Oğlumun Sorusu?

Gençlerimizin Şiir, Hikaye ve diğer Konu çalışmaları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
sultan
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 12 Mar 2009, 02:00

Oğlumun Sorusu?

Mesaj gönderen sultan »

Sevgili Dostlar benim 6 yaşında bir oğlum var. Birgün bana gelerek Anne Güneşle ay biraraya gelirse ne olur diye sordu ? Gönül Dostlarım sizce ne olur ? Allah (c.c.) Razı Olsun İnşallah.
Kullanıcı avatarı
kamuran
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 183
Kayıt: 17 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen kamuran »

Ay için çok FENA olur...
Kullanıcı avatarı
Hilmi
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 95
Kayıt: 07 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen Hilmi »

Dünyadan bakildiginda günes tutulmasi olur. günesle ay ayni hizaya gelir, dünya ile günes arasina ay girer bir süreligine günes kaybolur. yani dünya biz günes hakikat ise ayda vesvese olur, musibet olur. küçücük bir vesvese koskocaman ve güçlü hakikati görmemizi engeller.Ama gercekte ay ile günesin birlesmesi ayin aleyhine olur. hakikat vesveseyi bertaraf eder.
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Ay Günde,Güneş Gecede ,Aşk da Sende gizlenmiş... --------------------------------------------------------------------------------


Kalu-Bela'dan beri sevilen sen...
Sevenlerini uzak menzillere eriştiren sevgili
Ne övülesi bir sevgilisin sen..
Çiğ arzulardan arınmış bir aşka çağrışınla
Edebi ebedileştiren övülmezmisin sen...

Ben neyim, kimim, neden sevdim derken
Gönül senin peşinde buluvermiş kendini
Mavi sularda süzülen bir kuğu gibi
Mest olmuşken gönül

Seven sevgiliyi nasıl özlemez?
Güzellikler sofrasında sevgi içen aşık
Sen sevgilinin peşine düşmesinde ne yapsın?
Sıladaki yari özleyen,gözyaşlarından medet umar
Kavuşmak düşleri kurar
Hasretlikteki vuslat dualarına sen sevgilinin övgüsüyle

Sevdandan daha iyi kanat nerede bulunur
Canlar canı sevgililer sevgilisi
Kimim , neyim , neden sevdim bilmem
Sen sevmeseydin belki bende sevemem
Bildiğim tek şey seni sevdiğim
Hesapsız cennetten umursuz cehennemden korkusuz
Sana övgüler düzmeye çalışmışsa bu yoksul

Övgüleride yoksulcadır sevgiside
Sen ki sultansın,sana layık armağanı bu yoksul nerede bulsun?
Yüzüm kirli,gözlerimden süzülen gözyaşlarımda bulanıktır
Sana sunabildiğim ise ey yar ancak bu gözyaşlarıdır
Sen kabul edersen yoksul senindir
Sen kabul etmezsen senin yoksulundur
Yoksul kabul edilmeye yakışmaz ama..
Sana da kabul etmek yakışır

Ey sultanlar sultanı
Cefadan yılmayan vefadan usanmayan bir çağrı
Sevgi yüklü çağrınla taş yürekleri bile sızlatan
Gözyaşlarını yeniden çoşturup aleme yadigar bırakan sen...
ışık deyince, gül deyince, dua deyince hatırlanan sen...
Yeryüzünde gönüle hoş gelen ne varsa Yaradan'ı hatırlatan sen...

Göğü süsleyen yıldızlar sayısınca şükürler ve hamd
Yoksulcada olsa seni sevmek..
Hani derler ya her gönüle bir yara
Sen sırlar sırrı ay günde, güneş gecede ,
aşk da sende gizlenmiş


***********


Değerli Sultan Can...
sevgili oğlunuzda inşaallah İLAHİ AŞK istida dı bulunmakta...Bunu çocuk yüreği ilede olsa yansıtmakta...
EN DOĞRUSUNU CENABI HAK BİLİR...

Sorusuna onun anlayacağı şekilde, KAVRAYACAĞI biçimde ay geceleri görünür güneş de gündüz görünür desek, ve ikisi bir araya gelmez, gelirse gece ve gündüz olmaz ve düzen bozulur desek çokmu basit anlatmış oluruz bilemiyorumm....: )

sevgiyle...


''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

AY İLE GÜNEŞ FARZI MAHAL BİR ARAYA GELSE
VUSLAT OLUR. AŞK AĞLAR BİR ZAMAN .AY DA ERER MURADINA. IŞIĞINI ALIP YANSITTIĞI GÜNEŞE KAVUŞMASI AY İÇİN MUTLULUK OLUR HERHALDE. VALLAHİ HARİKA BİR KAVUŞMA OLUR . AY DA KAYBOLUR GİDER GÜNEŞTE. HASRET ATEŞİ İLE YANARKEN ŞİMDİDE VUSLAT ATEŞİİLE YANAR...AHH İŞTE YANMAK VARSA KADERDE....
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Sevgili Dostlar benim 6 yaşında bir oğlum var. Birgün bana gelerek Anne Güneşle ay biraraya gelirse ne olur diye sordu ? Gönül Dostlarım sizce ne olur ? Allah (c.c.) Razı Olsun İnşallah.
Değerli kardeşim Sultan, ALLAH bağışlaya oğlunu sağlık mutluluk ve başarıları ile gönlünü sürûr içinde eyleye inşallah. Sâlihler kervanına kata inşallah...

Sorunun oğluna verilecek cevap kısmı bilimsel verilerle olabilecekken, böyle anlamlı derin bir sorunun Kulihvani'den öğrendiğimden anladığım kadarı ile cevâbı,

Lâ ilâhe'nin İllallah ile bir araya gelmesidir
Zâhir ile Bâtın'ın bir araya gelmesidir
Dişi ile Erkeğin biraraya gelmesidir
Nefsun Vâhidetun gibi olmasıdır
Hakîkat'i Muhammedî'nin sallallahu aleyhi ve sellemin doğmasıdır diyebilirim.

Yanlış ifâdelerimden ALLAH'a sığınırım...

Resim
Kullanıcı avatarı
canan
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 145
Kayıt: 28 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen canan »

'Güneşi Sağ Elime, Ayı da Sol Elime Verseler Davamdan Vazgeçmem'

Resulullah S.A.V. Güneşi sağ , Ayı sol ellerin de bir araya gelişlerinin olabilirliğini sunduğu bu sözden Onun O Mubarek Ellerinde bir araya gelebileceklerini anlıyorum yeri O Eller!!!
Doğruyu bilen ALLAH C.C. dur
.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sg_1.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
sultan
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 17
Kayıt: 12 Mar 2009, 02:00

Mesaj gönderen sultan »

Herkese teşekkür ederim. Ben mina dostumuzun söylediği gibi bir açıklama yaptım oğluma ama kafama takıldı tabi. güllale ablanın ve sizlerin anlattığı gibi bir açıklama bekliyordum benzer şeyleri düşünmüştüm allah(c.c.) razı olsun Muhammedi Muhabbetiniz mükemmel daim olsun inşallah.
Kullanıcı avatarı
kuloglan
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 156
Kayıt: 26 Kas 2007, 02:00

Mesaj gönderen kuloglan »

İkisininde lehine olur tabiiki...
Gecede gündüzde tek elden aydınlanır.
İKİlik kalkar.
BİRlik başlar....
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/118-119kr.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kabe
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen kabe »

Sultan Hanımın sorduğu soru üzerinde Dört kaynaktan birincisi olan Kur’an ı kerim de ne buyurulmuş ? diye Kur’an ı kerimi elime aldığımda İsrâ Sûresi birden açılıverdi Bu sureye “Benû İsrail Suresi de denmektedir.
Allah’ın koyduğu hikmetlerden bir çoğunun sayılıp döküldüğü sûrenin ana ekseni “ İMAN “ dır ,Surede Allah’ın varlığı, birliği ,peygamberlik, öldükten sonra dirilme konuları üzerinde çokca durulmuş ,bu konularla bağlantılı olarak Peygamberimizin kimliği ,Allah’ın o’na desteği ve çeşitli mucizeler hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir.
Açılan sure de de 12. ayeti kerime dikkatimi çekti arz ediyorum
“Ve biz geceyi ve gündüzü iki âyet kıldık, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için gecenin âyetini silip, bir gördürücü olarak gündüzün âyetini kıldık (getirdik ). Ve Biz her şeyi detaylandırdıkça detaylandırdık “
Bu âyette, gece ve gündüzün düşünenler, akıllarını kullananlar için Allah’ı tanımaya kanıt ve bir ibret olduğu açıklanmaktadır. Bu açıklama değişik ifadelerle başka ayetlerde de yapılmıştır;
Geceyi bir örtü yaptık, Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık .(Nebe /10-11)
O(Allah ) ,içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi, göresiniz diye de gündüzü kılandır.Şüphesiz bunda kulak verecek bir kâvim için ayetler vardır (Yunus /67
Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaradılışında, gece ve gündüzün bir biri ardınca. gök ile gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akıp giden gemide,Allah’ın semadan bir su indirip de onunla yeri ölümünden sonra diriltmesi ve onda ,deprenen canlıları yaymasında rüzgârları evirip çevirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır olan bulutta şüphesiz akıllarını çalıştıran bir kavim için elbette âyetler vardır.(bakara/164
De ki; Gördünüz mü (düşündünüz mü hiç.) eğer Allah üzerinizde geceyi ta kıyâmet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah tan başka size ışık getirecek ilâh kimdir? Hâlâ kulak vermeyecek misiniz ?” De ki;” Gördünüz mü (Düşündünüz mü hiç ) ,eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kîyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek ilâh kimdir? Hâlâ göremeyecek misiniz ?” ve O’nu (Allah’ın) rahmetindendir ki O,geceyi ve gündüzü geceleyin dinlenesiniz,(gündüzün ) ise O’nun lütuf ve kereminden arayasınız diye kıldı. Ve umulur ki Şükredersiniz .( Kasas /71-73 )
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir Kandil ve aydınlatıcı bir ay kılan ne cömerttir. Ve O,öğüt almayı veya şükretmeyi dileyen kimseler için gece ile gündüzü hılfeten ( birbiri ardınca ) kılandır.(Furkan/61-62)
Ve O (Allah ) diriltir ve öldürür. Gece ile gündüzün birbirini takip etmesi de yalnızca O’nun içindir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz? (Müminûn /80)
O(Bir tek, Kahhar; Allah ), gökleri ve yeri hakk ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne bürüyor, geceyi gündüzün üstüne bürüyor. GÜNEŞİ VE AY’ı EMRE AMADE KILMIŞTIR. Hepsi de adı konmuş bir ecele akıp gitmektedir. İyi bilin ki, O, çok güçlü ve çok bağışlayıcıdır (Zümer / 5 )
Gece de onlara (duyarsız kavme ) bir delildir. Biz ondan (geceden ) gündüzü sıyırırız da onlar hemen karanlığa dalıverirler. kendi yolunda kendisi için kararlaştırılmış olan akıp giden GÜNEŞ DE ( duyarsız kavim için bir delildir.) İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah ‘ın takdiridir (ayarlamasıdır ). (Yâ Sîn/ 37-38 )
Vaktin Önemi ile ilgili ;
O GÜNEŞİ bir aydınlık, AY ‘ı bir ışık yapan ve senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye AY’a menziller ayarlayandır. Allah bunu ancak gerçek ile yaratmıştır. O bilecek olan bir kâvim için âyetleri detaylandırır. Şüphesiz gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde ittika eden bir kavim için nice deliller vardır.(Yunus / 5-6 )
Sana hilallerden (yeni aylardan ) soruyorlar .De ki ;”Onlar insanlar ve hacc için ,zaman ölçmeye yarar “ Evlerinize arka tarafından girmeniz “birr” değildir.Ama “birr” takvalı davranıştır.Öyleyse evlerinize kapılarınızdan girin .Ve Allah’a takvalı davranın .Belki başarıya erdenlerden (kurtulanlardan) olursunuz!. (Bakara /189)
Tan yerini yarandır. Geceyi dinlenme zamanı, GÜNEŞİ VE AY’ı Zaman ölçüsü kılmıştır. Bu güçlü Olan’ın, Bilen ‘in takdiridir.(Belirlemesidir ) En’âm / 96 )
Allahın Kelâmını Mealen yazmaya çalıştım ,Mevlâ görelim neyler ,Neylerse güzel eyler .
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Resim


Sol tarafta görünmeyen yazılar yerden yukarı doğru: Toprak-Ateş-Su-Hava

Güneş içinde yazan: İllallahu
Ay içinde yazan: La ilahe

Hocamın gullale'ye söylediklerine ek olsun diye ekliyorum. Resimdeki zikir pozisyonunda oturan kişi Bawa baba'dır.

Selam ve sevgiler
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
kabe
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen kabe »

Belki konunun dışında ama Gariban kardeşimiz "Bawa Baba" diye bir kelime kullanmış
Peygamber efendimiz Veda hutbesinde

"Ey insanlar!

"Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet

etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.

Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in,

meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet

ve sehadetlerini kabul eder." demektedir

Baba kelimesini kullanırken , Peygamberimizin buyurduğu doğrultuda kullanalım inşaallah
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

kabe demiş;

Belki konunun dışında ama Gariban kardeşimiz "Bawa Baba" diye bir kelime kullanmış
Peygamber efendimiz Veda hutbesinde


"Ey insanlar!

"Cenab-i Hakk her hak sâhibine hakkını vermistir. Her insanın mirâstan hissesini ayırmıştır. Mirâsçıya vasiyet

etmeye lüzûm yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona âittir. Zînâ eden kimse icin mahrûmiyet vardir.

Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisâba kalkan köle, Allah'ın, meleklerinin ve bütün insanların lânetine uğrasın. Cenâb-ı HAKK, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adâlet ve şehâdetlerini kabul eder."
demektedir
Baba kelimesini kullanırken , Peygamberimizin buyurduğu doğrultuda kullanalım inşaallah...


kabe kardeşim,
aslında gerçekten çok önemli bir konuya temas etmişsiniz, her ne kadar forum başlığı ile alâkalı olmasa da Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin HAYYatımıza ışık tutan sözlerinden paylaşarak dikkatimizi çektiğiniz konu ne yazık ki toplumumuzda uygulanan ve cahilce süregiden bir durum.


"Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz" olmaktan ve " ALLAHın meleklerin ve tüm insanların lanetine uğramaktan " ALLAHa sığınırız. Bu gibi yanlışlığı bile bile devam ettirmek mümkün değildir.
Bu gibi durumu olanların derhal düzeltmeleri, asıl baba soyuna dönmeleri ve gerek hadislerin gerekse âyetin hükmünü yerine getirmeleri şarttır.
Çevremizde böyle yanlış uygulama içerisinde olanları uyarmalı, gereğini yapmaları için el-emri bi'l ma'rûf ve'n-nehyi 'ani'l-münker görevimizi yapmalıyız inşâallah..

Her ne kadar üstüme düşmesede ve konuya Gariban kardeşimizin açıklık getireceğini bilsem de şimdilik sizi rahatlatması ve anlamanız bâbında bir açıklama gerekirse;
Gariban kardeşimizin kullandığı
" Bawa baba " tanımı, ismi zikredilen kişinin toplumca tanınan lâkabıdır, bu nedenle bu şekilde zikredilmiştir. Ayrıca büyük zâtlara " baba " tabiri kişilerin mânâ doğumlarına asıl teşkil etmelerinden kullanılmaktadır bildiğim kadarı ile...
Sitemize hoş geldiniz, katkılarınız için teşekkür ederiz.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Sevgili Kabe kardeşimiz,
Sitenize hoş geldiniz. Güzel hatırlatmanız için Allah razı olsun. Alıntı yaptığınız Resulullah SAV efendimizin Veda Hutbesinden anladığım insanın kan bağı ve biyolojik bağla bağlı olduğu baba'dır ki bunun için yazı miras ve haklar bahsiyle başlamıştır. Bunun soy ve miras haklarıyla neseb yönünden ilişkisi vardır.

Birisi şimdi Adem babamız ve Havva annemiz dese sizin düşüncenizle bu kişiye de bu veda hutbesindeki kısmı örnek versek ve Adem senin atandır neden ona baba diyorsun sen onun döşeğinde doğmadın ki desek bu kişi bize güler. Niye çünkü onlarca hadiste Adem a.s için babanızdır diyen Resülu Ekrem'dir:

Buhari ve Müslim Hz.Ebu Hureyre’den naklettikleri şu Hadis-i Şerif örnektir:
Allah Rasulü (s.a.v.) :
“BABANIZ Hz.Adem, 60 (altmış) zira' boyunda yaratıldı. Eni de 7 (yedi) zira' idi.....”

Bazı veliler toplum tarafından sevilmiş ve toplum onları kendilerine sevgi bağıyla bir baba gibi görmüştür. Onlarda yaşadıkları toplumdaki insanları kendi çocukları gibi görüp SAV adına onlara sahip çıkmıştır. Bu çocuklarda ona babaları gibi sahip çıkmışlardır. Kadın ise annemiz demişlerdir. Bu sevgi biyolojik bir babalık analık hakkının da ötesinde bir hususdur. Böyle binlerce anadolu evliyası baba lakabıyla adlandırılırlar ve hepside babalarımızdır bizim, yani kendilerine sahip çıkanların.

Zeyd (R.A) bile sevgi hususunda kendi babası bulunduğu halde Resulü Ekrem ile kalmayı tercih etmiştir, bu babasının babası olduğunu red etmiş demek değildir. Burda derin bir his , sahib çıkma ve sevgi bahsi vardır. Böyle bir babalık oğulluk sevgisi vardır bunun kan bağıyla biyolojik bir neseb, soy ve beden işleyişiyle alakası yoktur. Miras hakki ile ilgili bir husus değildir. Bunun başka bir orneğinide Nuh a.s ın oğlunun gemiye binmeyip Nuh a.s ehli olmayı seçmemesinde görürsünüz.

Hud süresi 11/45 :
Nuh, rabbına nidâ etti de ya rabb: dedi elbette oğlum benim ehlimdendir ve elbette senin va'din haktır ve sen ahkemülhâkimînsin

11/46:
Ya Nuh! buyurdu: o senin EHLINDEN değil, o gayri salih bir amel, binaenaleyh bilmediğin şey'in benden isteme ben seni câhillerden olmaktan tahzir ederim

Keşke benim eklediğim iki üç satırdaki, sembollerden v.s bir soru sorsa idiniz sizin için daha güzel olmuş olurdu. Mesela Bawa Baba dediğiniz kimdir falan deseydiniz. Daha güzel bir açıklama yapardık ama bunda da bir hikmet var, başka konulara girmiş olduk Allah razı olsun.

Selam sevgi ve hürmetle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
kabe
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen kabe »

Sevgili Dostlar;uyarılarınız için teşekkürler.Gariban kardeşimizin Bawa Muhyiddin hazretleri ile ilgili soru sormam konusundaki görüşü çok güzel fakat Muhammedinur sitesin de Bawa Muhyiddin hazretleri o kadar iyi tanıtılmış ki soru sorma ihtiyacı duymadım özür dilerim .
Adem aleyhisselam ile ilgili veda hutbesi bize yine güzel cevap veriyor. Güllale dostun Baba yorumu hakkında araştırmam sürmektedir.Şimdilik Ameller niyetlere göredir diyebiliyorum .
Hepimizin Güllale dostun Dr Münir DERMAN (K.S) Allah dostu derki sayfasındaki yorumu gibi bildiklerimizi bir daha okumak ,Nur"un alâ nur olması için veda hutbesini arz etmek istiyorum Selâmlarımla


Bismillahirrahmanirrahim

"Ey insanlar!

"Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bulusamiyacagim.

"Insanlar!

"Bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (Mekke) nasil

mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmustur.

"Ashabim!

"Muhakkak Rabbinize kavusacaksiniz. O'da sizi yapti olayi sorguya cekecektir. Sakin benden sonra eski sapikliklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayiniz! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,
bulunmayanlara ulastirsin. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunlari daha iyi anlayan birisine ulastirmis olur.

"Ashabim!

"Kimin yaninda bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her cesidi kalidirilmistir. Allah

böyle hükmetmistir. Ilk kaldirdigim faiz de Abdulmutallib'in oglu (amcam) Abbas'in faizidir. Lakin anaparaniz size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme ugrayiniz.

"Ashabim!"

"Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. Cahiliye devrinde güdülen

kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nin kan davasidir.

"Ey insanlar!

"Muhakkak ki, seytean su topraginizda kendisine tapinmaktan tamamen ümidini kesmistir. Fakat siz bunun disinda ufak tefek islerinizde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak icin bunlardan da sakininiz.

"Ey insanlar!

"Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. Siz kadinlari, Allah'in emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize Allah'in emriyle helal kildiniz. Sizin kadinlar üzerinde
hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir. Sizin kadinlar üzerindeki hakkinizi; yataginizi hic kimseye cignetmemeleri, hoslanmadiginiz kimseleri izininiz olmadikca evlerinize almamalaridir. Eger gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, Allah, size onlarin yataklarinda yalniz burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir. Kadinlarin da sizin üzerinizdeki haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

"Ey mü'minler!

"Size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. O emanetler, Allah'in kitabi Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir.

"Mü'minler!

"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanin kardesidir ve böylece bütün Müslümanlar kardestirler. Bir Müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoslugu ile vermisse o baskadir.

"Ey insanlar!

"Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.

Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in, meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet ve sehadetlerini kabul eder.

"Ey insanlar!

"Rabbiniz birdir. Babaniz da birdir. Hepiniz Adem'in cocuklarisiniz, Adem ise topraktandir. Arabin Arap olmayana, Arap olmayanin da Araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadir. Allah yaninda en kiymetli olaniniz O'ndan en cok korkaninizdir.

"Azasi kesik siyahî bir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'in kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.

"Suclu kendi sucundan baskasi ile suclanamaz. Baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasinin sucu üzerine suclanamaz.

"Dikkat ediniz! Su dört seyi kesinlikle yapmaycaksiniz:
Allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz.
Allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz.
Zina etmeyeceksiniz.
Hirsizlik yapmayacaksiniiz..
"Insanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. Hesaplari ise Allah'a aittir.

"Insanlar!

"Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"

Saheb-i Kiram birden söyle dediler:

"Allah'in elciligini ifa ettiniz, vazifenizi hakkiyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye sehadet ederiz!"

Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) sehadet parmagini kaldirdi, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu:

"Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab!"
Cevapla

“►Gençlik Köşesi◄” sayfasına dön