İKİNCİ EMANET
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Ebû Hüreyre (ra)den rivayet edildiğine göre Nebî (sav) şöyle buyurdu:
Sahrada yolculuk yapmakta olan adamın biri, yolculuk esnasında, bulut içinden falanın bahçesini sula! diye bir ses duydu. Bunun üzerine o bulut, kara taşlık bir yere saptı ve oraya suyunu boşalttı. Adam derelerden birinin o suyun tamamını topladığını hayretle gördü ve suyu takip etti. Bir de baktı ki, adamın biri bahçesinde elindeki kürekle suyu oraya buraya çevirip bahçesini suluyor. Ona:
-Ey Allahın kulu! Adın nedir? diye sordu.
Adam, daha önce buluttan duyduğu ismi söyledi, peşinden de:
-Ey Allahın kulu! Adımı niçin soruyorsun? dedi. O da:
-Ben şu suyu yağdıran buluttan, senin adını vererek falanın bahçesini sula! diye bir ses duymuştum da onun için soruyorum. Sen ne yapıyorsun ki bu lûtfa mazhar oluyorsun? dedi. Bahçe sahibi:
-Madem ki merak ediyorsun söyleyeyim; Ben bu bahçenin ürününü hesap ederim; üçte birini sadaka olarak dağıtırım, üçte birini çoluk-çocuğumla birlikte yerim, üçte birini de tohumluk olarak ayırırım dedi. (Müslim, Zühd 45)
Sahrada yolculuk yapmakta olan adamın biri, yolculuk esnasında, bulut içinden falanın bahçesini sula! diye bir ses duydu. Bunun üzerine o bulut, kara taşlık bir yere saptı ve oraya suyunu boşalttı. Adam derelerden birinin o suyun tamamını topladığını hayretle gördü ve suyu takip etti. Bir de baktı ki, adamın biri bahçesinde elindeki kürekle suyu oraya buraya çevirip bahçesini suluyor. Ona:
-Ey Allahın kulu! Adın nedir? diye sordu.
Adam, daha önce buluttan duyduğu ismi söyledi, peşinden de:
-Ey Allahın kulu! Adımı niçin soruyorsun? dedi. O da:
-Ben şu suyu yağdıran buluttan, senin adını vererek falanın bahçesini sula! diye bir ses duymuştum da onun için soruyorum. Sen ne yapıyorsun ki bu lûtfa mazhar oluyorsun? dedi. Bahçe sahibi:
-Madem ki merak ediyorsun söyleyeyim; Ben bu bahçenin ürününü hesap ederim; üçte birini sadaka olarak dağıtırım, üçte birini çoluk-çocuğumla birlikte yerim, üçte birini de tohumluk olarak ayırırım dedi. (Müslim, Zühd 45)
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
Kuvvetli mümin, (Allah katında) zayıf müminden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allahdan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, şöyle yapsaydım, böyle olurdu diye hayıflanıp durma. Allahın takdiri bu, O, ne dilerse yapar de. Zira eğer şöyle yapsaydım sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar. (Müslim, Kader 34. İbni Mâce, Mukaddime 10.)
Kuvvetli mümin, (Allah katında) zayıf müminden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allahdan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, şöyle yapsaydım, böyle olurdu diye hayıflanıp durma. Allahın takdiri bu, O, ne dilerse yapar de. Zira eğer şöyle yapsaydım sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar. (Müslim, Kader 34. İbni Mâce, Mukaddime 10.)
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
Bir kimseye süt ikram edilirse, o kimse şöyle desin: Allâhım! Bu sütü bize bereketli kıl, bize daha fazla süt ver. Çünkü yiyeceklerin ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren sütten başka gıda yoktur.
(Ebû Dâvud, Eşribe, 20; Tirmîzî, Deavât, 55; İbni Mâce, Etime, 35)
Münir Derman Hocamın bir bardak sütle oruç tuttuğunu duymuştum...
Bir kimseye süt ikram edilirse, o kimse şöyle desin: Allâhım! Bu sütü bize bereketli kıl, bize daha fazla süt ver. Çünkü yiyeceklerin ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren sütten başka gıda yoktur.
(Ebû Dâvud, Eşribe, 20; Tirmîzî, Deavât, 55; İbni Mâce, Etime, 35)
Münir Derman Hocamın bir bardak sütle oruç tuttuğunu duymuştum...
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Resulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdular ki:
"Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da muhafaza etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir."
