16 Harun هَارُون aleyhis selam
Gönderilme zamanı: 16 Tem 2011, 21:50
----KURÂN-ı KERÎM'in RESMÎ sıralamasına göre---
16. Hz. Harun: هَارُون aleyhi's-selâm.... .
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Resûlike (Ahmedîyyeti) ve Nebîyyûl-ümmîyyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi ves-sahbihi ve Ehl-i Beytihi...
ALLAHu Zü'l-Celâl'imizin İZni ve İNAYETi ile RABB'ül Âleminimiz SÖZü, RESÛLALLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimizin SESinden buyuruyor:
وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ اِنَّ اٰيَةَ مُلْكِهٖ اَنْ يَاْتِيَكُمُ التَّابُوتُ فٖيهِ سَكٖينَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَبَقِيَّةٌ مِمَّا تَرَكَ اٰلُ مُوسٰى وَاٰلُ هٰرُونَ تَحْمِلُهُ الْمَلٰئِكَةُ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَةً لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنٖينَ
---''Ve kale lehum nebiyyuhum inne ayete mulkihi ey ye'tiyekumut tabutu fihi sekinetum mir rabbikum ve bekiyyetum mimma terake alu musa ve alu harune tahmiluhul melaikeh, inne fi zalike le ayetel lekum in kuntum mu'minîn.: Peygamberleri onlara şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alameti, size o sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden bir güven duygusu ve huzur ile Mûsâ ailesinin, Hârûn ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır. Onu melekler taşımaktadır. Eğer inanmış kimselerseniz, bunda şüphesiz sizin için kesin bir delil vardır.”
(BAKARA suresi 248. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)
إِنَّا أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ كَمَا أَوْحَيْنَا إِلَى نُوحٍ وَالنَّبِيِّينَ مِن بَعْدِهِ وَأَوْحَيْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإْسْحَقَ وَيَعْقُوبَ وَالأَسْبَاطِ وَعِيسَى وَأَيُّوبَ وَيُونُسَ وَهَارُونَ وَسُلَيْمَانَ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورًا
---'' İnnâ evhaynâ ileyke kemâ evhaynâ ilâ nûhin ven nebiyyîne min ba’dih(ba’dihî), ve evhaynâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâti ve îsâ ve eyyûbe ve yûnuse ve hârûne ve suleymân(suleymâne), ve âteynâ dâvûde zebûrâ(zebûran).: Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.’’
NİSA:163 (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)
وَوَهَبْنَا لَهُ اِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ كُـلًّا هَدَيْنَا وَنُوحًا هَدَيْنَا مِنْ قَبْلُ وَمِنْ ذُرِّيَّتِهٖ دَاوُدَ وَسُلَيْمٰنَ وَاَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسٰى وَهٰرُونَ وَكَذٰلِكَ نَجْزِى الْمُحْسِنٖينَ
---''Ve vehebna lehu ishaka ve ya'kub, kullen hedeyna, ve nuhan hedeyna min kablu ve min zurriyyetihi davude ve suleymane ve eyyube ve yusufe ve musa ve harun, ve kezalike neczil muhsinîn.: başka ona İshak ve Ya'kub'u ihsan ettik ve herbirini hidayete erdirdik. Nuh'u da daha önce hidayete erdirmiştik, onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı, Harun'u da... İşte iyi işler yapanları böyle mükafatlandırırız.’’
(EN'ÂM suresi 84. ayet) (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
رَبِّ مُوسٰى وَهٰرُونَ
---''Rabbi musa ve harûn.:Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik.» dediler.''
