Olgun İnsan

Cevapla
Kullanıcı avatarı
tahaakb
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1312
Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00

Olgun İnsan

Mesaj gönderen tahaakb »

Cenab-ı Allah: "Ve ma halaktül cirme vel inse illa liyaabudun-insanlar ve cinleri yalnızca Bana kulluk etsinler diye yarattım." buyurmaktadır. Öyle İse dünyaya gelişimizin ana gayesi Allah Tea-la'ya kulluktur.

Yanİ, Rabb'imizin istediği gibi bir biçim almak, O'nun razı olduğu modele uymak, daha doğrusu, kendimizin değil, O'nun İstediği gi-bİ bir kul olmak. Bir başka deyişle; Dini Mübini Islâmı evirip çevirip kendimize benzetmek değil; onun hiç bir harfine, emrine helal getirmeden yaşamaktır. Allah Teala, Kİtab ve Sünnete sarıldığımız takdirde, bu güzel hali bize nasib eder. "Kul in kuntum tuhibbunallah, fettebiuni yuhbibkümul-lah" Hazreti Allah; "(Habibim) De ki, eğer Allah'ı seviyorsanız, bana itaat edin, Allah'da sizi sevsin" Peygamberimizin dilinden buyurmaktadır.

Sarimiz de:
"İttiba-ı sünnet oldu baisi vuslat" Allahü Tealaya kavuşmak, Resulüne uymak, sünnetlerine sarılmakla mümkündür, diyor.

Öyleyse biz müslümanlar, elimizi göğsümüze koyup; "Biz de müslümanız, elhamdülillah" demekle yetinmemeli, Kur'an'dan ve Peygamber efendimizin (s.a.v} altmış üç yıllık hayatından haberdar olmalıyız. Allah Resulü (s.a.v) tahsilin, beşikten mezara kadar sürdüğünü belirtmiştir.

Diğer bir ifadelerinde; "Ak sakallı ihtiyarlar, sakın genç alimlerin önüne oturmaktan utanmasınlar" buyuruyor. "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" ayeti celilesini şiar edinenlere her gün bîrsevler öğrenmek ve
öğretmek gerekir. Biliyor musunuz? Günde bir mesele öğrenseniz, sene sonunda üçyüzaltmışbeş mesele öğrenmiş olacaksınız.

Her evde ailenin müsait olduğu bir vakitte en az bir saat okuma zamanı olmalı. Bu vakti, aile efradımızla beraber kitab okumak, fıkıh dersleri yapmak, önem sıralarına göre elzem olan sonra da lâzım olan meseleleri öğrenme genel kültüre doğru çeşitli konuları müteala etmek, öğrenmek İçin değerlendirmeliyiz.

Din imrendiricidir. Iğrendirİci değildir. Dinimizin ruhsatlarından istifade edilir. Din, genişlik, hoşgörü, tolerans dinidir. Kimsenin dinimizi daraltmaya hakkı yoktur. Emredilen, emredildiği gibi yapılır. Bu emirlere birşeyler ilave etmek, ya da tenzil etmek her yönden zararlıdır ve muhakkak aleyhimizedir.

Bu nedenle şair:

Dindarları severim
Dini darları sevmem

demiştir.

Bir gün bir misafirime "buyur, birer çay, kahve içelim" demiştim. "Vay! Siz çay, kahve de mi içiyormusunuz?" dediğinde, "Biz bunları içerken Bismillahirrahmanirrahim diyoruz. Sen de tütüne başlarken besmele çekebilir misin?" demiştik. Tabii, bu yönde mübalağa etmemek, kardeşliği korumak, zarar vermemek gerekir.

Üstazımız Muhammed Necati hazretlerine bir hocaefendi diğer bir hocaefendinin tütününden uzun uzun bahsetmiş. Üstazımız cevaben: "Tütün içenin dumanı bir metre çıkar. Seninkisi gökleri buldu." buyurmuş. Böylelikle gıybetin, din kardeşini çekiştirmenin ne kadar büyük bir afat olduğunu duyurmak istemiştir. Bu gibi haller ne islam'la ne de İnsanlıkla bağdaşır. Yalan, dedikodu, gıybetten uzak hak ve hukuka riayet etmek, haram ve helale dikkat etmek, adil olmak, İnsani ve islâmİ vasıflardandır.

Şair:
Bu dünyada adam çoktur fakat İnsan az
Eğer insan bulur İsen adını altın kalemle yaz

diyerek dünyada her şeyin kolaylığını fakat kâmil insan olmanın zorluğunu belirtmiştir.

Yazar: Hacı Hasan Burkay
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Re: Olgun İnsan

Mesaj gönderen MINA »





Salih insan olmak için

Ali Ramiteni hazretleri buyuruyor ki: Salih bir kimse olabilmek için şu on şey gerekir:

1- Temiz olmalı. Temizlik iki kısma ayrılır:
a- Zâhiri temizlik: Dış görünüşün temiz olmasıdır. Bu, bütün insanların dikkat edeceği hususlardandır. Giyecek, yiyecek, içeceklerin ve kullanılacak bütün eşyaların temiz olmasıdır.

b- Bâtıni temizlik: Kalbin iyi huylarla dolu olmasıdır. Hased etmemek, başkaları hakkında kötülük düşünmemek, Allah düşmanlarını sevmemek, dostlarını sevmek gerekir. Kalb, Allahü teâlânın nazargâhıdır. Bu sebeple kalbe dünya sevgisi, mideye de haram lokma koymamalıdır. Bir hadis-i şerifte, (Haram yiyenin duası kabul olmaz) buyuruldu. Kalb temiz olmazsa ibadetlerin lezzeti alınamaz, Allahü teâlâya ait bilgilere yani marifete, kavuşulamaz.

2- Dile sahip olmalı. Dilin uygunsuz sözleri söylemeyip susması, Kur'an-ı kerim okuması, emr-i maruf ve nehy-i münkerde bulunması, dinin emirlerini yapmayı ve yasaklarından kaçınmayı bildirmesi gibi. Peygamber efendimiz de, (İnsanlar, dilleri yüzünden Cehenneme atılırlar) buyurdu.

3- Kalabalıklardan uzak durmalı. Bu sebeple göz, haramlara bakmamış olur. Çünkü kalb, göze tâbidir. Her harama bakış, kalb aynasını karartır. Peygamber efendimiz, (Yabancı kadınlara şehvetle bakanların gözlerine, kıyamette erimiş kızgın kurşun dökülecektir) buyurdu. Erkeklerin yabancı kadınlara, kadınların da yabancı erkeklere şehvetle bakması haramdır.

4- Oruç tutmalı. İnsan oruç tutmak suretiyle meleklere benzemiş ve nefsini ezmiş olur. Bir hadis-i kudside; (Oruç bana aittir. Orucun ecrini ben veririm. Sevabı nihayetsizdir) buyrulmaktadır. Başka bir hadis-i şerifte de; (Oruç, Cehenneme kalkandır) buyuruldu. Oruç tutarak gönlü huzura kavuşturmalı ve şeytanın yolunu kapatıp, siper hasıl etmelidir.

5- Allah’ı çok hatırlamak. Allahü teâlâyı hatırlamak için söylenecek en faziletli söz La ilahe illallah demektir. Bunu söylemeye devam eden, ihlas sahibi olur. İhlas; bütün işlerini Allah rızası için yapmak, dünyaya ait mal ve makamlardan hevesini kesip ahireti istemektir. İhlaslı kimse; "Benim tek gayem Allah’ın rızasıdır" der. Kur'an-ı kerimde de mealen, (Ey iman edenler! Allah’ı çok anın) buyuruldu. (Ahzâb 41) Nefsin hep zararlı olan isteklerinden kurtulmak için devamlı Allahü teâlâyı anmalıdır.

6- Kalbe dikkat etmeli. Kalbe dört çeşit düşünce gelir. Bunlar; Rahmandan, melekten, şeytandan ve nefsten. Rahmandan gelen; gafletten uyandırır, kötü yoldan doğru yola kavuşturur. Melekten gelen; ibadete rağbet ettirir. Şeytandan gelen günahı güzel gösterir. Nefsten gelen ise, dünyanın faydasız şeylerini istetir. Şeytani ve nefsani düşüncelerden kurtulmak gerekir.

7- Allah’ın hükmüne rıza göstermeli. Havf ve reca, yani korku ve ümit arasında yaşamalı. Çünkü imansız öleceğinden korkan, günah işlemez. Ayrıca mümin, Cenneti ümit eder, salihlerle sohbet eder. Salihlerle sohbet, günahlara perde çeker, haramları gözüne kötü gösterir.

8- İyi hasletlerle süslenmeli. Yani Allahü teâlânın ahlakıyla ahlaklanmaktır.

9- Helal lokma yemeli. Allahü teâlâ, (Helal ve temiz olanını yiyin) buyurmaktadır. (Bekara 168) Peygamber efendimiz ise; (İbadet on kısımdır. Dokuzu helali talep etmektir) buyurdu. Biri de bütün ibadetlerdir. Haram yiyen, ibadet etme gücünü kendinde bulamaz. Helal yiyen de, günah işlemez.


***

Bir hadis-i şerif meali:
(Akıllı olan, dua ve ibadet için, nefsini muhasebe için, ayıplarının kendisine haber verilmesi için ve ihtiyaçları için vakit ayırır. Diline sahip olur, zamanını iyi kullanır, işine yönelir ve en sağlam dostuna karşı da ihtiyatlı olur.) [Deylemi]

***

- Müslüman güler yüzlü olmalıdır. Yüzü turşu satmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin kardeşinin yüzüne asık bir çehre ile bakana melekler lanet eder.) [Hatib]

- Harbde değil, sulh zamanında ya olduğumuz gibi görünmeliyiz veya göründüğümüz gibi olmalıyız. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hakiki müslümanın özü sözü birdir, işi ile sözü aynıdır, komşusu da şerrinden emindir.) [İbni Lal]

- Hatamızı söyleyeni iyi karşılamalı, ona teşekkür etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’tan kork diyene, sen önce kendine bak diyeni Allahü teâlâ sevmez.) [Beyheki]

- Müslüman, örnek insan olmalı, zorluk çıkarmamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müslüman, kolaylaştırır, müşkülat çıkarmaz.) [Nesai]

- Elden çıkana veya ele geçmeyene üzülmemek gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dünyadan nasibine razı olan, nasip olmayana üzülmeyen güzel ahlaklıdır.) [E Nuaym]

- Huzurlu olmak için, dünya nimetleri bizden az olana bakmak ve halimize şükretmek gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Zenginlerin yanına girip çıkmayı azaltın. Bu, Allahü teâlânın sizdeki nimetini hakir görmenize sebep olur.) [Hakim]

- Günahları yüzünden yıkılıp viran olmuş bir yere gitmemek iyi olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Helake uğramış bir beldeye uğrarsanız, oradan süratle geçin.) [Taberani]

- Muhatabımız kötü biri veya çocuk olsa, eğer hak için çalışıyorsa itiraz etmemeli, onu desteklemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Küçük, büyük veya hoşuna gitmeyen biri, hakkı müdafaa ediyorsa, sözü haksa kabul et, bâtıl için çalışıyorsa, sözü bâtılsa reddet!) [Deylemi]

- Maddi ve manevi yönden sıkıntısız iken dua etmek, bela gelince dua etmekten üstündür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İyilikler fenalıkları giderir. Rabbini rahatlık ve bollukta iken zikredeni [hatırlayanı], Allahü teâlâ da, bela zamanında kurtarır, korur.) [Ebu Nuaym]

(Allahü teâlâyı o kadar çok zikredin ki size "mecnun" desinler.) [Hakim]

(Yemeği Allahü teâlâyı zikrederek, namaz kılarak eritin.) [Beyheki]

- Ölümü hatırlamak çok iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölümü çok hatırlayın, ölümü çok hatırlayanın kalbi ihya olur, ölümü de kolaylaşır.) [Deylemi]

(Ölümü çok anmak, insanı dünyadan çeker, günahlardan sıyırır.) [İbni Lal]

- İmrenilecek kimsenin vasfını Peygamber efendimiz şöyle bildiriyor:
(Şu kimseye imrenilir: Malı azdır, çoluk çocuğu namaz kılar, oruç tutar. İbadetini gizlemeye çalışır. Tanıyanı azdır, meşhur değildir, parmakla gösterilmez. Rızkı yetecek kadardır. Buna da sabreder. Hâlini kimse bilmez. Arkasından ağlayanı az, mirası da fazla değildir.) [Taberani]


- Herkese dert açılmaz, herkesten yardım istenmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşinde, hayâ, emanet ve sadakat gibi üç hasleti gördüğünde ondan bir şey ricada bulunabilirsin. Bu vasıfları yoksa, bir şey rica etme!) [Deylemi]


- Allah’tan korkup günahlardan kaçmalı, ibadetleri yapmaya çalışmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’a inanan kurtulur; Onu tanıyan ittika eder [Allah’tan korkar]; ittika eden, emin olur. Onu seven haya eder; verdiği rızka razı olanın gözü tok olur; tevekkül edene de kâfi gelir.) [Ramuz]


- Hizmet etmek çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Seferde bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir. Şehitlik hariç, hizmet etme sevabına hiçbir şey ulaşamaz.) [Hakim]

(Müslümanın işini gören, hac ve umre yapmış gibi sevaba kavuşur.) [Hatib]

- İnsanlarda bulunan iyi ve kötü vasıflar çoktur. Peygamber efendimiz birkaçını şöyle bildiriyor:
(İnsanların en kötüsü, yalnız başına yer, ikram etmez, hizmetçiyi döver. Bundan daha kötüsü, insanlara buğzeder ve onlar da kendisine buğzeder. Bundan da kötüsü, şerrinden korkulur ve iyilik beklenmez. Bundan da kötüsü, dünya için ahiretini satar, dinini yer [dini dünya menfaatine alet eder.]) [İbni Asakir]


(En iyiniz, ahidlerini yerine getiren ve nefsini temizleyendir.) [Ebu Ya’la]

(En kötünüz, bağırarak konuşan, belagatla konuşmaya zorlanan ve çok laf edendir. En iyiniz ise ahlakı en güzel olandır.) [Beyheki]

(İnsanların en kötüsü, katı kalbli ve kibirli olandır, en iyisi de, iyi olduğu halde, kıymeti bilinmeyen, zaif, kendisine değer verilmeyendir; O, (şu şöyle olacak) diye yemin etse, Allahü teâlâ onu yalancı çıkarmaz.) [İ.Ahmed]

- Cennetlik ve Cehennemlik olanın vasfını Peygamber efendimiz şöyle bildiriyor:
(Cehennemlik olan kabadır. Ehline, arkadaşına ve topluma karşı kaba davranır. Cennetlik olan ise, mütevazı ve zahid olur.) [Deylemi]


- Ödünç veya hediye vererek yahut bir yardımda bulunarak insanları sevindirmek çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Farzların edasından sonra Allahü teâlânın en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir.) [Taberani]

(Mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır.) [C. Sagir]


Bu nasihatlere uyan, dünya ve ahirette mutlu olur.

Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ahirete ait istediğine kolayca kavuşur, dünyaya ait olana kavuşman zorlaşırsa, bil ki sen iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa kötü hâldesin!) [Beyheki]

Sual: Ehl-i beytin, büyük faziletini biliyoruz. Peki salih insanların, Allahü teâlânın yanındaki değeri nedir?
CEVAP
Salihler elbette çok kıymetlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Her mütteki insan, ehl-i beyttendir.) [Hâkim]



Sual: Bir kimse, kendisinin salih biri olduğunu anlayabilir mi?
CEVAP
Kolayca anlar. Dinimizin emirlerini yapıp, yasak ettiklerinden kaçan kimse salihtir. Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır.


dinimizislam.com
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Re: Olgun İnsan

Mesaj gönderen habibi »



Ruhum gülistana dönerken;
Yüreğim "Gül" aşkıyla kavrulsun ve
Muhabbetullah'ın âsûde ikliminde inşirâh bulsun...
"Gül" yaprağıyla örtün yüreğimi...

Yüreğim üşüyor...
Bir bahar tebessümüdür özlediğim...
Bir "Gül Cemresidir" beklediğim...
Cân evime öyle bir cemre düşsün ki,
Yüreğim sevgi çerağıyla "Gönül" haline gelsin...
Gönüldeki sevdalar, cezir vakti kanat çırpan ak güvercin olup
Mâverâya yükselsin...
Kalpteki mâsivâ ateşi sönsün...
Hakk'ın İnayetiyle;
Beşeriyeti varlık bestesine kavuşturan,
İnsanlığı kendi fıtrat yüzüyle tanıştıran ve
Âdemoğlundaki muhabbeti,
Muhammedî sevdalarla buluşturan bir
"Gül Cemresi" düşsün yüreğimize... MUHAMMEDİ gönüllere gülce selâm ...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön