KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta HABLULLAH

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta HABLULLAH

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

NÛR-u MîM=>YÜREk YAPIsı
=>KALBİMin==>İKİ KAPIsı
HABLuLLAH Mustakîm SIRat
TEK-BiR’in =>TEVHİD TAPIsı!.


ZEVK 9457

ANA RAHMi ==>MeZÂR TAŞı ==>ARARSInda =>SEBîLİLLAH
==>İKİ ELde==>KILAVUZu ===>KELÂMuLLAH-RESÛLuLLAH
HABLun min MESeD=>HİZBu’Ş- ŞEYTÂN
===>HABLi’L- VERÎD’i ===>HİZBuLLAH
SİLM AKIL>NÛR-u MUHAMMED=>CÂN TEVHiD İPi HABLuLLAH!.


02.11.19 02:12
brsbrsmmm.. tktktrstkkmdhyrÂNnn..


KUL İHVÂNİm İKİ ELinLe
KELÂMuLLAH-RESÛLuLLAH
SAĞa-SOLa BAKma =>YÜRü
Fe SEbbit AKDem HABLuLLAH!.



Resim KALBimin İKİ KAPISI.:
KALBin =>Bâtına BAKan RahmÂNîYyet FUAD Kapısı..
KALBin =>Zâhire BAKan RahîmîYyet KALB Kapısı..


Enfüs ise dıştaki Kâinâttan Bedene YöneLdiğimizde ÖZ –İÇ ÂLeMimİZdir..
Beden-Sadr-KaLb-Fuad-LüB-LüBb’ül-LüB, HabL’iL-Verîd ve de AKDES..
Ama ULaşılamayan MERKEZ-de O RABBu’L-ÂLEMin celle celâluhu..


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tensurûllâhe yensurkum ve yusebbit akdâmekum.: Ey iman edenler! Eğer siz ALLAH'a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (MuhaMMed 47/7)



Resim HAYy İPi..


KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta HABLULLAH

Habl Kelimesinin fiil kökü olan “ha-be-le” =>bir şeyi iple bağlamak, rabtetmek demektir.
Habl, bir çok anlam için ortak kullanılan bir kelimedir. Asıl anlamı; kendisi ile arzu edilen amaca ulaşılan sebebdir.
(İsfehanî, el-Müfredat, sayfa: 153. Şevkanî, Fethu’l-Kadir, s: 280. İbni A’rabî, Ahkâmu’l-Kur’ÂN, 1/380. İbni Atıyye, el-Muharreru’l-Veciz, s: 337)
Habl, kendisiyle bir şey bağlanılan, tutunulan şey demektir. Buradan benzetme ve istiare yoluyla zimmet, ahd ve emân anlamları verilmiştir.
(en-Naal, M. Fevzi, Mevsuatü’l-Elfazı’l-Kur’ÂNiyye, s: 236)
Boyun ve omuzu birbirine bağlayan bağlantıya, kumda damar gibi uzayıp giden dalga gibi yığına da habl denir.
(Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkami’l-Kur’ÂN, 1/711)
Habl, ayrıca hayvan yuları, her çeşidiyle ip, ahd ve zimmet, emân, vücutta bir damar gibi anlamlara gelir.
(İbni Manzur, Lisânu’l-Arab, 4/20)


HaBL.: İp. Urgan. Halat.
HaBLuLLAH.: ALLAH celle celâlihu'nun ipi. Kur'ÂN-ı Kerîm. ALLAH celle celâlihu'ya kavuşma vasıtası. İhlâs. İtaat. Cemaat..
HaBLü’L- Mesakin.: Sarmaşık bitkisi.
HaBLü’L- Metin.: Sağlam ip. Mc: İslamiyet. Kur'ÂN-ı Kerîm.
HaBLü’L- Mevfhum.: Mc: Daima olacak gibi görünüp de gittikçe uzaklaşan istek, gaye. Mevhum ip.
HaBLü’L- VERîd.: Şah damarı. Atar damar..Vahdet TEKliği..
HaBLü’L- Mesed.: Hurma lifinden yapılan ip. Deve kılından ve yününden yapılan urgan.. Kesret çokluğu..