(A'RAF suresi 122. ayet) (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
وَوٰعَدْنَا مُوسٰى ثَلٰثٖينَ لَيْلَةً وَاَتْمَمْنَاهَا بِعَشْرٍ فَتَمَّ مٖيقَاتُ رَبِّهٖ اَرْبَعٖينَ لَيْلَةً وَقَالَ مُوسٰى لِاَخٖيهِ هٰرُونَ اخْلُفْنٖى فٖى قَوْمٖى وَاَصْلِحْ وَلَا تَتَّبِعْ سَبٖيلَ الْمُفْسِدٖينَ ---''Ve vaadna musa selasine leyletev ve etmemnaha bi aşrin fe temme mikatu rabbihi erbeîne leyleh, ve kale musa li ehihi harunahlufni fi kavmi ve aslih ve la tettebi' sebilel mufsidîn.:Bir de Musa'ya otuz geceye va'd verdik ve ona bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin tayin ettiği vakit tam kırk gece oldu. Musa kardeşi Harun'a şöyle dedi: «Kavmim içinde benim yerime geç ve ıslaha çalış da bozguncuların yoluna gitme!»
(A'RAF suresi 142. ayet) (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسٰى وَهٰرُونَ اِلٰى فِرْعَوْنَ وَمَلَائِهٖ بِاٰيَاتِنَا فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِمٖينَ
---''Summe beasna mim ba'dihim musa ve harune ila fir'avne ve meleihi bi ayatina festekberu ve kanu kavmem mucrimîn.:Sonra bunların arkasından Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik. İman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular.''
(YÛNUS suresi 75. ayet) (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
يَا اُخْتَ هٰرُونَ مَا كَانَ اَبُوكِ امْرَاَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ اُمُّكِ بَغِيًّا
---''Ya uhte harune ma kane ebukimrae sev'iv ve ma kanet ummuki beğiyya.:«Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, annen de iffetsiz bir kadın değildi.»
(MERYEM suresi 28. ayet) (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
وَوَهَبْنَا لَهُ مِنْ رَحْمَتِنَا اَخَاهُ هٰرُونَ نَبِيًّا
---’’Ve vehebna lehu mir rahmetina ehahu harune nebiyya.: Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.’’
(MERYEM suresi 53. ayet) (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
16. Hz. Harun: هَارُون aleyhi's-selâm.... .
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Resûlike (Ahmedîyyeti) ve Nebîyyûl-ümmîyyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi ves-sahbihi ve Ehl-i Beytihi...
ALLAHu Zü'l-Celâl'imizin İZni ve İNAYETi ile RABB'ül Âleminimiz SÖZü, RESÛLALLAH SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimizin SESinden buyuruyor:
وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ اِنَّ اٰيَةَ مُلْكِهٖ اَنْ يَاْتِيَكُمُ التَّابُوتُ فٖيهِ سَكٖينَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَبَقِيَّةٌ مِمَّا تَرَكَ اٰلُ مُوسٰى وَاٰلُ هٰرُونَ تَحْمِلُهُ الْمَلٰئِكَةُ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَةً لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنٖينَ
---''Ve kale lehum nebiyyuhum inne ayete mulkihi ey ye'tiyekumut tabutu fihi sekinetum mir rabbikum ve bekiyyetum mimma terake alu musa ve alu harune tahmiluhul melaikeh, inne fi zalike le ayetel lekum in kuntum mu'minîn.: Peygamberleri onlara şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alameti, size o sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden bir güven duygusu ve huzur ile Mûsâ ailesinin, Hârûn ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır. Onu melekler taşımaktadır. Eğer inanmış kimselerseniz, bunda şüphesiz sizin için kesin bir delil vardır.”
(BAKARA suresi 248. ayet) (Resmi:2/İniş:92/Alfabetik:11)
إِنَّا أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ كَمَا أَوْحَيْنَا إِلَى نُوحٍ وَالنَّبِيِّينَ مِن بَعْدِهِ وَأَوْحَيْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإْسْحَقَ وَيَعْقُوبَ وَالأَسْبَاطِ وَعِيسَى وَأَيُّوبَ وَيُونُسَ وَهَارُونَ وَسُلَيْمَانَ وَآتَيْنَا دَاوُودَ زَبُورًا
---'' İnnâ evhaynâ ileyke kemâ evhaynâ ilâ nûhin ven nebiyyîne min ba’dih(ba’dihî), ve evhaynâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâti ve îsâ ve eyyûbe ve yûnuse ve hârûne ve suleymân(suleymâne), ve âteynâ dâvûde zebûrâ(zebûran).: Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.’’
NİSA:163 (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)
وَوَهَبْنَا لَهُ اِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ كُـلًّا هَدَيْنَا وَنُوحًا هَدَيْنَا مِنْ قَبْلُ وَمِنْ ذُرِّيَّتِهٖ دَاوُدَ وَسُلَيْمٰنَ وَاَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسٰى وَهٰرُونَ وَكَذٰلِكَ نَجْزِى الْمُحْسِنٖينَ
---''Ve vehebna lehu ishaka ve ya'kub, kullen hedeyna, ve nuhan hedeyna min kablu ve min zurriyyetihi davude ve suleymane ve eyyube ve yusufe ve musa ve harun, ve kezalike neczil muhsinîn.: başka ona İshak ve Ya'kub'u ihsan ettik ve herbirini hidayete erdirdik. Nuh'u da daha önce hidayete erdirmiştik, onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı, Harun'u da... İşte iyi işler yapanları böyle mükafatlandırırız.’’
(EN'ÂM suresi 84. ayet) (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
رَبِّ مُوسٰى وَهٰرُونَ
---''Rabbi musa ve harûn.:Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik.» dediler.''
(A'RAF suresi 122. ayet) (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
وَوٰعَدْنَا مُوسٰى ثَلٰثٖينَ لَيْلَةً وَاَتْمَمْنَاهَا بِعَشْرٍ فَتَمَّ مٖيقَاتُ رَبِّهٖ اَرْبَعٖينَ لَيْلَةً وَقَالَ مُوسٰى لِاَخٖيهِ هٰرُونَ اخْلُفْنٖى فٖى قَوْمٖى وَاَصْلِحْ وَلَا تَتَّبِعْ سَبٖيلَ الْمُفْسِدٖينَ ---''Ve vaadna musa selasine leyletev ve etmemnaha bi aşrin fe temme mikatu rabbihi erbeîne leyleh, ve kale musa li ehihi harunahlufni fi kavmi ve aslih ve la tettebi' sebilel mufsidîn.:Bir de Musa'ya otuz geceye va'd verdik ve ona bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin tayin ettiği vakit tam kırk gece oldu. Musa kardeşi Harun'a şöyle dedi: «Kavmim içinde benim yerime geç ve ıslaha çalış da bozguncuların yoluna gitme!»
(A'RAF suresi 142. ayet) (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
ثُمَّ بَعَثْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ مُوسٰى وَهٰرُونَ اِلٰى فِرْعَوْنَ وَمَلَائِهٖ بِاٰيَاتِنَا فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِمٖينَ
---''Summe beasna mim ba'dihim musa ve harune ila fir'avne ve meleihi bi ayatina festekberu ve kanu kavmem mucrimîn.:Sonra bunların arkasından Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik. İman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular.''
(YÛNUS suresi 75. ayet) (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
يَا اُخْتَ هٰرُونَ مَا كَانَ اَبُوكِ امْرَاَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ اُمُّكِ بَغِيًّا
---''Ya uhte harune ma kane ebukimrae sev'iv ve ma kanet ummuki beğiyya.:«Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, annen de iffetsiz bir kadın değildi.»
(MERYEM suresi 28. ayet) (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
وَوَهَبْنَا لَهُ مِنْ رَحْمَتِنَا اَخَاهُ هٰرُونَ نَبِيًّا
---’’Ve vehebna lehu mir rahmetina ehahu harune nebiyya.: Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik.’’
(MERYEM suresi 53. ayet) (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)