Hafız Suyuti, İmam Ahmed'in, "İslam'ın temeli, şu üç esasın üzerinedir: 1. Ameller niyetlere göredir, 2. Kimin uhdesinde sünnetim yoksa onların her şeyi boştur ve reddedilir, 3. Helal da belli haram da belli" sözünü nakleder; İbn Hamza, a.g.e. S,369; Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107; Ebu Davud, Büyû 3; Tirmizî, Büyû 1; Nesâî, Büyû 2.
"Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da muhafaza etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir."
Hafız Suyuti, İmam Ahmed'in, "İslam'ın temeli, şu üç esasın üzerinedir: 1. Ameller niyetlere göredir, 2. Kimin uhdesinde sünnetim yoksa onların her şeyi boştur ve reddedilir, 3. Helal da belli haram da belli" sözünü nakleder; İbn Hamza, a.g.e. S,369; Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107; Ebu Davud, Büyû 3; Tirmizî, Büyû 1; Nesâî, Büyû 2.
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
d o s d o ğ r u ...Hakan yazdı:وَعَنْ سُفيَان بن عبداللّه الثقَفِى رَضِىَ اللّهُ عَنْه قَالَ قُلْتُ: يَا رسُولَ اللّهِ قُلْ لِى في اسْمِ قَوًْ َ أسألُ عنهُ أحداً بعدَكَ. قَالَ قلْ: آمَنتُ بِاللّهِ تَعَالى ثم استقِمْ. أخرجه مسلم .
Süfyan İbnu Abdillah es-Sakafî (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Ey Allah'ın Resûlü, bana İslâm hakkında öyle bir bilgi ver ki, bana yetsin ve sizden başka kimseye İslâm'dan sormaya hacet bırakmasın" dedim. Şu cevabı verdi:
"Allah'a inandım de, sonra da doğru ol" buyurdu.
Müslim, İman: 62, (38)
dostuna doğru...
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
"Kul bir hata işlediği zaman kalbine siyah bir nokta düşer. Eğer tevbe edip affını dilerse, kalbi bu lekeden temizlenir, cilâlanır. Ancak tekrar günaha dönerse bu noktalar çoğalarak kalbin tamamını kaplar. İşte Allah Teâlâ'nın Kur'an'da zikrettiği (el-Mutaffifîn 83/14) kalbin kirlenmesi (paslanması) budur. " (Tirmizî, Tefsîr, 83; İbn Mâce, Zühd, 29)
"Kul bir hata işlediği zaman kalbine siyah bir nokta düşer. Eğer tevbe edip affını dilerse, kalbi bu lekeden temizlenir, cilâlanır. Ancak tekrar günaha dönerse bu noktalar çoğalarak kalbin tamamını kaplar. İşte Allah Teâlâ'nın Kur'an'da zikrettiği (el-Mutaffifîn 83/14) kalbin kirlenmesi (paslanması) budur. " (Tirmizî, Tefsîr, 83; İbn Mâce, Zühd, 29)
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
Said b. Muallâ antalıyor:
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bana "Mescitten çıkmadan önce sana Kur'ân'ın en büyük sûresini öğreteceğim" dedi.
Sonra elimden tuttu. Mescitten çıkmak isteyince: "Ya Rasulullah" dedim, "Bana Kur'an'ın en büyük sûresini öğreteceğinizi söylemiştiniz".
"Evet" buyurdu.
" O Fatiha'dır. O Bana verilen Sebu'l-Mesanî ve büyük Kur'ân'dır."
"Ne Tevrat'ta ne İncil'de ne de Furkan'da Fatiha sûresinin benzeri bir sûre nazil olmamıştır."
Müsned VI 93 Deylemî Fedailu'l Kur'Ân 12. Tirmizi.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bana "Mescitten çıkmadan önce sana Kur'ân'ın en büyük sûresini öğreteceğim" dedi.
Sonra elimden tuttu. Mescitten çıkmak isteyince: "Ya Rasulullah" dedim, "Bana Kur'an'ın en büyük sûresini öğreteceğinizi söylemiştiniz".
"Evet" buyurdu.
" O Fatiha'dır. O Bana verilen Sebu'l-Mesanî ve büyük Kur'ân'dır."
"Ne Tevrat'ta ne İncil'de ne de Furkan'da Fatiha sûresinin benzeri bir sûre nazil olmamıştır."
Müsned VI 93 Deylemî Fedailu'l Kur'Ân 12. Tirmizi.
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem: "Her harfin bir zahiri bir de batını vardır"
(Şatıbî Muvafakat, III, 282, İsfahanî, Hilyetu'l Evliya 1, 65.)
(Şatıbî Muvafakat, III, 282, İsfahanî, Hilyetu'l Evliya 1, 65.)
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem: "Ben Rabbimin yanında geceliyorum. O bana yedirip içirir" buyurmuştur. Buhari, Temennî, 9; Müslim, Siyam, 57-58
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Re:
Hakan yazdı:Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vessellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Kalbinde hardal tanesi ağırlığında kibir bulunan kimse cennete giremez. Kalbinde hardal tanesi ağırlığında iman bulunan kimse de cehenneme girmez."
Bunun üzerine bir adam: "Ey Allah'ın Elçisi! Doğrusu ben, elbisemin
ve ayakkabımın güzel olmasını severim. Bu da kibir
midir?" diye sordu.
Hz. Peygamber cevaben:
"Hayır! Allah güzeldir ve güzelliği sever. Kibir ise, hakkı kabullenmemek
ve insanları küçümsemektir." Müslim, "İmân", 148, 149.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
Ebu Hureyre radiyallahu anh.dan: Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem: "Cehennem şehvetlerin, cennet de güçlüklerin perdeleriyle örtülmüştür" buyurmuştur. Buhari, Buhari, Müslim, Riyazü's Salihin 101
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
---Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hâdimi Ebu Hamza Enes b. Mâlik el Ensâri radıyallahu anh'dan Resul-i Ekremin sav. şöyle buyurdu dediği rivâyet olunmuştur: "Kulun tevbe (etme) si ile Alllâh Teâla'nın sevinci, ıssız bir çölde kaybettiği devesini âniden bulan sizden birinin duyduğu sevincinden daha fazladır."
(Buhari ve Müslim Riyazü's Salihin )
---Müslim'in diğer rivâyetinde şöyledir: "Kulun tevbe (etme) si ile Alllâh Teâla'nın onun kendisine dönüş yaptığı andaki sevinci, sizden birinizin ıssız bir çölde devesi ile giderken yiyeceği ve içeceği devesi üzerinde olduğu halde onu elinden kaçırması ve onu bulmaktan umudunu kesip me'yus bir halde bir ağacın altına gelerek yan üstü yatarken işte tam bu esnâda devesini yanı başında görüvermesi üzerine hayvanın yularına yapışarak aşırı sevincinden şaşırarak: "Allahım! Sen benim kulumsun, ben de senin Rabbinim" dediği andaki sevincinden daha büyüktür."
(Buhari ve Müslim Riyazü's Salihin )
---Müslim'in diğer rivâyetinde şöyledir: "Kulun tevbe (etme) si ile Alllâh Teâla'nın onun kendisine dönüş yaptığı andaki sevinci, sizden birinizin ıssız bir çölde devesi ile giderken yiyeceği ve içeceği devesi üzerinde olduğu halde onu elinden kaçırması ve onu bulmaktan umudunu kesip me'yus bir halde bir ağacın altına gelerek yan üstü yatarken işte tam bu esnâda devesini yanı başında görüvermesi üzerine hayvanın yularına yapışarak aşırı sevincinden şaşırarak: "Allahım! Sen benim kulumsun, ben de senin Rabbinim" dediği andaki sevincinden daha büyüktür."
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
---Câbir radiya'llâhu anh'den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellem hutbe irad buyururken gözleri kızarır, sesi yükselir, düşman akşam sabah size saldırmak üzere diyerek askeri ikaz eden kumandan gibi gadabı artar, şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırır ve "Kıyametle aramdaki şu iki parmak gibi yakın olduğu halde ben peygamber gönderildim." buyurur ve (devamla) "Bundan sonra, (bilin ki) sözün en hayırlısı Allâh'ın kitabıdır. Yolların en güzeli de Muhammed'in yoludur. İşlerin en fenası (Allah'ın kitabına, peygamberin sünnetine uymayan) sonradan ihdas olunanlarıdır. Her bid'at sapıklıktır" der sonra "Ben her mü'mine öz nefsinden evlâyım. Her kim bir mal bırakırsa o vârislerinindir. Her kim de borç ve yetim çocuklar bırakırsa onlar (a bakmak da) bana ve benim üzerimedir" buyurdu. "
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
---MÜFLİS KİMDİR?
"Ebu Hureyre Radiyallanu anh'dan: Şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Müflis kimdir bilir misiniz? Bize göre müflis, gümüşü ve eşyası olmayandır, dediler. Rasulullah sav: Ümmetimden iflâs eden o kimsedir ki kıyâmet gününde namaz, oruç ve zekât ile (bu vazifeleri ifa etmiş olarak) gelir. (Ne yazık ki) şuna sövmüş, şuna zinâ isnadında bulunmuş, bunun malını yemiş, ötekinin kanını dökmüş, berikini dövmüştür. Binaenaleyh, onun sevaplarından (alınır zülmettiği) şu adama verilir. (Yine) onun hasenelerinden (alınır ezdiği) öteki adama verilir. Eğer, üzerindeki haklar bitmeden iyilikleri tükenir ise zülmettiği o kimselerin günahlarından alınır, onun üzerine yıkılır. Sonra da cehenneme atıılır. buyurdu."
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
"Ebu Hureyre Radiyallanu anh'dan: Şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Müflis kimdir bilir misiniz? Bize göre müflis, gümüşü ve eşyası olmayandır, dediler. Rasulullah sav: Ümmetimden iflâs eden o kimsedir ki kıyâmet gününde namaz, oruç ve zekât ile (bu vazifeleri ifa etmiş olarak) gelir. (Ne yazık ki) şuna sövmüş, şuna zinâ isnadında bulunmuş, bunun malını yemiş, ötekinin kanını dökmüş, berikini dövmüştür. Binaenaleyh, onun sevaplarından (alınır zülmettiği) şu adama verilir. (Yine) onun hasenelerinden (alınır ezdiği) öteki adama verilir. Eğer, üzerindeki haklar bitmeden iyilikleri tükenir ise zülmettiği o kimselerin günahlarından alınır, onun üzerine yıkılır. Sonra da cehenneme atıılır. buyurdu."
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
---"Ebu Hureyre Radiyallanu anh'dan: Şöyle demiştir. Bir kere Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna şarab içmiş bir kişi getirilmişti. Rasulullah: "Ona vurunuz, buyurdu. (Ebu Hüreyre der ki, peygamberin emri üzerine) kimi eliyle, kimi ayakkabısıyla, kimisi de elbisesiyle ona vurdu. (Ceza tatbik edilip de) Adam dönüp gidince oradakilerden biri: Allâh seni kahretsin dedi. Rasulullah: Böyle söylemeyin. (Beddua edip de) onun aleyhine şeytana yardım etmeyin, buyurdu."
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
---"Ebu Hureyre Radiyallanu anh'dan: Şöyle demiştir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki " Saçları dağınık, üstü başı tozlu, kapılardan kovulmuş niceleri vardır ki, eğer '(bir şeyin tahakkukuk veya adem-i tahakkuku hususunda) Allâha yemin etse (ler) elbette Allâh on (lar)ın yeminlerini yerine getirir."
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
(Müslim rivayet etmiştir. Riyazü's Salihin )
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4965
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Re: İKİNCİ EMANET
---Aişe radiyallâhu anhâ dan: şöyle demiştir." Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımlarından hiç birini Hadice'yi kıskandığım kadar kıskanmadım. Halbuki Hadice'yi hiç görmedim. Fakat peygamber onu çok anıyordu. Koyun kestiğinde onu parçalar sonra Hadice'nin dostlarına gönderirdi. Bazan ben: Sanki dünyâda Hadice'den başka kadın yokmuş derdim de, Rasulullâh şu karşılığı verirdi: O (şöyle) idi, o (böyle) idi. Ondan çocuklarım olmuştur!."
Başka bir rivâyet şöyle:
"Rasulullâh koyun kestiğinde kâfi miktarda Hadice'nin dostlarına hediye ederdi."
bir diğer rivâyet şöyle:
Rasulullâh koyun kestiğinde, ondan Hadice'nin ahbaplarına götürün derdi."
Aişe radiyallahu anhâ dan yapılan bir başka rivâyet şöyledir:
Müşârün-ileyhâ diyor ki: Hadice'nin kız kardeşi Hüveylid'in kızı Hâle, Rasulullâhın huzuruna çıkmak için izin istedi. Rasulullâh, Hâle'nin izin isteyişinden Hadice'nin izin isteyişini hatırlatıp heyecanlandı ve: "ilâhi Hüveylid kızı Hâle (gelmiş) diye söylendi.
(Buharı ve Müslim rivayet etmişlerdir. Riyazü's Salihin )
Başka bir rivâyet şöyle:
"Rasulullâh koyun kestiğinde kâfi miktarda Hadice'nin dostlarına hediye ederdi."
bir diğer rivâyet şöyle:
Rasulullâh koyun kestiğinde, ondan Hadice'nin ahbaplarına götürün derdi."
Aişe radiyallahu anhâ dan yapılan bir başka rivâyet şöyledir:
Müşârün-ileyhâ diyor ki: Hadice'nin kız kardeşi Hüveylid'in kızı Hâle, Rasulullâhın huzuruna çıkmak için izin istedi. Rasulullâh, Hâle'nin izin isteyişinden Hadice'nin izin isteyişini hatırlatıp heyecanlandı ve: "ilâhi Hüveylid kızı Hâle (gelmiş) diye söylendi.
(Buharı ve Müslim rivayet etmişlerdir. Riyazü's Salihin )