Resim

KeLÂMuLLAH-ta HABL... İP.:

HABL..İP.. Kur'ÂN-ı Kerîmde 4 âyet-i celîlede 5 defa geçmektedir.:

وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Resim---“Va’tasımû biHABLİLLÂHİ cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ (ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn (tehtedûne).: Ve hepiniz, ALLAH'IN İPİne sımsıkı sarılın/yapışın/tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve ALLAH'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalblerinizin arasını birleştirdi, böylece O'nun (ALLAH'ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte ALLAH, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidâyete erersiniz.” (Âl-i İmrân 3/103)

HABLİLLÂH Kur'ÂN-ı Kerîmdir.:

ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُواْ إِلاَّ بِحَبْلٍ مِّنْ اللّهِ وَحَبْلٍ مِّنَ النَّاسِ وَبَآؤُوا بِغَضَبٍ مِّنَ اللّهِ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الْمَسْكَنَةُ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُواْ يَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللّهِ وَيَقْتُلُونَ الأَنبِيَاء بِغَيْرِ حَقٍّ ذَلِكَ بِمَا عَصَوا وَّكَانُواْ يَعْتَدُونَ
Resim---“Duribet aleyhimu’z- zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi HABLİN MİNALLÂHİ ve hablin mine’n- nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh (meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk (hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn (ya’tedûne).: Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak ALLAH'IN İPİne (Sırat-ı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (El>Ele>El>ALLAH’a) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) ALLAH'tan bir gazaba uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların ALLAH'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (ALLAH'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır.” (Âl-i İmrân 3/112)

hablin minallâhi.: KeLÂMuLLAH.. Kur'ÂN-ı KERÎM..
hablin mine’n- nâsi.: RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem..


وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---“Ve lekad halakne’l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu akrebu ileyhi min HABLİ’L- VERÎDi.: Ve andolsun ki insanı Biz yarattık. Ve nefsinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve Biz, ona ŞAH DAMARIndan/cân damarından daha yakınız.” (Kaf 50/16)

Hablu’l-verid’, insanın şah/can damarını ifâde eder. (İbni Manzur, Lisânu’l-Arab, 4/21)

Resim---Bir hadiste şöyle deniliyor.: “Onun şah damarına vurdum..” Burada geçen ‘habl’, omuz ile boyun arasındaki yer alan damar veya sinirdir. Hatta ‘verid’ de ip anlamındadır.
(İbnu’l-Esir, en-Nihaye fi-Garibi’l-Hadis, s: 181)

تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ
Resim---“Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb (tebbe).: Ebu Leheb'in iki eli kurudu ve helâk oldu/hüsrana uğradı” (Tebbet 111/1)

مَا أَغْنَى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ
Resim---“Mâ agnâ anhu mâluhu ve mâ keseb (kesebe).: Ona malı ve kazandıkları bir fayda vermedi.” (Tebbet 111/2)

سَيَصْلَى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ
Resim---“Se yaslâ nâren zâte leheb (lehebin).: Alevli ateşe atılacak/yaslanacak/girecektir.” (Tebbet 111/3)

وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ
Resim---“Vemreetuh (vemreetuhu), hammâlete’l- hatab (hatabi).: Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).” (Tebbet 111/4)

فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِّن مَّسَدٍ
Resim---“Fî cîdihâ HABLun min mesed (mesedin).: Onun boynunda mesedden (bükülmüş liften) bir İP vardır.” (Tebbet 111/5)

Burada ip (habl), şah damarının veya omuzları birbirine bağlayan bağın görüntüsüne benzetildi. (İsfehanî, el-Müfredat, sayfa: 153)

ALLAH’ın İPİ ifâdesinin Bakara 2/256. Âyette geçen “Urvetü’l- Vüskâ/sağlam bir kuLp” ile ilgisi vardır.:

لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).: Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah'a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir.” (Bakara 2/256)
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön