki “dat” Harfiyle “Merdîyye” doğrusudur. Türkçede “dat” harfi oLamdığı için “Merzîyye” denmektedir.

Radi.: Râdiye.. Razı olan, rıza gösteren, itaat eden.
Merdîyye.: Razı olma, hoşnud olma, memnuniyet. Razı OLunmuş.
Radiyallahu anhu.: ALLAH celle celâluhu ondan razı olsun, mealinde duâdır.
Marzî-yi İLahî: Cenâb-ı HAKk'ın rızasına uygun işler.
Hafî.: Gizli. Açıkta olmayan. Saklı.
Ahfâ.: Çok gizli, pek gizli.


NEFSin Hafî NEFS Mertebesidir.
AHaDî TeceLLîLerin AHMeDî Zuhûratı, her NEFSin Nâsib ve Kısmetince İkrâm EdiLir.
RABBÜ'L-ÂLEMİN; imkÂNLa imtihÂN içinde ve Kader Yörüngesinde başa geLenLerLe yaşanan ömürde kendisinden Razı oLup, Şükür ve Sabır içinde kaLan, KâmiL imânLı kuLundan razı oLduğunu yukarıdaki Âyeti ceLîLede beyân buyurmuştur.
ALLAH celle celâluhu ve RasûLuLLaH SALLallahu aleyhi ve SELLem ahLâkı iLe ahLâkLanmış, hataLarı bağışLayıcı, ayıpLarı örtücü, hüsn-ü zân sahibi, küLLî şeye şefkat gösterici ve İnsÂNLara MuhaMMedî Hasbî Hizmetçi bir NEFStir..

Aziz KardeşLerim;
BU Nefs MertebeLeri =>SözLe ANLALAtıLacak ve ANLALAşıLacak HusuLar değildir =>HÂLLe YAŞA!.nıLacak ŞEHÂDEtLerdir..


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: BİZ KİMİZ..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
KELEBEğin DÜŞü!.

Resim

3.3.3.7. NEFS-i Sâfiye:

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'in NEFS-i NâCîyyesiyle buluşan ve ona uyan NEFS.. Ahfâî NEFS olarak, KüLLî NEFS Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem içinde yok denecek kadar gizlidir.
"Var!." desek bulamayız, "Yok!." desek gerçekten içinde ve vardır. MuhaMMedî Denizdeki “damla” gibi MuhaMMedî NEFS'e DUYmuş-UYmuş ve UYUŞmuş hâldedir MuhaMMedî Mahviyyette..

Azîz KardeşLerim,
arzedilenler asla bir hüküm olmayıp ANLAyış ve ANLAtış tarzıdır.
Önemli olan =>BİLmek =>BULmak =>OLmak =>ANLAmak ve =>YAŞAmaktır..
İnsÂNın KuLLuk KemâLâtında NEFSinin yedi kat Letâif Mertebelerindeki seyr-ü-sülûk SıRRı izâha çalışılmıştır..
Her kâdemede NEFSin =>Tevhidî TâLim/Öğretim ve Terbiye/Eğitimi =>MuhaMMedî Tasavvufun konusu ve işidir..
Bizim anladığımız kadarıyla ÂLEMde (kâinâtta) olanın aynısı ÂDEMde (İnsÂNda) de vardır.
Letâiflerin ve NEFS Mertebelerinin renkleri konusunda da biz âcizâne farklı düşünüyoruz.
Pek çok Tasavvuf Ehli kimseler NEFS-i Sâfiyeye beyaz ışık ve diğer renkler bunun içinde demişlerdir.
Biz ise, Ahmedî YakLaşımla Akdes Noktasında AHADîyyet KaranLığında, Bilinemezlik Yutuculuğu ve Kara Deliği OLarak ANLıYORuz.
BİLinemezLik ve GELinip GÖRüLemezLik Zifiri KARAnLık ReNKsizLiği..

Kısacası bu ÂLEMde Güneş Işığının Tayfına BAKarsak GÖReceğimiz.:

Resim

Kırmızı<->Turuncu<->Sarı<->Yeşil<->Mavi<->Lâcivert<->Mor<->Simsiyah
Beyaz Işığın TaYfı Dizilimini, İLâHî TeCeLLînin İnsÂN NEFSindeki Seyr-ü-SüLûk KeMâLâtı OLan Tevhid Tayfında da GÖRmekteyiz.
Şöyle ki.:

NEFS-i Emmâre (BeDeN, kan) kırmızı,
NEFS-i Levvâme (NEFS) turuncu,
NEFS-i MüLhime (KALB) sarı,
NEFS-i MUTMAÎNNe (RÛH) yeşiL,
NEFS-i Râziyye (sırr) mavi,
NEFS-i Merzîyye (hafî) Lâcivert,
NEFS-i Sâfiyye (ahfâ) mor,
NEFS-i KâmiLe (Akdeste Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'e ait MuKaDDes NEFS) SimSiyahtır..

Akdes.: Hüsn-ü MutLaktır..

Biz bu bilgileri piyasada kol gezen, çok değişik izâhların aslını astarını ANLAtmak açısından ELe ALdık..
Yoksa MuhaMMedî Tasavvufun İştirakinde/Uygulamasında, KULun NEFSi Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'e ve O!nun SÂYEsinde ALLAH TeÂLÂ'ya=>
=>Teslim OLup (müslim),
=>İmân EDip (mü'min),
=>Tâbi' OLup (ârif, velîsi) ve
=>İtâat EDerek (kâmil âşık, ehli) İMâM-ı MuTLak Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'i DUYar ve UYar o kadar..

Gerisini Vâcibu’l- VüCÛD ALLAHu zü’L- CeLÂL ve Vâcibu’l- MevCÛD İmâm-ı MutLak RasûLuLLah SALLallahu aleyhi ve SELLem BİLir.
Ve asla, bilir-bilmez bazılarının peşine takılıp Kendi AkıL ve Mantığıyla Fenâfillah v.s. hayaliyle uğraşmak, uçmak, kaçmak derdine ve sevdâsına düşmez!.
Aklını-Mantığını da iş güç diye yaratıp ortaya çıkaran RABBü'l-âlemin'e RaSûLuLLaH SALLallahu aleyhi ve SELLem'in İMÂMLığında İNÂNır ve KULLuk İbâdeti eder.

ŞeytÂNa uyan NEFS-i Emmârenin ŞeytÂNının müslüman olması ve NEFS-i Emmâre’nin sâf hâle gelmesi seyr-ü-sülûkü ve tâ'lim-terbiyesi, hiç de kolay bir iş değildir.

İşte bu NEFSî Harbi Kazananlar =>MuhaMMedî Mihraba (harb yerine) YöNeLenLer =>MuhaMMedî MücâhidLerdir. Neticede;
=>Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'in KavLî'yLe (i'tikadı, sözü),
=>Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'inA'mâlî'yLe (fiili, uygulaması),
=>Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'inAhlâkî'yLe (Özdekini Yüzde uygulama niyyeti) ve
=>Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem'inHâLî-Hâl'iyLe (El ÂN niyetin İÇ-Dış bir fiil, iş oluşu) HÂLLenenLer Ni'met-i Uzmâya/Büyük Ni'mete ve Neş'e-yi ULâ'ya/Sırf ve Saf Huzur, Sekînet-i MuhaMMede KAVUŞURLar..


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön